[]

6 aylık kuzenimin skafosefali ameliyatı süreci...

Herkese merhaba. 6 aylık kuzenimin geçirdiği skafosefali ameliyatı sürecinden biraz bahsetmek istiyorum. İstiyorum çünkü başına bu tarz bir durum gelen ebeveynler belki bu yazıyı da görüp, bazı sorularına cevap alabilirler. Biz bu süreçte başından geçenleri paylaşan ailelerden fikir aldık, yeri geldi okudukça rahatladık.

Bizim bebeğimiz Ocak 2020'de dünyaya geldi. Teyzem bu bebeğinden önce 3 kere düşük yaptığı için ailece hasretle beklediğimiz bir bebekti kendisi. Hamilelik süresi boyunca özel bir hastanede düzenli kontrolleri yapıldı. Doğum gerçekleşince bebeğin kafasının bir garip olduğunu gördük. Yanlardan yukarıya doğru basık ve alnı öne doğru çıkık gibiydi. Kadın doğum doktoruna, çocuk doktoruna ayrı ayrı sorduk. İkisi de ''normal'' olduğunu ve zamanla düzeleceğini söylediler. Bebek 10 günlük civarındayken teyzem ve eniştem aynı iki doktora tekrar muayeneye gitti. Her iki doktor da yine kafanın gayet normal olduğunu söylemiş. Hatta kadın doğum doktoru, sebep olarak bebeğin anne karnındaki duruş pozisyonunu söylemiş. Bebek tek bir yerde durduğu için kafası bu şekli almış ve zamanla düzelirmiş. Aile bu cevabı alınca rahatlıyor tabi ve iki doktorun da sözüne normal olarak güveniyor.

Daha sonra araya karantina giriyor, bebek büyüyor ama kafada herhangi bir değişim yok. Aksine alın daha da öne doğru çıkmaya başlıyor. Teyzemler internetten biraz araştırma yaparak bu şeklin pek de normal olmadığını görüyorlar. Mayıs ayında tekrar aynı çocuk doktoruna gidip, soruyorlar. Çocuk doktoru durumun yine normal olduğunu ama içleri rahat etsin diye bir de beyin cerrahına gösterebileceklerini söylüyor. Aynı hastanede profesör bir beyin cerrahı çocuğa bakıyor ve ameliyatlık bir durum olmadığını sadece kask takarak düzeleceğini söylüyor.

Teyzem ve eniştem ile birlikte hemen Esenyurt/Esenkent'teki bir kask merkezine gittik. Orada bebeğin süturlarının neredeyse tamamen kapandığını ve bu şekilde kask takmasının mümkün olmadığını ve ameliyat olması gerektiğini öğrendik. Yaşadığımız şoku ve üzüntüyü tahmin edersiniz. Bebek 5 aylık olana kadar kapalı ameliyat yapılabileceğini ancak bizim bu süre için geç kaldığımızı ama yine de bu ameliyatı kapalı olarak yapan iki tane doktor olduğunu söyledi. Biri İstanbul dışında, diğeri ise Anadolu yakasında bir doktordu. Kapalı ameliyatın yararlarını uzun uzun anlattılar. Hatta öyle ki bu bilgileri veren hanım, testere filmi anlatır edasıyla teyzemin gözünün içine baka baka açık ameliyatı anlattı. Öyle bir kötüleyerek anlattı ki hepimiz donduk kaldık. İstanbul'daki doktordan hemen randevu almamız konusunda ısrar gördük. Ameliyat sonrası kask tedavisi için de çok fahiş bir fiyat verdiler. Daha sonra aklımız başımıza gelince kask merkezinin bizi nasıl kendi anlaşmalı doktorlarına yönlendirmeye çalıştığını ve sırf bu yüzden kapalı ameliyatı bize (vakit geçtiği halde) nasıl güzel övdüğünü anladık.

