[]

motosiklet kullanmak
motosiklet kullanması zor bir şey mi, aktif araç kullanan ve bisiklet kullanmayı da bilen biri kaç derste öğrenir sizce?

Otomatik vites mi ikisi de?
- abuzer
(07.06.25 00:36:21)

Honda'nın iki tam gün süren başlangıç eğitimleri oluyor (sanırım Yamaha'nın da benzer eğitim programı var). İki günde temel bilgiyi alırsınız, motor alıp devam edecekseniz güvenli sürüş eğitimleriyle devam edersiniz.
- kobuzchu kiz
(07.06.25 12:39:44)

Motosiklet ehliyet sınavı eskiden olduğu kadar basit değil ama kursa gidip gerekli pratiği yapan herhangi birinin halledemeyeceği bir şey değil. Ustalaşmak için sonrasında tecrübe ve eğitim devam edebilir ama ehliyeti alan birisi işini rahatlıkla görecek kadar kullanır.
- chavezding
(07.06.25 13:10:50)

Zor degil. Ozellikle simdi DCT sanzimanli motorlar var. Ozellikle yeii baslayanlara cok yardimci olan yagmur modu var. ABS fren var. Dogru motoru alirsan hemen surmeye baslayabilirsin. Bu devirde abs siz motor alinmaz zaten, kayar dusersin.
Yalniz motorsiklet hatayi affetmiyor. Bir anlik dalginlik kalici sakatliga ya da hayatina malolabiliyor. Bu isin en iyileri bile tum onlemleri almalarina her turlu teknik bilgiye, surus becerisine sahip olmalarina ragmen motor kazalarinda olduler.
Yol uzerinde yag olur, cakil olur, toz toprak olur dusup olebilirsin. Az bir dalginsindir, hizini kontol etmek icin onune bakarsin 2 saniye icinde onunde fren yapan aracin tamponundan kazirlar seni.
Ulasim icin mecbur degilsen motoru zevk icin hafta sonlari, iyi havalarda zinde kafayla kullanacaksin.
Vaktin olursa youtube'da birkac tane zafer akcay videosu izle, ne demek istedigimi daha iyi anlarsin.
Yalniz motorsiklet hatayi affetmiyor. Bir anlik dalginlik kalici sakatliga ya da hayatina malolabiliyor. Bu isin en iyileri bile tum onlemleri almalarina her turlu teknik bilgiye, surus becerisine sahip olmalarina ragmen motor kazalarinda olduler.
Yol uzerinde yag olur, cakil olur, toz toprak olur dusup olebilirsin. Az bir dalginsindir, hizini kontol etmek icin onune bakarsin 2 saniye icinde onunde fren yapan aracin tamponundan kazirlar seni.
Ulasim icin mecbur degilsen motoru zevk icin hafta sonlari, iyi havalarda zinde kafayla kullanacaksin.
Vaktin olursa youtube'da birkac tane zafer akcay videosu izle, ne demek istedigimi daha iyi anlarsin.
- thetruenorthstrongandfree1
(07.06.25 17:21:34)

Hiç zor değil ancak dinamikleri otomobille çok alakasız.
Ben sıfırdan manuel vites motosiklet kullanmayı öğrendim ve trafiğe rahatlıkla çıkabiliyorum şu anda, siz de öğrenirsiniz. 5-6 ders yeterli olur başlangıç aşamasını atlamak için. Akabinde mutlaka güvenli sürüş eğitimi almak gerekir; ben de henüz almadım o eğitimleri bu arada ama kobuzchu'nun dediği güvenli sürüş eğitimleri çok kritik bence, en uygun vakitte alacağım şahsen.
Ben sıfırdan manuel vites motosiklet kullanmayı öğrendim ve trafiğe rahatlıkla çıkabiliyorum şu anda, siz de öğrenirsiniz. 5-6 ders yeterli olur başlangıç aşamasını atlamak için. Akabinde mutlaka güvenli sürüş eğitimi almak gerekir; ben de henüz almadım o eğitimleri bu arada ama kobuzchu'nun dediği güvenli sürüş eğitimleri çok kritik bence, en uygun vakitte alacağım şahsen.
- vedatchilipeppers
(07.06.25 21:02:39)
[]

oğlum çift soyad taşıyabilir mi?
4 yaşında, babasıyla boşandık. hem babasının hem benim soyismimi taşımasını istiyorum, böyle bi şey mümkün mü? tek ismi olduğu için sorun olacağını düşünmüyorum.

iki isimli olmak bile sorunken, bu durum çocuğun hayatını zorlaştırmaz mı?
- neira
(01.06.25 11:45:09)

annesiyim, neden benim taşıdığım soyismi de taşımasın ki? nüfus kayıt örneği taşımadıkça hiçbir bağımız yok gibi duruyor, nasıl benim çocuğum olduğunu kanıtlayabilirim mesela bi şey olsa? anna/baba ismi de yazmıyor artık kimliklerde.
x y çocuğumun ismi soyismiyse a benim soyismimse x a y olabilir gayet. olması gereken de bu.
x y çocuğumun ismi soyismiyse a benim soyismimse x a y olabilir gayet. olması gereken de bu.
- deartheodosia
(01.06.25 11:55:36)

dava acarak yapilabilir.
www.evrensel.net
bu artik emsal karar gibi bisi. diger mahkemeler de bu karari takip edecek yoksa istinafta düzeltilir. ama buradaki olayda baba da okay. sizin durumunuzda bunu dikkate alarak hareket etmek lazim.
haddim olmayarak kisisel görüs: baya sacma. öküz ölüp ortaklik bitince yani bosaninca degil de bastan böyle bir sey istesen sik bir hareket olurdu. su an duygusal bir karar gibi duruyor. senin soyadin da senin babanin soyadi. birak cocuk dedesinin soyadini tasiyacagina serefsiz bile olsa babasinin soyadini tasisin.
www.evrensel.net
bu artik emsal karar gibi bisi. diger mahkemeler de bu karari takip edecek yoksa istinafta düzeltilir. ama buradaki olayda baba da okay. sizin durumunuzda bunu dikkate alarak hareket etmek lazim.
haddim olmayarak kisisel görüs: baya sacma. öküz ölüp ortaklik bitince yani bosaninca degil de bastan böyle bir sey istesen sik bir hareket olurdu. su an duygusal bir karar gibi duruyor. senin soyadin da senin babanin soyadi. birak cocuk dedesinin soyadini tasiyacagina serefsiz bile olsa babasinin soyadini tasisin.
- sonsuz
(01.06.25 12:02:07)

nedeni şu; çocuk yaşta zorbalamaya başlayacaklar. ergenlikte özellikte çok uğraşırlar sen evli misin niye iki soyadın var vs vs. yetişkin olduğunda da devlet dairelerinde sorun yaşayabilir. atıyorum bankaya gitti çovuğun adı fernando jose mariano altamiano fernandes muslera olsun. hangi ismini okuyacaklar? eksik okuduklarında üstüne alınacak mı? evlendiğinde bir soyad daha gelecek. brezilyalı futbolcu olacak çocuk :D
- neira
(01.06.25 12:07:41)

ilkokul, ortaokul, lise'de, bu gelişim dönemlerinde diğer erkek arkadaşlarının arasında kendini farklı hissedebilir.
- senin neden iki soyadın var ?
- ...
frued yaşasa yapmayın derdi.
- senin neden iki soyadın var ?
- ...
frued yaşasa yapmayın derdi.
- WithWorth
(01.06.25 12:08:04)

Çocugun küçük emrah filmlerindeki gibi olur sonra.
- runaway
(01.06.25 12:17:37)

Çocuğa eziyet etmeyin. Ne gerek var?
- mor oje
(01.06.25 12:18:37)

@sonsuz, doğmadan önce istiyordum zaten ama hamileyken ayrıldığımız için yine duygusal kabul edilebilir.
- deartheodosia
(01.06.25 12:25:33)

İşin hukuki yönünü bilmiyorum ama bence olmalı. Hatta okulda vs. zorbalanır denmiş ama ben olsam gurur duyardım hem annemin hem de babamın soyadını da taşıyorum diye. Beni doğuran, hamilelik döneminde bütün hayatını bana göre değiştirmek zorunda kalan, hem bedensel hem ruhsal olarak zorlanan ve hatta doğum sırasında hem kendi hem de bebeğinin hayatı için endişelenen ve tabi tüm bu süreç içinde bu riski taşımak zorunda kalan anneme bu süreçte etkisiz eleman gibi davranılmadığı için.
- rock n roll
(01.06.25 12:28:38)

@sonsuz, yorum yapmanız için açtım duyuruyu, dilediğiniz gibi linçleyebilirsiniz.
@neira, ne güzel işte :P
@withworth, her konuda toplumla uyuşmak zorunda değiliz, azınlıklar ne yapsın. her çocuk anne baba bir ailede büyümüyor.
@neira, ne güzel işte :P
@withworth, her konuda toplumla uyuşmak zorunda değiliz, azınlıklar ne yapsın. her çocuk anne baba bir ailede büyümüyor.
- deartheodosia
(01.06.25 12:28:46)

@rock n roll, <3 duygularımı yazmışsın. doğuran, büyüten benim ama kimliklerimizi yanyana koyduğumda aramızda hiçbir bağ gözükmüyor. boşanmadan önce aynı soyisim olduğu için bi sorun yaşamamıştım ama şimdi bi uçak bileti aldığımda yanımda hangi belgeleri taşımam gerekir oğlum olduğunu kanıtlamak için, onu düşünüyorum (yurtdışı).
- deartheodosia
(01.06.25 12:32:04)

Erkek kardeşiniz var ve soyadı diğerleri üzerinden devam edecekse eğer değmez. Zorbalanmak bir yana, kayıt kuyut işlerinde sürekli karşısına çıkar ileride. Örnek vereyim; önemli bir konuda bir kuruma/kuruluşa çocuğunuz gitti ve pasaportunu/kimliğini verdi. Kayıt ekranında ikinci bir soyadı için alan yoksa eğer biri yazılacak. Diyelim ki bu kayıt yapılan sistemle entegre çalışan bir başka kayıt ekranı daha olsun. Çocuğunuz bu ekrana gireceği soyadının hangisi olduğunu bilmek zorunda. Uyumsuzluk olursa eğer istenmeyen sonuçlar doğuracak, bunun düzeltilmesi gerekecek, düzeltilmesi için belki bireysel müracaat gerekecek, zaman alacak, can sıkacak.. başka kimsenin uğraşmadığı şeylerler çocuğunuz iki soyadı taşıyor diye uğraşacak. Bu verdiğim örnek yaşanması çok muhtemel bir şey. Bu durum defalarca karşısına çıkacak.
Bahsedilmiş zaten, olsun diye zorladığınız soyadı da annenize ait değil, babanızın soyadı.
Bahsedilmiş zaten, olsun diye zorladığınız soyadı da annenize ait değil, babanızın soyadı.
- beyfendi
(01.06.25 12:37:56)

Yeni kimliklerin arka sayfasında anne baba adı yazıyor yav. Bunu eklemek istedim konu hakkında bir şey demeyeceğim.
- nhk ni youkosu
(01.06.25 12:38:48)

@teyze, aşırı alakasız bi yorum olmuş, öyle bi durum yok bizde.
- deartheodosia
(01.06.25 12:52:51)

"anna/baba ismi de yazmıyor artık kimliklerde."
kimliğin arkasında yazıyor.
@rock n roll yazdığı düşünce olarak güzel ama çocugun bu bilince ulaşması zaman alabilir. ortaokulda lisede hunharca zorbalanabilir. "ne öyle kadın gibi iki soyadın var" gibisinden.
ileride büyüyecek, bir yere başvururken iki soyadını yazmak zorunda kalacak. sürekli bir ekstra uğraş, düzeltme, açıklama.
ailenizin soyadınızın devam etmesini istiyorsanız sizin soyadınızla olsun. iki soyadı çok angarya bir iş.
kimliğin arkasında yazıyor.
@rock n roll yazdığı düşünce olarak güzel ama çocugun bu bilince ulaşması zaman alabilir. ortaokulda lisede hunharca zorbalanabilir. "ne öyle kadın gibi iki soyadın var" gibisinden.
ileride büyüyecek, bir yere başvururken iki soyadını yazmak zorunda kalacak. sürekli bir ekstra uğraş, düzeltme, açıklama.
ailenizin soyadınızın devam etmesini istiyorsanız sizin soyadınızla olsun. iki soyadı çok angarya bir iş.
- tabudeviren
(01.06.25 13:12:07)

Mahkeme ile oluyor, bence duygusal bir karar degil olmasi gerekeni yapiyorsunuz.
- deckard
(01.06.25 13:37:07)

Biz de hanımla düşünmüştük amma lakin çocuğun adı portekiz adı gibi olacak diye vaz geçtik. Hele bir de belki iki ad koyarız diyorduk ama benden biliyor hanim; bütün eğitim hayatım boyunca ismim testlere sığmadı, bıktım. Ondan ötürü istemedik.
Neyse yani ben size şunu diyeyim; sizin açınızdan çok mantıklı. Kesinlikle anlarım ama çocuk açısından mantıksız olacak ve hayatına ekstra bir zorluk katacak. Hele bir de yurtdışında falan yaşasa vallaha iyice karmaşık oluyor (hintli arkadaşımdan biliyorum).
Umarım tek ismi vardır çocuğun.
Neyse yani ben size şunu diyeyim; sizin açınızdan çok mantıklı. Kesinlikle anlarım ama çocuk açısından mantıksız olacak ve hayatına ekstra bir zorluk katacak. Hele bir de yurtdışında falan yaşasa vallaha iyice karmaşık oluyor (hintli arkadaşımdan biliyorum).
Umarım tek ismi vardır çocuğun.
- logisticsmanager
(01.06.25 14:18:43)

Ortaokulda bir kız arkadaşımın iki soyadı vardı. Her sene başında bazı densiz öğretmenler sebebini sınıfın ortasında didiklerdi, kız artık bunalmıştı bu durumdan. Son karar sizin ama ben gördüğümü söylüyorum.
- mirty
(01.06.25 14:56:21)

bence harika bir sey, acin davayi alsin sizin soyisminizi de. bir arkadasim evlendi, soyisimlerini beraber degistirdiler. kadinin soyismi x, erkeginki y olsun. hem kadin hem erkek tarafi, x-y seklinde aldi ikisi de yeni soyisimlerini.
- konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.06.25 15:07:37 ~ 22:25:02)

Cocugunuz sizin gibi feminist olmayacak belki?
- baldur2
(01.06.25 16:22:22)

okulda zorbalayacak olanlar gözünün üstünde kaşın var der yine zorbalar? 3 iqlu ilkokul ortaokul çocukları çocuğumu zorbalayabilir belki diye kendi düşünce ve isteklerime mi ket vurmalıyım? neden insanların düşük zekalı çocuklarından korkup endişe ederek yaşamalıyız ajsjsjsjs her bir soruda “çocuğun zorbalanır”. 40 yaşında da zorbalığa uğrayan insanlar var ve bunun çözümü zorbaların dikkatini çekmeme çabası olarak yaşam sürdürmek değil.
- deartheodosia
(01.06.25 16:22:41)

@baldur ayyyy feminist hamlesi de geldi :) bi sonraki çirkin, kedili ve mor saçlı olduğum mu olacak :)
- deartheodosia
(01.06.25 16:24:05)

@beyfendi, soyadım devam etsin etmesin umurumda değil ki, amaç bu değil. kutsal, ayrıcalıklı bi soydan da gelmiyorum. babamın soyismi olduğunun da farkındayım.
- deartheodosia
(01.06.25 16:27:04)

Çocuğun pratikte yaşayacağı zorlukların hangi durumda rahatlıkla gözardı edilebileceğine dikkat çekmek istedim. Ailede soyadını taşıyacak başka kimse yoktur, o durumda ne uğruna olursa olsun çocuğum benim soyadımı da taşımalı denir, ben derim.
Baba piyasada yoktur, çocuğun doğumuna katılmak dışında hayatınızda hiçbir katkısı yoktur, bu durumda da ikinci soyadı makul ama "hem babasının hem benim soyadımı taşısın" söyleminizden babanın ortalıkta olduğunu anlıyoruz.
Baba piyasada yoktur, çocuğun doğumuna katılmak dışında hayatınızda hiçbir katkısı yoktur, bu durumda da ikinci soyadı makul ama "hem babasının hem benim soyadımı taşısın" söyleminizden babanın ortalıkta olduğunu anlıyoruz.
- beyfendi
(01.06.25 17:36:28)

Çocuk zorbalanması muhabbeti baydı cidden. İki soyad zorluyorsa sadece sizinki olsun bence bu taleple gidin
- ala09
(01.06.25 19:33:38)

Cift soyadli kadinlar surekli sorun yasiyor mu? Sorun yasama argumani biraz zorlama geldi, ilk defa bu cocugun sahip olacagi bir sey olmayacak ki bu.
- ghilleinthemist
(01.06.25 21:48:50)

@ghilleinthemist, abicim çocuğun adı Ali Muhammed Yılmaz Erkanlıoğlu. Bak kısa, uzunumsu, orta, uzun isim ve soyad salladım. Lan sen çocuğuna bunu reva mı görüyorsun sırf doğurduğun için? Ali derler, Muhammed derler, Yılmaz soyadı ama onu da isim sanabilirler. Çocuk söylemekten sıkılır, sınıfta rezil olur. Uzun işte. Kime faydası var? Sırf burada anası bir şeylerin tatminini yaşamak için çocukla uğraşıyor. Keşke geleceğinin düşünse. Olan oldu. Sen evlenirken boşanabileceğini ve böylesi durumlara düşebileceğini öngörebiliyor olmalısın.
- Shepard
(01.06.25 21:53:16)

ne bos yapildi ya. kadin size fikrinizi sormamis. doguran, bakan, büyüten kisi olarak soyismini vermek ve cocuguyla resmi olarak bir bagi olsun istiyor, yasal olarak oluru var mi diye sormus. siz ne düsünürsünüz, uygun bulur musunuz dememis. soruya verin cevabi gecin, her konu hakkinda fikir sahibi olmak zorunda degilsiniz.
- konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.06.25 22:23:41)

oncelikle 42e, bir oglum var, evliyim.
yasal olarak mumkunse babasinin soyadini siler kendi soyadimla devam ederim.
hamileyken ayrilmak nedir ya, oha diyorum. yemisim adamin soyadini, gelmisini gecmisini..
yasal olarak mumkunse babasinin soyadini siler kendi soyadimla devam ederim.
hamileyken ayrilmak nedir ya, oha diyorum. yemisim adamin soyadini, gelmisini gecmisini..
- cooperr
(02.06.25 00:27:18)

soy ismi atadan gelen bir şeydir. bu da erkek spermi üremeyi sağladığı için hep erkek soyundan devam etmiştir. tüm dünyada da bu şekildedir. daha sonrasında soy adını yada adnını beğenmeyenler mahkeme yolu ile değiştirebilmektedir.
şimdi şahis fikrime gelecek olursak, bence öncelikle babanızdan gelen soy ismini değiştirin ve çocuğunuza da aynı soy ismini verin. erkek çocuğu için çift soy adı kullanması tam bir saçmalık bana göre. kız olsaydı evlenince üç soyadı mı kullanacaktı.
şimdi şahis fikrime gelecek olursak, bence öncelikle babanızdan gelen soy ismini değiştirin ve çocuğunuza da aynı soy ismini verin. erkek çocuğu için çift soy adı kullanması tam bir saçmalık bana göre. kız olsaydı evlenince üç soyadı mı kullanacaktı.
- gercekdunya
(02.06.25 10:14:31)

web search olarak aratmasına izin verirsen en güncel cevabı verir. sadece eğitilmiş bilgiler üzerinden cevap vermiş sana.
- false pretension
(29.05.25 20:28:44)

esat'ın rusya haricinde bir yerde olma imkanı var mı sence?
putin otur derse oturuyor kalk derse kalkıyor. kırsal bir malikanede takılıyordur.
putin otur derse oturuyor kalk derse kalkıyor. kırsal bir malikanede takılıyordur.
- yurtsuz john
(29.05.25 20:49:10)

devamında da ben rusya’da dedim, inatla suriye’de olduğunu iddia etti ajsjsj. “yanlış bilgi verebilir”
- deartheodosia
(29.05.25 21:18:00)

websearch kullanmadan verdiği bilgilerin son güncelleme tarihi haziran 2024’müş.
- gnosis
(29.05.25 21:55:55)

Esat rusyada deli gibi korunuyor. Co pilot moskovada diyor.
- mikahakkinen
(29.05.25 22:49:05 ~ 30.05.25 15:15:48)

İnternette arama yaparsa oradaki bilgileri yapmazsa kendi veri tabanındaki bilgileri vermeye çalışıyor. Her halükarda ChatGPT bir bilgi kaynağı değil ama bunu kabul etmek gerekiyor. ChatGPT bir dil motoru. Amacı doğru bilgi vermek değil, insan ile konuşuyor hissi vermek. O yüzden sitenin her yerine uyarı koymuşlar zaten.
- nawar
(29.05.25 23:11:50)

suriyede korunuyor bilgisi iyiymiş, şara eğitip koltuğuna oturtur belki
oğlu moskovanın göbeğinden reels attı geçen aylarda. ailecek moskovada tabii ki.
www.instagram.com
www.bbc.com
oğlu moskovanın göbeğinden reels attı geçen aylarda. ailecek moskovada tabii ki.
www.instagram.com
www.bbc.com
- lambırcek
(30.05.25 02:30:06 ~ 02:30:38)

en son eski ipad i yaptırdığım yerden memnun kaldım,numaralarına watsapptan yazın ne kadar tutacağını size yazarlar.istanbul perpa da yerleri.
Rüzgar teknoloji 544 323 1010
Rüzgar teknoloji 544 323 1010
- duptıs
(26.05.25 11:11:23)
[]

internetten alınan mobilyayı iade etmek
internetten masa almıştım, ankara’dan istanbul’a gönderdiler. ürün kusursuz, sorun yok ama maalesef eve çok büyük geldi ve içime sinmedi, beğenmedim bu nedenle. iade edebiliyor muyum, firma itiraz edecek muhtemelen, nasıl olacak :(

Kanun ne diyorsa o. Cayma hakkının şartları yerine getirilmişse geri almama diye bir seçeneği yok fakat kişiye özel sipariş üstüne üretilmiş bir ürün ise iade edemeyebilirsiniz .
Cayma hakkının şartlarına bakın.
Cayma hakkının şartlarına bakın.
- orient blue
(05.05.25 07:36:53)

kişiye özel ürün değil standart bi masa işte ama sipariş üzerine üretime alındı diyebilirler, bilmiyorum
- deartheodosia
(05.05.25 07:38:49)

ürün açıklamasında sözde "kişiye özel ürün" yazıyorsa almazlar. thh ile uğraşmak zorunda kalabilirisin. hangi site olduğunu söyle de alışveriş yapmayalım. vivense mi yoksa?
- yazar yazmaz yazan yazar
(05.05.25 09:07:58)

yok, vivense değil. firmayla bugün iletişime geçeceğim
- deartheodosia
(05.05.25 09:37:14)
[]

ikea kargo ücretsiz kampanyası yapar mı tekrar?
geçtiğimiz haftalarda vardı. kargo 5 bin falan tutuyor
[]

şeker ölçüm cihazı önerisi
kullanıp memnun kaldığınız ve çubukları kolay bulunan tavsiye ettiğiniz bir cihaz var mı?

Optima
- matilda
(15.04.25 19:09:20)

Pahalısı da ucuzu da iş görüyor, en yakın eczanenin sattığından alın, sonrasında çubuk aramak zorunda kalmayın
- durbidakka
(15.04.25 22:45:05)

Contour plus kullanıyorum uzun süredir, bayağı isabetli ölçüm yapıyor. Tavsiye ederim.
- fobfilm
(15.04.25 23:28:30)

Hepsi aynı çubukları en kolay bulunan ve ucuz olanını alın. Çünkü makineyi 1 kez çubukları hep alıyorsunuz.
- naksidil
(16.04.25 11:05:55)

@matilda, optima ile ilgili birçok yerde farklı şikayetler var yanlış ölçtüğüyle ilgili.
- deartheodosia
(27.04.25 17:20:39)
[]

kelimeleri uzatarak yazmak (bi duyuruda görünce)
bazı kadınlar neden böyle iletişim kuruyor (aramızda böyle yazanlar varsa)?
daha mı şirin ve minnoş, tatlı, minik kuş olunuyor sizce?
ihihihihihi.
daha mı şirin ve minnoş, tatlı, minik kuş olunuyor sizce?
ihihihihihi.

daha böyle oyuncu, muzip ve dolayli yoldan tatli ve seksi evet.
erkekler de bunu yutuyorlar. birakiniz yutsunlar.
öbür türlüsünde eve gelen damacanayi mutfaga kadar bile biz tasiyoruz yoksa ihihihi
erkekler de bunu yutuyorlar. birakiniz yutsunlar.
öbür türlüsünde eve gelen damacanayi mutfaga kadar bile biz tasiyoruz yoksa ihihihi
- sonsuz
(01.04.25 14:27:32 ~ 14:33:18)

Evet yerine Eveeeet
Gidelim yerine Gidelimmmmm
Bu tarz şeyleri diyorsanız erkek birey olarak ben de böyle yazıyorum da bunun kadınların seksi/sevimli görünmek için yaptıkları bi şey olduğunu düşünmemiştim hiç lol. Ben sadece dümdüz evet yazınca karşı tarafa sövüyormuş gibi anlaşılmasın ve gerçekten hevesli olduğum belli olsun diye yapıyorum. Ya da kız arkadaşımla konuşurken vurgulama olarak uzatıyorum. Bence hoş tatlılıklar
Gidelim yerine Gidelimmmmm
Bu tarz şeyleri diyorsanız erkek birey olarak ben de böyle yazıyorum da bunun kadınların seksi/sevimli görünmek için yaptıkları bi şey olduğunu düşünmemiştim hiç lol. Ben sadece dümdüz evet yazınca karşı tarafa sövüyormuş gibi anlaşılmasın ve gerçekten hevesli olduğum belli olsun diye yapıyorum. Ya da kız arkadaşımla konuşurken vurgulama olarak uzatıyorum. Bence hoş tatlılıklar
- nundu
(01.04.25 23:20:11)

yerinde zamanında heyecan belirtisi olarak kullanılırsa olabilir ama sürekli bu şekilde yazması o efektten uzaklaştırıyor.
- basond
(02.04.25 09:10:25)
[]

önerebileceğiniz kitaplık mobilya?
tercihen yerden tavana dek uzanan kitaplık bakıyorum. nedense dekor amacı dışında işlevsel kitaplık bulamadım, bulamıyorum. ikea’dakiler stokta olmuyor. standart kitaplık sayan ya da özel olarak yapan bildiğiniz mobilyacı var mı?

