Elektrik gitarda tremolo kolu, bend kullanarak da bir takım batı sazlarında olmadığı düşünülen sesleri kullanabiliyorsun. Diğer taraftan tüm makamların donanımları batı sazlarına aykırı değil. Bir mesele de farzı misal hüseyni makamından eserlerin 1 koma bemol si sesinin 1 komadan bir şey olmaz denerek tampere sistemdeki si olarak çalınması gibi durumlar var. Piyasada duyduğumuz çoğu uzun ince bir yoldayım versiyonu, eserin tampere sisteme uyarlanmış hali mesela, hüseyni hissiyatı, çeşnisi kaybolmuş durumda.
Söylemek istediğim bir şey daha var, aslen Türk Müziği tam olarak sistemleştirmenin mümkün olmadığı, bu sebeple meşk usulünce öğrenilebilen bir müzik. Hüzzzam makamında, çeşit çeşit mi var ve minin aldığı değere göre fa konumlanıyor ancak notada hepsi aynı mi şeklinde yazılıyor. Bunun bir sistemi yok. Hangi mi'yi hangi değerde çalacağının kesin, net bir açıklaması yok. Sezgiyle, birikimle, alışkanlıkla oturan ve içten gelen, düşünmeden karar verilen bir icrayla kıvamını buluyor. Yani sapın kısa olması vs işi biraz zorlaştırabilir fakat mesele senin iç duyumun (bkz:
tırnak kemençe). Mesele kafandaki sedalar çorbasında bulunan sesleri kafanın içinde ne kadar net duyabilidğin, sazına ne kadar hakim olabildiğin, o sesleri sazında ne derece ifade edebildiğin. Yani bir yerden sonra aha notada küçük mücennep var elimi şu kadarcık kaydırayım demiyorsun, kafanda duyabildiğin netlikte elinden, sazından çıkıyor o ses. Sazına ayırdığın vakit kadar müzikal külliyatı ne kadar akıttın kafanın içine, ne kadar biriktirdin, ne kadar iyi bir dinleyicisin, sonucu bunlar etkiliyor.
Daha söyleyecek şeylerim vardı ama yazarken unuttum. Aklıma gelirse, toparlarsam entryler halinde yazabilirim belki. Bu anlattıklarım için de kaynak gösteremeyeceğim şu anda kusura bakma. İstersen salla salla vur duvara.