Benimki; "S.ktr or.spu, afedersin!".
Sizinki nedir?
Sizinki nedir?
Ben işe yakın bir yere taşınıyorum. Hayat kalitem üç beş kat artacak.
Siz nasıl kararlar aldınız?
Şimdiden iyi seneler.
Siz nasıl kararlar aldınız?
Şimdiden iyi seneler.
Bir iş arkadaşım, ben dahil iş arkadaşlarına ricada bulunurken istisnasız her seferinde "Borsadan/kriptodan parayı bulunca size bir güzellik yapacağım." gibi şeyler söylüyor. Adama sen de rica ettiğimizde bize yardımcı ol yeter diyoruz. Çünkü genelde mırın kırın ederek isteneni yapıyor. Totem mi yapıyor, ne yapıyor çözemedim. İnançlı bir insan. Arada hocalara gidip fal baktırır, muska yazdırır. Bir ara astroloji ile kripto tahmini yapanları takip ediyordu. Bizim bu arkadaşın devreler yanmış mı, yoksa normal mi? Çevrenizde son zamanlarda böyle insanlar türedi mi?
Sosyal Medya Kullanmayan Erkek
zovin #1597833
Sosyal medyada bulunmayan erkek kadınlara ne düşündürtüyor?
yaklaşık dört ay önce tüm sosyal medya hesaplarımı kapattım çok fazla vaktimi alıyor ve beni engelliyor diye; son üç tanıştığım kadından birisi evli olduğumu düşündüğünü söyledi ve e devletime bakmak istedi, biri de ilişkim olduğu için sosyal medya hesaplarımı vermek istemediğimi düşündüğünü söyledi. böyle olunca işler tıkanıyor ve halbuki sadece sakin ve sessiz bir hayat istediğim için böyle bir karar almıştım.
siz böyle biri hakkında ne düşünürdünüz?
yaklaşık dört ay önce tüm sosyal medya hesaplarımı kapattım çok fazla vaktimi alıyor ve beni engelliyor diye; son üç tanıştığım kadından birisi evli olduğumu düşündüğünü söyledi ve e devletime bakmak istedi, biri de ilişkim olduğu için sosyal medya hesaplarımı vermek istemediğimi düşündüğünü söyledi. böyle olunca işler tıkanıyor ve halbuki sadece sakin ve sessiz bir hayat istediğim için böyle bir karar almıştım.
siz böyle biri hakkında ne düşünürdünüz?
Fotoğraflarda pek değil de yüzünde özellikle videolarda fark ettiğim bir gariplik var sanki ama çözemiyorum.
www.instagram.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.instagram.com
www.youtube.com

www.youtube.com

soru ortalama olsun diye duyurunun da yaş aralığına uygun yaş seçmeye çalışıyorum.
30 yaşında birinin ne kadar parası olsa başarılı/başarısız deriz
1) Ben başlıyorum: en az 500k tl veya üstü arabası arabası olmalı, borcu olmamalı, 500k tl birikimi olmalı
2) Arkadaş 1 - kadın: en az 1m tl parası olmalı, arabası olmalı yeni olmalı maz 1-2 yaşında, borcu olmamalı
3) arkadaş 2 - kadın:borcu olmamalı, ayakları üstünde durmalı kendi evinde olmalı kira bile olsa,
4) arkadaş 3 - erkek: (hayal gördüğümüzü düşünüyor) borcu olmamalı, eski de olsa bir arabası olması yetermiş.
30 yaşında birinin ne kadar parası olsa başarılı/başarısız deriz
1) Ben başlıyorum: en az 500k tl veya üstü arabası arabası olmalı, borcu olmamalı, 500k tl birikimi olmalı
2) Arkadaş 1 - kadın: en az 1m tl parası olmalı, arabası olmalı yeni olmalı maz 1-2 yaşında, borcu olmamalı
3) arkadaş 2 - kadın:borcu olmamalı, ayakları üstünde durmalı kendi evinde olmalı kira bile olsa,
4) arkadaş 3 - erkek: (hayal gördüğümüzü düşünüyor) borcu olmamalı, eski de olsa bir arabası olması yetermiş.
(18)
Elinde silah dövmesi olan biri hakkında ne düşünürsünüz?
seni tanıdığım güne lanet olsun #1597794
Benim şahsen garip bulduğum bir seçim ama internette araştırınca vücuduna bundan yaptıranın çok olduğunu gördüm.
Siz tedirgin edici mi bulurdunuz ya da kişinin tekinsiz biri olduğunu mu düşünürsünüz?
Belki sadece beğenmiş yaptırmış, karakteri hakkında hiçbir fikir vermez dersiniz.
Dövmenin daha net göründüğü foto bulamadım. Bu kişi bir nörolog.
ibb.co
ibb.co
Edit: Bir kullanıcı doğrusunu yazınca başlığı biraz değiştirdim. :)
Fotoğraftaki kişi sevgilim ya da birlikte olmayı düşündüğüm biri değil. Sadece sorduğum soruya cevap verirseniz sevinirim. Saçma çıkarımlara ihtiyaç yok.
Siz tedirgin edici mi bulurdunuz ya da kişinin tekinsiz biri olduğunu mu düşünürsünüz?
Belki sadece beğenmiş yaptırmış, karakteri hakkında hiçbir fikir vermez dersiniz.
Dövmenin daha net göründüğü foto bulamadım. Bu kişi bir nörolog.
ibb.co
ibb.co
Edit: Bir kullanıcı doğrusunu yazınca başlığı biraz değiştirdim. :)
Fotoğraftaki kişi sevgilim ya da birlikte olmayı düşündüğüm biri değil. Sadece sorduğum soruya cevap verirseniz sevinirim. Saçma çıkarımlara ihtiyaç yok.
Günlük hayatınızda gülüp eğlenmeye, keyfe, kahkahaya ne kadar önem verirsiniz? Gülmeden bitirdiğiniz bir gün sizi rahatsız eder mi? Eğlenmek için yaptığınız basit ama etkili şeyler nelerdir?
Teşekkürler.
Teşekkürler.
Iliski sorusunu gorunce aklima geldi. Terapistim sen hic iliski yasamamissin demisti bana. Buraya yazacaktim unutmusum.
Hep flortte kalmissin sen dedi. Nedeni de su ki su ana kadar kimseyi ailemle tanistirmadim. Yani kuzenlerimle tanisanlar oldu ama burada onemli olan cekirdek aileymis. Mesela annem hasta diyelim, bunu erkek arkadasima soyledigimde telefon acip gecmis olsun x teyze diyebilmeliymis. Oyle bir tanisiklik yoksa da buna iliski degil, flort denirmis.
Sizce boyle bir sey var mi? Yoksa terapistim yine geleneksek kafasiyla mi hareket etmis?
