[]
Yaşama motivasyonunu yitirmeye başlamak
Herkesin yaşadığı standart hayattaki çoğu şeyden mahrum yaşadım şimdiye kadar 30 yaşındayım.Ama kendimi kandıramıyorum artık şu güzel olacak güzel günler gelecek bende seveceğim sevileceğim düşünceleri fayda etmiyor artık malesef.Yaşamak için kendimi bir şeye adamak gerektiğini düşünüyorum.Yoksa bir neden bulamıyorum.Ne tavsiye edersiniz bu durumdaki bir insana.
Aynı yaştayız ve anlattığınıza göre aynı süreçleri yaşamışız.
Şu zamana kadarki hayatımın çok büyük bölümünü majör depresyonla geçirdim. Hep huzursuz, bölünen uykular, geçmişe, verilen hatalı kararlara takıklık, pişmanlıklar. İki yıldır da iyice kayış koptu. Temelli geçmişe saplantılı hale geldim
Mesela kitaplara ve sinemaya tutunurum hep ama bir noktadan sonra yakın çevremdeki arkadaşlarım bile fark ediyordu, bana şunu demişlerdi: çok sevdiğin bir kitaptan veya filmden bahsederken gözlerin ışıldardı, şimdi o heyecan yok sende
Çok klasik olacak ama maddi durum el veriyorsa kesinlikle terapi. Bir eşikten sonra insan kendine yetemiyor çünkü. Ne anlatacağım diye düşünmeyin, inanın başlayınca devamı geliyor. Kendinizi terapiste dökülürken buluyorsunuz, tecrübeyle sabit.
Tabii terapi sihirli bir değnek mı? Hayır fakat hayatımızla ilgili göremediğimiz noktaları başka bir göz bize söyleyebiliyor
Şu zamana kadarki hayatımın çok büyük bölümünü majör depresyonla geçirdim. Hep huzursuz, bölünen uykular, geçmişe, verilen hatalı kararlara takıklık, pişmanlıklar. İki yıldır da iyice kayış koptu. Temelli geçmişe saplantılı hale geldim
Mesela kitaplara ve sinemaya tutunurum hep ama bir noktadan sonra yakın çevremdeki arkadaşlarım bile fark ediyordu, bana şunu demişlerdi: çok sevdiğin bir kitaptan veya filmden bahsederken gözlerin ışıldardı, şimdi o heyecan yok sende
Çok klasik olacak ama maddi durum el veriyorsa kesinlikle terapi. Bir eşikten sonra insan kendine yetemiyor çünkü. Ne anlatacağım diye düşünmeyin, inanın başlayınca devamı geliyor. Kendinizi terapiste dökülürken buluyorsunuz, tecrübeyle sabit.
Tabii terapi sihirli bir değnek mı? Hayır fakat hayatımızla ilgili göremediğimiz noktaları başka bir göz bize söyleyebiliyor
- bir fincan kahve ile film izlemek (07.03.23 01:46:41 ~ 01:49:10)
@bir fincan kahve ile film izlemek
Aynı be hocam,beklediğim video oyunları için içim kıpır kıpır olurdu.Şimdi tık yok.
Geçen aylarda bir karşı cinse karşı bir şeyler hissettim ama 17 yaşında ilk vurulmuş gibiydi hislerim başlamadan bitti.Belki de hevesimizi kursağımızda bırakan insanlar yüzünden bu hale geldik.Neyse ben bir sigara yakayım.
Aynı be hocam,beklediğim video oyunları için içim kıpır kıpır olurdu.Şimdi tık yok.
Geçen aylarda bir karşı cinse karşı bir şeyler hissettim ama 17 yaşında ilk vurulmuş gibiydi hislerim başlamadan bitti.Belki de hevesimizi kursağımızda bırakan insanlar yüzünden bu hale geldik.Neyse ben bir sigara yakayım.
- E.R.W. (07.03.23 01:52:34 ~ 01:53:59)
Basit gelebilir ama çok faydasına şahit oldum.
Kendinle ilgili birnseyker değiştirmeye çalış.
Küçük şeyler.m
Mesela o an sigara yakma
Günlük tut
Aile ziyareti yap
Muze Gez
Spor
Odani toplamayi erteleyen biriysen hemen topla dağıldığinda. Mesela dağınık odada uyuma vs
Kendinle ilgili birnseyker değiştirmeye çalış.
Küçük şeyler.m
Mesela o an sigara yakma
Günlük tut
Aile ziyareti yap
Muze Gez
Spor
Odani toplamayi erteleyen biriysen hemen topla dağıldığinda. Mesela dağınık odada uyuma vs
- kisa (07.03.23 07:30:03)
Her gün aynı boşlukta yaşıyorsanız o boşluğa ne koyabileceğinizi bulmanız lazım. Her gün bir diğerinin aynıysa gerçekten yaşam tat vermiyor ki ben de çok bıktım bunaldım maydanozdan farkım yok artık
Maddi durumunuz iyiyse turlarla gezin kurslara gidin
Malesef dünya parasız dönmüyor
Terapi için bile para lazım
En azından bi hobi edinip gönüllü olarak bi dernekte falan belki zaman geçirebilirsiniz
Maddi durumunuz iyiyse turlarla gezin kurslara gidin
Malesef dünya parasız dönmüyor
Terapi için bile para lazım
En azından bi hobi edinip gönüllü olarak bi dernekte falan belki zaman geçirebilirsiniz
- photo85 (07.03.23 10:02:48)
Şiddetsiz iletişim eğitimi alarak kendini tanıyabilirsin. geleceğini kendini tanımış halinle isteklerine göre çizebilirsin. Ellerini kullandığın her hangi bir hobi ve günlük tutmak da kendinle bağlantı için çok verimli oluyor.
- hasmetizm 2046 (07.03.23 10:49:52)
Arama kurtarma takımına katıl. Şuan tüm stklar eğitimlere başladı. Önümüz yangın sezonu. Kesin bir yangın çıkar ve yangına giden stklar olur. Hem kendini faydalı hissedersin. Beni hayata bağlıyor arama kurtarmacı olmak.
Hem de ne kadar gerekli olduğunu daha yeni gördük. İstanbuldaysan sana öneri verebilirim.
Hem de ne kadar gerekli olduğunu daha yeni gördük. İstanbuldaysan sana öneri verebilirim.
- zimbirik (07.03.23 14:16:49)
34üm, bende de ve çevremdekilerde de var
- gadlemler (07.03.23 14:40:21)
yaşamla temas kuracağınız şeylere yönelin. öncelikle;
- çocuklarla vakit geçirin (dernek vs olur, yegen akraba olur),
- doğada vakit geçirin
- arkadaşla ve aileyle daha çok ve daha kaliyeli vakit geçirin
- alkol vb tüketimini kısıtlayın
bunlara ek olarak bunları da deneyebilirsiniz;
- rutininizi kırın, spontane şeyler deneyin
- yeni dil öğrenin
- yeni insanlarla tanışın.
pasif şeyler yapmayın. oturup film izlemek veya kitap yerine, egzersiz yapın (bunları tamamen yapmayın demiyorum tabi ki, sadece bu ara daha fazla aktif olmanız sizin faydanıza olacaktır).
@bir fincan kahve ile film izlemek, +1
6 aydan uzun süredir bu şekilde hissediyorsanız, ve durumunuz elveriyorsa terapi almanızın faydası olacaktır.
son olarak kan değerlerinize baktırın. demir eksikliği ve bağırsaklarınızda bir problem olabilir.
- çocuklarla vakit geçirin (dernek vs olur, yegen akraba olur),
- doğada vakit geçirin
- arkadaşla ve aileyle daha çok ve daha kaliyeli vakit geçirin
- alkol vb tüketimini kısıtlayın
bunlara ek olarak bunları da deneyebilirsiniz;
- rutininizi kırın, spontane şeyler deneyin
- yeni dil öğrenin
- yeni insanlarla tanışın.
pasif şeyler yapmayın. oturup film izlemek veya kitap yerine, egzersiz yapın (bunları tamamen yapmayın demiyorum tabi ki, sadece bu ara daha fazla aktif olmanız sizin faydanıza olacaktır).
@bir fincan kahve ile film izlemek, +1
6 aydan uzun süredir bu şekilde hissediyorsanız, ve durumunuz elveriyorsa terapi almanızın faydası olacaktır.
son olarak kan değerlerinize baktırın. demir eksikliği ve bağırsaklarınızda bir problem olabilir.
- elvan abeyiylegezse (07.03.23 21:50:25)
[]
Yine bir yilbasi yine yalnizlik mutsuzluk
Ne zamana kadar surecek be dostlar,lanetlendik mi nedir milyarlarca insanin yasadigi dunyada.
:((
- E.R.W. (31.12.22 23:48:43)
Bu yilbasi bana da cok yavan geliyor yaşam enerjimizi sömürďüler
- ananiyimioguz (31.12.22 23:55:41)
gördüğüm en heyecansız yılbaşı.
- nothing in my way (01.01.23 00:12:58)
anlaşılmamak. kendi ırkımıza eziyet etmeyi seviyoruz. ülke olarak bakarsak, ciddi derecede hastayız.
- evimin paspasi (01.01.23 00:20:40)
Yalniz olma konusunda yalniz degilsin.
Insanin aslinda yalniz bir varlik oldugunu kabul etmesi gerekiyor. Bunu icsellestirirsen buyuk bir ferahlik geliyor.
Insanin aslinda yalniz bir varlik oldugunu kabul etmesi gerekiyor. Bunu icsellestirirsen buyuk bir ferahlik geliyor.
- baldur2 (01.01.23 04:41:34)
[]
Geçmişi kabullenememe sorunu
İyi bir şey yaşayınca hemen aklıma geliyor ve hayattan bana hiç zevk aldırmıyor.Ne yaparsam yapayım barışamıyorum.Barışır gibi olunca kendimi eksik hissetmeye başlıyorum.Şu an anksiyete yaşatıyor bana mesela.
Var mı bunu aşmanın bir yolu?.Kabullenmek doğru olan mı acaba.
Var mı bunu aşmanın bir yolu?.Kabullenmek doğru olan mı acaba.
Valla hocam bunu değiştiremeyeceğinizi kabullenmek bir çözüm olabilir.
- Amaranta ursula (11.12.22 21:12:47)
Emdr terapi deneyebilirsiniz, baska bir arkadasa daha yazdim. Bedeniniz kayit tutuyor, ve ister inanin ister inanmayin beyniniz ve bedeniniz norolojik olarak bu duyguya bagimli hale geliyor, dolayisiyla sabah kalktiginizdan itibaren beden bu duyguyu 'ariyor' ve surekli bunu hissettirecek deneyimleri suzuyor. O nedenle surekli ayni seye geri donuyorsunuz. Terapi ile de sonuc alinir ama daha uzun surer. NLP de deneyebilirsiniz. Ayrica Ego'nun, bizim okulda ogrendigimiz anlamda ego degil, hayatta kalmanizi saglayan beyninizdeki en eski program gibi dusunun, hayatta kalmasi icin en efektif duygulardan biri sucluluk duygusudur. Dolayisiyla bilincli bir sekilde neyle savastiginizi bilirseniz daha rahat alt edersiniz. Gayet mumkun.
- kassiopeia (11.12.22 22:41:20)
Travma sonrası stres bozukluğu konusunda EMDR müthiş faydalı olmuştu bana. Seanslar çok yoğun ve sıkıntılı olmuştu fakat sonrası iyilik güzellik.
- vedatchilipeppers (12.12.22 09:59:18)
[]
Bugün benim doğum günüm
Tam 30 yaşına bastım.Hayatım bir film şeridi gibi gözümün önünden geçiyor.
