bir arkadaşımın(k) bana(e) hem en yakınımmış hem de en uzağımdaymış gibi olmasını anlayamıyorum, çözemiyorum.
çok derin bir empati yoksunluğu var gibi, mesela nasılsın diyorum, sen nasılsın gelmiyor ama bir cümle sonra çok samimi başka bir şey söylüyor. gün boyu aralıklarla mesajlaşıyoruz ama benim günümün bok gibi geçtiğinden haberi olmadı. sanki kendi dünyasında yaşıyor ve bu detayları asla düşünüp farketmiyor. çok garip, anlam veremiyorum.
yan yana geldiğimizde yine büyük büyük konuşuyor, sanarsınız en yakın arkadaşım, birlikte tatillere gitmek mi ev anahtarından bi tane de bana vermek mi, ne ararsanız. ama farklı yerlerdeyken ufak bir şey isteyeyim, yaralı parmağa işemez denir ya, öyle. asla hiçbir sözünü de tutmuyor.
söylediklerimin tamamına sanki ben hep işin eğlencesindeymişim gibi yaklaşıp laf bile soksam random atıyor. iyi güzel beni pozitif algılıyor diye pollyannacı bakayım buna. ama açık açık trip atınca da ben yanlış düşünüyormuşum gibi neden seni önemsemeyeyim falan diyor. söylenmekten de yoruldum. yani bir insana "sen bana neden nasılsın demedin" de denmemeli ya. hani başkası olsa, başka bir kankam, mal herif mallık yaptı, neyse ne diyip geçmişte bırakırım ama bu kişiye duygusalım işte, seçemiyorum.
biraz yakınlık görsem bile bana iyi geliyor ve enerjimi çok yükseltiyor. ama ilk umursamazlıkta geçmişteki 1 milyon olay aklıma yığılıyor. bugün yine dev kuruldum kendi kendime. napıcam bilmiyorum. bir fırsat olsa da tepkimi göstersem içim rahatlasa ve büyük bir tavır alabilsem. böyle sessiz sedasız silince içimde patlayacak, anlamayacak, tripli olucam. halbuki haklıyım.
naaaaapcam a dostlar
çok derin bir empati yoksunluğu var gibi, mesela nasılsın diyorum, sen nasılsın gelmiyor ama bir cümle sonra çok samimi başka bir şey söylüyor. gün boyu aralıklarla mesajlaşıyoruz ama benim günümün bok gibi geçtiğinden haberi olmadı. sanki kendi dünyasında yaşıyor ve bu detayları asla düşünüp farketmiyor. çok garip, anlam veremiyorum.
yan yana geldiğimizde yine büyük büyük konuşuyor, sanarsınız en yakın arkadaşım, birlikte tatillere gitmek mi ev anahtarından bi tane de bana vermek mi, ne ararsanız. ama farklı yerlerdeyken ufak bir şey isteyeyim, yaralı parmağa işemez denir ya, öyle. asla hiçbir sözünü de tutmuyor.
söylediklerimin tamamına sanki ben hep işin eğlencesindeymişim gibi yaklaşıp laf bile soksam random atıyor. iyi güzel beni pozitif algılıyor diye pollyannacı bakayım buna. ama açık açık trip atınca da ben yanlış düşünüyormuşum gibi neden seni önemsemeyeyim falan diyor. söylenmekten de yoruldum. yani bir insana "sen bana neden nasılsın demedin" de denmemeli ya. hani başkası olsa, başka bir kankam, mal herif mallık yaptı, neyse ne diyip geçmişte bırakırım ama bu kişiye duygusalım işte, seçemiyorum.
biraz yakınlık görsem bile bana iyi geliyor ve enerjimi çok yükseltiyor. ama ilk umursamazlıkta geçmişteki 1 milyon olay aklıma yığılıyor. bugün yine dev kuruldum kendi kendime. napıcam bilmiyorum. bir fırsat olsa da tepkimi göstersem içim rahatlasa ve büyük bir tavır alabilsem. böyle sessiz sedasız silince içimde patlayacak, anlamayacak, tripli olucam. halbuki haklıyım.
naaaaapcam a dostlar
Gözlemleriniz nedir? Özellikle karakter, yaşam tarzı, huy vb. açısından. Maddi durumları önemli değil.
Sabah kahvaltısında hemcinsim arkadaşımla ilişkilerden konuşurken:
Aslında her insanın biseksüel olduğunu, sadece içerlerde bir yerlerde ortaya çıkmamış/çıkarılmamış bir takım dürtülerden ve içgüdülerden bahsetti.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Aslında her insanın biseksüel olduğunu, sadece içerlerde bir yerlerde ortaya çıkmamış/çıkarılmamış bir takım dürtülerden ve içgüdülerden bahsetti.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Sözlükteki başlığa istinaden yazıyorum. Ne çok rahatsız olan erkek varmış.
Sözlükteki beyler söz konusu eylem hakkında ''kadının asıl amacı erkeğin sınırını ihlal edip ondan üstün olduğunu göstermek, kadın yemeğinden bir çatal alınca erkek kusmak ister, kadın seviştiği erkeği tanrı olarak gördüğü için onun yemeğinden yemek istiyor'' gibi müthiş incelikli analizler yapmış.
Tüm tabağı götürmekten bahsetmiyorum tabii ki ama bu tatlı bir eylem değil mi yahu? Flörtle, sevgiliyle, eşle birbirimizin tabağından tatmayacaksak ne anlamı var ki bu müessesenin? Siz yemeğinizden alınan bir çataldan, bir kaşıktan rahatsız olur musunuz?
Sözlükteki beyler söz konusu eylem hakkında ''kadının asıl amacı erkeğin sınırını ihlal edip ondan üstün olduğunu göstermek, kadın yemeğinden bir çatal alınca erkek kusmak ister, kadın seviştiği erkeği tanrı olarak gördüğü için onun yemeğinden yemek istiyor'' gibi müthiş incelikli analizler yapmış.
