[]

arkaplanı değiştiren yapay zekalar hangileri?

direkt gugıl araması ile random sitelere girmek istemedim şahsi fotolarımı atacağım için, bu işin güvenilir ve ücretsiz olanı en bilineni iyisi nedir? bazılarında komple bg'yi sileceğim bazılarında "hocam arkadaki dağı taşı bi değiştir" diyeceğim




 
canva'nın fotoğrafta arka plan kaldırması çok başarılı


  • 9kuyruklukedi  (15.05.24 08:05:23) 
[]

Güzel Kahkül Kesen Kuaför

Selam Ankara'da iyi bir kuaför biliyor musunuz? Uzun zamandır kahkül kestirmek istiyorum ama bugüne kadar kahkül kestirdiğimde hep pişman oldum. "Kahkül pişmanlıktır" inancımı yıkacak kuaför arayışındayım. Önerilerinizi bekliyorum.




 
[]

Amazon güneş kremi iadesi yapılamaması

Bu hafta güneş kremi aldık amazondan sonra başka bir tane daha aldık yine satıcısı amazon olan. Şiödi birini iade etmek istediğimizde bu ürün iade için uygun değildir diyor. Ki geçen ay yine aynı ürünü iade etmiştik üretim tarihi eski cıktıgı için. Nasıl iade ederiz elimizde mi patladı şimdi :/




 
[]

hangi telefon

redmi 13c 6/128 mi 8/256 mı? ya da 7 bin tl civarına bundan daha mantıklı telefon var mıdır?




 
Samsung m15


  • grimavi  (14.05.24 19:21:31) 
A15


  • kesmekes laleler  (15.05.24 01:06:34) 
[]

Yazlık için fırın önerisi?

Annem yazlıkta kek, börek, fırın yemekleri yapmak için ankastre olmayan bir fırın arıyor. 3000 liraya kadar bütçeleri var.

En mantıklı seçim Trendyol'da en çok satılan, fazla yorumu olan ve 4.5 puanlı seçenek mi, yoksa başka öneriniz var mı?

www.trendyol.com

 
modelini hatırlamıyorum ama linktekine benzer bir simfer kullanmıştık ve çok memnunduk. eve ankastre set alınca bir akrabamıza vermiştik. ama çok memnunduk. bence ihtiyacınızı görecekse bu markayı alın gayet iyi bir seçim simfer

ek: sanırım simfer 4552 idi modeli. çift camlı kapağı vardı çünkü.
www.simfer.com.tr

faturasını buldum. 2019 yılında mediamarkt'tan 399 TL'ye almışız şaka gibi...
prnt.sc
  • exlibris  (14.05.24 20:28:19 ~ 20:44:37) 
simfer ile kumtel fırınların görüntüsü hantal ve elektrik sarfiyatı da biraz fazladır, ama ürünleri genelde kaliteli ve uygundur.

edit: trendyol yerine -yazlık bolgesine yakın şubesi olan- bir mağazadan bizzat kontrol ettikten sonra almanızı tavsiye ederim. üründe bir aksilik yaşarsanız, online alışveriş sitesi uğraştırır.
  • tnz  (14.05.24 23:02:29 ~ 15.05.24 15:36:49) 
davul fırın.

hala aynı kalitede olduğunu söylüyorlar.
  • janderzel zartanyan  (15.05.24 13:18:34) 
[]

Yakın zamanda yatak odası almış

Bir yerden gittim fiyat aldım. İstediğim şekle göre dolabı vs yapıyor. 130 bin dedi.
Sizce nasıl?



 
yani o kadar çok değişken var ki malzeme kalitesi boyutu vs derya deniz


  • basond  (15.05.24 08:07:50) 
çok.


  • elorelia  (15.05.24 09:51:33) 
[]

Iibfli için sadece Kpss Lisans ne işe yarar

Sb. Alan sinavlari zor gibi girmeye gerek yok. Genel kultur genel yetenekli kpss lisansa giren bir iibfli icin ne ise yarar bu sizce nerelerde kullanilabilir, ornek tavsiye var midir




 
[]

Günübirlik Turlar

Günübirlik turlara gittiniz mi, güzel oluyor mu? Gittiyseniz arkadaşlarınızla mı yoksa tek mi gittiniz?




 
tura göre değişir. arkadaşlarla gitmiştik güzel ama yorucuydu


  • jelly bear  (14.05.24 17:01:24) 
Hep yaşlılar oluyo


  • abuzer  (14.05.24 17:05:50) 
Ben yalnız giderim gidersem de sıkılırsam diye düşündüm. Fotoğraf çektirmek isteyeceğim insanlardan isteyemem. Selfie çubuğu alırım ne yapayım?


  • rock n roll  (14.05.24 17:08:53) 
Hep yaşlılar oluyor +1


  • ruhen hastayim ben  (14.05.24 17:36:11) 
Rehberli tursa rehberle muhabbet edersin en kötü. Ben gittiğim turlarda rehberlerle sohbet etmeyi seviyorum, değişik anıları oluyor. Hele bi de farklı bölgelere/ülkelere seyahat eden rehberlerle sohbet iyice keyifli


  • nundu  (14.05.24 17:45:58) 
Günübirlik turlara gittim güzel olan da var olmayan da. Arkadaşlı gittim hep.

yaşınız kaç bilmiyorum ama 18-39 yaş sınırı olan roarcamp diye bir tur şirketi var mesela. hep yaşlılar oluyor sorununa çözüm için yapılmış skgjksgjg. ona da katıldım güzeldi ordan kalıcı kendi gruplarınız bile olabiliyor. tek gelen çok oluyor bu tur şirketiyle.
  • Kediyi üzdün  (14.05.24 17:58:42) 
Ben sadece bir kez Sakız Adası’nda böyle bir tura katıldım. Biraz önyargılıydım ama düşündüğümden iyi geçmişti genel olarak.

Bir arkadaşım sürekli böyle turlara katılıyor ve beni de çağırıyor sık sık. İstanbul’da yaşıyor bu arkadaş ve İstanbul’daki çoğu yeri bile bu şekilde gezdi. En son kimseyi tanımadığı bir turla İznik’e gitmiş mesela tek başına, çok memnun kaldığından bahsetmişti.
  • ms brownstone  (14.05.24 18:01:28) 
Kediyi Üzdün, 39 yaşındayım. 1 ay içinde katıldım katıldım yoksa beni de yaşlılar grubuna koyacaklar o zaman. Gençlikte son 1 ay :))


  • rock n roll  (14.05.24 18:11:33) 
Sen de yasliymissin gidebilirsin seversin xd


  • abuzer  (14.05.24 22:24:46) 
abuzer, kaplıca var mıdır ki günübirlik? Sıcak su falan olur, iyi gelir :))


  • rock n roll  (14.05.24 22:35:48) 
Romatizmalarina iyi gelir ayn


  • abuzer  (14.05.24 22:39:39) 
[]

3’lü avize montaj desteği

Tavanda 3 tane kablo (kırmızı, mavi, kahverengi) var. Avizede ise 2 tane kablo(mavi, kahverengi) var. Anahtar ise 2’li. 2 anahtarı açınca 3 lambanın yanmasını, 1 anahtar açınca 1 tanesinin yanmasını istiyorum. Bu işlemi nasıl yapabilirim?




 
avizedeki her lambadan ikişer kablo çıkar, bu kablolar 3 lambadan da birer tane
birleştirilmiş şekilde. lambalardan tek yanmasını istediğinden gelen kablonun birini ayır diğer ikisi birleşik kalsın. elinde biri çift lambaya bağlı biri tek lambaya bağlı 2 adet faz oldu bir de üçünden gelen birleştirilmiş nötr var. tavandan gelen kablolar da 2 faz 1 nötr şeklinde. kontrol kalemi yardımıyla faz olan kabloları bul ona göre kabloları birleştir.

  • metos  (14.05.24 17:27:12 ~ 17:38:42) 
Biraz karışık gibi duruyor. Acaba toparlayabilir miyim? Bu işlemin bir şeması var mıdır?


  • hadeoradan  (15.05.24 23:24:39) 
Şema çizebilirim ama avizeyi görmeden zor. Ama şöyle açıklayayım. Avizeden gelen kahverengi kabloda birleşen 3 tane kabloyu 1 ve 2 li şekilde ayır. Birini tavandan gelen kırmızıya diğerini tavandan gelen kahverengiye bağla. avizeden gelen maviyi de tavandan gelen maviye bağla.
Mavi nötr, kahverengi faz olması lazım normalde ona dayanarak böyle yazdım ama sen bağlamadan tavandaki kırmızı ile kahverengi kablonun faz olduğunu kontrol kalemiyle kontrol et.

  • metos  (16.05.24 09:50:28) 
[]

19 Mayıs Galatasaray maçı için 5 adet bilete ihtiyacım var.

Soru başlıkta.




 
[]

C ve D dizinlerinin boyutunu veri kaybetmeksizin değiştirebilir miyim?

nasıl bir salaklık ise c 150gb d ise 850gb falan yaklaşık. ama farkedene kadar haftalar geçti ve bilgisayarın her yerine dosyalar kurdum, tonla indirilen belge vs var. veri kaybı olmadan ben bu işi nasıl halledebilirim? ai'ya sordum ama söylediği her şey için riski var diyor




 
bilgisayarından disk yönetiminden yapabilirsin, veri kaybetmezsin.

www.youtube.com
  • veritaslibertas  (14.05.24 16:29:44) 
disk yönetiminden yapılabilir, ben yapmıştım ama her zaman olurluğunun garantisi olmuyor tabii.


  • kesmekes laleler  (14.05.24 18:05:48) 
yedek almadan girişmeyin. garanti işe bakın.


  • inheritance  (15.05.24 08:39:40) 
[]

Chat gpt 4o nerden indiriyoruz bulamadım

Eskisi var bende güncelledim hiçbirşey değişmedi.




 
indirme yok zaten. tarayıcı versiyonu için bana az önce "gpt 4o yayınlandı" popup'ı geldi ücretsiz de kısıtlı olmak üzere görünüyor şu an. mobilde de yavaştan gönderiyorlardı her ülkeye.


  • avatar is back  (14.05.24 16:30:09) 
desktop app kullanmak icin basit bir iki adimlik islemler yapiyorsunuz,

x.com
  • gule gule  (14.05.24 19:27:09 ~ 19:27:27) 
[]

kalori hesabına yenmeyen kısımlar da dahil mi

örneğin zeytin kavanozunda 100 gr - 143 kcal yazıyor. bu 100 gram zeytinin çekirdeği dahil mi, yoksa çekirdeği çıkarılmış 100 gram zeytin mi?

meyve kabuğu / çekirdeği de aynı şekilde.


 
mantıken dahil olması lazım


  • jülsezar  (14.05.24 16:49:32) 
[]

ucuz uçak bileti siteleri hk

thy, pegasus ve anadolujet hiç birinden ucuza satmıyorlarsa niye var bunlar? ana sitelerde bilet bitince bunlarda da bitti gözüküyor. tek amaçları değnekçilik misali aracı olup para cukkalamak mı? haftada 2 gün uçağa biniyorum bir kere bunların bir halta yaradığını görmedim. şimdi de yarın ve haftaya salıya uçak bakıyorum mesela, kesinlikle hiç bir sitede farklı fiyat yok. bunların amacı ne gerçekten? ayrıca saw-esb ajet uçuşunda tam bineceğim saatlerin fiyatı 3300 olmuş böyle bir fiyatlandırma mı var ya?




 
Onlar genelde uzun, uluslararası ve bağlantılı uçuşlarda mantıklı hale geliyor. Çeşitli havayollarını birleştirip tek bir şirketten daha ucuza getirebiliyorsun. Ya da havayolları ya da aracıyla anlaşıp indirimli bilet rezervasyonu hakkı aldılarsa onun bir kısmını müşteriye veriyorlar. Ama asıl para kazandıkları yer ek hizmetler (Otel rezervasyonu, araba kiralama, sigorta vb.) satmak, yani belki biletten zarar ediyorlar ama oradan kazanıyorlar. Pegasus ve Ajet zaten low cost carrier, eh TR içinde de bu dinamiklerin çok geçerli olmadığı düşünülürse muhtemelen bu siteler de pek bir işe yaramıyor.


  • salihdt  (14.05.24 16:05:20) 
[]

kamu görevlisi hakaret suçu hk.

merhaba,
bir yakınımın geçmişten gelen paravan/sahte faturacı şirket suçundan ( psikolojik olarak çöktüğü bir gençlik döneminde kime yetki verdiğini bile bilmeden üzerine kalan bir suç) sabıkası vardı birkaç ay hapis yatıp imza karşılığı tahliye oldu. bunun üzerinden 5 sene geçmeden twitterdan hakeme küfretmiş ve hakem de dava etmiş. bir ara bu hakem davası nedeniyle cezaevine girdi 1 hafta sonra tahliye oldu. Bugün jandarma iş yerine gidip alıp götürmüş, 5 sene içerisinde mükerrer suç sebebiyle. Avukat kesinleşmiş demiş 7 ay cezası var görünüyormuş.

Bu hakaret suçunu asla savunmuyorum öncelikle onu belirteyim ama ilk suçu kesinlikle ona ait değilken ve yok yere üzerinde vergi borçları vs olduğu için bile çok ekonomik zorluk çekmişken hayatını yoluna koymaya çalışan birine (ki kendisinin çöküntü sebebi de bir trafik kazası sonrası kalıcı hastalığa yakalanması bu sebeple her işte çalışamıyor ve iş bulması zor) bu davalar için kapıya gidecek kadar jandarmanın gerçekten hiç mi işi yok? Çağırılsa zaten gelir ama iş yerine gidip adamı almak nedir ben anlamıyorum bir hukukçu anlatabilir mi?

Gerçekten bazı şeyleri anlamakta zorlanıyorum. Bu adamın 10 yılı aşkındır kaza nedeniyle devam eden maddi tazminat davası var asla karşı taraf suçlu olmasına rağmen parayı ödemeyip istinafa götürüyor. Biz her gün haberlerde tacizci tecavzcü katil bilmem ne salındı diye haber duyuyoruz ya ee hukuk bu kadar tıkırında mı yoksa gerçekten garibana/güçsüze ışık hızıyla işleyen bir adalet sistemimiz mi var?

 
serzenişinizde haklı olduğunuz yerler var evet fakat verdiğiniz örneklerle sizin konunun alakası yok. olması gereken olmuş, haksız bir uygulamaya maruz kalmamış anlattınız kadarıyla yakınınız.

normalde kontrol olmayan bir kavşakta kontrole denk gelip ceza yediği için “herkes kırmızıda geçiyor neden ben yakalandım” demek gibi bir durum olmuş sizinki.
  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (14.05.24 16:40:35) 
burada tam olarak neden şikayetçi olduğunuzu anlamadım. paravan / sahte şirket olayında suç kendisine ait değil diyorsunuz ancak mahkeme böyle karar vermemiş. ya durumu iyi savunamadınız ya da sizin anlattığınız gibi gelişmedi olaylar.

yaşadığı kaza nedeniyle karşı taraftan parayı alamayıp istinafa gitmesinin bu davalar ile hukuki olarak hiçbir bağlantısı da yok.

bundan sonra kendisine profesyonel olarak manevi ve hukuki destek vermeniz daha yapıcı olacak diye düşünüyorum.
  • mcsword  (14.05.24 17:22:52) 
@mcsword, şikayetçi olduğum şu; eğer siz hayatınızda hukuki olarak 3 süreç geçirip haklı olduğunuz bir tanesinden (maddi ve ömür boyu sürecek manevi hasarlı bir kaza) 10 yıl süre ile sonuç alamıyorsanız ama hafif bir suç (twitterda hakeme hakaret) için bile evinize jandarma gelecek kadar hızla sonuç alıyorsanız bundan şikayetçi olunur.


