Ekşi Duyuru

bölüm?

bölüm metalurji malzeme

ben 4 yil okudum avcilar kampusunde. avcilar kampusu cok kotu degildir. bizim zamanimizda metrobus de yoktu, 78 le gidip geliyorduk daha cileliydi. simdi o kadar kotu degil. ama ben isletme binasinda okudum cogunlukla, muhendislik binasi daha sikiktili isletme binasina gore. ortam acisindan da ayni sekilde. bence egitim acisindan degerlendir, kampus ve ulasim dusundugun kadar buyuk problem degil.

istanbul'u bilmem ama kocaeli hakkında bir kaç kelam edeyim.

kocaeli üniversite'sinde elektronik ve haberleşme mühendisliği dışında diğer mühendisliklerde verilen eğitimin harran üniversitesinden farkı yoktur. çok ciddiyim. makine mezunuyum ben hiç bir katkısını görmedim üniversitenin. elohab okuyan ev arkadaşım 2 günde bir elektronik devre kurarken ben 4 yılda bi tane bilimsel ya da mesleki araştırma, çalışma yapmadım. okul buna beni zorlamadı. sanayiyiyle iç içe o yüzden iyidir derler kocaeli'ye. soktumun üniversitesinin bi tane şirketle ortak çalışması yok ki gidip pratik yapasın; çalışma hayatını, koşullarını göresin. özet: elohab dışında kocaeli üniversitesi mühendisliklerini tavsiye etmem.

Rony, kimse kafana vura vura bir şey öğretmiyor maalesef, kendini geliştirmek için birinin seni "zorlamasını", ne bileyim ilkokul çocuğu gibi ödev vermesini falan bekliyorsan zaten o mühendislik diplomasını boşa almışsın.

Belive, Metalurji malzeme Kocaeli mühendisliğin en zor bölümlerinden biri, Şadi Karagöz diye şu an rahmetli olmuş manyak bi hoca vardı, trilyonlarca yatırım yaptı kendi cebinden devletten falan. Bayaa ünü vardır yani, ama çok zor.

İstanbula gelirsek İÜ'nün mühendislik fakültesinin hem yeri çok uzak, hem kampüsü berbat, hem eğitimi de eh işte. Kocaeli'yi seç derim açıkçası.

Ulaşım problem, sabahları Metrobüsler "DOLU" geçiyordu en son. Bir de bayaa masrafın olacak istanbulda.

kocaeli ve istanbul arasında insan nasıl kararsız kalabilir anlayamadım. elbette istanbul genç arkadaşım.

Ooo İstanbul'muş, çok kral demeden önce şu haritaya bir bakaydınız:
maps.google.com

Avcılar İstanbul'un tüm avantajlarından uzak bir yer.

roket adam,

boğaziçi'nde hazırlıkta haftada 2-3 kez essay yazdırılarak ingilizce öğretiliyor, işçilerin başında durmazsan işçiler kaytaracak yer arıyor. zorlamadakça kimseye hiçbir şeyi yaptıramazsın. sınavdan 2 gün sonra unutacağın onca gereksiz teorik bilgiler yerine sanayiyle iç içe olan bir şehirde öğrencilerin sanayi ortamına sokulup gerçek iş hayatını öğrenmeleri daha mantıklı değil mi sence de? ya da civatalara gelen kesme kuvvetini hesaplattırmak yerine eline bir proje verilip al bunun malzeme listesini çıkar, maliyet hesabı yap dense daha iyi olmaz mı? süleyman yiğit, ismail cürgül gibi zeki hocaları tenzih ederim. laboratuvar dersleri var 2 dönem. ne öğrendin diye bir sor bu dersi alanlara, bir de elohabcılara sor farkı anlayacaksın. kısacası kocaeli'de mühendislik çöptür.

KOÜ'ye gelen öğrenci kitlesinin hedefsizliği ile alakalı o. Sen öğrenmek istersen gider o 2 essay'i kendini denemek için yazarsın, hatta hocana sorarsın sana bir kalıp verir, öyle gider. Ama armut piş ağzıma düş istedim olmadı bir bahane değil, kusura bakma. Bir süre Almanya'da okudum mesela, devam zorunluluğu bir yana, adam akıllı ödev bile yoktu, dönemde tek sınav var, vize falan da yok. Hoca dersi anlatıp çıkıyor, anlatmadığı yerden soruyor, sen araştırıp buluyorsun.
Ayrıca eğer teorik bilgi istemiyorsan yüksekokula gidip tekniker olacaktın, mühendis dediğin olgu geliştirme üstüne kuruludur zaten (ha bizde öyle değil ama olsun)

Özet: İlkokul değil bu üniversiteler, kimse "zorla" bir şey öğretemez. Üniye başlayan herkes bu koşulları kabul etmiş sayılır :)

Ek: Elohab'ı atlamışım. Evet onlar öyle. Elektrik müh te öyle mesela. Farklı bir öğretim tarzı, bir şey diyemem. Ama üniversiteyi bitirip mühendis çıkmış birinin "bana bişi öğretmediler" demesi bence utanç verici.

roket adam,

pratik bilgi ile teorik bilginin çok farklı kavramlar olduğunda hemfikir olduğumuzu düşünüyorum. koü'de bir elohab öğrencisi mezun olduğu zaman yapacağı iş ile ilgili somut bilgiler ediniyor. makine dahil diğer bölümlerde böyle bir şey söz konusu değil. bunu tamamen öğrencinin ilgisizliğiyle bağdaştıramazsın. öncelikle verilen eğitimi sorgulamak gerekir. ben fen lisesinde okudum. %99 gibi bir başarı vardı. bunda etki öğrencinin kalitesi değildi sadece. sınıfı geçmek istiyorsan sike sike ders çalışmak zorundaydın. bir anadolu lisesi sınav soruları derste çözülmeye tenezzül edilmeyen sorulardı fen lisesinde. başarı bu şekilde geliyordu.

sabahları alarmı 5 dk erteleyen bir milleti başı boş bırakarak bu memlektin gelişmesini bekleyemezsin.