Tüm tabağı götürmekten bahsetmiyorum tabii ki ama bu tatlı bir eylem değil mi yahu? Flörtle, sevgiliyle, eşle birbirimizin tabağından tatmayacaksak ne anlamı var ki bu müessesenin? Siz yemeğinizden alınan bir çataldan, bir kaşıktan rahatsız olur musunuz?
annem ve babam fark etmiyor asla insanları idare edemiyorum. çıkarım öyle olsa dahi tamam deyip geçip işime geldiği gibi davranamıyorum çünkü çok hiddetleniyorum. düşünüp kendimi yiyorum.
birinin bana kötülüğü dokunuyorsa karşılığını almak zorunda. mesela ben sana gayet saygı çerçevesinde davranıyorum ama sen bana saygısızlık yapıyorsun, iletişimimi kesemeyeceğim birisin, hiç fark etmez. karşılığını görmezden gelinmek olarak, muhatap alınmamak olarak ya da duruma göre değişen şekillerde alacaksın.
diyelim babamla bir süreliğine aynı evde yaşamak zorundayız birkaç ay. bazı hareketleri ve söylemleri var, değiştirmiyor. rahatsız ediyor. hayır abi düzeltecek. ben onunla savaşa giriyorum. bu adamdan adam olmaz bırak kendini yıpratma diyemiyorum.
iş hayatımda da zaman zaman böyleyim. o hareketin karşılığı verilecek. alttan alamıyorum, sinsi bir şekilde kenara yazıp son gülen iyi güler deyip gününün gelmesini bekleyemiyorum. ya da sineye çekip olabilir deyip geçemiyorum. o insan benim sınırıma girdi ve çıkması gerekiyor. onun huyu oymuş, karakteri buymuş gibi bir şeyi kabul edemiyorum. (kendim de kimsenin sınırına girmem.) sanırım ilişkilerde devamlı bir mütekabiliyet beklentisi içindeyim.
ama bu huyum bana zarar veriyor. ben bunu nasıl aşıcam? özellikle de iletişimde kalmak zorunda olduğum zorlu kişilerle?
birinin bana kötülüğü dokunuyorsa karşılığını almak zorunda. mesela ben sana gayet saygı çerçevesinde davranıyorum ama sen bana saygısızlık yapıyorsun, iletişimimi kesemeyeceğim birisin, hiç fark etmez. karşılığını görmezden gelinmek olarak, muhatap alınmamak olarak ya da duruma göre değişen şekillerde alacaksın.
diyelim babamla bir süreliğine aynı evde yaşamak zorundayız birkaç ay. bazı hareketleri ve söylemleri var, değiştirmiyor. rahatsız ediyor. hayır abi düzeltecek. ben onunla savaşa giriyorum. bu adamdan adam olmaz bırak kendini yıpratma diyemiyorum.
iş hayatımda da zaman zaman böyleyim. o hareketin karşılığı verilecek. alttan alamıyorum, sinsi bir şekilde kenara yazıp son gülen iyi güler deyip gününün gelmesini bekleyemiyorum. ya da sineye çekip olabilir deyip geçemiyorum. o insan benim sınırıma girdi ve çıkması gerekiyor. onun huyu oymuş, karakteri buymuş gibi bir şeyi kabul edemiyorum. (kendim de kimsenin sınırına girmem.) sanırım ilişkilerde devamlı bir mütekabiliyet beklentisi içindeyim.
ama bu huyum bana zarar veriyor. ben bunu nasıl aşıcam? özellikle de iletişimde kalmak zorunda olduğum zorlu kişilerle?
Eski yıllarda yaşadığım zamanları özlüyorum. Mesela, geçen sene çalıştığım iş yerimi, oradaki ortamı, bir daha görme ihtimalim olmayan iş arkadaşımı çok özlüyorum. Geçen sene tam bu saatlerde boşsak o sıralarda yapacağımız bir iş yoksa kahve içiyorduk diye aklıma geliyor. İş çıkışı metroya bindiğim anlar aklıma geliyor. Tam bu saatlerde yan taraftaki markete atıştırmalık bir şeyler almaya gidiyordum diye düşünüyorum.
5 yıl önce caliştığım yer, işte şu saatlerde şunu yapıyordum gibi. 13 sene evvel gittiğim resim kursu falan. Yazarken bile içim şişti off. Sorun değil ama şu anı yaşayamıyorum. Ben bundan nasıl kurtulabilirim?
5 yıl önce caliştığım yer, işte şu saatlerde şunu yapıyordum gibi. 13 sene evvel gittiğim resim kursu falan. Yazarken bile içim şişti off. Sorun değil ama şu anı yaşayamıyorum. Ben bundan nasıl kurtulabilirim?
Ben son iki haftadır seri tokatlanmaktan, kendimi ifade edememekten ve değişken ruh halimden dolayı bayağı yorgun hissediyorum. Ama umutluyum. Tünelin sonu bombk bir yere de çıkmayacak gibi.
Siz nasılsınız? Iyi pazarlar.
Siz nasılsınız? Iyi pazarlar.
2024 nasıl geçti, 2025 yılından neler bekliyorsunuz?
Ben eskiden bdv okurdum ama bir süreden sonra her şey yüzeysel ve tahmin edilebilir hal almaya başlayınca sıkılmaya başladım. duyurudaki meseleleri daha tatmin edici buluyorum çünkü 2 nöronlu ev kadınlarına çok fazla tepki veremiyorsunuz. Şimdilik eski sevgililerine para kaptıranlar, şiddet görenler, her 100 kadından 110'u gibi müdürlerine aşık olanlar favorim ama hak verirsiniz ki bu sitede her gün çok fazla olay olmuyor. Sizin favorileriniz neler?
