[]

Hastalıklı bir çalışma düzenim var

aslında kısa vadede bunu değiştirebilecek durumda değilim. ama yine de yazmak, anlatmak belki bi yorum dinlemek istiyorum.

öncelikle; yurtdışında bir firmaya remote olarak çalışıyorum. normal şartlarda burdan yeterli parayı kazanıyorum. yani buradan asla çıkmayacağımı bilsem başka hiçbir para kazanma çabasına girmeyeceğim. ancak burası hem yurtdışı, hem remote olduğu için büyük bir iş güvensizliği hissediyorum. yarın sabah lay-off dediklerinde ilk bizim gibi "uzak remoteları" gönderecekler.

bunun verdiği tedirginlikle, ikinci bir işe daha girdim. haftalık 25 saat da orayla çalışıyorum. burası freelance kafasında olduğu için, yine iş güveni hissetmyiorum.

5 yıldır devam ettirdiğim bir de freelance şirketim var.
orada da belli çapta bir network'üm olduğu için, bu networkü kaybetmek istemiyorum. bana yeni bir işle geldiklerinde "tabi yapraım" diyorum.

buradaki temel motivasyonum da şu; yani adamlar bana yeni işle gelip reddedersem, onlar başka bir yazılımcıyla çalışırlar o iş için. ve memnun da kalırlarsa, bir daha o networkü ve o network üzerinden gelecek diğer tüm işleri sonsuza kadar kapatmış olacağım. yarın bir gün de, mevcuttaki maaşlı işlerimden layoff edilirsem, bu sefer kendi freelance ağımı da yok ettiğim için zor durumda kalacağım.

bir de exit yapmaya çalıştığımız, benim ortağı olduğum bir proje daha var. orada da işin yönetimindeyim, kodsal çok vakit ayıramıyorum zaten ama en azından ekip takibi yapıyorum.

-----

bu çılgınlığın altındaki temel sebep şu;
sürekli bir şeyleri birbiriyle yedekliyorum. çünkü içlerinde bazılarında sorun çıkması durumunda, ortada kalmaktan, bir süre iş bulamamaktan, para sıkıntısı çekmekten korkuyorum. ama ben bunu yaparken de hayatı ıskalıyorum bir y andan.

bu durumdan hem memnun değilim, hem de bu durumu sürdürmeye sebep olan kişi de benim.
siz olsanız ne yapardınız?

1 sene daha böyle devam ettirip sonra artık oalbildiğince hepsini bırakmayı düşünüyorum. hele sene içinde exit de yaparsak, herhanle rahatlarım gibi. ama her şey ihtimaller falan filan tabi ki.

 
"bu durumdan hem memnun değilim, hem de bu durumu sürdürmeye sebep olan kişi de benim. siz olsanız ne yapardınız?" >> ben olsam kendi şirketime kendi projelerime odaklanırdım. bunun yanında remote işime devam ederdim. bir gün bitirirlerse bitirsinler kendi şirketim ve işim var ne de olsa.

b planı oluşturmak iyidir ama sizde durum b c d e şeklinde gitmiş. ben uğraşmazdım bu kadar. freelance 25 saat olanı direkt sallardım mesela.
  • pispinti  (03.02.24 20:30:09) 
Önce psikoloğa giderdim. Çocukken fakirlik yaşadığınızı düşündüm nedense. Bu kadar işsiz kalırım korkusu fazla. Bu kadar çalışan bir insanın en az 3 yıllık çalışmadan yaşayacak kadar parası vardır. Bu sürede yeni iş bulursunuz. Bu durumda bir sorun yok aslında. Korkunuz yersiz. Bu kadar korkuyorsanız iyi bir şirkette işe girin. Uzaktan işleri bırakın.


  • dissendium  (03.02.24 21:44:35) 
açıkçası fakirlik yorumu doğru.
ama birikmiş para yorumu çok doğru değil, anca bundan sonra öyle bir birikim yapmaya başlayabileceğim. genelde araba, tatil, eskiden kalan borçları ödeme, hayat standardımı yükseltme gibi şeylere harcadım paramı. şimdi bunların tamamına ait borçları sıfırladım ve biriktirme sürecine girdim.

  • tchuck  (04.02.24 10:58:09) 
bence kaygıların rasyonel. layoff olsa evet ilk b2b contracter'lar uçacak. network'ünün taleplerini karşılamazsan da git gide onları kaybedeceksin. ikinci 25 saatlik iş de tam burnout olmalık değil mi? nasıl 3 koldan vaktin yetiyor?

hayatının hangi noktasında olduğuna göre değişir ama ben iyi maaş veren bir yerli teknoloji şirketi taraftarıyım. normal haftada 5 gün, 8-5 iş. layoff olsa bile tazminat paketi alacağın kurumsal bir yer. hem kafan çok daha rahat olur hem de böylece ara sıra network'ünden gelen işleri de rahat rahat yapabilirsin.
  • gitdaddy  (04.02.24 16:02:57) 
Ya işsiz kalsan ne olur ki başka bir işe girersin. Ben de yazılımcıyım ama böyle ekstrem bir kaygı duymuyorum bir kaç ayda buluruz kafamıza göre yeni bir yer.


  • Gradient_tabanlı_mor  (04.02.24 18:21:20) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.