Ben tozdan yıldım. Evdeki bütün kitaplıkları çöpe atıp İkea'dan cam kapaklı kitaplık alacağım. Stokta yoksa beklerim.
- Mirket
(26.03.25 18:49:53)

istanbuldaysanız charisma mobilyaya bakabilrisiniz. instagram adresi var. fiyatlar çok uygun değil ama tavana kadar kitaplıkları vardı ve isterseniz özel olarak da çalışıyorlar.
- red g
(27.03.25 13:41:02)
[]

arap baharı kitap önerisi
arap baharı ile ilgili okumak istiyorum. ingilizce/türkçe kitap önerileriniz var mı? olabildiğince tarafsız. video, film vs. de olur.

The Square (Meydan) Mısır’daki Tahrir Meydanı protestolarını, devrim sürecini ve halkın mücadelelerini anlatan güçlü bir belgesel. Gerçek görüntülerle olayları doğrudan aktarıyor.
- emoli
(19.03.25 17:47:16)
[]

alınan evde banyoda aşırı kötü koku
evi gezerken belli değildi, belki öncesinde havalandırılıyordu vs. bilmiyorum. eve henüz taşınılmadı ama banyoda aşırı kötü koku var ve site yönetimi bir açıklama yapmıyor. belki borular falan ters takılmıştır ya da evin defosu vardır, bilmiyorum.
bu banyo konusunda ne yapılabilir, sırf bu nedenden taşınmak istemiyorum çok mide bulandırıcı geliyor. havalandırma var ama bir işe yaramıyor.
incelenmesi için ne yapabilirim ayrıca bir avukatla dava süreci de düşünüyorum, site yönetimi sorumluluk almıyor ama yanlış yapılmış bir şey var belli ki.
bu banyo konusunda ne yapılabilir, sırf bu nedenden taşınmak istemiyorum çok mide bulandırıcı geliyor. havalandırma var ama bir işe yaramıyor.
incelenmesi için ne yapabilirim ayrıca bir avukatla dava süreci de düşünüyorum, site yönetimi sorumluluk almıyor ama yanlış yapılmış bir şey var belli ki.

bir tane banyo gideri vardır klozetin yanında filan olur. ordan geliyor olabilir, süzgeci söküp poşet geçirip geri tak. lavabodan geliyorsa alttaki boru s değildir, elinle s şeklini ver.
- adivar
(18.03.25 12:07:17)

Duvarda bir yerlerde bir delik vardır. Çamaşır makinesi gideridir. O delik açıksa koku gelir. Çamaşır makinesinin giderini contasıyla birlikte takınca kesilir.
Zeminde bir gider vardır. O gider ve duşakabin gideri eslidir. Es içindeki su, uzun süre kullanılmadığında buharlaşır ve giderden kötü koku gelebilir. Giderlere birer bardak su dökerek sorun çözülür.
Klozet de uzun süre kullanılmazsa aynı buharlaşma ve aynı koku olur. Bir kez sifon çekerek sorun ççözülür.
Lavabo altındaki Es bozulmuştır. Körüklü giderse elle düzelterek sorun çözülür.
vs.
Kokunun kaynağını bulun, çözüm önerelim.
Zeminde bir gider vardır. O gider ve duşakabin gideri eslidir. Es içindeki su, uzun süre kullanılmadığında buharlaşır ve giderden kötü koku gelebilir. Giderlere birer bardak su dökerek sorun çözülür.
Klozet de uzun süre kullanılmazsa aynı buharlaşma ve aynı koku olur. Bir kez sifon çekerek sorun ççözülür.
Lavabo altındaki Es bozulmuştır. Körüklü giderse elle düzelterek sorun çözülür.
vs.
Kokunun kaynağını bulun, çözüm önerelim.
- Mirket
(18.03.25 12:17:30)

Mirket her şeyi yazmış, bunları yapınca düzelmesi lazım. Eğer düzelmezse havalandırma boşluğunda güvercin falan ölmüştür.
- antihero
(18.03.25 14:02:42)

Arkadaşlar ben yakın zamanda Maçka da eski bir ev aldım. İçi sıfırlanmış. Banyodan müthiş derecede kötü, küf gibi koku geliyordu. Öncelikle fayansların suyunun gideceği yere taş koydum, sonra çamaşır makine giderine ek bir aparat takılıyor onu taktım 50 tl. Konu çözüldü.
- picassoishere
(19.03.25 15:24:30)
[]

partnerlerini öldüren eğitimli erkekler
kaç yıllık eşleri ya da sevgilileri. hınçla dövüp öldüren/saldıran erkekler. bu yalnızca kadınlara yönelik bir şey değil evet, erkeğin erkeğe şiddeti de çok yaygın ama bu noktaya nasıl geliniyor onu merak ediyorum. cahil falan değil bu insanlar. nefretten gözleri mi dönüyor, o son noktaya nasıl geliniyor sizce :/ ya bir gün vahşice öldürülürsem korkusu taşımaya başladım.

Eğitimle çok ilgili olduğunu düşünmüyorum.
Milyon tane analiz yapılabilir. Ama eğitim bi miktar etkilidir.
Milyon tane analiz yapılabilir. Ama eğitim bi miktar etkilidir.
- sorularimicinfeykhesap
(11.03.25 17:31:36)

Zannediyorum bu kisiler cinsler arasi iliskiler konusunda dogru modellerle buyumemis ve bir sekilde bir evliligin, iliskinin icine dusmus. Iliski dinamiklerini idare edemedigi icin "challenge" edildigi noktalarda surekli ofkesi artmis. Bircok kisi icin bu gibi durumlar nihayetinde bosanmayla sonuclansa da demek ki kucuk bir kisminda olay cinayete kadar gidebiliyor.
- mbond
(11.03.25 17:34:59)

egitimle cok alakali oldugunu dusunmuyorum ama netflix'te American Murder: The Family Next Door bu beni cok etkiledi, hadi karisi bir derece diyorsun da kizlari falan, cok korkunc.
- kassiopeia
(11.03.25 17:35:48)

Saldirganlik egiliminin, vahsiligin, zarar verme gudusunun egitimle alakasi yok. Genellikle sinyalleri cocukluktan itibaren az cok gosterir kendini.
- mor oje
(11.03.25 17:43:29)

Eğğitimle tamamen ilgisiz olduğunu düşünmüyorum. Eğitimsiz insanın dünyası küçüktür, kaybedecek bir şeyi de yoktur öldürme motivasyonu daha kolay ortaya çıkıyor ama geçtiğimiz aylarda bir doktorun öldürdüğünü görmüştüm o tarz insanların da psikolojilerinde ciddi bozukluk olduğunu düşünüyorum.
- Kediyi üzdün
(11.03.25 17:46:22)

@kediyi üzdün, ben de eğitimli insanların kaybedeceği çok daha fazla şey olduğunu düşünüyorum. ayrıca eğitimsiz insanlar gibi hapse girmeyi erkek olmakla bağdaştırmıyorlardır sanki gururlanılacak bir şeymiş gibi.
- deartheodosia
(11.03.25 17:51:26 ~ 17:51:51)

Eğitimle ilgili değil+1 Kontrol dürtüsü ile alakalı.
Erkekler kadınları bir an gözleri dönüp öldürmüyor, bu bir süreç. Hangi erkeğin şiddet uygulayacağı ve en sonunda karısını/sevgilisini öldüreceği tahmin edilebilir. Aklıma gelen dikkat edilmesi gereken birkaç nokta:
Partneriniz hayatınıza ve kararlarınıza ne kadar karışıyor, arkadaşlarınızla ve ailenizle görüşmenizi engelliyor mu,
korkularınızla (ör. tenha sokakta yürümek) dalga geçiyor mu,
en ufak bir şeyden aniden öfkelenip sonra size iyi davranma döngüsüne girdi mi,
ekonomik olarak ona bağımlı olmanızı istiyor mu,
ikiniz de çalışsanız da evin tüm harcamalarına size söz hakkı bırakmadan kendi mi karar veriyor,
sinirlendiğinde eşyalarınıza zarar veriyor mu,
şiddet döngüsüne girdiniz mi: size daha önce şiddet uygulayıp sonrasında hediyelerle pişmanlığını dile getirmeyi alışkanlık haline getirdi mi,
silahlara, kesici-delici aletlere merakı var mı, bunlarla sosyal medyada poz veriyor mu,
evinde silah bulunduruyor mu?
Ek olarak, yukarıdaki davranışları tekrarlayan bir erkekle ne kadar uzun süredir beraberseniz öldürülme olasılığınız o kadar artıyor.
Erkekler kadınları bir an gözleri dönüp öldürmüyor, bu bir süreç. Hangi erkeğin şiddet uygulayacağı ve en sonunda karısını/sevgilisini öldüreceği tahmin edilebilir. Aklıma gelen dikkat edilmesi gereken birkaç nokta:
Partneriniz hayatınıza ve kararlarınıza ne kadar karışıyor, arkadaşlarınızla ve ailenizle görüşmenizi engelliyor mu,
korkularınızla (ör. tenha sokakta yürümek) dalga geçiyor mu,
en ufak bir şeyden aniden öfkelenip sonra size iyi davranma döngüsüne girdi mi,
ekonomik olarak ona bağımlı olmanızı istiyor mu,
ikiniz de çalışsanız da evin tüm harcamalarına size söz hakkı bırakmadan kendi mi karar veriyor,
sinirlendiğinde eşyalarınıza zarar veriyor mu,
şiddet döngüsüne girdiniz mi: size daha önce şiddet uygulayıp sonrasında hediyelerle pişmanlığını dile getirmeyi alışkanlık haline getirdi mi,
silahlara, kesici-delici aletlere merakı var mı, bunlarla sosyal medyada poz veriyor mu,
evinde silah bulunduruyor mu?
Ek olarak, yukarıdaki davranışları tekrarlayan bir erkekle ne kadar uzun süredir beraberseniz öldürülme olasılığınız o kadar artıyor.
- gnosis
(11.03.25 17:53:40 ~ 17:58:16)

Ya bu o kadar çok katmanlı bir konu ki şurada çözebileceğimizi sanmıyorum. Ama okulda edinilen eğitimle çok ilgisi yok; kültürden toplumdan aileye kadar inen o sağlıksız ataerkillik, toksik erkeklik üzerine psikolojik sorunları da ekleyince bunlar çıkıyor önümüze. Bir de ilişkide fiziksel şiddetin en ufağı bile varsa bunun zamanla büyümesi ve cinayete kadar gitmesi olasılığı artıyor.
İngilizce olsa da konuyla alakalı bir kaynak bırakayım: archive.org
Sonradan aklıma gelen iki şey daha:
- Şiddet içeren bir ilişkide, kadın hamile kaldığında erkek çoğu zaman şiddetin dozunu artırıyor ya da sadece psikolojik şiddet varsa fiziksel şiddet de başlıyor.
pmc.ncbi.nlm.nih.gov
- Şiddet içeren ilişkinin en tehlikeli (ve öldürülme riski en yüksek) zamanı şiddet gören kişinin ayrılmaya, ilişkiyi bitirmeye çalıştığı zaman ve hemen sonrası.
jbws.org
İngilizce olsa da konuyla alakalı bir kaynak bırakayım: archive.org
Sonradan aklıma gelen iki şey daha:
- Şiddet içeren bir ilişkide, kadın hamile kaldığında erkek çoğu zaman şiddetin dozunu artırıyor ya da sadece psikolojik şiddet varsa fiziksel şiddet de başlıyor.
pmc.ncbi.nlm.nih.gov
- Şiddet içeren ilişkinin en tehlikeli (ve öldürülme riski en yüksek) zamanı şiddet gören kişinin ayrılmaya, ilişkiyi bitirmeye çalıştığı zaman ve hemen sonrası.
jbws.org
- kobuzchu kiz
(11.03.25 17:58:33 ~ 18:15:06)

partneri öldürmenin bazi yaygin patternleri var
1. finansal sebepler. sigorta parasi ya da miras icin öldürmek. hayat sigortasi parasina konmak icin.
2. siddete egilimli birisin zaten kavga esnasinda yanlislikla öldürüyorsun ya da gözün dönüyor plansiz bir sekilde öldürüyorsun.
3. genelde ayrilirken karsi taraf hayatina devam edemesin diye planli bir sekilde öldürüyorsun.
1. bunu tahmin edemezsin. aranda sorun olmasa da öldürülebilirsin. millet hatta önce cocuk düsünüyoruz falan diyor etrafina ondan süphelenilmesin diye.
2. genel olarak siddete ugruyorsun ve düzelecegini umuyorsun. bir nokta geliyor ki artik affedecek durumda olamiyorsun.
3. bunda genelde sunu yaparsan öldürürüm seni falan diye konusmalar oluyor. burda kisinin siddet problemi olmayabilir. sadece sen yok ol istiyor.
cahillikle öldürmenin bir bagi var mi bilmiyorum. belki kan davasi, töre falan o etkili olabilir ama bir insan fakir ve egitim alamadi diye potansiyel suclu görmek, onu suca yakistirmak sinifcilik oluyor.
1. finansal sebepler. sigorta parasi ya da miras icin öldürmek. hayat sigortasi parasina konmak icin.
2. siddete egilimli birisin zaten kavga esnasinda yanlislikla öldürüyorsun ya da gözün dönüyor plansiz bir sekilde öldürüyorsun.
3. genelde ayrilirken karsi taraf hayatina devam edemesin diye planli bir sekilde öldürüyorsun.
1. bunu tahmin edemezsin. aranda sorun olmasa da öldürülebilirsin. millet hatta önce cocuk düsünüyoruz falan diyor etrafina ondan süphelenilmesin diye.
2. genel olarak siddete ugruyorsun ve düzelecegini umuyorsun. bir nokta geliyor ki artik affedecek durumda olamiyorsun.
3. bunda genelde sunu yaparsan öldürürüm seni falan diye konusmalar oluyor. burda kisinin siddet problemi olmayabilir. sadece sen yok ol istiyor.
cahillikle öldürmenin bir bagi var mi bilmiyorum. belki kan davasi, töre falan o etkili olabilir ama bir insan fakir ve egitim alamadi diye potansiyel suclu görmek, onu suca yakistirmak sinifcilik oluyor.
- sonsuz
(11.03.25 18:02:17 ~ 18:02:57)

m.youtube.com 
Fransa'nın en ünlü gruplarından biri, 130 milyon dinlenme paylaştığım şarkı.
Bu grubun solisti de sevgilisini öldürmüştü
tr.m.wikipedia.org
Buna benzer başka olaylar da var.
Şiddet herkeste olan çok ilkel bir güdü. insan olmanın, "büyüme"nin, "yetişmiş insan" olmanın en büyük olayı zaten bu ilkel guduleri bastirabilmek.
Bence öfke kontrol sorunu olan insanlar gunluk hayatta bunun bir şekilde belirtilerini veriyorlar; eğitimle, ekonomik durumla vs alakası pek yok gibi.
(Çok sakin sosyopat tipler tabii konudisi)

Fransa'nın en ünlü gruplarından biri, 130 milyon dinlenme paylaştığım şarkı.
Bu grubun solisti de sevgilisini öldürmüştü
tr.m.wikipedia.org
Buna benzer başka olaylar da var.
Şiddet herkeste olan çok ilkel bir güdü. insan olmanın, "büyüme"nin, "yetişmiş insan" olmanın en büyük olayı zaten bu ilkel guduleri bastirabilmek.
Bence öfke kontrol sorunu olan insanlar gunluk hayatta bunun bir şekilde belirtilerini veriyorlar; eğitimle, ekonomik durumla vs alakası pek yok gibi.
(Çok sakin sosyopat tipler tabii konudisi)
- makbur
(11.03.25 18:37:41)

erkek kadın ayırmaksızın herkesi döven eski erkek arkadaşım vardı. Beni odtülü feministleri ayağa kaldırırım diye dövmemişti. Eğitimle hafif ilgisi olabilir. Şiddetten vazgeçmeleri için korktukları birşey olması lazım.
- ashleybon
(11.03.25 18:53:08)

4 yıl üniversiteye gitmeyi gözünüzde çok büyütüyorsunuz.
- hayirsiz
(11.03.25 19:03:56)

partnerine hayatında el kaldırmamış bir erkeğim, türkiye standartlarında henüz lise mezunu olsam da görgülü/düzgün/eğitimli adam sınıfında yer aldığımı düşünüyorum.
benim teorim şu: bu adamlar mecburen "yontuldukları" ortamlarda büyümelerine rağmen öğrendiklerini içselleştiremiyorlar. atıyorum zihinsel düzeyde eşinin karakterine, kişiliğine, özgürlüğüne saygı duyuyor ama bunu "kendi erkekliğine" yediremiyor. bu kısmı öğrenememiş.
böyle böyle öfke birikiyor. tabii işin sosyal boyutu çok daha karmaşık. belki iş yerinde aptal yerine koyuluyor, belki hayatından memnun değil vs... yanlış anlaşılmasın, kadın dövmeyi meşrulaştırmak için söylemiyorum bunu, sadece bu yola gidebilecek taşların döşenmesinin çok da zor olmadığını düşünüyorum sadece.
ben bu konuda özellikle annesinden ÇOK NET disiplin almış birisiyim, sevdiğim kadını dövebileceğimi asla düşünmüyorum, küfürbaz haydo gibi başka odaya gidip zıplaya zıplaya sinir krizi geçiririm ama yine dövmem. ama dövmenin de eğitimle gerçekten çok alakası olduğuna inanmıyorum. belli bir ölçüde vardır evet ama eğitim dediğimiz şey somut bir olay. adam iyi bir mikrobiyolog veya doktordur mesela ama eğitiminde "kadınları dövmeyin" diye bir kısım yok. o çok daha sosyal, kültürel, aileden gelen bir özellik.
eğitim genelde insanı o kafadaki kişilerle aynı yola sokması itibariyle yontuyor. yani çocuk 15-16 yaşından beri "kadın dövmek ayıptır" zihniyetiyle yetişiyor, o yüzden bunun yanlış olduğunu düşünüyor. ama bunu içselleştiremediği noktada eğitimin çok önemi kalmaz bence.
bu noktada yani incel'lik olmasın ama kadınların da her zaman kendine şiddet uygulayan sayko erkeği bulma becerisine hayranım. nasıl beceriyonuz ya.
benim teorim şu: bu adamlar mecburen "yontuldukları" ortamlarda büyümelerine rağmen öğrendiklerini içselleştiremiyorlar. atıyorum zihinsel düzeyde eşinin karakterine, kişiliğine, özgürlüğüne saygı duyuyor ama bunu "kendi erkekliğine" yediremiyor. bu kısmı öğrenememiş.
böyle böyle öfke birikiyor. tabii işin sosyal boyutu çok daha karmaşık. belki iş yerinde aptal yerine koyuluyor, belki hayatından memnun değil vs... yanlış anlaşılmasın, kadın dövmeyi meşrulaştırmak için söylemiyorum bunu, sadece bu yola gidebilecek taşların döşenmesinin çok da zor olmadığını düşünüyorum sadece.
ben bu konuda özellikle annesinden ÇOK NET disiplin almış birisiyim, sevdiğim kadını dövebileceğimi asla düşünmüyorum, küfürbaz haydo gibi başka odaya gidip zıplaya zıplaya sinir krizi geçiririm ama yine dövmem. ama dövmenin de eğitimle gerçekten çok alakası olduğuna inanmıyorum. belli bir ölçüde vardır evet ama eğitim dediğimiz şey somut bir olay. adam iyi bir mikrobiyolog veya doktordur mesela ama eğitiminde "kadınları dövmeyin" diye bir kısım yok. o çok daha sosyal, kültürel, aileden gelen bir özellik.
eğitim genelde insanı o kafadaki kişilerle aynı yola sokması itibariyle yontuyor. yani çocuk 15-16 yaşından beri "kadın dövmek ayıptır" zihniyetiyle yetişiyor, o yüzden bunun yanlış olduğunu düşünüyor. ama bunu içselleştiremediği noktada eğitimin çok önemi kalmaz bence.
bu noktada yani incel'lik olmasın ama kadınların da her zaman kendine şiddet uygulayan sayko erkeği bulma becerisine hayranım. nasıl beceriyonuz ya.
- mark greg sputnik
(11.03.25 19:06:22)

Ailesinden ve çevresinden ne görüyorsa onu yapıyor aslında. Babasının annesine nasıl davrandığına bakıyor, annesinin tepkisine bakıyor ona göre davranış kalıbı oluşturuyor.
Babası, annesine kötü davranıyorsa bir kadına kötü davranılır diye beynine kodluyor. Annesi ses çıkaramıyorsa, ileride kendi partneri ses çıkardığında bu sefer bu nasıl olur, annem ses cikarmamişti diyor. Eğitim kişinin aslında kendini yetiştirmesiyle ilgili.
Bana göre; daha okul hayatının ilk dönemlerinden itibaren anaokulundan başlayarak ve tüm eğitim hayatı boyunca okullarda bu konu ders olarak verilmeli. Şiddetin çok kötü bir şey olduğu, nazik olmanın önemi, farklı türlerin yaşam hakkına saygı, kendi gibi olmayana saygı gibi. Bunlar ders olarak verilmeli.
Okul hayatı tamamlanmış kişilere de zorunlu eğitim verilmeli bu konuda. Her yerde bu eğitimle karsilasmaliyiz ve şiddet kime yonelirse yönelsin ciddi yaptırımları olmalı.
Babası, annesine kötü davranıyorsa bir kadına kötü davranılır diye beynine kodluyor. Annesi ses çıkaramıyorsa, ileride kendi partneri ses çıkardığında bu sefer bu nasıl olur, annem ses cikarmamişti diyor. Eğitim kişinin aslında kendini yetiştirmesiyle ilgili.
Bana göre; daha okul hayatının ilk dönemlerinden itibaren anaokulundan başlayarak ve tüm eğitim hayatı boyunca okullarda bu konu ders olarak verilmeli. Şiddetin çok kötü bir şey olduğu, nazik olmanın önemi, farklı türlerin yaşam hakkına saygı, kendi gibi olmayana saygı gibi. Bunlar ders olarak verilmeli.
Okul hayatı tamamlanmış kişilere de zorunlu eğitim verilmeli bu konuda. Her yerde bu eğitimle karsilasmaliyiz ve şiddet kime yonelirse yönelsin ciddi yaptırımları olmalı.
- rock n roll
(11.03.25 19:26:20)

Öfke kontrol bozukluğu bir psikolojik rahatsızlıktır. Eğitimli olmakla çok da ilgisi yoktur. Bunlar için cinsiyetin de bir önemi yoktur diyebiliriz.
Farklı olarak geçtiğimiz yıllarda detayını hatırlamadığım bir haber vardı. 20 yaş üstü üç oğlunun da aslında kendi oğulları olmadığını ve ayrıca üçünün de farklı babadan olduklarını öğrenen bir adam vardı? Öğrenme anının adam açısından korkunçluğunu düşünmüş ne yapmış olabileceğini merak etmiştim.
Farklı olarak geçtiğimiz yıllarda detayını hatırlamadığım bir haber vardı. 20 yaş üstü üç oğlunun da aslında kendi oğulları olmadığını ve ayrıca üçünün de farklı babadan olduklarını öğrenen bir adam vardı? Öğrenme anının adam açısından korkunçluğunu düşünmüş ne yapmış olabileceğini merak etmiştim.
- Mirket
(11.03.25 19:57:27)

Birisiyle romantik bir yakınlaşman oldu diyelim, kişinin bazı davranışlarına özellikle dikkat et. Mesela; yemek yemeğe gittiniz garsona nasıl davranıyor. Trafikte nasıl? Sabırlı mı, sabırsız mı? Işık yanar yanmaz kornaya mı basıyor? Trafikte öfke nöbeti mi geciriyor, hemen arabadan inip karşısındakini dövmeye mi kalkıyor?
Telefonda annesi, ablası ya da herhangi bir kadın arkadaşıyla nasıl konuşuyor. Onlara karşı kibar mı yoksa kaba mı. Sokakta yaşayan hayvanlara yaklaşımı nasıl
İş hayatında astlarına ve üstlerine nasıl davranıyor. İnsanlara selam veriyor mu. Ne bileyim küfürlü mü konuşur. Sokağa çöp atar mı. Bunlar çok önemli veriler aslında. Bunlara dikkat etmeni öneririm.
Telefonda annesi, ablası ya da herhangi bir kadın arkadaşıyla nasıl konuşuyor. Onlara karşı kibar mı yoksa kaba mı. Sokakta yaşayan hayvanlara yaklaşımı nasıl
İş hayatında astlarına ve üstlerine nasıl davranıyor. İnsanlara selam veriyor mu. Ne bileyim küfürlü mü konuşur. Sokağa çöp atar mı. Bunlar çok önemli veriler aslında. Bunlara dikkat etmeni öneririm.
- rock n roll
(11.03.25 19:59:49)

