Ekşi Duyuru

Linkte ürün bilgileri yazıyor, baktınız mı?

Max 75w ve e27 tip ampul almalısınız. Led olur tabii (75w eşdeğeri olmalı maksimum).

Bence marmarayla gidin direkt.

Parkurnnerede bitiyorm bilmiyorum ama farklı yerde bitiyorsa birinin getirmesi gerek

Yine yenikapıda bitiyorsa marmaraya binersiniz :))

En mantıklısı karşıda Marmaray durağına uygun bi' yerde bırakıp Marmaray ile Yenikapı. Başlangıç ve bitiş aynı yer. Dönüş yine aynı şekilde. İlla araba ile geçilecekse köprüden geçip bi' şekilde Yenikapı' ya ulaşıp arabayı Yenikapı durağındaki otoparka bırakmak ama çok mantıklı değil açıkçası.

İyi yarışlar.

Nörolojik bozukluklar, hormon değişiklikleri,p elvik kas zayıflığı veya spazmları, idrar yolu enfeksiyonu, hatta yakın zamanda kullandığınız bir ilacın yan etkileri. Olası sebepler çok fazla ama yanıtı burada değil, mutlaka bir uzmana görünün. Geçmiş olsun.

Yüksek tansiyon belirtisi.

şeker hastalıgı

Maalesef öyle bir özelliği yok. Yanıt sayısını 1'e ayarlayıp Google girişini zorunlu kılın, sonuçları bir Google Sheet dosyasına bağlayın, istediğiniz sayıya ulaşınca da kendiniz formu devre dışı bırakın. Devre dışı bıraktığınız yere "yeterli katılımcı sayısına ulaştık" notunu bırakırsanız forma ulaşan herkes bunu görür.

Ekleyeceğiniz ikinci bir adres bence işinize yaramaz, sürekli hesap çakışması yaşarsınız. Google One paketleri gerçekten çok ucuz, 100 GB'lık Basic paketini satın almanızı tavsiye ederim.

Enstrüman çalmak başlı başına bir azim işi zaten. Başarılı olacaksinizdir.

Bazı detaylarla bu işi daha pratik hale getirebilirsiniz. Mesela konuşma seslerini ayırt etmekte zorlandiginizi belirtmişsiniz. Müzik de bu şekilde mi yoksa konuşmadan daha belirgin ayırt edebiliyor musunuz?

Bir de -cahilligime verin- ses seviyesi arttıkça isitmenizde iyileşme oluyor mu? Mesela elektro gitar calsaniz, amfi yle ya da kulaklikla sesleri artirarak daha iyi algilayabilme ihtimaliniz var mı?

Bu arada 0 isitseniz bile gitar calabilirsiniz. Mesela grafik şeklinde metronom lar var, metronom u bu şekilde takip edersiniz. Ses seviyesini çok büyük hassaslikla gösteren ilave bir sürü yol var. Bu şekilde tuşenizi ayarlamaya çalışırsanız.

Durumunuzu tam anlayamadigim için bu şekilde örnekledim. Kitaplar çok yardımcı olur tabii, bu arada YouTube'da da otomatik alt yazı özelliği var onu da kullanabilirsiniz.

İşitme engeli şöyle bir şey: en iyi İşitme cihazıyla yükseltip temiz bir ses alsanız bile işitme sinirleriniz artık eskisi gibi çalışmadığı zamanla köreldigi için ideale yakın duymazsınız. Sessiz bir odada saatin tiktaklarını, parke gıcırdamasını, tekdüze sesleri gayet iyi duyuyorum. Ama bir şarkıyı anlamak için kulaklık üstü kulaklık, söz beste uyumu (çok nağmeli okumaması), şarkıcının sesinin enstrümanlara göre baskın olması,sesinin alçaldığında çok alçalmaması filan gerekiyor. Melodiyi böyle sökebiliyorum. Yani tam bir karın ağrısı :)

Belli bir seviyeden sonra otomatik altyazılar yardımcı oluyor. Temeliniz varsa kötü deşifreyi anlayabiliyorsunuz. En başta zor olur ama.

Teşekkür ederim.

Geçmiş olsun. Lokasyon belirtirseniz daha sağlıklı tavsiyeler alabilirsiniz belki. Kocaeli Medical Park'ta Eda Demir Önal hanım var, endokrinoloji uzmanı olarak iyi bir doktor.

