yakın vadede umudum yok, en büyük hayallerimden ve isteklerimden biri yurtdışına çıkmak. gelgelelim, benim bir tane vatanım var ve en azından lafta bile olsa hala laik ülkeyiz, cumhuriyetimiz var, okumuş etmiş insanımız var vs... yurtdışına gidenler sonsuza dek orada kalacak diye bir kaide yok. daha iyi bir yönetimle beyin göçünü kısmen de olsa geriye çevirmek mümkün olabilir.
rezil bir nesil yetişiyor, bu sadece hükümet değişikliğiyle düzelecek bir sorun değil ama ben ister istemez sürekli olarak "o kadar da kötü değiliz" diyorum. ki bence değiliz. türkiye'den en çok şikayet eden, sürekli gitme konusunda mızmızlanan insanlardan biriyim. yurtdışında sadece belarus ve ukrayna gördüm ama farklı ülkelerden arkadaşlarım var. neblim, bakınca cidden özellikle de kendi yaşadığım yer (ankara) için çok şikayet edemiyorum ben. zaten sığır gibi yaşayan bir öğrenciyim, standardım her halükarda düşük. 3-5 yıl acı çekeriz belki ama eğer bir şeyler düzelecekse yine düzlüğe çıkarız gibime geliyor.
kısaca hayatıma devam etmek için ümitli olmaktan başka bir şansım yok benim. kafama bomba düşmediği, kötü şartlarda bile olsa yaşadığım sürece de o umudu koruyacağım. emin ol şu an taş üstünde taşın kalmadığı suriye için bile umudu olan suriyeliler vardır.
şahsen her zaman daha iyisini isterim, eksikleri görmeye ve geliştirmeye çalışırım, "buna da şükür" deyip biat etmek istemem ama bunu yaparken olumlu tarafı görerek biraz sakinleşmek de gerekiyor. evet daha iyisi olabilir ve olsun, bunun için mücadele edelim ama hep bu zihniyetle yaşarsam ben üzüntüden geberip giderim. ben ömrümü almanı, polonyalıyı kıskanarak geçirmek istemiyorum. evet berlin'de bisiklet sürmeyi, leipzig'de HYPEZIG diye hap atmayı istiyorum ama olmuyorsa da olmaz yani, ankara'da olanla yetiniriz. bakıyorum ankara'ya... bisiklet sürülüyor mu? evet. hap var mı? evet. eh yani. idare ediyoz. ümidimiz neden olmasın? ümitsiz nasıl yaşayalım? ümit var. hep var.
0