[]

Kitap okumanın insana kattıkları

selamlar, kusursuz bir kitap kurdu olmasam da arada sırada bir kaç sayfa karıştıran birisiyim. bundan keyif de alıyorum. ancak kitap okumak insana nasıl bir fayda sağlıyor kafamda oturtamadım. şu kitabı okudum, şu şekilde bana büyük bir fayda sağladı diyebiliyor musunuz?




 
kendinizi farkında olmadan daha iyi ifade edebilme derim.

kitap okumayan insanlarda bu çok belli ediyor kendini özellikle.
  • atacaksinfinke  (27.01.21 17:49:27) 
bakış açın genişliyor, ufkun genişliyor. "orada şu olmuş, burada bu olmuş. insanlar şu açıdan hayata bakıyor, şuradakiler hayata şöyle bakıyor. demek ki benim doğruluğunu kabul ettiğim düşüncelerim doğru olmayabilir."

falan filan bir sürü şey. hayata at gözlüğüyle bakmamış oluyorsun. eğer hiçbir şey okumazsan annenin babanın sana öğrettiklerinin, ilkokulda sana öğretilenlerin mutlak doğru olduğu inancıyla hayatının sonuna kadar yaşarsın.
  • hlot  (27.01.21 17:56:07) 
-anksiyeteyi azaltır
-empatiyi arttırır

  • but that was just a dream  (27.01.21 18:03:06) 
Yalın alpay bu konuda güzel konuşmuştu ilker canikligil ile
youtu.be

ilk 5 dakikasını dinle, bu arada roman okumak süperdir demiyor, bu çağda roman neyi karşılayabilir neyi karşılamakta tek başına yetersiz kalır ondan bahsediyorlar, bence sorularının da cevabı
  • freebird5406_2  (27.01.21 18:05:26 ~ 18:07:54) 
(bkz: kitap okumak/@roket adam)

sadece bir kitaptan bir fayda sağladım şeklinde değerlendirilemez bu yani.
  • roket adam  (27.01.21 18:12:12) 
-Yüksek özgüven(bilgi güçtür)
-Savunma mekanizması( bir olay karşısında soğukkanlı bir şekilde tepki vermek)
-Zamanı,tarihi anlama
-Soyut düşünme
-İyi bir insan olmayı öğrenme
-Farklı bir bakış açısı
-en önemlisi başka bir insanın deneyimini öğrenme
-sorgulama muhakeme gücü

Başka ülkelerde kitap okumanın faydaları sorgulanamazken ülkemizde faydası tartışılıyor devamlı. Bu çok korkunç. Sanıyorum dönemle alakalı.
Gündelik yaşamda pek bir faydası yokmuş gibi gözüküyor ama aslında bunun sebebi bizim kitap okumakla ilgilenmek yerine başka bir arayış içinde olmamızdır. Türk insanının hobisi yok çünkü okumayla sağlanması gereken temel oluşmamış.
  • olaylar olaylar  (27.01.21 18:18:00 ~ 18:19:40) 
Kitap okumaktan anladığınız roman-şiir gibi kurmaca metinlerle zaman kaybetmek olmasaydı bunu sormazdınız diye tahmin ediyorum. Bunların hiçbir katkısı yok. Bilim alanından kitaplar okursanız çeşitli dallara muhakeme kabiliyetiniz artar.


  • ryhmer  (27.01.21 19:15:07) 
ben kitapları kontakt lenslere benzetiyorum. tabii bunun en önemli nedeni lens kullanmam sanırım. işlevsel olarak benzerlikler görüyorum aralarında. nasıl ki lens olmayınca hayata/çevremdekilere dair pek bir şeyi fark etmeden ve hatta bazen bir seylere çarpa çarpa yaşıyorsam, okumayınca da bir şeyleri olabildiklerinden/olduklarından daha az/flu/karmaşık/zor/belirsiz görerek yaşıyorum diye düşünüyorum. lens takınca her şey netleşiyor, berraklaşıyor. gözümün önünde apaçık duran birçok şeyi lenssiz göremezken lensle her ayrıntıyı fark edecek şekilde hiç zorlanmadan görebiliyorum. kitap da öyle. daha doğrusu, okumak da öyle. olayları, düşünceleri, konuları berraklaştırıyor. her şey sanki daha şeffaf bir hal alıyor. görememenin yarattığı huzursuzluğu da alıyor bu. gördükçe, fark ettikçe, bildikçe sakinleşiyoruz; çünkü anlamakta zorlanmıyoruz artık. taşlar yerli yerine oturuyor bir nevi. tabii bu bir kitap okumayla olacak iş değil. severek, isteyerek ve sindirerek okumalı. daha da önemlisi, her zaman daha uzakta ve daha bulanık şeyler olduğunu bilerek okumak gerek. kaldı ki, okumadan neyi göremediğimizi de bilemeyiz. okumak ihtimalleri arttırıyor. 'a hiç böyle bakmamıştım' dediğimiz bir sürü şey fark ediyoruz.