Hep flortte kalmissin sen dedi. Nedeni de su ki su ana kadar kimseyi ailemle tanistirmadim. Yani kuzenlerimle tanisanlar oldu ama burada onemli olan cekirdek aileymis. Mesela annem hasta diyelim, bunu erkek arkadasima soyledigimde telefon acip gecmis olsun x teyze diyebilmeliymis. Oyle bir tanisiklik yoksa da buna iliski degil, flort denirmis.
Sizce boyle bir sey var mi? Yoksa terapistim yine geleneksek kafasiyla mi hareket etmis?
değiştirir?
Önceleri yavan, sıradan ve sıkıcı gelen halleri keskin bir dönüşle sevimli, çocuksu, iyi niyetliye dönüşebilir mi?
Teşekkür ederim.
Önceleri yavan, sıradan ve sıkıcı gelen halleri keskin bir dönüşle sevimli, çocuksu, iyi niyetliye dönüşebilir mi?
Teşekkür ederim.
şuanki partnerizle ne kadar flörtleştikten sonra "hadi biz artık sevgili/exclusive/ciddi" olalım dediniz?
ya da henüz olmayanlar, ne zaman olmayı düşünüyorusunuz?
geçmişteki deneyimlerinden bahsetmek isteyenler olursa onlara da açık bir soru.
ya da henüz olmayanlar, ne zaman olmayı düşünüyorusunuz?
geçmişteki deneyimlerinden bahsetmek isteyenler olursa onlara da açık bir soru.
Erkeklerin güzel istemesi tuhaf karşılanmıyor ancak kadınlar yakışıklı erkek istediğinde şekilci deniyor. Mesela biri yakışıklı erkek aldatır, çok talibi olur vb diyor. Biri eşinin göbeğine aşıkmış dış görünüş önemli değilmiş. Kadınların dış görünüşe bakması tuhaf mı sizce?
Şimdi sizi kim arasa ve saatlerce içinizi dökercesine konuşmak isterdiniz?
(Opsiyonel olarak; Ne anlatırdınız?)
(Opsiyonel olarak; Ne anlatırdınız?)
Ben ki evlenmek için eteği tutuşan ben, ne zaman potansiyel biri olsa abi insanlıktan soğuyorum, çok mu yalnızlığa alıştım nedir? Günde 3 kere konuşmak aşırı saçma geliyor. Benzer durumda olan var mı? İlişki istiyorum ama olası durumda, iletişim anlamında çok yakın temastan boğuluyorum. Kötü birşey bu değil mi? Nasış düzelirim?
Bugün buraya uğrayan pek olmaz ama sorayım yine de. İyi pazarlar.
Ben kendimi bildim bileli bir arada olduğum insanlar konusunda çok seçici oldum. Çok fazla insan profili görmedim bu yüzden, o noktada biraz cahil ve korunaksız bıraktım kendimi. Bu sene yine envai çeşit dedikodunun, hasedin kol gezdiği bir ortamda her hafta başka türlü bir zorbalığa maruz bırakılarak yaşamaya çalışıyorum. Geçen seneye kadar tavrım sktiri çekip gitmek oluyordu. Şimdi hayatın bu tarafına da aşinalik kazanıp buralardan da sağ çıkarak daha güzel, sakin bir yere varmaya çalışıyorum. Son dört ayın en kutsal çilesi bu benim için. Haziran'a sağ çıkabilirsem çabalarımın meyvesini almaya başlayacağım.
Sizinki nedir?
Teşekkür ederim.
Sizinki nedir?
Teşekkür ederim.
merheba arkadaşlar, öncelikle iyi pazarlar çok uzun tutmayacağım özet geçeceğim
30 yaşındayım ve kadınım 2.5 yıldır da uzaktan ilişkim var erkek arkadaşım yabancı ve ingilterede yaşıyor ben ise bu yaşıma kadar hep istanbuldaydım arkadaşlarım var iyi de bir işim var ve halimden memnunum.. şu aralar üzüldüğüm bir şey var ben hep erkek arkadaşıma ne zaman evleneceğiz baskısı yapıyordum ama şu aralar yapmıyorum çünkü artık yavaştan teklif etmeye hazırlandığını sözlü olarak hissettirmeye başladı ama beni şimdi de ülkeyi bırakacak olmanın hüznü kapladı. doğrusunu söylemek gerekirse çok arkadaşım yok çok az ve sayılı, beni üzen şey annemi yalnız bırakmak çünkü annemle çok yakınım ve başka akrabamız yok. abim var ama annemle abim görüşmüyorlar ayrıca o da başka bir ülkede yaşıyor. annemin erkek arkadaşı var bi tane ama o adama da pek güvenmiyorum.. bu konuyu haftalardır içimde çözmeye çalışıyorum ama çözemiyorum..
erkek arkadaşım beni çok seviyor ve değer veriyor ben de onu seviyorum bu nedenle ayrılmak da istemiyorum çünkü ileride pişmanlık da duyabilirim...
annem ise beni destekleyen bir yerde hiçbir zaman gitme burada kal demedi aksine evlen yuva kur çocukların olsun mutlu ol sık sık gelirsin dediği bir yerde.. psikoloğa açtığımda konuyu o da sürgüne gidiyor gibi düşünüyorsun sık sık gelirsin görüşürsün diyor ama benim psikolojim olayı annemi terk ediyorum gibi düşüncelerde o nedenle de mutlu değilim.. bu nedenden dolayı da erkek arkadaşımdan ayrılmak istemiyorum..
şimdi üniversiteye gitseydim mesela 4 yıl sonra gelirdim iş bulsam sıkılır dönerdim ama evlenince ben annemi özledim türkiyeyi özledim diye boşanamam var mı sizin çevrenizde örnekler?
bi de kendimi değil hep başkalarını düşünüyorum böyle de bi sorunum var
30 yaşındayım ve kadınım 2.5 yıldır da uzaktan ilişkim var erkek arkadaşım yabancı ve ingilterede yaşıyor ben ise bu yaşıma kadar hep istanbuldaydım arkadaşlarım var iyi de bir işim var ve halimden memnunum.. şu aralar üzüldüğüm bir şey var ben hep erkek arkadaşıma ne zaman evleneceğiz baskısı yapıyordum ama şu aralar yapmıyorum çünkü artık yavaştan teklif etmeye hazırlandığını sözlü olarak hissettirmeye başladı ama beni şimdi de ülkeyi bırakacak olmanın hüznü kapladı. doğrusunu söylemek gerekirse çok arkadaşım yok çok az ve sayılı, beni üzen şey annemi yalnız bırakmak çünkü annemle çok yakınım ve başka akrabamız yok. abim var ama annemle abim görüşmüyorlar ayrıca o da başka bir ülkede yaşıyor. annemin erkek arkadaşı var bi tane ama o adama da pek güvenmiyorum.. bu konuyu haftalardır içimde çözmeye çalışıyorum ama çözemiyorum..
erkek arkadaşım beni çok seviyor ve değer veriyor ben de onu seviyorum bu nedenle ayrılmak da istemiyorum çünkü ileride pişmanlık da duyabilirim...
annem ise beni destekleyen bir yerde hiçbir zaman gitme burada kal demedi aksine evlen yuva kur çocukların olsun mutlu ol sık sık gelirsin dediği bir yerde.. psikoloğa açtığımda konuyu o da sürgüne gidiyor gibi düşünüyorsun sık sık gelirsin görüşürsün diyor ama benim psikolojim olayı annemi terk ediyorum gibi düşüncelerde o nedenle de mutlu değilim.. bu nedenden dolayı da erkek arkadaşımdan ayrılmak istemiyorum..
