8 aylık bir kızım var bir de 2 yaş üstü bir kedim. kedi özellikle bana çok düşkündü gece birlikte yatar, akşamları kucağımdan kalkmazdı fakat hamileliğimden itibaren göbeğime aşırı bir ilgisi oldu yavrusunu çağırır gibi incecik ve kısık bir sesle miyavlar göbeğimi severdi. kızım eve ilk geldiğinde oto koltuğuyla yere koyduk ve uzun uzun koklamasına izin verdik. kokladı, tanıdı, ilgisini çekti. artık kızımın dadısı gibi oldu. aylar içinde kolik kızım ağladıkça avuç içlerini, saçlarını yalayarak sakinleştirmeye uğraştı. yeri geldi çıngırağını ağzına alıp kafasını sallayarak ses çıkartıp oyalamaya uğraştı, kızım hareketlenip emeklemeye başlayınca bir görünüp bir kaybolarak emekleme arkadaşlığı yaptı ona. en son kızım yürüteçteyken yürütecin arkasından ittire ittire yapma çiçeklerimin yanına götürdü ve onları nasıl yemesi gerektiğini öğretti mesela :) şimdi kızım tutuna tutuna bir kaç adım atıyor, o yürümeye çalıştıkça kedimiz de etrafında pervane, düşerse tutacakmış gibi hep bir adım gerisinde bekliyor. yatakta birlikte yatarlarken kızım çok uca gelip düşmesin diye hep onun döndüğü tarafa gider yatar, çok kenara geldiğini farkederse ittirir burnuyla. biz sevmeye kalktığımızda elimizi kolumuzu parçalayan hayvan kızım kaşla göz arasında seviyorum sanıp tüylerini yolduğunda, kuyruğunu yemeye çalıştığında falan asla zarar vermedi, kendi çocuğuymuş gibi korudu kolladı hep.
he biz bu süreci kolaylaştırmak için sadece kedimiz kızımıza yaklaştığında tepki vermemeye çalıştık. aman çocuğa gidiyo koş yakala falan deseydik muhtemelen kıskanıp tepki verirdi ama gözümüzü üstlerinden ayırmadan kaynaşmalarına izin verdik. artık birlikte yatıp, birlikte oynuyorlar.
ilk zamanlar arkadaşın da dediği gibi çok ağladıkça ortadan kaybolup kafa dinleyeceği yerlere saklanıyor ama zamanla ağlama sesi evin rutini haline geldiği için o da alışıp kendince çözümler üretiyor. bizim kedi kimselere vermediği oynamaktan paramparça ettiği ayıcığını getirir kızımın yanına bırakırdı mesela.
0