[]

sürekli mutsuz olma hali

Büyük bir heves ve umutla 10 aylık öğrenimin arkasından burada bitirme projemi verip litvanya'ya staja gittim. Moda tasarım mezunuyum, pek çok dalı olsa da ben özellikle tasarım yapıyorum. Giderken çok emindim orada kalıp çalışacağımdan (kadınla da konuşmuştum neden olmasın falan filan dedi) ve buradan kurtulacağımdan ama dönerken bana tasarımcılarının dışarıdan çalıştığını ihtiyacı olmadığını, dilersem kalıp çıkartmak üzere kalabileceğimi söyledi. Ben kalıp çıkartmayı biliyorum ama şöyle söyleyeyim bu bilgi ve yeteneğim sadece "dört tane kolu olan tshirt olmaz" "gömleklerin ortada düğmeleri vardır" falan tadında. Yani elime alıp da meslek şeklinde yapmama müsaade edecek şekilde değil. (Lütfen öğrenseydin senin eksiğin demeyin, ilgili olsa ve eğitimi verilse de farklı dallar. Dikiş dikmeyi de biliyorum ama oturup makineci olarak çalışamam.)

Özetle kıçıma baka baka pek sevgili müthiş şehrim İstanbul'a döndüm. 1 aydır falan da iş arıyorum, görüşmelere gidiyorum vs. ama hala aklım orada. Özellikle Litvanya değil tabii ki yurt dışı "bir yer". Çünkü burada nefes alamadığımı hissediyorum, her yer barzo dolu, güvende değilim, dünyanın en basit şeylerini (bisiklete binmek, 15 dakikalık yolu gerçekten 15 dakikada almak, etek/elbise giymek, saçımı istediğim renge boyatmak, gece istediğim saatte korkmadan evime dönebilmek, doğada vakit geçirebilmek vs) yapmak lüks oluyor. İnanılmaz para, kariyer hırsı falan olan birisi değilim sadece özgür olabilmek istiyorum ve bir süre bu mümkünmüş gibi görünmüyor.

Şimdiki planım tecrübe açısından sıfır olduğumdan dolayı bir süre burada çalışmak, ardından ya işte kazandığım parayı biriktirip/burslara başvurup yurt dışında yüksek lisans yapmak ve orada çalışmak ya da erkek arkadaşımın Kanada'da önümüzdeki iki sene içerisinde yüksek lisans için gitme ihtimali var, spouse olarak kendisine eşlik edip çalışma iznini oradan kapmak. Böyle anlatınca her şey oturmuş ve tıkır tıkır gidecekmiş gibi duruyor ama hayat bana hiç iyi davranmıyor -_-

İstediğim şey belki zor, özellikle stajdan döndükten sonra bana bir hal geldi başta "gider çalışırım yeaa, dönmem" derken şimdi anne-babamı düşünür oldum. Daha gençler (49 yaşındalar) ama sanki gitsem bir şey olacakmış gibi bir korku var üzerimde. Bir yandan da burada yaşarken cidden yaşadığımı hissedemiyorum. Ya avm'ye tıkılıp kalıyorsun, ya bir kafeye, aklında sürekli "ne zaman kalksak da hem trafik olmasa hem de otobüsler çok boş olmasa" endişesi var. Sanırım bir sorum yok biraz içimi dökme gibi oldu.

Doğma büyüme İstanbullu bir insan olarak buradan nefret ediyorum. İnsanlarından da öyle. Bazen diyorum Anadolu'nun içine gidip yerleşsem her şey daha kolay olur belki, safi Anadolu insanı daha düzgün bence. Buraya gelen kendini bir bok oldum sanıyor (sözüm meclisten dışarı ama bence hepiniz köyünde olsa babasından dayak yiyecek adamları burada dar gömlek-nargile-babet çorabı+ayakkabı-karı kız kesme skillerinden tanıyorsunuz. [tek sorun bunlar da değil tabii ki]) ve geriye kalan insanlara da hayatı dar ediyor. Çok dağınık ve saçma yazdım farkındayım ama kafam çok dolu, düzgün aktaramıyorum.

Sizce bir şekilde geçecek mi? İnsanlar düzelir mi? Daha mı kötüye gideriz? Benim gibi hissedenler olduğunu görüyorum, bu ülkede, bu insanlarla nasıl başa çıkıyorsunuz? Kaçıp kurtulmak için illa çok para ya da innnaannııllmazz muazzam bir yeteneğe mi gerek var? Ortalama bir insanın hiç mi şansı yok? Öleyim mi?

 
Türkiye'de en azından 15-20 yıl hiçbir şeyin değişeceğini falan sanmıyorum. Değişse de bizim nesil görmeyecek en azından. Öte yandan burada yaşadıkça ne kadar berbat durumda olduğumuzu pek anlamayıp keşmekeşin arasında alışıp gideceğiz.

