[]

Takdir-i ilahi ve "muhteşem düzen" kavramları üzerine...
Teolojik bilgim çok kısıtlı olduğu için çok kısa bir iki cümlenin sonunda getireceğim sorumu.
Takdir-i ilahi bildiğim kadarıyla İncil'de geçmemekle beraber ya Aziz Augustus ya da Aquino'lu Tommaso tarafından dile ve yazıya geçirilmiş bir kavram; ki bu da 1300'leri buluyor yanılmıyorsam. Doğuyla etkileşimin çok kısıtlı olduğunu rönesansa kadar düşünürsek, Kuran'da bu kavram geçse bile Hıristiyanlık Batı'nın anlaşılır bir ölçekte bundan bîhaber olabileceği gerçeği de var.
"Şu muhteşem düzen kendi kendine oluşmuş olabilir mi?" de bildiğiniz klasik kafa siken dinci zırvalarından. Konu üstüne yapılan ciddi araştırmaların şimdilik bir sonuca varmaması sebebiyle inanan kişi, agnostiktir zaten ne derse desin, onlar üzerilerine alınmasınlar.
Üstüne çok ama çok az düşündüğüm mesele şöyle; madem ki ortada muhteşem bir düzen var, öyleyse takdir-i ilahiye gerek yoktur. Takdiri ilahi varsa muhteşem düzen yoktur.
Siz sevgili sevgi pıtırcıklarından beklentim beni yanlışlamanız, buyurun.
Edit: Yukarıdaki metinin özellikle son kısmında, "takdir-i ilahi", orijinal kavramın yanında kavramı gerektiren durumu belirtmektedir.
Takdir-i ilahi bildiğim kadarıyla İncil'de geçmemekle beraber ya Aziz Augustus ya da Aquino'lu Tommaso tarafından dile ve yazıya geçirilmiş bir kavram; ki bu da 1300'leri buluyor yanılmıyorsam. Doğuyla etkileşimin çok kısıtlı olduğunu rönesansa kadar düşünürsek, Kuran'da bu kavram geçse bile Hıristiyanlık Batı'nın anlaşılır bir ölçekte bundan bîhaber olabileceği gerçeği de var.
"Şu muhteşem düzen kendi kendine oluşmuş olabilir mi?" de bildiğiniz klasik kafa siken dinci zırvalarından. Konu üstüne yapılan ciddi araştırmaların şimdilik bir sonuca varmaması sebebiyle inanan kişi, agnostiktir zaten ne derse desin, onlar üzerilerine alınmasınlar.
Üstüne çok ama çok az düşündüğüm mesele şöyle; madem ki ortada muhteşem bir düzen var, öyleyse takdir-i ilahiye gerek yoktur. Takdiri ilahi varsa muhteşem düzen yoktur.
Siz sevgili sevgi pıtırcıklarından beklentim beni yanlışlamanız, buyurun.
Edit: Yukarıdaki metinin özellikle son kısmında, "takdir-i ilahi", orijinal kavramın yanında kavramı gerektiren durumu belirtmektedir.

Birincisi aslında kuran ve islamiyet gerçek anlamda bir muhteşem düzeni insan hayatı için ortaya atmaz. muhteşem düzen evet kuran'da dünyanın yaratılışı v3e herşeyin birbiriyle uyumu için yapılan bir atıftır. insanlar ise bu muhteşem dünyaya sınav için gelmiş yaratılmışlardan öte değildirler. başlarına her gelen şey yaptıklarının cezası değil, nedenini ve dolayısıyla iyi mi kötü mü olduğunu bilmedikleri bir ilahi takdirden kaynaklanır.
- cinna monster
(04.06.11 20:48:52)

(Çok yüzeysel geçiyorum, kusura bakmayın.) Sonuçta Dünya, aynı şekilde Evren de, insanlar Allah'a tapmaları için yaratıldığına göre "muhteşem"lik kavramı insanın algılayabileceği cinsten olması gerekmez mi?
Ayrıca eğer ki Kuran'da bir "muhteşem düzen" kavramı geçiyorsa bunu "o aslında şöyle." diyerek yorumlamak, kutsal kitabın dokunulmazlığını (dokunulmazlıktan kasıtım, yorum yapılmasına ihtiyaç !duymadan! herkesçe anlaşabilecek, evrensel bir yapıda olması) zedelemez mi?
Ayrıca eğer ki Kuran'da bir "muhteşem düzen" kavramı geçiyorsa bunu "o aslında şöyle." diyerek yorumlamak, kutsal kitabın dokunulmazlığını (dokunulmazlıktan kasıtım, yorum yapılmasına ihtiyaç !duymadan! herkesçe anlaşabilecek, evrensel bir yapıda olması) zedelemez mi?
- uyku inadim inat
(04.06.11 20:55:39)

ama muhteşem düzen kavramı zaten bu şekilde geçiyor insan hayatı için yorumlanabilecek bir yanı yok asıl. aksine insanın hayatının nasıl mükemmel olmadığı ve iplerinin allahın elinde olduğu şeklindedir tüm olay. yani eğer "şu muhteşem düzen.." geyiğini vurma derdindeyseniz yanlış noktadan bakıyorsunuz. Muhteşem düzen öyle bir şeyki Allah'ın ol deyip oldurmasıyla ilgili. Kaldı ki "muhteşem"liği sürekli bir iyilik hali olarak yorumlamak da problemli.
- cinna monster
(04.06.11 21:03:38)

takdiri ilahi yoktur. kader diye bişi de yoktur. dünya tanrı tarafından yaratıldı ve insanlar kendi dikkatsizlikleri ve hataları yüzünden bazı sıkıntılar çekmektedirler. tabi bu sıkıntılarında da bazı şeyleri öğreniyorlar. ama şuna kesinlikle inanıyorum ki ilahi adalet denen bişi var. şimdi sen uykusuzken araç kullanıp da araç içindekilerle birlikte yaptığın bir kazada ölürsen(iz) hem kendini hem de araç içindekileri sen öldürmüş olursun. buna kader ya da allahın takdiri diyemeyiz, değil mi?
- bıdıbıdı
(04.06.11 21:19:20)

ilahi adalet dendiği vakit kafamda yankılanan iyiler hep kazanır ve her işte bir hayır vardır muhabbetleri, burdan yola çıkarak laf olsun diye;
ilahi adaletten bir nebze faydalanan bir kulun yine de düzenin amina koyduğuna şahit olmadım ben, ilahi adalet varsa da muhteşem düzen olmayacağı anlamına gelmez bu ..
diyebilirim yanlış mıyım ?
ilahi adaletten bir nebze faydalanan bir kulun yine de düzenin amina koyduğuna şahit olmadım ben, ilahi adalet varsa da muhteşem düzen olmayacağı anlamına gelmez bu ..
diyebilirim yanlış mıyım ?
- Sir.Fitih
(04.06.11 22:29:01 ~ 22:31:43)
1