Ve başarısız olduğumu kabullendim.Ne bir sevenim var ne arayanım soranım.Kötü bir insan olduğumuda düşünmüyorum.Ne bir insanla kavga ettim ne de bir hayvanı incittim.Boşa yaşanmış isteyerek ya da istenmeyerek heder edilmiş bir hayat.Çoğu şey için artık çok geç.Keşke bir hiç olup yok olsam.
Ve başarısız olduğumu kabullendim.Ne bir sevenim var ne arayanım soranım.Kötü bir insan olduğumuda düşünmüyorum.Ne bir insanla kavga ettim ne de bir hayvanı incittim.Boşa yaşanmış isteyerek ya da istenmeyerek heder edilmiş bir hayat.Çoğu şey için artık çok geç.Keşke bir hiç olup yok olsam.
Doğum günün kutlu olsun, iyi ki doğdun.
- duster (19.09.22 00:44:42)
Dgko. Hep kullanmak istemişimdir :)
Geçip gidiyoruz sırayla. Yaşı 60’ı geçenlerle görüşüyorum, bizden geçti artık, sıra sizde diyorlar. Ben 38 yaşındayım yani 20 sene var hepsi önümde. 2002’de üniversiteye girişimi dün gibi hatırlıyorum. Hayat harbiden çok kısa. E oturmaya mı geldik abi buraya. Kalk hopla zıpla bir şeyler yap. Aklına ilk gelen 10 kişiyi ara. İlla seni aramaları gerekmiyor. Ablamın Ağustos sonunda doğum günü ve unuttum. Bu onu sevmediğimiz anlamına gelmiyor. Kendisi bile unutmuş. Her şeyin telafisi var. Kendini hatırlat. Bir adım at. Hadi koçum.
Geçip gidiyoruz sırayla. Yaşı 60’ı geçenlerle görüşüyorum, bizden geçti artık, sıra sizde diyorlar. Ben 38 yaşındayım yani 20 sene var hepsi önümde. 2002’de üniversiteye girişimi dün gibi hatırlıyorum. Hayat harbiden çok kısa. E oturmaya mı geldik abi buraya. Kalk hopla zıpla bir şeyler yap. Aklına ilk gelen 10 kişiyi ara. İlla seni aramaları gerekmiyor. Ablamın Ağustos sonunda doğum günü ve unuttum. Bu onu sevmediğimiz anlamına gelmiyor. Kendisi bile unutmuş. Her şeyin telafisi var. Kendini hatırlat. Bir adım at. Hadi koçum.
- gabe h coud (19.09.22 00:53:42)
Bugün benim de doğum günüm. Doğum günümüz kutlu olsun hocam. Hangi birimiz gerçekten seviliyoruz ki? Bu konu hakkındaki düşüncelerinizi değiştirebilirseniz duygularınızı da değiştirmiş olursunuz.
- ruhen hastayim ben (19.09.22 00:56:13)
Dgko. Öncelikle hissettiklerin konusunda yalnız olmadığını bilmelisin. Aynı şeyleri yaşayan, yaşamış ve yaşayacak belki milyonlar var. Geç kalınmışlık hissi geçmişinle kurduğun bağlantıdan sanırım. Yoksa geleceği görüyor olmalısın :) Geçmişini yalnızca bugününü ve yarınını daha iyi anlamda şekillendirmek icin kullan. (Hatalarını tekrar etmemek için örneğin). Geçmiş adı üstünde geçmiştir. orada durmak yerine önüne bak. İyi bir insan olduğunu düşünüyorsun peki sence iyi insanların hepsi bir hiç olup yok olsa dünya yaşanabilir bir yer olur muydu :) Hayatta bir anlam arama boşa vakit kaybı. Ona anlam katan sen ol :)
- melancholia (19.09.22 01:47:22)
Keşke bir hiç olsam sözü kesinlikle bir uzman desteği almanız gerektiğine dair bir ibare, lütfen bunu atlamayın. Bugüne kadar hayatınızda dilediğiniz şeylerin olmaması bundan sonra olmayacağı anlamına gelmez. Öğrenilmiş çaresizlikten sıyrılın. Kendinize bir iyilik yapın, bu yaşınızı yeni bir başlangıç, milat olarak görün ve gün geçtikçe ufak adımlarla istediğiniz hayatı inşa etmeye çalışın. Ha yine olmayabilir ama topal karıncanın hikayesinde olduğu gibi en azından mücadele vermeye değer bulduğunuz bir hayatın peşinde koşarken ölürsünüz, kendi kontrolünüz dışında şeylere odaklanıp kendinize acıyıp, üzülerek değil. Doğum gününüz kutlu olsun. Nefes aldığınız sürece mucizelerin olma ihtimali vardır unutmayın. Bol şans.
- elvan abeyiylegezse (19.09.22 02:13:35)
Bir gün gecikmede olsa mutlu güzel yaşlar diliyorum.
Baktım son duyuların hemen hepsi gönül işi kategorisinde. Bu başarısızlık hissi oldukça yoğun bir şekilde mevcut belli ki.
Uzun uzun akıl verecek bir ukalalık yapmak istemem ama düşündüklerimi de söylemeden geçmeyeyim.
Sevilmek için hiç kimseye zarar vermedim sineği bile incitmedim yaklaşımı çok doğru değil. Hatta sevilmek için iyi ya da kötü olmanın da çok büyük bir önemi olmadığını söyleyebilirim.
Amacınız gerçekten sevilmek mi bu hayatta?
Bunun daha kolay bir çözümü bu sevilme ihtiyacının neden kaynaklandığını bulmak ve aslında o sorunun üstesinden gelmek gibi geliyor.
Çok genel geçer olsa da vereceğim en temel tavsiye kendinizi tanıyıp önce kendinizi sevmeyi öğrenmenizdir.
Başarısızlık hissi ise her konumda olan insan için yaşanan bir şey. Ama bunları burada Allah'ın tavsiyelerle değil imkanınız varsa düzgün bir terapi ile çözüme ulaştırmanız çok daha sağlıklı olacaktır
Baktım son duyuların hemen hepsi gönül işi kategorisinde. Bu başarısızlık hissi oldukça yoğun bir şekilde mevcut belli ki.
Uzun uzun akıl verecek bir ukalalık yapmak istemem ama düşündüklerimi de söylemeden geçmeyeyim.
Sevilmek için hiç kimseye zarar vermedim sineği bile incitmedim yaklaşımı çok doğru değil. Hatta sevilmek için iyi ya da kötü olmanın da çok büyük bir önemi olmadığını söyleyebilirim.
Amacınız gerçekten sevilmek mi bu hayatta?
Bunun daha kolay bir çözümü bu sevilme ihtiyacının neden kaynaklandığını bulmak ve aslında o sorunun üstesinden gelmek gibi geliyor.
Çok genel geçer olsa da vereceğim en temel tavsiye kendinizi tanıyıp önce kendinizi sevmeyi öğrenmenizdir.
Başarısızlık hissi ise her konumda olan insan için yaşanan bir şey. Ama bunları burada Allah'ın tavsiyelerle değil imkanınız varsa düzgün bir terapi ile çözüme ulaştırmanız çok daha sağlıklı olacaktır
- kisa (19.09.22 09:02:01)
Memnun değilseniz ve boşa zaman gectiğini düşünüyorsanız zamanı geri alamayacağımıza göre yapabileceğiniz şey artık bir şeyler yapmak olmalı. İlginize göre hedefler koyun ve hobiler de edinin. Bir şeyler için çaba harcayın, konfor alanımızda çıkın. Bir şeylerde başarı yakalamaya çalışın. Olmak istediğiniz kişi olmaya doğru hareket edin. Bu hem kendinize bakışınız değiştirir hem de hem mevcut çevrenize uyudunuz artırır hem de yeni sosyal çevreler edinmenizi sağlar.
Doğum gününüz kutlu olsun.
Doğum gününüz kutlu olsun.
- havadakarada (19.09.22 14:44:20)
[]
Psikolog veya psikiyatriye gitmek istememek
Kesinlikle gitmem gerektiğini düşünüyorum ama hiçbir şekilde canım gitmek istemiyor.Sorunları mı bile anlatacak takat bulamıyorum kendimde.
Aşırı derecede mantık insanıyım vereceği tavsiyeleri biliyorum saçma geliyor ve yapacağımı zannetmiyorum.Kısır döngü içerisine girmiş durumdayım.Nasıl çözeceğimide bilmiyorum.
Aşırı derecede mantık insanıyım vereceği tavsiyeleri biliyorum saçma geliyor ve yapacağımı zannetmiyorum.Kısır döngü içerisine girmiş durumdayım.Nasıl çözeceğimide bilmiyorum.
Merhaba, geçmiş olsun öncelikle. Psikoloğum ve terapiye de gidiyorum kendi sürecim için. Şunu söyleyebilirim, terapide tavsiye verilmiyor, hatta tavsiye vermemek için kendimizi kontrol ediyoruz. Terapi daha farklı bir süreç. Bazı örnek diyalogları profesyonel kitaplardan okuyabilirsiniz belki görebilmek adına. İçinde bulunduğunuz durum fazlasıyla sizi aşağı çekiyorsa, biyolojik olarak da zorlanıyor olmalısınız. Başlangıçta belki de uzmanlar ilaç
Kullanmanızı tavsiye ederler, bilemiyorum. Kolaylıklar dilerim.
Kullanmanızı tavsiye ederler, bilemiyorum. Kolaylıklar dilerim.
- damba (07.09.22 21:17:53)
Benim sorunlarım kendi açımdan konuşacak olursak çözümsüz.Çözümsüz olduğu için sürekli depresyon tükenmişlik tetikliyor.Okb vs gibi sorunlar değil.Kronik mutsuz halde hayat sürüyorum uzun zamandır.
- E.R.W. (07.09.22 21:45:26)
Merhaba yeniden, terapi sorunlarınızı çözmeyi de hedeflemiyor, aslında çözülemeyen problemler varsa, onlarla birlikte hayat nasıl çekilir kılınır bunun yöntemlerini de öğretiyor. Dilerseniz zihninden çık hayatına gir kitabına bir bakın, terapi hakkında az çok fikriniz olur. Bşr kendine yardım kitabı.
- damba (07.09.22 23:38:49)
Benim de destek alarak çözmeye çalıştığım bazı problemlerim vardı. Ancak psikolog ile görüşme sürecinde bahsi geçen problemlerin aslında psikolojik değil farklı konulara dayandığı konusunda sonuca vardık. Gerçekten görüşmeye başlamak bile farklı bir pencere açabiliyor. Ne olursa olsun bir uzman ile masaya oturun derim. Zaten görüşme sonrası memnun kalmazsanız yine devam etmezsiniz.
- gazozailacatmauzmani (08.09.22 07:35:16)
Psikoloğa gittiğiniz zaman sorunlarınızı anlatarak işe başlamak gibi bir zorunluluğunuz da yok ki. Gidin ve sorunlarımı bile anlatacak gücüm yok deyin o halde, başlangıç noktasını bu durum temsil etsin.
Sizin dediğiniz biraz şey gibi geldi bana, yediğiniz bir şeyden zehirlenmişsiniz sancıdan duramıyorsunuz ama şimdi hiç hastaneye gidecek halim yok sancım geçsin öyle giderim der gibi.
Mantık insanı olmanızla da bir alakası yok ki aslında durumun. Aşırı mantık insanıysanız psikoloğunuz da muhtemelen başka biriyle değil, mantık temelli düşünen bir kişiyle konuşur gibi konuşacaktır sizle.