Bir anda olabiliyordur. Cinnet hali gibi. Aşırı sebepsiz kıskançlık ,aşırı bağlanma gibi duygular eğitimli insanlarda da olabiliyor.
- hebanon
(11.03.25 20:16:09)

herhalde bam teline falan basıyorlar. cinsel olarak aşağılıyorlar falan herhalde.
cinayetlerin yüzde 70'i o anki sinirle oluyormuş.
cinayetlerin yüzde 70'i o anki sinirle oluyormuş.
- ya ben lan neyse
(11.03.25 20:26:49)

hayattan istediğini alamamış pasif agresif tipler yapıyor bu işi. cinnet anında kayış kopuyor ve ilkel dürtüler devreye giriyor işte.
benim ilkokul 3'ten terk, belinde silahla dolaşan, cinayetten senelerce içerde yatmış akrabalar karılarına tokat bile atmazdı mesela.
benim ilkokul 3'ten terk, belinde silahla dolaşan, cinayetten senelerce içerde yatmış akrabalar karılarına tokat bile atmazdı mesela.
- yurtsuz john
(11.03.25 21:00:09)

Olağan psikopotlar ve bir sosyopatın itirafları diye 2 tane kitap var. okumanızı öneririm.
- komando kani var bende
(11.03.25 21:03:27)

yanıtlardaki profili biliyorum ama onu sormuyorum??
yakınlarda bir diplomat karısını öldürdü. adamın görünürde bilinen hiç şiddet eğilimi yok, geçmişi temiz. güleryüzlü, sevilen bir tip.
yoksa küfrede küfrede araba kullanan, agresif davranışlar sergileyen insana zaten eğitimli demem, “barzo” bir tip canlanıyor zihnimde direkt.
yakınlarda bir diplomat karısını öldürdü. adamın görünürde bilinen hiç şiddet eğilimi yok, geçmişi temiz. güleryüzlü, sevilen bir tip.
yoksa küfrede küfrede araba kullanan, agresif davranışlar sergileyen insana zaten eğitimli demem, “barzo” bir tip canlanıyor zihnimde direkt.
- deartheodosia
(11.03.25 21:32:13)

@komando, ilk kitap bende vardı ama okumadım. ikisine de bakacağım, teşekkürler öneriler için
- deartheodosia
(11.03.25 21:32:40)

Size Müge Anlı'nın ağzindan bir cevap vereyim: "Ne profesörler karılarını dövüyor; ne medya çalışanları, ünlüler eşlerinden dayak yiyor bir bilseniz. Anlatsam inanmazsınız."
Kol kırılıyor, yen içinde kalıyor. Dört duvar arasında ne yaşandığını biz bilemeyiz. Eşine ve çocuklarına eziyet edip dışarıya karşı güleryüzlü ve anlayışlı taklidi yapan çok erkek var.
Kol kırılıyor, yen içinde kalıyor. Dört duvar arasında ne yaşandığını biz bilemeyiz. Eşine ve çocuklarına eziyet edip dışarıya karşı güleryüzlü ve anlayışlı taklidi yapan çok erkek var.
- gnosis
(11.03.25 21:56:28)

bence konuya hep ters tarafından bakıyoruz:
birisi okul okuduğu için şiddetten uzaklaşmıyor aslında. şiddetten uzak kişilerin okul hayatı daha iyi gidiyor. yani doğruyu yanlışı okul öğretmiyor. doğruyu yanlışı ayırt edebilenler okulda (ve genel olarak hayatta) daha başarılı oluyor.
okul okumuş erkeklerin genel olarak okul okumuş kadınlarla evlendiğini düşünebiliriz sanırım. okul okumuş kadınların da kendilerini daha iyi savunduklarını, erkek şiddet uygulamadan boşandıklarını düşünebiliriz. yani aslında eğitimli erkek değil, eğitimli kadın engelliyor şiddeti.
yoksa eğitimden kastınız üniversite bitirmekse, kesinlikle katılmıyorum bu önermeye.
birisi okul okuduğu için şiddetten uzaklaşmıyor aslında. şiddetten uzak kişilerin okul hayatı daha iyi gidiyor. yani doğruyu yanlışı okul öğretmiyor. doğruyu yanlışı ayırt edebilenler okulda (ve genel olarak hayatta) daha başarılı oluyor.
okul okumuş erkeklerin genel olarak okul okumuş kadınlarla evlendiğini düşünebiliriz sanırım. okul okumuş kadınların da kendilerini daha iyi savunduklarını, erkek şiddet uygulamadan boşandıklarını düşünebiliriz. yani aslında eğitimli erkek değil, eğitimli kadın engelliyor şiddeti.
yoksa eğitimden kastınız üniversite bitirmekse, kesinlikle katılmıyorum bu önermeye.
- co2s2
(12.03.25 04:31:02)

değil eşini sevgilisini, herhangi bir şeye el kaldırmış değilim.
çok da sakin biriyim hatta.
nişanlımla son kavgalarımızda o kendisini çok kaybediyor, bazen korkuyorum ondan.
öfkesi o kadar yoğun oluyor ve yalan yanlış hakaretlerde bulunuyor ki, defalarca konuştuğumuz halde aynı sözleri söylüyor. ben erkek tarafıyım.
bu beni artık çok öfkelendiriyor. artık kavga ederken elimdekini sağa sola attığım oluyor benim de. normalde yapmadığım şeylerdir.
sanıyorum ki birikmiş büyük öfkeler insanı olduğundan bambaşka boyuta getiriyor.
her şey saniyelik ve anlık oluyor.
o duyduğumuz haberlerde planlı şekilde olan cinayetlerin sayısı az.
eğitim elbette önemli, ama eğitimden ziyade görüp geçirmek, hayata değer katmak önemli. her şey insan için anlaşamıyorsanız ayrılın, neden bu boyuta gelmek zorunda. önceden eğitimli olanların hayata ve ilişkilere bakışı daha farklıydı. şimdi herkes lisans mezunu neredeyse.
anlaşamıyorlarsa; nasıl ayrılacaklar, kim nereye gidecek, yeni ev bulmak kurmak kolay değil, yeni evlenmişler bir sürü düğün masrafı yapılmış, yıllarca ödenecek, belki nafaka da ödenecek bu gibi şeyler insanları çıkmaza hatta nefes alamaz boyuta getiriyor. zaten bam teli gergin, kıvılcıma bakıyor olay.
bu da bi anlık öfkeyi doğuruyor.
yazdıklarım değil cinayeti, şiddeti hatta bağırmayı bile normalleştirmek için yazılmadı. lütfen polemik olmasın. hayat şartlarının zorluğu, özellikle ekonomik sıkıntılar, bunların getirdiği hakaretler derken bu hale geliyor. y
çok da sakin biriyim hatta.
nişanlımla son kavgalarımızda o kendisini çok kaybediyor, bazen korkuyorum ondan.
öfkesi o kadar yoğun oluyor ve yalan yanlış hakaretlerde bulunuyor ki, defalarca konuştuğumuz halde aynı sözleri söylüyor. ben erkek tarafıyım.
bu beni artık çok öfkelendiriyor. artık kavga ederken elimdekini sağa sola attığım oluyor benim de. normalde yapmadığım şeylerdir.
sanıyorum ki birikmiş büyük öfkeler insanı olduğundan bambaşka boyuta getiriyor.
her şey saniyelik ve anlık oluyor.
o duyduğumuz haberlerde planlı şekilde olan cinayetlerin sayısı az.
eğitim elbette önemli, ama eğitimden ziyade görüp geçirmek, hayata değer katmak önemli. her şey insan için anlaşamıyorsanız ayrılın, neden bu boyuta gelmek zorunda. önceden eğitimli olanların hayata ve ilişkilere bakışı daha farklıydı. şimdi herkes lisans mezunu neredeyse.
anlaşamıyorlarsa; nasıl ayrılacaklar, kim nereye gidecek, yeni ev bulmak kurmak kolay değil, yeni evlenmişler bir sürü düğün masrafı yapılmış, yıllarca ödenecek, belki nafaka da ödenecek bu gibi şeyler insanları çıkmaza hatta nefes alamaz boyuta getiriyor. zaten bam teli gergin, kıvılcıma bakıyor olay.
bu da bi anlık öfkeyi doğuruyor.
yazdıklarım değil cinayeti, şiddeti hatta bağırmayı bile normalleştirmek için yazılmadı. lütfen polemik olmasın. hayat şartlarının zorluğu, özellikle ekonomik sıkıntılar, bunların getirdiği hakaretler derken bu hale geliyor. y
- biseysorcaktim
(12.03.25 09:02:39 ~ 09:06:46)

Eğitimi 4 yıl üniversite okumaya indirgememek lazım.
4 yıl üniversite okuyup hayatını felsefe, edebiyat, sanat, politika vs. ile geçiren bireyin dünyası ile kıraathane kültürü veya futboldan başka ilgi alanı olmayan, idealleri olmayan bir insanın dünyası aynı olamaz veya üniversite okumasa dahi kendini eğiten birey ile sadece mühendis olan ama dümdüz yaşayan kişi aynı görme biçimlerine sahip olamaz.
Dolayısıyla eğitimle alakası yok demek bana doğru gelmiyor. Ancak dünyada kaç kişi gerçek anlamda kendisini eğitebiliyor ki?
Burada biraz da ahlak ve etik devreye giriyor. Yetiştirilirken etik ve ahlaki değerleri öğrenmeyen bir diplomat pekala da eşini öldürebilir. Bugün isminin önünde prof ünvanı olan ama insanlık kırıntısı dahi olmayan omurgasız siyasetçileri de görüyoruz.
"Musonius'a göre felsefe öğrenimi görmelidir kişi yoksa nasıl iyi yaşamayı düşünebilir ki? Hatta der ki felsefe öğrenmek, insanı kişisel anlamda ve derinlemesine etkilemelidir..." Güzel yaşam kılavuzu kitabından bir alıntı.
Anlatmak istediğim, eğitim tanımı aşağı yukarı budur.
4 yıl üniversite okuyup hayatını felsefe, edebiyat, sanat, politika vs. ile geçiren bireyin dünyası ile kıraathane kültürü veya futboldan başka ilgi alanı olmayan, idealleri olmayan bir insanın dünyası aynı olamaz veya üniversite okumasa dahi kendini eğiten birey ile sadece mühendis olan ama dümdüz yaşayan kişi aynı görme biçimlerine sahip olamaz.
Dolayısıyla eğitimle alakası yok demek bana doğru gelmiyor. Ancak dünyada kaç kişi gerçek anlamda kendisini eğitebiliyor ki?
Burada biraz da ahlak ve etik devreye giriyor. Yetiştirilirken etik ve ahlaki değerleri öğrenmeyen bir diplomat pekala da eşini öldürebilir. Bugün isminin önünde prof ünvanı olan ama insanlık kırıntısı dahi olmayan omurgasız siyasetçileri de görüyoruz.
"Musonius'a göre felsefe öğrenimi görmelidir kişi yoksa nasıl iyi yaşamayı düşünebilir ki? Hatta der ki felsefe öğrenmek, insanı kişisel anlamda ve derinlemesine etkilemelidir..." Güzel yaşam kılavuzu kitabından bir alıntı.
Anlatmak istediğim, eğitim tanımı aşağı yukarı budur.
- Kediyi üzdün
(12.03.25 11:51:21)
[]

doğu'da olan olaylar nasıl batı medyasına düşüyor?
örneğin kadın cinayeti. iran, türkiye ya da mısır. burada yaşanan bazı olaylar batı medyasına taşındığında daha çok ses getiriyor, bazılarını kimse duymadan kapanıp gidiyor.
ülkelerde yaşayan gazetecilerin bağlantılarını kullanmasıyla mı oluyor? ölen kadınların sıradan yaşantıya sahip olduklarını düşünürsek.
anlatamamış olabilirim ama bazı olayların internette ses getirmesi bazılarının yerel kalması durumu nasıl oluyor?
ülkelerde yaşayan gazetecilerin bağlantılarını kullanmasıyla mı oluyor? ölen kadınların sıradan yaşantıya sahip olduklarını düşünürsek.
anlatamamış olabilirim ama bazı olayların internette ses getirmesi bazılarının yerel kalması durumu nasıl oluyor?

Batı medyası ve bağlı gazeteci veya yayın kurumları organize hareket ediyor sadece.
Burada haberin doğruluğu veya teyit edilmesi çok önemli değil.
Onlar için İslam'a karşıt bir algı oluşsun yeter.
Bazen İran'dan, bazen Afganistan'dan özellikle "kadın" konusuna değinilir. Zor hayat sürdükleri, her zaman işkence gördükleri sürekli anlatılır.
Ardından dünyadan BMye bağlı birimler, insan hakları izleme örgütleri, STK'lar açıklama yaparlar
Feminist hisler duygular ifadeler yeniden depreştirilir. Kapitalizm de bu sırada kendini gösterir ve acı/dram endüstrisi harekete geçerek bu konuların üstüne kitaplar yazılır, film çekilir, ödüller alınır reklamlar yapılır.
Durum bu .
ABD gibi ülkelerin ise Asya'yı Ortadoğu'yu ne tür karıştırdığından küresel medyada bahsedilmez.
Çünkü ABD, her zaman gittiği yerlere adalet eşitlik özgürlük barış götürmüştür(!) Kendi ifadeleri böyle.
Oysa Saddamı devirmek adı altında Irakta ABD askerlerinin kadınlara neler yaptıkları da ortada.
Afrika da şu an yeni yeni Fransa'nın o yıllar süren olumsuz etkisinden kurtuluyor.
Dünyada popüler olan bir çok şeyde küresel medyanın etkisi büyük.
Bu konu ayrı bir inceleme alanı.
Burada haberin doğruluğu veya teyit edilmesi çok önemli değil.
Onlar için İslam'a karşıt bir algı oluşsun yeter.
Bazen İran'dan, bazen Afganistan'dan özellikle "kadın" konusuna değinilir. Zor hayat sürdükleri, her zaman işkence gördükleri sürekli anlatılır.
Ardından dünyadan BMye bağlı birimler, insan hakları izleme örgütleri, STK'lar açıklama yaparlar
Feminist hisler duygular ifadeler yeniden depreştirilir. Kapitalizm de bu sırada kendini gösterir ve acı/dram endüstrisi harekete geçerek bu konuların üstüne kitaplar yazılır, film çekilir, ödüller alınır reklamlar yapılır.
Durum bu .
ABD gibi ülkelerin ise Asya'yı Ortadoğu'yu ne tür karıştırdığından küresel medyada bahsedilmez.
Çünkü ABD, her zaman gittiği yerlere adalet eşitlik özgürlük barış götürmüştür(!) Kendi ifadeleri böyle.
Oysa Saddamı devirmek adı altında Irakta ABD askerlerinin kadınlara neler yaptıkları da ortada.
Afrika da şu an yeni yeni Fransa'nın o yıllar süren olumsuz etkisinden kurtuluyor.
Dünyada popüler olan bir çok şeyde küresel medyanın etkisi büyük.
Bu konu ayrı bir inceleme alanı.
- diyecevaplandı
(06.03.25 19:41:06)

@diyecevaplandı, ikinci paragrafa tamamen katılıyorum. ama mesela mısır şeriatla yönetiliyor fakat karısını sebepsizce öldüren bir adamın cezası ne oluyor bilmiyorum. ne oluyor gerçekten? en son üniversite öğrencisi bir kız için evlilik teklifini reddettiği katiline idam kararı verilmişti ama aile içi şiddette durum ne? batı’nın kadın hakları konusunda daha hassas olduğu, kadınların bu tür olayları çok daha kolay bildirebildiği de aşikar. ve kıyaslandığında kadınlar doğu’da çok çok çok daha zor bir hayat yaşıyor, bu da gerçek.
bir kadın şimdi kanada’ya mı gitse daha güvende olur, pakistan’a mı? soru da bu değildi ama teşekkürler.
bir kadın şimdi kanada’ya mı gitse daha güvende olur, pakistan’a mı? soru da bu değildi ama teşekkürler.
- deartheodosia
(06.03.25 19:55:20)

Uluslararası haber yapan birçok ajans var. "Batı medyası" için en bilinen örneklerden ikisi Associated Press ve Reuters. Bu kurumların dünyanın her yerinde muhabirleri ve çeşitli birimleri var. Kurumlar içerisinde her bölge için ayrı departmanlar var. Haliyle çok olağan dışı bir durum yok.
Ajanslar dışında gazetelerin de benzer ağları var. Örneğin New York Times'ın bünyesinde çalışan Türk muhabirler var, özellikle Türkiye ile ilgili olayları haber yapıyorlar vs.
Sadece Batıda değil aynı şey diğer bölgelerde de görülüyor. Al-Jazeera gibi kurumlar Batı'daki olayları haber yapan ayrı departmanlara sahip. Asya'da faaliyet gösteren başka kuruluşlar da var. Örneğin Sputnik Rus kaynaklı, ancak Türkiye'de de faaliyeti var.
Haber Ajansları ve Gazeteler de temelde şirket. Büyük ve küçük olanları var. Yeterince büyük olanları uluslararası şirletler olarak çalışıyor. Olay bundan ibaret.
Ajanslar dışında gazetelerin de benzer ağları var. Örneğin New York Times'ın bünyesinde çalışan Türk muhabirler var, özellikle Türkiye ile ilgili olayları haber yapıyorlar vs.
Sadece Batıda değil aynı şey diğer bölgelerde de görülüyor. Al-Jazeera gibi kurumlar Batı'daki olayları haber yapan ayrı departmanlara sahip. Asya'da faaliyet gösteren başka kuruluşlar da var. Örneğin Sputnik Rus kaynaklı, ancak Türkiye'de de faaliyeti var.
Haber Ajansları ve Gazeteler de temelde şirket. Büyük ve küçük olanları var. Yeterince büyük olanları uluslararası şirletler olarak çalışıyor. Olay bundan ibaret.
- akhenaten
(06.03.25 20:15:38)

@deartheodosia
genelde İslam ülkeleri siyasi nedenli idam cezaları ile gündeme gelseler de diğer suçlar veya kadın cinayetleri veya tecavüz suçu için de idam cezaları hala var. Bazısında idam cezası olmasa da uzun süreli hapis cezaları söz konusu.
Yemen'de de bazı vakalarda halkın göreceği yerde taciz/tecavüz nedeniyle failler idam ediliyor.
genelde İslam ülkeleri siyasi nedenli idam cezaları ile gündeme gelseler de diğer suçlar veya kadın cinayetleri veya tecavüz suçu için de idam cezaları hala var. Bazısında idam cezası olmasa da uzun süreli hapis cezaları söz konusu.
Yemen'de de bazı vakalarda halkın göreceği yerde taciz/tecavüz nedeniyle failler idam ediliyor.
- diyecevaplandı
(06.03.25 21:10:40)

çünkü medyayı yahudiler yönetiyor.
hadi yapsınlar bakalım "yahudiler okullarda çocuklarına herkesin köleleri olduğunu öğretiyor" haberi.
www.youtube.com
hadi yapsınlar bakalım "yahudiler okullarda çocuklarına herkesin köleleri olduğunu öğretiyor" haberi.
www.youtube.com

- ya ben lan neyse
(06.03.25 21:35:59 ~ 21:43:03)

İran'da terör örgütü üyesi ve uyuşturucu kaçakçısı bir adam birden fazla polis öldürünce idam edilmişti. Polislerden birisi gösteriler sırasında ateşe verilmişti.
Kim yapıyor bilmiyorum ama günlerce sosyal medyada sponsorlu hesaplarda "ailesine son bakış" , "duygu yüklü veda" , kızına sarılmasına izin vermediler vb başlıklarla asılan adamın fotoğraflarını dolaştırdılar.
Kim yapıyor bilmiyorum ama günlerce sosyal medyada sponsorlu hesaplarda "ailesine son bakış" , "duygu yüklü veda" , kızına sarılmasına izin vermediler vb başlıklarla asılan adamın fotoğraflarını dolaştırdılar.
- hebanon
(07.03.25 01:37:23)

Dogudaki olaylarin cogu bizim medyaya dusmuyor. Dusenlerin cogu da sizin ongordugunuz kadar gundem olmuyor.
Haberin ses getirmesi haberi ne kadar cok sayida insanin icsellestirdigi ile alakali. Mesela, siz Turkiye'de Kanada'daki selde evlerini kaybeden insanlari ne kadar icsellestiriyorsaniz, Kanadalilar da Turkiye'deki orman yanginlarini o kadar icsellestiriyor. Okuyup geciyorlar.
Insan haklari ihlalleri ses getiriyordu. Bu tur olaylar cok siklasinca, Insanlar buna karsi da duyarsizlasti artik. Her yer siginmaci dolu.
Bu aralar Gundemimiz Trump, Musk, tariff vb. konular. Bunun disinda Iran'da ne olmus, Irak'ta ne olmus kimsenin ilgisini cekmiyor bu konular.
Haberin ses getirmesi haberi ne kadar cok sayida insanin icsellestirdigi ile alakali. Mesela, siz Turkiye'de Kanada'daki selde evlerini kaybeden insanlari ne kadar icsellestiriyorsaniz, Kanadalilar da Turkiye'deki orman yanginlarini o kadar icsellestiriyor. Okuyup geciyorlar.
Insan haklari ihlalleri ses getiriyordu. Bu tur olaylar cok siklasinca, Insanlar buna karsi da duyarsizlasti artik. Her yer siginmaci dolu.
Bu aralar Gundemimiz Trump, Musk, tariff vb. konular. Bunun disinda Iran'da ne olmus, Irak'ta ne olmus kimsenin ilgisini cekmiyor bu konular.
- thetruenorthstrongandfree1
(07.03.25 03:12:41)
[]

yatak tavsiyesi
iç yatak ne kullanıyorsunuz, önerileriniz var mı?
bir de bunlarda hemen teslimat oluyor mu yoksa birkaç hafta beklemek gerekiyor mu?
bir de bunlarda hemen teslimat oluyor mu yoksa birkaç hafta beklemek gerekiyor mu?

Ben Bellona'dan aldım, sokağımın başında mağazası var. Ellerinde varsa hemen teslim ediyorlar (benim 2 saat sonra teslimdi), ellerinde yoksa 1 ayı bulabiliyor.
- charbiel
(03.03.25 20:09:53)

yatsan grubuna bakın hem çeşit çok hem piyasanın hakimi. amerikaya işviçreye yatak üreten izmir merkezli firma. 3 gün içinde teslim ederler.
- mikahakkinen
(04.03.25 10:56:35)
[]

