[]

daimi ikiyüzlülük...nasıl çözüyorsunuz?

toplumsal gerekliliklerin kişinin düşünce sistemiyle çeliştiği durumlar olur ya. mesela inanmazsınız ama bir cenaze olur dua etmeniz amin demeniz falan gerekir. neyse o topluluk içinde bir durum olduğu için insan biraz daha nötr durabiliyor.
ben asıl düğün, nişan falan durumlarında zorlanıyorum.evlilik kurumuna karşıyım ama insanların evlenmesinin zorunlu olduğu durumlar olabileceğinin de pekala farkındayım. böyle bir çifte "sevindim sizin için" diyebilirim bu çok ikiyüzlü olmuyor. ama nişan falan gibi yasal gereklilik olmayan ve artık o kişiler için de anlamlı olmayan geleneklere dayanan durumların içinden çıkamıyorum. gitmiyorum kimsenin nişanına, düğününe ama böyle düşündüğümü bilen insanlar bile bozuluyolar bi şekilde bana. bi de tebrik etmek falan gibi zorunluluklar var, onları "işim var nikahınıza gelemeyeceğim" falan gibi yalanlar da kurtarmıyor. ama ben niye tebrik edeyim arkadaşım benim de kendilerinin de inanmadıkları bir iş yapan insanları?

çözenler nasıl çözüyor bu durumları?

 
yani kendiniz için uygun bulmuyo olabilirsiniz ama arkadaşınız mutluysa bunu paylaşmak ikiyüzlülük olmaz bence.
şöyle düşünün, 5 yaşında bir çocuk size çizdiği absürd resmi gösterdiğinde "aa sanat anlayışıma hiç uygun diil" mi dersiniz yoksa "ah canıım nasıl da güzel yapmış aferin" mi dersiniz. :) tamam karşınızdakiler 5 yaşında değil ama sonuçta toplum olarak ortalamamız bundan çok da uzak değil :)
derdinizi anlıyorum, çok zorda kalınca tebrik kartı yollarsınız, kutlarım dersiniz, olur biter. insanların sizin düşüncelerinizi paylaşması zorunlu diil ne de olsa di mi?
  • kediebesi  (27.10.09 13:55:49 ~ 13:57:05) 
aslında bunun ikiyüzlülükle falan pek alakası yok,
- cenazeye ölen kişinin yakınlarına destek olmak amacıyla gidilir.
- düğün, nişan olaylarında da muhattaplar, kişi için değerli ise, mutluluklarını paylaşmak amacıyla tebrik edilir.

bunun geleneksel seremonilere karşı olmak ile pek bir alakası yok aslında, yani evliliğe karşı olduğunu bilen arkadaşlarını tebrik ettin diye "tebrik ettin ve davandan döndün ihanet ettin" şeklinde bir suçlamayla karşılaşacak halin de yok.
bu tarz şeylerde biraz rahat olmak gerektiği kanısındayım. değer verdiğiniz insanların üzüntüsünde destek olursunuz, mutluluklarını paylaşırsınız olur biter.
  • anestezik  (27.10.09 14:32:56) 
toplu bir cevap yazayım herkese;
cenazelerin biraz daha saygı gerektiren durumlar olduğunun farkındayım ama ölen kişi bunu kendisine yönelik bir saygısızlık değil, tam tersine onun düşüncelerine bir saygı ifadesi olarak algılayabilecek de olabiliyor bazen, hayatı boyunca diyalektik materyalizm diyip durmuş insanların cenazesinde dua okumak da saygısızlık gibi geliyo bana bu yüzden.

ama bu nişan, düğün durumlarında beni en çok rahatsız eden "aman canım tebrik edeyim de ayıp olmasın" diyip savuşturamadığım durumlar daha yakından tanıdığım ve düşüncelerini bildiğim kadınlar ve erkekler oluyor. iki yıl önce evlilik ve kadın konulu nutuklarıyla kafamı skmiş olan kadınların facebook'da "bugün benim hayatımın en mutlu günü, evlilik teklifi aldım" anlayışını kendi dillerince ifade etmelerini tebrik edemiyorum. neyi tebrik ediyorum yani yıllarca kendine başka bir kimlik örüp, sonra alelecele "yaşım geçiyo" korkaklığına teslim olmayı mı?

