(7)
Güçlü olmak (uzun yazılı)
ya da öyle görünmek sizce iyi bir şey mi?Yoksa çevrenin “nasılsa o halleder” diyerek insanı yalnız bırakmasına mı yol açıyor?Son dönemde şunu fark ettim:Ben genelde insanların yardımına koşan, kimseyi zor durumda bırakmamaya çalışan, derdini sabırla dinleyen biriyim. Günlük hayatta espri yaparım, gü
ya da öyle görünmek sizce iyi bir şey mi?
Yoksa çevrenin “nasılsa o halleder” diyerek insanı yalnız bırakmasına mı yol açıyor?
Son dönemde şunu fark ettim:
Ben genelde insanların yardımına koşan, kimseyi zor durumda bırakmamaya çalışan, derdini sabırla dinleyen biriyim. Günlük hayatta espri yaparım, gülerim, güçlü görünürüm. Buraya kadar sorun yoktu.
Ama son günlerde art arda yaşanan bazı olaylar bende bir şeyleri fark ettirdi.
Örnek 1:
Babamın yas sürecindeyken üniversiteyi bitirmeye çalışıyordum. Evimden 12 saat uzak bir şehirde yaz okulundaydım. Bu sırada yurtdışındaki bir akrabamız acil bir elektronik eşya ihtiyacı olduğunu yazdı. Kardeşi ilgilenmedi. Ben “bu haldeyim ama hallederim” dedim, aldım, taşıdım, şehirler arası götürdüm, saatlerce bekledim. Kimse “sen iyi misin?” diye sormadı. Bu görev kendiliğinden bana kaldı.
Örnek 2:
Yakın bir akrabam evlilik sürecinde ailesiyle çok ciddi sorunlar yaşıyordu. Aile içinde yüzleşmeli, gergin bir toplantı yapılacaktı. Ablası beni arayıp ortam gergin olacak kızın senin destegine ihtiyaci olacak diyerek benim de gelip katilmami rica etti. Annem bunun riskli olabileceğini söyledi ama ben yine de kabul ettim. Çünkü kızın gerçekten desteğe ihtiyacı vardı. Herkes bana müteşekkirdi. Ama o an fark ettim: Zor ortamlara çağrılan kişi yine bendim.
Örnek 3:
Yakın bir arkadaşım aile evini terk etti. Panikle beni aradı. Ailesine “sende kalıyorum” demiş ve görüntülü konuşmada gerçekten yan yana olmamız istendi. Bu riski aldım. Yalan ortaya çıksaydı sorumluluk bana da dönebilirdi. Ama kızı yarı yolda bırakamadım. Ve bu süreçte evlilik toplantisina çagrildigim akrabam bu konuda çok kırıcı bir üslupla üstüme geldi. ( Halbuki abileriyle yapilacak toplantıda benim başıma da bir şeyler gelebilirdi. Akraba desteğine riskli olsa da ses yok ama benzer bir konuda arkadaşa destekte üstüme saldirildi kısaca)
Örnek 4:
Bir yakinima yazdığı bir cümlenin bana çok dokundugunu son zamanlarda yasadiklarimdan dolayı duygu yonetimimde sorun yaşadığımı ve bir süre kabuguma cekilcegimi söyledim. Anlayış gösterdi ama özür dilemedi veya nasılsın diye sormadı bir daha.
Bu örnekleri anlatmamın sebebi şu:
İnsanlar benden büyük şeyler istediklerinde, bunu yapmam çok doğal karşılanıyor.
Ama ben çok küçük bir şey açtığımda;
_ya kendi derdi başından aşkın gibi davraniliyor
_ya kırıcı bir üslupla üstüme geliniyor
– ya konu geçiştiriliyor
– ya hiç sorulmuyor
– ya da “sen zaten güçlüsün, toparlarsın” deniliyor.
Hatta bu kişilerden biri bana açıkça şöyle dedi:
“Sen zaten güçlüsün, her şeyi toparlarsın.”
O an fark ettim.
