[]

kardeşe karşı "uslu durursan istediğini yaparım" tutumu doğru mu?

benim 10 yaşında bir erkek kardeşim var. annem çalıştığı, kız kardeşim ergen ve ona karşı çok agresif olduğu için terminatöre döndü çocuk. fazla denetimsiz kaldığı için otorite tanımıyor, hiçbir yaptırıma kulak asmıyor. adeta küçük putin eşşoleşşek. ana baba ayrı.

buna mukabil, biraz huyuna suyuna giderseniz akıllı bir velet. yanında olduğunuzu hissettirince sakinleşiyor, çocuk işte.

şimdi bu, ben buraya gelmeden önce hiç bilgisayar açmazmış ama şimdi bilgisayardan kalkmıyor. neyse ki bilgisayarı bozuldu, ben akşamları 1-1.5 saat izin veriyorum, benimkinde takılıyor.

kızarım diye herhalde söylemekten çekindi, not bırakmış. left 4 dead diye bi oyun var abi %50 indirimliymiş bana onu alır mısın diye.

ben bu çocuğa ve ablasına zaten yüz kere söyledim. durun siz kardeşsiniz dedim. birbirinizle dalaşmayın, birbirinizle kibarca konuşun dedim ve beni delirtseler bile onlara karşı, davranmalarını istediğim şekilde görünmeye gayret ettim.

dolayısıyla şimdi ben bu arkadaşa "önümüzdeki hafta boyunca sana yakıştığı şekilde davranırsan oyunu alırım" demeyi düşünüyorum ancak bu çocuk çok duygusal. terbiyesizlik yaptığı için oyunu almaktan vazgeçersem kendini balkondan atabilir. ayrıca, "uslu durursan x yaparım"la yetiştirilmiş bir çocuk olarak ben fazla çıkarcı olduğumu düşünüyorum açıkçası, böyle birisi olmasını da istemem.

ama "yok sana left 4 dead siktir git" de demek istemiyorum, almak istiyorum oyunu.

***

sorum oldukça genel, parçalı. ne düşünüyorsanız onu yazın işte. sizce "adam olursan alırım" demem doğru mu? değilse, neden değil? alternatif olarak nasıl bir takasa girişebiliriz ya da?

 
Bu yaptığın bir ceza değil, ödül sistemi bence. Ve ben ödül sistemine bayılırım.

Kendini çok kötü hissedeceksen, önce oyunu alıp, verirken "bir şartla (...); eğer sözünde durmazsan güvenimi boşa çıkartmış olursun" diyerek de gidebilirsin.
  • pandispanya  (27.06.14 17:02:51) 
Rüşvetle iş yapmaya alıştırmayın çocuğu :)

Oyunu alın ancak oynayacağı saatlere sınırlama getirin. Günde 1 saat ya da her neyse işte. Optimum zamanı siz belirlersiniz. Dışına çıktığı takdirde de oyunu elinden alacağınızı söyleyin(belirli süreli ya da kabahatinin büyüklüğüne göre süresiz) ve dediğinizi de tutun. Ceza vermek yerine elindekini almak, davranış biçimlendirmede daha etkin.

Çocuğa ceza verilmez, sahip olduğu bir şeyden mahrum bırakmak daha etkili oluyor. Sinemaya gidecekti ancak ablasına kötü davrandı mesela; kızıp bağırıp çağırmak yerine sakince sinemayı iptal ediyorsunuz ve ne yaparsa yapsın o gün o filme gidemiyor gibi. Kardeşim yok ama kuzenlerime hep böyle davrandım. Ailede sözünü dinledikleri tek ablayım. Diğerlerine he he deyip, bildiklerini okuyorlar. Ben deyince yapıyorlar.

Sadece bir şeye dikkat edin; adil olmaya. Hiçbir zaman uyguladığınız yaptırım, kabahatinden büyük olmasın. O zaman size öfke duymasına neden olursunuz.

Edit edit edit! Oyunu inceleyince vazgeçtim; siktir git deyin daha iyi. 10 yaşında çocuk oyunu değil bu :/
  • istinyede bekle  (27.06.14 17:05:53 ~ 17:12:59) 
bu nasıl oyun ya.:) al al sonuçlarını merak ediyorum..
tr.wikipedia.org

  • jamswety  (27.06.14 17:07:20) 
@pandispanya, ödül sistemine ben de bayılırım ama işte o yüzden karşılığında bir şey verilmeyecekse hiçbir şey yapmıyorum... kardeşim biraz haşarı bir velet olduğu için çok daha ödül odaklı olmam gerekebilir, bu yüzden ilerde bencil ve sürekli bir şeyler bekleyen biri olmasından çekiniyorum. bir de kendisi "eğer sözünde durmazsan güvenimi boşa çıkartmış olursun" cümlesini önemseyecek bir çocuk değil, oyun alınıp köprü geçildikten sonra asla dayı demez :)