şimdi üniversiteye gitseydim mesela 4 yıl sonra gelirdim iş bulsam sıkılır dönerdim ama evlenince ben annemi özledim türkiyeyi özledim diye boşanamam var mı sizin çevrenizde örnekler?
bi de kendimi değil hep başkalarını düşünüyorum böyle de bi sorunum var
Mutlu pazarlar dilerim herkese :)
Tinder'da veya Bumble'da aradığınızı hangi cinsiyet seçtiyseniz karşınıza o seçeneği seçenler mi çıkıyor? Mesela arayışınızı erkek seçtiniz, bu uygulamalar karşınıza yine arayışı erkek olanları mı çıkarıyor yoksa sadece cinsiyeti erkek olanları mı? Bana ilk seçenek makul gibi gelse de bazı kullanıcıların biyografisinde hetero yazıyor. E, o zaman uygulama zorla farklı yönelimlere maruz bırakmıyor mu kullanıcıları?
Tinder'da veya Bumble'da aradığınızı hangi cinsiyet seçtiyseniz karşınıza o seçeneği seçenler mi çıkıyor? Mesela arayışınızı erkek seçtiniz, bu uygulamalar karşınıza yine arayışı erkek olanları mı çıkarıyor yoksa sadece cinsiyeti erkek olanları mı? Bana ilk seçenek makul gibi gelse de bazı kullanıcıların biyografisinde hetero yazıyor. E, o zaman uygulama zorla farklı yönelimlere maruz bırakmıyor mu kullanıcıları?
son zamanlarda başıma gelen çok fazla tesadüfi olayı bir şekilde anlamlı bir mesaj çabası mı diye yorumlamaya başladım. bu durum beni hem oldukça yormaya hem de takıntılı hale getirmeye başladı.
geçtiğimiz haftalarda eski sevgilimi iş çıkışımdaki avm'de tek başına yemek yerken gördüm. aynı şehirde yaşamamıza rağmen dibimde görmek beni oldukça şaşırtmıştı.
yine kafama taktığım hassas bir dini konu vardı. kitabı açar açmaz ilgili ayetin karşıma çıkmazı yine beni dumura uğrattı.
sonra oturdum olasılık hesaplarını yapmaya... eski sevgilimi çok mu üzmüştüm de karşıma çıktı ya da dini konudaki düşüncem yanlış yöne saptı da ilahı bir uyarı mı almıştım yukarılardan...
geçtiğimiz haftalarda eski sevgilimi iş çıkışımdaki avm'de tek başına yemek yerken gördüm. aynı şehirde yaşamamıza rağmen dibimde görmek beni oldukça şaşırtmıştı.
yine kafama taktığım hassas bir dini konu vardı. kitabı açar açmaz ilgili ayetin karşıma çıkmazı yine beni dumura uğrattı.
sonra oturdum olasılık hesaplarını yapmaya... eski sevgilimi çok mu üzmüştüm de karşıma çıktı ya da dini konudaki düşüncem yanlış yöne saptı da ilahı bir uyarı mı almıştım yukarılardan...
Merhaba
Birine karşı sevgi/aşk gibi hisler (henüz) olmadan fiziksel olarak çekim hissetmek nasıl mümkün oluyor? Bu ilerleyen zamanlarda sevginin de olunacağına delalet eder mi? Sevişince geçiyor mu? Yoksa sevgi mi oluşuyor?
İlk defa tanık oluyoruz böyle bir şeyle soru saçma gelebilir.
Birine karşı sevgi/aşk gibi hisler (henüz) olmadan fiziksel olarak çekim hissetmek nasıl mümkün oluyor? Bu ilerleyen zamanlarda sevginin de olunacağına delalet eder mi? Sevişince geçiyor mu? Yoksa sevgi mi oluşuyor?
İlk defa tanık oluyoruz böyle bir şeyle soru saçma gelebilir.
yıllar geçse de insan aptalca işler yapabiliyor, öğrenemiyor belli ki kalpsel meseleleri. şimdi muhtemelen okuduktan sonra bana yardıracağınız saçma sapan bir durumdayım ama tavsiyelere ve yorumlara açığım güzin ablalarım.
6-7 aylık ilişkimi başka bir şehre taşındığım ve ilişki dinamiklerimiz kafamda oturmadığı için bitirdim (ki taşındığım şehri de erkek kişisi önermişti aslında bence bilinçaltımda onunla yeni bir şeye başlamak için oraya taşındım ama fakat lakin muhtemelen bu yeni bir şeye başlama fikrinden de tırstım ( erkek kısmı şu an bu şehirde değil)) ve arkadaş kalalım dedim ki kafamda ilişkiye devam ediyordum, ayrılığın 3. ayında beyefendinin başkaları ile görüştüğünü duyunca kafama dank etti ve ben aradım, konuştum, dönmek istediğimi söyledim, neden aylardır arkadaşça konuştuğumuzu sorguladığımda gerçekten friend zone a atıldığımı öğrendim. ilişki durumuna en başta olur gibi yaklaşsa da, duygu durumunu değiştiren birinin olmadığını söylese de 2 gün sonra "biri"nin olduğunu bir şey hissetmese de şans vermek istediğini ve bize inanmadığını söyledi. ben de ancak ben buradayım diyebildim. bana bir şey yapın çok fenayım. daha doğrusu ne yapmalıyım, çok sert vurmayın, teşekkürler.
6-7 aylık ilişkimi başka bir şehre taşındığım ve ilişki dinamiklerimiz kafamda oturmadığı için bitirdim (ki taşındığım şehri de erkek kişisi önermişti aslında bence bilinçaltımda onunla yeni bir şeye başlamak için oraya taşındım ama fakat lakin muhtemelen bu yeni bir şeye başlama fikrinden de tırstım ( erkek kısmı şu an bu şehirde değil)) ve arkadaş kalalım dedim ki kafamda ilişkiye devam ediyordum, ayrılığın 3. ayında beyefendinin başkaları ile görüştüğünü duyunca kafama dank etti ve ben aradım, konuştum, dönmek istediğimi söyledim, neden aylardır arkadaşça konuştuğumuzu sorguladığımda gerçekten friend zone a atıldığımı öğrendim. ilişki durumuna en başta olur gibi yaklaşsa da, duygu durumunu değiştiren birinin olmadığını söylese de 2 gün sonra "biri"nin olduğunu bir şey hissetmese de şans vermek istediğini ve bize inanmadığını söyledi. ben de ancak ben buradayım diyebildim. bana bir şey yapın çok fenayım. daha doğrusu ne yapmalıyım, çok sert vurmayın, teşekkürler.