Evet, yıllardır herkesi toparlayan kişi olmuşum.
Ve belki de bu yüzden kimse benim dağılabileceğimi düşünmüyor.
Oysa ben derdini çok dillendirmeyen ama aslında nahif ve kırılgan biriyim. İnsanların yanında ağlamam ama günün sonunda yalnız kaldığımda bunalımlar yaşayan, ağlama krizleri ile bunu dışa vuran bazı çıkmazlarda ne yapacağımı bilemeyen biriyim.
Ailemizde herkes kanserden gidiyor. Ben de kaç gündür şiddetli baş ve beden ağrıları yaşayınca artık, ne kadar samimiyet kaç yıllık bağ olsa da bencil olmayı düşüncesiz kötü biri olmayi veya başkaları gibi derdini sahiplenen başkalarını riske atacak olsam dahi yardım istemekten çekinmeyen, aglayan sızlayan, panikli davranan bir insan olmayi düşünmeye başladım.
Çünkü anlamadığım şey şu:
İnsanlar gerçekten beni güçlü mü görüyor,
yoksa benimle ilgilenmemek daha mı kolay geliyor?
Sizce bundan sonra ne yapmalı?
– Güçlü görünmeye devam edip başkalarının yükünü taşımayı mı bırakmalı?
– Daha açık şekilde “ben de zorlanıyorum” demeyi mi öğrenmeli?
– Yoksa biraz “bencil” olmayı mı kabullenmeli?
0
örneklerinizin bence hiçbirinin güçlülükle alakası yok. yardımsever, iş bitirici, güvenilir olabilirsiniz de güçlü görünmekle ilgili bir şey göremedim.
1. örneğinizde birisinin isteğine siz kendiniz “bu haldeyim ama hallederim” diye bir işi üzerinize almışsınız. hayır yapamam, istemiyorum dememişsiniz.
2. örneğinizde belli ki ortamı sakinleştirici, güven verici bir üslubunuz olduğu için ortamda bulunmanız istenmiş.
3. örneğiniz ikincisiyle aynı. arkadaşınız sizi aynı sebeplerden kullanmak istemiş. anladığım kadarıyla bunu (nedense) 2.örnekteki akrabanızla paylaşmışsınız. o da sizin aile ve arkadaş içindeki konumunuzu kıskandığından ya da (ki bence daha olası) korumacı bir tavırla size çıkışmış.
4. örneğiniz ise arkadaşınızın "öküzlüğü", sizinle ilgili bir durum yok. samimiyetinize dayanarak bu konuda çemkirebilmelisiniz bence.
sonuç olarak yapınız, karakteriniz bu. içinizden geldiği gibi davranmaya devam edin. ama illa bir şeyleri değiştirmek istiyorsanız duygu ve düşüncelerinizi paylaşma konusunda daha cömert olmayı deneyebilirsiniz.
edit: 3.örneğinizi galiba anlamamışım. değiştirdim.
+1
@tnz
Teşekkür ederim. Mutlaka deneyeceğim.
Evet örnekler daha çok benim fedakârligim üstüne olmuş gibi ama daha önce kendi sorunlarimin altindan kalkmakla ilgili bir yazı yazmıştım. Tekrar olmaması adına o konulara girmedim ve bu yönümü bilen bu örnekteki insanlar bana bu bakiş açısıyla yaklaşıyor. O yüzden güçlülük ile ilgiliydi kastım.
0
peki siz açıkça çevrenizden yardım istiyor musunuz? desteğe ihtiyacınız olduğunu dile getiriyor musunuz?
siz kendi işinizi kendiniz hallediyorsanız, çevreniz sizi güçlü olarak değil kendi kendine yetebilen çevresindekilere/başkasına ihtiyaç duymayan biri olarak görür.