1. İçmemeli. Protein tozu içmek yetine dengeli beslenmeli.

2. Bilmiyorum.

içmeli.

weider en pahalı proteindir ama hiç kullanamdım bilmiyorum. bir sürü farklı marka toz kullandım aralarında zerre kadar fark göremedim.

Çok çok abartmadikca hiçbir zararı yok.
Parası varsa kullansın

eğer profesyonel değilse -ornegin milli takıma seçilecek bir spor dalı gibi- almamalı.

eğer ruh sağlığını etkileyecek siskalik, kamburluk, duruş bozukluğu vs yoksa almamalı.

büyüme cagi geçtikten sonra alsın. alacaksa da, katkısız vejeteryan protein tozları var, onlara bakın.

Bazı çok zayıf çocuklara doktor kontrolü ve tavsiyesi altında protein takviyesi veriliyor.

Yalnız dediğim gibi, doktor kontrolünde.

Normal gelişimi olan bir çocuk -hem de büyüme çağında - kas için protein tozunu yüklenirse karaciğer vs iç organları zorlayabilir. (Doktor değilim yanılıyor olabilirim ama bana mantıklı gelmiyor)

bilirkişi darlamak aslında çok önerilecek bir şey değil. işini çok iyi bilen bir avukatın, ürkütmeden darlamasında fayda var. bilirkişiyle iletişime geçtiğinizde, raporu eklemeye çalışıyor görünmeniz kötü sonuç verir.

alabilir.

maaştan otomatik kesildiği için ben çıkmadım, hiç yoktan birikim oluyor , bana öyle bir faydası var, fonu da en riskli fonu seçtim getirisi yüksek şuan için.

BES yaptırmak mantıklı. Çünkü o para otomatik kesiliyor, bozdurması zor, 56 yaşımı veya biraz daha devlet katkısı hak etmeyi bekleyeyim diye insan bekliyor ve böylece para birikiyor. Unutuluyor.

BES finansal olarak mantıklı değil. Kendiniz her ay o kadar parayı alıp bir yatırım aracında değerlendirseniz daha fazla kazanırsınız ve istediğiniz anda bozup başka bir yatırıma geçebilirsiniz.

BES yaptırın. Ama fonları olduğu gibi bırakmayın, kendiniz seçin.
Önemsemediğim ve neredeyse varlığını unuttuğum BES sayesinde zamanında ev aldım.

fonlar riskli, yüksek getiri istiyorsanız riskli fonlar seçeceksiniz ben seçtiğimde kaybım çok oldu, dengeli fonlar ise aşırı az kazandırıyor dolara yatırsam daha çok kazanırdım o para ile. 10. senem seneye dolunca çıkıcam devlet para veriyor diye getirisi düşük yatırım aracında kalmak istemiyorum açıkçası.

kenara para atılmış oluyor. biriken parayı da doğru fonlara koyarsanız, mevduat faizlerinin ya da döviz artışlarının çok üzerinden bir gelir elde etmeniz mümkün olur.

15 yıl boyunca düzenli olarak artan miktarlarda bes birikimi yaparsan (hisse senedi fonlarında) multi milyoner olursun emekli olunca. bu kadar net.

Eğer siz yatırım araçlarına hakimseniz ve aktif olarak kullanabiliyorsanız; yaptığınız yatırımlar denk gelen risk kategorilerine göre BES fonlarının üzerinde değerleniyorsa BES mantıksız olur.

Ama yatırım anlamında derinlemesine bilginiz yoksa ya da bilginiz olsa bile gerekli dikkati veremeyecek bir iş hayatına sahipseniz BES mantıklı olur. En azından hayatınız boyunca yapacağınız yatırımların bir bölümünü de BES'in oluşturması işinize gelir.

Hiçbir yatırım aracı tek başına saf doğru olan değil. Eğer öyle olsa herkes ona yönelirdi. Her türlü yatırımın pozitif ne negatif yönleri var. Örneğin BES çok kafa yormanız gerekmeyen dertsiz bir yatırım, ayrıca devlet desteği alan bir yatırım. Sonuçta idare etmesi kolay, bozması zor. Diğer taraftan tam olarak kontrolünüzün olmadığı bir yatırım. Size birikim sağlar, ancak BES'le çok sıra dışı yüksek bir birikim elde etme olasılığınız yok, BES fonlarını bu derece iyi yönetiyor olsanız zaten kendinizi BES fonlarıyla yetineceğiniz bir alana kısıtlamazsınız, yani neden yapasınız ki bunu? BES'te aktif bir yönetime sahip değilsiniz. Paranız sadece BES fonlarında kalır. Fon getirileri düştüğünde alıp tek tek seçeceğiniz hisselere, emtialara, kripto varlıklara vs. dağıtamazsınız.

