[]

Toyota corolla efsanesi?

Bastan belirteyim arabadan anlamam.

90 model üstü hicbir arac bakimini zamaninda yaparsan yolda birakmiyor. Yolda birakma tabiri bile yok olmak üzere.

Vw ford reno vb sahipleri her ay sanayiye mi gidiyor?

Yani sahiden nedir bu araci bu kadar efsane yapan, diger markalar hep mi ariza veriyor?

Tamam 20 sene once boyleydi kabul. Diger markalar hep mi sac yolduruyolar?

Bana diger markalarin corolla dan farkini anlatir misiniz?

Ayni durum yaris ya da auris icin de gecerli mi?

 
"90 model üstü hicbir arac bakimini zamaninda yaparsan yolda birakmiyor. Yolda birakma tabiri bile yok olmak üzere."

o kadar yanlış bir cümle ki. 2 aylık bir araba bile yolda bırakabiliyor.
yani bu cümleyi kurarken çevrenizden hiç mi duymadınız bi şey?

diğer markaların farkı daha sorunlu olması. toyotanın bakınlarını yapınca sanayiye servise gitmene gerek kalmıyor. en basit örneği vereyim. range rover gibi arabanın sürekli motoru arıza veriyor. hatta esprisi var 2 tane alman gerekir biri tamirdeyken kullanasın diye. dsg diye bi şanzıman var vag grubunda. bozulma namını 7 düvel duydu. psa grubunda birçok kronik sıkıntı çıkıyor bu da biliniyor.

ama corolla için kronik sıkıntı şanzıman arızası yolda kalma duyma olasılığınız çok düşük.
  • jelly bear  (17.11.23 12:11:21) 
Dünyaya kalite nasıl yapılır nasıl yönetilir gösteren şirket.
Buna ek olarak teknolojide çekingenler. Bugün çıkan teknolojiyi yarın arabaya koymazlar. Koyanlarda da sorun çıktığında onlarda çıkmaz.

Çoğu firma aksine direkt enjeksiyonlu ufak turbolu motorlari çok yok. Genel olaylari hybrid ve belki de en iyi hybrid onlarda yani.

Yolda birakma tabiri tabiki yok olmadı. Biraz araştırırsaniz bulursunuz. Çok kolay bunun verisini bulmak. Ya en basiti toyotanin yeni araçları geri cagrildi yolda giderken lastikler bir anda kopup gidiyor diye =d

Corollanin da sıkıntılı yılları var ama diğer sirketlere göre motoru, teknolojisi ve otomatik direksiyonu daha sıkıntısız. Ama buna oranla arabanın eğlencesi de daha az.

Diğer markalar hep sıkıntı tabiki cikartmiyor. Ama toyota yada japonlar daha az çıkarıyor.
  • logisticsmanager  (17.11.23 12:31:37) 
Araba şans işi. ben reno'ya bindim 200.000 km yapmışımdır ama yolda bırakmadı beni. hatta 9 yıl önce urfa'dan antalya gittim broadway ile toplamda 1000 km'lik yol bişey olmadı.
corolla ile yolda kalan arkadaşlarımda oldu.
ama şimdi genelde toyota'nın eskisi gibi olmadıklarını söylüyor binen arkadaşlarım
haa ben araba alacak olsam corolla alırım. dünyada en çok satan araba. motoru çok sağlam. afrikadan kuzey kutbuna herkes corolla'ya biniyor yolda bırakmasın diye.
  • komando kani var bende  (17.11.23 12:33:47) 
bilmem kaç trilyonluk, 1-2 yaşında range zart diye motor arızasından yolda bırakabilir. Yine çok yaşlı olmayan, nispeten genç bir VW grubu araba zart diye şanzıman arızasından yolda bırakabilir. Herhangi bir dizel araba zart diye yağ soğutma patlatıp yolda bırakabilir.

Bakımlarını yapmak hiç bir marka için yolda kalmamazlık garantisi vermez.

Corolla'yı efsane yapan, o eski kasa atmosferik benzinli motoru olan, üzerinde çok fazla teknolojik ve elektronik zımbırtı barındırmayan kasasıdır.