  • Kediyi üzdün  (14.05.24 17:55:18) 
Teknik anlamda kaza nedeniyle tazminat davası denilse de teferruatı çok. Kusur durumu tespiti , hesap bilirkişi raporu karar vs. Sonrasında istinaf ve miktar itibarı ile yargıtaya gidiyorsa yargıtay. bi yerde bozulduysa maalesef sürüyor.

Kamu görevlisine hakaret suçu ise tam tersi daha basit. Yüksek ihtimal de aldığı ceza 5 yıl altı olduğundan istinafa gittiğini farz edersek daha kısa sürede sonuçlanması bize göre normal.

Ha vatandaş haklı mı? Sonuna kadar. 10 sene dava mı sürer? Ama maalesef sürüyor...
  • drako  (14.05.24 18:06:47) 
@drako hocam hepsi görüldü neler yapılmadı ki kaç kere lehimize sonuç çıktı karşı taraf da istinafa götürdü hukuki hakkını kullandı eyvallah sonra tutarlar hesaplandı faizine kadar vs şu an görünürde beklemeyi gerektiren bir şey de yok aslında avukatın dediğine göre dava bitmişti yakınım haklı bulundu ama nedense gelecek ay yeniden mahkeme olacak.

Bu insanlar zamanında ödemesini alsaydı o günkü parayla çok rahat ev alıyordu bugün reel enflasyonla açıklanan aynı olmadığı için alacağı para da pek bir işe yaramayacak. her türlü mağdur yani.
  • Kediyi üzdün  (14.05.24 18:19:09) 
@kediyi üzdün

sizi anlıyorum ancak elmalarla armutları karıştırıyorsunuz.

istinafa giden davanın uzun sürüyor olması yakınınızın işlediği diğer suçları hukuki olarak kapatmıyor ki. twitterda hakeme küfretmeyi bu olayla ilişkilendiriyorsanız gerçekten yakınınıza da iyilik yapmıyorsunuz bence.
  • mcsword  (14.05.24 18:30:54) 
@edmond honda aynı soruları ben de soruyorum ki bence cezayı da hak etti gerçekten iyi de oldu o ilk cezadan sonra çok değişmişti ama bu şu an tamamen mükerrer olmasından kaynaklı. Hakaret davasından sonra akıllanmış efendi efendi yaşıyordu. beni üzen bundan etkilenen yakın çevresi. etrafımızda böyle akılsız akrabalar da var maalesef.

@mcsword hocam benim serzenişim ceza alıyor oluşuna değil sanırım yanlış ifade ettim. aksine birine hakaret edenin ceza almasını destekliyorum. Ancak bu sonuncu olayda eve gelip jandarmanın götürmesi aslında tamamen ikinci suçun ilk suçu aktif etmesinden kaynaklı yani her ikisi de bedeli ödenmiş cezalardı. Yine de anlıyorum sistem akıllanmamışsın deyip tekrar yargılıyor ancak bu kadarına gerek var mıydı diye sorguluyorum. Evine geldiniz evde yok eşine karakola gelmesini söyleyin mesela adam sgklı çalışıyor işi/yeri belli böyle bir suçtan dolayı kaçacak değil. Ağır suçlu gibi konu komşuya sorup iş yerine gidilmesini ve itibar zedelemeyi anlayamadım. Neyse bilmiyorduk öğrenmiş olduk.
  • Kediyi üzdün  (14.05.24 18:51:43) 
@kediyi üzdün yatarı olan bir suç için ''evde bulamadık, zaten küçük bir suçtan dolayı kaçmaz herhalde karakola gelsin'' diyeceklerini mi düşünüyordunuz kolluk kuvvetlerinin?

sgklı çalışıyor ve size göre küçük bir suç işledi diye beklesinler madem, yakınınız canı isteyince gitsin.

bir önceki yazımda söylediğimi tekrarlamak istiyorum. siz yakınınızı gariban/güçsüz ve yaptıklarını da küçük bir suç gibi görüyorsunuz ancak böyle değil. böyle düşünüyor olabilirsiniz ancak yasalar, yönetmelikler, kanunlar böyle çalışmıyor.

itibar zedelenmesi / konu komşu gibi şeyleri kolluk kuvvetlerinden önce şahsın düşünmesi gerekiyordu. öyle bir anlatıyorsunuz ki sanki şafak operasyonunda koçbaşı ile evine girilmiş. evde bulamayınca işyerine gitmişler işte
  • mcsword  (14.05.24 19:05:04) 
Hakaret davasından yatan var mı? para cezasına dönüyor ki mükerrer olmasaydı bu da dönecekti. kişinin de en hafif suç sayılan takibi şikayete bağlı suç için niteliğine göre muamele yapılmasını istemenin nesini anlayamıyorsunuz? Gayet insani bir talep. Ve evet kamu görevlilerinin gerektiğinde kişiyi bu nitelik çerçevesinde değerlendirmesi de beklenebilir.


  • Kediyi üzdün  (14.05.24 23:41:43) 
Cezalarda ve cezaların tatbik edilmesinde ciddi orantısızlıklar ve var bu durumda adalete olan güveni sarsıyor ama halka sorarsanız (halka sorulmaz! Halk herşeyi yorumlayamaz) halkta işte sosyal medyadan ne duyuyorsa papağan gibi tekrarlıyor o sizin iddia ettiğiniz ''salınma'' durumu tutuksuz yargılanma veya şartlı tahliyedir gerçekte Türkiye'de ki cezalar çok ağır basit suçlara bile neredeyse ömürlük cezalar veriliyor insanların hayatı karartılıyor sizde bu durumdan şikayetçisiniz zaten. O medyada çıkan manipülatif haberler yüzünden toplumda oluşan ''cezasızlık algısı' yüzünden bir çok masum insanın hayatı karartılıyor Türkiye'de ki ceza süreleri çok yüksek hiçbir AB ülkesinde bu kadar yüksek cezalar yok şimdi bir de 9. Yargı paketi geliyor paraya çevrilebilecek suçlar bile hapis yatacak. hapishane inşaa etmek çözüm değildir hapishane toplumu ıslah etmez etmiyor da zaten herşey ortada.


  • doharkoman  (15.05.24 03:17:48) 
@kediyi üzdün gerçekten hayret ediyorum artık. hakaret davasından yatan var mı diye sormuşsunuz ancak yaptığı eylemin mükerrer olduğunu ve hapis cezası olduğunu da gayet iyi biliyorsunuz.

takibi şikayete bağlı bir suç diye rica minnet karakola / adliyeye mi davet edilmesinden bahsediyorsunuz? böyle bir uygulama olmadığının farkındasınız diye düşünmek istiyorum.

ortada bir haksızlık, adaletsizlik, itibar zedelenmesi gibi bir durum yok. sisteme, istinafta olan davanıza, başka süreçlere bakmadan önce kendi içinde bulunduğunuz durumu sağlıklı bir şekilde tahlil etmek size ve yakınınıza gerçekten yardımcı olacak.

buradan anladığım şu; siz yakınınızın bir şekilde mağdur edildiğini düşünüyorsunuz ve bu inancınızı koruyorsunuz fakat anlattıklarınızda böyle bir şey yok, samimi olarak ifade ediyorum bunu
  • mcsword  (15.05.24 08:14:58) 
7 ay hapis cezası için davetiye illaki yollanmistir MERNİS adresine. Sonra da yakalama çıkmıştır. Az ya da çok ceza fark etmez. Kolluk kuvveti öyle ya da böyle hepsine işlem yapmakla yükümlü. Bir de o bölgedeki iş yükü de işlemlerin hızını etkiler haliyle


  • aslagülümseyenbirkediyegüvenme  (16.05.24 18:20:37) 
[]

cilt bakımı

30lu yaşlarımın başındayım. cilt bakımı olarak bazen geceleri cildim kuru olduğu için nemlensin diye yüzümü tonikleyip krem sürüyorum. serum, c kremi falan diye haberleri görüyorum. Cilt bakımı olarak başka ne yapmalıyım? serum kullansam mı?




 
Cilt bakımı için yapabileceğiniz en iyi şey yaz kış her gün güneş kremi kullanmak. Gece cildi temizleyip nemlendirmeyi de rutin haline getirirseniz tamam. Gerisi ekstra, hyaluronik asitli serumlar çok öneriliyor mesela.

Kuru 40 yaş cildi için ben nemlendirici ve güneş kreminden başka c vitamini, alpha arbutin ve retinol serumları aldım, (alpha arbutin lekeli ciltler için gece kullanımı) o gün canım hangisini isterse onu kullanıyorum.
  • kobuzchu kiz  (14.05.24 16:17:24) 
Çift aşamalı temizlik için yağ
Nemlendirici yüz köpüğü
Nemlendirici tonik (şart değil)
Serum (hyaluronik asit serumu olabilir)
Nemlendirici + göz kremi

Bu gece bakımı.

sabah uyanır yüzünüzü yıkar güneş kremi uygularsınız, yeterli.

Ürün önermiyorum. Her cilt kendine uygun ürünü deneyerek bulmalı bence.
  • mellifica  (14.05.24 16:21:56) 
[]

İş yerinde ne atıştırayım?

if besleniyorum, kahvaltı yok. ilk öğün 12-1 gibi, evden getiriyorum. sebze, salata, protein. bir önceki akşam ne pişirdiysem işte.

masa başıyım ama köpeğimle işe geldiğim için hareketliyiz, 10-15 dakika oyunlar, öğlen gölgede yürüyüş falan saat 15 gibi canım bi şeyler yemek istiyor.

bu isteği bastıramıyorum, çok da bastırmam gerekmiyor gibi geliyor, kilo problemim yok, yeme periyodu saatleri zaten.

ama ne yiyeyim? dondurma da yiyebilirim her gün ama istemiyorum. nispeten sağlıklı ve işlevsel olsun istiyorum.
çiğ kuruyemiş alıyorum biraz, bazen evden meyve getiriyorum.

var mı başka öneri? hazır alabilirim, evde yapabilirim. madem yiyeceksin bi işe yarasın şunu yersen şununa iyi gelir vs. gibi öneriler de olabilir.

 
Ben yemeği fazla yapıp iki kere yiyorum :)
Bunun dışında Türkiye'de de vardir proteinli yoğurt ve sütler var. Avrupa'da hipro var danone ondan yiyorum. Olmadı skyr.
Protein bar olabilir (çok sagliksiz olmayanlardan)
  • logisticsmanager  (14.05.24 15:14:19) 
bu konuda insanın kafası hep yemeğe gidiyor, haftanın 3-4 günü içmeye çevirebilirsin. atıyorum 2 tane kefir, yarım litre ayran, 1 kase yoğurt veya düzgün bir sebze çorbası deneyebilirsin.


  • numlock  (14.05.24 15:18:44) 
kefir züber fellas nesfit yulaf bar.


  • mikahakkinen  (14.05.24 15:22:58) 
Yulaf, herhangi bir bitkisel süt, kuru meyve, kuru yemiş karıştırıp yiyebilirsin. Hem tok tutar, hem lezzetli hem de sağlıklı.


  • rock n roll  (14.05.24 15:28:59) 
Kuruyemis yaninda kefir icmek, chia pudding, yulafli suzme yogurtlu karisimlar, zuber/fellas, bazen dondurma, bazen smoothie, muz (tarcin serpilmis olursa tatli ihtiyacini bastirir), çorba


  • mor oje  (14.05.24 15:34:58) 
[]

Yenilenmiş telefon alınır mı?

Güvenilir yerler neresi? taksit seçeneği oldugundan parçalarının orijinal değiştiren ve garantili siteler var mı?




 
ben getmobil'den geçen sene xs aldım, ama tekrar alır mıyım zannetmiyorum. firma ile problemim yok, fakat bu telefonların neredeyse tamamında ekran, arka cam vb. kırılmış oluyor. tamir ediliyor, ama orjinal parça ile değil, muadiliyle. yani öyle sıfır gibi kullanılmış, arıza görmemiş telefon belki içlerinde %1 falandır. çalışıyor mu, evet, ama vereceğiniz paraya değer mi işte bilmiyorum.


  • malheiros  (14.05.24 16:11:59) 
Teknosa - a kalite olanlara bakilabilir ozellikle


  • mor oje  (14.05.24 16:44:09) 
alınmaz. hiçbirinin orijinal parça koyduğunu zannetmiyorum maaliyetten dolayı.


  • kesmekes laleler  (14.05.24 18:11:21) 
[]

Dikkatli besleniyorum ama yine de ağırlık çöküyor

Merhaba, yemeklerden sonra ağırlık çökmesi ve uyku halinden şikayetçiydim. Yediklerimi büyük ölçüde değiştirdim ama yine aynı durumu yaşıyorum. İnsülin direncime henüz baktırmadım ama varsa bile hamur işinden, abur cuburdan, işlenmiş şekerden uzak durun diyor. Ben de buna göre besleniyorum ama yine de bir şey değişmiyor.

Bakın size yediklerimi sıralayacağım, bir bakın:

Sabah - bir kahve, sonrasında su
Öğle arası - burada kahvaltı yapıyorum. domates, salatalık, biber, maydonoz (yağsız tuzsuz hepsi), zeytin (5-6 tane), beyaz peynir, kaşar, ceviz (2 adet), bir haşlanmış yumurta, tam buğday ekmek 1,5 dilim, bir kupa çay, bir tatlı kaşığı ev yapımı reçel (bunda işlenmiş şeker var ama bu kadarı da etkilerse bilemiyorum).

hepsi normal porsiyonlarda, abartılı bir şey yok.
yedikten sonra çok iyiyim ama 1 saat sonrasında görseniz, öyle ağırlaştım ki sanki bir tabak mantı yemişim gibi.

şu an çay-kahve içsem kendime gelirim biraz ama demir seviyem de düşük olduğu için çok içmek istemiyorum.

daha sağlıklı nasıl beslenebilirim allah aşkına?

 
gluten etkiliyor olabilir. ekmek yemeyin bir gün öyle deneyin.

gluten dışında diğer yiyecekler de dokunuyor olabilir.

annem keçi sütünden yapılmış peynir yiyebiliyor inek sütü ürünleri dokunuyor vs.

benzer bir şekilde geçici (edit: geçirgen) bağırsak sendromu da olabilir ama tek belirtisi bu değil , amacım internet doktorluğu değil ama sadece sağlıklı görünen yiyecekler ile çözülemiyor olabileceğini ifade etmek istedim.
  • jülsezar  (14.05.24 14:57:21 ~ 15:00:37) 
protein yok mu?


  • numlock  (14.05.24 15:01:35) 
Kahvaltıda protein ağırlığı aşırı az. Hemde düz şeker, ekmek falan da yiyorsunuz, o yüzden olabilir belki.


  • zimbirik  (14.05.24 15:03:42) 
ben de bu konudan şikayetçi idim. 1 porsiyon pilav uyutuyormuş meğer.
ekmeği yarım dilime indirebiliyor musunuz ? bi deneyin isterseniz.

  • WithWorth  (14.05.24 15:08:38) 
yumurtayı unutmuşum ekledim, peynir de var protein olarak.

salam, sosis gibi işlenmiş gıdaları bıraktım. sucuğu da olursa hafta sonları yiyorum.
  • noxie  (14.05.24 15:10:34) 
1 yumurtadaki protein diğer yediklerinizin yanında pek bir şey değil.