Yarı finalde 4 takım var, 2-2 eşleştiler, iki tarafın da kazananı final oynayacak, daha büyük motivasyon olabilir mi :)

bu season 19'un formati biraz farkli. hala grup maclari oynaniyor. sezonu 3. ve 4. bitirme maclarina daha cok var.

cs turnuvalarinda zaten 1. haricine iyi bir para odulu verilmiyor, sezonu sonuna kadar oynamanin avantaji yine hltv top 10 listesine girmek ya da ilk 10'da kalmak icin puan topluyorsun. surekli top 10 icinde kalirsan da iyi sponsorluk anlasmalari yapabilirsin.

Siyah ile daha iyi durur sanki ama her durumda leopar deseni zor, kumaşı, şekli, duruşu vs. Bakmak lazım capsli.

Kot ceket.

iade

İstersen iade et. Leopar kombin yapılması zor bir kıyafet.

Olimpik sporcu olmak için amatör olmak, bu sporu profesyonelce yapmıyor olmak şartı var.

Ancak geçimi için bir işte çalışmak zorunda olanların bu denli başarılı sporcu olamayacağı herkesçe malum.

Bu kural şu şekilde deliniyor. Büyük holdinler kendi adlarıyla spor klüpleri kuruyor. Örneğin atletizm takımı için bir sporcuyu transfer ediyor. Sporcu holdingin bir atölyesinde işçi olarak çalışırken (!) antrenmanlarına da devam edip holdingin takımında koşuyor.

Şu an çok gündemde olan 'ATM memurluğu' konusunun spora uyarlanmış hali. Ve bütün dünyada da bu şekilde.

diploması vardır yoktur bilmiyorum ama yaptıkları spor kendi işleri. zaten aksi durumda olimpik sporcu olabileceği gerçekçi gelmiyor.

özellikle sponsor bulunma şansı az sporlarda ya meslek ya spor oluyor, örneğin satrançta türkiye'nin bir numarası oyuncu ki bizim ülkenin olimpiyatlarda 6. olmasını sağlayan sporcumuz satranç ekonomik olarak zorluyor diye profesyonelliği bırakıp amerika'da üniversite okumaya gitti.

çok rekabetçi olmayan bir branş değilse evet gerçek mesleği sporculuk oluyor. aksi taktirde başarılı olamaz zaten

amatörlük meselesini tam anlamıyorum. basketbol, futbol ya da voleybol gibi branşlarda katılan sporcular gayet takımlarından maaş alıyorlar, yani profesyoneller.

@co2s2 olimpiyatların sloganı önemli olan kazanmak değil katılmaktı ilk başladığı zamanlar.

1936'da tek olimpiyatta 4 madalya alan ilk kadın yüzücü olimpiyatlardan sonra yüzme hocalığına başladığından amatörlükten çıkıp diğer olimpiyatlara katılamadı mesela.

ya da hatırlamadığım bir branşta bir sporcu madalya kazanıyor fakat daha önceleri spordan maaş aldığı ortaya çıktığından madalyasını geri iade ediyor..örnekler var.

tabii günümüzde(1984 sonrası) sponsorlar turnuvayı finanse ettiğinden dedikleri oluyor, bunun yanında profesyonelliğin olimpiyatlara girmesi daha ikinci dünya savaşından önce siyasi şekilde başlıyor. kızıştıkça kızışıyor..

Dediğiniz gibi Ajet miles and smilesdan çıktı. Yani artık vermemesi lazım. Ama bazen bu tarz geçişler uzun sürebiliyor. Verme ihtimali de var.

benimkide kaçmaya yer arıyor kısır olduğu halde,evde hapis halindeyiz tüm pencereler fileli, kapıyı açamıyoruz kediyi odaya koymadan, veteriner meraklı dedi ama çıkıp koklatsan merakı geçmeyecek bu sefer hep çıkmak isteyecek çıkartmamaya devam demişti.
kapı önünde bağırınca şşşt çekiyorum çünkü sonu gelmiyor.