Ben Yeldeğirmeni soğuğunda apartmanın önünde oturdum, sokağı izleyerek şarap içiyorum. Düşünecek çok şey var, üşüye üşüye düşünüyorum. Yarın sabah erken kalkmam lazım, kafamın bir tarafı orada. Sürekli eleştirilmek bir noktada iyi geldi, tadını çıkarıyorum.
Siz ne yapıyorsunuz? Nasılsınız?
Siz ne yapıyorsunuz? Nasılsınız?
Soru başlıkta. Klişe saçla oynama vs.den ziyade yaşanmış tecrübelerinizi merak ediyorum.
bir arkadaşımın(k) bana(e) hem en yakınımmış hem de en uzağımdaymış gibi olmasını anlayamıyorum, çözemiyorum.
çok derin bir empati yoksunluğu var gibi, mesela nasılsın diyorum, sen nasılsın gelmiyor ama bir cümle sonra çok samimi başka bir şey söylüyor. gün boyu aralıklarla mesajlaşıyoruz ama benim günümün bok gibi geçtiğinden haberi olmadı. sanki kendi dünyasında yaşıyor ve bu detayları asla düşünüp farketmiyor. çok garip, anlam veremiyorum.
yan yana geldiğimizde yine büyük büyük konuşuyor, sanarsınız en yakın arkadaşım, birlikte tatillere gitmek mi ev anahtarından bi tane de bana vermek mi, ne ararsanız. ama farklı yerlerdeyken ufak bir şey isteyeyim, yaralı parmağa işemez denir ya, öyle. asla hiçbir sözünü de tutmuyor.
söylediklerimin tamamına sanki ben hep işin eğlencesindeymişim gibi yaklaşıp laf bile soksam random atıyor. iyi güzel beni pozitif algılıyor diye pollyannacı bakayım buna. ama açık açık trip atınca da ben yanlış düşünüyormuşum gibi neden seni önemsemeyeyim falan diyor. söylenmekten de yoruldum. yani bir insana "sen bana neden nasılsın demedin" de denmemeli ya. hani başkası olsa, başka bir kankam, mal herif mallık yaptı, neyse ne diyip geçmişte bırakırım ama bu kişiye duygusalım işte, seçemiyorum.
biraz yakınlık görsem bile bana iyi geliyor ve enerjimi çok yükseltiyor. ama ilk umursamazlıkta geçmişteki 1 milyon olay aklıma yığılıyor. bugün yine dev kuruldum kendi kendime. napıcam bilmiyorum. bir fırsat olsa da tepkimi göstersem içim rahatlasa ve büyük bir tavır alabilsem. böyle sessiz sedasız silince içimde patlayacak, anlamayacak, tripli olucam. halbuki haklıyım.
naaaaapcam a dostlar
çok derin bir empati yoksunluğu var gibi, mesela nasılsın diyorum, sen nasılsın gelmiyor ama bir cümle sonra çok samimi başka bir şey söylüyor. gün boyu aralıklarla mesajlaşıyoruz ama benim günümün bok gibi geçtiğinden haberi olmadı. sanki kendi dünyasında yaşıyor ve bu detayları asla düşünüp farketmiyor. çok garip, anlam veremiyorum.
yan yana geldiğimizde yine büyük büyük konuşuyor, sanarsınız en yakın arkadaşım, birlikte tatillere gitmek mi ev anahtarından bi tane de bana vermek mi, ne ararsanız. ama farklı yerlerdeyken ufak bir şey isteyeyim, yaralı parmağa işemez denir ya, öyle. asla hiçbir sözünü de tutmuyor.
söylediklerimin tamamına sanki ben hep işin eğlencesindeymişim gibi yaklaşıp laf bile soksam random atıyor. iyi güzel beni pozitif algılıyor diye pollyannacı bakayım buna. ama açık açık trip atınca da ben yanlış düşünüyormuşum gibi neden seni önemsemeyeyim falan diyor. söylenmekten de yoruldum. yani bir insana "sen bana neden nasılsın demedin" de denmemeli ya. hani başkası olsa, başka bir kankam, mal herif mallık yaptı, neyse ne diyip geçmişte bırakırım ama bu kişiye duygusalım işte, seçemiyorum.
biraz yakınlık görsem bile bana iyi geliyor ve enerjimi çok yükseltiyor. ama ilk umursamazlıkta geçmişteki 1 milyon olay aklıma yığılıyor. bugün yine dev kuruldum kendi kendime. napıcam bilmiyorum. bir fırsat olsa da tepkimi göstersem içim rahatlasa ve büyük bir tavır alabilsem. böyle sessiz sedasız silince içimde patlayacak, anlamayacak, tripli olucam. halbuki haklıyım.
naaaaapcam a dostlar
Gözlemleriniz nedir? Özellikle karakter, yaşam tarzı, huy vb. açısından. Maddi durumları önemli değil.
Sabah kahvaltısında hemcinsim arkadaşımla ilişkilerden konuşurken:
Aslında her insanın biseksüel olduğunu, sadece içerlerde bir yerlerde ortaya çıkmamış/çıkarılmamış bir takım dürtülerden ve içgüdülerden bahsetti.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Aslında her insanın biseksüel olduğunu, sadece içerlerde bir yerlerde ortaya çıkmamış/çıkarılmamış bir takım dürtülerden ve içgüdülerden bahsetti.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Sözlükteki başlığa istinaden yazıyorum. Ne çok rahatsız olan erkek varmış.
Sözlükteki beyler söz konusu eylem hakkında ''kadının asıl amacı erkeğin sınırını ihlal edip ondan üstün olduğunu göstermek, kadın yemeğinden bir çatal alınca erkek kusmak ister, kadın seviştiği erkeği tanrı olarak gördüğü için onun yemeğinden yemek istiyor'' gibi müthiş incelikli analizler yapmış.
Tüm tabağı götürmekten bahsetmiyorum tabii ki ama bu tatlı bir eylem değil mi yahu? Flörtle, sevgiliyle, eşle birbirimizin tabağından tatmayacaksak ne anlamı var ki bu müessesenin? Siz yemeğinizden alınan bir çataldan, bir kaşıktan rahatsız olur musunuz?
Sözlükteki beyler söz konusu eylem hakkında ''kadının asıl amacı erkeğin sınırını ihlal edip ondan üstün olduğunu göstermek, kadın yemeğinden bir çatal alınca erkek kusmak ister, kadın seviştiği erkeği tanrı olarak gördüğü için onun yemeğinden yemek istiyor'' gibi müthiş incelikli analizler yapmış.