kaprisle uğraşmak? haklı mıyım haksız mı? (haklıyım)
dün boş ev temizliği için tanıdık aracılığıyla biriyle anlaşmıştım. günler öncesinden konum istemişti, gönderdikten sonra yanıtlamamıştı gelip gelmeyeceğine dair. tanıdık kişiye sordum, onu aramış ve geleceğini söylemiş.
sabah için de 9’da anlaşmıştık. 8:30 civarı gittim, bekliyorum ve gelmedi. neyse, ulaştım ve 11’e doğru geleceğini söyledi (yalan olduğunu düşündüğüm bahanelerle). ben bu aşamada sinirlendim, bir şey demedim. sonra toplu taşımadan ineceği yerden araçla gidip aldım evi bilmediği için. 11’den sonra evdeydi. temizlik malzemelerini yetersiz buldu (bana göre yeterliydi), ben yokken başlayabileceğini söyledim bu arada da gidip istediklerini aldım ve döndüm (gitmişken beni 3-5 kez aradı, ek şeyler de istedi, bunun için taşınacağım eve gidip gelmek zorunda kaldım ki gidiş dönüş 50 dk sürdü).
geldiğimde hiçbir şey yapmamıştı. ve beni görür görmez direkt “ben evdeki dolapları silmem” dedi. girişte antre dolapları var sadece ve mutfakta da bir sıra dolap var ama mutfak çok küçük zaten, toplam 3-5 dolap var. nedenini sordum, işte yapmazmış falan. anlaştığımız ücreti arttırmak istedi dolapların içini de silmek için. ben de ücrette zaten anlaştığımızı söyledim, evin bomboş olduğunu (inşaat temizliği yok, daha önce temizlenmişti ama aradan zaman geçtiği için taşınma öncesi tekrar temizlik gerekiyordu), halı/eşya olmadığını söyledim. dolap içlerini temizlemem dedi, benim de acil çıkmam gerektiği için tamam silme dedim.
ben çıktıktan sonra beni 5 kez aradı 20 dk içerisinde. yoldaydım, en sonunda açtım. camları da silmeyecekmiş. camlar büyükmüş. neden dedim, camları silmesi zor dedi. yani sadece yerleri silecek, başka hiçbir şey yapmayacak ve saat olmuş 12:30, hiçbir şeye başlamamış (ben yokken telefonla mı konuştu ne yaptı bilmiyorum). ben de “lütfen çıkar mısın, istemiyorum” dedim. yok işte o temizlik yapmaya gelmiş, istiyormuş da ama bir şeyler bir şeyler. ben de lütfen çık dedim. tanıdığımın evi de benimkinin 2 katı bu arada.
her şeyi toplarsam sabah geç geleceğini bildirmiyor, önceki güne kadar teyit etmedi, beni o gün içinde 30 kez falan aradı. sonra çıktı gitti ama gerçekten çok sinirlendim dün. bu arada da sabah kahvaltı yapması için bir sürü şey almıştım dışarıdan (simit, börek, içecek vs), öğle yemeğini dışarıdan gelecek şekilde ayarlamıştım en sonunda sinirle eve gidip ben yedim ajsjsjsj.
yani normalde evin derleme toplama işleri, eşyaların tozu/temizliği olur ama hiçbir şey yoktu. anlaşılan ücret istanbul koşullarına göre zaten normalin üstü. resmen kaprisle uğraştım. bir de gidip istediği marka (pril yerine fairy istedi mesela, evde pril vardı ama o iz bırakıyormuş. ayrıca beyaz sirke unutmuştum, onu istedi ve birkaç bir şey daha vardı benzer. merdiven yoktu, evden merdiven getirdim basamaklı oluyor ya. onun gibi şeyler) ürünleri topladım.
siz olsanız ne yapardınız? nereden/nasıl bir hizmet alıyorsak alalım fazla fazla ödeyip üstüne bir de böyle uğraşmak çok yıpratıcı oluyor. boşuna enerji harcadım hatta bir de buraya yazıyorum ama böyle davranan insanlarla nasıl iletişim kurmalı? geldiğinde x hanım falan diyerek nezaket gösterdiğim, taleplerini yerine getirdiğim ve ona göre genç olduğum için mi böyle oldu/oluyor? daha önceden de çok yaşadım, artık temizliğimi de kendim yapacağım, saçımı da kendim keseceğim, tamirat işlerini de kendim yapacağım ya.
aile, arkadaşlık, iş ilişkiler herkes mi kapris yapar, ben mi abartıyorum bilmiyorum.
sabah için de 9’da anlaşmıştık. 8:30 civarı gittim, bekliyorum ve gelmedi. neyse, ulaştım ve 11’e doğru geleceğini söyledi (yalan olduğunu düşündüğüm bahanelerle). ben bu aşamada sinirlendim, bir şey demedim. sonra toplu taşımadan ineceği yerden araçla gidip aldım evi bilmediği için. 11’den sonra evdeydi. temizlik malzemelerini yetersiz buldu (bana göre yeterliydi), ben yokken başlayabileceğini söyledim bu arada da gidip istediklerini aldım ve döndüm (gitmişken beni 3-5 kez aradı, ek şeyler de istedi, bunun için taşınacağım eve gidip gelmek zorunda kaldım ki gidiş dönüş 50 dk sürdü).
geldiğimde hiçbir şey yapmamıştı. ve beni görür görmez direkt “ben evdeki dolapları silmem” dedi. girişte antre dolapları var sadece ve mutfakta da bir sıra dolap var ama mutfak çok küçük zaten, toplam 3-5 dolap var. nedenini sordum, işte yapmazmış falan. anlaştığımız ücreti arttırmak istedi dolapların içini de silmek için. ben de ücrette zaten anlaştığımızı söyledim, evin bomboş olduğunu (inşaat temizliği yok, daha önce temizlenmişti ama aradan zaman geçtiği için taşınma öncesi tekrar temizlik gerekiyordu), halı/eşya olmadığını söyledim. dolap içlerini temizlemem dedi, benim de acil çıkmam gerektiği için tamam silme dedim.
ben çıktıktan sonra beni 5 kez aradı 20 dk içerisinde. yoldaydım, en sonunda açtım. camları da silmeyecekmiş. camlar büyükmüş. neden dedim, camları silmesi zor dedi. yani sadece yerleri silecek, başka hiçbir şey yapmayacak ve saat olmuş 12:30, hiçbir şeye başlamamış (ben yokken telefonla mı konuştu ne yaptı bilmiyorum). ben de “lütfen çıkar mısın, istemiyorum” dedim. yok işte o temizlik yapmaya gelmiş, istiyormuş da ama bir şeyler bir şeyler. ben de lütfen çık dedim. tanıdığımın evi de benimkinin 2 katı bu arada.
her şeyi toplarsam sabah geç geleceğini bildirmiyor, önceki güne kadar teyit etmedi, beni o gün içinde 30 kez falan aradı. sonra çıktı gitti ama gerçekten çok sinirlendim dün. bu arada da sabah kahvaltı yapması için bir sürü şey almıştım dışarıdan (simit, börek, içecek vs), öğle yemeğini dışarıdan gelecek şekilde ayarlamıştım en sonunda sinirle eve gidip ben yedim ajsjsjsj.
yani normalde evin derleme toplama işleri, eşyaların tozu/temizliği olur ama hiçbir şey yoktu. anlaşılan ücret istanbul koşullarına göre zaten normalin üstü. resmen kaprisle uğraştım. bir de gidip istediği marka (pril yerine fairy istedi mesela, evde pril vardı ama o iz bırakıyormuş. ayrıca beyaz sirke unutmuştum, onu istedi ve birkaç bir şey daha vardı benzer. merdiven yoktu, evden merdiven getirdim basamaklı oluyor ya. onun gibi şeyler) ürünleri topladım.
siz olsanız ne yapardınız? nereden/nasıl bir hizmet alıyorsak alalım fazla fazla ödeyip üstüne bir de böyle uğraşmak çok yıpratıcı oluyor. boşuna enerji harcadım hatta bir de buraya yazıyorum ama böyle davranan insanlarla nasıl iletişim kurmalı? geldiğinde x hanım falan diyerek nezaket gösterdiğim, taleplerini yerine getirdiğim ve ona göre genç olduğum için mi böyle oldu/oluyor? daha önceden de çok yaşadım, artık temizliğimi de kendim yapacağım, saçımı da kendim keseceğim, tamirat işlerini de kendim yapacağım ya.
aile, arkadaşlık, iş ilişkiler herkes mi kapris yapar, ben mi abartıyorum bilmiyorum.

haklisiniz.
biz duzgun temizlikci bulamadigimizdan temizligimizi cok uzun zamandir kendimiz yapiyoruz. duzgun hizmet alamiyor olmak uzucu. micro management yapmaniz gerekiyor sanirim, bir de sert olmak. :(
biz duzgun temizlikci bulamadigimizdan temizligimizi cok uzun zamandir kendimiz yapiyoruz. duzgun hizmet alamiyor olmak uzucu. micro management yapmaniz gerekiyor sanirim, bir de sert olmak. :(
- lemmiwinks
(28.02.25 15:22:30 ~ 16:21:53)

Abartmak mı? Sen çok bile sabretmişsin. Ben olsam bir kere geç kaldığı an tamam gelmene gerek yok derdim. Hadi mazereti vardı diyelim. Eve gelip ilk iş "dolapları silmem" diyor ve ekstra para istiyor. İlk anda gelme demeseydim bile şunu duyar duymaz hadi ablacım senle uğraşamam ben deyip yollardım.
Pril istemem Fairy isterim kafası da efsaneymiş. dsakdsakdas.
Pril istemem Fairy isterim kafası da efsaneymiş. dsakdsakdas.
- himmet dayi
(28.02.25 15:23:39)

Ben artık öyle noktaya geldim ki bu ve bunun gibiler yüzünden, evde bi atölye açacak kadar alet edevat var. Tv nin led panelleri mi değişecek, açıyorum youtube'ı tamam, buzdolabının kapak yönü mü değişecek, açıyorum youtube'ı tamam. Hayır o kadar para veriyoruz, elin adamı elinin kenarıyla iş yapıyor, bi de üstüne zarar veriyor kimisi. Ev taşırken de bi tane transit almayı düşünüyorum mesela, ki üç seferde eşyaları yükleyip satarım gibi. Ama hanım saçmalama diyor :)
- antihero
(28.02.25 15:25:55 ~ 15:27:08)

sonuna kadar haklısınız. ülkede genel bir kalitesizlik var. her sektörde böyle. yediğimiz yemekler de kalitesiz, o sırada aldığımız hizmet de, bu tarz hizmetler de. ben de haftalar öncesinden ailemiz yemeğe geleceği için özellikle defalarca teyitleştiğimiz kişi (ki düzenli eve geliyordu temizlik için) son gün "yarın göz doktoruna gidicem, gözlerim bozuldu galiba bulanık görüyorum" bahanesiyle iptal etmişti. gece gece kalkıp tüm evi sinirlene sinirlene temizlemiştim ertesi gün yemek yapmam gerektiği ve temizliğe vakit kalmadığı için. bir daha da evimden içeri sokmadım. sonra özürler diledi, hediyeler gönderdi ama istemedim.
kendi işimizi kendimiz görmekten başka çare maalesef yok. biz yapacağız en iyi hizmeti almak istiyorsak.
kendi işimizi kendimiz görmekten başka çare maalesef yok. biz yapacağız en iyi hizmeti almak istiyorsak.
- matilda
(28.02.25 15:26:28)

sabah ben de aracılık eden kişiye bu saatten sonra gelmesin, gerek yok demiştim ama çok övdü, geç çıkarmış, çok iyi yapıyormuş. bana özgü bir şeydi herhalde. geç de çıkmazdı ve tam ücret isterdi buna da eminim.
- deartheodosia
(28.02.25 15:27:53)

@arbre, nezaketle davranmak istiyorum, s…r git mi deseydim kadına. çok sinirlendim zaten sonunda ama lütfen çık diyerek bitirebildim.
- deartheodosia
(28.02.25 15:34:21)

Haklısın
Nezaket de her zaman şart değil.
Ben okurken sövdüm
Nezaket de her zaman şart değil.
Ben okurken sövdüm
- kisa
(28.02.25 15:45:45)

haklısınız. ben sırf bu yüzden solculuğu bıraktım. lümpen lümpenliğinden memnunsa ben neden onu düşüneceğim ki? iyi sabretmişsiniz.
- mikahakkinen
(28.02.25 16:40:47)

Başlığı gördüm, okumadan "haklısın" dedim. Sonra okudum. Tekrar söylüyorum "haklısın."
Ben olsam açıp tanıdığa söverdim. Temizlik için gelen hakkında değil, onu önerdiği için söverdim. Çok da ağır konuşurdum. Bir daha kimseye öneremesin. Hatta onunla da iletişimi azaltmasına sebep olsun.
Talebin fazla, arzın az olduğu yerlerde fiyatın artmasını anlarım ama g*tün kalkmasını anlayamam. Şimdi biri gelip emek, hizmet, işçi diye kafa ütülemeden söyleyeyim bu benim görüşüm. Onlar gönül rahatlığı ile işçi kardeşlerine 3 liralık işi 300 liraya yaptırıp onu da sanki 0,5 kuruşa yaptırmış gibi eksik ve kalitesiz yaptırıp bir çuval incirin içine edebilirler.
Ben olsam açıp tanıdığa söverdim. Temizlik için gelen hakkında değil, onu önerdiği için söverdim. Çok da ağır konuşurdum. Bir daha kimseye öneremesin. Hatta onunla da iletişimi azaltmasına sebep olsun.
Talebin fazla, arzın az olduğu yerlerde fiyatın artmasını anlarım ama g*tün kalkmasını anlayamam. Şimdi biri gelip emek, hizmet, işçi diye kafa ütülemeden söyleyeyim bu benim görüşüm. Onlar gönül rahatlığı ile işçi kardeşlerine 3 liralık işi 300 liraya yaptırıp onu da sanki 0,5 kuruşa yaptırmış gibi eksik ve kalitesiz yaptırıp bir çuval incirin içine edebilirler.
- nawar
(28.02.25 16:54:31)

cok haklisiniz, surreal bir hikaye resmen. ben olsam sanirim 2 saat beklemezdim, ya da ilk dolap silmem dediginde yollardim. yani o temizligi muhtemelen bu kadar saat icinde kendiniz de yapardiniz zaten. belki de armut filan gibi bir yerden teklif alip birini getirmek cok daha mantikli.
- kassiopeia
(28.02.25 17:32:15)

Okurken içim daraldı.
Bize en son gelen temizlikçi giderek iş yapmaz olmuştu ve sürekli ücreti fazla istemeye başlamıştı.
Yol verdik. Yapabildiğimiz kadar kendimiz yapıyoruz.
O kadar geç geleni hiç eve sokmamak gerekiyormuş demek. İyi sabretmişsiniz.
Bize en son gelen temizlikçi giderek iş yapmaz olmuştu ve sürekli ücreti fazla istemeye başlamıştı.
Yol verdik. Yapabildiğimiz kadar kendimiz yapıyoruz.
O kadar geç geleni hiç eve sokmamak gerekiyormuş demek. İyi sabretmişsiniz.
- pro9it9is9
(28.02.25 18:49:13)

Ben calistigim ustalarda gecikme/haber vermeme konusunda cok titizim. Laminat doseyecek usta tavsiyesi almistim bir arkadastan.Adami aradim uzun uzun konustuk cumartesi gelip bakacagim orda son detaylari konusuruz dedi.Cumartesi oldu adamdan ses soluk yok.Ben de inadina aramadim.Payar gunu bir soru isareti mesaji yollamis whatsapp'dan.Cevap vermeye tenezzul bile etmedim sildim engelledim.
Gene ayni donemlerde ikinci bir ustayi da kuzenim tavsiye etmisti.SOnucta tanidik biri.Geldi notlarini aldi gitti.Sonra bir kayboldu adamdan teklifi alacagiz kuzenim de ulasamiyor.EN sonunda umudu kesince aramayi kestik.3-4 gun sonunda ozur dileyerek teklifi whatsappdan atti ve aramak istedi.Ne telefonunu kaldirdim ne de mesajina donus yaptim. Bunlarin anladigi dil bu
Gene ayni donemlerde ikinci bir ustayi da kuzenim tavsiye etmisti.SOnucta tanidik biri.Geldi notlarini aldi gitti.Sonra bir kayboldu adamdan teklifi alacagiz kuzenim de ulasamiyor.EN sonunda umudu kesince aramayi kestik.3-4 gun sonunda ozur dileyerek teklifi whatsappdan atti ve aramak istedi.Ne telefonunu kaldirdim ne de mesajina donus yaptim. Bunlarin anladigi dil bu
- turkuaz
(28.02.25 20:01:45)

Bomboş evi temizleyip anlaştığımız paranın 5 katını isteyen kadınla karşılaşmıştım ben. Kapının tam önünde durup evden çıkmamaya çalışmıştı. Direkt savunma/saldırı pozisyonuna geçip kadını nasıl gönderdim bir ben bilirim. Evin videosunu çekmiş mesajla beddualar tehditler gırla. O zamandan beri gökyüzünü göremiyorum pencerenin kirinden ama çağırmıyorum eve. Çünkü en az iki gün gelinecek ve dünyanın da parası gidecek üşeniyorum.
Başka bir yer için çağırdığım kişiye düz piskopat gibi davrandım. Sıfır gülümseme sıfır olumlu tavır. Tamamen soğuk hayattan bezmiş morali bozuk robot gibi yapılacak işleri teker teker sayıyorum. Kullanılacak her şeyi zaten hazır ediyorum ki piyasaki her ürünü bilirim benim isteğime göre iş yapılır. Zor bir işse ya da fazla uğraştırıcıysa ek ücret veririm onu da en baştan konuşurum. Yapılan işi kontrol etmem ama en baştan yaptığınız işi beğenirsem devam ederiz yoksa bir daha çağırmam, şirkete de bildiririm derim.
Yemek de almıyorum artık. Yukarıdaki anlattığım olayda geçen sene 680 lira yemek parası vermiştim ki lahmacun acılı değil diye azar kaymıştı bana. Yemek parasını da üzerine ekleyip bi tık daha fazla ücret veririm.
Yemin ediyorum ki mis gibi temizleniyor her yer. İki ev için 5 gün uğraşıldı çok da para gitti ama tam da istediğim gibi oldu. Azcık gülümseyip insan gibi davransam anında ablam canım diye tepeme çıkılıyor. Özellikle genç kadınlara karşı anlamsız bir saygısızlık var. Dümdüz sevimsiz soğuk iş bitirici davranın. Aptal aptal şeyler de istemeyin tabii ki. Kadın gelip de buzdolabını sırtlayıp kaldıramaz. Ama camlar büyük dedirtmemeniz lazım. Özellikle cam için bunu bunu kullanmanızı istiyorum diye koyacaksınız önüne. Biri gelip ben prille siliyorum daha temiz oluyor demişti, direkt bu camı bununla sileceksiniz dedim. Tek cümle. Daha fazlasına gerek yok inanın.
Tatlı dil o kadar değerli ki çok sevdiğim bir insanın bildiğiniz canını kurtardı diyebilirim. Ama her yerde kullanılmıyor işte. Her şeyin yeri var.
Başka bir yer için çağırdığım kişiye düz piskopat gibi davrandım. Sıfır gülümseme sıfır olumlu tavır. Tamamen soğuk hayattan bezmiş morali bozuk robot gibi yapılacak işleri teker teker sayıyorum. Kullanılacak her şeyi zaten hazır ediyorum ki piyasaki her ürünü bilirim benim isteğime göre iş yapılır. Zor bir işse ya da fazla uğraştırıcıysa ek ücret veririm onu da en baştan konuşurum. Yapılan işi kontrol etmem ama en baştan yaptığınız işi beğenirsem devam ederiz yoksa bir daha çağırmam, şirkete de bildiririm derim.
Yemek de almıyorum artık. Yukarıdaki anlattığım olayda geçen sene 680 lira yemek parası vermiştim ki lahmacun acılı değil diye azar kaymıştı bana. Yemek parasını da üzerine ekleyip bi tık daha fazla ücret veririm.
Yemin ediyorum ki mis gibi temizleniyor her yer. İki ev için 5 gün uğraşıldı çok da para gitti ama tam da istediğim gibi oldu. Azcık gülümseyip insan gibi davransam anında ablam canım diye tepeme çıkılıyor. Özellikle genç kadınlara karşı anlamsız bir saygısızlık var. Dümdüz sevimsiz soğuk iş bitirici davranın. Aptal aptal şeyler de istemeyin tabii ki. Kadın gelip de buzdolabını sırtlayıp kaldıramaz. Ama camlar büyük dedirtmemeniz lazım. Özellikle cam için bunu bunu kullanmanızı istiyorum diye koyacaksınız önüne. Biri gelip ben prille siliyorum daha temiz oluyor demişti, direkt bu camı bununla sileceksiniz dedim. Tek cümle. Daha fazlasına gerek yok inanın.
Tatlı dil o kadar değerli ki çok sevdiğim bir insanın bildiğiniz canını kurtardı diyebilirim. Ama her yerde kullanılmıyor işte. Her şeyin yeri var.
- mrvln
(01.03.25 02:03:50)

%100 haklısın.
benzer durumları sık yaşıyorum. çareyi gerçekten işe ihtiyacı olan insanlarla çalışmakta buldum. temizlikçinin tok satıcısı da çekilmiyor gerçekten. bazısı var adrese gelmelerini bile işten sayar, bazısı var bıraksan dış cephe boyasını yapacak mekanın. işleri bitirip yemeği de yapanı var, iş yapmayıp sipariş ile getirttiğimiz yemeği beğenmeyeni de var.
benzer durumları sık yaşıyorum. çareyi gerçekten işe ihtiyacı olan insanlarla çalışmakta buldum. temizlikçinin tok satıcısı da çekilmiyor gerçekten. bazısı var adrese gelmelerini bile işten sayar, bazısı var bıraksan dış cephe boyasını yapacak mekanın. işleri bitirip yemeği de yapanı var, iş yapmayıp sipariş ile getirttiğimiz yemeği beğenmeyeni de var.
- loch ness
(01.03.25 04:07:28)

kabul etmemiz lazim, bu ulke tutanin tuttugunu tuttugu yerde optugu bir ulke. bu tarz bir baslangic oldugunda gelen kisiye hakettigi gibi muamele edip kopek cekeceksiniz, asagilayip once anlasmadiginiz isleri yapmazsa parasini alamayacagini soyleyeceksiniz filan. o zaman dip kose oyle guzel temizlik oluyor ki. sen en fazla bir iki gun kotu hissedersin ama seni arayip "ablam abim ben yine sana geleyim mi" dediginde bir uyanis oluyor.
- ahmet oturum cerezi
(02.03.25 11:21:20)
[]

tr’deki dolandırıcılık durumlarına eu/uk/usa gibi ülkelerde
tepki nasıl? örneğin müge anlı başlığında (izlemedim) dün bi olay yazmışlar, kadın adamı seni seviyorum, aşığım diyerek kandırmış ve parasını almış, ortak gelecek imasıyla ikna etmiş. tr’de bi karşılığı yok, avrupa/ingiltere ve abd gibi gelişmiş ülkelerde bu suç mu?

Aynı şey değil karıştırıyorlar
- grimavi
(21.02.25 01:27:59)

Kimse bilinçli olarak bunu yapmıyordur; bilmeyenler karıştırıyorlardir.
- fraise
(21.02.25 02:26:32)

kim kullaniyor?
- cooperr
(21.02.25 04:03:33)

Kim? İlk kez senden duyuyorum böyle bir şey yapildigini
- abuzer
(21.02.25 06:26:19)

sokakta yaşayan her insana şizofren diyen bir toplumdan ne beklersin ki. otizmle down sendrom çok farklı şeyler. karıştıranlar tanımların anlamını bilmiyor.
- mikahakkinen
(21.02.25 08:23:10)

saglık çalışanları bile ikisinin aynı şey oldugunu sanıyorken normal vatandaş niye karıştırmasın..
- limonlu eksi
(21.02.25 10:11:48)

herkes kullanıyor? eğitimsiz insanlar da değil bunu yapan. asperger’i de katmak gerekiyor.
- deartheodosia
(21.02.25 11:58:42)

ilk kez senden duydugumuza gore herkes kullanmiyor coco
- cooperr
(21.02.25 19:41:22)
[]

plakaya yazılan cezayı ödemezsem ne olur?
aracı kullanmadığım bir gün için ceza yazılmış. itiraz da etmedim, gözümde çok büyüdü ve itiraz etsem de sanki bi şey çıkmayacak gibi hissediyorum. bu cezayı ödemezsem ne olur?

Aracı kullanmadığınız bir günse park cezası olabilir, değilse gidip itiraz edin bence.
Ödemezseniz benim taaa 2016'dan hız cezam vardı, ödemedim, faiz işledi durdu, en son da sildiler :)
Ödemezseniz benim taaa 2016'dan hız cezam vardı, ödemedim, faiz işledi durdu, en son da sildiler :)
- kimlanbu
(19.02.25 17:31:24)

arabayı satamazsın.
cezaya faiz biner.
cezaya faiz biner.
- jelly bear
(19.02.25 17:42:47)

muayene randevusu alamazsınız.
@kimlanbu
cezayı ödemeden tuvturk'ten muayene işini nasıl hallettiniz?
@kimlanbu
cezayı ödemeden tuvturk'ten muayene işini nasıl hallettiniz?
- lazpalle
(19.02.25 19:56:26 ~ 19:56:59)

@lazpalle, palakaya değil ehliyetime yazıldı ceza
- kimlanbu
(20.02.25 10:06:57)

banka hesabınıza haciz konup alınır o para bir müddet sonunda.
- anten
(20.02.25 10:18:44)
[]

antidepresan kullananlar
antidepresan kullanımına nasıl bakıyorsunuz? farklı görüşler var bir kesim uzman gereksiz olduğuna inanıyorken diğer grup zıttını savunuyor. uzun uzun yazmayacağım ama duyguları bloke ettiği, “gerçek” iyileşmeyi önlediği vs.
yalnızca antidepresan kullananlar yanıtlarsa daha iyi olur.
yalnızca antidepresan kullananlar yanıtlarsa daha iyi olur.