  • zimbirik  (14.05.24 15:13:01) 
1 yumurtada olan protein hiçbir şey. Aksam iyi yemiyorsaniz low protein diet olmus.

Eğer bu diyet ise yaramiyorsa tam tersini yapıp deneyin (high protein). Cinsiyete göre ideal protein alimini examine.comdan falan bulabilirsiniz.

Olay yedikleriniz ile mi alakalı denemek isterseniz o öğlen yemeginiz yerine dümdüz salata ve ızgara tavuk yapın. Ekmek yok, yağ yok (yağ umrumda değil de böyle olsun simdilik). Sadece sebze ve tavuk. Bundan da ağırlık çökerse o zaman bir baktırın. Hayatımda salata ile ağırlık çökmedi.

Buna ek olarak ben yemekten sonra limonlu sıcak su iciyorum, bilimsel yani ne bilmesem de mideme iyi geliyor.

Her şeyi deneyin ama sadece tek bir seye odaklanmayin (glutenden oluyor, bundan oluyor, sundan oluyor diye. Deneyerek bulun. Herkesin bünyesi farkli. Yıllardır gluten yerim bir derdim yok).
  • logisticsmanager  (14.05.24 15:22:23) 
yediklerin sadece bu kadar mı? kaç kilosun? burada pek bir şey yok ki. pek bir şey yemediğin için yorgun hissediyor olabilirsin.

ayrıca ağırlık çökmesi şunlardan olabilir:
bir hastalık olabilir, doktora gidebilirsin.
kan değerlerin düşük olabilir, bu ihtimal var çünkü az yiyorsun, doktora gidip kan tahlili olabilirsin.
gün içinde çok yoruluyor olabilirsin.
uykunu alamıyor olabilirsin.
son olarak alışkanlık olabilir. her akşam yemekten sonra uykun geliyorsa vücut artık buna alışmış ve o saatte uyumak istiyor olabilir.

bence asıl sebep bu:
www.eksiduyuru.com
  • abelardo  (14.05.24 15:23:39) 
Bağırsaklarımda işlev bozukluğu vardı, yemek sonrası çöken ağırlık da belirtilerinden biriydi. Sizde de böyle bir şey var demiyorum ama, doktorum yemek sonrası ağırlık çökmesinin normal olmadığını, yemekten sonra ağırlaşmak yerine aksine enerjik olmanın beklendiğini söylemişti. Sindirim sisteminize bir baktırabilirsiniz.


  • amelie poulain  (14.05.24 15:39:44) 
1. Kan değerlerine baktır. Özellikle şekerine

2. Bir hafta süreyle glutensiz beslen.
İçinde gluten olan gıdalar ile gluteni taklit eden gıdalar diye arat ve onları hiç yeme. Azıcıktan bir şey olmaz mantığı yanlış. Hiç yeme. Öyle bir dene.

Yine olmazsa safra kesene falan baktır. Bir gastroentorologa görün.
  • Mirket  (14.05.24 16:31:49) 
Sağlıklı beslenmede reçel yüksek şeker ierdiği için olmaması gerekir. Ekmekte bir süre çıkarılabilir proteine ağırlık verebilirsiniz. Sağlık sorununuz için hekime görünün.


  • doharkoman  (15.05.24 02:09:33) 
Ekmegi tam bugday yap az ye
Sekeri sifirla

Spora basla
  • Zetnikov  (15.05.24 13:33:58) 
[]

sanal pos alamama

online vize danismanligi sitemi yaptım, hersey hazır ama sanal pos alamıyorum, hiçbir firma kabul etmiyor..sebebini de soylemiyorlar..musteri kitlem tamamen yurtdisi, su ana kadar herhangi bir gelirim yok operasyona baslayamadigim icin. çözüm önerilerine acigim




 
paytr, paynet gibi yerlere sordunuz mu?


  • numlock  (14.05.24 14:44:51) 
firma derken direk bankalarla görüştünüz mü ? biz direk bankanın posunu kullanıyoruz aracı olmadan. tek bankayla çalıştığımız için sorun olmuyor.


  • entropik  (14.05.24 15:23:40) 
[]

incel midir nedir...

özellikle twitter'da rastladığım bir grup insan var. sürekli kendi kafasında kurduğu "ezikliğinden" (kendine yakıştırdığı fakirlik, kısalık, çirkinlik gibi özellikler) bahsediyor. bunlar yüzünden kadınlar tarafından tercih edilmediğini,
kadınların ancak belli erkekleri tercih ettiğini vurguluyıor.
pasif agresif, saldırganımsı arabesk bir dilleri var.
kadınlara ve biraz da gıcık olduklerı erkeklere kısık sesli nefret, öfke saçıyorlar.

genç erkekler olduklarını düşünüyorum. bu insanlar neden böyleler?
neden bu hallerini kabullenmiş gibiler? bir konuda uzmanlaşıp o alanda iyi olmak için çabalasalar belki de mutlu olacaklarını, hayatın böyle saçmalıklara üzülmek için kısa, sağlığın kırılgan olduğunu bilmiyorlar mı?

 
çünkü çabalamak zor geliyor


  • jülsezar  (14.05.24 14:51:05) 
Başlalarına gelen tüm kötü şeylerin nedeni olarak değiştiremeyecekleri bir özelliklerini ya da karşılarındaki insanı görmek istiyorlar. sorumluluk 0.


  • zimbirik  (14.05.24 15:10:42) 
Şeytanın avukatlığını yapacak olursam benim şahsi gözlemim genç erkekler genel olarak dünya genelinde bir boşlukta; Bunun tabi ki çeşitli ekonomik ve sosyal sebepleri de vardır. Mesela bir çok gelişmiş ülkede gençler ekonomik olarak ebeveynlerinden kötü durumda. Büyük bir şehirde ev almak imkansıza yakın... Tabi diğer yandan da ikili ilişkiler inanılmaz bir dönüşüm geçiriyor. Sosyal medya ve arkadaşlık uygulamaları garip bir kadın - erkek dinamiği yarattı. Bu gibi uygulamalar işin doğası itibariyle erkeklerin daha yoğun olduğu ve sürecin %100 yüzeysel belirteçler üzerinden döndüğü uygulamalar. Haliyle bir yandan fotoğraf eklememiş bir kadın profili bile bir sürü mesaj alırken, erkeklerin bir çoğu çok çabalamasına rağmen karşı cinsle bir etkileşime giremiyor.

Bu noktada sanırım kişinin kendinden ve bulunduğu koşullardan nefret etmesi oldukça doğal ancak sadece bunlarla yaşamak kolay değil. Hele de ortada bu kitleyi paraya çevirmeye çalışan "Bak beni takip et kadınları kendine nasıl köle yapacağını anlatayım. Kadınlara köpek çekeceksin, çünkü onlar insan bile değil. Benim sistemime üye olup çok para kazanıp onları satın alacaksın" gibi özünde "Kadınlar paraya ve güce tapar" felsefesi pazarlayan tipler varken. Haliyle bir noktada bu büyüyen nefret tabi ki karşı cinse yöneliyor ve incel olarak bildiğimiz bir yandan kadınlardan nefret eden, diğer yandan onlarla birlikte olmak için can atan, bir yandan her kadının ona hizmet etmekle yükümlü olduğunu düşünürken diğer yandan kendini herhangi bir kadınla birlikte olabilecek kadar değerli görmeyen bir garabet ortaya çıkıyor.
  • salihdt  (14.05.24 15:13:09) 
bir iki kez karşı cins tarafından reddedildikten sonra durumu analiz etmeye kalkıştıklarında internetten çok fazla sağlıksız bilgiye maruz kaldıklarını düşünüyorum. ve onlara direnecek bir altyapıları yok.
red pill, incel bir ton şey var. bizim zamanımızda yoktu.
resmen sosyolojik teori gibi her şeyi anladığını, büyük oyunu gördüğünü söyleyen fikirler. genç delikanlı ne yapsın.
  • WithWorth  (14.05.24 15:17:20) 
Withworth +1
Bizim zamanimizda yoktu. Biz de reddedildik, bizi de pijlere yenildik. Ezilmedik, buzulmedik. Kafamizda komplo teorileri uretmedik.

Ben de düşünüyorum şu dönemde genç olsam kesin böyle tiplerin pesinde olabilirdim. Insan sonra anlıyor sacma sapan olduğunu.
  • logisticsmanager  (14.05.24 15:24:22) 
bence etkileşim almak için öyle yapıyorlar.


  • abelardo  (14.05.24 15:25:49) 
Herkesin beğendiği kriterde insanlar vardır. Demek ki o kriterleri taşımıyorlar. Niye suçluyorlar?


  • rock n roll  (14.05.24 15:26:36) 
  • Mehmettheslim  (14.05.24 15:30:56) 
Kadin vucudunun metalasmasinin, Porno film endustrisinin devasa buyukluge ulasmasinin sonucu. Kucuk yastan itibaren porno film izleyen birinin kadina saygi duyabilecegine inanmiyorum. Y kusagi olarak bizim zamanimizda her sey tekduzeydi, basitti, simdi milyon cesit film, fantezi turemis ve internet uzerinden bu iceriklere ulasmak cok kolay. Sen yetiskin halinle neyin igrenc oldugunu ayirt edebilirsin belki ama 13 yasindaki ergen o gordugu igrencligin normal oldugunu zannedebilir. Bir de varlik icinde yokluk cekmek koyuyor batidaki incellere. Benim de bir puskevitim olsa, bizim niye puskevitimiz yok diye soruyorlar birbirlerine. Yokluk icinde yokluk pek koymaz ama varlik icinde yokluk daha kotu.


  • freedonia  (14.05.24 18:35:14) 
klasik tabirle "globalleşen dünyamız" ve kapitalizmin katlanılmaz boyutlara ulaşması bence tam bu dönemde müthiş bir patlama oluşturdu. şahsi değerlendirmem bu şekilde.

herkes tabii ki aynı değil ama şu an çok sayıda kadın RAHATLIKLA partner bulabiliyor. her şey çok kolaylaştı. genel olarak zaten maruz kaldığımız, içinde bulunmak zorunda olduğumuz yaşam tarzı dopamin reseptörlerimize takla attırıyor. çok "hızlı" olmak zorundayız, diğer türlü sıkılıyoruz. instagram'daki dandik bir video bile insanlar 10 saniyeye tahammül edemediği için alt tarafta ayrı içerik oynatıyor artık. acayip korkunç ve distopik aslında.

ben açıkçası gençleri biraz anlıyorum. "butthurt" davranıp kendilerini yok etmeleri sadece onlara zarar verir. bu açıdan her zaman daha pozitif ve yapıcı davranmak gerekiyor. ama haksız değiller.

iş yok. en iyi kazananı için bile ev-araba filan hayal. aile kurayım desen kiminle kuracaksın. aslında kadınlar da partnere kolay erişebilmelerine rağmen aynı sorunu yaşıyorlar. onlar da mesela güvenilir, dürüst, doğru birini bulamamaktan şikayet ediyor.

kısacası bence kadın-erkek ilişkileri hiç olmadığı kadar bozuldu. yalnız, agresif, incel filan hep vardı. ondan şüphem yok. bu yeni bir şey değil. ama içinde yaşadığımız dönemde kadın-erkek ilişkisi anlamında hele ki biraz da duygusal, hassas biriysen kafayı yememek bir erkek için kolay olmasa gerek.

dünyanın hiçbir döneminde bu kadar az sayıda adamın bu kadar fazla kadına ulaşabildiği bir zaman olmamıştır. daha kötüsü ise ne biliyor musun? bugün herkes özel ve süper olduğu inancıyla, müthiş bir ego ve narsisizm ile büyüyor. bu adama tercih edilmediğini, istenmediğini anlatamıyorsun. eskiden biri kör biri topal deyip everirlermiş, herkesin iyi kötü bir "karısı" yahut "kocası" olurmuş.

şimdi hepimiz hem çok daha rekabetçi bir ortamdayız, hem çok hızlı tüketiyoruz hem de EN İYİSİNİ istiyoruz. neblim mesela dizi-film, porno izleyerek büyümüş adama köyünden kızı beğendiremiyorsun. adamı çekmiyor o. diğer tarafta o köydeki kız da "herhangi bir adam" istemiyor, az biraz eli yüzü düzgünse çok daha fazlasını yapabileceğini düşünüyor.

bilmiyorum belki safça ve mantıksız yaklaşıyorum ama eyyorlamam bu şekilde. ben bir erkek olarak fakirken de obezken de sevildim. iyi kötü kendimizi de geliştirdik şükür. kadınlardan veya herhangi bir şeyden/kişiden nefret etmiyorum, kendimi kurban olarak görmüyorum.

ama genç arkadaşlara üzülmüyorum dersem yalan olur. bi de işte andrew tate filan gibi aptal aptal tiplerin peşine takılıyorlar, iyice kötü oluyor. mesela hayata ve kadınlara karşı daha sakin bir bakışın varsa bu sefer "meriç" diyorlar adamlar. kafaları bozulmuş, algıları bozulmuş. sürpriz mi? değil. ama üzücü.

tüm yarışmacı arkadaşlara başarılar dilemekten başka yapacağım bir şey yok açıkçası.
  • mark greg sputnik  (14.05.24 19:29:11) 
Kadinlar da biraz ozelestiri yapmali. En akli basinda kadinlardan "ben topuklu giyince yanimda x cocugum gibi kalir" falan gibisinden muhabbetler duydum, kisa diye erkek elediklerine sahit oldum onlarca kez. Elalem ne dermis, yakismazlarmis, komik olurmus. Iliskisini, hayatini elalemin ne diyecegine gore sekillendiriyor, yasiyor hanimefendi, 7/24 topukluyla geziyor sanki:) Keza parasizsaniz kadin yine sizi vebaliymiscasina dislar, gormezden gelir, zaten dugun dernek, ev, araba bir cok kutucugu tikleyebilmen gerekli kadina ulasabilmen icin.


  • speedy  (14.05.24 20:16:05) 
Dunya 2008 den beri cokuste, ne bekliyoduniz ki, gencler hakli


  • lapaz  (14.05.24 20:17:11) 
bu tip seyler/insanlar "cok malsin keske olsen" demekle olmuyor malesef. toplumlarin neden boyle hastalikli birey yetistirdigini irdelemek de sayfalar surer. ama yukarida bahsedilen "varlik icinde yokluk" ilginc bir kavram. ne yazik ki herhangi bir sekilde varligi olmayan ucuncu dunya ulkemize de boyle seyler amerikadan ithal geliyor. halbuki incellik kafasi turk toplumunun geleneklerine kel alaka - ergenlik cagina gelmis her erkek cocugu kimsenin kendisine seks borcu olmadigini kaniksamis bir sekilde gelirdi eskiden.


  • hot potato  (14.05.24 20:34:09) 
bir insanın incel olmayı seçmesini anlamıyorum ama inceller neden var anlayabiliyorum. medeniyetimizin gelecek kuşaklara sunduğu şeyler çok kısıtlı. dijitalleşmenin getirileri ile bu kadar meşgul olmasalar bu gençler, bitik durumdalar. zayıflar. umutsuzlar. biz geçmişte başımıza gelenlerden sonra vazgeçmedik, ama bu arkadaşlar gibi günde 10000lerce mesaja, uyarana, dikkat dağıtıcıya da maruz kalmadık. hayat biraz daha yavaş akıyordu ki biz ilk şikayet edenlerdendik. sosyal medyada bir şeyin en en en uç ya da en dramatik versiyonları ile pozlanıyor bu çocuklar. ayrıca kadın erkek ilişkilerinde olgun, hem kendine güvenen hem de etrafına güven veren, pozitif er bireyler daha çok seçiliyor. bu döngüyü anlayamadıkları için de, bir arkadaşın dediği gibi, "çabalamak zor geliyor".