Toyota zaten kaliteli ve sorunsuz araçlar üreten bir firma, yeni çıkan teknolojilere atlamıyor hemen, her modeleinde yeni icatlar teknolojiler donatıp müşterisini test için kullanmıyor.
  • John Bloor  (17.11.23 12:39:12) 
babamda 10 yasinda auris var bende bir yildir audi var. bir yilda babamin 10 yilda karsilastigindan fazla sorunla karsilastim.

toyota gercekten gozumde baska bir yerde saglamlik acisindan. ha ic kalite konfor falan ayri ama arabaya bir sey olmuyor. bunun da aciklamasi muhendis mentalitesinde yatiyor. japon muhendisler daha uc kosullari degerlendirerek uretiyor bu arabalari. bu dunyaca kabul gormus bir sey sadece biz degiliz.
  • bohr atom modeli  (17.11.23 12:41:52 ~ 12:42:47) 
Şimdi toyota 90 sonrası araçlarını sadeve mekanik üretti. Yani mercedesin motor kayışı zincirli modeli 120 binde zincir değiştirirken, corollalar bir milyon kmde zincir değiştirdi. Corolla daha 2005lere kadar bagajını anahtar sokarak açtırıyordu. Yani motoru parçaları en baz ve en sıkıntısız şekilde üretip sattılar yani halen daha atmosferik motoru olan japon kore markaları mevcut. Almanlar yenilikçi olduğu için ve her daim satabildikleri için her türü denemeyi modellerinde yaptılar. Yani vw dsg şanzımanını yaparken risk alıyor ama japonlar her baz özelliklerde kalıyorlar. Bu satış stratejisi bir durum, japonlat güvenle satıyor, almanlar teknoloji, fransızlar dizaynla. Yani japonlar o kadar garantici ki diesel corolla üretimini 10 sene önce falan bıraktılar. Yani sıkıntısızlık elbettr mevcut ama konfor dizayndan ödün vererek piyasaya giriyorlar. He lüks arabaları var mı lexus.


  • mikahakkinen  (17.11.23 14:17:50) 
Bir Citroen C3 kullanıcısı olarak Japon arabalarının neden bu kadar övüldüğünü, Fransız arabalarının neden bu kadar dövüldüğünü maalesef çok geç anladım. Bundan sonra bir daha değil Fransız, herhangi bir Avrupa'lı üreticinin kapısından geçmem. Japon alırım kafam rahat olur. En olmadı Kore alırım ama asla Alman/Fransız/İspanyol/İtalyan vs. almam.

Ben de başta sizin gibi düşünüyordum da yaşadıkça öğrendim. Siz de yaşadıkça öğrenmek istemiyorsanız Avrupa'lılardan uzak durun. Kralı gelse hikaye. Bugün neden ABD'nin Fransız arabalarını kapısından dahi içeri sokmadığını, Toyota'nın neden en fazla satan marka olduğunu araştırın.
  • halitkin  (17.11.23 17:44:43) 
Uzak doğu otomobilleri durability denen dayanıklılık skoru yüksek araçlar oluyor genelde.

Bir mühendis bunu çok güzel özetlemişti. Konunun kültürel bir kökeni var.
Alman mühendisliği mükemmel otomotivde de. Ama almanlar herkesin kurallara uygun hareket etmesini bekleyen bir kültürden geliyor. Haliyle makinelerin de kural kitabına uygun şekillerde kullanılacağını öngörüyorlar. Yani makinede bir sorun çıktığında, bu büyük ihtimalle kullanıcının bazı kuralları ihlal ettiğini gösterir. Haksız değiller. Kimse araçlarını fabrika verilerine göre kullanmıyor. Ama bir makine fabrika verilerine uymayan durumlarda da kullanılır zaten.

Japonlar ise kültürel olarak aksayan her şeyden kendilerini sorumlu tutmaya alışkınlar. O yüzden bir şeylerin aksamaması için her detayı düşünüyorlar. Özellikle mühendislikte makinelerin birçok ortamda çalışabilmesini planlayarak tasarımlar yapıyorlar. Bu da şu demek ürettiğim makine en iyisi değil, ama en optimum makine bu.

O yüzden toyota kamyonetlerle dağa taşa tırmanabiliyorsun ama bir alman ticari aracı aşırı yüklediğinde bile servise gitmen gerekebiliyor.