Tüm tabağı götürmekten bahsetmiyorum tabii ki ama bu tatlı bir eylem değil mi yahu? Flörtle, sevgiliyle, eşle birbirimizin tabağından tatmayacaksak ne anlamı var ki bu müessesenin? Siz yemeğinizden alınan bir çataldan, bir kaşıktan rahatsız olur musunuz?
annem ve babam fark etmiyor asla insanları idare edemiyorum. çıkarım öyle olsa dahi tamam deyip geçip işime geldiği gibi davranamıyorum çünkü çok hiddetleniyorum. düşünüp kendimi yiyorum.
birinin bana kötülüğü dokunuyorsa karşılığını almak zorunda. mesela ben sana gayet saygı çerçevesinde davranıyorum ama sen bana saygısızlık yapıyorsun, iletişimimi kesemeyeceğim birisin, hiç fark etmez. karşılığını görmezden gelinmek olarak, muhatap alınmamak olarak ya da duruma göre değişen şekillerde alacaksın.
diyelim babamla bir süreliğine aynı evde yaşamak zorundayız birkaç ay. bazı hareketleri ve söylemleri var, değiştirmiyor. rahatsız ediyor. hayır abi düzeltecek. ben onunla savaşa giriyorum. bu adamdan adam olmaz bırak kendini yıpratma diyemiyorum.
iş hayatımda da zaman zaman böyleyim. o hareketin karşılığı verilecek. alttan alamıyorum, sinsi bir şekilde kenara yazıp son gülen iyi güler deyip gününün gelmesini bekleyemiyorum. ya da sineye çekip olabilir deyip geçemiyorum. o insan benim sınırıma girdi ve çıkması gerekiyor. onun huyu oymuş, karakteri buymuş gibi bir şeyi kabul edemiyorum. (kendim de kimsenin sınırına girmem.) sanırım ilişkilerde devamlı bir mütekabiliyet beklentisi içindeyim.
ama bu huyum bana zarar veriyor. ben bunu nasıl aşıcam? özellikle de iletişimde kalmak zorunda olduğum zorlu kişilerle?
birinin bana kötülüğü dokunuyorsa karşılığını almak zorunda. mesela ben sana gayet saygı çerçevesinde davranıyorum ama sen bana saygısızlık yapıyorsun, iletişimimi kesemeyeceğim birisin, hiç fark etmez. karşılığını görmezden gelinmek olarak, muhatap alınmamak olarak ya da duruma göre değişen şekillerde alacaksın.
diyelim babamla bir süreliğine aynı evde yaşamak zorundayız birkaç ay. bazı hareketleri ve söylemleri var, değiştirmiyor. rahatsız ediyor. hayır abi düzeltecek. ben onunla savaşa giriyorum. bu adamdan adam olmaz bırak kendini yıpratma diyemiyorum.
iş hayatımda da zaman zaman böyleyim. o hareketin karşılığı verilecek. alttan alamıyorum, sinsi bir şekilde kenara yazıp son gülen iyi güler deyip gününün gelmesini bekleyemiyorum. ya da sineye çekip olabilir deyip geçemiyorum. o insan benim sınırıma girdi ve çıkması gerekiyor. onun huyu oymuş, karakteri buymuş gibi bir şeyi kabul edemiyorum. (kendim de kimsenin sınırına girmem.) sanırım ilişkilerde devamlı bir mütekabiliyet beklentisi içindeyim.
ama bu huyum bana zarar veriyor. ben bunu nasıl aşıcam? özellikle de iletişimde kalmak zorunda olduğum zorlu kişilerle?
Eski yıllarda yaşadığım zamanları özlüyorum. Mesela, geçen sene çalıştığım iş yerimi, oradaki ortamı, bir daha görme ihtimalim olmayan iş arkadaşımı çok özlüyorum. Geçen sene tam bu saatlerde boşsak o sıralarda yapacağımız bir iş yoksa kahve içiyorduk diye aklıma geliyor. İş çıkışı metroya bindiğim anlar aklıma geliyor. Tam bu saatlerde yan taraftaki markete atıştırmalık bir şeyler almaya gidiyordum diye düşünüyorum.
5 yıl önce caliştığım yer, işte şu saatlerde şunu yapıyordum gibi. 13 sene evvel gittiğim resim kursu falan. Yazarken bile içim şişti off. Sorun değil ama şu anı yaşayamıyorum. Ben bundan nasıl kurtulabilirim?
5 yıl önce caliştığım yer, işte şu saatlerde şunu yapıyordum gibi. 13 sene evvel gittiğim resim kursu falan. Yazarken bile içim şişti off. Sorun değil ama şu anı yaşayamıyorum. Ben bundan nasıl kurtulabilirim?
Ben son iki haftadır seri tokatlanmaktan, kendimi ifade edememekten ve değişken ruh halimden dolayı bayağı yorgun hissediyorum. Ama umutluyum. Tünelin sonu bombk bir yere de çıkmayacak gibi.
Siz nasılsınız? Iyi pazarlar.
Siz nasılsınız? Iyi pazarlar.
2024 nasıl geçti, 2025 yılından neler bekliyorsunuz?
Ben eskiden bdv okurdum ama bir süreden sonra her şey yüzeysel ve tahmin edilebilir hal almaya başlayınca sıkılmaya başladım. duyurudaki meseleleri daha tatmin edici buluyorum çünkü 2 nöronlu ev kadınlarına çok fazla tepki veremiyorsunuz. Şimdilik eski sevgililerine para kaptıranlar, şiddet görenler, her 100 kadından 110'u gibi müdürlerine aşık olanlar favorim ama hak verirsiniz ki bu sitede her gün çok fazla olay olmuyor. Sizin favorileriniz neler?
Bugün telefonun galerisine, eski whatsapp sohbetlerine daldim. son iliskimin bittigine hic üzülmüyorum hatta mutluyum neredeyse. son ilişkimden bir önceki ilişkim yine uzun, daha cok karşı tarafın hayatında yolunda gitmeyen sebeplerle ve benim psikolojik sağlığımın bozuk olmasiyla aramizin bozulması ve sonsuz kavgalar, anlaşamamazlık sebebiyle bitmişti. Defalarca denenmiş ve olamamış hüzünlü bir hikayeydi. O kişiyle alakali hiç kötü bir şey hatırlamadığımı farkettim. Gerçekten sevdiğim sevildiğim, saygı ve değer gördüğüm bir ilişkiydi. Suçluluk hissetmiyorum, ben de elimden gelenin fazlasini yapmaya calistim. Kader midir ne derseniz deyin iste. Şimdi hayatı yolunda gibi bildiğim kadarıyla, daha da mutlu olur umarim.
Düşünmekten uyuyamadim. Bazen şımarıklık mi yapıyoruz acaba. Bunların hepsi kader mi ya da ne??? Yanlış zaman doğru insan diye bir şey var mı? Napiyoruz biz, neler yasaniyor, neden cidden anlamiyorum artık. Sadece ufacık oldugunu düşündüğümüz kararlar ya da sabırsızlıklar hayatta ne büyük şeyleri değiştiriyor insan düşünmeden edemiyor. Ya da ufacık bir değişkenin farklı olması neleri değiştirirdi..... bazen de " kader diyemezsin sen kendin ettin" .