@vfgerty: onu düşündüm, o benim için de çok eğlenceli olur aslında ama öyle de ne bileyim toplama kampında gibi yahu. çocuğun her hareketini izleyip puan yazmak, karşılığında oyun vermek... ha şöyle bir güzelliği var: bir şeyler elde edebilmek için, çabalamak zorunda olduğunu öğrenecek. ama öte yandan, yaptığı her şey için karşılık bekleyebilir. bunun dengesini sağlamam lazım.

oyun konusunda haklısın, pek 10 yaş oyunu değil ama o konuda güveniyorum, şimdiye kadar vurdulu kırdılı oyunlar oynadıysa da ayrımı iyi yaptı. hiçbir vukuatını görmedik oyun kaynaklı.
  • pescador  (27.06.14 17:08:17) 
left 4 dead'i az çok biliyorum da vız gelir tırıs gider buna ya. internete girmesin de, oyunda çok sakınca görmüyorum ben benzer yollardan geçmiş birisi olarak. yani internete girip kafa kesme videosu izleyeceğine oturup arkadaşıyla left 4 dead oynasın gözümün önünde, daha güvenli geliyo bana. dediğim gibi oyun-gerçek ayrımını iyi yapabildiği için oyun çok dehşetengiz olsa da sorun yaşamıyoruz.

"öyle deme lan ilerde olur" diyosanız da bilemicem o kadarını, nabiyim yani oturup mario oynamıyo çocuk :/
  • pescador  (27.06.14 17:10:54) 
minecraft zaten telefonunda var... ilgisini parayla göstermeyi çok seven babası sağolsun çok lazımmış gibi akıllı telefon verdi çocuğa. geçen içeri gitti biraz, tepki olarak evinin camlarını kırdım ben de. ben hiç bilmiyom minecraft falan. öf ne biçim bi çocuk bu ya ben kendim yapmıycam kesinlikle.


  • pescador  (27.06.14 17:18:25) 
bi hikaye vardır; çocuk yalınayak gezerken anası 'uslu çocuk ol' diyerek terlik giydirir. akşam babası tv izlerken önüne geçer, babası da kızar 'oğlum uslu çocuk ol' diye. sonra çocuk terliklerini giyer gelir tekrar televizyonun karşısına geçer.

yani sen çocuğa uslu ol diyosun da uslu ne demek? ödül/ceza bu yaştaki çocukların eğitimi için iyi olsa da şartları ve ödülü iyi belirlemek lazım. mesela sevginizle asla cezalandırmayın çocuğu. şartlar da uslu olmak gibi soyut şeyler değil yatağını/oyuncaklarını toplaması gibi somut şeyler olmalı.

ayrıca left 4 death diye ödül olmaz, benim bile beynim gidiyo oynayınca. bence hiç oynamasın da çok istiyosa kendin için indir 1 saat oynasın. her gün farklı oyunu oynasın ki beyni sadece o yönde odaklanmasın. güzel hikaye kitapları al onu da okusun, resim de yapsın. ödül olarak dondurma yiyin, beraber puzzle yapın. bilgisayarı ödül olarak sunmaya devam ederseniz kitap okutamazsınız çocuğa, ve o oyunlarla iyice vahşileşir..
  • seksen9  (27.06.14 17:41:51) 
1. Çocuğa çok ağır olmayan sorumluluklar verin, adam yerine konulduğunu, kendisine güvenildiğini hissetsin. Kendisine güvenilmediğini anlayan çocuk, tam da çocuk olduğu için, onu geri kazanmak için değil, daha da kaybetmek için uğraşmaya başlıyor, kontrolden çıkıyor.

2. "Bak sen bu evin benimle beraber erkeğisin, annenle ablana sahip çıkmamız lazım" gibi bir yaklaşım dozunda kullanıldığı müddetçe işe yarayabilir. Ama tabi boku çıkmasın, yoksa anneyle ablayı kendi malı gibi görmeye başlayabilir biraz yaşı büyüdüğünde.

