[]

Ders çalışamama sorunu

İyi geceler herkese. Dün gece böyle bir duyuru açmaya çalıştım ama yazdıkça yazdım, yazdıkça yazdım. Konu saptı biraz ve çok uzun bir soru oldu, onu da cevaplayan herkese teşekkür ederim ayrıca. Bu sefer kısa tutmaya çalışacağım. Umarım bu sefer daha fazla yardım alabilirim.

İyi bir üniversitede zor bir mühendislik bölümü okuyorum, 2. senem bitti. Hazırlıkta resmen 9 ay tatil yaptım, yazın 2-2,5 ay çalışarak IELTS ile geçtim hazırlığı.

Normal derslerde ilk dönem her şey kolay gelmesine rağmen 0.44 ortalama yakaladım. 2. dönem bitti, benim ortalamam ancak 0.86 oldu. ÇÜNKÜ ÇALIŞMADIM.

Son gece olmadan çalışamıyorum. Diyelim ki bir ekonomi sınavı var, öncesinde 10 gün tatil. O 10 gün toplam 5 dakika falan çalışabiliyorum. Ama sınavdan önceki gece 5 saat çalışabiliyorum. Zevkli de oluyor. Ama geceyarısını geçmeden çalışamıyorum. Bazen akşam 11'de aylardır yapmadığım bir şeyi yapıyorum, gece 1'de başlıyorum derse. Sabah 6'ya kadar... 4 saat uyuyup uyanıyorum, çok da zinde bir şekilde kalkıyorum. Ama malesef o süre içerisinde konular yetişmiyor. Bu 2 yıllık üniversite hayatımda hiçbir sınava "oh bee her konuya hakimim" diyerek giremedim malesef. Hep aynı pişmanlık: "Keşke ilk vizeye de bu kadar çalışsaydım. O zaman hem o sınav iyi geçerdi, hem de bu sınava çok konu birikmezdi" diye hayıflanıyorum.

Yaz okulunda 3 ders alıyorum, 3'ünden de en kötü BB almam lazım sınıf tekrar etmemek için ama bu gidişle birinden kalıcam yine. ÇÜNKÜ ÇALIŞAMIYORUM.

Bu 7 ayda çok sağlık sorunu yaşadım ama onlardan önce de böyleydim, o yüzden sağlık sorunlarını çok önemli görmüyorum.

Hayattan soğudum resmen. Lütfen bana biraz tavsiye verin :( Ne yapmam lazım? Nasıl o masanın başına 1 saat boyunca oturabilirim? Benim sorunum ne?

Teşekkürler okuyan, kafa yoran, cevaplayan herkese.

 
bi saat boyunca oturma. her gün 15 dakika otur. ben de bu sene üniversiteye hazırlanacağım 4 senedir ders yapmadım. her gün bir konu anlatımı okuyup testlerini çözüyorum. yarım saat-kırk beş dk sürüyor.

derslerin daha ağırdır tabii ama kademeli olarak arttırmanı tavsiye ederim.

15 dk bile çok zorluyorsa seni, o 15 dakikadan sonra çok sevdiğin bir şey yap. mesela basket oynamak diyelim. basket oynamak aklına geldiyse, öncesinde 15 dk ders yapma zorunluluğun olsun.
  • reavelyn  (03.08.14 00:12:17) 
bu ve bir önceki duyurunu okudum.

"hayattan soğudum"
"tümörün nüksetmesine üzülmüyorum, derslerimin kötü olmasına üzülüyorum"
"bunun benim için ne kadar önemli olduğunu bilmenizi isterim."
"önemli bir sıkıntım var"
"kendime olan güvenim bile azalmaya başladı."
"hiçbir zaman başarılı olamayacakmışım gibi hissediyorum."

***
anlattığın her şeyde senin için ne kadar büyük bir problem oluşturduğunu ifade etmişsin.
artık diğer ciddi problemlerinin de (sağlık sorunların) önüne geçmiş, en büyük sıkıntın olmuş.
birkaç ayrı duyuru açmışsın, yardım istemişsin.
sorununun görünen kısmı: ders çalışamamak.
ders çalışamayınca sınavlarda başarısız olmak ve derslerden kalmak.
ulaştığın en büyük problem de okulu bir yıl (böyle giderse daha fazla uzatmak. bitirememek).


yazdıklarınla lisede özel okulda okuduğunu varsayıyorum. lisede okula gitmen yeterliydi. derslerde katılımcı olmasan da hocalar tanıyor, ilgileniyordu. çalışmasan da başarılı olmanın verdiği özgüven vardı. lise senin için ayrı bir defter. üniversiteyi liseyle kıyaslayamazsın. "lisede böyle değildim". bu ifade senin için bitmeli.
lisede ne öğreniyoruz? her yıl birbirinin aynısı konular. lise 2'de öğrendiğin konuyu lise 4'te de tekrar ediyorsun. üniversite kadar zorlayıcı değil. üniversitede artık alan eğitimi almaya başlıyorsun.


probleminin DERS ÇALIŞAMAMAK olduğunu sanmıyorum. en azından sandığın şekilde değil. psikolojik bir boyutu var. metodlarla değiştirilemeyecek bir problem haline gelmiş. koşullanmış olabilirsin.
ancak yumurta kapıya dayandığında zorlayıcı bir etkenle çalışmaya başlıyorsun, bu da senin için bir şey değiştirmiyor.


seni ders çalışmaktan bu kadar uzaklaştıran ne?
neden çalışamıyorsun?
ders çalışmayı mı sevmiyorsun? çalışman gerekenler mi seni zorluyor?
ders notlarına baktığında aklını meşgul eden ne var? dikkatini ne dağıtıyor?
derslerini görmek sende nasıl bir etki oluşturuyor? üzülüyor musun, sıkılıyor musun, sevmiyor musun?