Bugün telefonun galerisine, eski whatsapp sohbetlerine daldim. son iliskimin bittigine hic üzülmüyorum hatta mutluyum neredeyse. son ilişkimden bir önceki ilişkim yine uzun, daha cok karşı tarafın hayatında yolunda gitmeyen sebeplerle ve benim psikolojik sağlığımın bozuk olmasiyla aramizin bozulması ve sonsuz kavgalar, anlaşamamazlık sebebiyle bitmişti. Defalarca denenmiş ve olamamış hüzünlü bir hikayeydi. O kişiyle alakali hiç kötü bir şey hatırlamadığımı farkettim. Gerçekten sevdiğim sevildiğim, saygı ve değer gördüğüm bir ilişkiydi. Suçluluk hissetmiyorum, ben de elimden gelenin fazlasini yapmaya calistim. Kader midir ne derseniz deyin iste. Şimdi hayatı yolunda gibi bildiğim kadarıyla, daha da mutlu olur umarim.
Düşünmekten uyuyamadim. Bazen şımarıklık mi yapıyoruz acaba. Bunların hepsi kader mi ya da ne??? Yanlış zaman doğru insan diye bir şey var mı? Napiyoruz biz, neler yasaniyor, neden cidden anlamiyorum artık. Sadece ufacık oldugunu düşündüğümüz kararlar ya da sabırsızlıklar hayatta ne büyük şeyleri değiştiriyor insan düşünmeden edemiyor. Ya da ufacık bir değişkenin farklı olması neleri değiştirirdi..... bazen de " kader diyemezsin sen kendin ettin" .
Düşünmekten uyuyamadim. Bazen şımarıklık mi yapıyoruz acaba. Bunların hepsi kader mi ya da ne??? Yanlış zaman doğru insan diye bir şey var mı? Napiyoruz biz, neler yasaniyor, neden cidden anlamiyorum artık. Sadece ufacık oldugunu düşündüğümüz kararlar ya da sabırsızlıklar hayatta ne büyük şeyleri değiştiriyor insan düşünmeden edemiyor. Ya da ufacık bir değişkenin farklı olması neleri değiştirirdi..... bazen de " kader diyemezsin sen kendin ettin" .
ben mi biz mi
Purple life #1596613
bazilari sevgili olur olmaz hep "biz" diyor.
bizim planimiz söyle, arkadaslarimizla bulusucaz, biz evde pizza yapiyoruz (1 kere falan yapmislardir)
arkadasimiz dedigi de birinin ilkokuldan arkadasi. yeni sevgilisi tanismamis daha ama arkadaslarimiz diyor.
bu isin dogrusu biz demek mi? ben kil oluyorum ama sorun bende de ondan mi?
bende biz 4-5 seneden sonra falan belki baslar. onda da benim arkadasim benim arkadasimdir yani.
bizim planimiz söyle, arkadaslarimizla bulusucaz, biz evde pizza yapiyoruz (1 kere falan yapmislardir)
arkadasimiz dedigi de birinin ilkokuldan arkadasi. yeni sevgilisi tanismamis daha ama arkadaslarimiz diyor.
bu isin dogrusu biz demek mi? ben kil oluyorum ama sorun bende de ondan mi?
bende biz 4-5 seneden sonra falan belki baslar. onda da benim arkadasim benim arkadasimdir yani.
Ben, beni komik bir çabayla itibarsizlastirmaya çalışan asimetrik saçlı bir corporate bitch'e kovulma riskini gururla göğüsleyerek bugün ağzının payını verdim.
Siz ne zaman doldunuz da taştınız?
Teşekkürler.
Siz ne zaman doldunuz da taştınız?
Teşekkürler.
(8)
Sakil kelimesini kullanmaya çalışan insanlar hakkında
benim icin hic boyle suslenmemistin #1596505
Görüşleriniz nedir?
Soğur musunuz?
Her şey zorlama, kaba saba, anlamsız ve üstünkörü geliyor. Çirkin yani. Akmıyor.
Sizde ne var ne yok?
Sizde ne var ne yok?
Bir süredir biriyle birlikteydim, uzun zaman sonra ilk defa gerçekten birini sevdiğime inanıyordum. Her şey yolundaydı, anne babasıyla kız arkadaşı sıfatıyla tanıştırıldım, birbirimizin evlerinde de kalıyorduk. Sonra aniden evli olduğunu öğrendim bir arkadaşının söylemesiyle. İnanılmaz üzüldüm, hemen ayrılmak istedim. Bana Şubat'ta mahkemesi olduğunu, kesin olarak boşanacağını ama kadının onunla boşanmak istemediği için iki yıldır çekişmeliyle süreci uzattığını söyledi. Saatlerce dil döktükten sonra ikna oldum açıkçası, ikna olmak istiyordum belki de.
Bir ay sonra bu duştayken telefonuna arka arkaya neredeyse 15-20 mesaj geldi, çok merak ettim. Şifresini biliyordum. Baktım, karısı buna yeter artık diyerek sayıp sövmüş paragraflarca. Bu da öncesinde engelimi aç diye yalvarmış, n'olur barışalım demiş falan. Kadına her gün yalvarmalı onlarca mesaj atmış, izin ver de yanına geleyim diye ağlamalı sesli mesaj göndermiş (kadın İzmir'de), kadının storylerini takip edip neden orada öyle giyindin diye hesap sormuş, yanındaki adam kim diye kızıp küfretmiş. Ayrılmak istemeyen, barışmak için karşısındakini boğan buymuş meğerse. Kadın ise peşimi bırak, artık senden kurtulmak istiyorum, başka biriyle birlikteyim, seni istemiyorum, beni taciz etmeyi kes vs. diyor.
