Şöyle ki artık insanlar birbirlerine olan güvenlerini yitirdiler ve haliyle her kişi yeni tanıştığı insana karşı aşırı şüpheli yaklaşıyor bundan dolayı da ya çok toksik ilişkiler meydana geliyor ya da yüzeysellikten iş ilişkiye dönemiyor. Çoğu kişi flört aşamasında yedekli ilerliyor vs. İlişki gönül bağından çok strateji haline geldi.

Son yıllarda haberlerde ya da çeşitli mecralarda eşini, çoluğunu çocuğunu bırakıp kaçan kadınlar, bir anlık öfkeyle "sevdiği" kadını katleden erkekler, evlilik vaadiyle dolandırıcılık yapan çeteler vb. haberlere gözümüzü açar olduk. Dolayısıyla insanların ilişkilere bakış açıları çok değişti. Bunda bence pandeminin de parmağı var. Pandemiden sonra insanların bir kısmı japon yaşam tarzını benimsercesine yalnız yaşamı desteklemeye başladı. Olabilir elbette herkesin kendi hayatı.

Kısacası sorun düşünceli olmak, dış görünüş, maddi sıkıntıdan çok görüş değişikliğinde. Dünya düzenine karşı adaptasyon geçirdik de denebilir buna. Tabii bunlar benim görüşlerim.

Nasıl sevgili bulunuyor soruna gelecek olursam da kesin bir cevabım olmamakla birlikte bu tarz meselelere biraz kadersel bakıyorum. Olması gerektiği zaman karşına biri çıkıyor. Oldurmaya çalıştığında da hep "yanlış" insana denk geliyorsun. Biraz akışına bırakmakta fayda var kanaatindeyim.

bir şeyi oldurmaya çalışmıyorum aslında kendimden örnek verirsem. muhabbet etmeye çalıştığım an duvar görüyorum karşımda :) aylardır böyle. acı ama gerçek

Oldurmaya çalışmak derken genel kullandım yanlış anlaşılmak istemem.

Demek ki ilişki yaşanmayacak ya da ilişkiye hazır olmayan kişilere denk gelmişsin dolayısıyla sende herhangi bir problem yok. Her şeyinle dört dörtlük bir insan da olsan bazen olmayınca olmuyor. Bundan dolayı akışına bırakmak daha faydalı dedim ama insan yalnızlıktan çok sıkılıyor haliyle bu yönden de haklısın. Karşına dilediğin gibi birinin çıkmasını dilerim en kısa zamanda :)

"demek ki ilişki yaşanmayacak ya da hazır olmayan kişilere denk gelmişsin" konusunda istatistiğin bittiği noktadayım :) moral verme çaban için çok teşekkür ederim ama kendi durumumu her yönüyle düşündüm, bu yüzden kafam çok karışık ve epey de karamsar açıkçası. yoksa neden bu kadar ciddi şeyler düşüneyim/yaşayayım ki. iyi dileklerin için teşekkür ederim..

Olayın şifresini daha ilk cümlelerde vermişsin bak:

"yakışıklı ve varlıklı bir adam olmadığımı biliyorum, girdiğim ortamlarda ve iş yerlerinde hep bu bilinçle hareket ettim ancak kendimi bilmeme ve sosyal özgüvenim -kısmen- olmasına rağmen kadınlarla iletişimimde hep karşı taraftan bir SINIR gördüm"

Yakışıklı ve varlıklı olmamak sence sevilmeye engel mi? Bence senin gözünde engelmiş ki hep engellemişsin, sınırlandırılmış iletişimlerin.

Bu sınır görmenin tam anlamı nedir bilemiyorum, belki de sen sonsuz bir sınırsızlık istedin bu da kadınlara çok ağır gelen bir şey, sana bunu belirttiklerinde bunu sınır görmek olarak algılaman yanlış olur, herkesin kendine göre bir alanı var çünkü, o alanın bir sınırı var. Herkes birbirinin sınırlarına saygı göstermek zorunda.

Bahsettiğin sınır görmek böyle bir şey değil de, çoğunlukla "beğenilmediği için kabul görmemek, varlıklı görülmediği için benimsenmemek veya ciddiye alınmamak" gibi şeylerse, işte burada senin bu kodun çalışıyor demektir.

Çok güzel bir yaştasın, söyleyeceklerimi gayet güzel anlarsın, hayat tecrübesi eksik biri değilsin.

Yakışıklı olmak demek aslında kendini olduğu gibi görmüş, kabul etmiş, sevmiş ve kendine saygısı olan erkek olmak demek. Bu da şahane bir özgüven getirir erkeğe ki erkeği erkek yapan işte bu özgüvendir. Sosyal özgüven yahut medenî cesaret değil. Bu özgüvene varlıklı olmamayı da katabiliriz. Bu dünyada kaç erkek varlıklıdır diye gerçekten özgüven sahibi olarak yaşıyor? İncele bak, varlıklı erkeklerin çok büyük çoğunluğu sahte ve altı boş bir özgüvenle yaşıyor, biraz yakınlaşınca çok rahatlıkla görülüyor ne kadar diken üstünde yaşadığı.

