[]

"hangi baba kızının erkeklerde kalmasını ister"

Önsöz: rte ve akp'yi günahım kadar sevmem, çok övündükleri muhafazakar tutumlarından nefret ediyorum, atayızım, özgürlükçüyüm. Yazıdaki "kız" kelimeleri yerine "oğul" da konabilir.

Sözlükteki "hangi baba kızının erkeklerde kalmasını ister" başlığını şukela modda açtım, en beğenilenlerin mantığı şu:

"bırak da bu durum babanın derdi olsun, sen karışma"

Buna karşı rte rolüne bürünüyorum:

"Ben yasaklamayacağım zaten, ne haddime. Apartmanda kalan komşular bunu görüp rahatsız oluyor. Onların şikayet etmesi durumunda bunu araştıracağız. Doğru ise kimliklerini öğrenip babalarına haber vereceğiz. Sonuçta babalar evlatlarından sorumludur, yanlış yapmasını istemezler"

Bunun sonucunda ne olacak? Baba ile kız kavga edecek. İcab ederse baba yer yer gidip kontrol edecek kızı, yakalayacak. Kızın ekonomik özgürlüğü de olmadığı için baba her türlü istediğini yaptıracak kıza. Herkes biliyor ki böyle durumlarda kızının üniversite okuduğu şehre yerleşip beraber yaşamaya karar verecek aileler olacağını biliyoruz. Ee, ne oldu şimdi "babayı ilgilendirir" durumu. Babayı ilgilendirir ama kız özgür değil. Oldu mu? Olmadı.

Buna ne diyorsunuz şimdi? Babayı mı ilgilendirir? Babayı ilgilendirirse, biz de babaya kızı hakkında haber veriyoruz ki ilgili olsun.

Başka bir entry'de de şöyle deniyor:

"babayı ilgilendiren sorudur. kızı değil. ya da şöyle diyeyim, bu sorunun kızı ilgilendirip ilgilendirmeyeceğine kız karar verir; kızın reşit olması kaydıyla."

Ben de bu görüşteyim ama size soruyorum biraz da felsefe yapmak amacıyla. Ben bir baba olarak kızımdan ne kadar sorumluyum? Reşit olana kadar büyük oranda hayatına ben karar veriyorum ama reşit olduktan sonra hiçbir söz hakkım yok mu? Biliyorsam zaten söyleyeceğimi söylerim. Peki bilmiyorsam, devletin bana haber vermesini isteyemez miyim?

Ben şahsen kızım reşit olduğunda kendi kararlarını verebilmesini, hayatını bana istediği kadar anlatmasını isterim. Ama biraz da felsefe yapmak için, çocuğumuzdan ne zaman kadar sorumlu olmamız gerektiğini tartışmak için soruyorum. Sınır 18 mi olmalı? Yoksa kademeli olarak sorumluluk azalmalı mı? Be zaman o kızın hayatını benden gizlemesi meşru olacak? Neticede 20 yaşına geldiğinde ekonomik geçimini ben sağlıyorum, hayatı hakkında biraz söz sahibi olmama gerek olmaz mı? Ne kadar söz sahibi olmalıyım? Tabii ki ekonomik özgürlük açısından tehdit etmem hoş olmaz ama ona hakkım olmamalı mı?

Babamla bu mevzuyu konuştuk biraz da felsefe yaparak. RTE'yi savunmuyor ama RTE'yi haklı çıkaracak bir argüman da sundu; "İnsanlar gençken hata yapabilir. Bazen bu hatalar büyük olur (birkaç örnek de verdi, gençken aldığı kararlar sonucu hayatı boktan olan insanlar hakkında). Ben bir baba olarak çocuğumu uyarmakla sorumluyum. Baskı yapmam, o ayrı, ama hayatını bileyim ki bir hata yapıyorsa müdahale edebileyim." Buna karşıt bir argüman sunabilir misiniz? "O insan reşitse, isterse hayatını gizler, karışamazsın" ne kadar geçerli bir argüman? Çocuğum bir birey olabilir ama ona para veriyorum, benim canım, ve genç yaşta hata yapabileceği için hatalarını bilmek isterim.

Bunlar hakkında araştırabileceğim kaynak verebilirseniz de olur.

 
  • s plus b  (05.11.13 19:37:16) 
ailelerin kişinin hayatına müdahalesi kısıtlı olmalıdır. Bu sınır yasal olarak 18 evet. herkes 18 yaşında olgunlaşmıyor evet. ama aile müdahalesi çok farklı bir durum sadece gerekli durumlarda kontrolü ele almak çok farklı bir durum.