Hemen evden çıkıp gittim ona bir şey demeden. Sonrasında ne aradı ne yazdı, ben de ses etmedim. Tabletimi de bunda unutmuşum o şokla evden çıktığım için. Beş altı gün sonra bana versin diye mesaj attım ama hiç dönmedi, aradığımda da açmadı. Evine gittim, zorla eve girip tableti aldım. Yine neden gittin diye bile sormadı, ben de bir şey demedim ve tamamen çıktım hayatından. Ama arkadaşlarına beni bir türlü peşimi bırakmıyor, bıktım, onu hayatımdan tamamen kovdum diye anlatıyormuş. Birkaç mesaj ve birkaç arama dışında başka hiçbir şey yapmadım, onlar da dönsün bana diye değildi ki zaten.
Bana niye değer vermedi, beni niye kullandı, bu denli umursanmayacak kadar değersiz mi gördü beni, neden bana bunu yaptı, ben bana bunu yapmasına neden izin verdim, nasıl inandım, nasıl bir türlü anlamadım... gibi sorular günlerdir kafamı kurcalıyor. O gün anne babası da hiçbir şey söylemedi bana. Hepsi aynısının laciverdiymiş. Bunlar da öyle insanlarmış, onun şerefsizce tavrı benim değerimi belirlemez... Biliyorum ama bunu bilmek içimi ferahlatmıyor, üzülmeye devam ediyorum. Yeni de değil bu olay, bir ay oldu neredeyse ama dağıldım epey.
Arkadaşlarımın tesellileri fayda etmiyor, tanımadığım birileriyle dertleşmek istesem anında birçok lodosçu başıma üşüşüyor. Bulunduğum yeri bırakamıyorum kafam boşalsın diye bir yere gideyim desem. Anlatmayın desem de arkadaşlardan illaki haberi geliyor veya bir paylaşımda onu görüyorum. Çok boğuldum, çok yoruldum. Biraz da dertleşmek için yazıyorum. Önerilerinizi, yorumlarınızı yazarsanız sevinirim. Kafama taş atmadan tabii ki, ben zaten kendimi epey suçlayıp hırpaladım. :)
Bir ay sonra bu duştayken telefonuna arka arkaya neredeyse 15-20 mesaj geldi, çok merak ettim. Şifresini biliyordum. Baktım, karısı buna yeter artık diyerek sayıp sövmüş paragraflarca. Bu da öncesinde engelimi aç diye yalvarmış, n'olur barışalım demiş falan. Kadına her gün yalvarmalı onlarca mesaj atmış, izin ver de yanına geleyim diye ağlamalı sesli mesaj göndermiş (kadın İzmir'de), kadının storylerini takip edip neden orada öyle giyindin diye hesap sormuş, yanındaki adam kim diye kızıp küfretmiş. Ayrılmak istemeyen, barışmak için karşısındakini boğan buymuş meğerse. Kadın ise peşimi bırak, artık senden kurtulmak istiyorum, başka biriyle birlikteyim, seni istemiyorum, beni taciz etmeyi kes vs. diyor.
Hemen evden çıkıp gittim ona bir şey demeden. Sonrasında ne aradı ne yazdı, ben de ses etmedim. Tabletimi de bunda unutmuşum o şokla evden çıktığım için. Beş altı gün sonra bana versin diye mesaj attım ama hiç dönmedi, aradığımda da açmadı. Evine gittim, zorla eve girip tableti aldım. Yine neden gittin diye bile sormadı, ben de bir şey demedim ve tamamen çıktım hayatından. Ama arkadaşlarına beni bir türlü peşimi bırakmıyor, bıktım, onu hayatımdan tamamen kovdum diye anlatıyormuş. Birkaç mesaj ve birkaç arama dışında başka hiçbir şey yapmadım, onlar da dönsün bana diye değildi ki zaten.
Bana niye değer vermedi, beni niye kullandı, bu denli umursanmayacak kadar değersiz mi gördü beni, neden bana bunu yaptı, ben bana bunu yapmasına neden izin verdim, nasıl inandım, nasıl bir türlü anlamadım... gibi sorular günlerdir kafamı kurcalıyor. O gün anne babası da hiçbir şey söylemedi bana. Hepsi aynısının laciverdiymiş. Bunlar da öyle insanlarmış, onun şerefsizce tavrı benim değerimi belirlemez... Biliyorum ama bunu bilmek içimi ferahlatmıyor, üzülmeye devam ediyorum. Yeni de değil bu olay, bir ay oldu neredeyse ama dağıldım epey.
Arkadaşlarımın tesellileri fayda etmiyor, tanımadığım birileriyle dertleşmek istesem anında birçok lodosçu başıma üşüşüyor. Bulunduğum yeri bırakamıyorum kafam boşalsın diye bir yere gideyim desem. Anlatmayın desem de arkadaşlardan illaki haberi geliyor veya bir paylaşımda onu görüyorum. Çok boğuldum, çok yoruldum. Biraz da dertleşmek için yazıyorum. Önerilerinizi, yorumlarınızı yazarsanız sevinirim. Kafama taş atmadan tabii ki, ben zaten kendimi epey suçlayıp hırpaladım. :)
Odada yasayabiliyor mu?
cevap yazmayan üsenirsiniz, konu bulamazsini, ne diyeceginizi bilemezsiniz vs.
yararlaniyor musunuz?
yararlaniyor musunuz?
Şunu merak ediyorum.
Diyelim ki ben ve hoşlandığım kız aynı seviyede eğitime sahibiz, gelir seviyemiz de aynı. İkimiz de mühendisiz ve durumumuz iyi, kendi başımıza geçinebilecek seviyedeyiz.
Fakat onun ailesi tahsilli ve beyaz yakalı iken benimkiler köylü. Yaşam biçimi, alışkanlıklar ve ebeveyn-çocuk ilişkileri anlamında ciddi farklılıklar var. Köyde yaşamıyorlar, şehirliler ama cahiller maalesef.