Düşünmekten uyuyamadim. Bazen şımarıklık mi yapıyoruz acaba. Bunların hepsi kader mi ya da ne??? Yanlış zaman doğru insan diye bir şey var mı? Napiyoruz biz, neler yasaniyor, neden cidden anlamiyorum artık. Sadece ufacık oldugunu düşündüğümüz kararlar ya da sabırsızlıklar hayatta ne büyük şeyleri değiştiriyor insan düşünmeden edemiyor. Ya da ufacık bir değişkenin farklı olması neleri değiştirirdi..... bazen de " kader diyemezsin sen kendin ettin" .
ben mi biz mi
Purple life #1596613
bazilari sevgili olur olmaz hep "biz" diyor.
bizim planimiz söyle, arkadaslarimizla bulusucaz, biz evde pizza yapiyoruz (1 kere falan yapmislardir)
arkadasimiz dedigi de birinin ilkokuldan arkadasi. yeni sevgilisi tanismamis daha ama arkadaslarimiz diyor.
bu isin dogrusu biz demek mi? ben kil oluyorum ama sorun bende de ondan mi?
bende biz 4-5 seneden sonra falan belki baslar. onda da benim arkadasim benim arkadasimdir yani.
bizim planimiz söyle, arkadaslarimizla bulusucaz, biz evde pizza yapiyoruz (1 kere falan yapmislardir)
arkadasimiz dedigi de birinin ilkokuldan arkadasi. yeni sevgilisi tanismamis daha ama arkadaslarimiz diyor.
bu isin dogrusu biz demek mi? ben kil oluyorum ama sorun bende de ondan mi?
bende biz 4-5 seneden sonra falan belki baslar. onda da benim arkadasim benim arkadasimdir yani.
Ben, beni komik bir çabayla itibarsizlastirmaya çalışan asimetrik saçlı bir corporate bitch'e kovulma riskini gururla göğüsleyerek bugün ağzının payını verdim.
Siz ne zaman doldunuz da taştınız?
Teşekkürler.
Siz ne zaman doldunuz da taştınız?
Teşekkürler.
(9)
Sakil kelimesini kullanmaya çalışan insanlar hakkında
benim icin hic boyle suslenmemistin #1596505
Görüşleriniz nedir?
Soğur musunuz?
Her şey zorlama, kaba saba, anlamsız ve üstünkörü geliyor. Çirkin yani. Akmıyor.
Sizde ne var ne yok?
Sizde ne var ne yok?
Bir süredir biriyle birlikteydim, uzun zaman sonra ilk defa gerçekten birini sevdiğime inanıyordum. Her şey yolundaydı, anne babasıyla kız arkadaşı sıfatıyla tanıştırıldım, birbirimizin evlerinde de kalıyorduk. Sonra aniden evli olduğunu öğrendim bir arkadaşının söylemesiyle. İnanılmaz üzüldüm, hemen ayrılmak istedim. Bana Şubat'ta mahkemesi olduğunu, kesin olarak boşanacağını ama kadının onunla boşanmak istemediği için iki yıldır çekişmeliyle süreci uzattığını söyledi. Saatlerce dil döktükten sonra ikna oldum açıkçası, ikna olmak istiyordum belki de.
Bir ay sonra bu duştayken telefonuna arka arkaya neredeyse 15-20 mesaj geldi, çok merak ettim. Şifresini biliyordum. Baktım, karısı buna yeter artık diyerek sayıp sövmüş paragraflarca. Bu da öncesinde engelimi aç diye yalvarmış, n'olur barışalım demiş falan. Kadına her gün yalvarmalı onlarca mesaj atmış, izin ver de yanına geleyim diye ağlamalı sesli mesaj göndermiş (kadın İzmir'de), kadının storylerini takip edip neden orada öyle giyindin diye hesap sormuş, yanındaki adam kim diye kızıp küfretmiş. Ayrılmak istemeyen, barışmak için karşısındakini boğan buymuş meğerse. Kadın ise peşimi bırak, artık senden kurtulmak istiyorum, başka biriyle birlikteyim, seni istemiyorum, beni taciz etmeyi kes vs. diyor.
Hemen evden çıkıp gittim ona bir şey demeden. Sonrasında ne aradı ne yazdı, ben de ses etmedim. Tabletimi de bunda unutmuşum o şokla evden çıktığım için. Beş altı gün sonra bana versin diye mesaj attım ama hiç dönmedi, aradığımda da açmadı. Evine gittim, zorla eve girip tableti aldım. Yine neden gittin diye bile sormadı, ben de bir şey demedim ve tamamen çıktım hayatından. Ama arkadaşlarına beni bir türlü peşimi bırakmıyor, bıktım, onu hayatımdan tamamen kovdum diye anlatıyormuş. Birkaç mesaj ve birkaç arama dışında başka hiçbir şey yapmadım, onlar da dönsün bana diye değildi ki zaten.
Bana niye değer vermedi, beni niye kullandı, bu denli umursanmayacak kadar değersiz mi gördü beni, neden bana bunu yaptı, ben bana bunu yapmasına neden izin verdim, nasıl inandım, nasıl bir türlü anlamadım... gibi sorular günlerdir kafamı kurcalıyor. O gün anne babası da hiçbir şey söylemedi bana. Hepsi aynısının laciverdiymiş. Bunlar da öyle insanlarmış, onun şerefsizce tavrı benim değerimi belirlemez... Biliyorum ama bunu bilmek içimi ferahlatmıyor, üzülmeye devam ediyorum. Yeni de değil bu olay, bir ay oldu neredeyse ama dağıldım epey.
Arkadaşlarımın tesellileri fayda etmiyor, tanımadığım birileriyle dertleşmek istesem anında birçok lodosçu başıma üşüşüyor. Bulunduğum yeri bırakamıyorum kafam boşalsın diye bir yere gideyim desem. Anlatmayın desem de arkadaşlardan illaki haberi geliyor veya bir paylaşımda onu görüyorum. Çok boğuldum, çok yoruldum. Biraz da dertleşmek için yazıyorum. Önerilerinizi, yorumlarınızı yazarsanız sevinirim. Kafama taş atmadan tabii ki, ben zaten kendimi epey suçlayıp hırpaladım. :)
Bir ay sonra bu duştayken telefonuna arka arkaya neredeyse 15-20 mesaj geldi, çok merak ettim. Şifresini biliyordum. Baktım, karısı buna yeter artık diyerek sayıp sövmüş paragraflarca. Bu da öncesinde engelimi aç diye yalvarmış, n'olur barışalım demiş falan. Kadına her gün yalvarmalı onlarca mesaj atmış, izin ver de yanına geleyim diye ağlamalı sesli mesaj göndermiş (kadın İzmir'de), kadının storylerini takip edip neden orada öyle giyindin diye hesap sormuş, yanındaki adam kim diye kızıp küfretmiş. Ayrılmak istemeyen, barışmak için karşısındakini boğan buymuş meğerse. Kadın ise peşimi bırak, artık senden kurtulmak istiyorum, başka biriyle birlikteyim, seni istemiyorum, beni taciz etmeyi kes vs. diyor.