Sizin dediğiniz biraz şey gibi geldi bana, yediğiniz bir şeyden zehirlenmişsiniz sancıdan duramıyorsunuz ama şimdi hiç hastaneye gidecek halim yok sancım geçsin öyle giderim der gibi.
Mantık insanı olmanızla da bir alakası yok ki aslında durumun. Aşırı mantık insanıysanız psikoloğunuz da muhtemelen başka biriyle değil, mantık temelli düşünen bir kişiyle konuşur gibi konuşacaktır sizle.
- akhenaten (08.09.22 11:52:41 ~ 11:55:11)
Yıllardır aynı sorundan muzdariptim. Şimdi gitmediğim zamanları düşünüp pişman oluyorum.
- ruhen hastayim ben (08.09.22 13:11:25)
[]
Hayatınız nasıl geçti?
Kendimden örnek verecek olursam her konuda aşırı zorlanarak geç kaldıktan sonra elde ettim.Murphy kanunları resmen benim için yazılmış.Her zaman en kötü ihtimal önüme geldi.Nasıl başlarsan öyle gider derler ya bundan sonraki hayatımında aynı şekilde devam edeceğini düşünüyorum.
Bok gibi geçti. 37 yaşında bir hiçim. Ilişkilerim felaketti, okul okuyamadım, arkadaşım yok, işimden nefret ediyorum. 2 satır kitap okuyamayaı 15 sene oldu, bir şeyi bir yerden alıp bir yere koyacak halim yok. Isteyip yapamadığım hiçbir şey olmadı bakarsan dışarıdan ama hiçbir şey istemiyorum.
Lens solüsyonu belki.
Lens solüsyonu belki.
- habarbey (23.08.22 22:39:52)
Pavyona gitmek istiyorum evet, belki o olabilir, gel gidelim.
- habarbey (23.08.22 22:42:15)
Bu yolda 2015 yılına kadar git gide hızlanarak, keyifle giderken 2015'ten itibaren triger kayışı koparmışım gibi bir hayat. Gelecek ne getirir bilmem.
- uvcray (23.08.22 23:01:11)
Hayatı çok kötü geçenler de var, çok iyi geçenler de var. Ben ortalamayım. Ortalama olmak bazen iyidir.
- dissendium (23.08.22 23:03:28)
orta-iyi. pek zorluk yasadigim soylenemez. sansli bi hayatim oldu. disardan herkes cok sansli dolayisiyla mutlu oldugumu dusunuyor ama hicbir sey beni tatmin etmiyor. sevmek ve sevilmek ayakta tutuyor
- ala09 (23.08.22 23:21:24)
dişi ağrıyan dişi ağrımayanları mutlu sanarmış. diye bir söz denk gelmişti. evet mükemmel hayatı olan şanslı insanlar var fakat hep bir denge gerektiriyor. zorluk görmemiş insanın karakterinin olgunlaşacağını düşünmüyorum. benim ise ne iyi ne kötü, şükür bir hayat.
- marlonbranda (23.08.22 23:49:27)
16 yaşına kadar, yani 2000 yılının Aralık ayına kadar rezalet. Daha kötü bir hayat yaşadım diyemezsiniz, o kadar iddialıyım :)
Babam 4 çocuk yaptığı annemi, ben 3 yaşındayken, kardeşim kundaktayken boşamış. Sebebi annemi çirkin buluyormuş (burnu büyükmüş) ve annemin babası çok zenginmiş, gurur yapmış. Dedem de babamla düşman olmuş, o adamın çocukları bu eve giremez demiş, annem baba evinde bir ömür oturmuş. Bize babam anneniz öldü demiş, ben hiç hatırlamıyorum bile. 1990-2000 arası üvey anne vardı. Bir kaç kere anlattım burada. Kendisi ve sülalesindeki herkes ayrı ayrı biz 4 kardeşe her gün işkence etti. Çivili sopayla dövdü, kulaklarımızdan kaldırıp kaldırıp duvara atıp tuttu. Çocuklara demir verip dövdürdü. Zorla sabahtan akşama kadar sabit durmamızı istedi, bana bir şey olmadı, kardeşimin bacakları kangren oldu, kesilmekten son anda kurtuldu. Yaşadığımız sürece günlerimizin %95’i böyle geçti. İki ablam var, onları da aç bıraktı. Günde sadece şekerli çay ve yarım kuru ekmek verdi. Kuru ekmeği fırından özellikle isterdi bizim için. 20 yaşında bile 38-40 kilo kaldılar. Bana acı biber yedirdi. Kilolarca en acısından sivri biber alırdı. Elini dokununca yandığın acı biberden sabah kahvaltıda yarım kilo bir kilo zorla yerdim. Biberden başka bir şey yemezdim. Oturup beni izlerdi. Kulaklarım kızarır, gözlerimden ateş çıkardı. Daha çok anlatırım. Yüzlerce farklı işkence. 8 yaşımdan 16 yaşıma kadar çalıştım ve kazandığımı ona verdim. Yaz aylarında, aylarca gece 4’te kalkıp simit fırınına gittim. Tüm gün simit, halley, ay çekirdeği, maç sırasında ekmek arası kıyma, su sattım. Hamallık yaptım. Ayakkabı boyadım. Sebze sattım. Köylere gidip yeşillik, sebze alıp, şehirde sattım. Alkolik abisi kasaba kasaba gezer seyyar satıcılık yapardı, pazarda biraz satış yapınca parayı alıp içki alır evine karısını dövmeye giderdi, ben onun bilmem ne kasabasında kalan kasa kasa domateslerini şehirler arası yolda seyyar arabasını 20 km sürerek eve getirene kadar yolda satardım. Maraton koşan adam bunu yapamaz. 12 yaşındaydım. Pazarcılara el arabasıyla su taşımaktan ellerimin üstü siyah keçe gibi kabuk bağlamıştı. Ablam elime kese atarak çıkarmaya çalışınca kan içinde kalmıştım. Benden günlük o zamanın parasıyla 1 milyon lira isterdi. Fazla para kazanınca dayak yerdim. Eksik para getirince dayak yerdim. Gece 12-1 gibi eve girer bir kaç saat uykuyla tekrar yola çıkardım.
Neyse, hayat böyle geçti bir süre. 2000’e geldiğimizde beni dövemiyordu artık. 28 Aralık günü olmalı, okuldan eve geldim. Büyük ablamı yere yan yatırmış kafasında zıplıyor. Erkek kardeşimi de alaturka tuvalette yere yatırmış deliğe kafasını tekmeleyerek sokuyor. Bir ona bir buna gidiyor. Elinden ikisini de aldım. Duvara yapıştırdım dümdüz ettim kadını. Bir daha kardeşlerime yan gözle bile bakmayacaksın dedim. El kaldırmaya kalktı, kolunu arkaya kıvırıp yere ağzının üstüne yapıştırdım. Bağırış çağırış evden gitti. Ertesi gün kamyonla geldi, evdeki her şeyi aldı, götürdü. Bir daha da görmedik kadını.
Hayatım boyunca hep çok hırslı biri oldum. Çalıştım, uğraştım. Bir an yerimde durmadım. Hep de karşılığını aldım. Şimdi 38 yaşındayım. Alman bir şirketin genel müdürüyüm. İki ablam da doçent oldu. Küçük kardeşim de aynı şekilde çok mutlu, çok başarılı. Biz her şeye rağmen temiz kaldık ve şimdi çok mutluyuz.
Annemle 4 sene önce tanıştım. Bir annem olduğunu o zamana kadar bilmiyordum :) şimdi çok cutie, çok samimi bir ilişkimiz var.
Babam 4 çocuk yaptığı annemi, ben 3 yaşındayken, kardeşim kundaktayken boşamış. Sebebi annemi çirkin buluyormuş (burnu büyükmüş) ve annemin babası çok zenginmiş, gurur yapmış. Dedem de babamla düşman olmuş, o adamın çocukları bu eve giremez demiş, annem baba evinde bir ömür oturmuş. Bize babam anneniz öldü demiş, ben hiç hatırlamıyorum bile. 1990-2000 arası üvey anne vardı. Bir kaç kere anlattım burada. Kendisi ve sülalesindeki herkes ayrı ayrı biz 4 kardeşe her gün işkence etti. Çivili sopayla dövdü, kulaklarımızdan kaldırıp kaldırıp duvara atıp tuttu. Çocuklara demir verip dövdürdü. Zorla sabahtan akşama kadar sabit durmamızı istedi, bana bir şey olmadı, kardeşimin bacakları kangren oldu, kesilmekten son anda kurtuldu. Yaşadığımız sürece günlerimizin %95’i böyle geçti. İki ablam var, onları da aç bıraktı. Günde sadece şekerli çay ve yarım kuru ekmek verdi. Kuru ekmeği fırından özellikle isterdi bizim için. 20 yaşında bile 38-40 kilo kaldılar. Bana acı biber yedirdi. Kilolarca en acısından sivri biber alırdı. Elini dokununca yandığın acı biberden sabah kahvaltıda yarım kilo bir kilo zorla yerdim. Biberden başka bir şey yemezdim. Oturup beni izlerdi. Kulaklarım kızarır, gözlerimden ateş çıkardı. Daha çok anlatırım. Yüzlerce farklı işkence. 8 yaşımdan 16 yaşıma kadar çalıştım ve kazandığımı ona verdim. Yaz aylarında, aylarca gece 4’te kalkıp simit fırınına gittim. Tüm gün simit, halley, ay çekirdeği, maç sırasında ekmek arası kıyma, su sattım. Hamallık yaptım. Ayakkabı boyadım. Sebze sattım. Köylere gidip yeşillik, sebze alıp, şehirde sattım. Alkolik abisi kasaba kasaba gezer seyyar satıcılık yapardı, pazarda biraz satış yapınca parayı alıp içki alır evine karısını dövmeye giderdi, ben onun bilmem ne kasabasında kalan kasa kasa domateslerini şehirler arası yolda seyyar arabasını 20 km sürerek eve getirene kadar yolda satardım. Maraton koşan adam bunu yapamaz. 12 yaşındaydım. Pazarcılara el arabasıyla su taşımaktan ellerimin üstü siyah keçe gibi kabuk bağlamıştı. Ablam elime kese atarak çıkarmaya çalışınca kan içinde kalmıştım. Benden günlük o zamanın parasıyla 1 milyon lira isterdi. Fazla para kazanınca dayak yerdim. Eksik para getirince dayak yerdim. Gece 12-1 gibi eve girer bir kaç saat uykuyla tekrar yola çıkardım.
Neyse, hayat böyle geçti bir süre. 2000’e geldiğimizde beni dövemiyordu artık. 28 Aralık günü olmalı, okuldan eve geldim. Büyük ablamı yere yan yatırmış kafasında zıplıyor. Erkek kardeşimi de alaturka tuvalette yere yatırmış deliğe kafasını tekmeleyerek sokuyor. Bir ona bir buna gidiyor. Elinden ikisini de aldım. Duvara yapıştırdım dümdüz ettim kadını. Bir daha kardeşlerime yan gözle bile bakmayacaksın dedim. El kaldırmaya kalktı, kolunu arkaya kıvırıp yere ağzının üstüne yapıştırdım. Bağırış çağırış evden gitti. Ertesi gün kamyonla geldi, evdeki her şeyi aldı, götürdü. Bir daha da görmedik kadını.
Hayatım boyunca hep çok hırslı biri oldum. Çalıştım, uğraştım. Bir an yerimde durmadım. Hep de karşılığını aldım. Şimdi 38 yaşındayım. Alman bir şirketin genel müdürüyüm. İki ablam da doçent oldu. Küçük kardeşim de aynı şekilde çok mutlu, çok başarılı. Biz her şeye rağmen temiz kaldık ve şimdi çok mutluyuz.