Varlıklı olmak nedir? Bir anda her şey bozulabilir, sıfıra düşebilir insan, bunu yaşayan çok kişi var. Bütün zenginler yaşamıştır, yaşarlar da. Önemli olan zengin olmak değil ki, parayı yönetebilmek, para çekebilen, kazanabilen, para konusunda gayet cesur, atik, atılgan biri olabilmek. Çalışkan ve kıymet bilir olabilmek. Kazandığını harcamayı ve tutmayı bilmek.

İncele erkekleri. Hangileri daha gerçek seviliyor? Mesele yakışıklılık ve zenginlik değil, özgüven, cesaret ve bunların sağlam temellere oturması. Kendini dışbükey değerlerle değerlendirdiğin için herkes seni öyle değerlendiriyor. Kendini içbükey, kendi değerlerinle değerlendir bakalım ne çıkacak ortaya.

bu yaşa kadar sadece yarım yamalak 1 (bir) ilişki tecrübesi olan arkadaşım geçenlerde evlendi. yaş 34.

günümüz ilişkileri bombok. hala bekar, yalnız olan arkadaşlarımın flört hikayelerini dinliyorum mesela. gerçekten korkunç bi furya var. yalan dolan, herkesin birkaç flörtü vs. yani böyle bi ortamda doğru ilişkiyi bulabilmek gerçekten büyük mesele. bulamıyor olmak da kişisel bi problem değil.

ha şu var. kendimle çelişeceğim belki ama sahip oldukların ya da olamadıklarından ziyade biraz da kendini nasıl gösterdiğin önemli. kimisi çok duygusal erkeklerden hoşlanmaz mesela. öküz ol demiyoruz ama biraz karşıdakini okuyup ona göre davranmak gerekebiliyor.

Nasip bu işler. 1 yıldır sevgilim yok. Saldım.

şu dönemi atlatmak için psikiyatri polk kontrolüne giderseniz çok iyi olur. ince bir ip üzerindeyken yardım almak seçeceğiniz en mantıklı yol olurdu.

ciddi intihar düşünceleriniz olduysa bunun tek nedeni ilişki yaşayamamak vb. olamaz, bu imkansız. muhtemelen bir ilişkinizin olmaması bir neden değil, başka başka psikolojik nedenlerin bir sonucu olarak ilişki yaşayamıyorsunuz. evet, günümüzde ilişki anlayışı değişti, insanlara güvenmek vb. de oldukça zor ama bu konularla baş edebilmek, bu süreçleri yönetebilmek de psikolojik sağlamlık ve esneklik gerektiriyor. yani konu yine dönüp dolaşıp kişilerin psikolojisine dayanıyor.

naçizane hızlıca aksiyon alıp iyi bir psikologla görüşmeye başlamanızı öneririm. bu arada da iyi hissetmek, hayatı keşfedin, akış, bağlanma vb. psikolog ve psikiyatristler tarafından hazırlanmış self helping kitaplarını okumanın muhakkak faydasını görürsünüz.

ayrıca bütün bu olaylara daha geniş ve sosyolojik bir perspektiften bakabilmek de rahatlatıcı olacaktır. adult loneliness epidemic, male loneliness epidemic vb. kavramları araştırabilirsiniz.

aga sal gitsin ilişkisi yok diye insan intihar mı eder? 2025 senesindeyiz insanlar leş gibi. bırak elbet birini bulursun bulamasan da dert değil. sal diyorum cidden rahat ol

la kafan rahat ne güzel mis.ha illa cendereye gireyim diyorsan bir klube üye ol mesela trakingciler,ne bileyim fotoğrafçılar grupla yapılan bir meşgale demek istediğim e oralarda kendini özel olarak ifade etmene gerek yok.o şekilde sosyal çevre yaparak tekli özel ilişkilere adım atabilirsin.
bunun için hayatını sorgulamaya gerek yok bişey kaybetmiyorsun emin ol.

*intihar düşüncelerinin olması önemli bir alarm seviyesidir. ciddiye almanı öneririm. her şeyden önce en azından hareket miktarını artırıp , "resilience" hakkında kitaplar bulabilirsen okumanı da tavsiye ederim mutlaka.

*kibar ve düşünceli olmak, cinsellik piyasasında nötr , ilişki piyasasında pozitif, uzun süreli ilişkiye etkileri açısından dozu ayarlanmaz ise "denge bozucu" unsurlardan sayılabilir. biz ise bu hikayede daha başlangıçlar aşamasında acı çekiyoruz. yani senin için olumsuz bir durum yok gibi görünüyor.