Hemen evden çıkıp gittim ona bir şey demeden. Sonrasında ne aradı ne yazdı, ben de ses etmedim. Tabletimi de bunda unutmuşum o şokla evden çıktığım için. Beş altı gün sonra bana versin diye mesaj attım ama hiç dönmedi, aradığımda da açmadı. Evine gittim, zorla eve girip tableti aldım. Yine neden gittin diye bile sormadı, ben de bir şey demedim ve tamamen çıktım hayatından. Ama arkadaşlarına beni bir türlü peşimi bırakmıyor, bıktım, onu hayatımdan tamamen kovdum diye anlatıyormuş. Birkaç mesaj ve birkaç arama dışında başka hiçbir şey yapmadım, onlar da dönsün bana diye değildi ki zaten.
Bana niye değer vermedi, beni niye kullandı, bu denli umursanmayacak kadar değersiz mi gördü beni, neden bana bunu yaptı, ben bana bunu yapmasına neden izin verdim, nasıl inandım, nasıl bir türlü anlamadım... gibi sorular günlerdir kafamı kurcalıyor. O gün anne babası da hiçbir şey söylemedi bana. Hepsi aynısının laciverdiymiş. Bunlar da öyle insanlarmış, onun şerefsizce tavrı benim değerimi belirlemez... Biliyorum ama bunu bilmek içimi ferahlatmıyor, üzülmeye devam ediyorum. Yeni de değil bu olay, bir ay oldu neredeyse ama dağıldım epey.
Arkadaşlarımın tesellileri fayda etmiyor, tanımadığım birileriyle dertleşmek istesem anında birçok lodosçu başıma üşüşüyor. Bulunduğum yeri bırakamıyorum kafam boşalsın diye bir yere gideyim desem. Anlatmayın desem de arkadaşlardan illaki haberi geliyor veya bir paylaşımda onu görüyorum. Çok boğuldum, çok yoruldum. Biraz da dertleşmek için yazıyorum. Önerilerinizi, yorumlarınızı yazarsanız sevinirim. Kafama taş atmadan tabii ki, ben zaten kendimi epey suçlayıp hırpaladım. :)
Odada yasayabiliyor mu?
cevap yazmayan üsenirsiniz, konu bulamazsini, ne diyeceginizi bilemezsiniz vs.
yararlaniyor musunuz?
yararlaniyor musunuz?
Şunu merak ediyorum.
Diyelim ki ben ve hoşlandığım kız aynı seviyede eğitime sahibiz, gelir seviyemiz de aynı. İkimiz de mühendisiz ve durumumuz iyi, kendi başımıza geçinebilecek seviyedeyiz.
Fakat onun ailesi tahsilli ve beyaz yakalı iken benimkiler köylü. Yaşam biçimi, alışkanlıklar ve ebeveyn-çocuk ilişkileri anlamında ciddi farklılıklar var. Köyde yaşamıyorlar, şehirliler ama cahiller maalesef.
Bir de şu da var, ailemin beni yaşamda geri çektiğini düşünüyorum ve pek fazla görüşmüyorum. Aramız bozuk değil ama genel anlamda hayatıma çok etkileri yok ve aile bağlarımız kuvvetli değil.
Hal böyle iken, ailelerin tanışma faslı konusu aklıma gelince kendimi ezik ve yetersiz hissedecekmişim gibi geliyor. Bu işin oluru yokmuş gibi düşünüyorum. Yani aileler bir araya geldiğinde benim için ciddi bir imaj kaybı olacak. Sıkıntılı bir birey olarak görüneceğim. Bu sebeple sevgili konularında çok umutsuzluğa düşüyorum. Sanki ailem ile olan bu kopukluğum ortaya çıktığında karşı tarafın ailesi rasyonel ve katı bir duruş yapacakmış gibi bir önyargım var.
Kızına iyi bakmış, maddi imkanları görece daha iyi bir aile kolay kolay benim durumumdaki birine kızını vermeye ikna olmaz gibi geliyor.
Oluru var mıdır? Fazla mı karamsar bakıyorum?
Diyelim ki ben ve hoşlandığım kız aynı seviyede eğitime sahibiz, gelir seviyemiz de aynı. İkimiz de mühendisiz ve durumumuz iyi, kendi başımıza geçinebilecek seviyedeyiz.
Fakat onun ailesi tahsilli ve beyaz yakalı iken benimkiler köylü. Yaşam biçimi, alışkanlıklar ve ebeveyn-çocuk ilişkileri anlamında ciddi farklılıklar var. Köyde yaşamıyorlar, şehirliler ama cahiller maalesef.
Bir de şu da var, ailemin beni yaşamda geri çektiğini düşünüyorum ve pek fazla görüşmüyorum. Aramız bozuk değil ama genel anlamda hayatıma çok etkileri yok ve aile bağlarımız kuvvetli değil.
Hal böyle iken, ailelerin tanışma faslı konusu aklıma gelince kendimi ezik ve yetersiz hissedecekmişim gibi geliyor. Bu işin oluru yokmuş gibi düşünüyorum. Yani aileler bir araya geldiğinde benim için ciddi bir imaj kaybı olacak. Sıkıntılı bir birey olarak görüneceğim. Bu sebeple sevgili konularında çok umutsuzluğa düşüyorum. Sanki ailem ile olan bu kopukluğum ortaya çıktığında karşı tarafın ailesi rasyonel ve katı bir duruş yapacakmış gibi bir önyargım var.
Kızına iyi bakmış, maddi imkanları görece daha iyi bir aile kolay kolay benim durumumdaki birine kızını vermeye ikna olmaz gibi geliyor.
Oluru var mıdır? Fazla mı karamsar bakıyorum?
Elbette tip anlayış vs önemlidir. Ama ilişkilerimde bu tipte koruyucu kollayıcı ‘babaç davrandığımda’ hep çok aşık oldu karşıdakiler.
Bu ilişkiler için sizce sağlıklı birşey mi? Hem sevgili hem arkadaş hem arada bir baba gibi olmak ilişkide
Bu ilişkiler için sizce sağlıklı birşey mi? Hem sevgili hem arkadaş hem arada bir baba gibi olmak ilişkide
Benim bildiğim sevgilin olur sonra nişan sonra da nikah bitti gitti. Bu sözlü, sözlenmek tabirleri biraz muhafazakar gerici varoş köylü tabiri gibi geliyor bana. Anlamını bilen eyyorlasın lütfen.
Not: geçen yeni bir şey daha duydum. “ Tatlısı yendi” bunu da bi eyyorlayınız.