Ailecek iki güvendiğimiz doktorun ''normal'' yönlendirmesiyle vakit kaybettiğimize mi üzülelim, kask merkezinde gördüğümüz yanlış yönlendirmeye mi üzülelim, ne yapalım bilemedik. Daha sonra başka bir özel hastanenin beyin cerrahına gittik. Doktor bey bebeğin tomografisini çektirdi ve ameliyat olması gerektiğini söyledi. Risk nedir dediğimizde ise ameliyatın çok zor olduğunu ve yüzde 50 oranında risk olduğunu, kapalı ameliyat için geç kalındığını ve mümkün olmadığını söyledi. Daha sonra iyice araştırma içine girdik. Karşımıza iki net isim çıktı. Biri Adnan Dağçınar diğeri ise Memet Özek. Adnan Dağçınar, Marmara Eğitim Araştırma Hastanesi'nde, Memet Özek ise kendi muayenehanesi ve Acıbadem Altunizade Hastanesi'nde hizmet veriyor. Korona sebebi ile devlet hastanesi seçeneğini eledik. Memet Özek ismini arattığımız her yerde çok olumlu görüşler aldık. Korona olmasaydı bile Memet Özek yine tercihimiz olurdu. Vakit kaybetmeden Memet Özek'in muayenehanesinden randevu alıp, gittik. Memet hoca korona sebebiyle sadece 1 kişiyi bebeğin yanında odasına kabul ediyor. Teyzem ve eniştem hızlıca içine düştükleri bu süreç yüzünden çok yıpranmışlardı. Uykusuz ve allak bullak halde oldukları için bebeğin yanında ben girdim. Memet hoca bebeği gördüğü gibi saniyesinde ne olduğunu söyledi.Bu aydaki bir bebeğe tomografi çekilmesinin yanlış olduğunu, çocuğun direkt olarak durumunun belli olduğunu söyledi. Bu vakalarda kapalı ameliyatı Türkiye'ye getiren kişinin Memet Özek olduğunu öğrendim. Eğer bebek doğduğunda bu ameliyatı olsaymış 35 dakikada halledilebilirmiş. Bebeğin bu kafa şeklini anne karnında bile fark etmek mümkünmüş. Tüm bunları duyunca kadın doğum doktoru, çocuk doktoru ve prof beyin cerrahı gözümün önünden geçti. Boşu boşuna zaman kaybetmiştik ve 35 dakikada bitecek ameliyat süresi 4 saate çıkmıştı. Memet Hoca'ya ameliyat riskini sorduğumda ''yüzde 1'' yanıtını aldım. Bu sefer de ''yüzde 50 risk'' diyen doktor beyin yüzü zihnimde belirdi.

Bebeğin kafatası kemiklerinin anne karnında kapanmaya başladığını, normalde bu kemiklerin açık kalarak beyine büyüme fırsatı verdiğini öğrendim. Ameliyat olmazsa yüzde 9 oranında eğitilemez gerizekalılık, yüzde 40 oranında zeka geriliği, yüzde 60 oranında da davranış bozukluğu(bir anda karşındakini kesme gibi) olduğunu öğrendim. Oranlar çok yüksek olduğu için düşünmeye gerek görmedik ve bebeğinizi Memet hocaya emanet etmeye karar verdik. Memet hoca o kadar mükemmel bir insan ki zaten güvenmemek elde değil. Her türlü sorumu yanıtladı, net cevaplar verdi. Daha sonra kendisi hakkında okudum da okudum. En zor ve kimsenin yanaşmadığı ameliyatları bile kendisinin başarı ile yaptığını öğrendim. Daha hastane süreci başlamadan ailece kendisine olan hayranlığımız arttı. Bu sayede içimiz çok rahatladı. Özellikle teyzem için Memet Özek isminin varlığı büyük güven kaynağı oldu. Telaş ve şüphe içinde oradan oraya savrulduktan sonra Memet Özek'i bulmak bizim için şükür sebebi oldu. Bu süreçte etrafımızdan duyduğumuz başarı ile bu ameliyatı olmuş ve büyümüş çocukların hikayelerinin kahramanı da hep Memet Özek'ti.

Ameliyat Acıbadem Altunizade Hastanesi'nde olacaktı. Bebeğimizin tetkitleri yapıldı. Ameliyat öncesi bebeğe, teyzeme ve enişteme kovid testi yapıldı. Yatış süreci başladı. Doğal olarak sadece teyzem ve eniştem bebeğin yanında kalabildiler. Ameliyat 4 saatten kısa sürdü. Ameliyat sonrası yoğun bakıma bebeğin yanına teyzemi ve eniştemi aldılar. Teyzem ne ile karşılaşacağını bilmediği için çok kaygılıydı. Biz bebeğin yüzünde çok fazla ödem olur diye bekliyorduk. Kesinlikle öyle bir şey olmamış, bebeğin yüzünde çok hafif, sanki çok uyumuş da yeni uyanmış gibi hafif bir şişlik dışında bir şey yokmuş. Toplamda 5 gün hastanede kaldılar. 1 gecesini bebek yoğun bakımda geçirdi. Doktorlarından, hemşirelerinden, temizlik görevlilerine kadar herkes işini hakkıyla yapıyormuş. Herkesten Allah razı olsun diye söz ediyorlar. Memet hocanın ekibi de alanlarında uzman ve en iyi doktorlardan oluşuyor.

