fabrikası koruyucu katkı maddesi kullandığını kesinlikle reddediyor. bakınız gelen açıklama aynen şöyle, firma ismini ve fabrika mevkiini sildim. açıkçası ben pek ikna olmadım:
"yoğurt, bileşimce zenginleştirilmiş sütün yoğurt bakterileri (streptococcus thermophilus ve laktobacillus delbrueckii subsp. bulgaricus) tarafından fermente edilmesiyle elde edilen bir süt ürünüdür. bu nedenle, öncelikle yoğurt üretiminde kullanılacak sütün yağsız kurumaddesinin (sütün %87-88’i su, %12-13’ü ise kurumaddedir), özellikle de protein içeriğinin %30-35 oranında artırılması gerekir. bunu gerçekleştirmek için de, %8-9 olan yağsız kurumadde oranı %12’ye kadar yükseltilir. bu, kıvamlı, geleneksel yoğurt yapabilmek için bir ön koşuldur. bu nedenle, ... süt ürünlerinde yoğurt üretilirken sütün yağsız kurumaddesi ve proteini ultrafilitrasyon yöntemi kullanılarak artırılır
.
yoğurdun kalitesine (raf ömrüne) etki eden ikinci önemli faktör ise, kullanılan mayanın özelliğidir. starter kültür de denilen yoğurt mayası, esas olarak birbirleriyle ortak bir yaşam sürdüren iki bakteriyi (streptococcus thermophilus ve laktobacillus bulgaricus) içerir. biz işletmemizde yoğurt üretimde kullanılacak bakterileri seçerlerken çok titiz bir çalışma yapmaktayız. çünkü maya içindeki yoğurt bakterileri sadece sütteki laktozu parçalayarak laktik asit oluşturmazlar, aynı zamanda asetaldehit, diasetil gibi, yoğurdun tat ve aromasında etkili olan karbonil bileşenlerini de oluştururlar. ayrıca, bunların çalışma hızları ve aroma maddeleri oluşturma yetenekleri de farklılık göstermektedir. açıkçası, metabolik özellikleri çok farklıdır. optimum çalışma koşulları (ph, sıcaklık vb) arasında farklılıklar vardır. özellikle, laktik asit oluşturmaları arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. oluşan asidik ortam aktiviteyi sınırlayabiliyor. ayrıca, yoğurt bakterileri tarafından anti-mikrobiyel maddeler de üretilebiliyor. bunlar yanında çoğalmalarında sınırlandırmalar yapabiliyor. kısacası, süt teknolojisinde kullanılan yoğurt mayalarının aktiviteleri, yoğurtlaşma aşamasından sonra, oluşan asit ortamına, soğutmaya ve bakterilerin diğer özelliklerine bağlı olarak oldukça yavaşlıyor, adeta duruyor. bu sebeple aşırı ekşilik problemi ortadan kalkmaktadır.
endüstriyel yoğurtların bozulmadan uzun süre dayanmasının bir nedeni de, üretim aşamasında yoğurtlara herhangi bir bulaşma (mikroorganizma bulaşması) olmamasıdır. çünkü, iyi hijyen uygulamaları (ghp), dışarıdan olabilecek bulaşmaları önlemektedir. bizde bu bağlamda hijyenik dizaynlar, yeni teknolojiler, otomasyon ile üretim ve cıp (cleanıng ın place) sistemi ile yapılan temizlikler kullanarak ...'da kurmuş olduğumuz yeni fabrikamızda bu koşulları sağlamaktayız.
bunlar endüstriyel yoğurtların raf ömrünü uzatan temel faktörlerdir. bunun dışında, yoğurt üretiminde bakteri faaliyetini önleyici her hangi bir koruyucunun kullanılması mümkün değildir. yasal olarak kullanımı da yasaktır. ayrıca, süte ilave edilen maya miktarı, mayalama sıcaklığı, mayalama süresi, mayalama sonu asitliği, soğutma süresi ve şekilleri gibi çok sayıda parametre (değişken) de yoğurtların raf ömrünü etkiler. işte, bütün bu parametrelerin uygun şekilde optimizasyonuyla yoğurt kalitesi, raf ömrü, su salmaması istenilen şekilde düzenlenebilir.
kısaca belirtmek gerekirse, kurumadde özellikleri, kullanılan mayanın özellikleri, hijyenik üretim yanında, yoğurt üretimindeki önemli parametrelerin(maya miktarı, mayalama sıcaklığı, mayalanma süresi, mayalama sonu asitliği, soğutma vb.) çok iyi optimize edilmesi, endüstriyel yoğurtların uzun raf ömrüne sahip olmasını sağlayan temel etkenlerdir."
0