Bir de şu da var, ailemin beni yaşamda geri çektiğini düşünüyorum ve pek fazla görüşmüyorum. Aramız bozuk değil ama genel anlamda hayatıma çok etkileri yok ve aile bağlarımız kuvvetli değil.
Hal böyle iken, ailelerin tanışma faslı konusu aklıma gelince kendimi ezik ve yetersiz hissedecekmişim gibi geliyor. Bu işin oluru yokmuş gibi düşünüyorum. Yani aileler bir araya geldiğinde benim için ciddi bir imaj kaybı olacak. Sıkıntılı bir birey olarak görüneceğim. Bu sebeple sevgili konularında çok umutsuzluğa düşüyorum. Sanki ailem ile olan bu kopukluğum ortaya çıktığında karşı tarafın ailesi rasyonel ve katı bir duruş yapacakmış gibi bir önyargım var.
Kızına iyi bakmış, maddi imkanları görece daha iyi bir aile kolay kolay benim durumumdaki birine kızını vermeye ikna olmaz gibi geliyor.
Oluru var mıdır? Fazla mı karamsar bakıyorum?
Diyelim ki ben ve hoşlandığım kız aynı seviyede eğitime sahibiz, gelir seviyemiz de aynı. İkimiz de mühendisiz ve durumumuz iyi, kendi başımıza geçinebilecek seviyedeyiz.
Fakat onun ailesi tahsilli ve beyaz yakalı iken benimkiler köylü. Yaşam biçimi, alışkanlıklar ve ebeveyn-çocuk ilişkileri anlamında ciddi farklılıklar var. Köyde yaşamıyorlar, şehirliler ama cahiller maalesef.
Bir de şu da var, ailemin beni yaşamda geri çektiğini düşünüyorum ve pek fazla görüşmüyorum. Aramız bozuk değil ama genel anlamda hayatıma çok etkileri yok ve aile bağlarımız kuvvetli değil.
Hal böyle iken, ailelerin tanışma faslı konusu aklıma gelince kendimi ezik ve yetersiz hissedecekmişim gibi geliyor. Bu işin oluru yokmuş gibi düşünüyorum. Yani aileler bir araya geldiğinde benim için ciddi bir imaj kaybı olacak. Sıkıntılı bir birey olarak görüneceğim. Bu sebeple sevgili konularında çok umutsuzluğa düşüyorum. Sanki ailem ile olan bu kopukluğum ortaya çıktığında karşı tarafın ailesi rasyonel ve katı bir duruş yapacakmış gibi bir önyargım var.
Kızına iyi bakmış, maddi imkanları görece daha iyi bir aile kolay kolay benim durumumdaki birine kızını vermeye ikna olmaz gibi geliyor.
Oluru var mıdır? Fazla mı karamsar bakıyorum?
Elbette tip anlayış vs önemlidir. Ama ilişkilerimde bu tipte koruyucu kollayıcı ‘babaç davrandığımda’ hep çok aşık oldu karşıdakiler.
Bu ilişkiler için sizce sağlıklı birşey mi? Hem sevgili hem arkadaş hem arada bir baba gibi olmak ilişkide
Bu ilişkiler için sizce sağlıklı birşey mi? Hem sevgili hem arkadaş hem arada bir baba gibi olmak ilişkide
Benim bildiğim sevgilin olur sonra nişan sonra da nikah bitti gitti. Bu sözlü, sözlenmek tabirleri biraz muhafazakar gerici varoş köylü tabiri gibi geliyor bana. Anlamını bilen eyyorlasın lütfen.
Not: geçen yeni bir şey daha duydum. “ Tatlısı yendi” bunu da bi eyyorlayınız.
Şey gibi değil mi? Küfür. Ebesi ….kildi gibi.
Not: geçen yeni bir şey daha duydum. “ Tatlısı yendi” bunu da bi eyyorlayınız.
Şey gibi değil mi? Küfür. Ebesi ….kildi gibi.
Eski ex hasta(grip, aylık olay vs.) olunca çorba getir, kahve getir derdi. Ailesi ile kalırdı, bu yüzden yapmam mümkün değildi. Ama o kadar saat yol yapmak zor gelirdi. Zaten hepi topu günde 2-3 saat kendime ayırabiliyorum onu da elimden almak isterdi. Ayağı kırılsa, ameliyat olsa, yatakda bir süre hayatına devam etse o sormadan her şeyini yapardım.
Bu yıllarrr önce yaşanmıştı. Ama sonrasında hayatıma giren diğer kadınlar da bunu bekliyordu. "Benim hastalığım ağır geçer" diyerek alttan alttan imalar başlıyor. "Ya ben evde sıkılırım o yüzden her hafta sonu bir tatil yöresine gidelim" diye devam ediyor... İnsan sormadan edemiyor tabii, ulan benden önce ne yapıyordun? Neden yarın geçecek olaylar için insanların saatlerini çalmak kimseyi rahatsız etmiyor?
Soruya gelirsek kadınlardaki ben ben ben, bana bana bana olayı nedir?
Bu yıllarrr önce yaşanmıştı. Ama sonrasında hayatıma giren diğer kadınlar da bunu bekliyordu. "Benim hastalığım ağır geçer" diyerek alttan alttan imalar başlıyor. "Ya ben evde sıkılırım o yüzden her hafta sonu bir tatil yöresine gidelim" diye devam ediyor... İnsan sormadan edemiyor tabii, ulan benden önce ne yapıyordun? Neden yarın geçecek olaylar için insanların saatlerini çalmak kimseyi rahatsız etmiyor?
Soruya gelirsek kadınlardaki ben ben ben, bana bana bana olayı nedir?