Bunu da karmaşık değil daha basit mekanik sistemler kullanarak başarıyorlar. Mesela avrupa otomobilleri daha fazla elektronik sistem barındırırken, toyotalar daha fazla mekanik sistem barındırıyor. Hatta japon üreticilerin hala atmosferik motorda ısrar etmelerinin sebebi de bu. Çünkü motor üstüne eklenen her detay, turbo gibi, bir sorun çıkarma riskini de beraberinde getiriyor. Japon mühendisliği bundan kaçınıyor. Yeni çıkan teknolojileri de çok uzun testlerden sonra adapte ediyorlar.

O yüzden piyasada 2000 model japon otomobilleri hondalar, toyotalar, mazdalar bol bol bulunabiliyor. Avrupa otomobilleri de bu yüzden daha az görülüyor. Mesela 80-90 model toroslar, broadwayler hala anadolu'nun her yerinde geziyor. Ama yeni clioları, meganeları daha az görürsün o yaşta. Çünkü o eski arabalar da tamamen mekanik.

tabii uzak doğulular için bir konu daha var. Batılılar bunlarla çok dalga geçti yıllarca.
60'larda japonlar ağır sanayi hamlelerine giriştiğinde ABD'de made in japan ürünler "dandik" damgası yiyordu. Hatta temel reis'in bile bir bölümünde temel reis bir geminin üstündeki "made in japan" yazısını eliyle ufalıyordu ne kadar dandik olduğunu göstermek için. Japonlar bu konuyu baya kafaya taktıkları için dayanıklılık konusunu bütün ürünlerinin odağı haline getirdiler. Ee ürünler böyle de ünlenince pazarlama olarak bu algıyı bozmak istemiyorlar.

Mesela koreliler de var bu. Hatta hyundai'in 10 yılda dünyanın en büyük üreticilerinden biri olmasının sebebi top gear'ın bir bölümünde hyundai ile çok ağır dalga geçmelerine bağlayanlar var. Rivayet ama CEO o bölümü görünce delirmiş ve yine alın size dayanıklı otomobil tribine girmiş. Bu arada uzak doğulular dayanıklılık konusuna hakkaten takık. Biz daha önce hyundai kullandık seneler önce. Yetkili servisteyken kore genel merkezden üst düzey yöneticileri gelmiş. İstanbul'da servisleri geziyordu adam. Bütün müşterilerle konuşuyorlar. Bu konuları çok ciddiye alıyorlar.


Bir de japon şirketleri avrupa şirketlerinden farklı. Mesela renault aslında sadece otomobil üretiyor.

Ama honda uçaktan robota her şeyi üretiyor. Toyota araba dışında gemi, dikiş makinesi, inşaat vs de üretiyor. Bu şirketler bu yüzden daha fazla teknoloji ve malzeme bilgisine sahip olabiliyor. Yani honda mesela havacılıkta kullandığı bir teknolojiyi otomobile adapte edebiliyor. Ya da toyota gemi üretiminde öğrendiği bir malzeme bilgisini otomobile adapte edebiliyor gibi gibi.... Gemi üreten bir şirketin mühendislerinin korozyona karşı daha bilgili olma ihtimali daha yüksek mesela. Ya da uçak motoru da üreten bir şirketin sıcaklık ve basınç farklarının motora etkisini gözlemleyebileceği daha fazla örnek var elinde.
  • anten  (17.11.23 23:29:03 ~ 23:38:29) 
2015 corolla sahibiyim, 2015 den itibaren biniyorum.

ben de arabadan anlamam. bozulmadı hiç.

benim değinmek istediğim nokta şu,

farklı markaların benzer modelde, hatta daha yeni arabalarının tuşlarındaki boyaların yıpranıp sökülmüş olması durumu dikkatimi çekiyor. corolla da öyle bir şey yok, ilk aldığın gün nasılsa bütün tuşlar hala öyle. bu basit gibi görünen, ama arabanın yıpranmış görüntüsüne inanılmaz etki eden bir durum.

imkanım olduğu an volvo almayı düşünüyorum ama avrupa arabalarının uzak doğu arabaları kadar sağlam olmadığı inancına sahibim.

corolla gerçekten çok dertsiz bir araba.
  • mezarstone  (17.11.23 23:50:05) 
toyota demek japon demek, japon demek dürüstlük demek, saygı demek , kendi hatasını bile kabul edemeyip hayatına son verebilecek kadar gururlu ve şerefli insanların olduğu bir toplum demek.

Bence bunlar bile tek başına yeterli.
  • Rao  (19.11.23 13:38:01) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.