  • heroarchetype  (14.05.24 21:53:12) 
Amerikan beslenme tarzindan dolayi bu gencler hamburger, kola, cips, milkshake vs sekerli, paketli gidalar yiye yiye obez, kilolu oluyorlar. Ondan sonra kizlar bana bakmiyor diye agliyorlar. Okullarinda akran zorbaligi var, ezikler, populerler diye gruplasmalar var. Ezikler grubuna uyeysen cocuklugundan beri sana islendigi icin karakterine de yansiyor ilerleyen yillarda. Loserliktan kolay kolay kurtulamiyorsun. Okula silah getirip katliam yapan manyaklar oluyor zaten hep. Ama sorarsan silah lobisi bilmemne. Silah sanki durup dururken ates aldi, bullyligi tartisalim bitirelim diyip somut birsey yaptiklari yok.


  • tantamount_to_equivalent  (14.05.24 22:59:59) 
[]

Airbnb'den günlük ev kiralama işleri ne oldu?

Ev sahiplerine devlet yasak getirmişti.




 
up, cidden son durumda bu iş ne oldu. bireysel olarak arada airbnb yapardık.


  • hsmbnl  (14.05.24 15:23:12) 
Yasak yok belge alma zorunluluğu geldi
Biz belgemizi aldık ama kontrol etmeden 10 bin TL yatıran her ev sahibine belge veriyorlar

  • fistikthecat  (14.05.24 18:10:42) 
@fistik tam bizim devlete göre çözüm olmuş. Diğer yandan çok büyük miktat değilmiş. Her sene mi ödeniyor?


  • parka  (14.05.24 18:36:19) 
@fistik

2 gun once basvuru yaptim. Sizin basvuru sonucunuz ne kadar surede cikti ?
  • kaiserr76  (15.05.24 07:03:36) 
[]

Ankara'da Çiya benzeri bir yer var mı?

Kadıköy'deki Çiya Sofrası'ndan bahsediyorum. Farklı şehirlerden sulu yemeklerin yapıldığı, menünün değiştiği bir yer var mı Ankara'da?




 
Artik cok bilmiyorum ama Tunus Caddesi'nde Rumeli Iskembecisi var, orada menu degisiyor ve ev yemekleri de oluyor, orasi olabilir ilk aklima gelen. Ciya gibi degil ama yani oyle Antep mutfaginin guzide yemeklerini beklemeyin.


  • kassiopeia  (14.05.24 14:17:01) 
güzel kebapçı var da farklı şehirlerden sulu yemek yok sanırım


  • jelly bear  (14.05.24 14:30:42) 
beykoz ve çiçek lokantası


  • theseachange  (14.05.24 20:37:21) 
[]

sanayimsi işler

selamlar.
istanbulda beyaz yakalı hayatının arasında bi memlekete gidince düşünmeye başladığım bir şey var.

liseden bir arkadaşım rulo makine hırdavat tic. ltd. şti. kurmuş. Konveyör Bant Rulo üretiyor.
maden şirketlerine falan satıyormuş.

başka bir arkadaş tarımcıydı zaten ailesi. kendisi de yulaf, karışık, darı vs kuş yemi imalat ediyor.

ikisinin de bu işleri kurduktan sonra hayatları inanılmaz değişti. kısa sürede evler arabalar hayat tarzı baya level atladılar.

şimdi düşünüyorum network tabii ki önemli ama ben kuş yemi işime girsem en kolay şey üretmek olur. bin tane dert var.

ikisine de sorduğum ilk soru şu oldu, nereden aklına geldi de bu işe girdin?

sallıyorum mesela düğme ya da fabrikalardaki rulolara yedek parça üretmek gerçekten bir iş ve belli ki yeterli sermaye, ticari kafa, aile bağlantıları vs bir şekilde kazandırıyor.
bunun gibi örnekler var mı hiç çevrenizde falan?

birileri şu an sadece şu tarağı üreterek para kazanıyor. www.google.com

hadi zeytin tarağı üreteyim desem nereden başlanır ki işe?

 
Bir şekilde işin içinde olmakla başlıyor herşey aslında. Ticaretle uğraşıyorsan iş çevren sürekli genişliyor, kim nerede ne iş yapıyor, ne yapılacak, kimler ne alıp satıyor devamlı bunları görüyorsun, duyuyorsun.
Geleceği gören, risk alabilen bu işlere giriyor.

eski nesil de(60 öncesi) çıraklık,kalfalık, ustalık-işveren olmak şeklinde ilerlemiş süreç, daha sonra ki nesillerse babalarından kalan işleri devralmış, devam ettirmiş, büyütmüş. 70 sonrası nesilde memur oldu, mühendis oldu, ara eleman oldu buralarda çalışan ana iş gücünü oluşturdu.

Bu durum Türkiye sanaysinin özeti oluyor.
www.ekonomim.com
  • sealth  (14.05.24 15:01:24 ~ 15:05:36) 
sealth +1

bir şekilde işin içinde olmak lazım,

ya da işin içinde olan böyle bir işe girişebilecek ama parası olmayan biri ile ortak olmak lazım ki orada dürüstlük güven vs riskler geliyor beraberinde
  • jülsezar  (14.05.24 15:04:31) 
Ben mühendisim. Şu an param olsa 10 tane fabrika kurarım. Fikirden çok ne var.

Bir yakınım sanayide bakım yeri açtı. Para basıyor. Ama tecrübesi çok. 20 yıl.
  • dissendium  (14.05.24 15:18:26) 
Ben tüccarım. Önce al sat yaparak başlarsın, müşteri kazanırsın, çevre edinirsin, ticaret nedir öğrenirsin. Sonra - istersen- üretime geçersin. Ama her zaman alıp satmak, üretip satmaktan daha avantajlıdır.


  • numlock  (15.05.24 02:00:18) 
Abi boyle olmaz. Baglantin olacak. Mesela benim kayinpeder yan is olarak ucaklarin buzlarini cozen deicer dedigimiz kamyonlari alip, elden gecirtip, baska ulkelere satiyor. $50.000 aldigi kamyonu $90.000'a sattigina sahit oldum.

Simdi sen bir tane alsan (muhtemelen alamazsin, o networke ulasman gerek), elinde patlar. Satacak tek baglanti bulamazsin. Baglantiya ulassan, guvenip senden almazlar.

Baglantilarin olacak, pazari bileceksin. Ya da elinden tutan biri olacak... Tek basina da basarili olabilirsin, olamazsin demiyorum ama maca 5 sifir geriden baslamak gibi bir durumla esdeger bir konumda olursun.
  • thetruenorthstrongandfree  (15.05.24 05:07:16) 
[]

Tetanos aşısına gerek var mı?

Zımba makinesini düzelteyim derken zımba teli parmağıma battı, parmağım azıcık kanadı. Zımbanın teli de epey eski. Bakır renginde görünüyor. Tetanos aşısına gerek var mı?




 
riske atmaya değmeyecek kadar kolay bir aşı, yakın zamanda aşı olmadıysanız olun mutlaka

pas şart değil tetanoz için
  • jülsezar  (14.05.24 13:44:04) 
tetanosu her 8-10 yilda bir yeniletmek lazim diyorlar


  • robert bosch  (14.05.24 14:30:59) 
Benzer sebeple doktora gittiğimde yıllardır tetanos vakası yok bence gereksiz istersen yapalım ama demişti. Ben işkilli olduğum için yaptırmıştım.

8 10 senede bir yenilenmesi gerekmiyor artık sanırım 3 doz aşı ömür boyu koruma diye yeni bir sistem var, aile hekimliği yapıyor yaptırmada bi zarar yok bence koruma iyidir. Tetanosdan ölen akrabam var bu arada.

Yalnızca yapılan gün kol biraz acıyor, bünyeye göre hafif kırıklık yapabiliyor o kadar.
  • hedep  (14.05.24 16:17:53) 
[]

herkes yurtdışına mı gidiyor yahu?

son 20 duyuruya bakıyorum şöyle:


Pasaport yenileme ve Almanya oturum karti?
Macaristan Schengen vizesi. Randevu alınamıyor mu bu ara? Nedir durum?
Amerika vizesi
Schengen icin ucak rezervasyonu
Güney amerika'ya seyahat
Altunizade Vfs’nin otoparkı var mı?
Yurtdışına Giderken Döviz Bozdurma
Karadağ'da tek başına tatil

 
4-5 yıl once ben de böyle hissediyordum duyuruları okuyunca. Şimdi 2 günlük boşluk bulunca hangi ülkeye gitsem diye hesap yapıyorum :') thanks god. Özetle; evet ya, herkes geziyo global dünya...


  • abuzer  (14.05.24 13:36:12) 
Altunizade Vfs’nin otoparkı var mı? hahahhahaha

Zengin kesim gidenler.
  • Kahvedesu  (14.05.24 13:39:39) 
türkiyede tatil daha pahalıya patlıyor artık da ondan.


  • mister green  (14.05.24 13:55:20) 
Tatil daha hesaplı oluyor. Mesela 2 hafta sonra arkadaşımın düğünü var antepte, dün baktım otellere eli yüzü düzgün oteller gecelik 2500den başlıyor. Bu bi de antep antalya falan da değil :D Kölnde aynı paraya 4 yıldızlı otelde kalıcam haziranda.


  • cassey  (14.05.24 14:01:22) 
Cassey, uçak ve vize ne kadar?


  • Kahvedesu  (14.05.24 14:04:58) 
ben yıllardır gitmedim. imkan da vardı sadece cesaret edemiyordum. bu sene kafaya koydum vizeli vizesiz neresi olursa gitcem. neden gitmeyelim ki? dünya türkiye ile sınır değil. gezip görmek lazım.
yeni yerler göremeden yıllarımız geçiyor. bu da bana artık boş geliyor. yurt dışına gidince en azından çalışmanın değeri anlaşılıyor.

  • jelly bear  (14.05.24 14:10:54) 
yunanistan'da 6 gece tatil türkiye'de 2 gece tatille aynı para olduğu için gidiyoz:(


  • wild honey suckle  (14.05.24 14:15:20) 
elbette ucuz değil de zengin olmak da şart değil


evet vize ve kur farkı var ama

burada 5 vereceğine 10 verip y.dışına gidebilirsin.

hatta kur baskısından türkiyede bazı yerler daha da pahalı.

hatta sırf görmüş olmak için gidenler de var,
herkesin tatil anlayışı farklı. kimi eyfel kulesini göreyim ama sabah getirdiğim zeytin peynirle karnımı doyururum akşam da mcdonaldsdan yer geçerim, kaldığım yer önemli değil zaten uyumaya gideceğim ucuz olsun diyenler de var.

bunun dışında parası olan da var.

ya da türkiyeyi gezmiş yeni yerler görmek isteyenler var.

sofyaya ucuz biletler var. 80 euro ya istanbul sofya var, sofya milano da 35 euro falan total 115 euro yaptı git gel. ya da istanbul viyana 135 euro.

gerisi sana kalmış kalacak yer yeme içme.

türkiyede tatil yapmak mantıksız demiyorum yanlış anlaşılmasın. ama amaç sadece y.dışı görmekse minimum harcama ile gayet de makul düzeyde yapabilirsiniz.

geçen sene arkadaşım istanbuldan otobüsle sofyaya gitti. oradan italyaya çok komik fiyatlarla uçtular.
  • jülsezar  (14.05.24 14:18:22) 
dünyada seyahat eden kesim nüfusun yüzde 5 10 arası geri kalan kısım en fazla ülke içi geziyor. ekşiduyurudaki insan popülasyonunun vizyonuyla alakalı bu. buradakilerin çoğu geziyor. ağzı yüzü düzgün antalya otelinde yaz tatili 60bin tlden başlıyor. 4 gün rodos gezisi araç kiralama otel dahil tüm gider gelir ve çocuk giderleride dahil 900 euroya tatil yaptım. türkiyede tatil pahalı o sebepte var.


  • mikahakkinen  (14.05.24 14:23:28) 
türkiye'de insanı bezdiren, nereye gidilse kaçılamayan, buraya listesi yapılsa sığmayacak, tiksinilmiş olgular, şeyler, durumlar var. sene 2024, dünya birkaç tur değişti ama bizde her şey aynı tas aynı hamam. kişi de "tatile gidince en azından yine aynı şeyler için çileden çıkmayalım" diyerek, biraz masraf, biraz da geçici çile karşılığında zaten fiyatların da benzer olduğu avrupa ülkelerini tercih etmek mantıklı oluyor.


  • yedigimiztavuk  (14.05.24 14:44:56 ~ 14:47:04) 
Biz yılda 4-5 defa gidiyoruz yurtdışı tatil daha ucuz


  • basond  (14.05.24 20:23:40) 
yedigimiz tavuk +1 ve elbette bir de bircok seyde oldugu gibi birden fazla faktor var etkileyen. bence diger faktor ulkemiz insaninin sirf "yurtdisi" diye turkiye'de bakmayacagi tirtliktaki seylere tav olmasi. bu otel olur, yemek olur, tatil mekani olur vs vs. turkiye'de 10 uzerinden 7'lik seylerle avurpanin 10 uzerinden 4'luk seyleri kiyaslaniyor cogunlukla.

son olarak da herkes habire gidiyor ya ben gitmezsem ezik kalirim algisi olusuyor kacinilmaz olarak. bu trend eskiden de vardi tabii ama son donemde ortalama insana indi.
  • hot potato  (14.05.24 20:41:04 ~ 15.05.24 06:01:18) 
Hak verdim. Cidden Randevu alınamıyor. adjsahdakj Sorsan kimsede para yok.

Şahsen kira vermediğim için tutarlı biçimde yurtdışına gidebiliyorum. Ayrıca çalıştığım firma sayesinde Ced indirimli bilet yan hakım var. Bundan dolayı izin mizin olduğu sürece paso yurtdışındayım.
  • put it in your appropriate place  (14.05.24 20:54:02) 
hayır. sesi çıkan azınlığı duyuyorsunuz.

ben evde oturuyorum mesela. ben niye duyuru açayım? gidecek kişi ya bilgi ihtiyacından dolayı ya da kendini göstermek için bir şeyler sormak istiyor/sorma ihtiyacı duyuyor.

yani 95'imiz buradayız, 5 kişi gidiyor. duyuruyu açan da o 5 kişi haliyle. onun sormak için sebebi veya sorabileceği şeyler var çünkü. ben ne sorcam mesela? oturuyorum evde?
  • mark greg sputnik  (14.05.24 21:36:05 ~ 21:46:24) 
parası olan gidiyor


  • nothing in my way  (14.05.24 22:00:33) 
@kahvedesu 80 euro vize biletler git gel 5000'e almıştık kampanyayla pegasustan


  • cassey  (15.05.24 00:54:45) 
Son 5 - 10 yıldır topluma ''yurtdışı'' pazarlandı şimdi neticelerini görüyoruz.


  • doharkoman  (15.05.24 02:00:06) 
Dokarman, sal abi bizi xd tamam anladık seni, Türkiye cennet tamam. Seçim bitti işte, sonrakine şimdiden mi yatırım yapiyosun


  • abuzer  (15.05.24 05:56:48) 
Karadağdır, macaristandır falan tam bir fakir özentiliği. Oraların insana katacak bir şeyi yok. Niye gidiyorlar vize alması kolay ve ucuz.

Mesela güney amerika.. güvenli değil. Ama vize alması kolay. Güney amerika'dan güney amerikalı bile kaçmak istiyor.

