[]

Anksiyeteyle mücadelede temel araclariniz neler?

Düzenli uyku, beslenme, spor, planlı bir hayat. Benim aklıma gelenler bunlar. Karantina dönemiyle birlikte uyku ve yeme düzenim bozuldu, kendimi tekrar aşırı gergin, keyifsiz hissetmeye başladım. Bugün itibariyle yine insan gibi bı saatte yatıp sabah herkesle uyanmaya basliycam. Bu konuda spirituel olmayan tedavi yöntemleri, bilimsel kaynak ya da araştırma veya kendi hayatınızda uyguladiginiz ve pozitif etkisini gördüğünüz alışkanlıklar var mı? Okunacak bir kitap, izlenecek bir video.

Tedavi görüyorum devlet imkanları el verdiğince ama yıllardır durumu iyiye de kötüye kendi yapıp ettiklerim götürdü. Zihin açıcı tavsiyeler arıyorum.

Teşekkürler.

 
Spiritüel olmayan demişsiniz ama, meditasyona şans verin. Spiritüel olmak zorunda da değil zaten, sessizce oturup, gözünüzü kapatıp, düşüncelerinizi izliyorsunuz ve her yeni bir düşünceye takıldığınızda dikkatinizi tekrar nefesimize veriyorsunuz.
Düşüncelerinizle aranıza mesafe koymanıza yardımcı oluyor, bende çok etkili oldu. Artık normal hayat seyrinde bile bazen anksiyeteye kapıldığımda bunu fark edip, düşüncelerimin esiri olmaktan çıkıp, gözlemci konumuna geçebiliyorum.

  • gmzo  (11.06.20 08:07:56) 
Meditasyon yapmayı yıllardır deniyorum ama kafamın icindekilerle direkt baş başa kalmak ya da düşüncelerimin seyrini degistirmeye çalışmak tüketiyor beni. "Herkes meditasyon yapabilir" deniyor fakat ağır anksiyete yaşayan insanların dikkatlerini on dk için bile bir noktada toplamaya çalışması çok büyük eziyet oluyor.

@mor: teşekkür ederim. Kitaba bakicam mutlaka.
  • epistemic_regress  (11.06.20 11:44:01) 
Mor bembombom çok güzel noktalara değinmiş, yazdıklarından ben de faydalandım. Sağolsun.

Kaygılanacak bir şey olmadığı zamanlarda "lan ya anksiyetem azar da bir şey yüzünden kaygılanıp huzurum kaçarsa" diye bile kaygılanmaya başlıyor insan :)

En güzeli düşünmemek, atak geldiğinde bunun vesvese olduğunu bilmek ve düşünerek irdelemeden başka şeylerle uğraşmak.
  • John Bloor  (11.06.20 12:24:56) 
bolca hobi, ilgi alanı, araştırma konusu vesaire vesaire (tabii ki vebanın tarihçesi türü konulardan bahsetmiyorum). kısaca bolca topraklanma hattı. her ne kadar arada sırada bağzı bağzı insanlar maymun iştahlı olduğumu ima etselerde, bu topraklanma hatlarında da dönemsel değişiklikler şart. misal bana anlatıyor biri, 20 yıldır tek hobim şu, çok tutarlıyım. ben bunu gerçekçi ve faydalı bulmuyorum. her yeni konu veya ilgi alanı beynimde sinerji yaratıyor benim, disiplinlerarası ilişki kurmamın önünü açıyor, olaylara daha bütünsel bakmamı sağlıyor ve bu mesela iş hayatımda bile beni öne geçiriyor. gittiğim mekanlarla ilgili bile uyguluyorum ben bunu, çeşitlilik sağlıyorum.

bir de böyle hissettiğim dönemlerde türkçe müzik, drama-melodram türü film, haber kanalları ile hiç bir şekilde haşır neşir olmuyorum.

iyi hissetmek kitabını da okumayı deneyebilirsiniz.

ayrıca mor bembombom+1. modern insana dayatılan şahane olmalısın, süper olmalısın, pürüzsüz olmalısın dayatmasından da çıkmak lazım. android değiliz, endişe ve kaygı yaşayabiliriz. yeter ki farkındalık düzeyimizi yüksek tutmaya çalışalım.
  • Phoebe  (11.06.20 12:30:07 ~ 12:33:42) 
O topraklama mevzusunun üstesinden gelemiyorum genel olarak. Yani benim kaygilanmam çok kolay ama rahatlamam bir o kadar zor oluyor. Hiçbir şey yokken oturduğum yerde bacaklarımı, karnimi kastigimi hissediyorum, bunların farkında olmak da şu aşamada daha bir tuhaf hissettiriyor, "Benim sorunum ne ya?" diye kendime kızıyorum, derken iyice geriliyorum. Böyle sürüp gidiyor.


  • epistemic_regress  (11.06.20 14:08:37) 
Yıllardır dişlerimi o kadar gereksiz sıkmışım ki bir dış hekimi "Dişlerin dis etlerine gömülmüş" dedi geçen. Ceneme botoks yaptırmayı düşünüyorum dişlerimi sıkmamak için. Beni korkutansa yıllardır bu düşünme biçiminin koklesmesi, fıtrat haline gelmesi. Bambaşka yaşayan ve düşünen bir ben hayal edemiyorum, sadece çabalıyorum. Sürekli patinaj çeken bir tekerlek gibi, olduğum yerde.


  • epistemic_regress  (11.06.20 14:14:13) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.