[]

20 yıl öncesinde dil öğrenme

İngilizce öğrenirken internetten çok faydalanıyorum. Her gün min. 15 dk bir şeyler dinliyorum. Sürekli takip ettiğim podcastler falan var ama hala tam anlamıyla her şeyi anlamıyorum. İnternet olmasa bu noktada bike olamazdım, pratikleri yapamazdım. 20 yıl önce İngilizce öğrenenler nasıl öğrendi? Herkes mi yurtdışına çıktı? Çünkü oturayım da kitaptan gramer çalışayım, kelime ezberleyim olayı değil.




 
eğitim dilinin ingilizce olması +1


  • brakgn  (09.05.21 15:55:08) 
yabancı dili çok iyi bilen büyüklere baktığımda hep iyi eğitim almış olduklarını ya da belli bir süre yurt dışında yaşadıklarını gördüm.


  • rose parks  (09.05.21 15:55:11) 
hotline nesli diye bi nesil var 1980 nesli.
kasetler gelirdi kitaplarla beraber yabanci dil hocan zaten yabanci. diger dersler de yabanci dil ama hocan turk. ortaokul zaten yurtdisindan bi ortaokul ile anlasiyor oradakilerle mektuplasiyorsun falan.

  • turbo sadık  (09.05.21 16:19:06) 
Kasetlerle textbook ingilzcesi ogrendiler. Aksan kasmiyorlar kesinlikle, acik ve basit konusuyorlar, Ingilizce bilen de az tabi. Kimse kimseyi yargilamiyor. Simdi herkes sozde uzman olmus, biri ingilzce konussa da dalga gecsek kafasinda herkes, yanlis tense, yanlis telaffuz yakalamaya odaklaniyor millet. Ne kadar acik, anlasilir konussan da bu sefer de Turk ingilzcesi konusuyor diye elestiren ulemalar var, ulan adam zaten Turkiye'de yasiyor Liverpool ingilzcesi mi konussun? Bu sefer niye Liverpool ingilzcesi konusuyor bu, Liverpool da mi yasiyorsun, snob bu artist bu derler:) Milletin agzi torba degill ki buzesin

edit: bir de sosyal medya, diziler, forumlar, zenciler derken slang aldi basini gitti ya. Bir suru yeni kavramlar, kelimeler de ekleniyor dile her gecen gun. Cancel culture, incel, glamping, ICYMI, FFS bunlari hic duydu mu acaba eskiler. I was like reported speech oldu. Informal tarzda esprili, kelime oyunlu, punli yazilar kontrolden cikti, magazin, spor sayfasi okumak kolay degil bu zamanda, adamin sarkisindan adindan deyimlere baglayan basliklar, atiflar yapiliyor. Atiyorum Tiran sehrinde mac oynamis Ingiliz milli takimi Tirana-The-mill diye baslik atmis senin ordan run-of-the-mill'i cekebilmeni bekliyor adamlar. Eskiler textbook, formal ingilzce ogrendi gecti, yeni jenerasyon ise bir milyon tane aksan, kelime ile bogusuyor simdi. Atiyorum zenci rapci odul aliyor bir tane lafini dahi anlamiyorsun, iskoc asilli biri cikiyor ingilzce diye garip garip dil konusuyor anlamiyorsun moralin bozuluyor oyle oyle ozguvenin de dusuyor kendini ingilzcede yetersiz hissediyorsun falan filan. Bir de politik dogruculuk, diversity ayagina her tur ingilizce kabul edilir oldu amerikan, ingiliz camiasinda, televizyona, radyoya ciktilar her telden insanlar eskiden rp konusmayan adami sokagindan gecirtmezlerdi, elestiremiyorsun da adam benim kulturum bu diyor diversity ayagina zenci, hintli spikerler, jonler yarattilar, farkli aksanlar bbc'de yer alsin falan diye buyuk curcuna yaptilar. Mesela kotu ingilzcesi olan Pakistanliyi, zenciyi kotu ingilzce konusuyor diye elestiremezsin seni irkci ilan ederler, gallerli spiker istihdam etmeler falan iyice .okunu cikardilar bbcnin bile.
  • neverletyougodown  (09.05.21 16:28:09 ~ 17:40:38) 
ingilizceyi öğretenler doğru şekilde öğrenmişti. üniv.ler az ve nitelikliydi. oralarda yetişen hocalar liselerde/ünivlerde eğitim verdi.
öğrenim dili ingilizce olan yerler her ne koşul olursa olsun full ingilizce ders işlerdi. şimdi itüde bile olduğu gibi ing başlayıp türkçe devam etmiyordu.
biyoloji dersini ingilizce aldığını sınavlara öyle girdiğini düşün.
ite kaka zorla da olsa öğrenmek zorunda kalıyordun en geç lisede. ve çoluk çocuk yaşta hep beraber öğrendiğin ve kullanmak zorunda kaldığın için biraz düşe kalka ama sonunda ayaklanarak öğreniyordun.
dili kullanacak ortam olması çook önemli bişey.

