[]

Kanserli kedide çiğ etle beslenme (Raw meat diet)

Arkadaşlar bu konuda bilgisi olan, kendi kedisinde bunu uygulayan var mı?

Kendi veterinerime sordum, kanser için iyi olacağını ama beslenme programı hakkında uzman olmadığını söyledi. Türkiye'de beslenme uzmanı veteriner hekim bulmak da sanırım uzak bir hayal olduğundan bilfiil deneyimleyen varsa konuşmak, fikir alış verişinde bulunmak isterim.


 
oncelikle gecmis olsun. sansina tecrubeli veteriner bir abi var evde misafir ona sordum boyle boyle diye. dedigini kendi cumlelerimle ceviriyorum:

bir kere ozellikle tedavi goruyorsa / gorecekse kemoterapi falan normal besinden cok daha tehlikeli olacagini soyledi. cig et diyetiyle kanser tedavisi arasinda pozitif bir baglanti aciklayan hic bir bilimsel calismanin literaturde olmadigini soyledi. bu olaylar bu aralar populer olan insan diyetlerinden cikma. biliyorsundur kedisini vegan beslemeye calisip olduren insanlar var, ayni ekolden cikma, her problemlerinin diyetle cozulecegine inanan anti-bilim tipleri tarafindan uydurulan sayisiz diyetten biri oldugunu soyledi. kanser icin tedavi goren bir kedinin bagisiklik sistemi basklianmis olacagindan baska kediler icin enfekte olsalar bile kendi bagisiklik sistemleri ile kurtulabilecekleri enfeksiyonlar (e. coli, salmonella bir kac sey daha dedi) olumcul olabiliyormus. cig ette bunlardan bolca var. o yuzden kanser tedavisi goren bir kedi icin sakincali her seyin cigi, sadece et degil, cig sut yumurta vs.

yani insanlarin klasik umut olarak sarildigi uydurma, bilimsel dayanagi olmayan yararindan cok zararina olacak bir yontem mesajini aldim.
  • robokot  (14.05.18 21:20:06 ~ 21:21:29) 
@robokot

Teşekkürler öncelikle. Kedim kemoterapi görmüyor. Memelerinde kist vardı. Onlar alındı ve adenokarsinoma grade 3 çıktı. Şu anda bildiğimiz bir metastaz yok ama bu tür çabuk yayılırmış. Yani kanserli hücreler şu anda mevcut vücudunda büyük ihtimalle. O yüzden amacımız bağışıklık sistemini güçlendirici ilaçlar vermek. Hepsi bitkisel olan bu ilaçları veterinerimle takip ediyorum.

Beslenme açısından da şekerin kanserli hücreleri beslediği bildiğim kadarıyla kanıtlanmıştı görüntüleme testleriyle. Hayvanlarda böyle mi bilemiyorum ama veterinerimiz bu tür bir beslenmenin tahıllı kuru mamalara göre da iyi olduğunu düşünüyor. Tek sıkıntı, kendisini bu alanda uzman görmediğinden beslenme programı yazmak istememesi. Bana bu konuda yardım olacak biri lazım yani.
  • inawen  (14.05.18 21:46:42) 
hayvanlarda çiğ beslenme Avustralya ve Amerika'da da kabul gören, anti-bilim tipleri değil, bilime inanan insanlar tarafından savunulan bir beslenme şekli.

büyük ölçüde bilgim var, ama şu anda zamanım kısıtlı olduğundan yazamıyorum.
mesajlaşırsak daha uzun uzadıya bilgi verebilirim.
bunun dışında çiğ beslenme olmasa dahi, en azından n&d gibi tahılsız mamaya geçiş yapabilirsiniz ilk etapta.
bu da bir alternatif olabilir.
ama sonuçta yine de işlenmiş gıdadır.

şu süreç için doğru bulmamak ya da emin olamamak başka, etçil bir hayvana fabrika üretimi olan, işlenmiş, içinde ne olduğu bile bilinmeyen, bol tahıllı mamaların etten daha yararlı olduğunu söylemek başka.
asıl bu çok doğru bir yaklaşım değil bence.
enfeksiyon konusunda söylenenler doğru olsa bile, genel bakış açısından bahsediyorum.
  • blatta hiberna  (14.05.18 23:14:21 ~ 23:16:08) 
veteriner abi gittigi icin daha detayli bilgi veremiyorum ama insan ile ilgili olan kisminda da boyle bir sey oldugu icin suna cevap verecegim:

>etçil bir hayvana fabrika üretimi olan, işlenmiş, içinde ne olduğu bile bilinmeyen, bol tahıllı mamaların etten daha yararlı olduğunu söylemek başka.