Annemle 4 sene önce tanıştım. Bir annem olduğunu o zamana kadar bilmiyordum :) şimdi çok cutie, çok samimi bir ilişkimiz var.
- gabe h coud (24.08.22 00:30:20 ~ 11:30:31)
Ben doğumumdan üniversiteyi bitirene kadarki süreçte hep uyumlu, insanlara güvenen ve bir uyuşmazlıkta her zaman fedakarlık yaparak iyi niyeti ilk gösteren kişi oldum ve çok afedersiniz ama üstümden geçtiler.
Ne zaman ki insanlar kırılmasın diye kendimi zora sokacak hateketler yapmayı bıraktım ve (tabi ki makul sınırlar içerisinde) önce kendi haklarımı ve mutluluğumu gözetmeye başladım hem insanlarla ilişkim beni daha mutlu yönde etkileyen bir yönde ilerledi hem de o bahsettiğiniz kötü ihtimaller daha az gerçekleşmeye başladı. Burada kesinlikle bencilce ve umarsızca sadece kendini düşünmekten bahsetmiyorum ama, bu çok yanlış anlaşılıyor.
Eğer siz sürekli taviz veren, insanları hoş tutmaya çalışan bir yapıdaysanız insanlar genelde en az tehlikeli seçenek olarak sizi görüyor ve gerek istemli gerel istemsizce çoğu kötü durum sizin üzerinize yönleniyor. "O anlar" diyorlar, "o becerikli yapar" diyorlar, "millet deli, hiç gerek yok erw burda o halleder" diyorlar.
Eğer çok bencil bir yapınız varsa da sürekli size karşı birleşen kişileri aşt etmeye uğraştığınız bir savaş içine giriyorsunuz. İnsanlar sizden hoşlanmadığı için sürekli tetikte kalmanız gerekiyor.
Bunların ikisi de kötü.
Ne zaman ki insanlar kırılmasın diye kendimi zora sokacak hateketler yapmayı bıraktım ve (tabi ki makul sınırlar içerisinde) önce kendi haklarımı ve mutluluğumu gözetmeye başladım hem insanlarla ilişkim beni daha mutlu yönde etkileyen bir yönde ilerledi hem de o bahsettiğiniz kötü ihtimaller daha az gerçekleşmeye başladı. Burada kesinlikle bencilce ve umarsızca sadece kendini düşünmekten bahsetmiyorum ama, bu çok yanlış anlaşılıyor.
Eğer siz sürekli taviz veren, insanları hoş tutmaya çalışan bir yapıdaysanız insanlar genelde en az tehlikeli seçenek olarak sizi görüyor ve gerek istemli gerel istemsizce çoğu kötü durum sizin üzerinize yönleniyor. "O anlar" diyorlar, "o becerikli yapar" diyorlar, "millet deli, hiç gerek yok erw burda o halleder" diyorlar.
Eğer çok bencil bir yapınız varsa da sürekli size karşı birleşen kişileri aşt etmeye uğraştığınız bir savaş içine giriyorsunuz. İnsanlar sizden hoşlanmadığı için sürekli tetikte kalmanız gerekiyor.
Bunların ikisi de kötü.
- akhenaten (24.08.22 08:47:14)
duygusal biri olmamanın ekmeğini hep yedim. hayatta hiç borcum olmamıştır. hiç alacağım da olmamıştır. ben istemedikçe kimse bana bir şey yaptıramadı. o yüzden geçmişe dönük keşke yapsaydım/yapmasaydım demiyorum.
dilenciye acımam, fakire acımam... (istisnaları veya beklenmedik felaketleri bir kenara bırakırsak,) herkesin bulunduğu konuma bir sebepten hak ederek vardığını düşünürüm. kendimi asla acılara boğmam. ölüm kalım olmadıkça 'dert değil' der geçerim. bir süredir iyice ortaya dökülen ilişkilere bakıyorum; başıma hiçbir kötü şey de gelmemiş, fakat şanstan değil karakterimden dolayı.
hayatım orta şeker geçti/geçiyor. illa ki isteyip henüz yapamadığım şeyler çok, genelde idealist meraklar... fakat isteyip zamanında yaptığım şeyler de çok var. milletin telefon alacak parayı bulamadığı zamanlarda yurtdışı görmek istedim, bugünün güncel beş-on iphone parasına gittim gezdim.
arkadaşlarım work&travel'a gidiyorlardı. amelelik yapıyorlar diye düşünüp heves etmedim, onun yerine avrupayı gezmeye gittim.
hep akıntının tersine yüzdüm. bu yüzden kendimi mutlu hissediyorum. şimdi bu kadar gurur da yapmak yersizmiş diyorum. millet askerden kaçarken gidip tadına bakayım dedim. bedelli çıktığında askere bile altı ay gittim.
hayatın tadını almak için mutlaka 'yes man' kafasında olmak gerekmiş, bugunkü aklımla geçmişte work&travel'da ucuz işçi olmanın dahi tadını çıkarırdım. (aslında tek gitmeme sebebim amelelik değildi. ingilizcem zaten liseden beri akranlarıma göre epey iyiydi. gidenler hep ingilizce pratiğine gidiyordu. ben de o sıralarda fransa'ya fransızca pratiğine gitmiştim...)
bugünlerde dağda bayırda taş üzerinde yatan 'maceracı' kafasına gelmek üzereyim. fransadan bisikletle çıkıp orta doğu turu yapanlar gibi doğada sürünmenin hazzını merak ediyorum.
Kendimi bildim bileli aradığım cevaplar vardı. bunları bulalı yaklaşık 4 sene oldu. o gün bugündür artık neyin değerli neyin değersiz olduğunu çok iyi anladığıma inanıyorum. masallarla uyutulan insanlara da acımıyorum.
dilenciye acımam, fakire acımam... (istisnaları veya beklenmedik felaketleri bir kenara bırakırsak,) herkesin bulunduğu konuma bir sebepten hak ederek vardığını düşünürüm. kendimi asla acılara boğmam. ölüm kalım olmadıkça 'dert değil' der geçerim. bir süredir iyice ortaya dökülen ilişkilere bakıyorum; başıma hiçbir kötü şey de gelmemiş, fakat şanstan değil karakterimden dolayı.
hayatım orta şeker geçti/geçiyor. illa ki isteyip henüz yapamadığım şeyler çok, genelde idealist meraklar... fakat isteyip zamanında yaptığım şeyler de çok var. milletin telefon alacak parayı bulamadığı zamanlarda yurtdışı görmek istedim, bugünün güncel beş-on iphone parasına gittim gezdim.
arkadaşlarım work&travel'a gidiyorlardı. amelelik yapıyorlar diye düşünüp heves etmedim, onun yerine avrupayı gezmeye gittim.
hep akıntının tersine yüzdüm. bu yüzden kendimi mutlu hissediyorum. şimdi bu kadar gurur da yapmak yersizmiş diyorum. millet askerden kaçarken gidip tadına bakayım dedim. bedelli çıktığında askere bile altı ay gittim.
hayatın tadını almak için mutlaka 'yes man' kafasında olmak gerekmiş, bugunkü aklımla geçmişte work&travel'da ucuz işçi olmanın dahi tadını çıkarırdım. (aslında tek gitmeme sebebim amelelik değildi. ingilizcem zaten liseden beri akranlarıma göre epey iyiydi. gidenler hep ingilizce pratiğine gidiyordu. ben de o sıralarda fransa'ya fransızca pratiğine gitmiştim...)
bugünlerde dağda bayırda taş üzerinde yatan 'maceracı' kafasına gelmek üzereyim. fransadan bisikletle çıkıp orta doğu turu yapanlar gibi doğada sürünmenin hazzını merak ediyorum.
Kendimi bildim bileli aradığım cevaplar vardı. bunları bulalı yaklaşık 4 sene oldu. o gün bugündür artık neyin değerli neyin değersiz olduğunu çok iyi anladığıma inanıyorum. masallarla uyutulan insanlara da acımıyorum.
- idexo (25.08.22 11:47:54)
Aile ve imkanlar olarak çok şanslı, bunları sevilen bir hayata dönüştürme becerisi 0.
- peki madem (25.08.22 12:26:42)
Dayak, umursamazlıkla geçen bir çocukluk, mutsuz değildim. duygusal biri olmamdan dolayı insanlarla aram pek iyi olmadı içe dönüktüm, okulu lise 1'de bu nedenle bıraktım ancak bir şeyler yaptım bir şekilde ismim bilinir hale geldim, günde 3-5 saat uyuyarak çok çalıştım, rekabet ettiğim kişiler üni mezunları idi ve onlarla denk olabilmek için bir sürü şey okudum, denedim kurcaladım. bunları yaparken zevkle yaptım, sevmediğim işlerde de çalıştım, genel olarak şu anki mesleğimi çok sevdim, hatta o kadar çok sevdim ki çok şeyimi de aldı. bu süreçte bir çok değişik insanla, yetenekle karşılaştım onlardan bir şeyler öğrendim (pek işime yaramadılar ama öğrenmeyi seviyorum)
içe dönük biri olarak doğru düzgün hayatın zevklerini tatmadım, 40 yaşına kadar sevgilim olmadı, arayıp soranım, neredesin öldün mü diyenim olmadı. ne zamanki bu duygusallığa isyan edip değişime gittim daha mutlu biri oldum, aranır biri oldum. keyfim yerine geldi.
nasıl başlarsa öyle gider lafı çok doğru ancak bu laf yanlış anlaşılıyor. burada konu "olay" değil, o "olay"a verdiğin tepkiler. Bunlar senin karakterini belirliyor.
Daha gençken elinden birşeylerini alana sesini çıkartmayınca 30 yaşında elindekini alanada sesini çıkartamıyorsun. İşte bu nasıl gelirse öyle gider kısmı. Senin verdiğin tepkiler ile alakalı.
hayat önümüze bir şeyler koyar iyi yada kötü, işte bu koyduğu şeylere verdiğimiz tepkiler, onları anlama biçimimiz bizim karakterimizi oluşturur.
şimdiye kadar gelenlerle verdiğin tepkileri, yarn gelecek olanlarda değiştirmediğin sürece aynı kalacaksın. unutma ki dünya etki tepki üzerine dönüyor. senin verdiğin tepki bir başka etkiyi dolayısı ile bir başka tepkiyi getiriyor.
mutsuz olmakta, mutlu olmakta senin elinde, nasıl yapacaksın? tepkilerini değiştireceksin ki etkin değişsin.
içe dönük biri olarak doğru düzgün hayatın zevklerini tatmadım, 40 yaşına kadar sevgilim olmadı, arayıp soranım, neredesin öldün mü diyenim olmadı. ne zamanki bu duygusallığa isyan edip değişime gittim daha mutlu biri oldum, aranır biri oldum. keyfim yerine geldi.
nasıl başlarsa öyle gider lafı çok doğru ancak bu laf yanlış anlaşılıyor. burada konu "olay" değil, o "olay"a verdiğin tepkiler. Bunlar senin karakterini belirliyor.
Daha gençken elinden birşeylerini alana sesini çıkartmayınca 30 yaşında elindekini alanada sesini çıkartamıyorsun. İşte bu nasıl gelirse öyle gider kısmı. Senin verdiğin tepkiler ile alakalı.
hayat önümüze bir şeyler koyar iyi yada kötü, işte bu koyduğu şeylere verdiğimiz tepkiler, onları anlama biçimimiz bizim karakterimizi oluşturur.
