[]

Hiçbir yerde huzurlu hissetmiyorum

İşlerimi yetiştirmem ve düzenli şekilde çalışmam gerekiyor ama bir türlü "doğru yerde" olduğumu hissedemiyorum. Odamda harika bir çalışma ortamım var ama itici geliyor, salona gidiyorum yine olmuyor. Cafeye gidip çalışmaya çalışıyorum yine olmuyor. İş dışında bir şey yapasım geliyor, işte atıyorum annemle ikea'yı gezelim diyorum. Oraya gidiyorum 15 dakika sonra eve dönmek istiyorum. Çok eğlenceli bir şey yapmayı planlıyorum, planın ilk saatinde sıkılıyorum ve huzursuz hissediyorum. Motivasyonum çok düşük, bir türlü verimli şekilde işlerimi yapamıyorum. Depresyonda falan mıyım? Böyle bir durum yaşayan var mı hiç? Çalışma motivasyonumu artırmak için ne yapmalıyım? Evde çalışıyorum. Teşekkürler şimdiden yorumlarınız için.




 
mükemmeliyetçilik var mı biraz?


  • zebragibi  (06.06.17 22:31:33) 
bilmem ki, nasıl anlarım onu? @zebragibi


  • yalnizliktan devren kiralik  (06.06.17 22:33:34) 
günlerdir yapılacaklar listemin temizlenmesi için "bekliyorum."
iş yapıyorum ama böyle minik minik. şu tempoyla gidersem baya zorlanacağım. bir yerde oturup çalışmaya başlayabilsem keşke, ama olmuyor. bir türlü başlayamıyorum midem bulanıyor resmen.

  • yalnizliktan devren kiralik  (06.06.17 22:38:15) 
yapmak zorunda olduklarini listeleyip yaptikca uzerini ciz (en ufak sey bile olsa listeye ekle ve yapinca uzerini ciz)
ustundeki yukler ve sorumluluklar kalktikca belki omzundaki yuk hafifler, biraz rahatlarsin.
halanhuzursuzluk varsa cok yakin arkadaslarinla geride kalan hicbir seyi dusunmeyecegin bir yere kisa bir tatile cikmani oneririm
(yapilmayan isler biriktikce daha da rahatsiz eder, sen bi tatil plani yap, onun hayali bile islerimi yaparken motive edici gelebilir)
  • part time pollyanna  (06.06.17 22:46:25) 
Ben koca ülkede böyle hissediyorum. Nereye gidersem gideyim huzurlu hissetmiyorum. (Harika moral verdim değil mi?)

*böyle bir şey yaşayan var mı? Sorusuna cevap verebildim sadece.
  • irene  (06.06.17 22:48:07) 
Sürekli "çalışmalıyım bitirmeliyim" diye düşünüp kendini sıkmaktan vazgeç. Ara ver, şuanda çalışmak için gereken tüm materyallerden uzaklaş. Canın ne istiyorsa onu yap ama kesinlikle, 1 parça bile olsa çalışmak yasak, iş düşünmek yasak. Alakasız olan her şeyi yap. 1-2 gün sürsün bu. Zaten o kadar gecikmiş işler 2 gün daha geciksin.
Dönüşün muhteşem olucak.

  • megalomaniac  (06.06.17 22:49:42) 
tatile gitmeyi düşündüm otellere falan bakarken "of bu manzaraya karşı ne çalışılır" falan derken buluyorum kendimi. 2 senedir tek bir günü sıfır işle geçirmedim. sanki ara versem her şey tersine dönecek allak bullak olacak gibi hissediyorum. bu gece manyakça çalışıp her şeyi bitiricem ve yarın özgür olucam diyorum mesela. ama olmuyor. manyakça çalışamıyorum hiç. bilgisayarın başında ağlarken buluyorum kendimi.