''hata yapıyorsa müdahale edeyim'' argümanı baştan yanlış. insan dışarıdan hatasına yapılan müdahale ile o hatadan ders almaz. ilerde o hatayı tekrarlar çünkü bilinçli bir şekilde o hatadan dönmemiş ailesi sayesinde bir hata yapmaktan dönmüştür. ve benzeri bir hatayı ileride yapmayacağının bir garantisi olamaz. oysa o hatayı yapsa ve sonuçlarına katlansa hayatı boyunca o tür bir hata yapmaz.

hayatımda birçok hata yaptım. hatta ailem yüzünden de hayatımda çok yanlış kararlar aldım. ama hepsinden öğrendiklerim var. evet büyük hatalar yaptım hayatımı değiştirecek kadar hem de ama şu an pişman değilim. sonuçlarını gördüm ve tecrübeliyim.

türk aile yapısı çocuk eğitimi konusunda maalesef sınıfta kalıyor. bu nedenle ruh hastası ağırlıklı bir toplumuz zaten.

bir çocuk sorgu, muhakeme ve neden sonuç ilişkisine sahip olduktan sonra yavaş yavaş aile çocuk yönlendirmekten vazgeçmeli. hatta küçük yaşta bile '' bugün ne giymek istersin? bugün nereye gitmek istersin? şunu yapmak ister misin? '' gibi sorularla çocuğun kendi başına aileden bağımsız bir birey olduğuna vurgu yapılmalı ve çocuk o şekilde yetiştirilmelidir.

tüm bunların dışında kızlı erkekli kalma mevzusuna gelirsek. arkadaş kime ne? yasak olan her zaman zaten daha caziptir. bu tür söylemler çok sakıncalı ve komik ve gereksiz. neyse bu konuda çok doluyum.

sonuç olarak neden hastalıklı bir toplum olduğumuzun cevabı tüm bunlarda gizli. ne psikolojiden anlıyoruz, ne çocuk yetiştirmek konusunda bilgi sahibiyiz.
  • tuborg yesili  (05.11.13 19:39:58 ~ 19:45:19) 
ilerde kızım olursa inşallah, evlenene kadar sorumluluğu bendedir. türk aile yapısı da bunu gerektirir.

babanın haberi olsun mu olmasın mı konusunda ise, bizim okulda misal öyle şeyler oluyor ki keşke diyorum ailelerinin haberi olsa da durdursalar. çünkü belli yani sonu iyiye gitmiyor. bu muhafazakar bir bakış açısına göre "iyi" değil bu arada. sağlık açısından, standart açısından, iş hayatı açısından vs söylüyorum bunu.
  • tescillimarka  (05.11.13 19:50:23) 
18 yasini doldurmus, artik resit olmus, kendi sorumlulugunu ustlenmis bireyler icin cok cok ender durumlar haric hic bir gecerliligi olmayan sacma sapan bir sav. sen kizina-ogluna, kendini korumayi, kendini uzmemeyi, sinirlarini filan ergenlikten baslayarak ogreteceksin, 18ine geldi bu, universitede okuyor catir catir sevisir simdi, dur ben bunu engelliyim, terbiye edeym diyemezsin.
özel hayat diye bir sey var, bu 5 yasindaki cocugun da var, 25 yasindaki kadinin da var. 5 yasindaki cocugun ozel hayatina karisma oraninla 18 yasindaki universite ogrencisi kizina karisma oranin elbette ki ayni degil. devletin sana haber vermesini istemek ne demek, bu nasil bir paronayaklik? sanki uyusturucu tacirligi yapiyor, yasadisi bir faaliyeti varmis gibi gostermek niye? kiz-erkek ayni evde kalinca cidden kotu bir seyler mi oluyor (ki kendim 3 erkek arkadasimla ayni evde kaldim 6 ay boyunca, 2 kere babam geldi ziyaretime filan, aklimizdan hic boyle seyler gecmedi yani, cok keyifliydi hatta), hadi bunlarin sevgili olduklarini varsayalim, ee? ayni evde kalinca noluyor yani, sonuc nedir, neyi ihlal ediyorlar da karisma yetkisini kendinde goruyorsun? edepsizlik ile kiz erkegin ayni evde kalmasi bir mi? her ogrenci evi ayni mi? ayni evde yasama mevzusu sadece evli ciftlere has bir sey mi, insan evlenince otomatik olarak edep sahibi mi oluyor, nedir?

bu durum babayi filan ilgilendirmez (cok cok ender durumlar disinda dedigim gibi), kizin-oglanin tamamen kendi sorumlulugundadir. o evlerde neler donuyor, hunharca sevisiyorlar, batili degiliz biz dogulu degerlerimize zarar veriliyor diye dusuneceginize bu ogrenciler nasil geciniyor, yurtlairn durumu nedir, ne yer ne icerler, dogalgaz-elekrik faturalarini odeyebiliyorlar mi, kredi-burs imkanlari ne derece gercekci diye dusunseniz, kizinizin cok daha hayrina bir is yapmis olursunuz.

