Az buçuk medya sektöründe olan bir isim var diyelim. Kendine yeterince yer edinmiş, alacağını alıp vereceğini vermiş ve orta yaşta. Popülerlik ve kazanç noktasında iyilerden biri, görünürlüğü gayet yüksek, takipçisi de "işine yarayacak" eşi dostu da bol. Ancak hala insan biriktirme gayretinde ve bunu son derece çiğ bir noktadan yapıyor.

Genel karakteri kimseye eyvallahı olmayan bir profil aslında ve azıcık dürtsek ne kadar delikanlı olduğuna bizi ikna edecek bir ton söylemde bulunur. Öte yandan mesela Acun Medya'da çalışan birileriyle denk gelip sohbet ederken bir anda "Acun Abimi çok severim, onunla çalışmak çok isterim. Acun Abim alanının en iyisidir, keşke biri bağlantı kurmama yardımcı olsa" diyor. Durduk yere birilerinin menajerine yalakalık yaparak kendini Mabel Matiz'in, Sena Şener'in lansmanlarına davet ettiriyor. Mahmut Orhan veya Arem Arman gibi popüler isimlerle paylaşım yapmaya, zaman geçirmeye çabalıyor. Cadde'de özellikle fenomenlerin takıldığı mekanlara gidiyor, gittiği her mekanın sahipleriyle yakınlaşıp anında takipleşiyor ve mekanların müdavimi influencer kızlarla arkadaş oluyor. Dolu Kadehi Ters Tut'un vokalistiyle tanıştığı ve aynı projede yer almak istediği için iki haftadır bir araya geldiği her insana adamı övüyor. Şimdilik aklıma bunlar geldi ama hep bunların benzeri hallerde. En son kanalda yorumculuk yapan eski Survivor yarışmacılarından birine yanaşmaya çalışıyordu Acun için.

Derdim buna ihtiyacının asla olmaması, kendi karakterinden zıt şekilde ve onu çirkin gösterecek derecede bir yaltaklanma halinde olması. Doyumsuz bir insan mı yapıyor bu onu? Sadece ilgiyi, daha çok ilgiyi, daha da çok ilgiyi seviyor mu denebilir? Üstelik bunu yaptığı insanların çok büyük bir kısmını gerçekten sevmediğini hatta onlardan tiksindiğini de iyi biliyorum esasında ve bu da ikiyüzlüce geliyor. Bu sürekli network sağlama, takipleşme halini medya sektörü diyerek normalleştirebilir miyiz? Farklı görüşleri duymak isterim.