  • yalnizliktan devren kiralik  (06.06.17 22:51:32) 
işi yapmam için gereken son sürenin ilk dakikasına kadar abuk subuk şeyler yapıyorum, daha bir işi günleeer önceyi bırak saatler önce bitirip huzura erdiğim görülmedi. cidden her seferinde son dakika başlıyorum ben de. ama o sürede yaşadığım stres korkunç :( zekadansa böyle zeka da olmaz olsun :(


  • yalnizliktan devren kiralik  (06.06.17 23:01:45) 
oha resmen kendimi okudum. gel beraber çalışalım :)


  • otonomo  (06.06.17 23:17:35) 
herkes böyle motivasyonsuzsa buna bir dur! demek lazım sanki, ne yapacağız nasıl yapacağız bilmiyorum. ama çok yoruldum ve tükendim artık, çalışmayı çok seviyordum artık midem bulanıyor.


  • yalnizliktan devren kiralik  (06.06.17 23:20:16) 
Aynı şeyi iş gerginliği yaşadığımda, iş zor olduğunda veya işten bunaldığımda hissediyorum. Hatta şu anda hissediyorum çünkü iş zor değil ama hakkını vererek nasıl yapacağımı bilmiyorum, önümde dağ gibi görünüyor ve açıkçası gerginim. Ki yaptığım işi de çok seviyorum, hobi-iş buluşması gibi bir şey benim için. Oraya yerleşiyorum olmuyor, buraya taşınıyorum olmuyor, yürüyüş yapıyorum, yine pek olmuyor. Rahatsızım.

Geçen gün 'procrastination'ın aslında en büyük nedeninin stres olduğu yazıyordu. Hatta bunu 'can't get out of one's own head' diye bir deyimle ya da 'I'm trapped inside my head' gibi ifadelerle açıklıyorlar. Yani, içeride kapana kısılmış gibi hisstemek, sürekli yapılacak işi veya kişiyi bekleyenleri düşünmekten ne yapacağını şaşırmak, 'Düşün düşün, b.ktur işin' haline gelmek olarak tanımlayabiliriz. Hatta buna 'anxiety-related procrastination) diyorlar. Buna ek olarak 'İşi yetiştiremezsem, bittim' gibi negatif sonuç bekleyen düşünceleriniz varsa, 'Düzgün yapamayacağım nasıl olsa' ya da 'Düzgün ypamayacağıma, hiç yapmayayım' eşlik ediyorsa, yapacağınız işin tanımı tam belli değilse, çok iş varsa ya da iş batırılırsa çok büyük sorun çıkacaksa, gelecek kaygısı varsa, bunlar da anksiyeteye çing çing diye artı puan ekliyor ve çalışmayı daha da zorlaştırıyor. Örneğin, kendi özelimde denizi geçip derede boğuldum; bunu da kendime yakıştıramadığımdan anksiyete hanesine 5 puan eklendi.

Bir de anksiyete arttıkça procrastination da artıyor, artan procrastination anksiyeteyi de arttırıyor. Böyle de bir sonsuz döngüsü var bu naletin.

Bunu aşmanın yolları da kişiden kişiye değiştiriyor. Bazıları azıcık meditasyon yapıp işinin başına dönebiliyor. Bazıları yürüyüş yaparak açılıyor ve ben Duyuru'da zaman öldürüyorum (pek işe yaramıyor). Bunun için çeşitli yollar öneriyorlar, birlikte deneyelim.

Üniversite sınavı döneminde yorulduğumda (haftanın her günü erken kalkmayı beceremiyordum), annem beni 1-1.5 saat parka götürürdü. Yanımıza radyo alırdık. Manzaraya ve sakinliğe baka baka hiç konuşmazdık. Annem kendi dertlerini dışarı atmaya çalışırdı, ben kendi dertlerimi atmaya çalışırdım. Ne yapacağımı hiç düşünmezdim diyemem ama o an kısa süre elimde olan doğayla rahatlatmaya çalışırdım kendimi. 'İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı'nın İzmir versiyonunu yapıyorduk diyebilirim. Sadece sakin bir müzikle sessiz sakin oturmak çok iyi geliyordu. Sonra eve döndüğümde rahatlayıp çalışabiliyordum. Belki yine ondan yaparım.

Zorla da olsa Pomodoro işe yarayabilir.

