[]

Avrupaya en kolay yoldan nasıl gidilir??

Belli bir birikimim varr,daha da rahat etmek için 1 sene daha çalışacağım. Biriktirdiklerim ile avrupaya gitmek istiyorum.tanıdıklarım varr,ancak iki cihan bir araya gelsede yardım etmezler.bu noktada tek başınayım.bu ülkeye beni bağlayan hiç-bir şey yok.

İngilizce bilmeyen insanlara cokk fazla imkan varr.mesela ingilizcenin ana dil olduğu ülkelere dil kursu ile gidiyorlar.orada part-time çalışabiliyorlarmış.ben ingilizce biliyorum.hatta mesleğim o alanda...ama standartlarımı iyice düşürdüm...her işi yaparım diyorum...garsonluk,bulaşıkçılık...yeter ki orada kazandığım para,burada bir şeye benzesin.aileme burada maddi yardim sağlamak istiyorum.

O'yüzden avrupayı seçtim hani aileme yakın olsun diye,aileme bisey olursa geri dönebileceğim mesafede olsun.

Durumuma bakınca avrupada ingilizcenin yanina ekleyebileceğim bir ülkenin dilinin kursuna giderken,minimum orada 2 yıl part-time çalışma imkanı peşindeyim.bir de bu ülke elbette oldukça ekonomik olmalı.eğer dil kursu hayal ederek fazla uçuyorsun derseniz,yüksek lisans olanaklarından bahsetmenizide beklerim...sözel bölümler bana hitap ediyor okumak için.elbette master yapmak güzl birşey...ama ben idealist değilim.. Yuksek lisans orada kalıcı olabilmek için bana sadece aracı olacak.başka bir gözle bakmıyorum master'a..

 
„Ekonomik“ ülkede bulasikci/garson olarak alacaginiz maas da cok „ekonomik“ olacak, ancak kendinize yetecek, bunu biliyorsunuz degil mi?

Isiniz aranan bir meslekse direkt ise basvurmayi dusunebilirsiniz.
  • kuehles blondes  (27.06.22 01:48:49) 
Garsonluk ve bulaşıkçılık için gittiğinde sömürülürsün. Beklentin nedir bilmiyorum ama başka ülkede ekonomik sıkıntı içinde olmak kendi ülkende olmaktan daha kötü. Bir de rahatını bozacaksın ekstradan.

Ayak işlerinde çalışırken kendini hiçbir konuda geliştiremezsin. O yola girdin mi geri dönüşü yok.
  • OrangeYellow  (27.06.22 02:03:40) 
Mesleğinizi bilmiyorum. ama sosyal bilimler alanında Avrupa'da akademik kariyer dışında çok bir şey beklemeyin.

Tabii bir de yüksek lisans konusu ciddiye alınır genelde. Yani atıyorum orman mühendisliği mezunusunuz ve sosyoloji yüksek lisansı yapmak istiyorsunuz. Ne alaka derler çoooook iyi ve ikna edici bir motivasyon mektubu lazım:)

www.mastersportal.com adresine bir bakın. Burada türkiye'de olmayan ama mesleki olarak avantaj sağlayabilecek master programları bulabilirsiniz.

Dil okulu genelde bir işe yaramaz. Ama yüksek lisansın şöyle bir avantajı var, o ülkede en az 2-3 yıl oturum hakkı sağlar. Okul bittikten sonra 1 yıl da iş arama izni verirler.

Avrupa'da iş bulabilirsiniz. Hatta türkçe bilenlere yönelik beyaz yaka işler de var. Ama genelde o işleri uzaktan değil, o ülkedeyken bulabilirsiniz. Genelde ilk şartları geçerli bir oturum/çalışma izni olması. O yüzden yüksek lisans yine bir avantaj bu anlamda.

Alanınıza yakın, geçerli bir meslek sunabilecek yüksek lisans programlarını kovalayın.

Burada da ülke faktörü önemli.

Mesela macaristan, çek cumhuriyeti gibi yetişmiş iş gücüne ihtiyaç duyan ülkeler daha uygun okul fiyatları ve öğrenciler için daha fazla haklar sunabiliyor (daha uzun süre çalışma izinleri vb)

Gelişmiş Almanya, Fransa gibi ülkeler ise daha sıkı bu konuda. Mesela öğrenciyken çalışma saatleri çok kısıtlı. Eğer ciddi bir maddi birikiminiz yoksa 1-2 sene boyunca orada kazandığını paralar yetmeyecektir. Ya da türkiye'de uzaktan çalıştığınız düzenli bir işinizin olması iyi olabilir.

Bu önemli çünkü almanya ya da fransa gibi ülkelerde part time işlerden kazandığınız paralar ancak mutfak masrafınızı çıkarır. Kira mira gibi kalemleri ödeyemeyebilirsiniz.