Çok uzun zamandır kullandığım için normalim oldu benim. Duygusal olarak gelişmeye engel olmuyor benim gözlemlediğim. Ama dediğim gibi ben çok uzun süredir ve eser miktarda kullanıyorum. Benim bu vücudum o dozu antidepresandan saymıyor olabilir.
- sekizdokuzon
(09.02.25 13:41:39)

Kullanmayanlar negatif görüş bildirecektir bence herkes yanıtlasın.
Bana iyi geldiği sürece ölene kadar kullanırım sorun yok. Plaseboda olabilir , mühim olan iyi hissetmem. Duyguları körelttiğini hissrdersem doktorla konuşurum ilaç doz değişikliği vs için.
Bana iyi geldiği sürece ölene kadar kullanırım sorun yok. Plaseboda olabilir , mühim olan iyi hissetmem. Duyguları körelttiğini hissrdersem doktorla konuşurum ilaç doz değişikliği vs için.
- jülsezar
(09.02.25 13:51:26)

Lustral kullanıyorum. Herkese öneririm.
- gabe h coud
(09.02.25 13:52:34)

Kullananların hormonu mu, beynindeki bir şeyleri mi dersin bilemem ama hepsi bağımlı oluyor ve kullanmayı bıraktığında veya doz az gelmeye başladığında eski hallerine dönüyorlar. Çevremde kullanıp da iyileşen olmadı. Sallıyorum ilk 8 10 saat iyi sonra sadece birazcık iyi, orta, eski hal diye ilerliyorlar. Kullan diyenler zayıf kişiler. Ağlak ve ailesiyle sorunlu, kendi sorunlarını çözemeyen ve bunu hileyle çözmeye çalışanlar. Anksiyetem var .ss diye dolaşırlar. O yüzden ben bu tuzağa düşme derim.
Burada da kullanıp psikolojisi hala bozuk olan kişileri görebilirsin.
Burada da kullanıp psikolojisi hala bozuk olan kişileri görebilirsin.
- Shepard
(09.02.25 14:08:43 ~ 14:09:25)

Antidepresan iyileştirmez, seni zihinsel olarak ayağa kaldırıp "hayatını düzene koyabilecek seviyeye" getirmeye yardımcı olur
İlaç sayesinde iyi hissedip hayatında memnun olmadığın şeyler için aksiyon alamazsan aynı döngüye girip bu ilaç beni iyileştirmedi dersin
İlaç sayesinde iyi hissedip hayatında memnun olmadığın şeyler için aksiyon alamazsan aynı döngüye girip bu ilaç beni iyileştirmedi dersin
- grimavi
(09.02.25 14:17:22)

Olumlu bakıyorum.
20 yıldır alıyorum bu hapları.
Duyguları bloke ettiği doğru. Robotlaştırıyor insanı.
''gerçek'' iyileşmeyi önleyip önlemediğini bilemiyorum.
20 yıldır alıyorum bu hapları.
Duyguları bloke ettiği doğru. Robotlaştırıyor insanı.
''gerçek'' iyileşmeyi önleyip önlemediğini bilemiyorum.
- yurtsuz john
(09.02.25 14:20:16)

Dünyada her şeye inanan herkes var. Ben şöyle düşünüyorum, bence doğrusu budur. Uzman olmadığım, kendi fikrimin olmadığı alanda bir uzmanın, bir grup uzmanın veya azınlıktaki bir kesimin görüşlerine itimat etmektense uzmanların çoğunluğunu oluşturan tarafın görüşlerine itimat ediyorum.
Çok detaylı bakmadım, ancak konuya uzmanların bir kısmı ve diğer kısmı diye bakınca sanki %50-50 bir karşıtlık var izlenimi veriyor; ancak şöyle bir anket yapılmış;
www.reddit.com
%79 psikiyatrist anti depresanların tedavide acil kullanımı lehine görüş bildirmiş, aynı anket bu yönde görüş bildiren psikiyatristlerin %39'unun kendi depresyonları için de ilk çözüm olarak anti depresan kullandıklarını göstermiş. %61'i ise ilk elden antidepresanla bir çözüm aramadıklarını ve ileri gözlem için beklediklerini söylemiş. Psikiyatristlerin kendi yetkinlikleri ve çevrelerinin rahatsızlıklarının gözlem ve tedavisi için daha geniş imkanlara sahip olduğunu düşünürseniz böyle olması çok da şaşırtıcı değil.
Şimdi söyleyeceğim şey için bir anket vs aramadım, ancak benim örneklerden gördüğüm kadarıyla anti-depresanlar hakkında olumsuz konuşan psikiyatristlerin birçoğu da antidepresanlara karşı değil, anti depresanların reçete edilmesinde acele edilmesine karşı. Yukarıda yolladığım sayfada acil çözüm için anti depresan önermeyen doktorların ne kadarının tamamen karşı ne kadarının sadece ilk etapta kullanımına karşı olduklarını bilmiyoruz ancak çok yüksek ihtimal ki o kümenin bir bölümünü de bu tip "ilk etapta kullanımına karşı" olanlar oluşturuyor.
Bu kadar laf ettim çünkü aslında "uzmanlar ikiye ayrılmış" gibi bir durum yok ortada.
Ben yıllar önce depresyon teşhisiyle antidepresan tedavisi aldım. İşe yaradı, depresyonum dönememek üzere geçti. Ben hastayım, ben tedavinin nasıl işlediğini iyileşmeme sebep olan süreçte ilaçların ne kadar payı olduğunu bilmiyorum. Ben depresyonun tedavi edilebilir olduğunu biliyordum bunun için doktora gittim ve dediklerine uydum. Size de bunu tavsiye ederim.
Çok detaylı bakmadım, ancak konuya uzmanların bir kısmı ve diğer kısmı diye bakınca sanki %50-50 bir karşıtlık var izlenimi veriyor; ancak şöyle bir anket yapılmış;
www.reddit.com
%79 psikiyatrist anti depresanların tedavide acil kullanımı lehine görüş bildirmiş, aynı anket bu yönde görüş bildiren psikiyatristlerin %39'unun kendi depresyonları için de ilk çözüm olarak anti depresan kullandıklarını göstermiş. %61'i ise ilk elden antidepresanla bir çözüm aramadıklarını ve ileri gözlem için beklediklerini söylemiş. Psikiyatristlerin kendi yetkinlikleri ve çevrelerinin rahatsızlıklarının gözlem ve tedavisi için daha geniş imkanlara sahip olduğunu düşünürseniz böyle olması çok da şaşırtıcı değil.
Şimdi söyleyeceğim şey için bir anket vs aramadım, ancak benim örneklerden gördüğüm kadarıyla anti-depresanlar hakkında olumsuz konuşan psikiyatristlerin birçoğu da antidepresanlara karşı değil, anti depresanların reçete edilmesinde acele edilmesine karşı. Yukarıda yolladığım sayfada acil çözüm için anti depresan önermeyen doktorların ne kadarının tamamen karşı ne kadarının sadece ilk etapta kullanımına karşı olduklarını bilmiyoruz ancak çok yüksek ihtimal ki o kümenin bir bölümünü de bu tip "ilk etapta kullanımına karşı" olanlar oluşturuyor.
Bu kadar laf ettim çünkü aslında "uzmanlar ikiye ayrılmış" gibi bir durum yok ortada.
Ben yıllar önce depresyon teşhisiyle antidepresan tedavisi aldım. İşe yaradı, depresyonum dönememek üzere geçti. Ben hastayım, ben tedavinin nasıl işlediğini iyileşmeme sebep olan süreçte ilaçların ne kadar payı olduğunu bilmiyorum. Ben depresyonun tedavi edilebilir olduğunu biliyordum bunun için doktora gittim ve dediklerine uydum. Size de bunu tavsiye ederim.
- akhenaten
(09.02.25 14:27:48)

Günde 4 tane kullanıyorum. Sulinex alıyorum 375mg hem de.
Ben bir işe yaradığını düşünmüyorum. Doktora bırakmak istediğimi söyledim daha kötü olursun diyor. Şahsen ben eski halime göre aynı olduğumu düşünüyorum. Sadece intihar dürtüsü azaldı sanırım ama çok değil. Eskiden biraz daha meyilliydim sadece. Onun dışında çok uyku yapıyor bir de.
Sonraki muayenede artık gerçekten bırakmak isteyeceğimi söyleyeceğim. Herhalde prim falan alıyor bana yazdığı ilaçlardan o yüzden bu kadar ısrarcı :) devlette gidiyorum bu arada
Ben bir işe yaradığını düşünmüyorum. Doktora bırakmak istediğimi söyledim daha kötü olursun diyor. Şahsen ben eski halime göre aynı olduğumu düşünüyorum. Sadece intihar dürtüsü azaldı sanırım ama çok değil. Eskiden biraz daha meyilliydim sadece. Onun dışında çok uyku yapıyor bir de.
Sonraki muayenede artık gerçekten bırakmak isteyeceğimi söyleyeceğim. Herhalde prim falan alıyor bana yazdığı ilaçlardan o yüzden bu kadar ısrarcı :) devlette gidiyorum bu arada
- substituent
(09.02.25 14:54:10)

Ben kullanıyorum ama mecburiyetten kullanıyorum. Kullanmak zorundayım çünkü iş yaşamıma devam etmem lazım.
Ben sinirli olduğum için kullanıyorum geçmişte insanlarla çok kavga ettim. Eğer bu şekilde devam etseydim ya mezara girecektim ya da hapishaneye ayıca işten de atılacaktım.
Bu antdepresanlar libidoyuda düşürüyor. İşte bu yüzden hiö kullanmak istemiyorum ama mecburum.
Ben sinirli olduğum için kullanıyorum geçmişte insanlarla çok kavga ettim. Eğer bu şekilde devam etseydim ya mezara girecektim ya da hapishaneye ayıca işten de atılacaktım.
Bu antdepresanlar libidoyuda düşürüyor. İşte bu yüzden hiö kullanmak istemiyorum ama mecburum.
- komando kani var bende
(09.02.25 15:36:28)

@komando: çok özür dileyerek nick-cevap uyumu diyorum:) başlık biraz içimizi sıktı, neşe olsun diye. ..
- sekizdokuzon
(09.02.25 15:40:25)

Hayatımı devam ettirmeme yarıyor. Sabah kalkıp işimi yapabilmem lazım, kafamın içinde kaybolup gidemem.
- peki madem
(09.02.25 17:00:58)

@sekizdokuzon ne demek neşelendiyseniz ne mutlu bana :)
- komando kani var bende
(09.02.25 17:25:51)

hayatımı kurtardı. yan etkisi varsa filan da umrumda değil, o halimle zaten uzun yaşayamazdım ama öyle 80 sene yaşayacağıma böyle 50 sene fonksiyonel ve normal yaşayıp ölmeyi tercih ederim.
ayrıca farklı dönemlerde, farklı ilaçlar kullandım ve kısa süreli geçişler dışında hiç öyle robot filan olmadım. bonibon değil bu, maddi imkansızlık gibi mecburi durumları ayrı tutuyorum, terapistle psikiyatristle görüşmek ve arada takip etmek lazım. her ilaç herkese sürekli iyi gelmez, aynı etkiyi göstermez, yan etkileri değişebilir. ben tam tersine "ilaçlıyken" daha normal, keyifli, dolu yaşıyorum mental açıdan.
ayrıca farklı dönemlerde, farklı ilaçlar kullandım ve kısa süreli geçişler dışında hiç öyle robot filan olmadım. bonibon değil bu, maddi imkansızlık gibi mecburi durumları ayrı tutuyorum, terapistle psikiyatristle görüşmek ve arada takip etmek lazım. her ilaç herkese sürekli iyi gelmez, aynı etkiyi göstermez, yan etkileri değişebilir. ben tam tersine "ilaçlıyken" daha normal, keyifli, dolu yaşıyorum mental açıdan.
- mark greg sputnik
(09.02.25 17:33:07)

depresyon psikiyatrik/nörolojik bir hastalık
antidepresan da bir ilaç
pek tercih şansı yok bu konuda
döngünün depresyonda olmayan tarafındayken kullanılmasa bile tekrar ilaca başlamak tekrar bırakmak sağlıklı olmyacağı için kullandırıyorlar
antidepresan da bir ilaç
pek tercih şansı yok bu konuda
döngünün depresyonda olmayan tarafındayken kullanılmasa bile tekrar ilaca başlamak tekrar bırakmak sağlıklı olmyacağı için kullandırıyorlar
- bir soru sorcam
(09.02.25 17:42:31)

İlaç kullanımında en büyük bakılması gereken şey "kişi hayatını devam ettiremiyor mu? Hayatı cehenneme dönmüş vaziyette mi? İşlevini yitirmiş mi?". Bu soruların cevapları evet ise ilaç kesinlikle bir müddet için işlevsel. Ancak bunun yaşam boyu kullanılması, gerçek problemin üzerini örtmek anlamına geliyor.
Yani kişi ne oluyor da ben böyleyim sorusunun dibine inmezse ilaç artık bir halı altı toz süpürme ve o halının ne kadar toz kaldıracağı meçhul. Yan etkisi cabası... Birçok insan uzun süreli ilaç kullanımı sonrası neşesini ya da ağlama becerisini kaybettiğini ifade ediyor.
Ez cümle hayatınız gerçekten yaşamanıza engel olmadığı müddetçe "ay tamam desteklesin" diyerek ilaç kullanılması doğru değil. Tabii hepsi "bence".
Yani kişi ne oluyor da ben böyleyim sorusunun dibine inmezse ilaç artık bir halı altı toz süpürme ve o halının ne kadar toz kaldıracağı meçhul. Yan etkisi cabası... Birçok insan uzun süreli ilaç kullanımı sonrası neşesini ya da ağlama becerisini kaybettiğini ifade ediyor.
Ez cümle hayatınız gerçekten yaşamanıza engel olmadığı müddetçe "ay tamam desteklesin" diyerek ilaç kullanılması doğru değil. Tabii hepsi "bence".
- charbiel
(09.02.25 17:54:38)

neden oldugu belirsiz bacak/kalca agrisi nedeniyle kullaniyorum. agri kesiciler ise yaramiyor, inflamasyon var ama neden oldugunu 7-8 senedir bulamadilar. kullanmazsam agridan duramiyorum, ozellikle kisin agri artiyor.
cymbalta spor.
cymbalta spor.
- cooperr
(09.02.25 18:57:55)

dr la konuşmam
sana cipralex yazıyorum 6 ay çok düzenli kullanacaksın.
6 ay sonra ki randevu
dr: nasıl durumlar kendini iyi hissediyormusun?evet bırakmak istermisin? hayır.
o zaman bir 6 ay daha devam edelim.
depresanlar seni mantıklı düşünmeye itiyor.kontrol tamamen kendinde olduğunu inandığın an bırakmalıyım düşüncesine giriyorsun.ama düzen tertip önemli.
sana cipralex yazıyorum 6 ay çok düzenli kullanacaksın.
6 ay sonra ki randevu
dr: nasıl durumlar kendini iyi hissediyormusun?evet bırakmak istermisin? hayır.
o zaman bir 6 ay daha devam edelim.
depresanlar seni mantıklı düşünmeye itiyor.kontrol tamamen kendinde olduğunu inandığın an bırakmalıyım düşüncesine giriyorsun.ama düzen tertip önemli.
- jamswety
(09.02.25 19:03:54)

Antidepresan gerçek iyileşmeyi önlemez aksine kolaylaştırması için geliştirilmiştir çünkü beyin stres hormonlarının baskısı altında kaldığında vücudu tamamen tehlike moduna sokar ve vücut buna göre tepkiler vermeye, temel hayat aktivitelerini dahi yerine getiremez hale gelmeye başlar, dış dünyadaki gidişata sağlıklı bir şekilde katılamaz olur, stresi yönetemez olur, kendini bir şeylerden koruyamaz olur, başkalarına zarar verebilir vs vs. Bunlar öncelikle hormonların düzenlenmesini gerektiren şeyler olduğu için ve yaşam tarzı değişiklikleri fayda etmediği zaman ilaca başvurulmalıdır. İlaçtan önce yaşam tarzı değişiklikleri muhakkak ama muhakkak yerine getirilmelidir ama yetmiyorsa yahut olumlu sonuç alınamıyorsa ilaca ihtiyaç var demektir. İlaç burada beynin kırmızıdan mora kaçan alarm durumunu önce kırmızıya sonra turuncuya sonra sarıya sonra ufak ufak beyaza sonra hafiften yeşile maviye falan döndürür. Ama bu doktor kontrolünde olmak zorundadır. Doktor ise danışanlara mutlaka yine hayat tarzı değişikliklerini ödev olarak vermelidir, gerekirse terapi yoluyla ikna etmelidir ve ayrıca yine psikoterapiye de yönlendirmelidir.
Yalnız şu var, sadece ilaç kullanmakla da şifa olmaz arkadaşım. Hayat tarzı değişiklikleri hakkıyla yerine getirilmeden ve doğru düzgün bir psikoterapi alınmadan gerçek iyileşme elde edilemez. İlaç sadece kolaylaştırıcı, alan ve imkan sağlayıcıdır, şifa vermez şifayı bir taksi gbi alır getirir diyelim.
Bunlara bakarak karar verebilirsin. 42 yaşında, hayatında 13 defa antidepresan tedavisi almak durumunda kalmış bir ablan olarak söylüyorum.
Yalnız şu var, sadece ilaç kullanmakla da şifa olmaz arkadaşım. Hayat tarzı değişiklikleri hakkıyla yerine getirilmeden ve doğru düzgün bir psikoterapi alınmadan gerçek iyileşme elde edilemez. İlaç sadece kolaylaştırıcı, alan ve imkan sağlayıcıdır, şifa vermez şifayı bir taksi gbi alır getirir diyelim.
Bunlara bakarak karar verebilirsin. 42 yaşında, hayatında 13 defa antidepresan tedavisi almak durumunda kalmış bir ablan olarak söylüyorum.
- muhayyer divan
(09.02.25 19:10:56)

Dulester kullanıyorum. Hem belfıtığıma iyi geliyor hem depresyonuma.
44 yaşında, bekar, işsiz 9 yaşında erkek çocuk annesiyim. Yani olabilecek en dip kuyudan el sallıyorum size. (nafaka ile geçiniyor diyenleri şöyle kenara alayım, değil nafaka almak oğlumun 7. aylık bebekliğinden beri babası ortada yok)
Daha önce özel hastanede terapi +antidepresan tedavisi deneyimim oldu. Hiç memnun kalmadım. Yıllar sonra artık çok çaresiz hissettiğim bir anda tesadüfen devlet hastanesine gelen psikiyatra gittim. İlk verdiği ilaç 1 ayın sonunda beni rahatlasa da kabızlık yapmıştı. Hemen ilacımı değiştirdi, 1.5 yıl yeni verdiği ilacı kullandım.(prozac, lustral vb değil) Bel fıtığı olunca bir değişiklik daha yapıp dulester kullanımına başlattı.şimdi sadece arada doz değişimine gidiyorum. Yetersiz hissedince dozu arttırıyor, sonra düşürüyor.
Daha önce bu doktor tanışma şansım yoktu ama yine de bu geçen yıllara yanmama engel değil. Keşke daha önce bulsaymışım kendisini. Kesinlikle doğru ilaç ve doğru doz önemli.
Çevremde hiç kimse depresan kullandığımı anlamıyor. Hatta söyleyince şaşırıyorlar. Çünkü uykulu (narkolepsi hastası olmama rağmen) sersem ve tepkisiz değilim. Aksine üzücü bir olay karşısında ağlayabildiğim gibi keyfim yerindeyse gayet de neşeliyim.
Libido düşüşü de yaşamadım. Aksine keyifli ve memnun bir halde olduğum için libidomda artış bile var. Çünkü anlamsız şeylere takılmıyorum, içimde huzursuzluk duygusu yok, kendimden memnunum, geri planda sürekli kendimle tartıştığım iç sesim sustu. Hatta şimdi tek derdim son 2 yıldır hayatımda kimsenin olmaması. Hatta geçenlerde duyuruya da yazdım, arkadaşlarım bile o kadar uzak ki bana yalnızlıktan bunaldım. Ama bu bunalma hissi bir en fazla iki gün sürüyor sonra yine eski keyfimle devam ediyorum hayata. İlaçlar herhangi birinin yaşadığı sıkıntılarla başetme gücünü veriyor bana. Bunu da beni ruhsuzlaştırarak ya da beni ekstra neşeye boğarak yapmıyor.
Üstelik burada terapi şansım yok. Ona rağmen... Bu arada bende de oğlumda da dehb tanısı var. Düşünün benim ev nasıl bir tımarhane :p
44 yaşında, bekar, işsiz 9 yaşında erkek çocuk annesiyim. Yani olabilecek en dip kuyudan el sallıyorum size. (nafaka ile geçiniyor diyenleri şöyle kenara alayım, değil nafaka almak oğlumun 7. aylık bebekliğinden beri babası ortada yok)
Daha önce özel hastanede terapi +antidepresan tedavisi deneyimim oldu. Hiç memnun kalmadım. Yıllar sonra artık çok çaresiz hissettiğim bir anda tesadüfen devlet hastanesine gelen psikiyatra gittim. İlk verdiği ilaç 1 ayın sonunda beni rahatlasa da kabızlık yapmıştı. Hemen ilacımı değiştirdi, 1.5 yıl yeni verdiği ilacı kullandım.(prozac, lustral vb değil) Bel fıtığı olunca bir değişiklik daha yapıp dulester kullanımına başlattı.şimdi sadece arada doz değişimine gidiyorum. Yetersiz hissedince dozu arttırıyor, sonra düşürüyor.
Daha önce bu doktor tanışma şansım yoktu ama yine de bu geçen yıllara yanmama engel değil. Keşke daha önce bulsaymışım kendisini. Kesinlikle doğru ilaç ve doğru doz önemli.
Çevremde hiç kimse depresan kullandığımı anlamıyor. Hatta söyleyince şaşırıyorlar. Çünkü uykulu (narkolepsi hastası olmama rağmen) sersem ve tepkisiz değilim. Aksine üzücü bir olay karşısında ağlayabildiğim gibi keyfim yerindeyse gayet de neşeliyim.
Libido düşüşü de yaşamadım. Aksine keyifli ve memnun bir halde olduğum için libidomda artış bile var. Çünkü anlamsız şeylere takılmıyorum, içimde huzursuzluk duygusu yok, kendimden memnunum, geri planda sürekli kendimle tartıştığım iç sesim sustu. Hatta şimdi tek derdim son 2 yıldır hayatımda kimsenin olmaması. Hatta geçenlerde duyuruya da yazdım, arkadaşlarım bile o kadar uzak ki bana yalnızlıktan bunaldım. Ama bu bunalma hissi bir en fazla iki gün sürüyor sonra yine eski keyfimle devam ediyorum hayata. İlaçlar herhangi birinin yaşadığı sıkıntılarla başetme gücünü veriyor bana. Bunu da beni ruhsuzlaştırarak ya da beni ekstra neşeye boğarak yapmıyor.
Üstelik burada terapi şansım yok. Ona rağmen... Bu arada bende de oğlumda da dehb tanısı var. Düşünün benim ev nasıl bir tımarhane :p
- strawberry first
(10.02.25 00:34:07)

bir ruh sağlığı çalışanı olarak kullanılması gereken durumlar kesinlikle var. ancak ruhsal durumu toparlama gibi bir durumu olamaz. yani bir ilaç içtim sıkıntılarım bitti durumu olamaz. psikotik hastalıklarında kullanım gerekli ancak nevrotik hastalıklarda böyle bir zorunluluk yok.v
şöyle bir durum da var. işin içinden çıkılmaz durumlar bilinç seviyesinin düşük olduğu durumlarda kullanılması kaçınılmaz oluyor. her sorun konuşularak çözülmez, ilaç içerek de çözülmez.
şöyle bir durum da var. işin içinden çıkılmaz durumlar bilinç seviyesinin düşük olduğu durumlarda kullanılması kaçınılmaz oluyor. her sorun konuşularak çözülmez, ilaç içerek de çözülmez.
- mikahakkinen
(10.02.25 09:14:37)

Olmasaydı olmazdım muhtemelen.
Şimdiki aklım olsa o kadar uzun süre (10 yıl) kullanmaz, yemez içmez psikoterapiye daha erken başlardım. Terapi almaya başladıktan 6 ay sonra bıraktım.
Tekrar ihtiyaç doğsa kullanmaktan çekinmem. Yaşam kalitesini artırdığı bir gerçek. Ama uzun vadede atalete sürükleyebiliyor insanı. İçgörünüz azalıyor, kendinize ve hayatınıza dışarıdan bakıp harekete geçemiyorsunuz. Robotlaştırıyor dedikleri bu olsa gerek.
Benim tecrübem böyle.
Şimdiki aklım olsa o kadar uzun süre (10 yıl) kullanmaz, yemez içmez psikoterapiye daha erken başlardım. Terapi almaya başladıktan 6 ay sonra bıraktım.
Tekrar ihtiyaç doğsa kullanmaktan çekinmem. Yaşam kalitesini artırdığı bir gerçek. Ama uzun vadede atalete sürükleyebiliyor insanı. İçgörünüz azalıyor, kendinize ve hayatınıza dışarıdan bakıp harekete geçemiyorsunuz. Robotlaştırıyor dedikleri bu olsa gerek.
Benim tecrübem böyle.
- auroraaurora
(10.02.25 10:10:30 ~ 10:10:50)

Duyuruda psikolojisi bozulmamış kullanıcımız yokmuş...
- Shepard
(10.02.25 14:31:56)

Merhaba, yeni ameliyatlı sayılırım. Dikişlerim düştükten bir sonra doktorum Contractubex'i sabah akşam sürmemi söyledi. Bir süredir çok düzenli olmasada kullanıyorum. Önce küçük bir bölgeye sür herhangi bir tepki vermezse dikiş yerlerine sürersin dedi.
Contractubex alerji yaparsa dermatix kullan dedi. Aklınızda bulunsun.
Contractubex alerji yaparsa dermatix kullan dedi. Aklınızda bulunsun.
- icimdekipollyannatinerebasladi
(30.01.25 16:44:23)

Merhaba, ben de 24 Aralık'ta oldum ameliyat. Benim doktorum Contratubex asla diyor ve vücut için Silistar Jel, yüz için dermatix kullandırıyor. Sabah / akşam ince bir çizgi halinde yedirerek sürüyorum.
- charbiel
(31.01.25 13:23:43)
[]

gerçekleşmeyen swift işlemi için ne yapmalı?
10 gün oldu sanıyorum, para karşı tarafta da yok bende de yok. refund isteyeceğim ama banka bunu yapar mı (garanti)? süreç nasıl olmalı, bankaya gideceğim ama bilgisi olanlar yardımcı olabilir mi?

Swift kodunu isteyin ve alici bankaya iletin. Isim ve heasap uyuşmazsa alici baklnkada takılı kalabilir. Bu durumda Swift baslattiginiz bankaya recall işlemi hiç başvurun. 100-150 $ civarı bir ücreti vardı.
- spankenstein
(24.01.25 17:19:20)
[]

isimlerini unuttuğum 2 iran filmi
SPOILER
SPOILER
SPOILER
ilk filmde şehirdeki hayat kadınları tek tek öldürülüyordu ve gazeteci bir kadın bu olayı araştırmaya başlıyordu (çok da spoiler olmadı).
diğer filmde (tr’de vizyona da girmişti ve sinemada izlemiştim ama rahat 5-6 yıl olmuştur) iranlı bir aktris kırsal bölgeye seyahat edip orada kendisi için intihar ettiğini/edeceğini öğrendiği bir genç kızı arıyordu hatta filmin afişinde ağaç görseli vardı.
SPOILER
SPOILER
ilk filmde şehirdeki hayat kadınları tek tek öldürülüyordu ve gazeteci bir kadın bu olayı araştırmaya başlıyordu (çok da spoiler olmadı).
diğer filmde (tr’de vizyona da girmişti ve sinemada izlemiştim ama rahat 5-6 yıl olmuştur) iranlı bir aktris kırsal bölgeye seyahat edip orada kendisi için intihar ettiğini/edeceğini öğrendiği bir genç kızı arıyordu hatta filmin afişinde ağaç görseli vardı.

1. Holy spider
- chillbabe
(20.01.25 23:41:58)
[]

iran’a usd mi götürmeli?
kredi kartı harcamalarında ekstra ücret alıyorlar öğrendiğim kadarıyla. iran parası (riyal/tümen) alıp mı gitmeli ya da direkt dolar mı? hangisi? gidenler bir yanıtlarsa sevinirim. ayrıca her ortadoğu ülkesinde olduğu gibi bir şey alınırsa pazarlık yapmak gerekir değil mi? teşekkürler.