Belki bir yerlerde bir şeyler içerken çalışmak ya da bir kütüphane ortamı motive edebiliriz, sonrasında kendinize bir ödül koyabilirsiniz. Bende ödül pek çalışmıyor, ceza sistemi daha iyi çalışıyor. Şu anda 'İş bitene kadar duş yok' iddiasına girdim kendimle, kokmak istemiyorsam mecburen iş bugün bitecek, yoksa yarına fiziksel olarak razil durumda olacağım. :)

Zorla çalıştıran şöyle app'ler var
99u.com

Diyor ki 10 dakikayı hedefleyin ve çok yoğun çalışın. 10 dakika dayanırsanız, minik ara verin ve sonra bir 10 dakika daha dalın. Bu da işe yarayabilir.
  • aychovsky  (06.06.17 23:34:27 ~ 23:52:58) 
ben de aynı durumdayım. bütün gün koltukta oturup çalışmayı bekliyorum. sonra son gece saat 12yi geçince başlıyorum ve biraz çalıştıktan sonra nasıl öyle tüm gün hipnotize olmuş gibi oturduğuma hayret ediyorum.

aşırı erteleme + gizli stres sonrası bünyeyi ele geçiren şuursuzluk, şok. gibi bir tanım yapasım geliyor bu durumuma. peki ne zaman ayılıyorum?

hareket edince. sen de bi dene istersen
  • klar  (06.06.17 23:38:49) 
@aychovsky detaylı açıklaman için çok teşekkür ederim. okuyunca yalnız olmadığımı hissettim. gerçekten bu mesajı okuyana kadar loser gibi hissediyordum kendimi. "herkes aşırı motive ve çok mutlu, herkes çok verimli çalışıyo, bense salak gibi sürünüyorum" modundaydım. bana dışarı çıkmak falan iyi gelmiyor, hemen dağılıyorum. öylece oturup karşı duvarı izleyesim geliyor. belki sağlam bir tatile ihtiyacım var, belki de gerçekten bir süre suçluluk hissetmeden o duvarı izlemeye. yeni bir kalem almak bile beni motive ediyordu aslında, bugünlere öyle geldim ama şimdi kırtasiyeyi alsam etkisi olmuyor. ertele ertele ertele ve son dakika stresten ölerek iş yetiştir.. bıktım :( eski günleri özlüyorum.


  • yalnizliktan devren kiralik  (07.06.17 01:05:37) 
İşine aşık olsan bile oluyor bu. Yani, susadığında kana kana su içersin ama ara vermeden içilen 10. bardaktan sonra da çatlar insan ve daha fazla suyu kaldıramaz. Bu yaşadıklarımız da 10. bardak suyu içerkenki yorgunluğumuz, bitkinliğimiz. Ötesi değil. Aslında işler biraz normalleşse eski günler dediğiniz şeyin eskiliği kalmayacak.

Bir de bu sadece sizin yaşadığınız bir şey değil. Az önce bir konuşmada dinledim. Çalışan insanların kültüre göre üçte biri ile dörtte üçünün yaşadığı bir şey. İspanya, Yunanistan, İsveç'te az yaşanıyordur tahminen. Japonya'da 'karoshi' diye bir şey var; insanlar çalışırken ölüyorlar. Bu adamlar da kişisel motivasyonu oldukları için çalışıp ölmüyorlar, hem kültür hem at gibi çalıştırılmanın verdiği bir şey. Rahat bırakılsalar onlar da procrastination'dan muzdarip olur. Hangi ülkede daha fazladır bilmiyorum ama bu öyle güncel bir konu ki alkolik grupları gibi procrastination destek grupları gibi şeylerden tutun da, fasikül fasikül 'Procrastination nedir ve nasıl son verilir' kitabı yazılan, bu kitapların en çok satanlar listesine girdiği bir dünyada yaşıyoruz. Yalnız olmadığınız gibi, büyük olasılıkla çoğunluğun içinden biri de olabilirsiniz.
  • aychovsky  (07.06.17 01:20:47) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.