Türkiye ucuz ve güzel demiyorum ama israfa da karşıyım. Amerika'daki alım gücüne rağmen millet ikinci el eşya alıyor. Evinin odasını kiraya veriyor. Türkiye bu kafayla çoook fakirlik yaşar.
  • ferenc  (15.05.24 06:44:56) 
@ferenc,
Karadag,Macaristan,Guney Amerika gezmesi en keyifli yerlerden.Ufku genis olan insanlar mutlaka buralari planlarinin bir parcasi yapar :)

  • turkuaz  (15.05.24 10:59:20) 
@ferenc

vize alması kolay diye bir genellemeye katılmıyorum

budapeşte görülmeye değer bir şehir oraya gelmişken 3 saatte trenle viyanaya gidiyorsun. 1 gün de bratislavaya ayır (hatta yarım gün) 3 farklı başkent görmüş oldun.
viyanadan 4 saat trenle de pragdasın.
  • jülsezar  (15.05.24 11:13:08) 
[]

yeşil sivri biber kırmızılaşmış

yer yer kırmızılaşmış günlerce poşette durdukça,
yenir mi bir problem olur mu ?



 
yenir hiçbir şey olmaz. dalda kalsa da kırmızılaşacaktı merak etmeyin.


  • summerjam0306  (14.05.24 15:12:20) 
Küflenmemiş, çürümemişse yenir


  • Mirket  (14.05.24 16:34:24) 
[]

İzmir merkez araba kiralama sorunsalı

Merhabalar. Hayatımda hiç kredi kartı kullanmadım. Kredi de çekmedim. Geçenlerde Adana havaalanından araç kiralamak istediğimde findex raporuma baktılar ve hiç kart ve kredi kullanmadığım için araba vermediler. Nakit olarak ücretin iki katını teklif ettim ama olmadı yine. Başka yerel bir yerden kiralamak zorunda kaldım. Aynı sorunu İzmir’de de yaşamak istemiyorum. Napim kredi kartı mı alayım. Yolculuğum iki gün sonra ve araç lazım olacak. İzmir merkez ve Urla’ya gideceğim. Bir günlük nasıl araba kiralayabilirim kurumsal bi firmadan ? Bu yolcu 360 falan var ama tam bilmiyorum.




 
kredi kartı alman gerek ama kredi skorun oluşmaz yine hemen. kurumsal yerlerden kiralayamazsın kartsız.
merdiven altı firmaları da önermem yani. nakit çalışan yerle kiralama yapma zaten.

  • jelly bear  (14.05.24 13:47:51) 
Şu an kredi kartı alsan da artık yansımaz. Kurumsallardan kiralayabilmek için limit boşluğu yüksek bir kart ve iyi bir KKB skroru gerekiyor. Şehiriçinden kiralayabilirsin ancak.


  • huzurlarinizda huzursuzluk  (14.05.24 13:55:45) 
[]

iyi pazarlık yapmanın ipuçları?

nelerdir? kişisel taktikleriniz var mı?




 
Ben bu konuda çok becerikli değilim ama bu sıralar buzdolabı almadan önce birkaç yerden fiyat aldık. Fiyat aldığımız yerden de satıcının kartını alıp üzerine model numarası ve bize indirimli satacağı fiyatı yazdırdık. Daha sonra başka bir mağazaya gidip "bak şurası bu fiyatı verdi" dediğimizde daha düşük fiyat verenler oldu. En azından o fiyattan bir tık daha ucuz fiyat verdiler.


  • birşeylersoracağım  (14.05.24 13:05:05 ~ 13:08:38) 
İlk önce on farklı yerden fiyat sormak gerekiyor. Sonrasında ısrarcı olmak gerek. Karşı tarafın minimum %65 kar edeceğini max %200 kar edeceğini düşünerek karşı tarafın kar oranını %90 civarında hesaplayıp ona göre kafanızda bi fiyat oluşturup o fiyat üzerinde ısrarcı olun. Nereli olduğunu sorun, kıyafeti ve parfümünü övün. Fiyat konuşurken arada bir konu dışına çıkıp dikkatini dağıtın. Eğer fiyatta anlaşamazsanız kalkıp gidiyor gibi yapın, baktınız sizi geri çevirmiyor gidin. Zaten diğer geldiğinizde de aynı fiyat olacağı için o sürede diğer satıcılara da aynı taktikleri uygulayarak deneme yapın. Biri mutlaka kabul edecektir.


  • dakota  (14.05.24 13:21:13) 
Ogrenciyken, saticidan kucukken iyi oluyordu bu pazarlik isleri. Ama yas aldikca saticiyla aradaki yas farki azaldikca zorlasiyor. Tabi zaman, mekan onemli dovizcide baska, kiyafet saticisiyla baska nalburla baska pazarlik edilir.

Saticiyla zitlasmamak, suyuna gitmek onemli bence. Adama malini kotuleme, karsi taraf ovdukce malini yiyormus gibi yapacaksin, tabi gordugun eksiklikleri soyle, kumasi soyle olsaydi, su plastik olsaydi, surda cep olsaydi falan gibi her seye he demek degil. Ama zitlasmamak, muzakereyi olumlu surdurmek onemli, mal icine sindiyse alma asamasina gelindiyse "begendim 10 numara ama benim durumum yok, ogrenciyiz, asgari ucrete calisiyoz, haklisin pahali degil belki ama benim butceye gore pahali geliyor, su fiyata yapabiliyorsan, x'e inebiliyorsan aliyim" gibi pazarliga baslanabilir. Ya da dukkana ilk girdiginde bir kac fiyata baktiginda ooo cok pahaliymis bunlar ya seni bosa yormiyim abi bana x seviyesinde bir seyler lazimdi ama senin fiyatlar yuksek geldi falan diye karsi tarafi dusunuyormus gibi sozler, fake dukkandan ayrilmalar etkili olabiliyor. Satici: sen dene bak, begen yapariz bir seyler diyecektir, boyle boyle saticiyla muhabbeti kurmak onemli.

Piyasayi bilmeden, az cok fiyat arastirmadan hicbir seyin pazarligi yapilmaz. Pazarlik sirasinda piyasadan hayali ya da gercek fiyat bilgisi de etkili olabiliyor, yan tarafta su fiyat, caddede su fiyat zaten, gozunu seveyim benim semtte zaten o fiyat, sana bosuna mi geldik falan gibi serzenisler. Tabi uslup, agzin laf yapabilmesi lazim aksi durumda saticinin satacagi varsa bile mali satmaz, git ordan al o zaman diye sinirlenir ustune sizi de sinirlendirir
  • freedonia  (14.05.24 14:00:48 ~ 14:11:07) 
bişeyi alırken mi satarken mi?


  • numlock  (14.05.24 14:00:51) 
[]

Pasaport yenileme ve Almanya oturum karti?

Yeni pasaport alinca icindeki numarasi ayni mi oluyor? Eger ayni degilse almanya oturum kartimi da yenilemem lazim. Pasaportumu Türkiyede yenilersem ALmanyaya geri nasil dönücem? Yenisini aldigimda eskisi direkt iptal mi oluyor yoksa bir süre kullanabilir miyim?




 
Pasaport çıkartırken soruyor "eskisini iptal edeyim mi yoksa kullanmaya devam edecek misiniz?" diye.
Gerisini bilmiyorum.

  • michael_knight  (14.05.24 12:52:38) 
yenileme derken pasaportunuzun süresi doluyorsa yenileme diyr bir şey yok, sıfırdan alıyorsunuz. numarası farklı oluyor.


  • elorelia  (14.05.24 12:56:41) 
oturum kartiniz size verilen bir belgedir, sizin adiniza verilmistir, pasaport numaraniza degil kisi olarak size baglidir. pasaport uluslararasi gecerliligi olan kimlik kartidir, sizin siz oldugunuzu ispat icin. dolayisiyla oturum kartinizi yenilemenize gerek yok. pasaportunuzu oturum kartinin verildigi kisi oldugunuzu ispatlamak icin kullaniyorsunuz.


  • kassiopeia  (14.05.24 14:06:12 ~ 14:06:36) 
oturum kartı kimlikle yani pasaportunuzla eşleştiriliyor. o yüzden pasaport numaranız değiştiğinde, kimlik kartınızı da güncellemeniz gerekmekte. zira herhangi bir sorunda oturum izniyle birlikte pasaportunuz da istenebilir. yapılacak kontrolde pasaport numaranız değiştiği için sorun yaşayabilirsiniz.
ilgili işlem "übertragung" olarak geçiyor.

  • tnz  (14.05.24 23:14:56 ~ 23:18:01) 
pasaportunu almanya'daki konsoloslukta yenileyeceksin.
alman yabancilar dairesinden oturum karti yenilemesi icin randevu alacaksin.

oturum kartinin bagli oldugu pasaport kartta yaziyor. ülkeye giris cikislarda sorun yasarsin.
  • robert bosch  (14.05.24 23:19:44) 
[]

Elektronik Sigara & Likit Sorusu

Selamlar, vaporesso xros 3 adlı elektronik sigaradan aldım. Likit olarak 35 mg'lık 30 ml bi ürün tavsiye etti satan kişi. Şimdilik onu kullanıyorum ama aslında nikotin oranını düşürerek bu aleti de bırakmak istiyorum. Likit konusunda aşırı cahilim. 9,6,3 mglık olanlar varmış. Ben bu xros 3 aletinde bu düşük nikotinli likitleri kullanamıyor muyum? Amacım dediğim gibi düşük nikotinli bişey kullanarak nikotinsiz likite geçmek sonrasında da komple bırakmak, tşkler.




 
35mglık likit muhtemelen salt likittir. nikotin oranını düşürebilirsiniz kullandığınız alette isterseniz nikotinsiz likit bile kullanabilirsiniz. dikkat etmeniz gereken tek şey podmodlara uygun likitlerden almanız gerektiği. yani pg oranının yüksek olması iyi olur.
50pg / 50vg standart oluyor genelde pod modlarda. pg oranı ne kadar yüksek olursa vurum ve alışkanlık yüksek olur.
ben 20pg 80vgli limitler kullanıyorum aldığım yer öyle üretiyor çünkü.
her neyse özet geçmek gerekirse nikotin oranının cihazla ilgisi yok. ama tavsiyem yavaş yavaş nikotin oranını düşürmeniz gerekir yoksa emzik gibi sürekli içmek istersiniz.
  • ruhlardan esinlenen karga  (14.05.24 13:22:20) 
Evet kesinlikle salt likit. O cihazda muhtemelen sadece salt kullanabilirsiniz. 3,6,9 lar sizi ilgilendirmiyor onlara bakmayın. Çeşitli sitelerde 25,35 ve 50 mg'lık likitler var. 10 mg ve 0 mg'lık likitler de var ama çok yaygın değil. Hazır bulmak zor olabilir, kendiniz de yapabilirsiniz ufak bir araştırma ile. Tavsiyem eğer 35 doyurucu geliyorsa hemen düşürme bir süre devam et.Sonra yok bu beni kesmiyor deyip sigaraya dönme ihtimali olmasın. Sonra yavaştan düşürürsün. Ama şunu da ekleyeyim elektroniğe alışınca onu da bırakmak kolay değil.


  • Godless  (14.05.24 14:21:41) 
[]

Futbol maçında çocuğa bilet gerekiyor mu?

Haftasonu ailecek Beşiktaş maçına gideceğiz. Belli bir yaşa kadar bedava diye biliyorum ama 7 yaşındaki oğluma bilet almam gerekiyor mu?

Teşekkürler.


 
7 yaş tam sınır, eğer doldurduysa passolig gerekiyor ona da.

"...7 yaşını doldurmamış çocuklar için Passolig Kartı gerekmemektedir. 7 yaşını doldurmuş taraftarlarımız, başvuru formunu kendi TC Kimlik numaraları ile doldurarak Passolig Cüzdan Ön Ödemeli Kart sahibi olabilirler. ..."
  • hrskrs  (14.05.24 12:15:49) 
Biz küçükken turnikelerin ordaki sırada, sıradakilerin yanında girerdik. Abi ben de yaninda maça girebilir miyim derdik, girerdik. 30-40 önce tabi. :D


  • dolantindr  (14.05.24 12:36:49) 
çocuklara yaş kontrolü yapılmıyor. girersiniz


  • obscure  (14.05.24 14:49:28) 
Turnikeye sigip beraber gectiginiz surece sorun olmaz. 12 13 yasindakiler de giriyor.


  • brkylmz  (15.05.24 00:00:05) 
[]

kapsül kahve makinesi kullananlar

kapsül kahve makinesi kullanan değerli arkadaşlar

en hesaplısı trendyolda satılan jacobs kapsülleri midir ? nespresso uyumlu

kapsülün tanesi 8 küsüre geliyor

teşekkürler

 
Üçüncü nesil Kahvecilerden mode on coffee var. Amazon'da cazip bir tanışma paketi kampanyası yapmış. Kapsülün tanesi 6 küsur liraya geliyor. Benim gördüğüm en uygunu bu şimdilik. Üstelik tamamen alüminyum, yani makineyi de zorlamayacak cinsten


  • bir fincan kahve ile film izlemek  (14.05.24 12:21:54) 
evet jacobs migrosta da satiliyor


  • ala09  (14.05.24 14:43:35) 
Migros sık sık kahve grubunda %30- %40 civarı indirim yapıyor ve Nespresso tarafından üretilen Starbucks marka kapsül satıyor. Makineyi en yormayan ve kaliteli kahve bunu alıyorum, 8-9 lira civarına geliyor indirimde. Jacops kapsül kullanırken makinenin sesi değişiyor baya.


  • tss  (14.05.24 15:38:52) 
[]

Parex mop mu yoksa Youban mı alırdınız?

İkisi de tamamen aynı gibi.

Markasından dolayı Parex alayım diyorum, ama ikisi de zaten aynı niye 150-200 TL. daha fazla vereyim diyorum.


 
youban neymiş ilk kez gördüm. parex alırdım herhalde. yedeğini bulmak daha kolay olur.


  • inheritance  (14.05.24 11:27:12) 
Parexim var. Yıllardır mutlu mesut kullanırım.
Bir ara taşınma esnasında milyoncudan yeni evi temizlemek için markasını bilmediğim ucuz bir şey aldım, eşyalarım gelene kadar idare etsin diye. İlk kullanışta 'Tövbe' dedim. Çöpe attım.

  • Mirket  (14.05.24 11:41:44) 
[]

Ebeveynlere sorum var

Çocuğunuz olacağı zaman çocuk gelişimi bakımı hakkında kitap okudunuz mu?
Benim hiç içimden gelmiyor kitap okumak. Çünkü ben neysem çocuk da o olacak zaten diye düşünüyorum bir de içgüdülerim vardır herhalde bakarım diye de düşünüyorum.

Saçma geliyor abudik gubidik çocuk yetiştirme yöntemleri, uyku eğitimleri, yeme alışkanlığı filan. Netice olarak çevremden bu konuda kınama görüyorum. Herkes okumuş çünkü.

Doğuma da 2 ay filan kaldı. Okumayacağım, öğrenmeyeceğim. Çok şey kaybeder miyim?

 
Gelişim psikoloğuyum. Cevabım: Kaybetmezsiniz. Doğumdan sonra ihtiyaçlarınız olacak, örneğin uykusuyla ilgili zorluk veya gaz problemi yaşayabilirsiniz. Daha ileride yemekle ilgili sorunlar olabilir. Bu tür spesifik sorunlarınıza yönelik okur, izler, kendinizi geliştirirsiniz. Ancak o noktada açık görüşlü olmanızı öneririm. Yani "yardıma ihtiyacım yok, ben kendim çözerim" derseniz tabi ki bir ihtimal çözebilirsiniz ama tekerleği yeniden keşfetmek gibi olur bu, sizden (ve bebeğinizden) duygusal olarak götürüsü olabilir.