"o" problem ne?
masaya oturduğunda hissettiğin ve seni masadan kaçırmaya çalışan şey ne?


ders çalışmak harici o anda ne yapmak istiyorsun? neden yapmak istiyorsun?


bir zaman sonra bunlar seni daha da sıkmaya başlayacak. ailene yalanlar söylemeye başlayabilirsin örneğin, vicdan azabı hissetmene neden olabilir.
yapman gereken tek şey çalışmak olduğu halde çalışmamak suçluluk duygusu hissettirir. daha fazla açmaza girersin.
destekleyen başka faktörler de varsa (çalışan ve destek olan baba, okul ve başarılı olman için her imkanı sağlayan aile vs.) suçluluk duygun katlanarak artar.
okulda dersi geçen insanları gördükçe ve aynı derslerden kaldıkça kendine güven duygun da hızla azalır (lisedeki rahatlığı hatırlayarak o günlerle kıyaslayıp durursan daha da üzülürsün). (bkz: öğrenilmiş çaresizlik)

bir kısır döngünün içerisinde gün geçtikçe kendini yıpratır durursun. daha çok üzülürsün ve bu okulu uzatmaktan sonra bitiremeyeceğini düşünmeye, bırakmayı düşünmeye ve bırakmaya kadar gider.


tam tersini düşün:
derslerini geçtiğinde özgüvenin de yavaş yavaş artmaya başlayacak. yapabileceğini göreceksin. belki de 1 yıl gecikmeyle mezun olacaksın.


çalışamamanın ardındaki nedenleri bulmaya çalış ve bunların üzerine git.


-benim tavsiyem yaz okulundaysan, etrafta öğrenci grupları varsa aralarına kaynamaya çalış. sınıfta birkaç kişi bir aradaysa artık bu çaresizlikle cesaretini topla yanlarına gidip çalışacak mısınız, ben de çalışmak istiyorum ama çok şey kaçırdım de. ya da konuyu anlamışa benzeyen kişinin yanına otur. iki hafta kalmış zaten. direkt konuya gir birlikte çalışalım mı diye. bunları yaptığında kaybedeceğin HİÇBİR şey yok.
-mutlaka o dersi anlatan birileri vardır. fotokopiciler bilir, sor. ya da facebook gruplarına yaz. birisinden özel dersle anlatmasını iste. senin bir şey bilmeyerek kendi başına çalışıp 2x zamanda anlayabileceğin başka biri x/2 zamanda anlatabilir.

ayrıca başkasının yanında çalışmak ya da sözleşmek seni çalışmaya koşullayacaktır. konuşmaktan çekinme. belki o insanları bir daha görmeyeceksin bile. görsen de tanışıklığın olmuş olur, daha iyi. kimse ders anlatmasını / birlikte çalışmayı istiyorsun diye absürt bir tepki vermez.

bunu ben de yapamıyorum ama yapanlar var: hocayla gidip özel olarak konuşmak. yaz okulunda daha insaflı oluyorlar. hocam benim adım xx (burayı atlama, hocanın aklında kalsın ismin. başkalarından ayırıcı ismine ya da soyismine vurgu yap). böyle böyle, bir yıl kaybedeceğim, sağlık sorunlarım var birkaç ameliyat oldum şu notu almam gerek de. bunu yüzsüzlükle ve saygısızlıkla yapmazsan yine kaybedeceğin bir şey yok.

-sakın derslerini makeuplara bırakma. kaç yıllık üniversite hayatımda sınavlarla ilgili tecrübe ettiğim en önemli durum bu. makeuplar daha zorlayıcı olur. B alacağın sınavdan D alırsın.


sınavlardan önce girmeden bol bol dua et.


çaresiz değilsin, bir başlasan çorap söküğü gibi gelecek aslında. sen de rahatlayacaksın.

yaz okulunu geçersen de geçmenin rehavetine kapılma. işleri başından sıkı tut.

eğer olur da kalırsan 1 yıl uzatacak olmak seni daha çok üzmesin. sorumluluğunu al. baştan başla. öğrenilmiş çaresizliğe daha çok yakalanma. bir gömleğin başını yanlış iliklersen geri kalanı da yanlış gider, bu yüzden senenin başından başla. son ana kadar yatma.

son tavsiyem ailenden güvenebileceğin birine kendini aç. derslerini anlat, gizleme. için içini yer. paylaş.
  • sayns  (04.08.14 13:35:17) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.