bu "dogalcilik yanilgisi" olarak adlandirilan seye giriyor. hayvan (veya insan) etcil demek bu canlilari (kendimiz dahil) daha uzun ve daha saglikli yasatacak daha verimli yontemler bulamayacagimiz / bulamadigimiz anlamina gelmiyor. Evrimin ilgilendigi sey canlilari ureyebilecek yasa gelinceye kadar saglikli tutmak. her seyin dogal oldugu eski zamanlarda insan ortalama omru cocuk olumleriyle beraber 30-40 yasini gecmiyordu. bugun 70leri 80leri 90lari konusuyoruz, yasiyoruz. salgin hastaliklardan kirilmiyoruz. mahsullerimize musallat olan hastaliklardan kitliktan milyonlarca kisi ölmüyor. bunlari hep insan buldu kesfetti uygulamaya koydu. tarihte hic bir zaman milyarlarca insan bu olcekte saglikli bir sekilde beslenemiyordu, bugun yapabiliyoruz. nufusumuz her gecen gun artiyor, yontemlerimiz calisiyor.

bir kedinin evrimsel acidan 2-3 yasindan daha fazla yasamasi icin bir sebebi yok. urese yeter, diyeti de ona yeter. bugun genc bir kediyi cig etle besleseniz zaten ic parazitten heder olur oyle 15 yasina kadar yasayan ev kedileri gibi de olmaz. sokaktan bir kedi alin ic parazit asisini yaptirin, aksam tuvalette doktugu parazitleri gorun. hepsi oyle, dogali da boyle zaten. hic biri de oyle uzuun seneler yasamiyor. burada derdiniz bir ev kedisini uzun uzadiya yasatmaksa dogal yontemlerden dogadaki yontemlerden biraz uzaklasmak gerekebiliyor. ayni sey insanlar icin de gecerli tabii. o yuzden en iyisi dogali, atalarimiz nasil yapiyorsa, hayvanlar dogal ortamda ne yapiyorlarsa en dogrusu odur yaklasimi bir yanilgidan ibaret amaciniz uzun hayat ise. Dogada 15 yasina kadar yasayamayan bir hayvani 15 sene yasatmaya calisiyorsaniz farkli bir sey yapmaniz gerekir.
  • robokot  (14.05.18 23:26:38 ~ 23:42:38) 
Bağışıklık sistemi baskılanacağı ve enfeksiyonlara daha açık olacağı hususu her barf diyeti için geçerli değil diye düşünüyorum.

Şayet kediye verdiğiniz etler, sindirim sistemi içeren kısımlar değilse, kedinin önündeki öğün en fazla 30-40 dk kadar ortada kalıyorsa (barf diyetinde kediler zaten 3 dk da öğünlerini bitiyor) salmonella vs gibi risk neredeyse yok. Ben yaklaşık 2 yıl barf diyeti ile besledim. Beslemeye başlamadan önce kan testlerini yaptırdım, besledikten sonra da 6 ayda bir kontrol ettim. Parazitlerini sadece 3 ayda bir yaptırmama rağmen bütün değerleri barf diyetine karşı olan veterinerimi bile şaşırttı. Hatta oldukça hasta, zayıf olan bir köpeklerine barf diyeti başladıktan kısa süre sonra hayvan resmen hayata döndü. Kedilerimde kullandığım et, tavukların kalça kısmından oluşuyordu, diyetin içerisinde bir miktar ciğer ve tavuk kalbi de vardı + vitamin desteği ve yumurta. Tavukların kalça kısmındaki et kas olduğu için zaten öyle bağırsak vs bölümünde bulunan parazit türlerinden yoksun. Olan türleri de 72 saat dondurulduğu takdirde ölüyor.

Açıkçası işlenmiş, her ne kadar en kaliteli mamalar olsalarda Acana N&d gibi mamaları da sık sık kullanmış olsam da barf diyetinin doğru uygulandığı takdirde en iyi beslenme olduğunu düşünüyorum. Bunu destekleyen birçok bilimsel araştırma da bulunuyor. Az biraz İngilizce ile bulunabilir.

Ben diyetimi uygularken www.catinfo.org , www.catnutrition.org adreslerinden faydalandım. catinfo.org'daki Amerika'daki bir veteriner çok faydalı bilgileri paylaşmış okumanızı öneririm.