Göğüs tasması ile çıkart. Sonra iki ihtimal var: dışarı çıkmak ister ya da çıkmak istemez. İsterseve çok araba geçen,yola yakın bir yer değilse sal gitsin. Dolanıp gelir. Çok insan öyle yapıyor. Ama kaybolma ihtimali varsa tel tak her yere, pencereyi aç, dışarı bakmakla yetinsin.

Hocam kış bahçesi var oradan bakıyor dışarıya, her pencerede de sineklik var dışarıya bakabiliyor. site içinde oturuyoruz trafik olan bir yer değil fakat her evin bahçesinde köpek var. Öldürürler hayvanı, o yüzden dışarıya salamam. Şu an kafamı şişirdi kapının başında miyavlıyor. İyice de saldırganlaştı, bana hiç tıslamamıştı şimdiye kadar şimdi sürekli tıslayıp agresif davranıyor.

alamiyorsun. cünkü biletler satisa coktan cikti ve satildi. hatta talep cok yüksek oldugu icin kura sonucu insanlar bilet almaya hak kazandi.

evcil hayvan sigortasi tam bir dolandiricilik isi. onun yerine her ay kenara para at altin hesabina daha iyi.

arkadasim yaptiriyor, oneriyor. biz yaptirmiyoruz simdiki sorunumuz icin 50k gibi bir hesap bekliyoruz:/ hem yatis hem ameliyat icin. umarim daha uste cikmaz ama kesinlikle faydasini gorursunuz. zaten ic dis da kapsayan vardi bildigim kadariyla (1 kerelik olabilir)

11 senedir iki kedi bakıyoruz, tekir. biz yaptırmadık ama malum yaş aldıkça sağlık sorunları baş gösteriyor. dediğiniz şekildeyse ve içerisinde bir dolandırıcılık yoksa çok mantıklı gözüküyor.

7-10 gün veterinerden çıkamadık idrar yollarıyla ilgili 17 bin lira hesap çıkardılar. bize özel uygun hali bu şekildeydi.

neden dolandırıcılık dendiğini anlamadım, bir arkadaşım zürih sigortadan yaptırmış, veterinerde ödemelerini yaptıktan 4 gün sonra da sigorta şirketinden parasını almış.

ki zürih en başta söylüyor. anlaşmalı veterinere giderseniz ödediğinizin yüzde 80'ini, anlaşmalı olmayan veterinere giderseniz yüzde 60'ını karşılarım diye.

@ofelia, bugün zaten bir veterinere iki kez selam verseniz en kapsamlı yıllık dediğiniz ücret çıkıyor karşınıza. bundan dolayı tereddüt ettim, güveniyorsanız yaptırın.

bu duyuruyu okuduğumdan beri ben de araştırıyorum internette gayet uygun gözüküyor.

Ben yurtdışında çok arastirdim. Şimdi Türkiye fiyatını bilemem ama kendi bildiklerimden yazayim;
- her şeyi karsilamiyor. Misal köpeğin genetigi/dogumdan olusmus olabilecek şeyleri. Misal kalça sorunu falan.
-max 8 yaslarina kadar falan devam ediyor. Belli noktadan sonra uzatmiyorlar. Buna ek olarak belli yaşın üstüne de baslatmiyorlar.

Bu noktada biz hanimla şimdilik kenara para koyma diyoruz. Ama Türkiye'deki belki farklıdır. Içinde yazanlari okumak lazım. Çünkü kopeklerde/kedilerde asıl sorun yaslaninca.

2 kedim var, yaptırmadım. Büyük bir sorunda kafamda harcayabileceğim belirli bir meblağ var. Fazlasını düşünmüyorum. Bunu dışında premium mama önlerinde, evde sınırsız erişim ve oyun arkalarında. Gerisi kısmet / natural selection.

allianz, zürih falanyasadigimiz ülkede arastirdik biz.

bir defa yillik istenen meblag cok yüksek.
sadece 6 yasa kadar sigortaliyorlar.
belli bir yastan sonra uzatmiyorlar (10 yas galiba).
sigartayi kapsadigi yaslarda hayvanin zaten hastalik gecirme riski daha düsük oluyor.
buna ragmen sigorta da her seyi karsilamiyor.