Okuldaki yoğun stres ortamı ve uğradığım hafif ölçekli mobbing ve hafta içi alkol alma alışkanlığı bir araya geldi ve belli kırmızı çizgileri geçtim. Devamsızlık yaptım, işe geç gittim, müdür yardımcısına bağırdım. Yarın beni sağlam haşlayacaklar. Tavrım boynumu eğip halıdaki desenleri incelemek mi olmalı yoksa çok da özele girmeden ("Beni gereksiz gerip aynı anda kırk farklı şey yapmamı beklediğinizde ben akşamına uyuyabilmek için iki şişe şarap içiyorum ve bazen sabahına ayilamamis oluyorum" gibi) olup biteni kendi tarafımdan anlatmalı mıyım? Sert çıkacak yüzüm yok, stresle yaşımın, deneyimim gerektirdigi gibi baş edemedim ama full haksız, sorumsuz, pervasız da değilim. Sürekli diken üstünde çalışmak benim de ayarlarımı bozdu.
Sizce ne yapmalı?
Teşekkürler.
Sizce ne yapmalı?
Teşekkürler.
sb.
ben lisansta okurken istanbul'a gezmeye ve arkadaslarimi görmeye giderdim. gercekten cok egleniyorduk.
su an neredeyse hepsiyle türlü sebeplerden aram bozuldu ama o zaman inanilmaz egleniyorduk. basima bir is gelmeyecekse yine o sekilde, o kafayla, onlarla istabul'da deli dolu bir hafta gecirmek isterdim. :)
ben lisansta okurken istanbul'a gezmeye ve arkadaslarimi görmeye giderdim. gercekten cok egleniyorduk.
su an neredeyse hepsiyle türlü sebeplerden aram bozuldu ama o zaman inanilmaz egleniyorduk. basima bir is gelmeyecekse yine o sekilde, o kafayla, onlarla istabul'da deli dolu bir hafta gecirmek isterdim. :)
Benzer bir duyuru açmıştım sanırım ya da buraya bir yerlere yazmıştım. Arkadaşlar, çevremdeki herkes sanki bütün haftanın tribini biriktirip biriktirip geliyor bana atıyor. Yani bundan kişiliğime, tavrıma dair nasıl bir sonuç çıkarılır?
Atış serbest, vurun. Siz de vurun!
Teşekkürler. İyi pazarlar. Öğretmenler gününüz kutlu olsun.
Atış serbest, vurun. Siz de vurun!
Teşekkürler. İyi pazarlar. Öğretmenler gününüz kutlu olsun.
Sirf 1.80m degil diye mi bu kadar gömüyorlar bu adami ? Gayet karizma bir tip oysa.
Objektif olmanız icin cinsiyet belirtmeyeceğim.
A ve b kişisi uzaktan iliski yaşamaya çalışıyor.
A kişisi, b kişisinin yaşadığı şehre 3-5 ayda bir işinin durumuna göre gidiyor. Her gittiğinde de rahat olmak ve beraber vakit geçirmek için otel tutuyor. B kişisi bu duruma maddi bir etki etmiyor, teklif de etmiyor fakat a sorun etmiyor.
A kişisi ani bir durum neticesinde gelecek ay b kişisinin yaşadığı şehirde olacağını hatta bazı planlar yaptığını yılbaşını da beraber geçirmek istediğini söylüyor. Fakat b kişisi 2 günü işaret edip benim planım var diyor.
Bu durumda a kişisi ciddi bozuluyor çünkü plan yapılan şeyler tekrarı olan ve ertelenebilecek şeyler. Mesela bir sinema bileti almak gibi düşünün.
Şimdi a kişisi bu durumu kabul edemediğini ve bu şekilde devam edemeyeceğini söylüyor. B kişisi de ben nereden bileyim geleceğini plan yaptım diyor.
Yorumlarınız?
Teşekkürler.
A ve b kişisi uzaktan iliski yaşamaya çalışıyor.
A kişisi, b kişisinin yaşadığı şehre 3-5 ayda bir işinin durumuna göre gidiyor. Her gittiğinde de rahat olmak ve beraber vakit geçirmek için otel tutuyor. B kişisi bu duruma maddi bir etki etmiyor, teklif de etmiyor fakat a sorun etmiyor.
A kişisi ani bir durum neticesinde gelecek ay b kişisinin yaşadığı şehirde olacağını hatta bazı planlar yaptığını yılbaşını da beraber geçirmek istediğini söylüyor. Fakat b kişisi 2 günü işaret edip benim planım var diyor.
Bu durumda a kişisi ciddi bozuluyor çünkü plan yapılan şeyler tekrarı olan ve ertelenebilecek şeyler. Mesela bir sinema bileti almak gibi düşünün.
Şimdi a kişisi bu durumu kabul edemediğini ve bu şekilde devam edemeyeceğini söylüyor. B kişisi de ben nereden bileyim geleceğini plan yaptım diyor.
Yorumlarınız?
Teşekkürler.
Yaklaşık bir buçuk sene önce ayrıldığım eski sevgilim, Eylül ayında Instagram’a attığım story’yi görüntülemişti. Başta aldırış etmedim, fakat sonrasında diğer gönderilerimi de kıskacına aldı.
Bir süre sonra da ufak ufak konuşmalarımız oldu ve eski defterleri açtık. Terk eden ben olduğum için ilk başta “Seni affetmek hiç içimden gelmiyor” dedi ve ortadan kayboldu. Bir süre sonra yine konuşmaya başladık ve bu sefer beni affettiğini dile getirdi.
Ancak affetse de, “Sen bana 10 kere de gelsen ben seni yine reddederim. Zaten yeni bir ilişkiye başlamaya yakınım” deyip tüm kapıları kapattı kendince.
Fakat tüm bu olaylar yaşanırken beni deli gibi beni takip etmeye devam etti, ediyor.
İlişkisi olan birinin bu davranışları normal mi? Amacı kafa karıştırmak mı yoksa acı çektirmek mi tam olarak?