yani bi de arkadaşım ben seninle daha bir hafta önce pankart taşımışım, sonra o soytarılığın içinde kolunda elli tane kurdeleli bilezikle görmek benim algılarımı sarsıyor. (hep kadınlardan bahsettim ama erkekler için de farklı değil tabi)

bi de daha beteri, ben bu yaklaşımını onlarla birlikte oluşturmuşken, birdenbire onlar bu kuruma girdi diye bu kuruma ilişkin herşeye saygıyla yaklaşmamı beklemeleri ayrıca abes.
  • hayali arkadaş  (27.10.09 15:17:37) 
@anestezikü-üzüntüsüne destek olup mutluluğunu paylaşmamak değil bu anlattığım. ama ben o evlenen arkadaşlar birbirine aşıksa birlikte çok mutlularsa falan onların sevincini zaten daha önce paylaşmış oluyorum. ama shine de söylemiş evlenenlerin birçoğu birlikte gerçekten mutlu olan insanlar olmuyor.


  • hayali arkadaş  (27.10.09 15:20:06) 
toplu verdiğin cevapta durum daha farklı bir boyut aldı. bu haliyle ikiyüzlülük dene şey de karşı tarafa geçmiş oluyor.
"bu yaklaşımını onlarla birlikte oluşturmuşken, birdenbire onlar bu kuruma girdi diye bu kuruma ilişkin herşeye saygıyla yaklaşmanı beklemeleri" kendi eşşeklikleri
bu durumda tebrik etmek-etmemek de sana kalıyor, tepkini dile getirdiğinde senin aldığın tepkileri de göz ardı etmekten başka bir çare yok . ama şöyle de bir durum var insan malumunuz değişken bir varlık. inançları, düşünceleri belli bir zamana, olaya, duruma bağlı olmaksızın değişebiliyor (bunu gördüm).

ben böyle durumlarda şaşırmıyorum artık. "vay be ben/sen/o da bunu (iyi-kötü, gerekli-gereksiz) yaptı/m/n ya" demiyorum. bu da insanı ruhsuzlaştırıyor biraz ama ne yapayım bu da benim başa çıkma yöntemim oldu.
  • anestezik  (27.10.09 16:05:25 ~ 16:06:38) 
iyi bir noktaya değinmişsiniz ikiniz de, haklısınız insanlar değişiyor ama beni rahatsız eden durumlarda engellenemez bir değişim değil ikiyüzlülük hali beni rahatsız eden. ben kendimi statik bir "evlilik karşıtlığı"nda konumlandırmış değilim, özellikle bizim ülkemizin birçok kesiminde evlilik kadınıgeleneksel uygulamalardan birçoğuna göre koruyor bile sayılabilir. bunu geçtim, benim çevremdeki evlenen insanların hiçbiri kendilerini böyle feodalliklerden korumak için evleniyor değil. ama evlilik kurumunun gerçekçi bir değerlendirmesine haiz olmuş insanların evlenmelerindeki tutarsızlığı da geçtim, kimsenin ahlakının yargıcı değilim. ama bu kurumsallaşmaya geçmenin cicili bicili samimiyetsiz gerekliliklerine, tek taş alma telaşına, gelinlik heyecanı budalalığına o kadar dünden razı olması sıkıcı. hadi onu da geçtim, kimse beni eğlendirmek için yaşamıyor, düğüne gitmedi nişanı tebrik etmedi diye arkadaşa küsmek, bu kurumu bu kadar yüceleştirmek de ne oluyo allahaşkına?

değişsin tabi herkes değişsin, değişim doğanın da tarihin de temel ilkesi. ama değiştiği konusunda samimi olsun istiyorum insanlar ki çevrelerindekiler de kimle karşı karşıya olduklarını bilsinler. "düşünceler mesuliyetlerini taşıyanlar içindir", sen onun mesuliyetini taşımıyorsan artık onu öne sürmeye de hakkın yok öyle düşünüyorum.
  • hayali arkadaş  (27.10.09 17:39:32) 
tebrik ederim demeyin, mutluluklar dilerim deyin :)

onaylamiyorsunuz ama bu mutsuz olsunlar istediginiz anlamina gelmez sanirim sonucta. davadan donduyse mutlu bile olamasin diyorsaniz siz bilirsiniz tabi.
  • okuryazar  (27.10.09 18:11:22 ~ 18:11:55) 
bu siteye denk geldim ve konu gündemdeyken buraya koymak istedim.
www.thesun.co.uk

ayrıca herşey değişir. bu tip konularda en çok karşı olanlar ilk yapanlar olur genelde.
  • kediebesi  (28.10.09 02:09:47) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.