Özetle dert etmeyin, içinizden geldiği gibi hareket edin. Ama açık bir bakış açısı tutmayı, bebeğinizin ihtiyaçlarını gözlemlemeyi, bunlara cevap bulmayı da ihmal etmeyin.

Umarım sağlıkla bebeğinize kavuşursunuz, ve ebeveynlik çok keyifli bir yolculuk olur sizin için.
  • fotrsapka  (14.05.24 11:21:46 ~ 11:22:28) 
bugün doğru denilen şeyler bir süre sonra yanlış olabiliyor .
bebek ve çocuklar için düşünecek olursak bir dönem kundaklama vardı sonra yanlış denildi sonra tekrar kundak modası çıktı .
bebek mamaları ve beslenmesinde de aynı şeyler .
bence en doğrusu annelerin anneannelerin denenmiş yorumları . sorun yaşarsan bir iki büyüğe danışmak yeterli olur diye düşünüyorum .
  • devilone  (14.05.24 11:22:46) 
Benim çocuğum yok ama bir arkadaşım yeni anne oldu. Hamile olduğunu öğrendiğinde çok kalın bir kitap aldı adını hatırlamıyorum. Her şeyi anlatıyor kitap. Bebeğin aylara göre nasıl bir gelişim gösterdiğinden, uyku eğitimi ve tuvalet eğitimine kadar. Bence oku, belki doğru bildiğin bir şey yanlış çıkabilir. Daha iyi öğrenirsin. Ben okurdum hamile olsam. Hatta hamile olmaya bile gerek yok okumak için. İsteyim de ondan ben de okuyayım. Tebrikler bu arada. Sağlıkla, huzurla,kolayca gelsin.


  • rock n roll  (14.05.24 11:24:49) 
Ben okurdum. Şöyle düşünüyorum;
Spora ilk başladığım zaman bir çok saçma şey denedim, yaptım. Neyin doğru yanlış olduğunu bulmak zaman aldı. Misal şimdi sürekli kitap okurum spor hakkında özellikle bu konuda yaşı kemale ermis, her hatayı yapıp öğrenmis kisilerden. Çünkü bizden daha deneyimli kisilerden bilgi almak, onlarin ne düşündüğünü öğrenmek önemli.
Aynısı misal is hayati icin de geçerli.

O sebepten kendime sunu diyorum; spor ve iş hayatı için bile kitap okuyorsam, hatanin geri donusunun zor olduğu çocuk yetistirme konusunda niye okumayayim? Buna ek olarak bir şeyler konusunda bilgi sahibi olmak beni rahatlatiyor. Misal köpeğim var ve köpeğim konusunda kitaplar okudum ve bu beni rahatlatti.

Herkesin kendi fikri tabi. Ama ben okurum, bu demek değil ki orada yazilani yaparim ama okurum.

Benim annem de okumus zamaninda, çocuk psikologu arkadasiymis ondan da öğrenmiş çok. Malesef kimse otomatik olarak iyi ebeveyn olamiyor. Zaman gerekiyor.
  • logisticsmanager  (14.05.24 11:34:14) 
Gelişim ve bakım bambaşka şeyler, ayrıca içerikleri de çok geniş. Bebeğe doğru zamanda verilmemiş sevgi, güven vb karakterini olumsuz yönde etkiler mesela, bu bilgilere sahip değilseniz, çocuk bu ağlar susar diye bırakırsınız.
Çocuklar anneye babaya çeker çünkü rol model sizsiniz çok normal. Temizlik hastalığınız da geçebilir, anksiyete seviyeniz de, sorun çözme yaklaşımınız da, ses tonunuzun yüksekliği de. Bunlarla ilgilenmeyen aileler sokak köpeği yetiştirir gibi büyütüyor zaten çocuklarını. Ebeveynliklerine yeterince iyi demek oldukça zor benim için. Ortaçağ âdetleri ile de çocuklar büyüyor da bu çocuğa hayal ettiğiniz tek gelecek sizin gibi olacak olması ise bir durup düşünün neden bir çocuk dünyaya getiriyorum diye. Tarlanıza amele mi lazım, savaşa asker mi lazım? Size sevecek bir oyuncak mı lazım? Yoksa yaşamın gücünü gözlerinizle görüp, bir bireyin hayatı keşfedip tanımasına tanık ve destek mi olmayı mı seçmek isterdiniz?

  • hasmetizm 2046  (14.05.24 11:34:23) 
Şimdi şöyle bir olay var.
Çocuğun kişiliği 0 ila 3 yaş arasında otururmuş, sonrakiler eklenti olurmuş.
3 sene şöyle mi yapsam, böyle mi davransam diye düşünmek için çok kısa bir süre. Önceden bir hazırlık yapmakta fayda var.
Çocuk dinleyerek değil gözlemleyerek öğrenen bir canlı. Senin eşine, eşinin sana, senin çocuğa, senin çevreye davranışın çok önemli.
Çocuğun bir herşeye hayır dediği dönem var. Dişini fırçala demekle fırçalamıyor. Sen ve eşin yatmadan önce mutlaka diş fırçalıyorsanız sizi taklit ediyor.
İşten gelir gelmez televizyon başına geçen, hayatında eline kitap almamış babanın çocuğa ders çalış demesi bir anlam ifade etmiyor. Günde 2 paket zıkkım içen annenin çocuğuna sigarayı kötülemesi gibi bir şey bu.

Bu arada kitaplar bir gömlek sunuyor. O gömleğin bizim topluma ne denli uygun olduğuna dikkat etmek gerek.

Çocuk 4 saatte bir acıkır, meme ister. Bir zamanlar biri kitap yazmış. 4 saatte bir emzirirsen çocuğun biyolojik saati gelişir, herkes mutlu olur diye. Çok insan da bunu uygulamış, hiçbir bebek de ağlamamış. Bilmiş 4 saatte bir ağzına meme dayanacağını.
Sonra görülmüş ki memeye ulaşmak için hiçbir gayret göstermeyen çocuklar, dünyada her şeyin hazır olarak önlerine geleceğini sanarak büyümüşler ve antisosyal kişilik bozukluğu teşhisinde bir patlama yaşanmış.

Derin konu yani bunlar.
  • Mirket  (14.05.24 11:34:57) 
benim cocugum yok hamile degilim yakin gelecekte de olacak gibi durmuyor ama ben bile okuyorum.
nörobilim, sosyal psikoloji bunlari bilmek sana avantaj saglar bence.
netflixte baby diye bir belgesel var. onu bari izle :)
  • robert bosch  (14.05.24 11:35:05) 
kitap okumak üşendirici geliyorsa video belgesel vs izleyin


  • jülsezar  (14.05.24 11:43:47) 
@jülsezar, üşendiğim için değil de gereksiz gördüğüm için okumuyorum. Video vs de izlemek istemiyorum.


  • yenibirgüzelnick  (14.05.24 11:45:42) 
@mirket, aslında çekincem tam olarak son paragrafta anlattığın şey. Yani kitapta anlatılanların doğruluğundan emin olamayız zaten düşünüyorum. O sebeple yanlış şeyler çocuğa yüklemektense içgüdülerimle hareket edeyim diyorum


  • yenibirgüzelnick  (14.05.24 11:49:46 ~ 11:50:11) 
e okumayacaksın, izlemeyeceksin, öğrenmeyeceksin. çocuğa nasıl bakmayı planlıyorsun? gaz masajı yapmayı biliyor musun, hangi ateş derecelerinde nasıl müdahale edilir biliyor musun, emzirme nasıl olmalı-bebek hangi pozisyonda emzirmeli biliyor musun? ani bebek ölümünden kaçınmak için bebek nasıl uyutulmalı, hangi pozisyonda yatırılmalı biliyor musun?

kundak demişler mesela, kundak nasıl yapılır, nasıl yapılmaz, hangi bölge sarılmalı, hangi bölge serbest bırakılmalı biliyor musun?

kitap okuma tamam okey ama ÖĞRENMEYECEĞİMMMM diye tutturmak saçma. bebek bakımının cahili olmak istemek büyük risk.
  • elorelia  (14.05.24 11:52:08) 
Abi ben tutumunu yanlış buldum. Özellikle son cumledeki "okumayacagim, izlemeyecegim, ogrenmeyecegim". Hayatta herhangi bir şeyde bile bunu demek bana göre yanlış hele çocuk yetistirmede. Ben 14 yıldır spor yapıyorum hala okuyorum, izliyorum. Sen ilk çocuğun olacak "içgüdülerimle hallederim" diyorsun. Tabi herkesin kendi karari da ben genel bakış acisi olarak yanlış buluyorum su anki tavri, herhangi bir şey için.

Çocuk yetistirmek içgüdü ile olsaydi etrafimizda bu kadar fazla kötü yetismis çocuk olmazdı. Misal ben kendi ailemi bile düşündüğüm zaman yaptıkları bir iki hatayi görüyorum benim gelişimimde. Yine de iyi gelmiştim ama daha iyi de olabilirdi.

Okuduğun şeyleri uygulamak zorunda degilsin. Gene aynı örneği veriyorum; spor kitapları okuyup direkt uygulamiyorum. Ama bilgileniyorum, farklı Bakış acıları görüyorum. Bu sporda bile bu haldeyken çocuk yetistirmede bilemiyorum yani. Hayatımda okudu, izledi, bilgilendi diye daha kötü olan duymadim.
  • logisticsmanager  (14.05.24 11:55:24) 
@elorelia, bahsettiğim şey çocuğun temel bakımı değil. onları öğrendim zaten. fiziksel şeylerden bahsetmiyorum daha çok davranışsal eğitim yöntemleri.


  • yenibirgüzelnick  (14.05.24 12:02:29) 
valla o zaman uyku konusunda çok çekmiş bi anne olarak en azından doğru uyku alışkanlığı nasıl kazandırılır, uyku rutini nasıl oluşturulur, bunu bir öğren derim.


  • elorelia  (14.05.24 12:04:32) 
Oğlum 4 aylık. Çocuk gelişimi ve yetiştirilmesiyle alakalı çok araştırdım, ek olarak eşim yenidoğan hemşiresi onun da yaklaşık 10 yıllık tecrübesine güvendim. Doğum öncesinde bilgi sahibi olmak tabi ki çok iyi oldu yalnız bazı konularda kafa karışıklıklarına sebep oldu. Mesela bir uzman aşılar çok önemli özel aşılar dahil hepsini yaptırın demesine rağmen bir başkası aşı yaptırmayın diyor. Bunun gibi çok konuda birinin ak dediğine bir başkası kara diyebiliyor. Eşim de 10 yıldır bebeklerle ilgilenmesine rağmen annelere yapmayın değim ne varsa çoğunu kendim yaptım dedi. O yüzden biz saldık artık bebeğim nasıl rahat ve mutlu oluyorsa ona ayak uyduruyoruz. Çok kucağa almayın kucağa alışır diyorlar ya hiç aldırmadık, kucağımıza alıştırdık evet ama ben bebeğimi şimdi değilse ne zaman kucağıma alıp seveceğim. Tavsiye olarak şunu da söylemek istiyorum. Bebeğinizle geçen her anın kıymetini bilin bol bol sevin, birlikte vakit geçirin ve beraber fotoğraf çekin. Çok hızlı büyüyüp gelişiyorlar bazen bebeğinizin 1 aylık aylık 2 aylık halini özleyebiliyorsunuz.
İlave olarak bebeğiniz hayırlı olsun vatana millete hayırlı evlat olsun.

  • metos  (14.05.24 12:08:48) 
Davranış konusunda da oku. Her şeyi bil. Mesela 2 yaş sendromu diye bir şey var. Ebeveynler çok zorlanıyormuş. Her şeye hayır diyor, inatlaşıyor, çılgın gibi ağlıyor. Nasıl davranman gerektiğini öğrenirsin. Hatta babası da okusun, birlikte okuyun. Baba da öğrensin.


  • rock n roll  (14.05.24 12:18:55) 
O kitabi cocugun icin okuyacaksin.
1 tane kitabi bile okumak istemeyen bi insan nasil ebecy olacak anlamasin cok güç. Cocugun atesi cikti direk gece 4 acile mi goturuceksin her seferinde yada gazi var esin annesini mi ariyim sorucak gece vakti. Bence yaptigin hareketin akla mantiga sigar yani yok. Allah gostermesin cocuga bisi oldu tikandi vs napicaksin. Kitap okumak cok onemli.

  • Zetnikov  (14.05.24 13:47:23) 
@Zetnikov daha önce de yazmıştım. bahsettiğim şey çocuğun temel bakımı değil. onları öğrendim zaten. fiziksel şeylerden bahsetmiyorum daha çok davranışsal eğitim yöntemleri.


  • yenibirgüzelnick  (14.05.24 13:55:24) 
davranışsal olarak çok bir kayıp olacağını sanmıyorum. çocuğa huzurlu bir ortam sunmak ve sevildiğini hissettirmek, sabırlı davranmak dışında yapmanız gereken pek bir şey yok ki bunlar da kolay işler değil. bebekken bile etraftaki gerginlikten ve huzursuzluktan etkileniyorlar. büyüdüğünde bu halini ne kadar özleyeceğinizi düşünün ve ona karşı hep sevgi dolu ve sabırlı olun. kusursuz olma şansınız yok ancak çocuklar özünde sevildiklerini bildikleri sürece inanılmaz affedici ve onarıcı olabiliyorlar. muhteşem güzel şeyler.


  • screamshot  (14.05.24 14:07:35) 
Kedi evladım var bence ebeveynim:)
Amerika’yı baştan keşfetmeye gerek yok diye düşünüyorum. Siz ilk defa çocuk sahibi olup yetiştireceksiniz. Bu süreçleri incelemiş insanların deneyimlerinden faydalanmakta fayda var. Deneme yanılma yapmanızın çocuğa bir faydasının olacağını sanmıyorum. Yeğenim var. Ara ara onun yaş aralığı ile ilgili postlara denk geliyorum ve bakıyorum. İşime gerçekten yarıyorlar. Çorap giy dediğinizde, sırf inadına giymeyeceğim diyebiliyor. Ben inat ediyor diye düşünürken, postta kendi kararlarını kendi vermek istiyor, dikte edilene hayır diyor yazıyordu. 3 çift çorap çıkarıp hangisini giymek istersin diye sorunca, kendi birini seçince istediği olmuş oluyor. Boşuna inatlaşarak canımızı sıkmamış oluyoruz.
Bebeğinizi sağlıkla kucağınıza almanızı dilerim.
  • boyalı kuş  (14.05.24 14:15:42) 
ben ve eşim okuduk. bir gelişim psikoloğu kadar bilemem ama alanın asıl uzmanları çocuk gelişimciler bence.
kitaplarda genel doğrular var, abudik gubidiklik size kalmış. @fotrsapka +1 bakış açısı kazandırıyor, ben genelde araştırma okudum eşim genel geçer bilgileri içeren kitapları okudu. bakış açısı kazandık uygulayabildiklerimizi uyguladık.

bu işleri abidik gubidik gören arkadaşım kendi çocuğunu 4 yaşına kadar emzirdi, 4 yaşında bez bırakma sürecini çocuğa çok travmatik şekilde atlattı. çocuk hasta olacak diye 5 yaşına kadar da okula göndermedi. ben böyle bir ebeveyn olmamak için okudum.
  • mikahakkinen  (14.05.24 14:30:33 ~ 14:32:52) 
@mikahakkinen bu örnekler de çok uç bence. herkes bilir zaten çocuk kaç yaşında ne yapması lazım hangi aya kadar konuşmazsa sorun vardır vs. bunlar kitapla olacak şey değil ki.