İsveç bildiğim kadarıyla öğrencilere çalışma saati sınırı koymuyor. Yani enerjiniz varsa, tam zamanlı çalışmanız mümkün eğer değişmediyse. Ama isveç'te de okulların eu-dışı ülkelerden talep ettiği kayıt ücretleri inanılmaz. Hani bir yüksek lisans için neredeyse 700-800bin TL ödemeniz gerekebilir.

Yine de studyinsweden.com portalına bir göz atabilirsiniz.

İtalya ve ispanya yüksek lisansların şaşırtıcı derecede düşük fiyatlara sahip olduğu iki ülke. Ana sebebi gençlerin iş olanakları yüzünden ülkede durmayışı. Yıllık 500-600 euro vererek bile bir yüksek lisansa yazılabilirsiniz. Amaaaa... İtalya'da haftada 20 saat gibi bir çalışma izniniz var yanılmıyorsam. 20 saat çalışarak italya'da nasıl geçineceksiniz?

her ülke ihtiyaçlarına göre belli alanlarda yüksek lisans yapacak öğrencilere ayrıcalık tanıyor. Mesela Almanya'da "e-ticaret" üzerine bir yüksek lisans programı vardı. Tamamen ücretsiz. Üstüne temel düzeyde barınma yardımı veriyor. Yanılmıyorsam polonya'daki bir üniversite ile köln'deki bir üniversitenin ortak programı. Ama başvuru koşulları çok çok zorlu.

Mesela almanya ve ingiltere'de yaşlı bakım hizmetleri, fizyoterapi gibi alanlarda eğitim programları ya çok ucuz ya da bedava. Ama bu mesleği yapabilir misiniz?

Ya da bazı ülkeler tarım, ormancılık gibi alanlarda yüksek lisansa gelenlerden para istemeyen okullar var.

Bazı üniversiteler nadir de olsa türkiye'yi eu'ya dahil sayıyor. O zaman başvuru ücretleri aşırı düşebiliyor.

Birkaç sene önce iş bularak avrupa'ya gitmek daha kolaydı. Ama son yıllarda çok göç oldu. Bu konu o kadar kolay olmuyor artık. Çünkü zaten orada hali hazırda bir iş gücü oluştu birçok ülkede. Yeni adam arayan "türkçe bilen" bile arasa, önce kendi ülkesindeki türkçe bilen community'den yürüyor. Çünkü zaten çalışma izni olan birileri var orada artık.

O yüzden bütçeniz ve sabrınız varsa yüksek lisans çok fena bir opsiyon değil. Ama doğru ülke, doğru program ve biraz şans.
  • anten  (27.06.22 11:54:49 ~ 12:15:08) 
Yüksek lisans dışında belli meslek dallarında geçerli bir sertifikanız ve tecrübeniz varsa, bu alanlarda bir "iş kurarak" ankara anlaşması şartlarından yararlanabilirsiniz.

Garsonluk vs gibi vasıfsız işler yerine bu alanlarda "meslek" sahibi olmak daha avantajlı olur.

Bu elbette ciddi bir sermaye, tecrübe ve bol bol evrak işi demek. Tabii gittiğiniz ülkenin dilini de bilmeniz önemli.

Ama eğer vaktiniz ve enerjiniz varsa bir göz atabilirsiniz. Tabii kesinliği yok.

Yine de şunu biliyorum, mesela türkiye'de meb onaylı "kuaför ustalık" belgesi olup da avrupa'da dükkan açan bir kuaför duydum. Tabii dil biliyordu o.

Ama bu şartlar için o mesleği türkiye'de belli bir süre yapmış olmanız gerekli.

Genelde avrupalılar meslek sahibi insana ihtiyaç duyuyor. Tesisatçı, kuaför, motor teknisyeni, aşçı vb gibi meslekler dönem dönem talep görebiliyor. Ama bu zaten mesleği o olan insanlar için bir avantaj. Sırf bunun için sıfırdan bu işlere girilir mi tartışılır.

Üçüncü ve son seçenek girişimcilik. AB ülkelerinin birçoğunda Ankara anlaşması geçerli. Eğer bir iş fikriniz varsa ve ülkenin belirlediği kriterleri o alanda karşılıyorsanız iş kurmanıza müsaade ederler.

Mesela grafik tasarımcı bir tanıdığım "tasarım şirketi" kurarak bu anlaşmayla ingiltere'ye yerleşti. Türkiye'de ve ingiltere'deki müşterilerine tasarım hizmetleri veriyor şahıs şirketi üzerinden. Türkiye'ye yaptığı işler de hizmet ihracatı kapsamına giriyor öyle de bir avantajı var.

Ama gördüğünüz gibi o da zaten türkiye'deki mesleğini orada sürdürüyor. Ankara anlaşması daha çok serbest çalışan meslek sahipleri için iyi bir seçenek.

Özetle Avrupa'ya gitmenin ana kriteri bir yetkinliğinizin olması.
Bu eğitim olabilir, bir meslek olabilir yeter ki bir ihtiyaca cevap olsun.
  • anten  (27.06.22 12:12:02 ~ 12:14:06) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.