*şöyle düşünebilirsin, dürüstçe kendi içinde cevapla bu soruyu; yüz hatları ve cildi güzel görünmeyen, saçları bakımsız, kilolu , ses tonu berbat bir kadın hayal et, ama çok kibar ve düşünceli bir insan olsun. nezaketinin sendeki cinsel dürtüyü uyandırmakta ne kadar etkisi olabilir?
-bir de jilet gibi bir sarışın düşün, masmavi badem gözleri, tam ayarında dolgun dudakları, müthiş bir vücut proporsiyonu, çekici kıyafetler ve mis gibi bir parfüm kokusu içinde karşında duruyor olsun. müthiş çekici bir ses tonu ve ağzında sakızı ile tam bir şıllık gibi konuşuyor.

bu iki kadının ikisi de o gece seni istiyor abicim, "nezaket" tercihine etki eder miydi? hiç sanmıyorum :) yani biz de efendi kadın yerine piç kadını istiyoruz. sonra piçliği bıraksın istiyoruz, kadınların bad boy'u ehlileştirme çabası gibi. ona çekilirsin, ama uzun vadede içine de sinmez ve değiştirmeye kalkışırsın. :)

@muhayyer divan, ben kendimin bilincindeyim derken bunu bir zayıflık olarak görmekten/göstermekten bahsetmedim aslında. mesela o sınırı biri koyduğunda "nasıl bana duvar çekersin" diye dertlenmiyorum veya beni herkes beğenir tribine girip samimi olma çabalarına gir(e)miyorum. kendime karşı özsaygım ve özdeğerim düşük evet, ama bunun sebebi zaten seçilmeyen/sevilmeyen biri olmak. yani düşünün uzun zamandır kimse sizi hayatına almak istememiş, sana o kapıyı bile aralamamış, bu durumda kendi değerini yaratmak çok yapay olur zaten.

@elorelia, yorumunuz için çok teşekkür ederim ama beni tam olarak anladığınızı sanmıyorum.

psikiyatri tavsiyelerini değerlendireceğim belki gerçekten mevcut şartlarda daha az mutsuz bir psikoloji edinebilirim, ama o da sonuçsuz kalırsa durumun daha da ciddileşmesinden çekiniyorum. yine de başka çarem yok sanırım.

sal gitsincilere de katılıyorum aslında, bir dönem sevgilimden çok sıkılmıştım ve gerçekten son zamanlarımızda hayatımda bir yük gibi hissetmeye başlamıştım. ama benim şu an yaşadığım durum farklı, öncelikle benim bu konuda bir seçim hürriyetim yok. yani "olmasa daha iyi" diyebileceğim biri yok çünkü zaten yok :) karışık oldu biraz ama anlatabilmişimdir. yalnız kalmayı seçmekle zorunlu yalnızlığın insana hissettirdikleri çok farklı. ayrıca bahsettiğim durum insani bir ihtiyaç, sadece cinsellik değil, insan sevip sevilince, yanında biri olunca insan olabiliyor. benim mutlak görüşüm bu. nihayetinde hepimize kodlanan vasıflarımız var

@loch ness, flood olacak ama yanıtımı yazarken göndermişsiniz o an göremediğim için buradan cevaplayayım. verdiğiniz örnekle vardığınız sonuç çok tutarlı değil. birincisi biz o örnekte bir gecelik ilişki istiyoruz. uzun vadeli bir düşüncede ikisini de seçmezdim. (benim yakındığım konu tek gecelik ilişki bulamamak değil zaten) ikincisi biz p.ç kadını değil güzel ve alımlı kadını seçiyoruz. bu bakış açısıyla kibarlığın ve efendiliğin ilk izlenim üzerinde "olumlu" etkisine katılmıyorum zaten. ancak olumsuz etkilediğini düşünüyorum. (bu durumda olduğum için) ya da yine her şeyi dış görünüşe bağlayıp durumu basitten çözmek de mümkün tabii.

@isimsiz üye , bir gecelik ilişkiden bahsetmedim aslında. 30'lu yaşlarımın getirdiği deneyimde , "ilişki" öncesi dönemin esasen yatakta başlıyor olmasından bahsediyorum. güzel ve alımlı kadını seçeriz seçmesine ancak, iki uzak kutup üzerinden tercih yaptığımızda , cinsel anlamda tetikleyici olan , ruhumuza huzur verecek olandan daha çabuk kanımıza girebiliyor. güzel, alımlı, nezaketli, iyi eğitimli vs. vs. optimum noktada bir adayı zaten herkes seve seve kabul edecektir bünyesine.

@loch ness, burada güzel ve alımlı olmak dışında etkileyici hiçbir parametre yok, ben bir erkeğin sırf serseri takılıyor diye beğenmediği bir kadınla birlikte olmak isteyeceğini düşünmüyorum açıkçası. isteyenler çirkin ama nezaketli ve kibar olanı da ister zaten. ayrıca ilişki öncesi hiçbir dönemim yatakta başlamadı benim, harbiden önce sevişilip sonra mı flörte geçiliyor, yoksa flört aşamasında yatmaktan mı bahsediyoruz burada :)