şu inatlaşma mevzusu mesela. çocuğa seçim yaptırarak gönlünü hoş edip ikna etmek için kitap okumaya gerek yok ki. o yüzden abidik gubidik diyorum. o yazanları zaten biliyoruz yeni bir şey yok.
bir de uyku eğitimi diye çocuğun canı çıkana kadar ağlatmak filan. manasız saçma şeyler. niye ağlasın yani.
ben fazla merhametli ve aşırı sevgi dolu bir insanım zaten kedime de bebek gibi bakıyorum. o yüzden ihtiyacım yok gibi.
  • yenibirgüzelnick  (14.05.24 14:36:31) 
@yenibirgüzelnick

okuduğumuz kitaplar bulunmamış efsanevi yöntemleri bulup çocuğa dünyayı farklı gösteren kitaplar değildi zaten. örneğin ben çift dilli büyüme, dil gelişimi vb. kitaplar okudum. eşimde çocuğa dair temel bilgileri edindi. emin olun abidik gubidik şeyleri aramadık zaten.

uyku eğitimi vb. efsanevi buluşlar çocuğun mizacına çevresine göre değişiyor kesinlikle. bazı belli yöntemlerde dönemsel değişiyor zaten. 90larda normal olan bir davranış tarzı şu anda kabul dahi görmüyor. ben okumanın boş olduğunu düşünmüyorum siz bence oku diye şartlandırılma durumuna kızmışsınız.

son sözüm dünyanın kaç bucak olduğunu çocuğum doğunca anladım. anamı babamı da çocuğun olunca görürsün diye bize söylendikleri zamanda ciddiye almadığım için çok pişmanım. dünyadaki en ince iş çocuk bakmak yetiştirmek. Kısaca anaların hakkı ödenmez.
  • mikahakkinen  (14.05.24 15:19:08 ~ 15:20:26) 
Bence bu çok kibirli bir bakış açısı.
Çocuk yapmak istediğini yapıyor o ayrı mesele ama sen nasıl bir aksiyon alacaksın, aldığın aksiyon karşısında çocuğun tepkisi ne olabilir falan bunların hepsini içgüdüsel olarak bilemezsin. Sen aklına gelen tüm seçenekleri tek tek denerken çocuğunda aslında gerek olmayan bi davranış patterni oluşur.
Her şeyin kolay yöntemini iç güdülerinle bulmana imkan yok.
Seçeneklerini bilip neyi uygulayıp neyi uygulamayacağını sen seçebilirsin.
Sen bildiğin şeylere bakıp ben zaten temel şeyleri biliyorum diyorsun. Bilmediğin konuları bilmediğinin bile farkında değilsindir zaten. Sen bilmediğini farkedip öğrenene kadar çocukla beraber eziyet çekersiniz.
Seçenekleri bilip uygulama kararını vermek en mantıklısı.
Bildiğini düşündüğün konuları yine atlarsın zaten ama körlemesine bu işe girilmez. Evet sonucunda kimse ölmez ama şöyle düşün,
Ben çevremdeki insanlara baktığımda çocukken ailesinin ne gibi yetiştirme hataları yaptığını az çok kestirebiliyorum. Birisi çok fazla pohpohlanmış, kimine her yaptığı şeye aferin diyip onaylamışlar, bir başkası düşmesin diye sürekli arkasında durmuşlar falan. Bizim jenarasyonda zaten çocuklar çoğunlukla körlemesine, içgüdülerle yetişti. Fiziksel konularda aile büyükleri ve doktorlardan destek alındı ama çocuğun her gösterdiği resme, puzzle a, oyuna aferin diyip alkışlamanın aslında çocuğun ilerleyen yaşamını zora sokacağını kimse söylemiyordu. Herkes bol keseden aferin benim çocuğuma diyip sevgi dolu gülücükler saçıyordu çocuklarına elindeki küpü doğru delikten soktuğu için. sonra ileride kendi kendini onaylamayı bilemeyen, aferini öğretmenlerden, yöneticilerden, partnerlerden, arkadaşlardan bekleyen insanlar olduk.

Senin çocuklarınla aynı jenarasyonun anneleri babaları bunları okuyarak büyüttü çocuğunu. Çocuk düştüğünde tepki vermediler, bu hayatta düşmek de kalkmak da var diye öğrendi çocukları. Ya da sürekli çocukları onaylamadılar, aferin demediler, çocuklar kendi tatminlerini kendilerine vermeyi öğrendi çevresinden beklemek yerine.

Bizim jenerasyonda biz karakterinde bir sürü tramva olan bir toplumla beraber yaşadık. Ama senin çocuğunun arkadaşlarının anne babası bu konuda daha bilgili yetiştirmiş olacak cocuğunu. Senin çocuğun onlara uyum sağlamak zorunda kalacak, onlarla yarışacak.

Herkes farklı farklı. Ama ben çocuğuma bu kötülüğü yapmam.
  • zimbirik  (14.05.24 17:17:48) 
Hocam biri size "bunlari okumazsan anne olamazsin" falan diye baski mi yapti? Yersiz bir direnc ve inat sergiliyorsunuz.

Yukarida insanlar nazikce "su acidan faydali olabilir, uygulamasaniz da perspektif kazanirsiniz" dedikce "yaa hepsini biliyorum, cok sevecenim zaten" falan diyorsunuz.

Kitap mitap tiriviri, bence ise bu direncinizi kirmaya calismakla baslayin.

Eminim cok iyi bir anne olacaksinizdir ama daha iyi olmak icin bi goz atin en azindan. Ne zarari olacak?

(Somut olarak sana ne faydasi oldu derseniz de; kitap okumadim ama yaptigim arastirmalar onu daha iyi anlamami sagladi. Hic bir manasi olmayan hareketlerinin aslinda bir manasi oldugunu cozunce daha sabirli ve cozum odakli oldum. Kendilerine has bir dilleri var ve bunu kendi yeteneklerinizle cozmeniz baya zaman alir. O zamana kadar da cocuk buyuyup karakteri yerlesmis olur.)
  • brkylmz  (15.05.24 00:19:10) 
[]

Gereği için bilgini rica ederim

Yöneticim bana bu şekilde mail gönderiyor. Çalışan az kişiyiz, diğerlerine bu şekilde mail yazmıyor. Bunun anlamı nedir ve neden bana bu şekilde yazıyor olabilir? Sinir bir durum değilmi




 
[]

Amerika vizesi

Merhaba,
Az önce görüşmeden çıktım. Onaylandı dedi ama önceden sanki bir kağıt gibi birşey veriyordu. Artık o yok mu?



 
2 hafta önce aldım dediğiniz kağıdı verdiler. Vizeniz onaylandı kargo süreci vs yazıyor. Pasaportunuzu aldıysa zaten tamamdır o kağıt o kadar da önemli değil.


  • kirmizimsi  (14.05.24 11:59:46) 
[]

çevre düzenlemesine, peyzajına hayran bıraktıracak ülke ve şehir

önerebilir misniz? türkiye'den yerler de olablilir...




 
(bkz: giethoorn)


  • Bruce  (14.05.24 09:25:10) 
Hollanda


  • mbond  (14.05.24 11:34:05) 
[]

Schengen icin ucak rezervasyonu

Pegasusta flex tek yon 600-700 tl cikiyor. Gidise de donuse de flex ekleyip bilet alsam sadece ucak rezervasyonu icin 1300 tl cope gidecek.

Daha ne zaman gidip donecegimi belirlemedigim icin rezervasyon yapmam sart.

Bu yuzden bunu daha ekonomik nasil halledebilirim ?

 
flexle alman daha sağlıklı olur. vizenin kabulü açısından da öyle.


  • jelly bear  (14.05.24 09:34:32 ~ 09:34:47) 
Ben bir seyahat acentesinden 100 liraya hallettim.


  • Amaranta ursula  (14.05.24 09:49:58) 
Flexle aliyordum normalde ama bu sefer hem zam gelmis hem de 2 yon olunca iyice pahali oldu.


  • funl  (14.05.24 11:10:13) 
[]

şirket organizasyonu için mekan tavsiyesi

40-50 kişilik bir şirket organizasyonu için mekan arayışındayız son dönemde belki dahil olduğunuz beğendiğiniz yerler olabilir fikir almak istedim.
gün kahvaltı ile başlayacak, ardından toplantı dolayısıyla perde projeksiyon ve uygun bir salon lazım, masa düzeni vs,
ardından öğlen yemeği , 4 sonrası serbest takılmaca.

en son tarabya otel ve ortaköy feriyede yaptık güzeldi ama tekrar olmasın diye yeni yer bakıyoruz. boğaz hattı olabilir, çook eskiden bir çubuklu hayal kahvesi vardı set up ı güzeldi ama şimdi ne olmuştur bilmiyorum

çayır çimen / polonezköy kemerburgaz tarafları belki olabilir.

para sıkıntımız yok, alkol servisi isteriz

 
İstanbul Modern’in toplantı odalarını kullanabilirsiniz. Yemek için Restoran Modern veya Galataport’ta başka bir yer tercih edilebilir.


  • auroraaurora  (14.05.24 09:35:15) 
Burada bir kac kere sirket toplantisi yapmistik: www.portaxe.net


  • sertac akin  (14.05.24 10:08:51) 
[]

araba anahtarı pili bitmesi sonrası kapıları açmıyor

Merhabalar,
Dün arabanın kumanda anahtarının pili bitti, kapıdan açtım ama alarm çalmaya başladı kitleyemedimde alarm çalınca neyse bıraktım öyle arabayı garajda.

anahtarın zaten düğmeleri düşmüştü iki anahtarıda oto anahtarcıda yeni kılıfa transfer ettiler, içinin çipini(yeşil hede) ve anahtarı yeni kap içine koydular, pilde değiştirdik.

şu an anahtarlar yine açmıyor arabayı ikiside arabada hiç tepki yok, anahtara basınca ikisindede kırmızı ışık yanıyor yani anahtarda problem yok ama kumanda arabayı ne kapatıyor ne açıyor, bugun yine kapıdan manuel denedim açıp kapatuyor anahtar kapıyı ama açınca bu şekilde alarm çalıyor, araba evin altında garajda tüm apartmanı uyandırdım 2 gündür sabah sabah araba kontaktan çalışıyor mu hiç denemedim henüz ama akü yeni 2 ay önce değişti.


ben napacağım şimdi??

 
benim anahtarın pili bittiğinde, kapıyı anahtar ile açınca sizinki gibi alarm çalmaya başlamıştı. anahtarı kontağa takıp arabayı çalıştırınca sustu. anahtarın pilini kendim değiştirdim. bir daha sorun olmadı.

anahtarcıya gitmeden önce yedek anahtarı deneseydiniz keşke. bende yedek anahtar sorunsuz çalışıyordu.

arabada anahtarsız çalıştırma varda kullanma kılavuzuna bakın, anahtarı şuraya yaklaştırın diye bir şey olması lazım.


belki anahtarcıda eski pil takmışlardır. pili kendiniz değiştirmeyi deneyin isterseniz. youtubeda videoları var. ben bu şekilde değiştirmiştim.

edit: 2015 hyundai i10du benimkisi.
  • inheritance  (14.05.24 11:36:45 ~ 15:43:03) 
Araba marka model ne belli degil??

Neyse renault için konuşuyum. Pili değiştirince arabaya start yapıp anahtarı el freninin yanında anahtar simgesi olan yere yakın tutuyorsun. Anahtar eşleşiyor.
  • limonlu eksi  (14.05.24 11:38:27) 
anahtar sorununu çözene kadar apartmanı rahatsız etmemek için alarmın sigortasını sökebilirsiniz.


  • robin crusoe  (14.05.24 12:33:08) 
çözüm notu her pil değiştirene güvenmeyin pilinizi alıp kendiniz değiştirin.


  • eja  (14.05.24 14:00:31 ~ 15.05.24 13:45:35) 
[]

Güney amerika'ya seyahat

Güney Amerika'ya hakim, ziyaret etmiş birileri varsa tavsiyeler almak isterim. Zamanım var ve bir kaç ülke gezebilirim. Kolombiya'ya başlamayı düşünüyorum. Sorum çok geniş, en ufak tavsiye ve bilgiye ihtiyacım var. Many thanks!




 
kadınsan dikkatli olmanı öneririm. yağmalama hırsızlık olayları çok oluyor. güney amerika ülkeleri fakir oldukça.


  • ferenc  (14.05.24 02:45:15) 
Arjantin icin kesinlikle yaninizda yeteri kadar Euro/Dolar goturun, bankadan wise vs ile para cekemiyorsunuz kur farki (resmi kur ile sokaktaki kur) 2 kati kadar fark ediyor, ciddi para kaybedersiniz. yabanci kredi karti da kurun oynakligi ve paranin surekli deger kaybetmesi nedeniyle tercih edilmiyor.
uc bes yere gittim GA'da varsa sorunuz sorabilirsiniz.

  • kassiopeia  (14.05.24 14:12:19) 
Subattan beri tek kadin olarak guney amerikadayim
Su anda da bolivyadan yaziyorum. Yazabilirsiniz.
Kolombiya, Panama, Uruguay, Guatemala, Meksika, Sili, Arjantin (Patagonya henuz) ve Bolivya’da bulundum.
  • kuehles blondes  (14.05.24 15:16:47) 
[]

Altunizade Vfs’nin otoparkı var mı?

Daha önce hiç araçla gitmediğim için dikkat etmemişim. Bilen var mı acaba?




 
capitol avm otoparkını kullanacaksınız büyük ihtimalle, vfs için ayrı bir otopark yok


  • mcsword  (13.05.24 23:55:40) 
@mcsword, teşekkür ederim. Randevum sabah çok erken bir saatte ve Capitol açılmamış olacak. Çevredeki diğer otoparklara bakıp yola öyle çıkayım en iyisi.


  • ms brownstone  (13.05.24 23:58:11) 
Hiç bulamazsanız Dünya Göz'ün valesine verin.


  • nickini vermek istemeyen uye  (14.05.24 01:16:26) 
ibb.co

İşaretlediğim yer otopark. Girişi Shibuya Caddesi üzerinde.
  • approachfani  (14.05.24 01:49:18) 
Bağlarbaşı meydandaki büyük camiinin altında büyük, kapalı bir otopark var. Ben orayı kullanmıştım. VFS'ye 5 dk. yürüme mesafesinde


  • kaptan memo  (14.05.24 10:14:55) 
[]

Yurtdışına Giderken Döviz Bozdurma

Gideceğim yer için (İrlanda) 200 Euro ile gelme, hiçbir yerde kabul etmiyorlar diyorlar. Döviz büroları da en fazla 1 tane bozuyor. Yurtdışında kredi kartı kullanınca da komisyon yansıdığı için kart kullanmak istemiyorum. Ne yapılabilir, öneriniz var mı?

Teşekkürler


 
Komisyon falan yansımıyor. Ek olarak 200€ ile gitme o zaman ? Yanında zaten 10bin€ üstü nakit ile giremezsin.


  • Mcfly  (13.05.24 23:13:41) 
yurtdışında hep kredi kartı kullanırım, komisyon yansıdığını hiç fark etmedim ya da yansımıyor? otellerde de bozdurabilirsiniz ya da exchange bürolarında ama asıl oralarda komisyon alınıyor.