Şey gibi değil mi? Küfür. Ebesi ….kildi gibi.
Not: geçen yeni bir şey daha duydum. “ Tatlısı yendi” bunu da bi eyyorlayınız.
Şey gibi değil mi? Küfür. Ebesi ….kildi gibi.
Eski ex hasta(grip, aylık olay vs.) olunca çorba getir, kahve getir derdi. Ailesi ile kalırdı, bu yüzden yapmam mümkün değildi. Ama o kadar saat yol yapmak zor gelirdi. Zaten hepi topu günde 2-3 saat kendime ayırabiliyorum onu da elimden almak isterdi. Ayağı kırılsa, ameliyat olsa, yatakda bir süre hayatına devam etse o sormadan her şeyini yapardım.
Bu yıllarrr önce yaşanmıştı. Ama sonrasında hayatıma giren diğer kadınlar da bunu bekliyordu. "Benim hastalığım ağır geçer" diyerek alttan alttan imalar başlıyor. "Ya ben evde sıkılırım o yüzden her hafta sonu bir tatil yöresine gidelim" diye devam ediyor... İnsan sormadan edemiyor tabii, ulan benden önce ne yapıyordun? Neden yarın geçecek olaylar için insanların saatlerini çalmak kimseyi rahatsız etmiyor?
Soruya gelirsek kadınlardaki ben ben ben, bana bana bana olayı nedir?
Bu yıllarrr önce yaşanmıştı. Ama sonrasında hayatıma giren diğer kadınlar da bunu bekliyordu. "Benim hastalığım ağır geçer" diyerek alttan alttan imalar başlıyor. "Ya ben evde sıkılırım o yüzden her hafta sonu bir tatil yöresine gidelim" diye devam ediyor... İnsan sormadan edemiyor tabii, ulan benden önce ne yapıyordun? Neden yarın geçecek olaylar için insanların saatlerini çalmak kimseyi rahatsız etmiyor?
Soruya gelirsek kadınlardaki ben ben ben, bana bana bana olayı nedir?
Okuldaki yoğun stres ortamı ve uğradığım hafif ölçekli mobbing ve hafta içi alkol alma alışkanlığı bir araya geldi ve belli kırmızı çizgileri geçtim. Devamsızlık yaptım, işe geç gittim, müdür yardımcısına bağırdım. Yarın beni sağlam haşlayacaklar. Tavrım boynumu eğip halıdaki desenleri incelemek mi olmalı yoksa çok da özele girmeden ("Beni gereksiz gerip aynı anda kırk farklı şey yapmamı beklediğinizde ben akşamına uyuyabilmek için iki şişe şarap içiyorum ve bazen sabahına ayilamamis oluyorum" gibi) olup biteni kendi tarafımdan anlatmalı mıyım? Sert çıkacak yüzüm yok, stresle yaşımın, deneyimim gerektirdigi gibi baş edemedim ama full haksız, sorumsuz, pervasız da değilim. Sürekli diken üstünde çalışmak benim de ayarlarımı bozdu.
Sizce ne yapmalı?
Teşekkürler.
Sizce ne yapmalı?
Teşekkürler.
sb.
ben lisansta okurken istanbul'a gezmeye ve arkadaslarimi görmeye giderdim. gercekten cok egleniyorduk.
su an neredeyse hepsiyle türlü sebeplerden aram bozuldu ama o zaman inanilmaz egleniyorduk. basima bir is gelmeyecekse yine o sekilde, o kafayla, onlarla istabul'da deli dolu bir hafta gecirmek isterdim. :)
ben lisansta okurken istanbul'a gezmeye ve arkadaslarimi görmeye giderdim. gercekten cok egleniyorduk.
su an neredeyse hepsiyle türlü sebeplerden aram bozuldu ama o zaman inanilmaz egleniyorduk. basima bir is gelmeyecekse yine o sekilde, o kafayla, onlarla istabul'da deli dolu bir hafta gecirmek isterdim. :)
Benzer bir duyuru açmıştım sanırım ya da buraya bir yerlere yazmıştım. Arkadaşlar, çevremdeki herkes sanki bütün haftanın tribini biriktirip biriktirip geliyor bana atıyor. Yani bundan kişiliğime, tavrıma dair nasıl bir sonuç çıkarılır?
Atış serbest, vurun. Siz de vurun!
Teşekkürler. İyi pazarlar. Öğretmenler gününüz kutlu olsun.
Atış serbest, vurun. Siz de vurun!
Teşekkürler. İyi pazarlar. Öğretmenler gününüz kutlu olsun.
Sirf 1.80m degil diye mi bu kadar gömüyorlar bu adami ? Gayet karizma bir tip oysa.
Objektif olmanız icin cinsiyet belirtmeyeceğim.
A ve b kişisi uzaktan iliski yaşamaya çalışıyor.
A kişisi, b kişisinin yaşadığı şehre 3-5 ayda bir işinin durumuna göre gidiyor. Her gittiğinde de rahat olmak ve beraber vakit geçirmek için otel tutuyor. B kişisi bu duruma maddi bir etki etmiyor, teklif de etmiyor fakat a sorun etmiyor.
A kişisi ani bir durum neticesinde gelecek ay b kişisinin yaşadığı şehirde olacağını hatta bazı planlar yaptığını yılbaşını da beraber geçirmek istediğini söylüyor. Fakat b kişisi 2 günü işaret edip benim planım var diyor.
Bu durumda a kişisi ciddi bozuluyor çünkü plan yapılan şeyler tekrarı olan ve ertelenebilecek şeyler. Mesela bir sinema bileti almak gibi düşünün.
Şimdi a kişisi bu durumu kabul edemediğini ve bu şekilde devam edemeyeceğini söylüyor. B kişisi de ben nereden bileyim geleceğini plan yaptım diyor.
Yorumlarınız?
Teşekkürler.
A ve b kişisi uzaktan iliski yaşamaya çalışıyor.
A kişisi, b kişisinin yaşadığı şehre 3-5 ayda bir işinin durumuna göre gidiyor. Her gittiğinde de rahat olmak ve beraber vakit geçirmek için otel tutuyor. B kişisi bu duruma maddi bir etki etmiyor, teklif de etmiyor fakat a sorun etmiyor.
A kişisi ani bir durum neticesinde gelecek ay b kişisinin yaşadığı şehirde olacağını hatta bazı planlar yaptığını yılbaşını da beraber geçirmek istediğini söylüyor. Fakat b kişisi 2 günü işaret edip benim planım var diyor.
Bu durumda a kişisi ciddi bozuluyor çünkü plan yapılan şeyler tekrarı olan ve ertelenebilecek şeyler. Mesela bir sinema bileti almak gibi düşünün.
Şimdi a kişisi bu durumu kabul edemediğini ve bu şekilde devam edemeyeceğini söylüyor. B kişisi de ben nereden bileyim geleceğini plan yaptım diyor.
Yorumlarınız?
Teşekkürler.