Bir süre sonra da ufak ufak konuşmalarımız oldu ve eski defterleri açtık. Terk eden ben olduğum için ilk başta “Seni affetmek hiç içimden gelmiyor” dedi ve ortadan kayboldu. Bir süre sonra yine konuşmaya başladık ve bu sefer beni affettiğini dile getirdi.
Ancak affetse de, “Sen bana 10 kere de gelsen ben seni yine reddederim. Zaten yeni bir ilişkiye başlamaya yakınım” deyip tüm kapıları kapattı kendince.
Fakat tüm bu olaylar yaşanırken beni deli gibi beni takip etmeye devam etti, ediyor.
İlişkisi olan birinin bu davranışları normal mi? Amacı kafa karıştırmak mı yoksa acı çektirmek mi tam olarak?
merhaba.
çok ergence bir duyuru olacak, biliyorum ama yine de yazmak istedim.
12 senedir tanıdığım çok yakın arkadaşım var, adına ali diyelim. kendisiyle fırsat buldukça buluşur, vakit geçiririz. yine ortak arkadaşımızla da öyle, ona da mehmet diyelim.
şimdi ali, mehmet'i arar ve genelde telefonlarına hiç cevap alamaz. sürekli tekrarlanan bir durum ve bu durumdan epey şikayetçi olurdu. buluştuğumuzda sıcaklık/soğukluk olmuyor ama.
şimdi bazen ali'yi ne kadar ararsam arayım, dönmez. hiç aramamışım gibi davranır, instagram'dan reels gönderir. ama kendisi arayınca telefonuna bakmak zorundasın. bu konuda çok uyardım onu, ben ona nasıl bakıyorsam onun da benim telefonlarıma bakması için vs.
ali iki hafta önce yine ölü taklidi yaptığı ama reels attığı bir zamana girdi. ben de bir hafta boyunca hiçbirine dönüş yapmadım, ne aradım, ne sordum, ne de whatsapp/instagram mesajlarına cevap verdim. aradan 5 gün geçince beni aradı, hiçbirine yanıt vermedim.
akşamında bana "eyvallah" diye kısa bir mesaj attı whatsapp'tan. ben de içimi boşalttım "sadece senin mi kuralların önemli? sadece senin mi ilkelerin veya kendine saygın var? mehmet'i sırf bu yüzden defterden silmeyi isteyen birisi olarak niye beni aynı şeye maruz bırakıyorsun? sırf ne hissettiğimi anla diye telefonuna cevap vermedim, mesajlarını yok saydım" diye. "bunca senelik arkadaşlığımızı hiçe sayıyor ve saçma sapan tripler atıyorsun" diye yanıt verdi bana.
sonra mallık yapıp buluşmak, yüz yüze görüşmek için bulunduğu yere gittim ama gelmedi, iki saat gidiş iki saat dönüş olarak gece eve geldim. yine mallık yapıp iki günde bir mesaj attım ya da aradım ama hiçbirine de dönmedi.
kısacası iki haftadır konuşmuyoruz. ben haksız mıyım?
çok ergence bir duyuru olacak, biliyorum ama yine de yazmak istedim.
12 senedir tanıdığım çok yakın arkadaşım var, adına ali diyelim. kendisiyle fırsat buldukça buluşur, vakit geçiririz. yine ortak arkadaşımızla da öyle, ona da mehmet diyelim.
şimdi ali, mehmet'i arar ve genelde telefonlarına hiç cevap alamaz. sürekli tekrarlanan bir durum ve bu durumdan epey şikayetçi olurdu. buluştuğumuzda sıcaklık/soğukluk olmuyor ama.
şimdi bazen ali'yi ne kadar ararsam arayım, dönmez. hiç aramamışım gibi davranır, instagram'dan reels gönderir. ama kendisi arayınca telefonuna bakmak zorundasın. bu konuda çok uyardım onu, ben ona nasıl bakıyorsam onun da benim telefonlarıma bakması için vs.
ali iki hafta önce yine ölü taklidi yaptığı ama reels attığı bir zamana girdi. ben de bir hafta boyunca hiçbirine dönüş yapmadım, ne aradım, ne sordum, ne de whatsapp/instagram mesajlarına cevap verdim. aradan 5 gün geçince beni aradı, hiçbirine yanıt vermedim.
akşamında bana "eyvallah" diye kısa bir mesaj attı whatsapp'tan. ben de içimi boşalttım "sadece senin mi kuralların önemli? sadece senin mi ilkelerin veya kendine saygın var? mehmet'i sırf bu yüzden defterden silmeyi isteyen birisi olarak niye beni aynı şeye maruz bırakıyorsun? sırf ne hissettiğimi anla diye telefonuna cevap vermedim, mesajlarını yok saydım" diye. "bunca senelik arkadaşlığımızı hiçe sayıyor ve saçma sapan tripler atıyorsun" diye yanıt verdi bana.
sonra mallık yapıp buluşmak, yüz yüze görüşmek için bulunduğu yere gittim ama gelmedi, iki saat gidiş iki saat dönüş olarak gece eve geldim. yine mallık yapıp iki günde bir mesaj attım ya da aradım ama hiçbirine de dönmedi.
kısacası iki haftadır konuşmuyoruz. ben haksız mıyım?
Tough love stili. İnsan sevdiğini gözünden sakınır ama göz göre göre kendine zarar vermesini de istemez. Sevdiğiniz insanlara ne sıklıkla "Sende de var bir mallık." diyorsunuz?
Teşekkürler.
Teşekkürler.
Benim en fazla 6. Öğreniyorum. Sene başında 2-3 falandı.
Sizde durumlar nasıl?
İyi akşamlar.
Sizde durumlar nasıl?
İyi akşamlar.