İran'da uluslararası kartlar geçmiyor. Yani isteseniz de kullanamıyorsunuz diye biliyorum. İran'dan alınmış bir kart olması lazım.
Tümeni buradan almaya gerek yok. Her yerde döviz bürosu var ama genelde sokaktaki abilerden bozarsanız çok daha karlı olur. Ama o anki tümen/tl durumuna bakın mutlaka. Evet sokaklarda balya balya tümenlerle doları bozuyorlar :D Genelde döviz bürolarının etraflarında oluyor bu abiler. hatta biz turistik yerlerde turist danışma noktasından, marketten vs. de bozdurmuştuk.
Mümkünse 50 veya 100 dolar olsun. Zaten 100 doları bozunca epey bir miktar tümen oluyor bi yerlere sığması zor. O yüzden biz hep 100 dolar bozdurup onu harcadık bitince tekrar bozdurduk.
Pazarlıksız almamaya çalış. Üzerinde fiyatı yazmayanları biraz şişirebiliyorlar.
Tümeni buradan almaya gerek yok. Her yerde döviz bürosu var ama genelde sokaktaki abilerden bozarsanız çok daha karlı olur. Ama o anki tümen/tl durumuna bakın mutlaka. Evet sokaklarda balya balya tümenlerle doları bozuyorlar :D Genelde döviz bürolarının etraflarında oluyor bu abiler. hatta biz turistik yerlerde turist danışma noktasından, marketten vs. de bozdurmuştuk.
Mümkünse 50 veya 100 dolar olsun. Zaten 100 doları bozunca epey bir miktar tümen oluyor bi yerlere sığması zor. O yüzden biz hep 100 dolar bozdurup onu harcadık bitince tekrar bozdurduk.
Pazarlıksız almamaya çalış. Üzerinde fiyatı yazmayanları biraz şişirebiliyorlar.
- ilgeru
(21.01.25 00:49:36)

Her yerde TL bozuluyor gerek yok
- topkapiaksaray
(21.01.25 09:58:32)

İran'da ambargodan dolayı Visa, Mastercard ya da Amex gibi kartlar ve pos cihazları hiçbir şekilde kullanılamıyor. Kullandıraların da bir ali cengizleri mutlaka vardır. Bu tür işlere kesinlikle girmemenizi tavsiye ederim. Kartınızın hareketi kendi bankanız tarafından izleneceği için şüpheli bir işlem gerekçesiyle(öncesinde call centre'a istediğiniz kadar haber verseniz de hikaye) direkt kartınız kapatılır ve dönüş tarihinize kadar kartı kullanamazsınız. kartınıza güvenerek yeterli nakit de götürmemiş olacağınız için kıvranırsınız.
kesinlikle yanınızda iran tümeni bir miktar da dolar götürmenizi tavsiye ederim. Tümeni bulunduğunuz ilçedeki döviz bürosundan temin edemezseniz eminönü, beyazıt, sirkeci ya da üsküdar'ın ayakaltı döviz bürolarında mutlaka bulursunuz. ya da aşina olduğunuz bir döviz bürosundan ihtiyacınız kadar temin etmelerini rica edersiniz, onlar birkaç saate kadar bulurlar.
Doları ise piyasanın aşırı döviz ihtiyacından dolayı ucundan gösterdiğinizde bazı esnaf kırk takla atabiliyor. Gözünüzü kestirdiğiniz bir ürünü almak istediğinizde pazarlık gücünüz artar.
kesinlikle pazarlık yapmalısınız.
unutmadan, yanınıza bir de sayıların hiç olmazsa arapça karşılıklarını bir kağıda/telefonunuza yazarak giderseniz iyi olur. çünkü esnafın bir kısmı latin harflerinin yanı sıra rakamlarından da anlamayabiliyor.
iyi yolculuklar
kesinlikle yanınızda iran tümeni bir miktar da dolar götürmenizi tavsiye ederim. Tümeni bulunduğunuz ilçedeki döviz bürosundan temin edemezseniz eminönü, beyazıt, sirkeci ya da üsküdar'ın ayakaltı döviz bürolarında mutlaka bulursunuz. ya da aşina olduğunuz bir döviz bürosundan ihtiyacınız kadar temin etmelerini rica edersiniz, onlar birkaç saate kadar bulurlar.
Doları ise piyasanın aşırı döviz ihtiyacından dolayı ucundan gösterdiğinizde bazı esnaf kırk takla atabiliyor. Gözünüzü kestirdiğiniz bir ürünü almak istediğinizde pazarlık gücünüz artar.
kesinlikle pazarlık yapmalısınız.
unutmadan, yanınıza bir de sayıların hiç olmazsa arapça karşılıklarını bir kağıda/telefonunuza yazarak giderseniz iyi olur. çünkü esnafın bir kısmı latin harflerinin yanı sıra rakamlarından da anlamayabiliyor.
iyi yolculuklar
- micro processor
(22.01.25 01:04:10 ~ 01:04:53)
[]

swift’in ulaşmama gibi bir ihtimali var mı?
banka gönderildiğini söylüyor, hesaptan miktar düşmüş. 4 iş günü geçmiş. ulaşmamış olma gibi bir ihtimali var mı gerçekten yoksa dolandırıcılık olabilir mi?

Tr ve yabancı gonderimler farkli olabiliyor sure olarak buda onemli
- Zetnikov
(18.01.25 00:36:27)

Aracı bankada takılmışsa uzun sürebilir. tutar büyükse sordurulabilir.
- awlmi
(18.01.25 00:50:21)

kim nasıl gönderdi bi iyi inceleyin. Bankalar otomatik olarak birkaç gün sonra göndereceği şeyi seçiyordu ben her seferinde aynı gün gitsin diye seçenek seçiyordum.(birazcık daha fazla ücret alıyor böyle) Emir öğleden sonra verildiyse de zaten otomatik olarak uzuyor. Yani 3. iş gününde falan işlem yapılmış olabilir, şimdi de haftasonu girecek karşı banka işleme koymamış olabilir veya aracı bankadadır.
- nhk ni youkosu
(18.01.25 01:02:19 ~ 01:04:07)

1- valör tarihini kontrol edin.
2- swift mesajını isteyin.
3- bankanız durumu muhabir bankaya sorsun.
4- alıcı taraf, kendi tarafından kontrol etsin. bazen para bir havuza düşüyor, alıcı banka ne işlem yapacağını bilmiyor kalıyor öyle. (alıcı ismi ya da hesap no yanlış oluyor vs) ya da birisinin bir omuz atması gerekiyor. bildiğim kadarıyla swift sistemi tam olarak otomatik bir sistem değil. banka çalışanlarının işlem yapması gerekiyor.
2- swift mesajını isteyin.
3- bankanız durumu muhabir bankaya sorsun.
4- alıcı taraf, kendi tarafından kontrol etsin. bazen para bir havuza düşüyor, alıcı banka ne işlem yapacağını bilmiyor kalıyor öyle. (alıcı ismi ya da hesap no yanlış oluyor vs) ya da birisinin bir omuz atması gerekiyor. bildiğim kadarıyla swift sistemi tam olarak otomatik bir sistem değil. banka çalışanlarının işlem yapması gerekiyor.
- co2s2
(18.01.25 12:12:25)

Orada adı yazanlara alerjiniz yok, evet.
- abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(15.01.25 13:58:00)
[]

şekerim hep düşük çıkıyor
60larda, 63-64 genellikle.
kan testi yaptırdığımda da hastanede en son 70 çıkmış, doktor bir sıkıntı görmedi demek ki bir yorum yapmadı. ama hep yaşadığım halsizlik, depresif duygular acaba şeker kaynaklı mı diye düşünmeye başladım -10 yıl önce de böyledi, şimdi de.
annem genetik (insülin iğnesi) babam kilo ve yaşa bağlı (hap) şeker hastası. ama onların problemi şeker yüksekliği, düşüklüğü değil.
kan testi yaptırdığımda da hastanede en son 70 çıkmış, doktor bir sıkıntı görmedi demek ki bir yorum yapmadı. ama hep yaşadığım halsizlik, depresif duygular acaba şeker kaynaklı mı diye düşünmeye başladım -10 yıl önce de böyledi, şimdi de.
annem genetik (insülin iğnesi) babam kilo ve yaşa bağlı (hap) şeker hastası. ama onların problemi şeker yüksekliği, düşüklüğü değil.

Diyabet bazen şekerin düşmesiyle başlar. Şeker yüklü beslenme önce hipoglisemi yapar, sonra vücut onu düzeltmek için çabalar ama beslenme şekli düzelmediği sürece daha çok çabalar ve olay hiperglisemiye dönüşür, tip2 diyabet olur.
Doktordan bilgi sor, neden yorum yapmadınız ben ne yapmalıyım böyle böyle yaşıyorum sürekli de. Bilgi vermeyen doktoru da kâle alma. Başka doktora git.
Beslenme düzenini Akdeniz diyetine (diyet beslenme tarzı demektir) göre yap. Kilo varsa da yoksa da beyaz un şeker ve nişasta içerikli gıdayı, ayrıca paketli gıdayı olabildiğince azalt. Tamamen kesilmez ama bedenim kabul edebildiği sınırlar vardır onu bulup ona göre davranmak çok iyi olur.
Her şeyi biliyorum da bir yapabilsem... :))
Doktordan bilgi sor, neden yorum yapmadınız ben ne yapmalıyım böyle böyle yaşıyorum sürekli de. Bilgi vermeyen doktoru da kâle alma. Başka doktora git.
Beslenme düzenini Akdeniz diyetine (diyet beslenme tarzı demektir) göre yap. Kilo varsa da yoksa da beyaz un şeker ve nişasta içerikli gıdayı, ayrıca paketli gıdayı olabildiğince azalt. Tamamen kesilmez ama bedenim kabul edebildiği sınırlar vardır onu bulup ona göre davranmak çok iyi olur.
Her şeyi biliyorum da bir yapabilsem... :))
- muhayyer divan
(13.01.25 13:31:53)

Her iki diyabette de insulin hormonu isini dogru yapamadigi veya yetersiz kaldigi için böyle sonuçlar dogar.
Senin durumunda yediklerini hücrelere ve dolayisiyla kana tasiyacak miktarda insulin yok yani vücut yetersiz kaliyor.
Garip olansa onca yil bu sekilde idare edebilmis olman çünkü bu baska hastaliklara da kapi aralardi geçen zaman içinde. Tek çaren insülin ignesi ama epey geç kalmissin. Insülin senin kaybolan kilonu da yerine koyacaktir.
Senin durumunda yediklerini hücrelere ve dolayisiyla kana tasiyacak miktarda insulin yok yani vücut yetersiz kaliyor.
Garip olansa onca yil bu sekilde idare edebilmis olman çünkü bu baska hastaliklara da kapi aralardi geçen zaman içinde. Tek çaren insülin ignesi ama epey geç kalmissin. Insülin senin kaybolan kilonu da yerine koyacaktir.
- feastofthedamned
(13.01.25 15:06:48)
[]

iran’a hangi şehre gitmeli?
aslında turlara baktım ve şehir şehir gezmek istiyorum ama uzun turlar var ve programıma uymuyor. kendim bir şehre gidip kendim gezeyim yalnızca bir şehri diye düşünüyorum; seçenekler arasında tebriz ve şiraz var (tahran’a ilk gidişte gitmeye gerek yok sanki?). hangi şehri tavsiye edersiniz gidenler ve 2-3 gün yeterli olur bence?

İranlı komşum bana Yazd'a gitmemiz gerektiğini söylerdi hep. Paragliding pilotu kendisi. rüzgarlı bir yer yani.
bir de Buşehr var.
İran çok merak ettiğim bir yer. instagram'da farsçaöğreniyorum sayfasından da bilgi alabilirsiniz. İran filmleri, şiirleri ve nadiren de olsa gezilecek yerlerden bahsediyorlar.
bir de Buşehr var.
İran çok merak ettiğim bir yer. instagram'da farsçaöğreniyorum sayfasından da bilgi alabilirsiniz. İran filmleri, şiirleri ve nadiren de olsa gezilecek yerlerden bahsediyorlar.
- mathilda.may
(10.01.25 12:54:43)

Basini baglamayi ve uzun/bol giyinmeyi unutma sakin.
- feastofthedamned
(10.01.25 14:25:48)

isfahan yeterli. 2-3 günse boşuna vakit kaybetme. belki 1 gün persepolis
- topkapiaksaray
(10.01.25 14:40:56)

@mathilda, iran sinemasını çok seviyorum ben de.
- deartheodosia
(10.01.25 17:25:00)

Wise ın Türkiyedeki tl hesabına tl atıyorsun kısa sürede geçiyor , dönüştürüyorsun (fee kesiyor ama 1500 lira değil miktara bağlı 100-200 lira olabilir), sonra o dövizi ülkene çekiyorsun, bu sefer o ülkedeki atıyorum wise euro hesabından sana havale yapmış oluyor.
Burada garanti dövizi bozarken 1 lira mı ne kadar aşağıya bozuyor o kaça denk geliyor bakman lazım. Bazen 1500 lira verip Swift yapmak daha iyiye geliyor olabilir. (karşı banka da 5-10 euro kesebilir o ayrı)
Burada garanti dövizi bozarken 1 lira mı ne kadar aşağıya bozuyor o kaça denk geliyor bakman lazım. Bazen 1500 lira verip Swift yapmak daha iyiye geliyor olabilir. (karşı banka da 5-10 euro kesebilir o ayrı)
- nhk ni youkosu
(10.01.25 12:07:30)
[]

arkadaşlık sorusu (kim haklı?)
bi arkadaşım var, liseden beri tanıyoruz birbirimizi. iyi biri ama aşşşırı kaprisli bana göre (anlatacağım). aralık ayında yurtdışına gitmek istiyordu, benim de o şehirde bulunmam gerekiyordu ama gezi amaçlı değil, gezmeye de isteğim yoktu açıkçası. bir de 23 aralık’ta bir seyahat yapmıştık, burnumdan getirmişti. en son ist havaalanında ben duty free’ye girince “herkes senin gibi değil, bazılarımız yarın işe gitmek zorunda, vakit kaybedemem burada” demişti sonra ben onu yarım saat abilerine puro baktığı için beklemek zorunda kalmıştım.
bu aralık ayındaki gezi için de “ben x havayoluyla business uçarım sadece”, “ben çalışıyorum, bu tarihler uygun bana” gibi emrivaki yaptığı için bana uygun olmadığını söyledikten sonra trip aşamasına geçtiği için ghostladım. haftalardır da sessiz, kesin aşırı hatalı olduğumu düşünüyor ve ondan özür dilememi bekliyor (asla öyle bir şey olmayacak). ki aralık ayında ameliyat oldum, çok ağrım falan vardı, üstelik çocuğumun da babasında olacağı tarihleri ayarlamam gerekiyordu ama bana hep şımarıkmışım muamelesi yapıyor, çıldırıyorum. yanıt verince de aramızda uzun sessizlikler oluyor.
gidilen yerlerde de “ben yürümem, taksi bul bana” gibi bana göre salak salak şeyler söylüyor (kendine taksi kendin bul di mi). ben ucuz havayoluyla uçarım hatta ne kadar ucuz, o kadar iyi (“business” karşılayacak imkanım da var). restoranda yemek yediğimizde bitiremediklerimi paket istediğim için bir defasında tartışmıştık, “paket istemek de ne biliyim yanii” yapıyordu.
şu an şu aşamada kim napıyorsa yapsın, asla tahammül edemeyeceğim diye düşünüyorum. annem trip yapar, arkadaşlarım trip yapar, şu trip yapar bu yapar bi …. gidin yani artık. aralık ayında da o şehre gittim bu arada, aşırı sessiz. ayrıca hayatımda onun x10 katı iş yaptığımı düşünüyorum, her şeyimi kendim hallederim, ameliyatıma bile tek başıma girdim ve 2 gün hastaned tek yattım, prenses asla değilim ama bana her şeyde bir şey iliştiriyor bu arkadaşım -ya da bana öyle geliyor?
yorumlarınız ne? 15 yıllık bi arkadaşlık bitti sanırım, hiç konuşup anlaşmaya bile enerjim yok. hatta öfkeliyim ve bu nedenle görüş almak istiyorum.
bu aralık ayındaki gezi için de “ben x havayoluyla business uçarım sadece”, “ben çalışıyorum, bu tarihler uygun bana” gibi emrivaki yaptığı için bana uygun olmadığını söyledikten sonra trip aşamasına geçtiği için ghostladım. haftalardır da sessiz, kesin aşırı hatalı olduğumu düşünüyor ve ondan özür dilememi bekliyor (asla öyle bir şey olmayacak). ki aralık ayında ameliyat oldum, çok ağrım falan vardı, üstelik çocuğumun da babasında olacağı tarihleri ayarlamam gerekiyordu ama bana hep şımarıkmışım muamelesi yapıyor, çıldırıyorum. yanıt verince de aramızda uzun sessizlikler oluyor.
gidilen yerlerde de “ben yürümem, taksi bul bana” gibi bana göre salak salak şeyler söylüyor (kendine taksi kendin bul di mi). ben ucuz havayoluyla uçarım hatta ne kadar ucuz, o kadar iyi (“business” karşılayacak imkanım da var). restoranda yemek yediğimizde bitiremediklerimi paket istediğim için bir defasında tartışmıştık, “paket istemek de ne biliyim yanii” yapıyordu.
şu an şu aşamada kim napıyorsa yapsın, asla tahammül edemeyeceğim diye düşünüyorum. annem trip yapar, arkadaşlarım trip yapar, şu trip yapar bu yapar bi …. gidin yani artık. aralık ayında da o şehre gittim bu arada, aşırı sessiz. ayrıca hayatımda onun x10 katı iş yaptığımı düşünüyorum, her şeyimi kendim hallederim, ameliyatıma bile tek başıma girdim ve 2 gün hastaned tek yattım, prenses asla değilim ama bana her şeyde bir şey iliştiriyor bu arkadaşım -ya da bana öyle geliyor?
yorumlarınız ne? 15 yıllık bi arkadaşlık bitti sanırım, hiç konuşup anlaşmaya bile enerjim yok. hatta öfkeliyim ve bu nedenle görüş almak istiyorum.

23 aralık: aralık 2023
- deartheodosia
(06.01.25 18:45:58)

hayatlariniz ayrilmis gibi görünüyor evet.
ama sende de hata var.
"benim de o şehirde bulunmam gerekiyordu ama gezi amaçlı değil, gezmeye de isteğim yoktu açıkçası. "
bunu net bir sekilde ifade etmeyip, istemedigin halde gidince senin enerjin de muhtesem olmamistir büyük ihtimalle. bu konuda ona haksizlik etmis oluyorsun. gitmek istemiyorsan bastan söylersin, ben is icin gidiyorum orayi da göresim yok beni düsünmeden program yap demek daha kolay aslinda.
ama sende de hata var.
"benim de o şehirde bulunmam gerekiyordu ama gezi amaçlı değil, gezmeye de isteğim yoktu açıkçası. "
bunu net bir sekilde ifade etmeyip, istemedigin halde gidince senin enerjin de muhtesem olmamistir büyük ihtimalle. bu konuda ona haksizlik etmis oluyorsun. gitmek istemiyorsan bastan söylersin, ben is icin gidiyorum orayi da göresim yok beni düsünmeden program yap demek daha kolay aslinda.
- sonsuz
(06.01.25 18:52:17)

@sonsuz, söyledim aslında bunu.
- deartheodosia
(06.01.25 18:54:16)

ayril coco. boyle biriyle vakit gecirmem icin bana cok fazla faydasinin olmasi lazim. sizde oyle bir sey yok sanirim.
- hot potato
(06.01.25 18:55:10)

bir de kim hakli haksiz diye düsünmek dogru degil pek. herkes kendine göre haklidir. önemli olan ortak bir noktada bulusmak.
senin arkadasin kafasi tam sark kafasi. kalan yemek cöpe gitsin, ne yani ihtiyacimiz mi var falan tam yeni para görmüs arap, türklerde olan bir sey.
sen de yaninda bisiklete binen avrupali ceosun.
ortak noktada bulusmaniz bana göre mümkün görünmüyor. cünkü ikiniz de birbirinize uyuz oluyorsunuz.
senin arkadasin kafasi tam sark kafasi. kalan yemek cöpe gitsin, ne yani ihtiyacimiz mi var falan tam yeni para görmüs arap, türklerde olan bir sey.
sen de yaninda bisiklete binen avrupali ceosun.
ortak noktada bulusmaniz bana göre mümkün görünmüyor. cünkü ikiniz de birbirinize uyuz oluyorsunuz.
- sonsuz
(06.01.25 18:56:03)

Bazı arkadaş ilişkileri arkadaş ilişkisi gibi değil, evlilik ilişkisi gibi. Ama sıradan evlilik ilişkisi gibi de değil, bitmesi gereken evlilik ilişkisi gibi. x2 anlamsız yani.
Sizin arkadaşınızla ilişkiniz de artık bitmesi gereken bir evlilik ilişkisi gibi geldi bana. Nasıl daha iyi anlatırım bilemedim.
Sizin arkadaşınızla ilişkiniz de artık bitmesi gereken bir evlilik ilişkisi gibi geldi bana. Nasıl daha iyi anlatırım bilemedim.
- akhenaten
(06.01.25 19:05:38)

@hot potato, arkadaş olarak seviyorum, birlikte gülüp eğleniriz, birbirimize de destek oluruz birçok şeyde ama yıllar geçtikçe bu tür konularda daha katlanılmaz olmaya başladı. yazmadığım bir sürü şey var tabii ama kilit nokta arkadaşım olarak seviyor olmam. kötü niyetli olduğunu da düşünmüyorum ama çok kaprisli. düşünmek bile bunalttı şu an.
- deartheodosia
(06.01.25 19:08:15)

böyle bi insanla değil gezi arkadaşlık yapılmaz direkt. çıkar hayatından.
- jelly bear
(06.01.25 19:14:35)

Bazen ilişkilerin ömrü doluyor, inceldiği yerden kopsun diye bırakmak daha iyi gelebiliyor.
Bazen biraz uzaklaşıp nefes alıp geri dönmek iyi olabiliyor.
Ya da bu kadar yakın ve eski arkadaşsa, o öfke yatıştıktan sonra, "bizden seyahat arkadaşı olmuyor, zorlayıp aramızı bozmayalım" diye konuşmak mümkündür belki, ikiniz de açık yürekli olabilirseniz belki kızarsınız, ağlarsınız ama ortayı bulursunuz.
Hangi yolu seçeceğinizi en iyi siz bilirsiniz, burada bu kadar insan tek olaya tek taraftan bakıp yorum yapıyoruz. Ben olsam sanırım önce öfkemin yatışmasını beklerim, sonrasında daha mesafeli kalırım, gidişata göre samimiyet geri döner ya da dönmez. Ama bir daha asla bu arkadaşla seyahate çıkmam. :)
Bazen biraz uzaklaşıp nefes alıp geri dönmek iyi olabiliyor.
Ya da bu kadar yakın ve eski arkadaşsa, o öfke yatıştıktan sonra, "bizden seyahat arkadaşı olmuyor, zorlayıp aramızı bozmayalım" diye konuşmak mümkündür belki, ikiniz de açık yürekli olabilirseniz belki kızarsınız, ağlarsınız ama ortayı bulursunuz.
Hangi yolu seçeceğinizi en iyi siz bilirsiniz, burada bu kadar insan tek olaya tek taraftan bakıp yorum yapıyoruz. Ben olsam sanırım önce öfkemin yatışmasını beklerim, sonrasında daha mesafeli kalırım, gidişata göre samimiyet geri döner ya da dönmez. Ama bir daha asla bu arkadaşla seyahate çıkmam. :)
- kobuzchu kiz
(06.01.25 20:59:22)

kotu insanlara.karsi.nazik olmak.gibi.bir.zorunlulugumuz yok.
- deckard
(06.01.25 22:11:20)

Serin hikaye
- Zetnikov
(06.01.25 22:59:47)

Bu hayatta senden daha kıymetli kimse yok.
- duptıs
(06.01.25 23:08:57)

Cok bile dayanmissiniz, arkadasliginizi bitirin direkt. Kendine kendi gibi birini bulsun
- matilda
(06.01.25 23:20:54)

Bu arkadaşlık değil affedersiniz dingillik!.. Bu kişi size bir nebze saygı duymuyor emin olun
- saaman
(07.01.25 12:21:46)

Her arkadas iyi seyahat arkadasi olacak diye bir kural yok.Ben de seyahatte sizin kafadayim ve seyahatte business/taksi muhabbeti ile beni darlayan birini asla cekemem.
Muhabbetinize devam edin ama asla beraber seyahat plani yapmayin.Ben olsam oyle yapardim
Muhabbetinize devam edin ama asla beraber seyahat plani yapmayin.Ben olsam oyle yapardim
- turkuaz
(07.01.25 14:00:53)

Aekadaşlığınızı bitirmeniz için yeterli neden olmasa da sizin açınızdan bu kişinin seyahat edilmemesi gereken biri olduğu aşikar. Birlikte kahve içmekye bir mekana gitmekten ötesini yapmanız gereksiz gerginliğe neden olabilir.
- 10551037
(07.01.25 18:25:28)

Çoktan yol vermiştim.
- kumandanim
(07.01.25 18:41:14)
[]

iski / bedaş başvurusu
edevletten kayıt yapmaya çalıştığımda kayıtlı cihazınız bulunmamaktadır diyor. cihaz kaydetmek mi gerekiyor? illa iski ve bedaş’a gitmem mi gerekir (daha önce hiç bağlanmamış konuta)? teşekkürler :/

ilk kez açılması için ofislerine gitmek gerekiyor. Proje işleri olabiliyor.
- sinematematikci
(07.01.25 00:21:31)
[]

ikametgah taşımak istediğimde hata veriyor?
“Seçilen bagimsiz bölümün nitelikleri beyan yapilmasina uygun olmadigindan isleminiz gerçeklestirilememistir. Tescil isleminin gerçeklesmesi için adreste ikamet ettiginizi gösterir adiniza düzenlenmis(fatura vb.) belge ile ilçe nüfus müdürlügüne basvurmaniz gerekmektedir.”
ikametgahımın olmadığı yerden (elektrik ve su zaten yok) nasıl fatura alıp da beyanda bulunacağım? bunun kısa yolu nedir??
ikametgahımın olmadığı yerden (elektrik ve su zaten yok) nasıl fatura alıp da beyanda bulunacağım? bunun kısa yolu nedir??