şimdiye kadar gelenlerle verdiğin tepkileri, yarn gelecek olanlarda değiştirmediğin sürece aynı kalacaksın. unutma ki dünya etki tepki üzerine dönüyor. senin verdiğin tepki bir başka etkiyi dolayısı ile bir başka tepkiyi getiriyor.
mutsuz olmakta, mutlu olmakta senin elinde, nasıl yapacaksın? tepkilerini değiştireceksin ki etkin değişsin.
- selam (25.08.22 15:42:48)
[]
Hayatın tadı tuzu var mı?
Yoksa ben mi keyif almıyorum artık.İnsanlar sanki içine kapanmış kimse kimseyi umursamıyor gibi bir ortam var.
Ben seviyom, çok güzel <3
- abuzer (24.12.21 07:22:36)
bana tadi var baya ama tuzu eksik. olur ya cok sevdigin yemek tuzsuzdur biraz...
insanlarin icine kapanmasi kimseyi umursamamasi dert degil benim icin ama, gozlemine katiliyorum. ben de kimseyi umursamayan icine kapanik ekoldenim. hayatin tadina engel bir sey degil benim icin.
insanlarin icine kapanmasi kimseyi umursamamasi dert degil benim icin ama, gozlemine katiliyorum. ben de kimseyi umursamayan icine kapanik ekoldenim. hayatin tadina engel bir sey degil benim icin.
- robokot (24.12.21 08:37:30)
insanlar şu andaki ortamdan dolayı biraz gergin.
o içe kapanma ve birbirini önemsememe hâli ondan biraz da.
normalde bu dönemlerde "kime ne hediye alsak?" diye düşünürken, şimdi "doları bozdursam mı, kredi mi çeksem?" falan düşünceleri hakim.
anlık keyifsizlikler ve iniş çıkışlar olmaması imkânsız.
bazen tuzu, bazen şekeri fazla ya da eksik olsa da, ortalamaya vurursak fena değilim.
bu aralar iş yoğunluğundan dediğiniz içine kapanmış gruba da dâhil olabilirim gerçi.
o içe kapanma ve birbirini önemsememe hâli ondan biraz da.
normalde bu dönemlerde "kime ne hediye alsak?" diye düşünürken, şimdi "doları bozdursam mı, kredi mi çeksem?" falan düşünceleri hakim.
anlık keyifsizlikler ve iniş çıkışlar olmaması imkânsız.
bazen tuzu, bazen şekeri fazla ya da eksik olsa da, ortalamaya vurursak fena değilim.
bu aralar iş yoğunluğundan dediğiniz içine kapanmış gruba da dâhil olabilirim gerçi.
- blatta hiberna (24.12.21 11:26:19 ~ 11:26:55)
İçe kapanma demeyelim de Türkiye’deki hayat standartlarının aşırı düşük olması diyelim <3
- maryjane (24.12.21 11:33:36)
Valla hayatın tadı yok, tuzu da yok çünkü hayat bir yemek değil. Ehehe Süleyman Demirel gibi mevzuya girdikten sonra ciddi cevaba geçersek, benim için değişen bişey yok.
Hadi seni kırmayıp yemek benzetmesi üzerinden gidersek de yemek aynı yemek gibi.
Hadi seni kırmayıp yemek benzetmesi üzerinden gidersek de yemek aynı yemek gibi.
- j r r tolkien hayrani (24.12.21 14:26:12)
Ülkedeki şartlardan çok tadımız tuzumuz kalmadı; temel ihtiyaçlarımız lüks ihtiyaca girdiği için diyelim.
- maryjane (02.10.22 14:19:43)
yok yalnız değilsiniz.
tahammül ediyoruz işte. buna da yaşamak diyoruz.
tahammül ediyoruz işte. buna da yaşamak diyoruz.
- AlsterWasser (02.10.22 14:22:43)
Yıllar önce öldüm de gömülmeyi bekliyorum kendi adıma :’)
- ruhen hastayim ben (02.10.22 14:35:49)
[]
Instagram depresyon iliskisi
Cok guzel hayatlar,cok guzel insanlar var be.
Her gece bakip ic cekiyorum.Ve asiri mutsuzum.
Ulkedeki genel mutsuzlugun nedenlerinden birisi bu olabilir mi?
Her gece bakip ic cekiyorum.Ve asiri mutsuzum.
Ulkedeki genel mutsuzlugun nedenlerinden birisi bu olabilir mi?
Gerçekten mutsuz olduğunu bildiğin birinin mutluluk pozlarını görünce geçiyor o.
Başlarda herkes bunu yaşar sonra kendi paylaşımlarına da bakınca anlıyorsun insanlar sadece göstermek istediği tarafı paylaşıyor bu da çok normal.
Bunalımda olduğum dönemi insanlarla paylaşmak istemem ama eğlendiğim bir anı paylaşmak isterim gibi...
Başlarda herkes bunu yaşar sonra kendi paylaşımlarına da bakınca anlıyorsun insanlar sadece göstermek istediği tarafı paylaşıyor bu da çok normal.
Bunalımda olduğum dönemi insanlarla paylaşmak istemem ama eğlendiğim bir anı paylaşmak isterim gibi...
- mutekebbir (20.09.21 09:34:59)
www.wsj.com
www.thedailybeast.com
www.newshub.co.nz
Instagram'daki o çok güzel insanların çok büyük kısmı (yine çok güzel olsalar da) teknolojinin nimetleriyle öyle gözüküyorlar. Sırf filtreler Photoshop'ta göbek küçültmeler değil, plastik cerrahiyle de.
Yine Instagram'da müthiş eğlenen, aşırı şahane yerlerde gezen insanlar da eve dönüp bulaşık yıkıyor, anasıyla babasıyla mandalina soyup yiyor, karnını kaşıya karşıya televizyon izliyor. Ama tabii ki karnını kaşıya kaşıya televizyon izlediğini paylaşmıyor, niye paylaşsın ki?
Influencerları, sosyal medya sosyetiklerini takip etmeyi bırakın akıl sağlığınızı bu kadar etkiliyorsa. Sevimli kedi, köpek, keçi, panda hesapları var, onlar daha iyi.
www.thedailybeast.com
www.newshub.co.nz
Instagram'daki o çok güzel insanların çok büyük kısmı (yine çok güzel olsalar da) teknolojinin nimetleriyle öyle gözüküyorlar. Sırf filtreler Photoshop'ta göbek küçültmeler değil, plastik cerrahiyle de.
Yine Instagram'da müthiş eğlenen, aşırı şahane yerlerde gezen insanlar da eve dönüp bulaşık yıkıyor, anasıyla babasıyla mandalina soyup yiyor, karnını kaşıya karşıya televizyon izliyor. Ama tabii ki karnını kaşıya kaşıya televizyon izlediğini paylaşmıyor, niye paylaşsın ki?
Influencerları, sosyal medya sosyetiklerini takip etmeyi bırakın akıl sağlığınızı bu kadar etkiliyorsa. Sevimli kedi, köpek, keçi, panda hesapları var, onlar daha iyi.
- kobuzchu kiz (20.09.21 10:26:49)
yook lan. en güzel açıyı bulana kadar uğraşıp bir de fotoşopla cildimdeki kusurları siliyorum. sonra süpper mutluymuşum gibi yazıyorum ama neler çektiğimi görseler.. eh gidip de "of çok mutsuzumm, of eşşek kadar sivilcem çıktıı" yapamam haliyle. yani senin üzülmen için hiçbir şey yok. "lannn ne güzel kızlar" var diyorsun ama gerçek hallerini bir gör gel de. yapma böyle.
- sana bir sarki yazdim fernando (20.09.21 18:19:00)
[]
Hayat gerçekten çok çok acımasız değil mi?
Yaş geçtikçe insan iyiden iyiye farkediyor bunu.
Doğuştan bir engelin fiziki bir bozukluğun varsa baştan kaybediyorsun.
Çirkinsen hiçbir karşı cins yüzüne bakmıyor,her ortamda dışlanıyorsun.
Paran yoksa altında bir araban üstünde düzgün bir elbisen yoksa adam yerine bile konulmuyorsun.
Psikolojik problemin varsa sosyal anksiyete gibi,hiçbir zaman istediğin hayatı yaşayamıyorsun.
Peki bu kadar acımasız olan hayatı yaşamak için neden bu kadar hevesleniyoruz?,ne geçecek elimize.Neden sürekli geleceğimizi önemsiyoruz.
Doğuştan bir engelin fiziki bir bozukluğun varsa baştan kaybediyorsun.
Çirkinsen hiçbir karşı cins yüzüne bakmıyor,her ortamda dışlanıyorsun.
Paran yoksa altında bir araban üstünde düzgün bir elbisen yoksa adam yerine bile konulmuyorsun.
Psikolojik problemin varsa sosyal anksiyete gibi,hiçbir zaman istediğin hayatı yaşayamıyorsun.
Peki bu kadar acımasız olan hayatı yaşamak için neden bu kadar hevesleniyoruz?,ne geçecek elimize.Neden sürekli geleceğimizi önemsiyoruz.
icgudusel. mecburen bir seylere umutlaniyoruz daha iyi bir gun gecirebiliriz gibi. olmeyi her dusundugumde "yazik daha yasamam gereken cok guzel seyler vardi" diye dusunuyorum. guzel eserler, guzel manzaralar gorecek, guzel muzikler dinleyecek, kimsesiz koylarda yuzecektim. iyi dedigimiz seyleri iyi yapan simdi bahsettigin kotulukler. karsina cikan iyi bir insanin kiymetini kotu insanlari tanidigin icin bilirsin gibi gibi
- ala09 (06.07.21 00:13:30)
Yani hayat acımasız diye sızlanarak da elimize pek bir şey geçmiyor, hatta çekilmez olan hayatı negatifliğimizle ekstra çekilmez yapıyoruz. Arada bir nadiren aklımdan ölüm düşüncesi geçiyor ama yemez yani, intihar falan büyük cesaret bence. Öyleyse var olan hayatı, elden geldiği kadar düzgün yaşamaya çalışıyoruz işte. Çok sorgulayıp anlam arayacak kadar uzun vaktimiz yok zaten şu dünyada.
- tamam sakinim (06.07.21 00:19:48)
www.newyorker.com
ingilizcenizin olduğunu varsayıyorum, yoksa da sayfayı çevirince de özünü anlamak mümkün olacaktır. bence bu yazı çok güzel. özellikle şu kısımlar sorunuza güzel toplu bir cevap veriyor: www.hizliresim.com
www.hizliresim.com
komik de biraz :)
kıssadan hisse: yaşamın yaşamaya değer olup olmadığını sorgulamayın. bu soruyu alt sorulara bölmek daha iyi. yaşam devam etmeye değer mi? evet, çünkü ölüm kötü. yaşam başlamaya değer mi? hayır. ee zaten başladığımıza göre yaşamaya devam ediyoruz işte.
ingilizcenizin olduğunu varsayıyorum, yoksa da sayfayı çevirince de özünü anlamak mümkün olacaktır. bence bu yazı çok güzel. özellikle şu kısımlar sorunuza güzel toplu bir cevap veriyor: www.hizliresim.com
www.hizliresim.com
komik de biraz :)
kıssadan hisse: yaşamın yaşamaya değer olup olmadığını sorgulamayın. bu soruyu alt sorulara bölmek daha iyi. yaşam devam etmeye değer mi? evet, çünkü ölüm kötü. yaşam başlamaya değer mi? hayır. ee zaten başladığımıza göre yaşamaya devam ediyoruz işte.
- dnzbrs (06.07.21 00:52:50)
@ gabe h coud
Size secme sansi vermis hayat,tatil yapma imkani da vermis.Baska bir konuda tatile 50 bin harcadiginizi yazmissiniz.O parayi bir senede kazanamiyorum ben,vasifsiz bir adamda degilim.