Saf Anadolu insanı sadece masallarda bu arada. Denk getirirse öyle bir çarpar ki şaşar kalırsın :)
  • doxanikee  (15.10.17 23:34:54) 
eh be annem madem amacin ozgurluk, kalip basma isini ogrenip de kalaydin keske imkanin varken. gerci tamamen uzak oldugum bir alan, bilmeden ahkam kesmek de istemiyorum ama oyle ya da boyle evropali olma sansin varmis iste, keske kacirmasaydin o firsati.

moralini bozma yine de, hayat devam ediyor. her zaman sansin oldugunu, olabilecegini dusunerek yasa cunku inancini kaybettigin her gun bu batakliga biraz daha saplanacaksin. ben bundan dort sene once lise mezunu olarak yurtdisina cikmayi beceremedigim icin sinirden kendimi skiyodum, su an hazirliktayim ve bes sene sonra defolup gidecegimi dusunerek mutlu olmaya calisiyorum. o zamana belki ulke bile kalmaz ortada ama yapabilecegim daha iyi bi sey yok yani, bi diploma ya da unvan elde etmem sartmis onu gordum, haliyle oturdum kicimin ustune burada yasamaya katlanmaya calisiyorum.

bu arada istanbul benim gercekten psikolojimi bozdu. pek kucuk yerde buyumedim aslinda ama 2012'den bu senenin haziranina kadar istanbul'daydim. daha fazla dayanamayip ankara'ya geldim. bir aya yaklasiyor, henuz erken tabii ama su ana kadarki izlenimim coook daha olumlu. cok daha mutluyum, daha iyi hissediyorum. taam burasi da buyuk sehir ama inan o bok cukurunun kaosu, kalabaligi, yasam pahaliligi, hayvanligi yok.

anadolu sehri demissin ama anadolu'dan kastin eskisehir degilse genc kadin olarak anadolu'da daha bile fazla zorlanirsin. istanbul'un oc olduguna bakma, anadolu'dakiler de onlardan iyi degil. o yuzden ankara super bence. hem anadolu hem de buyuk sehir shdhjjs.

kimseye kalk ankara'ya gel diyemem, buyuk bi karar bu ama ben yaptim ve hayata bakis acim tamamen degisti diyebilirim. istanbul'dayken "burda bes sene nasil yasiycam, okul falan bitmez burada" diye agliyordum. nitekim bitiremedim, bi bok yapamadim. ankara'nin gozunu seveyim. savas mavas cikmazsa yasarim ben bes sene burada, sikayet etmem. gokcekpils > kaunas
  • der meister  (15.10.17 23:40:45) 
derde bak; özgür değilim, etek giyemiom.

sen giyemion. ortalık kumaş yoksunları ile dolu.
  • secrexv3  (15.10.17 23:44:17) 
türkiye düzelmez. ara ara kısa avrupa seyahatleri yapan biri olarak bahsettiğin hissiyatı çok iyi anlıyorum. kısacık bir geziden sonra bile insan istanbulda o farkı hissediyor. sadece kültür farkı da değil tüm insanların garip bir ego savaşı içinde olması da yorucu.

sonuç olarak bir süre sıkıntı çekip hoşlanmadığın posizyonlarda çalışmayı göze alarak git. yurtdışında iyi çalışan, hızlı öğrenen insanı ziyan etmiyorlar. kalıpçı veya neyi yapabiliyorsan oradan başlar sonra istediğin pozisyona gelirsin. networkünü sağlam tut iş bulman daha kolay olur.
  • orpheus  (15.10.17 23:56:01 ~ 16.10.17 00:07:19) 
Bir yıl İtalya'da yaşayıp orada bir şekilde kalmaya çalışıp kalamayıp mecburen çok sevgili ülkesine geri dönmüş bir Türk olarak sizi çok iyi anlıyorum.
Türkiye düzelmez, daha da kötüye gider. Nitekim ben İtalya'dan döndükten sonra (iki yıl oldu) daha da kötüye gitti. Şimdi geri gitmenin yollarını arıyorum. Ülkelerin çalışma izni olaylarını iyi araştırın, kendinize bir hedef ülke belirleyin ve onun için çalışın. Almanya, Fransa gibi ülkeler çok daha zor ama mesela Macaristan gibi ülkeler daha kolay. Litvanya da göreceli olarak daha kolaydır gibime geliyor, iyice araştırın mesela Litvanya istiyorsanız, Litvanya'ya hangi yollarla gidilebiliyor, ne tür çalışma-oturma izinleri veriyorlar, vs.
Foreigners in Lithuania, Expats in Lithuania, Expats in Vilnius falan gibi gruplar vardır illa ki Facebook'ta falan, o gruplara katılın, bu konuda aklınıza takılanları oralarda sorun, insanlardan bilgi edinin. Sizinle aynı durumlarda olan ya da bu yollardan geçmiş olan insanların yardımı çok daha faydalı oluyor.
"Şunun derdine bak, etek giyemiyomuş" diyen andavalları da takmayın.
  • green knight  (16.10.17 00:37:25) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.