allianz bize yillik 600 euro gibi bir meblagdan bahsetti bundan 5 yil önce ve yillik üst limit 1800 euro. bu su demek: her yil 600 eurodan fazla bir veteriner masrafi olacak ve sigorta icin bu masraflarin tamami karsilanacak sorunlar kategorisinde olacak ki attigin tas ürküttügün kurbagaya degsin. üstelik veteriner masrafi 1800 euroyu gecerse üstünü cebinden ödüyorsun.

ilk on sene boyunca kac hayvanin yillik bu kadar masrafi oluyor ki? bizim kedi 11 yasinda, tekir. gecen ay 1100 euro harcadik, o da ilk kez. 600 euroyu zaten 11 sene boyunca kenara koysan hayvanin yasliliginda kenarda hatiri sayilir bir birikimin olur.

Hayvan hangi çiçekten bal topladıysa o çiçeğin tadı olur. Çam balının tadı başka papatyadan toplanan tadı başka olur bu gayet normal

Balın kristalize olması da çok normal bir durum. Kavanozu sıcak suyun içinde tutarsan tekrar homojenleşecektir.

Balın gerçek bal olup olmadığı anlamanın türlü yolları var. Youtube'da dünya kadar video vardır.

Anne yanılıyor. Yine de atacaksa bari bana göndersin diyeceğim de fruktoz pek tükettiğim bir şey değil.

organik bal diye bir şey yok. organik meyve mi var da balı olsun?

mirket, annem balin kavanozunu sicak su altina sokmak gibi taktikleri 65 yasinda bir insan olarak biliyor zaten, bunlar cok gizli mutfak sirlari degil ama balin kokusu normal degil diyor. sorun o. balda eksi meyve kokusu ne kadar normaldir, bunu ögrenmek istiyoruz.

fermente olup ekşidiğine göre balınız hakiki bal. kovanda petek dolduğu anda hasat edilmiş, petek nemini atamamış. nem oranı düşük bir yerde yaşıyorsanız, balı leğen veya tepsiye döküp ağzını temiz tülbent ile sıkıca kapatıp güneş görmeyen açık havada (balkon vs) havalandırıp nemini alabilirsiniz. ayrıca iki günde bir tülbenti değiştirmek gerekli. böyle imkanınız yok fakat boş bir no-frost buzdolabınız var ise 14-16 derece ayarında aynı şekilde tepsi/leğen içerisinde balın nemini alabilirsiniz.

Üzülürüm.

sence? üzülünür tabi.

Üzülmemesi için kişinin ciddi problemlerinin olması gerekiyor.

devamlı görüştüğüm, sevdiğim biriyse üzülürüm. ama 10 senedir görmediğim birine de çok üzülmem.

10 senedir gorusmedigimiz eski komsumuz vefat ettiginde, uzuntusu bir hafta surmustu.

yani daha gecen hafta görüstügüm amcamla iliskime bagli. normal sartlarda on sene önce gördügüm amcamin ölümüne de üzülürüm.

Belkide şoyle sormak istemistir.

O kadar cok olum haberi aliyoruzki bu aralar, yeni bi olum haberine uzuluyor musunuz

Ben alıştım bence pek etkilemiyor beni.
Doğum da normal geliyor ölüm de.

Yoksa tabii ki biraz üzülüyorum veya seviniyorum ama dozajım çok düşük.
Daha çok üzülene üzülüyorum veya mutlu olanla mutlu oluyorum.

Belki bir de çok zamansız gibi olursa hay allah sırası mıydı şimdi diye bakabilirim ama ölüm zaten kaçınılmaz ve kişi öldükten sonra istersen kendini yırt geri gelmeyeceği için kendine ve vücut değerlerine çok zarar vermemek lazım.

geçen hafta görüştüğüm amcam ölürse tabi ki üzülürüm. üzülmeyen hastadır.