Bebeğimiz şimdi gayet iyi. Ameliyat olunca evde annesi normalde nasıl bakıyorsa, aynı o şekilde bakımını yapmaya devam etti. 15 gün sonra dikişleri alındı. Şimdi de kask süreci devam ediyor. Kask da Memet Özek'in gözetiminde takıldı. Sadece kask süreci biraz zor geçiyor (bazen kafasından çıkarmak istiyor, ağlıyor) o kadar. Şimdi Eylül ayı sonu yine kontrole gidecekler. Memet Özek ameliyatı yapıp, hastasını bırakmıyor. Süreç sonrasında da her türlü kontrolünü sağlıyor.

Umarım bu yazım derdine derman ve sorularına yanıt arayan birine fikir olur. Bu arada belirtmek isterim ki amacım hiçbir doktoru kötülemek, karalamak değil. Ben sadece ne eksik ne fazla başımızdan geçenleri anlattım. Şu da var ki biz bu durumu hiç sorgulamasaydık bebeğimiz daha da büyüyecek ve süreci bu kadar kolay atlatamayacaktık. Belki kadın doğum doktoru anne karnında bu durumu fark etseydi, en azından bebek yeni doğduğunda bile fark edilseydi 35 dakikalık bir operasyon yetecekti. Şimdiye bebeğimiz kask sürecini bile tamamlamış, kurtulmuş olacaktı. Biz üzüntümüz arasında maalesef bir de kime güveneceğimizi sorguladık ve inanın bu çok kötü bir his. Kask merkezinin yapmaya çalıştığını ise asla unutmayacağım ve onlar hakkında olumsuz değerlendirmemi herkesle paylaşacağım. Söz konusu kask merkezi bizi tekrar arayıp, ne yapacağımızı sordu. Memet Özek'e emanet edeceğimizi duyunca şaşırıp' ama o kapalı ameliyat yapmıyor'' yanıtını verdiler. Kapalı ameliyat kavramını Türkiye'ye Memet Özek'in getirdiğini, mümkün olsaydı kendisinin zaten yapacağını söyledik. Tabi ki cevap veremediler, afalladılar.

Memet Özek'in bu ülke çocukları için ne kadar önemli bir değer olduğunu biz de görmüş olduk. Kendisi bana göre çocukların pelerinsiz gezen süper kahramanı. :)

Eğer bu süreç içerisinde olan ve konuşmak, soru sormak isteyen aileler varsa seve seve yardımcı oluruz. Mesaj atmanız yeterli. Okuyanlara teşekkürler. Sağlıklı günler.

 
Baştan sona üzülerek okudum. Çok geçmiş olsun.
Zorlu bir süreç olmuş ama en sonunda tedavisi yapılmış.
En kısa sürede sağlığına kavuşur insallah bebeğiniz. Tekrar çok geçmiş olsun.

Yalnız buradaki diğer insanlar için de diğer doktorların ve hastahanenin ismini paylaşsaydınız, nereye gitmememiz gerektiğini bilirdik en azından. Dikkat ederiz.
  • purplee  (03.09.20 19:22:03) 
Geçmiş olsun.


  • fezagezgini_4  (03.09.20 19:29:46) 
bastan sonra okudum ve korkarak okudum ama sonu cok guzel bitmis umarim daha da guzel olur.

bir dava hakkiniz var ise bence bir avukatla da gorusun derim.
  • oscar  (03.09.20 21:10:17) 
geçmiş olsun, bu durum maalesef hiçbir sebep yokken yaşanabiliyor. bende bir miktar skasofali mevcut, ebeveynlerim önemsememiş-farkındalarmış, bez vb. bağlayarak çözmeye çalışmışlar- fakat 1989 yılında nasıl bir çözüm bulabilirlerdi onuda bilmiyorum.

bebek konusu olunca birçok ilgisiz doktara göre herşey normal, zorlu süreci atlattığınız için sevindim. bildiğim kadarıyla 1 yıl süren bir süreç, tekrar geçmiş olsun diliyorum.
  • allahinadiylaoku  (04.09.20 14:08:24) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.