İste hayat boyle acimasiz.
Size secme sansi vermis hayat,tatil yapma imkani da vermis.Baska bir konuda tatile 50 bin harcadiginizi yazmissiniz.O parayi bir senede kazanamiyorum ben,vasifsiz bir adamda degilim.
İste hayat boyle acimasiz.
- E.R.W. (06.07.21 21:47:54)
"Hayat emeklerinin karşılığını genelde veriyor. Dene, çalış, uğraş, samimi ol. Bahane bulma." Şu cevaba takıldım.
Hayatın emeklerinin karşılığını vermek gibi bir kaygısı yok. Köpek gibi çalışıp gayet sürünebilirsin. Para içinde yüzüp bacaksız da doğabilirsin. Hayat tamamen bir genetik ve çevresel bir loto. Aptal, zeki, yakışıklı, çirkin, güzel doğabilirsin, hepsi de başarını, yaşam kaliteni doğrudan etkileyebilir.
Doğduğun zaman bile bir piyango. Şu an burada yazmak yerine 1944'de Fransa'da bir uçaktan atlayan asker de olabilirdin gayet.
Hayata çok bir anlam, motivasyon yüklemeden elinde ne var ne yok değerlendirip, belki bir tık daha iyi koşullarda yaşayacak duruma getirebilirsin kendini. Çok sorgulamamanı öneriyorum şahsen.
Hayatın emeklerinin karşılığını vermek gibi bir kaygısı yok. Köpek gibi çalışıp gayet sürünebilirsin. Para içinde yüzüp bacaksız da doğabilirsin. Hayat tamamen bir genetik ve çevresel bir loto. Aptal, zeki, yakışıklı, çirkin, güzel doğabilirsin, hepsi de başarını, yaşam kaliteni doğrudan etkileyebilir.
Doğduğun zaman bile bir piyango. Şu an burada yazmak yerine 1944'de Fransa'da bir uçaktan atlayan asker de olabilirdin gayet.
Hayata çok bir anlam, motivasyon yüklemeden elinde ne var ne yok değerlendirip, belki bir tık daha iyi koşullarda yaşayacak duruma getirebilirsin kendini. Çok sorgulamamanı öneriyorum şahsen.
- nehara (06.07.21 22:08:25 ~ 22:11:13)
[]
Bana tavsiye verir misiniz iş konusunda?
2016 yılında Harita Mühendisliği Bölümünden mezun oldum.Ve şu ana kadar kendi bölümümle ilgili hiç çalışmadım çalışamadım.
2020 kpss sınavında 88 küsür puan aldım ve memurluk kovalıyorum.
Kendi bölümüm ya da büro personeli vs ne olursa.
Şu an Ankara da ailemin yanında yaşıyorum ve konya da şantiyeden bir iş teklifi aldım.
Uzun süre meslekten uzak kaldığım için bölümümden soğudum ve artık yapmak istemiyor gibiyim.Hele bu mesleğin şantiyede arazide çalışması gözümü korkutuyor zor ve meşakatlı.
Sizce ne yapayım?kendi şehrimde olsa hemen kabul ederdim yine ama başka şehirde olunca ve bir de şantiye olunca hiç isteğim yok.Uzun yıllar işsizim artık ailemde iyi kötü bir işe girmemi istiyor.
2020 kpss sınavında 88 küsür puan aldım ve memurluk kovalıyorum.
Kendi bölümüm ya da büro personeli vs ne olursa.
Şu an Ankara da ailemin yanında yaşıyorum ve konya da şantiyeden bir iş teklifi aldım.
Uzun süre meslekten uzak kaldığım için bölümümden soğudum ve artık yapmak istemiyor gibiyim.Hele bu mesleğin şantiyede arazide çalışması gözümü korkutuyor zor ve meşakatlı.
Sizce ne yapayım?kendi şehrimde olsa hemen kabul ederdim yine ama başka şehirde olunca ve bir de şantiye olunca hiç isteğim yok.Uzun yıllar işsizim artık ailemde iyi kötü bir işe girmemi istiyor.
sözleşme yoksa 5-6 ay denerdim ben. en azından tecrübe olur. maaşı da yeterse tabi.
- jelly bear (29.03.21 16:39:36 ~ 16:39:45)
Ankara'dan bambaşka bir yere gitsen neyse de Konya zaten Ankara ile komşu. Bence kaçırma iş fırsatını.
- dissendium (29.03.21 16:39:48)
hocam kesinlikle git
- nibba (29.03.21 16:42:19)
bir harita mühendisi olarak, saha işini göze almanız gerekiyor bence. yoksa harita mühendisliğinin bir esprisi kalacak mı?
evli değilseniz, şantiye hayatı zor değildir, hatta çok güzeldir. ben hem bekarken, hem evliyken şantiyelere gittim geldim, gayet de keyifli oluyor. hele hele ankara-konya arası yakın olduğu için daha da pratik olur. anladığım kadarıyla yaşınız da genç, biraz toz yutun, hem meslek öğrenin, hem de genel olarak iş hayatını öğrenin. şantiyelerde bir kaç sene geçirdikten sonra ofise geçersiniz ve şantiyedekleri siz yönetirsiniz.
evli değilseniz, şantiye hayatı zor değildir, hatta çok güzeldir. ben hem bekarken, hem evliyken şantiyelere gittim geldim, gayet de keyifli oluyor. hele hele ankara-konya arası yakın olduğu için daha da pratik olur. anladığım kadarıyla yaşınız da genç, biraz toz yutun, hem meslek öğrenin, hem de genel olarak iş hayatını öğrenin. şantiyelerde bir kaç sene geçirdikten sonra ofise geçersiniz ve şantiyedekleri siz yönetirsiniz.
- co2s2 (29.03.21 16:52:32)
Bölümle alakalı sıfır tecrüben var ve bina ragmen iş teklifi aldıysan bence gitmelisin. Şantiye bi çok şey katabilir sana. Memurluk da olmazsa elinde bi alternatif kalır en azından. Bence gitmelisin. Beş yıldır işsiz sayilirsin.
- elorelia (29.03.21 16:59:47)
Yardır
- westblack (29.03.21 17:58:53)
bence kesinlikle gitmelisin
- garavel (29.03.21 18:06:00)
hocam mesleğin güzel git çalış daha sonra bilirkişi listesine kaydol, ondan sonra para akar. işi gücü bırakıp sadece bilirkişilik yaparsın.
- rahmi pinkfloydoglu (29.03.21 18:35:31)
bosver gitme. bir 4 sene de memur olmayi bekle. o da olmadi bastan okursun artik, bir 4 sene de sinava hazirlanirsin. sonra bir 4 sene de okursun. sonra bir 4 sene daha is bakarsin, sonra tekrar kpss...
- cooperr (29.03.21 18:41:55)
Tesekkur ederim cevaplarinizi icin.
@co2s2
Mezun oldum olali cografi bilgi sistemi alaninda calismak istedim hep,arazi olcme isleri bana gore degil.
Zamaninda 2.sinifta birakacaktim bolumu bir sekilde aci zulum bitirdik.
@co2s2
Mezun oldum olali cografi bilgi sistemi alaninda calismak istedim hep,arazi olcme isleri bana gore degil.
Zamaninda 2.sinifta birakacaktim bolumu bir sekilde aci zulum bitirdik.
- E.R.W. (29.03.21 20:20:31)
Kesinlikle gidin, ailenize de yakın. İşsizlik psikolojisi kendini içine çekiyor, hangi işi yaparsanız yapın aktif olmak insanı başka bir ruh haline sokuyor. İş dediğimiz ayrıca ilişkiler, organizasyon becerileriniz bir sürü şey. Birşey kaybetmezsiniz.
- kaset (29.03.21 21:41:05)
Bence deneyin hatta zorlayın baktınız olmuyor o zaman bırakırsınız hem kpss puanınız da cepte. Başarılar.
- spartamed (29.03.21 21:47:36)
okuduğun bölüme dair bir işte çalışmak istiyorsan kesinlikle git. parası koşulları falan bir kenara iyi bir deneyim olur bu amaçla gidersen. muhtemelen yeni mezun pozisyonunda bir tekliftir diye düşünüyorum ve size işi öğretecek başka bir haritacı/lar vardır diye düşünüyorum. ancak dediğim gibi bu mesleği yapmak istiyorsan git. istemiyorsan hiç zorlamanın manası yok. isteksiz bir şekilde şehir değiştirilmez. iyi bir kpss puanın var, büro personeli ilanlarını vs kovalamaya devam edebilirsin. bu arada 2016'dan beri herhangi bir işte çalışmış mıydın? alanınla alakasız bir işte olsa insanın çalışması iş hayatını gözlemlemesi açısından önemlidir. bu havayı solumak sonraki kararlarımızı daha keskin ve sağlam verebilmemiz doğrultusunda önemli bir işlev görüyor.
unutma, bu sadece senin verebileceğin bir karar. her yönüyle iyice düşünmeli artı eksilerini kendince tartmalısın. her kabul, diğer olası kabullerin reddidir. umarım en iyi kararı verebilirsin.
unutma, bu sadece senin verebileceğin bir karar. her yönüyle iyice düşünmeli artı eksilerini kendince tartmalısın. her kabul, diğer olası kabullerin reddidir. umarım en iyi kararı verebilirsin.
- outis2 (29.03.21 23:17:47)
@E.R.W. - biraz ezber bir yanıt olacak, kusura bakma. coğrafi bilgi sistemleri nedir, arazi ölçmeden çok mu farklıdır bilmiyorum ama emin olduğum bir şey var. sahada bir şeyler öğrenmek iyidir. elinizdeki neden bu data var, bu data size nasıl geliyor, başka türlü gelebilir mi, daha verimli gelebilir mi? bunları bilmek için saha şart. klasik bir geyik vardır, matematikçiler neden fizik bilimini severler? öğrendikleri bilgileri uygulayacak bir şeyleri olduğu için.
- co2s2 (30.03.21 11:45:02)
[]
Hayattan artik zevk aliyor musunuz?
İnsanlar genel olarak mutsuz,isteksiz.
Arkadaslik iliskileri bitik.Samimiyet yok.Kimsenin birbirine tahammulu yok.
Onumde cok engel olmasina ragmen mutlu olmaya calisiyorum ancak kimsede bunu goremiyorum.
Sosyal medyadan dolayi insanlar birbirini begenmiyor,herkes birbirine kusur buluyor.Bir mukemmeliyetcilik yarisi var.
Sizlerde durum nedir?,benim mi cevrem boyle?,
(Dalga gececekler konuyu trolleyecekler lutfen yazmasin,zaten burda ki bazilarindan dolayi hicbir sey yazasimda gelmiyor).
Arkadaslik iliskileri bitik.Samimiyet yok.Kimsenin birbirine tahammulu yok.
Onumde cok engel olmasina ragmen mutlu olmaya calisiyorum ancak kimsede bunu goremiyorum.
Sosyal medyadan dolayi insanlar birbirini begenmiyor,herkes birbirine kusur buluyor.Bir mukemmeliyetcilik yarisi var.
Sizlerde durum nedir?,benim mi cevrem boyle?,
(Dalga gececekler konuyu trolleyecekler lutfen yazmasin,zaten burda ki bazilarindan dolayi hicbir sey yazasimda gelmiyor).
Bazen alıyorum bazen almıyorum. İlla almak gerekmiyor. Her zaman kârda olamazsın. Zaman zaman düşmeden yükselmenin değerini anlamazsın.