Dozajı kişiye göre değişir ama üzülürüm.

ben genel olarak vefat edene değil, geride kalanlara çok üzülüyorum. annesini bir daha göremeyecek bir çocuk ya da eşi/sevgilisi için ağlayan bir eş/sevgili gibi..

dedem, anneannem, babaannem, amcam, teyzem vefat etti. üzüldüm tabii ki ama annemin annesini kaybetmiş olmasına daha çok üzüldüm, ya da kuzenimin annesini kaybetmiş olmasına daha çok üzüldüm.

aynı şekilde yarın benim anneme, babama bir şey olsa, onları bir daha göremeyeceğim için üzülürüm. boşanmakta olduğum eşim bile yarın vefat etse, annesini bir daha göremeyecek olan oğlum için üzülürüm.

ya$a gore degisir.
genc biri olunce uzuluyorum.
80'i devirmis biri gocunce iyi yasamis diyorum, pek umrumda olmuyor.

kullandığımız crm'de iş takibi modülü var. sorunlar için kayıt açılıyor, ilgili birime yönlendiriliyor, ilgili birim müşteri ile şikayet için görüşüp çözüme kavuşturuyor veya yönetimle görüşüp adım atılmasını sağlıyor. modül bize çözülmüş, çözülmemiş, beklemede olan veya hiç açılmamış şikayetleri rapor olarak sunuyor ve eski şikayetlerin kapanması için ilgili birime düzenli olarak bildirim gönderiyor.

yani benim nezdimde sorunun çözümü ücretli yazılımlar ile oluyor.

illa excel diyorsanız, bir anasayfa yapın, yan tarafta başka bir sayfada (ya da sayfalarda) şikayetleri alt alta yazın. aklınıza gelebilecek, gerekli gereksiz tüm detayları yazın aynı satırda. ama örneğin AŞAMA başlığı ile bir sütun olsun. bu sütunda şikayetin çözümü ile ilgili aşamayı özetleyin. mesela şöyle değerler olsun.

1- HENÜZ İLGİLENİLMEDİ
2- İLGİLİ DEPARTMANA İLETİLDİ
3- İLGİLİ DEPARTMAN BİR ŞEYLER YAPMAYA BAŞLADI
4- MÜŞTERİYE ÇÖZÜM İLE DÖNÜŞ YAPILDI
5- ÇÖZÜLDÜ

bunları sektöre göre, kafanıza göre değiştirin. ama 20-30 tane olmasın. hepi topu 4-5 tane olsun. ana sayfada, ÇÖZÜLDÜ şeklinde olmayanları, lookup'la ya da başka bir formülle listeletin (illa vardır çok kolay yolları).. anasayfayı açtığınızda çözülmemiş olanları bir kerede kabak gibi görün. detaylarını görmek için de, diğer sayfalara gidip tek tek incelersiniz, ne yapmanız gerekiyorsa yaparsınız. tabii bu primitif bir çözüm. çünkü excel bir veritabanı değil.

web'de bu tarz işler için özelleşmiş trilyon tane paket var. help desk ticketing ya da support ticketing yazıp aratırsanız bir dolu çıkar. genel olarak bunlar paralı tabii ki. ama bir iki tanesi kısıtlı özelliklerle ücretsiz kullanılıyor(dur) özelliklerinden ya da ücretlerinden bağımsız olarak aklıma gelenler, zendesk, zoho desk, hubspot'un ilgili bölümü, odoo'nun ilgili bölümü gibi...

ben ne yapardım?

söylediğiniz şeyi airtable'da yapardım. excel'le veritabanı kırması bir şey düşünün. kullanımı kolay ve kod yazmanıza gerek kalmadan "yeterince kullanışlı" arabirimler oluşturma şansınız var. kısaca şöyle bir akış olacak:

müşteriler olacak.
müşterilere bağlı şikayetler olacak
bu şikayetleri çözülecekleri departmanlara / kişilere atayacaksınız
bu şikayetlerin çözüm aşamalarını yazacaksınız

Airtable 'a girince, çözülmemişleri ve ne durumda olduğunuzu kabak gibi göreceksiniz. hatta şunlar da mümkün:

- bir form oluşturup, linkini müşterilere verirsiniz, müşteriler şikayetlerini buraya girer.
- bu şikayet birinin (ya da sizin) önüne düşer. şikayetin nasıl çözüleceği, kimin çözeceğine karar verilir. şikayet bu kişinin önüne düşer.
- bu kişi şikayeti çözdükçe, adımlar sizin önünüze gelir.
- her gün sabah ya da akşam, yeni gelen problemler, o gün neler yapıldı vs gibi şeyler size ya da herkese rapor olarak gider.
- şikayet çözülünce ofiste çiçekler açar.