Ben bazen günde iki kere yemek yapıyorum, yaptığım yemek genelde 1 öğünde bitiyor. Millet bir kere yapıyor iki, üç gün yiyor. Az da yapsam çok da yapsam hemen bitiyor, bereketi yok. Evde iki kişiyiz ve ben çok yemiyorum. Bu nasıl olabilir?
Sinirim bozuldu.Dalga geçebilirsiniz, terbiye sınırlarını aşmadan :))
Sinirim bozuldu.Dalga geçebilirsiniz, terbiye sınırlarını aşmadan :))
Benimkisi fıstık sarma ve kaymaklı şöbyet.
Arkadaşlar bu ilişki büyük ihtimal yürümez gibi yaştan dolayı ama yine de yürümeyene kadar iki taraf da mutlu olmaz mı? Denemeyelim mi yani? Ne dersiniz?
9 gün ara tatilden sonra 10'da 9'luk yoruldum. Yine de bence iyi bir gündü, dinlenmek iyi gelmiş.
Sizde durumlar ne?
Teşekkürler.
Sizde durumlar ne?
Teşekkürler.
insanlar yaslilarla konusurken cocugu konusur gibi ince ses tonuyla vs konusuyorlar.
bu saygisizlik midir?
edit: cocuk da degil hatta bebekle konusur gibi.
bu saygisizlik midir?
edit: cocuk da degil hatta bebekle konusur gibi.
Bugün bütün gün temizlik yaptım. Akşama da işte kek, çiğ köfte, börek, patates salatası falan yapıp belgesel izlemeyi düşünüyorum. Bu arada belgesel önerilerinizi bekliyorum netflix belgeselleri olsun.
Şeytan tüylüleri fiziksel ya da davranışsal özellikleriyle nasıl tanımlarsınız? Kişiden kişiye değişir mi bilemiyorum ama sizin var dediğiniz örneklerden subjektif görüşlerinizi merak ediyorum.
bir iddaa sonucu yeni sevgiliniz size kendi e devletindeki 3 sekmeye bakma izni verdi, başka da böyle bir imkanınız olmayacak.
hangi sekmelere bakarsınız?
3 haftadır birliktesiniz.
e-nabız dahil.
hangi sekmelere bakarsınız?
3 haftadır birliktesiniz.
e-nabız dahil.
Bu aralar sevgilime teklifte bulunacağım ama nasıl bir yüzük alacağım hiç fikrim yok. Yakın zamanda teklif eden yada teklif alanların fikirlerini bekliyorum.
Benimki; "Ezik değilim lan ben!"i kanıtlamak.
Sizinki ne şu aralar?
Teşekkür ederim.
Sizinki ne şu aralar?
Teşekkür ederim.
Ben tam bir Teoman - Zamparanın Ölümü'ne dönüşüyorum şu şekil:
Pardon ama herhalde bizim de bir gururumuz var
Nefret et ama acıma yeter ki istediğin kadar
Halbuki güzel kent masalları vardı aklımda
Mum ışığında anlatacağım kadın ve erkek hakkında
Tanırsınız benim gibileri boş sokaklardan
Çizgilere basmadan yürümeye çalışan insanlardan
Ama dün akşam dedim ki kendi kendime
Kendi kendime
Düşünme!
Hayalkırıklığı size neler yaptırtıyor?
Teşekkürler.
Pardon ama herhalde bizim de bir gururumuz var
Nefret et ama acıma yeter ki istediğin kadar
Halbuki güzel kent masalları vardı aklımda
Mum ışığında anlatacağım kadın ve erkek hakkında
Tanırsınız benim gibileri boş sokaklardan
Çizgilere basmadan yürümeye çalışan insanlardan
Ama dün akşam dedim ki kendi kendime
Kendi kendime
Düşünme!
Hayalkırıklığı size neler yaptırtıyor?
Teşekkürler.
Günaydın
Bunu sadece romantik ilişki anlamında sormuyorum, genel olarak soruyorum. Mesela çok sevdiğiniz yakın bir arkadaşınız olabilir, iş arkadaşı olabilir, romantik ilişkiler olabilir. Bu kişilerle sağlıklı, sevgi dolu ilişkiler kurulabilir mi, yoksa o kişileri oldukları gibi mi kabul etmek lazım?
Narsist kişiler gerçekten sevebiliyorlar mı ve sevildiklerini hissedebiliyorlar mı?
Bunu sadece romantik ilişki anlamında sormuyorum, genel olarak soruyorum. Mesela çok sevdiğiniz yakın bir arkadaşınız olabilir, iş arkadaşı olabilir, romantik ilişkiler olabilir. Bu kişilerle sağlıklı, sevgi dolu ilişkiler kurulabilir mi, yoksa o kişileri oldukları gibi mi kabul etmek lazım?
Narsist kişiler gerçekten sevebiliyorlar mı ve sevildiklerini hissedebiliyorlar mı?
sb
edit: ve neden?
edit: ve neden?
Ben müziğe yeteneği olduğunu düşündüğüm üç buçuk yaşındaki yeğenime ukulele aldım.
Sizin "Verdiğim paraya değdi." dediğiniz şey nedir?
Teşekkürler.
Sizin "Verdiğim paraya değdi." dediğiniz şey nedir?
Teşekkürler.
Ben, artık ikna oldum, olgunlaşmamış, öfkeli, duygusal, iradesiz ve ahlaki sınırda ama eğlenceli, deli dolu, pervasız insanlara çekiliyorum. Her seferinde boyumun ölçüsünü alıyorum. Değiştirmem gereken bir şema bu artık, farkındayım.
Siz ne tarz insanları ilgi çekici bulursunuz?
Teşekkürler.
Siz ne tarz insanları ilgi çekici bulursunuz?
Teşekkürler.
hakkinda ne düsünüyorsunuz?
dürüst olun pls.
dürüst olun pls.