3.Önceleri motive etmesi açısından ödül sistemi kullanılabilir ancak bunu her olumlu hareketi için ayrı bir ödüle çevirirseniz bu sefer de ödül olmadan iş yapmaz. O yüzden onu da dozunda kullanıp, yapması gerekeni yaptığı için her seferinde ödül verilmeyeceğini anlaması gerekiyor. Bu ilerisi için de kritik, zira buna alışan çocuk kendi kendini motive edemez.
  • fengari  (27.06.14 18:13:41) 
ben olsam çocuğu rahat bırakırdım. evde kimse onunla takılmıyorsa veya arkadaşı yoksa yalnızlık çekiyordur belki, o yüzden delirmiştir? ben olsam o oyunu alır, not olarak da "fakirlik yapma lan" yazardım. cidden :p spora falan yollasana çocuğu ya, kickboksa falan?

oyuna laf edenler olmuş. her bünye aynı olmasa da ben 6 yaşındayken doom oynuyordum. gta 1 hastasıydım. şu an 21 yaşındayım ve ne canavarlara ateş ediyorum, ne de araba çalıyorum.
  • patr  (27.06.14 18:17:31) 
@patr, arkadaşları yok değil... benden önce sürekli sokakta oynuyordu ama ben varken, ben bilgisayardayım diye sanırım, o da yüz bulup geçiyor onun başına. sıkı bir seküler yobaz olmama rağmen, evin önündeki camiye yolluyoruz kuran kursu için. çünkü dışarı çıkmak ya da arkadaşlarıyla takılmak istemiyor artık 1-2 yakın arkadaşı dışında. ona sürekli asosyalleşmek için önünde kocaman bir hayat olduğunu, bu yaşlarını dışarda arkadaşlarıyla geçirmesinin daha faydalı olacağını söylüyorum. o yüzden, hiç değilse hayatında renk olsun diye, oraya gidiyor.

daha önce buz patenine de gitmişti ama kursu bitince devam etmedi. çok iyi kaymasına rağmen hoca denetiminde çalışmayı istemiyor. çok anlattım, "oğlum öğrenmeden serbest bırakmazlar, çalış, hocasız da kayacaksın" dedim ama dinlemedi eşşoleşşek.

yakında tenis kursu açılacakmış sanırım oraya da göndereceğiz.

ben abisi olarak yeterince ilgilenmediğimin farkındayım ancak bu yaz sıcağında, küçük ilçede abi-kardeş dışarda ne yapabiliriz hiçbir fikrim yok açıkçası. futbol-basket oynayalım isterdim ama ayağım sakat, adam gibi yürüyemiyorum bile uzun süre. sinema ya da çocuğun eğlenebileceği başka bir şey zaten yok, onun için "şehre inmek" lazım ki bu sıcakta ben hiç istemiyorum açıkçası.

left 4 dead konusu için çözüm bulduk gibi. önerilerinizi dikkate alarak daha yapıcı olmaya çalışacak ve daha az şiddet içeren oyunlara yöneltmeyi deneyeceğim hıyarı :)
  • pescador  (27.06.14 18:33:32) 
Oyunu alırım ama ablandan senin hakkında bir daha şikâyet gelirse, oynayamazsın bi daha. Uslu duracaksın. Bir defalık değil, hep uslu duracaksın.


  • compadrito  (28.06.14 00:56:02) 
illa hareketli bişey olmak zorunda değil ki. alın dondurmalarınızı sünger bob izleyin, 240-500 parçalık puzzle yapın, resim yapın, arap alfabesiylen türkçe atasözü neyim yazıp okuma yarışı yapın, zeka sorusu-bilmece sorun. size de iyi gelir ki, keşke oğlum/kızım olsa da bunları yapabilsem..

oyuna masum diyen arkadaşa ithafen, kardeşim pokemonculuk oynarken az yaralanmadı. hala kendi gibi düşünmeyenleri kendine tehdit gibi görmesinde o tarz dövüşmeli/yenmeli çizgi filmlerin ve oyunların etkisi olduğunu düşünüyorum. bünye meselesi olsa riske atamazdım ben olsam.
  • seksen9  (28.06.14 01:24:12) 
üstad kimse çocukla bir şey yapmıyorsa ne yapsın garibim, sıkılıyor işte. demek ki onu dışarıya bağlayan bir şey yok. belki canı bir şeylere sıkkındır, konuşmayı denedin mi? mesela bizim evde bilgisayar, ateri olmasına rağmen ben dışarda oynamayı severdim. ama en yakın arkadaşlarımdan biri, yıllar sonra bana dedi ki sitedeki herkes benle dalga geçiyordu, beni dışlıyorlardı; o yüzden çıkmıyordum dedi. gerçekten de haklıydı çünkü, o sırada telefonumdan orhan gencebay - haklısın parçasını açmakla yetindim sadece.

ayrıca pc oyunlarına gönül vermiş biri olarak tekrar söylüyorum, çocuğu sınırlandırma başkan. şöyle düşün, adamın biri bir kadına tecavüz etti. biz kadın tahrik etmiştir gibi gerizekalılık ibresinin sona dayandığı bir yorum yapabilir miyiz? oyunlar da öyledir, tabi kendini pikachu zannedip balkondan atlayan -nedense pidgeotto da değil bak- gerizekalıyı saymazsak.
  • patr  (28.06.14 21:53:55) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.