[]

günah işleme - affedilme paradoksu

şimdi islam dininde, ve diğer ilahi dinlerde, allah bağışlayıcıdır diye bir ifade var. yani ne kadar çok ve büyük günah işlesen de eğer içten tövbe edip pişman olursan ve aynı günahı bir daha işlemezsen allah'ın bağışlayacağına inanılır. kul hakkı, şirk gibi istisna konuları tabi ayrı tutuyorum. bu durum bana biraz yanlış anlaşılıyormuş gibi geliyor. şöyle ki;

allah ne de olsa bağışlayıcıdır diyerek kafamıza göre her günahı bile isteye işleyip pek çoklarımız hayatımızı sürdürüyoruz ve aslında içten içe son derece rahatız. günah işlemenin bize keyifli gelmeyeceği yaşa kadar günah olan pek çok şeyi yapıp o gün geldiğinde içten tövbe edersek bir şekilde bu işlerden sıyrılabileceğimize inanıyoruz, yani herkes öyle mi bilmiyorum da, bana sanki böyle yaygın bir anlayış varmış gibi geliyor. peki bu anlayış biraz, hatta düpedüz allah'ı kandırmaya çalışmak olmuyor mu? benim bağışlanabilen günahtan anladığım böyle o an gerçekten kendine hakim olamayıp, normalde iradeni kullanıp yapmayabileceğin bir şeyi dayanamayıp yapmak ve bundan ötürü gerçekten pişman olup allah'tan af dilemek ve elbette bir daha aynı hataya düşmemek için azami dikkati göstermek. halbuki sen zaten hayatını aldığın keyif doğrultusunda çatır çatır planlayarak günahlar üzerine inşa edersen ve tüm gençliğini bu şekilde yaşarsan burada nasıl samimi bir pişman olmaktan ve tövbeden bahsediliyor? bir ateistin kendini herhangi ilahi bir güçten bağımsız hissederek keyfine geldiği gibi yaşam sürmesi çok normal de, güya kendini ilahi bir güce dayandırdığını iddia eden bir müslümanın hemen hemen aynı rahatlık altında bir yaşam sürmesinde acayip bir tuhaflık yok mu?

bu şartlar altında bir çoğumuz göte mi geliyoruz şimdi?

 
kul hakkı yemeden günah işlemek zor illa kıyısından köşesinden birinin hakkına giriyorsun.


  • basond  (12.08.14 23:04:04) 
bagislanacaginin garantisi yok ki.


  • she was my baby  (12.08.14 23:04:49) 
dikkat edilirse soruda kul hakkını tamamen ayrı tuttum, onu zaten allah kendisi affetmeyeceğini bildiriyor, hakkını yediğin kulla senin aranda bir konu.


  • del piero10  (12.08.14 23:06:03 ~ 23:12:10) 
Öncelikle ateist olduğumu söyleyeyim, sonra da bu konu hakkındaki düşüncelerimi belirteyim. İslam inancında Allah insanı yaratıyor, ona iyiyi kötüyü gösteriyor, ne yaparsa karşılığında ne alacağını anlatıyor ama bakıyor ki yarattığı insanoğlu tam bir göt. Ne yaptan anlıyor ne durdan. O zaman da "Bakın bunlar bunlar yanlış, yaparsan şöyle bir cezası var ama olur da pişman olup af dilersen affederim ben merak etme" deyip kendi itibarını koruma yoluna gidiyor. Yoksa insan haklı olarak "E sen beni böyle yarattın, şimdi niye cezalandırıyorsun" diye isyan edebilirdi. Al sana karışıklık. Bu şekilde hem karışıklık çıkmıyor hem de Allah itibarını korumuş oluyor. Alan razı satan razı.


  • angelus  (12.08.14 23:08:21) 
günah kavramını nasıl algıladığımızla da alakalı sanırım bu biraz. günah işledikçe ilahi enerjiden mahrum kalıp o frekansta olamıyoruz. bu verilen süreyi iyi kullanamamak bir nevi gte gelmek olarak açıklanabilir sanırım. tövbeyse sizi allah'tan uzak tutan şeyleri enerji boyutunda silip taze bir başlangıç sağlıyor. o yüzden bin kere tövbe edilse de o kapı hep açık. yalnız tövbe etmeye etmeye böyle bir şeye gerek bile duymamaya başlıyor insan. yine de kime ne zaman neyin uğrayacağı belli olmuyor. kalbi temiz tutmak lazım :)


  • durme  (12.08.14 23:10:20) 
kul hakkı yemeden günah işleyemiyorsun demek istedim yani neredeyse hiç affedilmiyorsun demek istedim bende,

Şahsi fikirlerinde Allah ile senin aranda olan olaylar anca kul hakkı yemeden günah işlemene olanak sağlıyor Şirk koşma gibi, bunun dışında mutlaka bir yerinden başka bir insana zararın dokunuyor içki içsen sarhoş olup etrafı rahatsız etme sarhoş olup insanlarla kavga etme kaza yapma, yada sarhoş olmadan içki içip çoluk çocuğunun rızkını yeme yada ebeveynlerinin parasını yeme vb şeklinde bi ucundan kul hakkını yakalayabiliyorsun.
  • basond  (12.08.14 23:12:20) 
önemli olan günahın büyüklüğü değil günahta ısrarcı olmamak. ne bileyim her akşam porno izliyosun diyelim. sonra ya bu günah diyip bıraktığın an tövbe etmiş oluyon.

allah bağışlar mantığı vesvesedir -yani şeytan aldatmalarından biridir. nefsle vesvese birleşince mantık ve iman safdışı bırakılınca harama girmek kaçınılmaz tabi ki.
namazın faydası da budur ya zaten. her an allahı hatırlatmak. arada küçük günahlardan bile uzak tutmak.

bi de önemli olan günah/sevap<1 yapmak değil. allahın rızasını kazanmaya çalışmak. o senden razı olursa yeri gelir bazı günahlara girmeni külli iradesiyle engeller. ama niyetinde samimi olmalısın. sen yine de nefsine yenilsen bile pişman olduktan sonra sana bile unutturur.

bahsettiğim küçük günahlar tabi. kebairler tövbeyle falan sıfırlanacak şeyler değil. özellikle de belli bi bilince eriştikten sonra.
  • seksen9  (12.08.14 23:13:30) 
Herkes Allah-İslam demiş ama bir tane Müslüman da çıkıp bir ayet beyan etmemiş.
Şöyle bir ayet var, ilginç gelebilir.

Fatır/5
"Ey insanlar, Allah'ın verdiği söz gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın, sakın şeytan, sizi Allah'ın affına güvendirerek ayartmasın."
  • emricardo  (13.08.14 00:29:05) 
Bir de şöyle bir şey var; günah işlerken nasıl olsa bir tövbe eder hepsinden kurtulurum diye rahatsız olmayan bir insan zaten tam inançlı diyemeyiz zira gerçekten inanan insan islam dininde niyetin de önemli olduğunu bilir. Allah bize şah damarımızdan yakınsa ve buna gerçekten inanıyorsak tövbeye sırtımızı dayamak sadece kendimizi kandırmak olur. Temel'in fıkrasındaki gibi kamyonla arabaya çarpıp çarpıp en sonunda "Abi benim devam et" diyemiyoruz :))


  • duma duma dum  (13.08.14 00:34:29) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.