- pass (06.07.20 23:42:20)
almıyorum. ülke çok durgun. bişey kalmadı artık. eğlence yok, para yok. 90 larda teknoloji yoktu ama mutluluk vardı.
- horowitz (06.07.20 23:48:27)
@ j r r tolkien hayrani haklisiniz hocam da,bazilari sirf soruyu acani kucuk dusurmek icin buradalar.
- E.R.W. (06.07.20 23:53:38)
hayattan zevk almayı niye insan ilişkilerine indirgedik ki şimdi? benim hayattan zevk almamı sağlayan şeylerin çoğu kendi başıma yapabildiğim şeyler. (ÇOĞU DİYORUM ÇOĞU)
ben hayattan nasıl zevk alacağımı biliyorum, o yüzden alıyorum. bunun insan ilişkilerinden bağımsız, insanların neyden zevk alacaklarını bilmiyor olmalarından kaynaklandığını düşünüyorum.
ben hayattan nasıl zevk alacağımı biliyorum, o yüzden alıyorum. bunun insan ilişkilerinden bağımsız, insanların neyden zevk alacaklarını bilmiyor olmalarından kaynaklandığını düşünüyorum.
- Bruce (07.07.20 00:10:07)
@Bruce hocam simdi dunya yansa siz yine zevk alacak misiniz hayattan?,
Yani genel olarak bir bozukluk yok mu?,
Simdi etrafinda ki insanlar mutsuz olunca nereye kadar mutlu olabilir ki insan?
Yani genel olarak bir bozukluk yok mu?,
Simdi etrafinda ki insanlar mutsuz olunca nereye kadar mutlu olabilir ki insan?
- E.R.W. (07.07.20 00:17:05)
Almıyorum. İnsanlar ne kadar zombiye benzediklerinin farkında bile olamayacak kadar zombiler.
- kedili bisiler (07.07.20 00:33:10)
onu diyorum işte, etrafımdaki insanlar kendilerini nasıl mutlu edeceklerini bilmiyorlar. onlar bilmiyor diye ben niye mutsuz olayım ki, onlar da öğrensin hayattan nasıl zevk alacaklarını. sevgilisi yok diye mutsuz mu olmak zorundalar? çok yakın arkadaşları yok diye mutsuz mu olmak zorundalar?
ben sana asıl sebebi söyleyeyim, nasıl mutlu olacaklarını bilmedikleri için sevgilileriyle, arkadaşlarıyla mutlu olamıyorlar. yani bu insanın kendi içine dönüp kendini tanımasıyla ilgili bir durum, onlarsa mutluluğu dışarıda, başkasında aradıkları için zevk almıyorlar.
hayattan kendi kendine zevk alamayan insan başkalarıyla da alamaz. aldığını sanıyordur ama o bir anlık geçiştirmedir. x arkadaşıyla sohbetten zevk aldığını sanır ama o his sanrıdır, geçer; x'le iletişimi koparır z'ye koşar. o da bir kaçış olacağı için onunla da mutlu olamaz. bahsettiğin samimiyetsizliğin temelinde bu kaçış ve arama dürtüleri var.
ben sana asıl sebebi söyleyeyim, nasıl mutlu olacaklarını bilmedikleri için sevgilileriyle, arkadaşlarıyla mutlu olamıyorlar. yani bu insanın kendi içine dönüp kendini tanımasıyla ilgili bir durum, onlarsa mutluluğu dışarıda, başkasında aradıkları için zevk almıyorlar.
hayattan kendi kendine zevk alamayan insan başkalarıyla da alamaz. aldığını sanıyordur ama o bir anlık geçiştirmedir. x arkadaşıyla sohbetten zevk aldığını sanır ama o his sanrıdır, geçer; x'le iletişimi koparır z'ye koşar. o da bir kaçış olacağı için onunla da mutlu olamaz. bahsettiğin samimiyetsizliğin temelinde bu kaçış ve arama dürtüleri var.
- Bruce (07.07.20 00:48:07 ~ 00:53:18)
artık derken?? 5 yaşından beri ölmek istiyorum. 28 yaşındayım.
not: müslümanspor
not: müslümanspor
- beyaz power ranger (07.07.20 00:58:52)
Alıyorum. Bence bakış açınızı değiştirmeniz gerekiyor, mutlu olabileceğiniz şeyler mutlaka vardır.
Hayattan zevk almanın yolunu bulduğumu söyleyemem ama ne kadar kötü durumda olursanız olun, yine de çekilebilir kılabileceğinizi düşünüyorum.
Hayattan zevk almanın yolunu bulduğumu söyleyemem ama ne kadar kötü durumda olursanız olun, yine de çekilebilir kılabileceğinizi düşünüyorum.
- hayirsiz (07.07.20 01:09:30 ~ 01:11:29)
tam olarak bruce+1
alıyorum tabii ki.
bunlara ek olarak bir de hayatın aslında sosyal medyada olmayışı var.
ben instagram falan kullanmıyorum, genelde bana denk gelen insanlar da ya kullanmıyor ya da çok az kullanıyor.
yani hayatı sosyal medya haline getiren insanın kendi algısı.
bu nerede ne aradığınıza ve kendinizi tanımanıza bağlı bir şey.
alıyorum tabii ki.
bunlara ek olarak bir de hayatın aslında sosyal medyada olmayışı var.
ben instagram falan kullanmıyorum, genelde bana denk gelen insanlar da ya kullanmıyor ya da çok az kullanıyor.
yani hayatı sosyal medya haline getiren insanın kendi algısı.
bu nerede ne aradığınıza ve kendinizi tanımanıza bağlı bir şey.
- blatta hiberna (07.07.20 01:16:44)
sorunu anlamadim. hayattan ve zevk derken ne kastediyorsun? bu kelimelerin sendeki karsiligi ne?
- Leonardo~Da~Vinci (07.07.20 01:56:21)
burda bu tür duyurulara genel olarak hep benzer şeyler yazıyorum ama yine yazacağım.
kendi kontrol alanınızda olan alanlara enerji harcayın. örneğin insanların genel olarak mutsuz ve bitik olması sizin kontrol alanınızda değil. ama mutsuz ve isteksiz insanlarla ne ölçüde iletişim kuracağınız, etkileşimde bulunacağınız sizin kontrol alanınızda. aynı şey arkadaşlık, samimiyet ve tahammül konuları içinde geçerli. kendi yaşıtınız kaç milyon nüfusu vardır ülkenin. %100'nün böyle olduğunu düşünmek sizin bakış açınızla ilgili, baktığınız açıyı genişletmeye çalışın.
bu bakış açısıyla ilgili şöyle bir egzersiz önerebilirim. sakin bir gün oturun ve sinemada en ön sırada olduğunuzu düşünüp hayatınızı hayal edin. birkaç saat sonra tekrar aynı hayali kurun ama bu sefer 4-5 sıra arkada oturduğunuzu farzedin. birkaç saat sonra bunu yine 10-15 sıra arkadan izliyormuş gibi tekrarlayın. böyle böyle en sonunda filmin gösterildiği noktadan sahneye baktığınızı hayal edin ve düşünün, her mesafe arttığında başka neler görebildiniz? aslında burnunuzun dibinde olan neleri es geçiyorsunuz? ya da burnunuzun dibinde size kocccamannnn ve önemli görünen şeyler aslında resmin bütünü içinde ne kadar küçücük?
sosyal medyaya gelince, kendi adıma instagram falan kullanmıyorum, bunun övünülecek bir şey olduğunu da düşünmüyorum ama iç huzuruma, neşeme, yaşam enerjime katkısını çok rahat gözlemleyebiliyorum. sosyal medyanın nasıl olması gerektiği / ideal hali sizin kontrolünüzde değil ama kullanmamak bir tercih ve hangi tercihte bulunacağınız en başında da ifade ettiğim gibi "sizin kontrolünüzde".
bir de hep başkalarının tavır ve tutumları, negatif ve olumsuz noktalar üzerinden tariflemişsiniz hissiyatınızı. siz önce kendiniz bir tarifleyin bakalım ERW neler sever, neler ister, neleri deneyimlemeyi planlıyor, nasıl arkadaşlıklardan hoşlanıyor, hangi alanlarda olmak/olmamak istiyor? kendinizi tarif etmeden, ne istediğinizi kendi değerleriniz/beklentileriniz/istekleriniz üzerinden belirlemeden benzer düşünen insanlarla yolunuz zaten kesişmez ki.
ne istemediğinize değil, ne istediğinize odaklanın. bunu böyle istemiyorum demek yerine bunu şöyle istiyorum demeyi öğrendiğinizde, kullandığınız dili bile bu yönde değiştirdiğinizde, hayatınıza ne çok katkı sağladığını göreceksiniz.
ayrıca bunaltmayın kendinizi bu kadar, kimse pürüzsüz olmak zorunda değil, insan arazlarıyla bir bütün ve kendi bütününü kabullenmesi gerekiyor. bütünü kabullenmeden değiştirmek/dönüştürmek istediğiniz yönlerle ilgili de ilerleme sağlayamazsınız. eldeki malzemeyi bilmeden, yol almak imkansız. önce kendi içinize dönün.
kendi kontrol alanınızda olan alanlara enerji harcayın. örneğin insanların genel olarak mutsuz ve bitik olması sizin kontrol alanınızda değil. ama mutsuz ve isteksiz insanlarla ne ölçüde iletişim kuracağınız, etkileşimde bulunacağınız sizin kontrol alanınızda. aynı şey arkadaşlık, samimiyet ve tahammül konuları içinde geçerli. kendi yaşıtınız kaç milyon nüfusu vardır ülkenin. %100'nün böyle olduğunu düşünmek sizin bakış açınızla ilgili, baktığınız açıyı genişletmeye çalışın.
bu bakış açısıyla ilgili şöyle bir egzersiz önerebilirim. sakin bir gün oturun ve sinemada en ön sırada olduğunuzu düşünüp hayatınızı hayal edin. birkaç saat sonra tekrar aynı hayali kurun ama bu sefer 4-5 sıra arkada oturduğunuzu farzedin. birkaç saat sonra bunu yine 10-15 sıra arkadan izliyormuş gibi tekrarlayın. böyle böyle en sonunda filmin gösterildiği noktadan sahneye baktığınızı hayal edin ve düşünün, her mesafe arttığında başka neler görebildiniz? aslında burnunuzun dibinde olan neleri es geçiyorsunuz? ya da burnunuzun dibinde size kocccamannnn ve önemli görünen şeyler aslında resmin bütünü içinde ne kadar küçücük?
sosyal medyaya gelince, kendi adıma instagram falan kullanmıyorum, bunun övünülecek bir şey olduğunu da düşünmüyorum ama iç huzuruma, neşeme, yaşam enerjime katkısını çok rahat gözlemleyebiliyorum. sosyal medyanın nasıl olması gerektiği / ideal hali sizin kontrolünüzde değil ama kullanmamak bir tercih ve hangi tercihte bulunacağınız en başında da ifade ettiğim gibi "sizin kontrolünüzde".
bir de hep başkalarının tavır ve tutumları, negatif ve olumsuz noktalar üzerinden tariflemişsiniz hissiyatınızı. siz önce kendiniz bir tarifleyin bakalım ERW neler sever, neler ister, neleri deneyimlemeyi planlıyor, nasıl arkadaşlıklardan hoşlanıyor, hangi alanlarda olmak/olmamak istiyor? kendinizi tarif etmeden, ne istediğinizi kendi değerleriniz/beklentileriniz/istekleriniz üzerinden belirlemeden benzer düşünen insanlarla yolunuz zaten kesişmez ki.
ne istemediğinize değil, ne istediğinize odaklanın. bunu böyle istemiyorum demek yerine bunu şöyle istiyorum demeyi öğrendiğinizde, kullandığınız dili bile bu yönde değiştirdiğinizde, hayatınıza ne çok katkı sağladığını göreceksiniz.
ayrıca bunaltmayın kendinizi bu kadar, kimse pürüzsüz olmak zorunda değil, insan arazlarıyla bir bütün ve kendi bütününü kabullenmesi gerekiyor. bütünü kabullenmeden değiştirmek/dönüştürmek istediğiniz yönlerle ilgili de ilerleme sağlayamazsınız. eldeki malzemeyi bilmeden, yol almak imkansız. önce kendi içinize dönün.