Benim uyguladığım tarif aşağıdaki şekildeydi.
Vitaminleri yurtdışından getirmek gerekiyor, yurtiçinde ya bulunmuyor yada çok pahalı. Yurtdışından siparişlerde de gümrük sorunu oluyor. Onun için gümrük adınıza reçeteli, siparişlerdeki ürünlerin birebir adının yazılı olduğu reçete istiyor. Ben tanıdık doktor arkadaşlardan rica ediyorum, yazıyorlar. Gümrüğe faxlayınca vitaminler sorunsuz geliyordu. Biz aşağıdaki tarife göre 2 aylık yetecek kadar mamayı bir haftasonu yapıp daha sonra bunları 400 gr lık küçük cam kavanozlara koyup donduruyorduk. Günde 1 tane kavanozu çıkarıp, günde 2 öğün olacak şekilde bölüp, ılık suda (poşet içerisinde) vücut sıcaklığına getirip servis ediyorduk.

TARİF:

- 7 kg ÇİĞ KEMİKLİ KASLI TAVUK KALÇA eti (Tavuk kalçası ve tavuk budu kullanılacak. Et miktarının %20-25’inin kemikleri kullanılmayacak. Kalça ve butların derisinin yarısı ayırılacak)

- 7 kg istenilen ayarda et için 8-8,7 kg et almak (Kalp yetersizliği durumuna göre ilave 1 -1,5 kilo kemiksiz kalça eti alınabilir. Toplam 10.5 kilo et.) yeterli olabilir. Kemik ve deri ayrıldıktan sonra tekrar tartmakta fayda var. Tavuklar kıyılmadan önce soğuk suda dış yüzeyleri iyice yıkanacak. Etin 1-2 kilosunu kıymayıp kuşbaşı doğrarsanız yerken diş sağlığına da faydası olur. Ama ilk başlangıçta bunu yapamamak barfa alıştırmak için daha iyi olabilir.

- 1400 gram ÇİĞ TAVUK KALBİ

(400 gr kalp=4000 mg Taurine) eksik kalan kalp miktarı için bu ölçüde Taurine ve kas eti koymak gerekiyor. Yani 400 gr kalp konulduysa kalan 1000 gr için 1000 gr et ve 10000 mg Taurine-10 kapsül

- 700 gram ÇİĞ TAVUK CİĞERİ

- 7 SU BARDAĞI SU – 1645 gr

- 14 adet ÇİĞ YUMURTA SARISI

- 14 kapsül GLANDULAR SUPPLEMENT (IMMOPLEX) (İLK PARTİ DIŞINDA konulmayabilir)

- 25000 - 50,000 mg FİSH OİL – 21/42 capsule

- 2800 IU VİTAMİN E – 7 capsule

- 700 mg VİTAMİN B-100 COMPLEX – 7 capsule

- 3,5 ÇAY KAŞIĞI normal iyotlu sofra tuzu

- 14,000 mg TAURİNE – 14 capsule (7 aylık)

- 14 ÇAY KAŞIĞI PSYLLİUM HUSK POWDER

1. Etin derisi ve kemik ayarı yapıldıktan sonra etin bir kısmını çiğneme için küçük küçük doğrayabilirsiniz. Bu eti kıymayın.
2. Kemik ve derili et ile birlikte ciğer ve kalbi kıyın. Kıyma işlemi bittikten sonra kıyılmış et, ciğer, kalp ve kemikli eti iyice karıştırıp buzdolabına koyun.
3. Derin bir kaseyi, 2 bardak su Psyllium dışındaki vitaminleri dökün. En son Psylliumu ekleyin ve iyice karıştırın. Balık yağının erimesi 15 dk sürebilir, onu önce yapabilirsiniz.
4. Kıyılmış et ve el ile doğradığınız et ile beraber hazırladığınız vitamin karışımını iyice karıştırın ve paketleyip dondurucuya koyun.
Dondurulmuş et 48-72 saatten fazla buzdolabında çözülmeye bırakılmamalıdır. Poşet içindeki eti soğuk, ılık akan su altında eritip servis edebilirsiniz. Mikrodalgayı kullanmayın.
Psyllium husk her kedi için gerekli olmayabilir.
KEDİNİN KALORİ İHTİYACI

(13,6 * optimal kedi ağırlığı 12 pound (5,4 kg) ) +70 = 233 kalori

Kedi günlük ihtiyacı 4-6 ounce – (ounce=28,3 gr) yani 113-170 gr arası yiyor. Kediyi gözlemleyip ona göre miktarı ayarlamak lazım.

Kullanılan Vitaminleri ben iherb.com'dan almıştım. Linkleri faydalandığım sitelerde de yer alıyor.

Kedilerin barfa alışmama gibi bir durumu olmuyor, alışıyorlar hatta başka bir şey yemez oluyorlar. Miskinlikleri gidiyor, sindirimleri inanılmaz iyi oluyor. Birçok rahatsızlık yaşayan kedilere bile öneriliyor biliyorsunuz. Ancak özellikle evden uzak kalıyorsanız barf besleme o noktada sorun olabiliyor.
  • FAtE  (15.05.18 10:45:26) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.