Ingilizce bilen de az tabi. Kimse kimseyi yargilamiyor. +1
aksan schaming diye bir olay var, sanki 7 yaşından sonra öğrendiğin dilde aksan olmama ihtimali var.

ben asıl 40 yıl önce öğrenenlere şaşırıyorum.
  • rewlack  (09.05.21 16:35:21) 
Sanırım en çok istek, bu adamın hikayesi acayip mesela www.google.com


  • euteamo  (09.05.21 16:57:11) 
aynısı bugün duştayken aklımdan geçiyordu. ulan diyorum, 100-150 yıl önce falan bazı subaylar fransızcayı nasıl böyle akıcı konuşur hale gelmiş...

çünkü ben de bu sürecin içindeyim ve 1,5 yıldır her gün konuşmama rağmen yetersiz geliyorum kendime. türkiye'de olsaydım böyle herkesle konuşma imkanım da olmazdı. yoldayken bir şey aklıma geliyor açıp internetten bakıyorum falan. gerçekten eskiden dil öğrenebilenlere tanrı gözüyle bakıyorum.
  • bohr atom modeli  (09.05.21 17:03:01) 
@bohr
100-150de de sorun yok.
çok fazla kültürel çeşitlilik vardı. yabancıların kendi okulları (ilk öğretim seviyesinde de) vardı vs. yabancı bulmak kolaydı.
dünya savaşları sonrası türkiyeye gelenler/kalanlar oldu.

asıl gizem 30 - 60 sene öncesinde bence :D
  • rewlack  (09.05.21 17:21:15) 
2001 yılı. süper liseler vardı. takip ettikleri yabancı kitaplar vardı. bizimkisi heinemann yayıncılıktan gelen reward isimli kitap serisiydi. bazı liseler grammar in use kullanırdı.

listening bölümü kasetle (kitapla gelen kasetler) yapılırdı. hiçbir şey anlamazdım. bazı şanslı okul ve sınıflarda video kaset izleme imkanı vardı.

o zamanlar uydu da yaygın değildi.

oxford bookworms - penguin readers gibi kitaplar okunuyordu. (1-5 arasi seviyelerde)

internet vardı ama yaygın değildi. içerik azdı. zaten hiç ingilizce öğrenme amacıyla bakmazdim. oyun muhabbet vs.
  • tabudeviren  (09.05.21 17:38:11) 
okulun egitimi fena degildi, ben de kastim epey. ayrica deli gibi cnbc-e, eurosport, home tv vs izledim alt yazili.


  • orange coffee  (09.05.21 17:39:30) 
Süper Lise, Anadolu Lisesi, Fen Lisesi ya da Kabataş, İstanbul Erkek Lisesi gibi prestijli okullarda okumadıysanız özel bir çaba sarfetmediğiniz sürece o zamanlarda da öğrenemiyordunuz. :(

English Fast, Limasollu Naci gibi uzaktan eğitim verenler de vardı. Kasetlerden dinleyip, kitaplardan çalışıyordun. Ünite sonlarındaki boşluk doldurması, çoktan seçmeli gibi karışık formdaki sınav kağıtlarını doldurup bu kurumların mektup adresine yolluyordun. Kırmızı kalemle kağıdı puanlayıp sana geri yolluyorlardı. Bir de merkezlerinde bitirme sınavına çağırıyorlardı. Normal kurslar da vardı.

Tüm öğretim hayatım boyunca İngilizce notlarım (kopyasız/hilesiz) 5 olmasına rağmen ben öğrenemedim mesela.
Sonradan kursla falan b1'i bitirdim ama öğrendim diyemem.

Son olarak turizm sektöründe çalışanları söyleyebilirim. Hatta üniversitedeki hocamız turizmci olmak istiyordum kazara İngilizce hocası oldum demişti :)
  • nihayet  (09.05.21 21:35:55) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.