- Phoebe (07.07.20 11:01:19 ~ 11:23:39)
[]
Karantina nasil gidiyor?
Ben uzun uzun gecmise gittim.Hayatimda cok buyuk hatalar yaptigimin farkina daha yeni vardim.
Uyanık olduğum her an çalışıyorum, bir nevi geleceğe yatırım. Grafik, video falan üretiyorum. Covid yüzünden herşey allak bullak oldu ama işler normale dönünce bu geçen zamanı boşa harcamamış olmayı umuyorum.
- hem şişko hem deli (23.04.20 22:18:01)
Yatıyorum ben ya, dizilere falan sardım netflixte. Yiyip içip yatıyorum valla. Dana gibi oldum iyice.
- antihero (23.04.20 22:43:03 ~ 27.04.20 14:57:29)
Evimde olsam sorun yok da misafir olarak geldigim yerde kalakaldim o sorun. O nedenle daraliyorum sonsuz misafirlikte kalmis gibi hissediyorum.
- tuborg yesili (23.04.20 23:49:41)
hahaha sonsuz kısır, sonsuz misafir terliği, sonsuz sürekli muhabbet etme çabası.
anlatılmaz yaşanır yeşil.
anlatılmaz yaşanır yeşil.
- hem şişko hem deli (23.04.20 23:52:51 ~ 23:53:02)
Çalışma düzeninde hiçbir değişme olmadı, zaten evden çalışıyordum.
Şimdilik dayanıyorum :))
Şimdilik dayanıyorum :))
- hayirsiz (24.04.20 00:35:42)
[]
Yurtdisinda yasayan var mi?
Turkiyede gecirdigim vakti bosa gecirdim diyor musunuz?,
Ben bizim insanimizin cok mutsuz ve eglenmeyi bilmedigini dusunuyorum.
onlarca video izledim ve insanlar gercekten mutlu gelismis ulkelerde.
Ben bizim insanimizin cok mutsuz ve eglenmeyi bilmedigini dusunuyorum.
onlarca video izledim ve insanlar gercekten mutlu gelismis ulkelerde.
bosa gecirdim demiyorum. hayatin tek amaci iyi vakit gecirmek de degildir.
ama tespitinde haklisin, cunku mutsuzuz. ozellikle son 20 yil kabus gibi oldu. bu durum insanimizin dogasi degil, sosyal ve ekonomik kosullarin sonucu.
ama tespitinde haklisin, cunku mutsuzuz. ozellikle son 20 yil kabus gibi oldu. bu durum insanimizin dogasi degil, sosyal ve ekonomik kosullarin sonucu.
- ebabil curnatasi (11.02.20 05:21:41)
"onlarca video izledim ve insanlar gercekten mutlu gelismis ulkelerde" bu mantikla neyi cok izlersen o konuda eksper oluyorsun. malesef gercekler pek de oyle degil. yurtdisinda kurtulurum diye kapagi hayalindeki ulkeye atip ciddi surunen yiginla insan var. hizmet sektorunde karin tokluguna calisip duruyorlar. bunu idrak edebilmek icin yurtdisinda bir sure (bence en az 3-5 sene) yasamak lazim.
bulundugun yer kaba tabiriyle copluk olabilir. ama icinde dogdugun copluk her zaman disaridaki bilmedigin coplukten iyidir. eli yuzu duzgun ulkelerdeki mutlu insan ortalamasi orta dogudan daha yuksektir eywallah, ama senin benim o "mutlu" insanlarin arasina girmemiz pek kolay degil.
bulundugun yer kaba tabiriyle copluk olabilir. ama icinde dogdugun copluk her zaman disaridaki bilmedigin coplukten iyidir. eli yuzu duzgun ulkelerdeki mutlu insan ortalamasi orta dogudan daha yuksektir eywallah, ama senin benim o "mutlu" insanlarin arasina girmemiz pek kolay degil.
- cooperr (11.02.20 07:49:59)
"onlarca video izledim ve insanlar gerçekten mutlu gelişmiş ülkelerde"
Değil, bilimsel olarak değil. WHO'nun istatistiklerine göre gelişmiş kuzey ülkelerinde intihar oranları çok yüksek. Herhangi bir kuzey avrupa ülkesi insanları bizim çerez niyetine yaşadığımız zorluklarda isyan halinde üzülüyorlar, ki onların memleketlerinde de oluyor böyle vakalar.
TR'de boşa vakit geçirmedim. Her ülkenin iyi ve kötü yanları var biliyorum.
Değil, bilimsel olarak değil. WHO'nun istatistiklerine göre gelişmiş kuzey ülkelerinde intihar oranları çok yüksek. Herhangi bir kuzey avrupa ülkesi insanları bizim çerez niyetine yaşadığımız zorluklarda isyan halinde üzülüyorlar, ki onların memleketlerinde de oluyor böyle vakalar.
TR'de boşa vakit geçirmedim. Her ülkenin iyi ve kötü yanları var biliyorum.
- SiyamkedisiZorro (11.02.20 09:53:24)
Yok demiyorum. 23 yıl mutlu mesut yaşadım. Daha iyisini deneyimleme şansım oldu, beğendim, gittim.
Bizde yüz asıklığı ve selamsızlık biraz yerleşmiş, tahammülümüz de yok son senelerde çeşitli nedenlerle birbirimize. Yoksa o kadar boktan bir yer değil.
Gelişmiş ülkelerde de herkesin sorunları var. Sadece sorunlarımız farklı.
Bizde yüz asıklığı ve selamsızlık biraz yerleşmiş, tahammülümüz de yok son senelerde çeşitli nedenlerle birbirimize. Yoksa o kadar boktan bir yer değil.
Gelişmiş ülkelerde de herkesin sorunları var. Sadece sorunlarımız farklı.
- buf-e kür (11.02.20 11:47:32)
Dolu ve bos, mutlu ve mutsuz, iyi ve kotu insanlar her yerde var. 37 yil Turkiye de yasadim ve genellikle mutluydum. 3 yildir yurtdisinda yasiyorum. Ayni derecede mutluyum.
Eglenirken gorduklerinizi bir de calisirken gorun derim.
Eglenirken gorduklerinizi bir de calisirken gorun derim.
- erectrode (11.02.20 12:58:29)
[]
Sosyal medya kullanmamak?
Uzun yillar boyunca kullanmadim,.İnstagram a bir gireyim dedim.
Cok sey kacirdigimi dusunmeye basladim insanlar gercekten bu kadar iyi hayatlar mi yasiyor?
Takipci sayisi kadar mi adam yerine koyuyor insanlar?
Cok sey kacirdigimi dusunmeye basladim insanlar gercekten bu kadar iyi hayatlar mi yasiyor?
Takipci sayisi kadar mi adam yerine koyuyor insanlar?
tabii, biz öyle güzel yaşıyoruz, neşeliyiz, seksiyiz, her gün bir yerdeyiz, mutluyuz ve şıkır şıkırız. ne sandın? Sen değil misin?
şaka şaka, aynıyız. :(
şaka şaka, aynıyız. :(
- ebabil curnatasi (18.12.19 06:07:06 ~ 06:07:26)
Öyle hayat yaşayanların gerçek dünyasına girdiğinde yalnızlıktan ağlayanları bile görebilirsin.
- bagcivan (18.12.19 08:26:59)
mevzunun sonu hep "burada böyle mutlu fotoğraflar paylaşıyorum ama içimin kanadığını kimse bilmez" oluyor; ya da bana hep oyleleri denk geldi.
- foolrules (18.12.19 08:40:55)
[]
Tekrar 18 yasiniza gelseniz hayatinizi nasil sekillendirirdiniz?
Evet soru acik,ben kotu universitede sevdigim bolumu okurdum.
Ana dil gibi yabanci dil ogrenirdim.Omurga sagligima cok dikkat ederdim.
Bu ulkeden gitmek icin her seyi denerdim.
Ana dil gibi yabanci dil ogrenirdim.Omurga sagligima cok dikkat ederdim.
Bu ulkeden gitmek icin her seyi denerdim.
hayatimdaki en buyuk pismanliklarimdan biri ingilizceyi cok iyi bir seviyeye getirememis olmak. tekrar 18 yasima donsem deliler gibi ingilizce calisirsim. tabi universiteyi kazandıktan sonraki donemden bahsediyorum.
- tabudeviren (01.10.19 14:19:58)
Okuduğum bölüm ve okulun yanından geçmemekle işe başlardım. Hayatım hiçbir şeyi umursamamakla geçti. Çok daha iyi bir ünide istediğim bölümü okuyabilirdim öyle olmasaydım. Arkadaş seçimlerim de saçma sapandı. Çevremdeki insanları değiştirirdim.
- noisette (01.10.19 14:35:25)
17 yaşımdan 25 yaşıma kadar akla zarar paralar kazandım. Bugünün parasıyla günde 10 bin TL kazandığım günler bile oldu. Hepsini iç etmezdim bugünkü aklım olsa. Hala iyi kazanıyorum ama o günlerin yakınından geçmek bile zor artık.
- deer hunter (01.10.19 15:22:20)
üniversite bölümü olarak işletme seçerdim rahat okurdum. Yoğun olarak spor ya da dans tarzı aktivitelerle uğraşırdım ve deli gibi para harcardım.
- ashleybon (01.10.19 16:46:11)
+1 puan GPA
+1 tane dil
+1 tane enstrüman
+1 tane dil
+1 tane enstrüman
- kitap arasında kalmış silgi tozu (01.10.19 16:49:14)
Sevdiğim bölümü okumazdım, iyi para kazanabileceğim meslek edinmeye yönelik alanlardan birini okurdum. Hatta iki yıllık bir şey falan okurdum hemen işe girerim. Edindiğim hobileri bir iki yıl uğraşıp kenara atmazdım. Daha az duygusal kararlar alırdım, drama queen olmazdım.
- Mossy (01.10.19 17:44:07)
Aynen böyle şekillendirirdim. Sanslıydım ben cok ya. Hayatıma yön veren cok iyi yol gösterenim vardı ve mutlak teslimeyet ona. Böylece lisanslı sporcu olabilecek durumda, super dil bilgisi ve istesem direkt gelire çevireceğim hobilerle girdim 18 yaşıma. Yol gösterenimin sevdiği mesleği ben de sevdim, o mesleği sevmeye dogru biçimlendim zaten. Şimdi de yurt dışındayım.
- velvetmorning (01.10.19 19:00:06)
hiç bir değişiklik istemezdim
sadece enstrüman çalmaya o yaşlarda başlamak isterdim
sadece enstrüman çalmaya o yaşlarda başlamak isterdim
- superb (02.10.19 08:50:17 ~ 08:51:09)
boyle bir sey mumkun olmayacagi icin bugune odaklanip gecmiste yapamadiklarima abanirdim.
ama simdi acelesi yok biraz yatayim, sonra bakariz :P
ama simdi acelesi yok biraz yatayim, sonra bakariz :P
- foster (02.10.19 09:43:00)
1