benim bu adam. sanat hastalığı yaşıyorum diyebilirim.
Eğer filmlere eğlence gözüyle değil de sanat eseri olarak bakarsan sen de tek gitmenin ne kadar faydalı olduğunu görebilirsin. Tüm konsantren filmde oluyor, yanındakinin tepkilerine odaklanmıyorsun, rahat rahat oturabiliyorsun, konuşmak zorunda hissetmiyorsun kendini. Sana kimse soru sormuyor. Rahat rahat filmden alman gereken zevki alıyorsun. Bu da sana sanatın zevkini aşılıyor. bir süre sonra başkasıyla sinemaya gitmek istemez oluyorsun. Tabi bu durum sanat temalı veya kaliteli filmler için geçerli. Kolpaçino'ya gideceksen mahalleyi toplayıp gitmen daha iyi tabi. Filme gülemiyorsun bari etrafındakilerinin gülüş biçimlerine gülersin. Ek olarak sergilere de tek giderim. Her bir tablonun, heykelin, eserin bende uyandırdığı etki ile başkasında uyandırdığı etki aynı olmuyor. Benim 10 dakika incelediğim, hayran hayran baktığım bir esere başkası gelip, bu ne lan tırt bir şey bu diyebiliyor. Veya ben, başkasının uzun süre incelediğini beğenmeyebiliyorum. Bu tür organizasyonlarda tek tabanca olmak en şukelasıdır.
0