pazar günleri piknik yapmak, salı günleri balık yemek, cumartesileri sahilde çekirdek kola yapmak vb. neler yapardınız? özellikle çocukken. güzel bir zaman dilimi olarak rutin bir şekilde yaptığınız şeyleri hatırlıyor musunuz?




 

Ayın 15inde okul çıkışı hep aynı restorana gidip döner yemek eheheheh

abuzer

benim hiç ailem olmadı. çok ufakken babamın gülhane hayvanat bahçesine götürdüğünü anımsıyorum.

yurtsuz john

Hafta sonu kahvaltısı.

rock n roll

Pazar günü babaannemin bulgur pilavı yapması. Lapa lapa yapardı rahmetli.

put it in your appropriate place

Karne günlerinde MC donald's a gitmek.

Bizim bulunduğumuz şehirde sadece bir tane vardı ve annem zararlı diye yedirmezdi. Hayatımda elma şekeri yemisligim bile yoktur bu takıntısı yüzünden. Bu yüzden senede iki kere, karneleri aldıktan sonra giderdik. Nasıl mutlu olurdum, şimdi bile animsayinca o heyecanım geldi gözümün önüne :)

fraise

Her bayram anne ile babanın kavga etmesi. İstisnasız. Bu nedenle evde kös kös oturmak.

rodeocu

Hafta sonu büyük marketlere alışverişe gitmek. Ordan da müzik dergileri alırdım. Bazen de lahmacuncuya giderdik.

sevilen progressive türkücü

Çok küçükken babam bazı cumartesileri beni iş yerine götürürdü. Matbaa işi ile uğraşırdı, Cağaloğlu'ndaydi yeri. İş yerine gidince çay ocağından hemen oralet getirirlerdi bana (tadı hala aklimda) mutlaka sağdan soldan bir yerden biri çocuk dergisi getirirdi. Erken çıkardık, zaten beni götürdüğü gün hikâyeden giderdi muhtemelen Peder bey:) biri Gülhane parkı yazmış, işte o Gülhane parkına götürürdü muhakkak. Eskiden hayvanat bahçesi -kötü tabi ama çocuk aklı işte- olarak anılırdı, eğlence parkı gibi bir yerdi aslında lunapark falan da vardi sanırım çarpışan arabalar, atlı karıncalar vs. Bir çocuk için o dönemde cennet gibi bir yerdi.

Pazar akşamları annem yemek yapmazdı, kahvaltı gibi yerdik. O kadar hoşuma giderdi ki:) sonra parlament pazar gecesi sineması başlardi. O anda beni huzursuz etse etse "hiii Türkçeden şu parça işleme ödevi vardı unuttum eyvah" gibi şeyler ederdi heralde:)..

En eskiye dair hatirladigimsa.. küçükken bıdık diye bir oyuncağım vardı. (Bıdık aslında poposundaki bir çıkınti ile bir arabanın üzerine oturtulmus elleri kolları bacakları birine sarilacakmis gibi açık Kıvırcık saçlı bir çocuk adam:)) Ablam bazen gelip (her zaman oynamazdik bu oyunu) "makbur hadi gel bıdık kent kuralım" derdi. Bıdık kent dediği de işte bütün oyuncaklardan ev araba Legolar vs şehir kurmak. Allahım o kadar mutlu olup heyecanlanirdim ki böyle o küçücük halimle mutluluktan heyecandan tir tir titrerdim :))

makbur

zekeriyakoy ormanin icinde iken kendin pisir kendin yeci vardi orda bir tane, her sene 4-5 kere giderdik.

pazarlari portakal esliginde parliament pazar gecesi sineması

karne gunleri, dogumgunu falan gibi gunlerde mcdonalds/burger king'e goturulmek.

cooperr
1

mobil görünümden çık