Kesinlikle her adımda şirket üstünden ilerleyin, alibaba'da isterseniz ürün fiyatını düşük yazabiliyorlar, gümrük bundan şüphelenirse sizden fatura, proforma, dekont, ürün satın alma ekranının görüntüsü vs isteyebiliyor. Şahıs üzerinden ödeme yapıldıysa muhasebe tarafında da sıkıntı çıkar.

Ayrıca gümrükçünüzle önceden konuşun, gelecek ürünlerin gtip'i nedir, özel bir test isteniyor mu vs boş yere fazla ardiye ücreti ödemeyin.

ürünü sipariş etmeden önce bir gümrük müşavirliği ile anlaşın ve gerekli vekaletleri kendilerine verin. gerekli bütün evrakları sağlayın. konşimento şirketinizin adına düzenlensin.

ayrıca en temizi mikro ithalat kapsamı içinde işleri yürütmek. çok aciliyeti yoksa ürünleri parça parça sipariş etmeniz daha iyi olur. toplu ve büyük kargolar bir o kadar da uğraş getiriyor beraberinde.

Hukuki olarak yapabileceğiniz pek bir şey yok. Aslında en az 10 gün kesintisiz kullandırmak zorunda ama bu kanunun uygulandığı çok az işyeri var.
İznin ne zaman olacağını belirlemek işverenin yetkisinde. Eğer ters giderseniz hiç izin kullanmak istemediğiniz bir Kasım ayında size 10 gün izin verebilir. Zararlı çıkarsınız.

Pratikte de müdürünüzle anlaşamayıp İnsan Kaynaklarına yazmak pek iyi sonuç vermez. İnsan Kaynakları doğal olarak yöneticinin tarafını tutacaktır.

Müdürünüzle anlaşmak dışında bir çözüm göremiyorum.

Aslında izin 14 gün değil, 2 hafta. Dolayısıyla 2 hafta blok veya 1 hafta-1 hafta kullanmak doğru olan.

Ancak burada iş durumunuzu ayarlamak, sezonsallık varsa bunlara dikkat etmek lazım.

Müdürünüze 2 hafta blok kullanmayı teklif edin. Eğer kabul etmezse, 1 hafta 1 hafta kullanın. Sizin durumunuzu bilmem ama izne çıkıp, 2 hafta sonra Perşembe günü iş başı yapmak, can sıkıcı olur.

Teklifinizi kabul etmezse, "müdürüm bir İK'ya danışsak mı, belki bir yolu vardır" diye onun üzerinden sorun.


.

müdürün dediğini yapman lazım iş durumuna göre ayarlamıştır
ya da çok boş zamanda hepsini kullanma riskini al bekleyip

royal canin sensible (açık olarak)

Ben önce sık sık kusmasının nedenini bulurdum. Çok mu yalanıyor? Besin alerjisi mi var? Belli besinlere intoleransı mı var? Sebep nedir?
Ancak cevabı bulunca ona göre mama seçerdim.
Duruma göre monoprotein ya da sorunlu sindirim sistemi olan kediler için üretilmiş mamalardan alırdım. Belki probiyotikle desteklerdim.

Bizim kediye monoproteinli yaş mama kullanmaya başladık yaklaşık 5 ay önce. Arada besin eksikliği olmasın diye mama türünü değil ama protein türünü değiştiriyorum. Sadece gün içinde ama tek protein yediğinden emin oluyorum. Diğer proteine 12 saatlik arayla geçiş yapıyorum. Tüy dökmesi falan aşırı azaldı. Kilo alması durdu.

Kusmuk fotoğrafı paylaşın önce. Kusmukta mama mı var, sarı mı, beyaz mı, köpüklü mü, tüy mü? Mama kaynaklı olmayan kusmaya mama değişimi çare olmaz.

Malt veriyor musunuz?

Alman bira evi

muhtemelen kuraldir.

tools -> rules

whatsapp'da sticker nasil kaldirilir bilmem; ama ayip olmasin kafasini birakin. ilgimi cekmiyor gondermeyin diyin. sizin icin de miat olsun. hayat baskalarininin dusuncesizligini dert edecek kadar uzun degil.

dokunmakalbime, o kadar haklısın ki. Senin gibi düşünüyorum ama çok eski yıllardan beri tanıdığımız birisi. O yüzden ben ilgimi çekmiyor atma diyemiyorum. Cevap vermiyorum anlasın diye ama anlamıyor. Arada bir atıyor ama attığında da abartılı atıyor.

root'lu android'de uygulama klasöründeki -yanlış hatırlamıyorsam- klavye dosyasını silerek emojiler, sticker'lar sıfırlanıyordu.

root yoksa mecburen uygulamayı silip yeniden yüklemeniz gerekiyor. o zaman sıfırlanıyor.