Tapu ya da kira sözleşmesi ile nüfus müdürlüğünden
- respect
(06.01.25 10:52:09)

Evde ikameti olan birisiyle gitmeniz lazım, yoksa bu kontrol olmasaydı örneğin benim evimde de kendinizi gösterebilirdiniz.
Aynı zamanda ikamet sadece aynı il içinde online değiştirilebilir, onun dışında nüfus müdürlüğüne gitmek gerekiyor.
Aynı zamanda ikamet sadece aynı il içinde online değiştirilebilir, onun dışında nüfus müdürlüğüne gitmek gerekiyor.
- kimlanbu
(06.01.25 11:10:45)

Nufusa gideceksiniz ancak sadece kira sozlesmesi ile ikamet olmaz. Kanitlayici belge istiyorlar ki bu da fatura.
elektrik-su-dogalgaz-internet faturasi olabilir. Eger henuz hic fatura yoksa abonelik sozlesmesi de olur. yani ilk abonelik yapilinca size verilen evraktan bahsediyorum.
Bir de randevu almadan gitmeyin.
Ya da evde ikamet eden kisiyi taniyorsaniz beraber gideceksiniz. bu durumda her ikinizi de kimlikle gitseniz yeter.
elektrik-su-dogalgaz-internet faturasi olabilir. Eger henuz hic fatura yoksa abonelik sozlesmesi de olur. yani ilk abonelik yapilinca size verilen evraktan bahsediyorum.
Bir de randevu almadan gitmeyin.
Ya da evde ikamet eden kisiyi taniyorsaniz beraber gideceksiniz. bu durumda her ikinizi de kimlikle gitseniz yeter.
- nuevo
(06.01.25 11:15:51 ~ 11:18:13)

kira kontratı bu konuda yeterli değil mi? orada biri yaşıyor görünüyorsa yeterli olmayabilir.
ben de benzer bir problem yaşamıştım. elektrik, doğalgaz, su aboneliğim yoktu ya da benim üzerime değildi. internet faturası götürmüştüm. elektronik fatura geldiği için kabul etmek istememişlerdi. telefon bayisine gidip kontratı onlara kaşeleterek bu işlemi yapabilmiştim.
bankadan gelen kredi kartı, bahsettiğim gibi başka bir fatura varsa kabul ettirebilirsiniz.
ben de benzer bir problem yaşamıştım. elektrik, doğalgaz, su aboneliğim yoktu ya da benim üzerime değildi. internet faturası götürmüştüm. elektronik fatura geldiği için kabul etmek istememişlerdi. telefon bayisine gidip kontratı onlara kaşeleterek bu işlemi yapabilmiştim.
bankadan gelen kredi kartı, bahsettiğim gibi başka bir fatura varsa kabul ettirebilirsiniz.
- biseysorcaktim
(06.01.25 11:20:11 ~ 11:20:52)

evde yaşayan biri varsa mesela ev arkadaşınızsa, edevlet üzerinden adres beyanı için muvafakat verebilir. böylece siz de o adrese kendinizi kaydedebilirsiniz.
o kişi e-devlet'ten bunu onaylayacak.
not: o kişiye ilçe emniyetten telefon gelecek ya da polis evinize gelip bu işlemi teyit edecek.
o kişi e-devlet'ten bunu onaylayacak.
not: o kişiye ilçe emniyetten telefon gelecek ya da polis evinize gelip bu işlemi teyit edecek.
- biseysorcaktim
(06.01.25 11:26:31)

c formu istediler nüfusta, yerleşim yerinden alıp muhtarlığa onaylatmak sonra başvurmak (nüfusa) gerekiyormuş. ileride araştıran olursa. şu an 3. aşamadayım, tekrar nüfusa gideceğim. bakalım.
- deartheodosia
(06.01.25 13:11:46)

kalitesini bilemiyorum da büyük kırtasiyelerde vardır. 90ların sonu, 2000lerin başında bir anadolu ilçesindeki kırtasiyede bile tuval bulunuyordu.
- inheritance
(06.01.25 09:57:29)

puhusanat.com
nişantaşı zafer sokakta böyle bir yer var.
online gönderim de yapıyor. hem profesyonel ürünleri var hem de hobi için kaliteli. yakınsanız gidin konuşun ya da online/telefon ile iletişime geçebilirsiniz.
marka vs bilmiyorum. bu alanla ilgili bilgim yok ama sevilen bir yer burası.
nişantaşı zafer sokakta böyle bir yer var.
online gönderim de yapıyor. hem profesyonel ürünleri var hem de hobi için kaliteli. yakınsanız gidin konuşun ya da online/telefon ile iletişime geçebilirsiniz.
marka vs bilmiyorum. bu alanla ilgili bilgim yok ama sevilen bir yer burası.
- biseysorcaktim
(06.01.25 10:52:02 ~ 10:52:57)
[]

kitaplıklar ve kitapları taşımak için?
nakliyecilerle mi anlaşmalıyım? başka bi şey taşınmayacak ve ev taşıma fiyatı da almak istemiyorum bu nedenle. önerileriniz var mı? :/

Kitap kolileri cok agir oluyor.ailede gurbuz bşr genc grubu yoksa nakliyeciyle halletmek en guzeli.
- duptıs
(05.01.25 17:41:54)

Ne kadar kitap var bilmiyorum ama ben bu durumda bir tanıdıktan yardım alıp onun aracıyla taşıyordum. Birkaç seferde getir götür biter. Nakliye çok para tutar. Araba kiralasan ya da taksi tutsan daha uyguna gelebilir. Demonte kitaplıksa belki otomobile sığar.
- prole
(05.01.25 18:04:26)

Ben butun kiymetli elektroniklerimi çantaya çok güzel yerlestirip otobusle tasimistim peyderpey(kitap da dahil), kalanlar içinse koliler yapip, bir tanidigin araciyla tasimistim, bagaj/arka koltuk agzina kadar doldurup.
- feastofthedamned
(05.01.25 18:09:49)
[]

ingiltere’de şu an şirket kurmanın bir faydası var mı?
ya da varolan şirketi taşımanın? ankara anlaşması geçerli değil sonuçta artık.

Ankara Anlaşması sonrasında çoğu kişi "skilled worker visa" ile gidebildi İngiltere'ye. Kendi şirketlerini açıp orada işlerini yapabildiler.
Eğer İngiltere'ye gitme düşüncen varsa, şirket kurmanın avantajı kesinlikle var.
Eğer İngiltere'ye gitme düşüncen varsa, şirket kurmanın avantajı kesinlikle var.
- sinematematikci
(06.01.25 01:37:17)

Gizli mention ise normalde gozukmuyor, ama profesyonel stalker ise gorulebiliyor baska programlar araciligi ile
- mirafiori
(02.01.25 19:41:00)
[]

hp kitaplarını okudunuz mu? kaç doğumlusunuz?
benim tüm çocukluğum hp okumakla geçti. ama yeni tanıştığım kimse hp okumamış oluyor (evet insanlara soracak kadar önem veriyorum hala). geçenlerde bi kafeden kurabiye almıştım, uff hagrid’in kurabiyeleri gibiymiş bunlar da dedim ve kimse bi şey anlamadı mesela. ya da bence insanların hangi binada oldukları karakterleri hk önemli doneler veriyor. ne düşünüyorsunuz???

Benim tüm cocuklugum Harry Potter kitapları ve filmleriyle geçti; koca kadin oldum, hala çok severim. Saçlarım biraz kabarsa "yine Hagrid'e döndüm" derim en basiti, günlük dil kullanimima da yerleşmiştir yani; etrafımda anlamayan kimseyi görmedim şimdiye dek.
94 doğumluyum. İlk filmi de ben 7-8 yaşlarındayken çıkmıştı yanlış hatırlamıyorsam. Sinemada kendimi bilerek izlediğim ilk filmlerden biridir.
94 doğumluyum. İlk filmi de ben 7-8 yaşlarındayken çıkmıştı yanlış hatırlamıyorsam. Sinemada kendimi bilerek izlediğim ilk filmlerden biridir.
- fraise
(23.12.24 00:27:35 ~ 00:30:18)

ilk 4 kitabı okudum.
- wd40
(23.12.24 00:28:16)

Hp öncesi yüzüklerin efendisi nesliyim ama hp nesli de yaşlandı artık o muhabbeti bulamazsın artık
Edit: 95 sonrası okuyan kalmamıştır
Edit: 95 sonrası okuyan kalmamıştır
- grimavi
(23.12.24 00:29:13 ~ 00:38:37)

@grimavi abim 87li, kuzenim 94lü, ben aralarındayım. üçümüz de hp okuyorduk ve kitapların yayımlanmasını bekleyen nesildendik. belki 95 sonrası daha uygun olabilir buna
- deartheodosia
(23.12.24 00:30:31)

93 doğumluyum, seriyi yeni bitirdim:)
- nothing in my way
(23.12.24 00:30:40)

ne kitabını okudum ne filmini izledim.
- rentts
(23.12.24 00:31:40)

96lıyım, hp ile büyüdüm. Eskisi kadar manyak olmasam da potterhead'im, beynimde zibilyon trivia var evreniyle ilgili. Ravenclaw'dan selamlar :d
Hatta son üç dört gündür kız arkadaşımla rewatch yapıyoruz seriyi, bugün melez prensi izledik.
İlk 5 kitabı annemle beraber okumuştuk, ben 5-6 yaşındaydım ilk kitaba başladığımızda. Okuma biliyordum ama uzun diye annem okudu, 5. kitap 1114 sayfaydı yine de beraber okumaya devam ettik :D son iki kitabı kendimiz okumuştuk ama ahaha. Sonra iki üç kez daha tüm seriyi okudum tabii ki.
Mesela Hogwarts Legacy oyununu da iki defa %100 olacak şekilde bitirdim, ilk çıktığında ve bi iki ay önce olacak şekilde. Çocukluktan beri beklediğim bir oyundu.
Benim neslimde kitapları okuyan var baya ama filmleri izlemeyen yok gibi. Belki 2000 sonrasında o kadar popüler olmayabilir bilemiyorum.
Hatta son üç dört gündür kız arkadaşımla rewatch yapıyoruz seriyi, bugün melez prensi izledik.
İlk 5 kitabı annemle beraber okumuştuk, ben 5-6 yaşındaydım ilk kitaba başladığımızda. Okuma biliyordum ama uzun diye annem okudu, 5. kitap 1114 sayfaydı yine de beraber okumaya devam ettik :D son iki kitabı kendimiz okumuştuk ama ahaha. Sonra iki üç kez daha tüm seriyi okudum tabii ki.
Mesela Hogwarts Legacy oyununu da iki defa %100 olacak şekilde bitirdim, ilk çıktığında ve bi iki ay önce olacak şekilde. Çocukluktan beri beklediğim bir oyundu.
Benim neslimde kitapları okuyan var baya ama filmleri izlemeyen yok gibi. Belki 2000 sonrasında o kadar popüler olmayabilir bilemiyorum.
- nundu
(23.12.24 00:37:52)

90, bütün kitapları okudum 4 ve sonrasını mı ne bekledik yıl yıl okuduk diye hatırlıyorum. Filmlerin de ilk 5'ini sinemada izledim, sonra filmlerini sevmedim devamına ilgim kalmadı.(ama kitaplar çok iyiydi diye hatırlıyorum) Bu arada ilk filmin tanıtımını bile çok net hatırlıyorum haberlerde mi ne McGonagall'ın kediden dönüşüm sahnesi falan gösteriliyordu acayip görsel efektli çok iyi film gelecek diye tanıtıyorlardı :)
Ya özellikle 99 ve sonrası bizim için önemli olan hiçbir şeyi bilmiyor. HP, The Matrix, Lotr, Geleceğe Dönüş, The Mask, Looney Tunes çizgi filmleri, Pokemon vs...
edit: bu arada bir hayal kırıklığımı anlatayım. Çocukken Türkiye'den bakarken HP dünyası çok büyülü geliyordu. 24 yaşımda İngiltere ve İskoçya'yı gördüm, aslında çok müthiş bi yaratıcılık yokmuş J.K. Rowling zaten o dünyanın içinde yaşıyormuş dedim :/ yarattığı dünya müthiş ama filmde gördüğüm ortamlar çocukken çevremde hiç görmediğim şeylerdi ve büyüleniyordum, aslında o dünyanın UK olduğunu fark ettim.
Ya özellikle 99 ve sonrası bizim için önemli olan hiçbir şeyi bilmiyor. HP, The Matrix, Lotr, Geleceğe Dönüş, The Mask, Looney Tunes çizgi filmleri, Pokemon vs...
edit: bu arada bir hayal kırıklığımı anlatayım. Çocukken Türkiye'den bakarken HP dünyası çok büyülü geliyordu. 24 yaşımda İngiltere ve İskoçya'yı gördüm, aslında çok müthiş bi yaratıcılık yokmuş J.K. Rowling zaten o dünyanın içinde yaşıyormuş dedim :/ yarattığı dünya müthiş ama filmde gördüğüm ortamlar çocukken çevremde hiç görmediğim şeylerdi ve büyüleniyordum, aslında o dünyanın UK olduğunu fark ettim.
- nhk ni youkosu
(23.12.24 00:45:28 ~ 00:52:02)

1995.
hp ben ilkokul ve lisedeyken büyük olaydi. bana cocuksu geliyordu ama büyü falan ne diyordum. hicbir serisini okumadim. filmlerine denk geldiysem izledim hikayeyi de bilmiyorum. lisansi okurken de herkes quidditch oynuyordu. turnuva falan yapiyorlardi avrupa'daki okullarla. allan mallari nerdleri böyle bir salaklik olamaz diyordum fdglhkjg
2020'de ilk kez erkek arkadasimla lockdown'da izledim ve bayildim.
kitaplarini da okumak isterim. verdigi mesaj zamansiz ve hikaye de cok güzel.
hp ben ilkokul ve lisedeyken büyük olaydi. bana cocuksu geliyordu ama büyü falan ne diyordum. hicbir serisini okumadim. filmlerine denk geldiysem izledim hikayeyi de bilmiyorum. lisansi okurken de herkes quidditch oynuyordu. turnuva falan yapiyorlardi avrupa'daki okullarla. allan mallari nerdleri böyle bir salaklik olamaz diyordum fdglhkjg
2020'de ilk kez erkek arkadasimla lockdown'da izledim ve bayildim.
kitaplarini da okumak isterim. verdigi mesaj zamansiz ve hikaye de cok güzel.
- sonsuz
(23.12.24 00:47:58 ~ 00:50:53)

Senin yaşlardayım, hepsini okudum. Kitapları ilk filmi sinemada izledikten sonra okumaya başladım, liseye geçmeden güncel kitapları bitirmiştim. Son 2 kitap ben lisedeyken çıktı onları da o zaman okudum.
Hatta öss'ye hazırlanırken son 1 ayda kafa dağıtmak için tekrar okumuştum son kitabı, o geceler hala aklımda bir yandan stres bir yandan kitaptan aldığım zevk. Erken uyumam lazım ama sayfalar peşini bırakmıyor, geceliyorum...
Filmlerle devam ettim sonra, son film çıktığında da üniversitedeydim. Çocukluk ve ergenliğimin tamamında, kitabıyla filmiyle bi şekilde hayatımda olmuş. O dönemlerdeki birinin okumasa bile illa izlediği bir hikaye.
95li bir kız arkadaşım vardı o da severdi, sonrasında doğanlar da kitaba olmasa bile filmlere maruz kalmıştır. Z kuşağı uzak kalmış olabilir bir tek, bir de 85 ve öncesi diye düşünüyorum.
Hatta öss'ye hazırlanırken son 1 ayda kafa dağıtmak için tekrar okumuştum son kitabı, o geceler hala aklımda bir yandan stres bir yandan kitaptan aldığım zevk. Erken uyumam lazım ama sayfalar peşini bırakmıyor, geceliyorum...
Filmlerle devam ettim sonra, son film çıktığında da üniversitedeydim. Çocukluk ve ergenliğimin tamamında, kitabıyla filmiyle bi şekilde hayatımda olmuş. O dönemlerdeki birinin okumasa bile illa izlediği bir hikaye.
95li bir kız arkadaşım vardı o da severdi, sonrasında doğanlar da kitaba olmasa bile filmlere maruz kalmıştır. Z kuşağı uzak kalmış olabilir bir tek, bir de 85 ve öncesi diye düşünüyorum.
- Bruce
(23.12.24 00:54:39)

Harry Potter'a ilgim o kadar sıfır o kadar yok ki başlığı okuduğumda H.P. Lovecraft'la ilgili zannedip onunla alakalı cevap verdim.
- Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.12.24 01:16:25)

91liyim. turkcelerini sayisiz defa, ingilizcesini de birkac defa bastan sona bitirdim. artik kitaplari ezberlemistim bir paragrafi okurken sonraki paragraf aklima geliyordu. benim kadar manyagi 10-15 kisi falandir turkiye'de.
filmlerini cok sevmedim, ilk filmi disinda acip da izleyeyim dedigim filmi yoktur. bir de ucuncu film fena degil. ama kitaplari bambaska bir dunyaydi. oyle buyulu bir dunyanin icine cekilmek apayri bir duyguydu. universiteye kadar sayisiz kere okudum abartmiyorum.
harry potter ile buyuyen nesildik. kitaplar 2001'de cevrildi. o zamanlar ben 10 harry 11 yasindaydi. son kitapta da ben 16 harry 17 yasinda. beraber buyumusuz. son kitabi arkadasin tanidigi kitapcidan ayirtmistik ve sinifca almaya gitmistik. cunku tukeniyordu hemen. o gece uyumayip koca kitabi bitirmistim. binam ravenclaw'dir ama slytherin'e de sempatim vardir.
filmlerini cok sevmedim, ilk filmi disinda acip da izleyeyim dedigim filmi yoktur. bir de ucuncu film fena degil. ama kitaplari bambaska bir dunyaydi. oyle buyulu bir dunyanin icine cekilmek apayri bir duyguydu. universiteye kadar sayisiz kere okudum abartmiyorum.
harry potter ile buyuyen nesildik. kitaplar 2001'de cevrildi. o zamanlar ben 10 harry 11 yasindaydi. son kitapta da ben 16 harry 17 yasinda. beraber buyumusuz. son kitabi arkadasin tanidigi kitapcidan ayirtmistik ve sinifca almaya gitmistik. cunku tukeniyordu hemen. o gece uyumayip koca kitabi bitirmistim. binam ravenclaw'dir ama slytherin'e de sempatim vardir.
- antikadimag
(23.12.24 04:54:22)

@nhk
ilk kitap 99'da turkceye cevriliyor ama cok populer degil o zamanlar. dost kitabevi basiyor hatta buyulu tas diye cevirmisler. sonra seri patlayinca 2001'de yky haklarini alip o zamana kadar yazilmis ilk 4 kitabi cevirip getiriyor. turk halkinin hp ile tanismasi budur.
sonra 2 senede bir yeni kitap geldi onlari bekledik. 2003 zumruduanka, 2005 melez prens, 2007 olum yadigarlari olmasi lazim. 2003 yilinda babama aldirdigim zumruduankayi hic unutmuyorum. hatta yanina bir de dort kafadarlar kitabi aldirmistim ve once onu okumustum. hp'yi bekletip hazzi arttiriyordum :)
ilk kitap 99'da turkceye cevriliyor ama cok populer degil o zamanlar. dost kitabevi basiyor hatta buyulu tas diye cevirmisler. sonra seri patlayinca 2001'de yky haklarini alip o zamana kadar yazilmis ilk 4 kitabi cevirip getiriyor. turk halkinin hp ile tanismasi budur.
sonra 2 senede bir yeni kitap geldi onlari bekledik. 2003 zumruduanka, 2005 melez prens, 2007 olum yadigarlari olmasi lazim. 2003 yilinda babama aldirdigim zumruduankayi hic unutmuyorum. hatta yanina bir de dort kafadarlar kitabi aldirmistim ve once onu okumustum. hp'yi bekletip hazzi arttiriyordum :)
- antikadimag
(23.12.24 05:02:20)

91 doğumluyum, ne okudum ne izledim. Yetiskinligimde bı deneyeyim dedim filmini, çekmedi beni. Çocukken de çok okuyan cok izleyen biriydim ama ya bana denk gelmemiş ya da fantastik olduğu için ilgimi çekmemiş olabilir.
- abuzer
(23.12.24 05:15:41)

89'luyum ilk kitabı okuduğumda henüz filmi çekilmemişti ben de 6. Sınıftayım diye hatırlıyorum. Hepsini okudum, bütün filmlerini izledim. En son çıkan Cursed Child tiyatro metnini de okudum (keşke oyununu da izlesek). 9 yaşında oğlum var, birinci ve ikinci sınıfta tüm harry Potter kitaplarını okudu. Hatta sihirli almanak diye bir kitap daha çıktı hp evreni hakkında ansiklopedimsi. Onu gördü D&r da onu da istedi onu da okudu. Bazen gryffindor cübbesi ile geziyor, 8 yaş doğum gününü HP temalı yapmıştık, pastası Hagrid'in Happee Birthdae Harry yazılı pastasıydı.
Komşumuzun ortaokula giden kızı var kaç doğumlu bilmiyorum ama 12 13 yaşlarında sanki. O da baya Potterhead, hatta instagram sayfası açmıştı bir ara Harry Potter ile ilgili az bilinen şeyler, replikler falan paylaşıyordu kendisini zorla takip ettirmişti:))
Komşumuzun ortaokula giden kızı var kaç doğumlu bilmiyorum ama 12 13 yaşlarında sanki. O da baya Potterhead, hatta instagram sayfası açmıştı bir ara Harry Potter ile ilgili az bilinen şeyler, replikler falan paylaşıyordu kendisini zorla takip ettirmişti:))
- kullanicadi
(23.12.24 09:11:31 ~ 09:20:03)

87, Dumbledore'un öldüğü final sayfası ile beraber kitap bitip yeni kitap beklenilinceye kadarki süreçte Dumblodore ölmedi ve işte bu da kanıtı diye dedikodu niteliğinde forum yazıları ve websayfalarının açıldığını hatırlayacak kadar fanıydım. elimde 1. baskı bazı kitapları da var. bence bir şeyi sevmenin yaşı yok. Günümüzde 90'lı yılların dizilerini tekrar tekrar izliyorsa millet bir işin ne kadar iyi olduğu ile alakalıdır.
- denizmaniaherif
(23.12.24 09:16:27)

artık yaşım 34.
serinin tüm kitaplarını birkaç defa okudum, keza filmlerini defalarca izledim (hatta üniversitede baktım, bir dersin vize/finalini geçemeyeceğim, ben de tüm seriyi hatmetmiştim o gece).
yeni nesil zannedersem bunu bir kültürden ziyade dümdüz karakterler yığını vs olarak görüyor.
bir gün girdiğim bir fırında ravenclaw logolu kazak giymiş bir kasiyer vardı. "aaa, çoğunlukla gryffindor ya da slytherin'i tutarlar ama siz ravenclaw'u seviyorsunuz galiba :)" dedim. kadın da üstüne bakarak "dediğinizi hiç anlamadım, öylesine aldığım bir kazaktı" dedi. sonra harry potter'ı çok sevdiğim için bu temada bir kupa alan arkadaşıma "artık çok özlü iksirimi bununla içeceğim" dedim, bana "yaralarımıza şifa olsun" dedi :(
serinin tüm kitaplarını birkaç defa okudum, keza filmlerini defalarca izledim (hatta üniversitede baktım, bir dersin vize/finalini geçemeyeceğim, ben de tüm seriyi hatmetmiştim o gece).
yeni nesil zannedersem bunu bir kültürden ziyade dümdüz karakterler yığını vs olarak görüyor.
bir gün girdiğim bir fırında ravenclaw logolu kazak giymiş bir kasiyer vardı. "aaa, çoğunlukla gryffindor ya da slytherin'i tutarlar ama siz ravenclaw'u seviyorsunuz galiba :)" dedim. kadın da üstüne bakarak "dediğinizi hiç anlamadım, öylesine aldığım bir kazaktı" dedi. sonra harry potter'ı çok sevdiğim için bu temada bir kupa alan arkadaşıma "artık çok özlü iksirimi bununla içeceğim" dedim, bana "yaralarımıza şifa olsun" dedi :(
- m e b
(23.12.24 09:39:23)

Kitapları da filmleri de zamanında zevkle tükettim ama potterhead sayılmam.
92liyim.
92liyim.
- norek
(23.12.24 09:52:58)

Popüler kültüre ait referanslar zaman geçtikçe eskiyor ve her yeni nesille birlikte güncelleniyor. Eskinin star wars, kara şimşek, Lotr, Lost, H.P gibi kendi dönemlerini domine etmiş diziler, filmler ve kitaplar yerini yenilerine bırakıyor.
Bence arada şöyle bir fark var; eskiden bu kadar çok platform, uygulama vs yoktu ve odak çok daha yüksekti. Yani mesela Lost yayınlandığı dönemde tüm dünya aynı anda interaktif bir şekilde izlenir, teori geliştirilirdi. Bu da o dönemin popüler kültür jargonunu, referanslarını vs domine ederdi. ancak şimdi çok sayıda platform, çok sayıda uyarlama, film dizi mevcut. Çok fazla odak var ve bunlardan herhangi biri global çapta popüler olsa da bu popülerlik çok kısa sürüyor. Eskiden tek bir dizinin tek bir bölümü için yayınlandığı saatlerde şehirlerde sokaklar boşalırken şimdi insanların böyle bir dizinin varlığından bile haberi olmayabiliyor. Özetle normal bir durum, hele ülkemiz gibi kültür tüketiminin son derece kısıtlı olduğu bir yerde.
Bence arada şöyle bir fark var; eskiden bu kadar çok platform, uygulama vs yoktu ve odak çok daha yüksekti. Yani mesela Lost yayınlandığı dönemde tüm dünya aynı anda interaktif bir şekilde izlenir, teori geliştirilirdi. Bu da o dönemin popüler kültür jargonunu, referanslarını vs domine ederdi. ancak şimdi çok sayıda platform, çok sayıda uyarlama, film dizi mevcut. Çok fazla odak var ve bunlardan herhangi biri global çapta popüler olsa da bu popülerlik çok kısa sürüyor. Eskiden tek bir dizinin tek bir bölümü için yayınlandığı saatlerde şehirlerde sokaklar boşalırken şimdi insanların böyle bir dizinin varlığından bile haberi olmayabiliyor. Özetle normal bir durum, hele ülkemiz gibi kültür tüketiminin son derece kısıtlı olduğu bir yerde.
- thracia
(23.12.24 10:25:38)