0
bazı insanlar küçük olayları bile tolere edemez bazı insanların da başına gelmeyen kalmaz ama gülerek anlatır. her birimizin savunma sistemleri farklı çalışıyor. çünkü yetiştirilme tarzlarımız çok farklı. başımıza gelen olaylar karşılaştığımız ve etkilendiğimiz kişiler vs vs her şey farklı.
bugün geldiğiniz aşamada bence zaten bir anda bencil bir insan olmaya karar verseniz de bunu uygulayamazsınız. yaşanan durumlara karşı tepkilerinizi kontrol etmeyi deneyebilirsiniz sadece.
örneğin ben normalde çok ters ve kırıcı bir insandım. bir olay olduğunda ben hemen ters tepkiler verip karşımdakini bozmaya çalışırdım ama bunun çok kırıcı bir davranış olduğunun farkında değildim. bunu son zamanlarda fark ettim ve artık üslubuma dikkat etmeye başladım. biri bana bir şey anlatınca artık daha çok dinleyip daha az yorum yapıyorum. ve bazen birine çok kızdıysam ve ona kötü bir şey söyleyeceksem içimden 1 an durup "acaba bunu ifade etmenin başka bir yolunu bulabilir miyim" diyorum. tabi bunu her zaman başaramıyorum bazı davranışlar kalıplaşmış oluyor bir anda değiştirmek çok zor ama en azından değişmeyi deniyorum.
sizin yerinizde olsam bundan sonra biri benden yardım istediğinde o iş için ne kadar efor sarf etmem gerektiğini bir tartıp eğer kendimden çok fazla ödün vermemi gerektirecek bir işse reddederim. biraz daha kendi sağlığımı ve rahatımı düşünürüm çünkü siz artık bu durumdan rahatsız olmaya başlamışsınız sağlık sorunlarınız ortaya çıkmış.
ama birilerinin sizi düşünmediğini, arayıp sormadığını düşünmenize yapılacak bir şey var mı bilmiyorum çünkü belki bu senin güçlü olup olmamandan değil karşındaki insanların kendi huylarından kaynaklanıyordur. mesela ben de birilerine özellikle nasılsın nasıl oldun vs demem. demememin sebebi o kişiyi düşünmediğimden sevmediğimden veya onun güçlü olduğunu düşünmemden değil benim kendi sosyal kaygılarımdan ve iletişim kurmakta zorlanmamdan kaynaklanıyor. vs vs.
+1
Sadece soruyorum
(
5 saat)
İnsan kısmı kolay kolay değişmez ama bi taleple karşılaştığında, içinden ''benim üstüme vazife mi'' diye sormanın yaşı gelmiş. Her seferinde başaramasan bile insan nasıl rahatlıyor bi bilsen. Ben artık bunun adının bencillik olduğunu düşünmüyorum. Herkesten önce benim nasıl hissedeceğim önemli olmalı, bi tane ömrü var herkesin. Babamın yasını tutarken bilmem kimin bilmem nesini arayıp bulup göndermek neden benim benim üstüme vazife olsun. Bunu talep edeni haşlamalı hatta. Ben ne haldeyim, sen ne istiyorsun diye.
Sanırım duygusal açıdan yaşlandık artık, kafa götürmüyor kimseyi. Bi dene.
+2
@antihero
Tam olarak bu farkındalıktayim bugünlerde. İnşallah basarabilirim.
+1
Yıllardır kriz anında o sorunu çözen kişi sizi olmuşsunuz. İnsanlar buna alışmış, alışkanlıkları da zamanla duyarsızlığa dönüşmüş. "Sen güçlüsün" cümlesi çoğu zaman bir iltifat değil, sorumluluktan kaçma amacıyla söylenir olmuş. Elbette bu bilinçli bir kötülük değil ama belli ki sonuçları sizin için çok yıpratıcı olmuş.
Peki ne yapmalı? Gerçekten karşılık verebilenlere "ben de zorlanıyorum" demeyi öğrenmelisiniz. Kendinizi korumanız gerektiği gerçeğinin "bencillik" olmadığını anlamalısınız. Herkes için güçlü olmak yerine önce kendiniz için ayakta kalmayı tercih etmelisiniz.
+2
zaman ilac degil insanlar unutkan
(
4 saat)