Belki şundan da olabilir o, Elohab çok özelleşmiş bir bölüm, ama makina çok genel, kendi içinde çok ayrıldığı için genel bir izlenim vermek üzere olabilir eğitim. Muhtemelen master'da uzmanlaşarak piyasada çalışacağın alana hazırlanman gerekir. Benzer bir durum Çevre-İnşaat örneğinde de var, çevre mezunu adam büyük oranda hazırdır piyasaya (ha hangi piyasa orası tartışılır), ama inşaat mezunu adamı çalıştığın alana hazırlaman gerekir gibi sanki.

roket adam ilk olarak eğitim yuvasında eğitim kalitesi bu tip kaliteli zorlamalarla belli oluyor zaten. van 100. yıl ya da ne bileyim ahmet baba veli zemşit üniversitesiyle boğaziçi üni'de aynı kefeye konulmalı o zaman. öğrenci vizyonsuzluğu diye kesip atamayız verilen sıkı eğitim de verilen eğitimin bir parçasıdır.

ikinci olarak ise avcılar kampüsünün nesi rezalet, berbat öyk bok kaka tüm avantajlardan uzak onu anlamadım? okul metrobüsün durağının dibinden başlıyor ve gerek iş gerek eğlence gidebileceğiniz her yere ulaşım gayet de kısa sürüyor. üniversite ulaşım açısından oldukça iyi bir yerde, merkezi olmasa da istediğin her yere rahatça gidebiliyorsun.

bununla birlikte işin sanayisine yakın olmak adına istanbul şehir olarak her zaman önde gelir. onu da geçtim kocaeli dediğin elohab. ve metalurji dışında sıradan bir üniversitedir eğitim olarak, ama bu da istanbul üni. tırttır demek değil.

bi de özür dilerim hangi üniversitenin kampüsünde göl var inip de mangal yaptığın, at binebildiğin, yeşil alanı bol vb. vs.? kışların çetin geçmesi dışında kampüs tam öğrenci kampüsüdür.

Bak dikkat ettiysen boğaziçine falan laf etmedim ben. Gördüğümü ve olması gerekeni anlatıyorum. Boğaziçine girebiliyorsan zaten gelip KOÜ'de okuma yani. Ama onu beceremeyip, KOÜ'ye gelip, bir de aa hiç bişi öğretmediler demek bence bir mühendis için utanç verici. Eğitim kalitesinin "zorlama"larla alakası yok, bunun sebebi bizim öğrencilerin üniversiteyi lise sanmaları. Kimse sana bir şey öğretmek zorunda "değil". Sen bulup öğreneceksin. Alman modelini az önce anlatmıştım, olur da yurtdışında master falan yaparsanız siz de tecrübe edersiniz, muhtemelen altıncı ayında okuldan atılıp geri dönenler kervanına katılırsınız.

Avcılar'a ulaşım açısından iyi bir yerde diyenin İstanbul'luluğundan şüphe ederim. Arabayla gitsen trafik olur, mecidiyeköy'den minimum 1.5 saat sürer, metrobüs desen "çile", gece dışarı çıkayım desen taksim'e metrobüsle gittin, geri dönüşün ölüm. Bu mu avantaj? Ha Kocaeli'den daha yakındır gerçi, orası doğru.

öncelikle eğitim durumunu bilmediğiniz bir insan hakkında konuşuyorsunuz ve nerede okuduğumu da bilmiyorsunuz bunu da geçtim kocaeli ile de istanbul üni gibi bi okulu kıyaslayabiliyorsunuz ve eğitim kalitesi sıkı çalıştırmaya dayanır. almanya sistemi de bahsettiğiniz gibi değildir, hangi ünideydiniz bilmiyorum, ama almanya'da mühendislik eğitimi de sıkı ödevlere ve nefes aldırmamaya dayalıdır. artık erasmus filan mı yaptınız bilemiyorum.

iyi üniversiteler öğrencinin burnundan hayat getirirler ki zorla öğrensinler.

bununla birlikte neremle güleceğimi şaşırdım? avcılardan mecidiyeköy 1,5 saat? metrobüsle 30-40 dk arası süren yol haklısınız en az 1,5 saat. ben ist üni'de okurken ve metrobüs varken avcılar taksim yapmamız metronun sıklığında göre maksimum 50 dakika sürerdi.

avcılar dediğiniz yer avrupa tarafında istediğiniz her yere ulaşmanızı sağlıyor. bence tahminim ya siz istanbul'lu değilsiniz ya da istanbul'a çok uzak kalmışsınız. 1 saate metrobüsle ist-üni avcılardan karşıya geçiliyor artık. ben bahçelievler'de oturuyorum metrobüs'e 20 dakika yürüyüş mesafesinde, taksim-bakırköy dolmuşuna binip bir de yol yürüyorum gecenin o saatinde, binersin taksiye ya da dolmuşa inersin metrobüste basarsın akbilini geceleri her 15dk'de bir metrobüs geliyor. avcılara varırsın gene. gece ulaşımı hiçbir yer için süper kolay olmuyor.

lütfen istanbul'u tam bilmeden biliyormuş gibi abartarak konuşmayın ve karşınızdaki insanın da hangi ülkelerde nerelerde nasıl bulunup da neler yaptığını bilmeden önyargılı davranmayın.

Sabahları metrobüs kuyruğunu hesaba katmazsak tabii.

ee yani? kuyruk olunca metrobüs'e binilmiyor filan mı sanıyorsunuz?