  • deartheodosia  (14.05.24 06:26:25) 
komisyon yok kur farkı çıkar onda da ödemeyi yaparken USD olarak secersen zararın mın olur. bunun dışında evet bi tek ırlanda da değil tum euro gecen yerlerde 200 euroyu bozdurmak zor. onun için parayı çektiğin bankadan onceden bozuk olarak ıstedıgını soyleyıp ayırtabılırsın


  • zenc  (14.05.24 10:01:48) 
kart ekstrenizi euro olarak da almayı açtırırsanız karttan euro harcadıklarınız ekstrenize euro olarak yansır, siz de euro olarak ödersiniz. diğer türlü anlık kur üstünden (ki yüksek olur) hesaplandığı için fazla fazla ödenmiş oluyo


  • chanandler bong  (14.05.24 10:40:44 ~ 10:41:02) 
[]

kripto/kaldıraç yasa

www.ntv.com.tr

bu yasa çıkarsa global binance'i ya da herhangi bir global borsayı etkileyebilir mi bir şekilde?


 
Globali değil, yurtiçini etkiler sadece.


  • saturn  (14.05.24 08:03:19) 
Kripto para sahipliğinde Avrupa birincisi, Dünya dördüncüsü olan ülkede yapılacak düzenleme elbette genel üzerinde bir etki yapacaktır.


  • Mirket  (14.05.24 08:26:26) 
[]

Karadağ'da tek başına tatil

Birkaç günlüğüne kafa dinleyesim var. Erkek hâlimle tek başıma rezervasyon yapsam booking'den sıkıntı çıkar mı gidince?




 
git git. aynısını bir hafta önce arnavut illerinde yaptım. mis gibi detoks. booking'de neden sıkıntı çıksın, o kısmı anlamadım?


  • anlatamıyorum  (13.05.24 23:02:54) 
ne gibi bir sikinti?


  • Sour  (13.05.24 23:19:57) 
Rezervasyonla ilgili sıkıntı çıkmaz. Gitmeden güzel bi rota çiz kendine bari gezeceğin yerlerle ilgili. Zamanı iyi kullanmış olursun.


  • numlock  (13.05.24 23:26:47) 
booking.com veya diğer sitelerde herhangi bir sıkıntı çıkmaz, iyi tatiller şimdiden


  • mcsword  (13.05.24 23:36:21) 
Orası Türkiye değil kardeşim. Özgürce tatil yapabilirsin.


  • HellKeePer  (14.05.24 00:24:20) 
Freedom hostel budva git burada kal


  • EXXE01  (14.05.24 04:25:52) 
kafa dinlemek için gidiler de bence yapılacak hiçbir şey yok orada.


  • deartheodosia  (14.05.24 06:23:03) 
[]

mecidiyeköy civarı kiralık odam var

selamlar, şişli/gülbağ'da yalnız yaşıyorum. tatlı bir terası ve güzel bir manzarası olan bir evim var. bütün eşyalar yerinde, eksiksiz. mecidiyeköy'e 10 dakika, beşiktaş, şişli dolmuşlarına 1 dakika mesafedeyim. erkeğim ama ev arkadaşlığı konusunda cinsiyet ya da cinsel tercihlerle ilgili bir sorunum yok. evcil hayvanım yok ama olanı sorun yapmam, severim. kedisi olanlar için camlarda tel takılı, köpek de sorun değil ama civarda gezdirmek için pek uygun bir alan yok. bir odam boş, kiralamak isteyen suserler iletişime geçebilir. buradan yazarsanız geç görebilirim, telefon numaram 5554971637 whatsapp'tan yazın lütfen.




 
[]

kan bağı öğrenme?

eldeki kişiler; kız çocuğu, çocuğun annesi, babaanne.
kız çocuk ve babaanne arasında kan bağı olup olmadığını öğrenmek istiyoruz. sadece bu üç kişiyle sonuca ulaşılabilir mi? ulaşılıyorsa sonucun geçerliliği ne kadar güvenilir olur?

2. alternatif; kız çocuk, anne ve babaanne yine elde. ek olarak hala ya da amca örnek vermeyi kabul etse, çocuk ve baba tarafı arasındaki kan bağı öğrenilebilir mi ve yine güvenilirliği ne olur?

 
Adli genetikte kullanılan yöntemlerle yüksek güvenilirlikte tespit etmek mümkün. Babaanne, amca, hala ikinci derece akrabalar. Hepsinden alınırsa güvenilirlik artabilir ama uygun yöntem kullanılırsa direkt babaanne ile de çözülebilir. Sanırım özel bir laboratuvara sorsanız uygun yöntemi belirleyeceklerdir.


  • evrim halkasi  (14.05.24 00:57:55) 
[]

hangi kol saatini alayım

selamlar.
son zamanlarda saatlere ilgim arttı, modaya da ayak uyduralım bari deyip bir tane almaya karar verdim. "ilk casio al" önerisi geldi ben de şunları gözüme kestirdim:
www.konyalisaat.com.tr
www.ersasaat.com.tr
www.ersasaat.com.tr

sizce bunlardan hangisi alınır? bunların dışında öneriniz varsa açığım. 4k'ya kadar çıkabilirim. cinsiyet erkek.

 
1


  • black holes in the sky  (14.05.24 18:24:12) 
3 çok kötü
1 eh
2 güzel
  • pispinti  (14.05.24 18:28:48) 
2


  • cooperr  (14.05.24 18:36:22) 
[]

Arkadaşlık ilişkileri/ Siz de bu kadar kafaya takıyor musunuz?

Ben sanırım biraz fazla takıyorum.

Yakın arkadaşlarımdan biriyle aramız bozuk birkaç aydır. Aslında arada görüştük ve ben iyiyiz sanıyordum en son çünkü son görüştüğümüzde her zamanki gibiydik ama üçüncü bir arkadaşımızdan aslında son görüştüğümüz gün benimle görüşmek istemediğini falan duydum.

Olay çok uzun olduğu için uzun uzun anlatmak istemiyorum ama hiç aklıma gelmeyecek bir şey oldu ve ikimizin arasında bir erkek meselesi yaşandı. Olaya sebep olan erkek kişisine hiçbir şey söyleyemediği için onunla görüşmeye devam ediyor hala ama beni sildi bir anda. Bu arada bahsettiğim kişiyle herhangi bir fiziksel yakınlığım vs olmadı benim, sadece üçümüzün dışarıda olduğu bir geceye ikimiz devam ettik ve kendisi bana bir süredir çok yükseldiğini, beni çok istediğini, o gece de bütün gün baş başa kalalım diye beklediğini falan söyledi. Sarhoştu diye çok ciddiye almadım açıkçası ve bir şey yaşamadan dağıldık o gece ama ertesi gün de hislerinin aynı olduğuyla ilgili bir şeyler yazdı bana.

Benim hatam sanırım net bir şekilde terslememek oldu. Karşılık vermeden ama tersleşmeden de konuyu kapatırım sandım. Biraz şakaya vurup geçiştirerek cevaplar verdim ama net bir şekilde terslemedim hiç. Tahmin edersiniz ki arkadaşımın hoşlandığı kişiydi kendisi ve sonuç olarak bütün ihale bana kaldı.

Ben yeşil ışık yakmasam asla onun bana yürümeyeceğini, zaten boşlukta olduğum bir dönem ilgi görmenin benim de hoşuma gittiğini, sabaha kadar onunla oturmamın sebebinin ondan hoşlanmam olduğunu falan iddia etti bana arkadaşım. Aslında bayağı laf işittim o gün ama üzülmesine sebep olduğum için kendimi suçluyordum ve özür diledim sonrasında.

Daha sonra dediğim gibi görüştük, daha detaylı konuştuk falan derken ben iyiyiz sanıyordum ama ortak arkadaşımızdan benimle görüşmek istemediğini, beni affedemediğini falan duydum. Bu ortak arkadaş da en fazla ''haksız değil, kimse böyle bir şeyi istemez'' falan gibi şeyler söyledi bana ama onun da diğer arkadaşımızı masum, beni suçlu gördüğünü falan çok net anlıyorum konuşmalarından.

Uzun süredir kafamda dönüp duruyor bu konu. Gerçekten çok sevdiğim biriydi ve hiç aklıma bile gelmeyecek bir olay yüzünden böyle saçma bir şey yaşandı. Bir yandan çok üzülüyorum ama bir yandan da bana yakıştırdığı şeyler falan zoruma gidiyor ve bu kadar lafa rağmen suçlanmayı bekler gibi salak bir hale girdiğim için kendime kızıyorum. Beni dinlemeye değil bana hazırladığı lafları saymaya gelmişti çünkü olayın ertesi günü. En çok da ben normale döndük ve iyiyiz sanıyorken aslında o gün benimle olmak istediği için yanımda olmadığını, bana katlandığını falan düşünmek kötü hissettiriyor.

Siz nasılsınız bu tür konularda merak ediyorum. Herkes bu kadar kafasına takıyor mu acaba arkadaşlık ilişkilerini yoksa ben mi çok büyütüyorum?

Bu arada yazarken bana bile çok ergence geldi ama yaşlarımız küçük değil, 30 civarında olaydaki herkes.

 
Bugün bir duyuruya daha benzer bir cevap verdim.

İnsanların ne düşündüğünü (ailem dahil) umursamamaya başladığım gün yaşadığımı hissettim.

Sen yanlış bişey yapmadığını düşünüyorsun, kendini de ifade etmişsin. Bundan sonra bunu kafana takacak her saniye için sana yazık olur.
  • numlock  (13.05.24 21:53:30) 
böyle bir üçgen gördüğüm zaman direkt üçünden de hiç takmadan uzaklaşıyorum ben herhangi biri arkadaşım da olsa. kime sorsan haklı taraf kendisi.

sizin yerinizde olsam hiç yaşanmamış der geçer önüme bakarım.
  • gule gule  (13.05.24 22:02:30 ~ 22:03:23) 
Arkadaşının hoşlandığını biliyormuşsun ve bunu biliyorken hoşlandığı kişiyle konuşmuşsun. Konuşurken ne diyorsun dememişsin. Seni haksız buldum. Arkadaş arkadaşın rahatsız olacağı bir şeyi yapmaz. Bu kafaya takmak değil. Racon.


  • dissendium  (13.05.24 22:14:18) 
@edmond honda; ertesi gün konuşmaya devam etmedik. Sadece böyle bir mesaj yazdı bana. Mesajın sonunda da ''haklısın, arkadaşlığımız başka bir yöne gitmesin'' gibi bir şey yazmıştı. Konu o mesajla kapandı yani.


  • ms brownstone  (13.05.24 22:16:01) 
A - arkadaşının o erkekten hoşlandığını biliyorsan (öncesinde) ve o gece o erkekle teke tek devam ettiysen kusura bakma ama hata senin. arkadaşın haklı.

ancaaak;

B - eğer arkadaşının o erkekten hoşlandığını bilmiyorsan o gece devam edip de sonradan öğrendiysen o zaman sen haklısın.

kendimi o arkadaşının yerine koyuyorum:

birinden hoşlanıyorum. o hoşlandığım kişi ile yakın arkadaşım gece benden ayrıldıktan sonra devam ediyor ve arkadaşım benim o kişiden hoşlandığımı biliyor. gözüme uyku girmez. o gece ne olup bittiğiyle alakalı bin tane senaryo yazarım.

sonuç olarak olay A'daki gibi ise suçlusun. yazılı olmayan bir kural çiğnemişsin.
  • mr.goodcat  (13.05.24 22:41:45) 
arkadaşın haklı maalesef.

arkadaşlıkların tek kurşunu vardır, o da böyle olaylarda atılınca bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmuyor.
  • mcsword  (13.05.24 23:35:13) 
sevdiğim bir arkadaşımla aram bozulursa ben de çok kafama takıyorum. haksızsam özür diliyorum, haklıysam ve arkadaşımın çok zor bir zamanıysa yine de iletişime geçiyorum. ama bunu yaptığım insan sayısı maksimum 3.

diğerleriyle uzaklaşırsam, aramıza mesafe/soğukluk vs girerse çok iplemiyorum. haksızsam yine kusura bakma vs. diyorum ama o kadar.

bu durumda da eğer arkadaşınızın hoşlantısından haberiniz varsa bence arkadaşınız haklı. yeşil ışık vs konusuna katılmıyorum, siz suratlansanız da size yürürdü yürüyeceği varsa. ama geceyi beraber geçirmek, net bir şekilde tavır koymamak, vs çok sevdiğiniz bir arkadaşınızı üzmek pahasına yapılmaması gereken şeyler. sizin şu an hissettiğiniz "iyiyiz sanıyordum ama değilmişiz" şeklindeki kandırılma hissi onda çok daha şiddetli şekilde mevcut muhtemelen.

bir de erkek delisi imajı çizen kadınlardan ben pek hoşlanmam, beni bu durumda asıl üzen bir erkekle sohbet etmek adına beni kırıp kırmayı umursamaması olurdu. sizin herhangi bir dahliniz olmadan erkek kişisi sizden hoşlansaydı bile eğer arkadaşınız duygusal olarak olgun değilse aranızda bir kıskançlık ve soğumaya neden olacaktı bu arada. sizin geceyi beraber geçirip üstüne bir de ertesi gün açık kapı bırakır gibi konuşmanız üstüne tuz biber ekmiş.

benim ise arkadaşımı ne kadar sevdiğime bağlı olarak da tepkim değişirdi sanırım. ortak hassasiyetleri paylaştığım çok yakın arkadaşlarım böyle davranmazdı. diğer arkadaşlarımla böyle bir şey yaşarsam bir erkek meselesi yüzünden aramızın açılmasını istemez ama arkadaşımın samimiyetine inanmadan da eskisi gibi arkadaşlığıma devam edemezdim.
  • aferin cok iyi dusunmussun  (13.05.24 23:53:11) 
böyle bir durumda ben de arkadaşlığıma devam etmek istemezdim, kendimi ne kadar zorlasam da affetmezdim sanırım.


  • deartheodosia  (14.05.24 06:24:47) 
ben de haksızsın demeye geldim, kusura bakma. eğer "gerçekten çok sevdiğin" arkadaşının çocuktan hoşlandığını biliyor idiysen geceye onsuz devam etmeniz büyük yanlış. ayrıca iyi bir arkadaş olsaydın sen bir şekilde erkenden ayrılıp o ikisini yalnız bırakırdın. hadi bunları yapmayıp adamla devam ettin, eleman sana yürüdüğünde terslemen ve de arkadaşına bu elemandan bir bok olmaz diye haber vermen gerekirdi. en kötü senaryo o gece adamla birlikte olman olurdu, sen onun bir tık altı olan senaryoyu yaşamışsın.

asıl soruna cevap vermek gerekirse de bence büyütüyorsun çünkü belli ki çok da önemsediğin bir arkadaşın değilmiş aslında. senin hakkında ne düşündüğünü çok da takmana gerek yok bence.
  • hrskrs  (14.05.24 11:43:00 ~ 11:50:24) 
Net olarak arkadaşınız haklı. Onun yerinde ben olsaydım ben de sizi hayatımdan çıkartırdım. Anladığım kadarıyla size değer verdiği için affetmeye çalışmış ama yapamamış.

Yaptığınızın ne anlama geldiğini anlayamayıp burada "ben mi çok büyütüyorum?" diye sormanız da şaşkınlık verici bence.

Höt höt konuşuyormuşum gibi tonlanıyor ama kusura bakmayın farklı bir şekilde ifade edemedim.
  • pispinti  (14.05.24 13:48:42) 
123456789• ... 11467   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.