bilhassa lens dedim, zira varlığını hissetmiyoruz çoğu zaman. gözlük gibi başkaları tarafından fark edilmesi de kolay değil. sadece lensi takan kişi biliyor neyi nasıl gördüğünü ve zamanla kendi gözlerimiz gibi oluyor lensler. okumak da zamanla görme duyusu gibi vazgeçilmezimiz oluyor. sürecin nasıl işlediğini bile fark etmeden daha net görüyoruz işte. bence bu daha katlanılır kılıyor her şeyi. belki barışmıyoruz ama katlanabiliyoruz. bir de, nasıl ki doğru lens ne kadar hayati ise doğru kitap da o kadar önemli. her göze her lens olmadığı gibi her kitap da okunmayı hak etmiyor veya okuması kolay olmuyor.
  • hazen  (27.01.21 19:23:57) 
Lise bitene ve internet/sosyal medya ile tanışana kadar haftada 2-3 kitap okurdum.
Üniversite sınavı ben girerken öss idi, yani bilgiye değil okuduğunu anlamaya dayalı.
Hiç çalışmadan sınava girdim ve işletme bölümünü kazandım, ayrıca ünide herkesin şikayet ettiği hukuk derslerinde sınavdan önceki gece 3-4 kitabı sabaha kadar tek seferde okur ve sınavdan 100 alır çıkardım.

Ayrıca ileri seviye ingilizce biliyorum ama grammer bilgisi sıfır. Tamamen konuşarak öğrendim, anlamını bilmediğim çoğu kelimeyi cümlenin/konunun gidişatından anlıyorum.
Tamamen kitap okuma sayesinde denemez belki ama çok faydası olmuştur. Oturup ingilizce çalışmadım hiç. Okulda derste hocaların anlatması ve birebir konuşma, film-dizi izleme sayesinde öğrendim ingilizceyi.

Hayatım boyunca hep tembel biriydim, ama iyi bir maaşla güzel bir pozisyonda çalışıyorum. Kitap okumanın getirdiği hızlı kavrama, gözlem-çıkarım yapma ve ingilizce konuşabilmek sayesinde oldu hepsi.
  • zikardo  (27.01.21 20:18:42) 
roman okuma için şunu diyebilirim: empati yeteneği geliştirirsiniz, incelikli düşünmeyi öğrenirsiniz, detaylara dikkat eden birisi olursunuz (ki bunlar insanın sosyal hayatını genellikle felç eder)

felsefe okumaları için şunu diyebilirim: soyut düşünebilme yeteneği kazanırsınız. yani adam mesela tanrı bir midir üç müdür yeryüzüne zuhur eder mi gibi soyut bir şeyi konuşurken çok sıkıcıdır her şey ama inanılmaz bir soyut düşünme yetisi kazanırsınız. sanatçı, üreten tarafınız gelişir. beyniniz kıvılcımlar çıkarır bunları okurken. aynı zamanda herkesin a dediğine "acaba b olabilir mi?" demeyi öğretir. bu avantaj gibi görünse de aslında sosyal yaşamınızı yine felç eder. arkadaş sayınız bir elin parmağını geçmez sonuç olarak.

popüler bilim okumaları için şunu diyebilirim: kişisel olarak çok şey katar ancak paylaşabileceğiniz üzerinde tartışabileceğiniz birileri olması lazım. aksi halde sosyal ilişkilere bye bye. ha ama "kimsenin bilmeyeceği şeyleri konuşan biri" olmak istiyorsanız iyidir. hava atmanıza olanak sağlar her şeyden önce ama konuya hakim gerçek bir uzman bir gün karşınıza çıkar ve o çok güzel görünen gerçeklerin "aslında öyle olmadığını" bir güzel anlatır. 3 karış ağzınız açık bakarsınız, 3 gün evden çıkacak yüzünüz kalmaz.

diğerlerini bilmiyorum. ben tarih ve sosyoloji çok seviyorum mesela. bir şeyleri farklı boyutla ele almak hoşuma gidiyor. kimseyle paylaşmasam bile sokakta yürürken aslında anlamsız görünen bir şeyi anlamlandırabiliyorum kendi kafamda bu sebeple. engels öneririm ya. herkesin öööyle dediğine yoo bööyle diyen her adamı öneririm veya. aptalca görünenen komik gelen her şeyin bir zaman sonra ne derece ufuk kattığına inanamıyor insan.
  • ala09  (27.01.21 20:42:00) 
roman öykü gibi kurgusal metinler okuduğum zaman kafamda bir şeyleri canlandırma konusunda çok rahat ediyorum ve aklıma güzel fikirler geliyor düşünce dünyam zenginleşiyor. sosyal medyanın panzehiri gibi.

kurgu dışı kitapları da çok seviyorum ama bunları belli bir amaç doğrultusunda okumak asıl bence insanın ufkunu açıyor, mesela tez için okumak. çünkü böyle karşılıklı bir şey oluyor okuyup geçilmiyor. zaten her konuda insanın bir ön yargısı tahminleri belirsizlikleri oluyor, o konuya ciddi kafa yormuş birinin bütünlüklü bir yapıtını okuyabilmek, ileri geri gidebilmek durdurabilmek sonra da kendi fikirlerinin onunla değişmesini izlemek müthiş bir şey.
  • curious mind  (27.01.21 20:43:52) 
yukarda yazılanlara sadece şunu ekleyebilirim;

mesela roman da okuyan biriyseniz orda burda "kurmaca metinler zaman kaybı" diyen insanlara çok güzel gülüp gününüzün kalanını güzel geçirebilirsiniz.

madem her şeyi fayda için yapıyoruz, bu da faydalı.

gülmek iyidir.
  • AlsterWasser  (27.01.21 21:09:19 ~ 21:09:47) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.