Sen göndermediysen yani karşı taraf gönderdiyse ve sen de klavyene eklemediysen sohbeti temizlersen silinir diye biliyorum. Ya da teker teker stickerları sil sohbetten.

Benim de halam saçma sapan Instagram videoları gönderiyodu WhatsAppten, hiçbirini izlemeyip yorum yapmadığım halde durmuyodu. Ben de halamı engelledim yani olur böyle şeyler eski tanıdık falan demeyin, engellemeseniz de en azından iş yerinde patron gördü geçen zor durumda kaldım vs gibi bi yalan uydurun atmasın bi daha :D

Havlu kağıda sarıp saklama kabına koyuyorum.

santrifüj aleti var(büyük ihtimal sizin kırdığınız) manuel onunla suyunu alıp, bir süre koltuğa serdikten sonra kabın içinde bölmeleri kağıt havluyla ayırarak dolaba. elektrikle çalışanları da var aletin.

denediklerim:
-kirdiginiz o plastik kurutucu: biraz amele isi ama is goruyor.
-kagit havlu: yukaridakinin yanindan bile gecmez + kagitta bir suru zararli madde var (kokusuzlastirici, baglayici, seluloz lifi vs..)
-airfryer: en dusuk isida guzel oluyor ama 40 dk falan beklemen lazim.

denemedigim:
-elektrikli olanlar
-bir de ekmek kizartma makinesi gibi bir cihaz var dilim portakallari kurutuyor meyve cipsi icin

sonuc: henuz kullanmadim; ama bence elektrikli olan en iyisi. zira plastik manuel olani en iyi sonucu veriyordu ama amele isi.

Yeşillikleri bir havlu kağıda sarıp kapaklı bir kapta YIKAMADAN dolaba kaldırın, kullanacağınız kadar miktar alıp yıkarsınız

Yeşilliğe su değdi mi ne kadar manuel salata kurutucuyla döndürsen de yine ömrü kısalıyor

Kurutmam gereken şeyleri plastik kurutucuyla döndürüyorum, manuel olmasından memnunum

yıkadıktan sonra sizin kırdığınız aletle kurutuyorum.
sonra kilitli, hava almayan kutuya koyuyorum (vakumlu kutular da olabilir).
kutuların dibine filtre/süzgeç denen yükseltici aletten koyuyorum. 1 yaprak kağıt havluyu da sadece otların üstüne koyuyorum.

süzgeç/filtre dediğim alet şu kutunun içerisindeki: productimages.hepsiburada.net

@grimavi; Her seferinde su, sonrasında sirkeli su sonrasında durula fln çok zahmetli olmaz mı?

www.ikea.com.tr

Hocam akşam yemek hazırlarken mutfağa girince ilk önce orta boy plastik bir kaseye bir avuç roka bir tutam maydonoz bir tutam dereotu koparıp suya basıyorum

Yeşillikler yemek hazırlanana kadar suda bekliyor, sonra süzüp doğruyorum, miktar az olduğu için zor
gelmiyor, bana pratik geliyor sen de dene karar ver :)

@robert bosch; Alacaktım da stokta kalmamış.

@tnz buna da bakayım, teşekkürler.

kuaför fön makinası alın powerlı bişey siyah ve kırmızı düğmesi var, kuaför fönlerininde watt a göre daha çok üfleyeni var verdiğim link kaliteli olan mı ayrımını yapamadım ama marka bu. seneler önce kendime aldığımda arkadaşımda teknoloji marketten çok iyi çok övülen bir marka almıştı benimkinin yarısı hızında üflüyordu.
www.trendyol.com

mesela ben şundan aldım 2 kere kullanıp attım asla fön yerini almıyor.
www.rowenta.com.tr

sizin bahsettiğinizin muadilide aynı şekilde kurutma konusunda çok uzun süre alıyor bana elektif gelmiyor bunlar özellikle gür saçlıysanız.