yurtdisinda okuyorum, yari zamanli bir iste calisiyorum ama gecimimi babam sagliyor, maddi olarak ona bagimliyim yani. bugune kadar ondan majör bir sey saklamadim (ufak tefek seyler haric), basima bir sey gelse, biriyle dertlesmek istesem ilk onu ararim. beraber kabak koyuna tatile gitmisligimiz, karaormanlari filan gezmisligimiz var, oyle yakinizdir yani. fikirlerine cok deger veririm. bugune kadar da hic bir seyi yasaklamadi. (ergenlikteki sacma sapan seyleri saymiyorum)
  • seker sey  (05.11.13 20:18:41) 
ben sorunu şurada görüyorum, lütfen kişisel alma bir de ifade ediş biçimini:
- aynı yerde kalan kişiler illa ki sikmek siktirmek zorunda mı? yani hemcinsi olsa da bir süre sonra mesela erkekler birbirinin dibini mi dövüyor? bu nasıl hastalıklı bir bakış açısı?

ek olarak, bu "kızlı erkekli çok ayıp" genelleyici imasında o kadar büyük bir vebal var ki, bilhassa ahiret inancın varsa, aklın durur; altından kalkılmaz. kalkılamaz. sözlükteki başlıktaki ya da buradaki her şeyi okumadım ama şöyle bir göz gezdirince bile bu "kızlı erkekli kalıyüleer sevişyüüüler ahlaksızlııık" imasının işaret ettiği kaideyi bozacak o kadar çok istisna yazılmış, daha da vardır yani benim okuduklarım/aklıma gelenler dışında.

buradan çıkalım, reşitse kime ne? zaten "reşit" dediğimiz olay her şeyde kendi sorumluluğunu almanın yasal yaşı değil mi? o zaman işi komikleştirsinler ve reşit olma yaşını 21'e çeksinler mesela? nasıl? benim şahsi görüşüm "reşit" dediğimiz yaş 16'ya çekilmeli. nerden tutsan elinde kalıyor çünkü. ama farklı durumlar için farklı düzenlemeler olmalı, yani "x yaşında reşit" çok genelleyici bir şey, duruma göre örneğin bişey için 19 yaş, başka bişy için 16 yaş... ama genel yasalar karşısında reşit olma hali 16.

"ekonomik özgürlüğğünü ben sağlıyorum"a girersek, baba evinden ev hanımlığına geçen kadınlar köle yaşayıp köle mi ölecek? ekonomik özgürlüğünü ben sağlıyorum karışmaya hakkım var demek dünyadaki en en ahlaksızca tutum.

babanın dediği de yakınlığına/samimiyetine bağlı. "bilmek isterim" derken aklından geçenleri, kastettiklerini eğer o yaşa dek o "baba" yakınlığını hissettiremediyse asla bilemez, en azından evladından öğrenemez; hissettrdiyse de zaten bunun için ekstra bir çaba gerekmeyecektir muhtemelen.

kaynak olarak da, yani genel olarak şunlar olabilir:
laurence steinberg - ergenlik
john santrock - ergenlik
ayrıca gelişim psikologlarının teorilerini inceleyebilirsin, ergenlik-genç erişkinlik dönemini kapsayan.

abi bir de kabe de kızlı erkekli tavaf ediliyor, o da mı "muhafazakar yapımız"a ters? işte bu kafalar hacda bile kadınları taciz ediyor sonra.
  • dafaiss  (05.11.13 20:50:05) 
sonra diyorsunuz ki komsuluk oldu, insanlar sitelerde oturuyor vs. amina koyim ben boyle komsunun. acik ve net.

ayrica kiz-erkek evde karisik kalirken anlamadigim bir nokta var. simdi bu karisik evlerde kalanlar sevgili ise bunlarin ogrenci olup olmamasinin bi onemi yok o zaman yani hic kimse evlenmeden beraber yasamasin demek bu.

eger obur turluyse yani kimse kimsenin sevgilisi degilse durum daha da fena, et beyinliler zannediyolar ki biz her gun 3 e 3 grup yapiyoruz, ev kerhane hatta. bu kadar sapiklik duzeyinde dusunce olamaz, olmamali, hastalikli bir dusunce bu. ev arkadasi lan o, kiz-erkek ne farki var.
  • modlar bu benim feykim silebilirsiniz  (05.11.13 23:54:33) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.