Ben sadece ilk kitabını okumuştum. Sonra evlendim, kızlarım oldu. Büyük kızım tüm seriyi 1 defa, küçük olanı 10 yaş civarındayken tüm seriyi 6-7 defa filan okudu, her türlü detaya hakim.
- SiyamkedisiZorro
(23.12.24 10:56:21)

92liyim kitabını hiç okumadım. İlk iki filmini izledim. Çok ilgimi çekmedi
- jülsezar
(23.12.24 11:01:34)

Azkaban Tutsağı nı almıştı teyzem doğum günümde, delirmiştim okuduğumda. Ateş Kadehi yeni çıkmıştı, ona da yapıştım tabi hemen arkasından. Diğer 3 kitabı beklemek çileli ve keyifliydi. utopyam, esrardairesi gibi forumlarda çok sık vakit geçiriyordum.
Hatta son kitabı yine bu bahsettiğim forumlardan bir ekip çevirmişti Türkçe'ye -oldukça da iyiydi- pdfden okumuştum :D
Fantastik edebiyata meyilli olup da maruz kalanların kolay kolay kaçamayacağı bir furyaydı :v 91 liyim bu arada.
Hatta son kitabı yine bu bahsettiğim forumlardan bir ekip çevirmişti Türkçe'ye -oldukça da iyiydi- pdfden okumuştum :D
Fantastik edebiyata meyilli olup da maruz kalanların kolay kolay kaçamayacağı bir furyaydı :v 91 liyim bu arada.
- lüzumsuz adam
(23.12.24 11:14:09)

91'liyim. sayamayacağım kadar okudum ve izledim. benim güvenli alanımdır hp.
iş arkadaşımın orta sondaki kızına vermiştim, okumak istiyordu. ilgisini çekmedi mesela. ama kızıma zorla da olsa okuturum :)
hala sektör olarak ekmeğinin yenmesi çok mantıksız geliyor o ayrı. ama sadece kitap ve film olarak bakarsak ömürlük bir seri benim için.
iş arkadaşımın orta sondaki kızına vermiştim, okumak istiyordu. ilgisini çekmedi mesela. ama kızıma zorla da olsa okuturum :)
hala sektör olarak ekmeğinin yenmesi çok mantıksız geliyor o ayrı. ama sadece kitap ve film olarak bakarsak ömürlük bir seri benim için.
- elorelia
(23.12.24 11:15:03)

okudum, 84'luyum. ilk kitaba lise 2'de baslamistim sanirim. ilk basladigimda ne bu cocuk kitabi deyip biraktim. ama sonra tekrar basladim, ve bir daha birakamadim. tum kitaplari 2'ser 3'er kez falan okudum, filmleri de en az 3'er kez izledim. o zamanlar arkadaslarimin bircogu da okudu kitaplari. cocugum olsa okumasini isterdim.
- lemmiwinks
(23.12.24 11:25:07)

Yaşlıyım.
Hiçbir kitabı okumadım. Filmleri de baştan sona hiç seyretmedim.
Ama cevapları okuyunca bir eksiklik hissettim. E pub'ını bulursam bakacağım bi.
Hiçbir kitabı okumadım. Filmleri de baştan sona hiç seyretmedim.
Ama cevapları okuyunca bir eksiklik hissettim. E pub'ını bulursam bakacağım bi.
- Mirket
(23.12.24 11:29:31)

87liyim, neden okumadım bilmiyorum. hiç çevremde de görmedim. ben o zamanlarda seri stephen king okuyordum. :/
- dilhun
(23.12.24 12:17:05)

89 doğumluyum. Hepsini tekrar tekrar okumuşumdur filmlerin hepsini de tekrar tekrar izlemişimdir. Mesela hatırlıyorum 5. kitabın çevirisi yayınlanmadan önceki son 50 gün yayınevinin sitesinde her gün bir sayfa yayınlıyorlardı ben de her gün onu takip ediyordum. Gerçekten bir dönemime damga vurmuştur. Ama üniversiteden sonra ilgim azaldı, şimdi de hiç yok. Mesela şimdi yeni dizi çekiliyor sanırım ve vakit ayırıp izleyeceğimi düşünmüyorum.
Büdüt: Hatırlayan var mı ya daha 5. kitabın çevirisi yayınlanmadan Sabah (sanırım bu gazeteydi) JK Rowling Sirius'un ölümünü yazdığı için ağlamış diye ana sayfaya yazarak spoiler vermişti?
Büdüt: Hatırlayan var mı ya daha 5. kitabın çevirisi yayınlanmadan Sabah (sanırım bu gazeteydi) JK Rowling Sirius'un ölümünü yazdığı için ağlamış diye ana sayfaya yazarak spoiler vermişti?
- peki madem
(23.12.24 12:25:49 ~ 12:32:37)

gururlu bir ravenclaw üyesi olarak okudum, filmlerini de defalarca izledim. 90 doğumluyum. çevremde hp'ci olduğunu iddia eden ve bina isimlerini bile hatırlamayan köpük birkaç kişi dışında tamamen gözden düşmüş bir seri.
- brakgn
(23.12.24 14:57:40)

@sanem, bir bilim adaminin romaninini lise sonda okumustum ben de cok etkilendigim bir kitapti.
- sonsuz
(23.12.24 15:00:16)

Kitapları 2 defa okudum. Eskiden kitapları okumamış ama filmlere hayran görünce şaşırıyordum. Dövmeli bir kızla tanıştım. 1 sayfa kitap okumamış. Filmlerin kesinlikle kitabı okumuş kişiler için yapıldığını düşünüyorum. Kitap okumayanlar için anlamsız şekilde geçen bir sürü sahne var. O yüzden garipsemiştim okumamasını. Artık takmıyorum.
Benim gibi 30 yaşını geçen herhangi birinin ilk defa oturup da Harry Potter okuması çok zor. İlk 2 kitap direkt çocuk kitabı. Ben ilk üç kitabı orta okulda bitirmiştim. Harry benden büyük ama kitapların Türkiye'deki çıkış tarihleri ile neredeyse Harry ile birlikte büyüdüm gibi oldu. Geçen gün 3. defa tekrar başladım okumaya. İlk iki kitapta epey göz devirdim ve sıkıldım mesela.
Benim gibi 30 yaşını geçen herhangi birinin ilk defa oturup da Harry Potter okuması çok zor. İlk 2 kitap direkt çocuk kitabı. Ben ilk üç kitabı orta okulda bitirmiştim. Harry benden büyük ama kitapların Türkiye'deki çıkış tarihleri ile neredeyse Harry ile birlikte büyüdüm gibi oldu. Geçen gün 3. defa tekrar başladım okumaya. İlk iki kitapta epey göz devirdim ve sıkıldım mesela.
- nawar
(23.12.24 15:02:10 ~ 15:03:46)

@antikadimag ben de her kitabı 50’den fazla okumuşumdur, abartmıyorum. canım sıkıldığında herhangi bi kitap/sayfayı açıp okumaya başlardım.
bende evde bir ilk okuduğum kitaplar, bir ingilizce seri bir de yeni baskı seri var. boşandığım kişi evde 3 hp serin var, sorunlusun falan diyordu :d if you know you know durumu.
ne çok seven varmış ayrıca, mutlu oldum :) buluşup hp günü yapalım! (ben de ilk filmler dışında filmlerini izlemedim.)
bende evde bir ilk okuduğum kitaplar, bir ingilizce seri bir de yeni baskı seri var. boşandığım kişi evde 3 hp serin var, sorunlusun falan diyordu :d if you know you know durumu.
ne çok seven varmış ayrıca, mutlu oldum :) buluşup hp günü yapalım! (ben de ilk filmler dışında filmlerini izlemedim.)
- deartheodosia
(23.12.24 15:12:56)

@deartheodosia Amerikan İngilizcesi mi, İngiltere İngilizcesi mi? Hangi ülkede basıldı? Sadece "cookie-biscuit" ya da "gas-petrol" gibi kelime farkı yok. Daha ciddi farklar var.
www.hp-lexicon.org
www.hp-lexicon.org
- nawar
(23.12.24 15:26:22)

87 doğumluyum.
fantastik edebiyat, bilim kurgu ile beraber hiç ilgimi çekmeyen alan olduğu için okumadım. fantastik edebiyat'a az da olsa ilgim olsa kesin okumuş olurdum çünkü çok popülerdi.
fantastik edebiyat, bilim kurgu ile beraber hiç ilgimi çekmeyen alan olduğu için okumadım. fantastik edebiyat'a az da olsa ilgim olsa kesin okumuş olurdum çünkü çok popülerdi.
- wilhelmwasmuss
(23.12.24 15:41:59)

filmlerde ilk iki film kitaplara daha sadık ve biraz daha çocuksu ruh var, üçüncü film tam ara geçiş ve serideki en iyi yönetmen olan Cuaron'un filmi olduğu için gerçekten iyi bir film. Keşke tüm seriyi Cuaron çekseydi dedirtiyor ama mümkün olmazdı tabii :D Dört rezil, Mike Newell ile niye tekrar çalışmadıkları belli. Dumbledore'un saçma atarları falan aklıma geldikçe cringe oluyorum (meşhur bi did you put your name in the goblet sahnesi vardır bilen bilir). 5'ten sonra Yates ile devam ettikleri için belli bir sinematografik dil tutturulmuş ama kitaplardan uzaklaşma iyice belli oluyor bence.
Oyunlarını oynayan varsa bilir, ilk üç oyun tamamen kitaptan esinlenen, grafikleri çizgi film tadında ve macera hissini iyi yaşatan oyunlar. Dördüncü oyun yine rezalet tamamen co op oyunu yapmışlar. 5-6 tamamen filmlerin oyunu, ilk üç kadar olmasa da çıktığı dönemde keyifle oynamıştım. 7. filmin oyunlarına ise 1 saat dayanamadım korkunçlardı. Kitapları seven için LEGO oyununu tavsiye ederim. Bir de tabii ki Hogwarts Legacy çok keyifli, kusursuz bir oyun tabii ki değil ama Hogwarts'ı ve çevresini keşfetmek eğlenceli.
Ben de bu kadar HP seven görünce mutlu oldum. Kitapları son okumamın üzerinden birkaç yıl geçti, belki yakında tekrar bir tur atarım diye gaza da geldim :d
Oyunlarını oynayan varsa bilir, ilk üç oyun tamamen kitaptan esinlenen, grafikleri çizgi film tadında ve macera hissini iyi yaşatan oyunlar. Dördüncü oyun yine rezalet tamamen co op oyunu yapmışlar. 5-6 tamamen filmlerin oyunu, ilk üç kadar olmasa da çıktığı dönemde keyifle oynamıştım. 7. filmin oyunlarına ise 1 saat dayanamadım korkunçlardı. Kitapları seven için LEGO oyununu tavsiye ederim. Bir de tabii ki Hogwarts Legacy çok keyifli, kusursuz bir oyun tabii ki değil ama Hogwarts'ı ve çevresini keşfetmek eğlenceli.
Ben de bu kadar HP seven görünce mutlu oldum. Kitapları son okumamın üzerinden birkaç yıl geçti, belki yakında tekrar bir tur atarım diye gaza da geldim :d
- nundu
(23.12.24 16:10:44)

@nawar, uk editionları var ama hiç karşılaştırarak okumadım diğerleriyle :)
@kullanicadi, çok sevimli <3 benimki de büyüsün lotr, hp her şeye bulaştıracağım :)
@kullanicadi, çok sevimli <3 benimki de büyüsün lotr, hp her şeye bulaştıracağım :)
- deartheodosia
(23.12.24 18:32:08)
[]

iadesini aldığım kargo bugün teslim edildi ama?
kayıp bi kargom vardı, bulunmuş ve bugün teslim edildi. iadesi bana yapılmıştı. kargo görevlisi kendisinden kesileceğini söyledi. eğer öyle bi durum varsa iban’ına göndereceğim ücreti ama var mı?

Kargo görevlisinden kesilmemesi/kesilmesi değil ki mesele ürünü iade edin olsun bitsin, ya da firmayı arayın bulundu diye bildirin. Kargoların sigortası oluyor bu tip durumlarda ama kargo firmalarının da sağı soğu belli olmuyor kargocu haklı olmasa bile bir yanılma payı bırakmalı. Teknik olarak size teslim edince kod vs alıp meshuliyetinden düşmeli, dolandırıcılık yöntemi kokuyor iban işi.
- kullanıcıadımbuolsun
(18.12.24 16:59:34)

Abi saçmalama kargocuya neden para gönderiyorsun, seninle ne alakası var.
Ideal olani fazla geleni iade etmektir. Kargocu ile muhatap olma.
Ideal olani fazla geleni iade etmektir. Kargocu ile muhatap olma.
- logisticsmanager
(18.12.24 17:34:19)

anlatamadım sanırım, kargo kayıp olarak işaretlendi ve kapatıldı, geri gönderilir mi bilmiyorum. ve iadesi yapıldı. bunlardan sonra getirdi görevli. neyse arayıp soracağım.
- deartheodosia
(18.12.24 20:08:35)

Sizin muhattabınız şirket, kargo elemanı değil. ne biliyorsunuz doğruyu söylediğini?
- montreal
(19.12.24 01:01:04)
[]

pasaport, kimlik vs. değiştirmezsem ne olur?
boşandım ve babamın soyismine geri döndüm. hiç pasaport, kimlik değiştirmekle uğraşmak istemiyorum ama avukatım değiştirmenizi öneririm dedi. neden diye sorduğumda da şu olur diyemiyorum ama sistemle uyuşmalı falan dedi. şimdi ben eski evlilik soyismimi taşıdığım pasaportla 6 ay sonra yurtdışına çıkmak istersem mesela bi şey olur mu? ne olur? tekrar biyometrik fotoğraf çektirmek, defter ücreti, randevu, sıra beklemek vs. bunlar gözümde o kadar büyüyor ki.

Bankalarda ve ucak bileti alimlarinda sorun yasanabiliyor. CUnku bazi kurumlar/isletmeler TC kimlik numaranizi girdiginizde sistemden guncel soyadinizi cekiyorlar ve dokumandaki soyadi ile sistemdeki eslesmeyince sorun cikartabiliyorlar.
- sertac akin
(12.12.24 13:59:32)

çok yüksek ihtimalle bir sorun olmaz ama 6 ay sonra oldu ki bilet, vize her şey tamam tam pasaport kontrolden geçerken sistem onay vermedi geçemediniz. polis bi tutanakla sizi geri gönderir bütün masraf boşa gider. şahsen bu riske girmezdim. nüfustan tek seferde tüm başvuruları halledebilirsiniz. yok uğraşmayacağım derseniz de uçak biletlerini falan pasaportta yazılı isim soyisimle almayı unutmayın.
- kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(12.12.24 14:36:36)

E gumrukten tc kimlik no ile elindeki pasaportun bilgileri uyusmayacak polisin, evrakta sahtecilik bile sayilir bence bu. Muhtemelen avukat o kadar mantiksiz bulmus ki soruyu mantikli bir cevap bulamamis ama hakli yani.
- bosver nicki
(12.12.24 14:57:15)

çok geçmiş olsun demeye geldim
- titanyum22
(12.12.24 15:57:29)

titanyum <3 geçti bi şey kalmadı
- deartheodosia
(13.12.24 01:26:22)
[]

esad putin’in ne işine yarayacak?
esad’ın oğlunun tekrar suriye’ye dönüp başa geçme gibi bi ihtimali yok. esad’a ne olacak? öldürürler mi? putin ne yapacak esad’ı?

esad'in bildikleri yeter. o kadar önemli bir ismi ve ortagi putin kaybetmek istemez.
BAE, sedat peker'i neden koruyor mesela? tüm aile orada.
high profile önemli insanlar bunlar. baglantilari kurmustur o zaten coktan. her türlü senaryo düsünülmüstür.
BAE, sedat peker'i neden koruyor mesela? tüm aile orada.
high profile önemli insanlar bunlar. baglantilari kurmustur o zaten coktan. her türlü senaryo düsünülmüstür.
- sonsuz
(11.12.24 18:22:34 ~ 18:25:02)

Esad dogrudan ne ise yarayacak bilmiyorum. Ancak sunu dusunelim, eger Esad'i kabul etmeyip sonunun Kaddafi gibi olmasina goz yumsaydi, bu sefer muttefiklerinin gozunde guvenilmez birine donusecekti. Esad en azindan kendisi icin felaket bir sondan kurtulmus oldu.
- mbond
(11.12.24 18:32:26)

Adam tum servetini getirmis sana iste, bir zahmet korur kollarsin son nefesine kadar
- freedonia
(11.12.24 20:07:35)

Göz problemi falan yaşıyor olabilir. Tanıdık doktor işte ne güzel.
- d max
(12.12.24 13:03:40)

bir şey yapmayacak. bir şey yapması gerekmiyor ki. devrilmiş bir lidere kucak açtı. tarihte çoktur böylesi. zamanında desteklediğin bir lider devrilince o ülkeye sığınır. kabul etmese rusya ile hiç bir lider iş birliği yapmazdı öyle değil mi. ayrıca yarın öbür gün ne olacağı belli olmaz. bakarsın geri döner ve tekrar başa geçer. başka ülkeye sığınan hükümdarlardan aklıma gelenler
ingiltere kralı ikinci james, osmanlı padişahı vahdettin, cem sultan, alman imparatoru ikinci wilhelm, iran şahı muhammed rıza pehlevi, italya ducesi mussolini, fransa kralı onsekizinci louis,
ingiltere kralı ikinci james, osmanlı padişahı vahdettin, cem sultan, alman imparatoru ikinci wilhelm, iran şahı muhammed rıza pehlevi, italya ducesi mussolini, fransa kralı onsekizinci louis,
- abelardo
(12.12.24 13:13:06)

esad’ın serveti olsaydı ordusunu beslerdi. hayatının sonuna kadar lüks içinde yaşayacak o kesin ama öyle dudak uçuklatan bi parası olduğunu düşünmüyorum.
d max, çok komiksin.
d max, çok komiksin.
- deartheodosia
(12.12.24 13:32:10)
[]

evden hiç çıkmadığım gün için trafik cezası gelmiş
nereye itiraz edeceğim, nasıl oluyor böyle bir şey ya?

Sulh ceza hekimliğine ceza makbuzu sureti ile itiraz ediniz
- dakota
(27.11.24 12:48:47)

sulh mahkemesine.
kesildiği trafik şubeye ulaşırsan onlar da iptal edebilir.
kesildiği trafik şubeye ulaşırsan onlar da iptal edebilir.
- jelly bear
(27.11.24 12:49:14)

edevlet’ten mi itiraz ediyorum peki?
- deartheodosia
(27.11.24 12:50:45)

eski kocan trafik fahri müfettişi miydi? tanıdığı varsa o yaptırmış olabilir
- titanyum22
(28.11.24 11:51:22)
[]

firma isim ya da vergi no. nasıl öğrenilir?
adres ve kişinin isim soyismi var ama firma ismi, vergi no vs yok. tüketici haklarına şikayette bulunulacak ama firma ismi bulunmuyor, yalnızca satış yaptıkları web sayfası var. vergi de kaçırıyor olabilir?

+kullanıcı/satış sözleşmesinde de yalnızca web sayfası ismi geçiyor, firma ismi yok.
- deartheodosia
(29.10.24 23:52:11)

Mersis den baktın mı,
- fistikthecat
(30.10.24 06:23:55)

şahıs işletmesi ise zaten firma ismi yoktur kendi adı soyadı ile mükellefiyeti vardır ama bunları öğreneceğiniz en kolay veri fatura olur. Aldığınız hizmet / ürün için fatura talep edin imkanınız varsa yoksa tc no olmadan / vkn olmadan daha fazla detay öğrenmeniz zor.
- Kediyi üzdün
(30.10.24 11:06:42)
[]

psikolojik danışmanlık ve rehber öğr. okuyan biri ve klinik psikoloji?
aydın üniversitesi’nde klinik psikoloji yüksek lisans okumuş ve klinik psikolog oluyor. bu nasıl olabiliyor? etik mi?

bence olmaması lazım ama oluyor. para her şeyi çözüyor. 800bin sıralamayla bulgaristana gidip tıp okumaya çalışanlar var.
- mikahakkinen
(28.10.24 08:17:42)

Olmamalı ama oluyor +1
psikolog.org.tr
Türk Psikologlar Derneği yıllardır meslek yasası için çabalıyor, ama hala böyle bir yasa yok. O yüzden isteyen istediği şeyi olduğunu iddia edebiliyor.
psikolog.org.tr
Türk Psikologlar Derneği yıllardır meslek yasası için çabalıyor, ama hala böyle bir yasa yok. O yüzden isteyen istediği şeyi olduğunu iddia edebiliyor.
- fotrsapka
(28.10.24 09:00:48)

Kanuna aykırı değil ve bence etik bir sıkıntı da yok.
"Madde 13 – (Ek: 6/4/2011-6225/9 md.)
a) Klinik psikolog; psikoloji veya psikolojik danışma ve rehberlik lisans eğitimi üzerine klinik ortamlarda gerekli pratik uygulamaları içeren klinik psikoloji yüksek lisansı veya diğer lisans eğitimleri üzerine psikoloji veya klinik psikoloji yüksek lisansına ilaveten klinik psikoloji doktorası yapan sağlık meslek mensubudur"
"Madde 13 – (Ek: 6/4/2011-6225/9 md.)
a) Klinik psikolog; psikoloji veya psikolojik danışma ve rehberlik lisans eğitimi üzerine klinik ortamlarda gerekli pratik uygulamaları içeren klinik psikoloji yüksek lisansı veya diğer lisans eğitimleri üzerine psikoloji veya klinik psikoloji yüksek lisansına ilaveten klinik psikoloji doktorası yapan sağlık meslek mensubudur"
- playing star again
(28.10.24 10:24:16)

İşletme lisanslı klinik psikoloji masterlı bu işi yapan var. Özellerde dağıtılan klinik psikoloji ünvanının ederi ne ki lisans derecesinin önemi olsun.
- asteriks
(28.10.24 12:14:19)

Yasa gereği klinik psikoloji yüksek lisansına sadece PDR ve psikoloji mezunları alınıyor. Etik olarak doğru mu? Hayır. Ama para her şeyi çözüyor, doğru.
Tpd bu yüzden meslek yasası çıkarmaya çalışıyor. Bazı üniversiteler sadece psikoloji mezunlarını kabul ediyor. Tahmin edersiniz ki Aydın o üniversitelerden biri değil, apartman üniversitesi.
Asteriks, yalnız bu söylediğiniz tamamen aykırı bir durum. Sağlık Bakanlığı diplomasını onaylamayacaktir. Kimmiş? İsim biliyorsanız özelden mesaj atın bana da şikayet edelim. Ciddi yaptırımı var çünku.
Tpd bu yüzden meslek yasası çıkarmaya çalışıyor. Bazı üniversiteler sadece psikoloji mezunlarını kabul ediyor. Tahmin edersiniz ki Aydın o üniversitelerden biri değil, apartman üniversitesi.
Asteriks, yalnız bu söylediğiniz tamamen aykırı bir durum. Sağlık Bakanlığı diplomasını onaylamayacaktir. Kimmiş? İsim biliyorsanız özelden mesaj atın bana da şikayet edelim. Ciddi yaptırımı var çünku.
- fraise
(28.10.24 12:20:01)

Evet gayet normal, hem yasal hem de etik, PDR mezunlarının lisans programı Psikoloji Lisans programından eksik değil, hatta daha dolu olabilir.
Kişisel fikrim PDR bölümü kapatılıp yurtdışında olduğu gibi Psikoloji yüksek lisans alanına çevrilmeli.
Bu arada okullarda rehberlik kadrosunda çalışan Psikoloji lisans mezunu çok fazla, yani Psikoloji mezunları PDR kadrolarında gayet çalışıyorlar.
Kişisel fikrim PDR bölümü kapatılıp yurtdışında olduğu gibi Psikoloji yüksek lisans alanına çevrilmeli.
Bu arada okullarda rehberlik kadrosunda çalışan Psikoloji lisans mezunu çok fazla, yani Psikoloji mezunları PDR kadrolarında gayet çalışıyorlar.
- blue rebel motorcycle club
(28.10.24 13:03:13)
[]

boston celtics, la lakers, chicago bulls vs
bunların ne farkı var şöyle fb, bjk, gs gibi özetleyecek olursak :,)
şehre göre taraf seçsem boston celtics derim ama tr’de olduğu gibi bi takım profilleri vs. vardır mutlaka?
şehre göre taraf seçsem boston celtics derim ama tr’de olduğu gibi bi takım profilleri vs. vardır mutlaka?

boston gsysa lakers fenerbahçedir. chiago ts. san antnioda bjk olsun. ancak şehir demografik yapıları farklı. takımına en bağlı nba taraftarları philedelphia, portland, miami, utah, toronto.
şehir olarak san antonioyu sevmesemde takım olarak san antinioluyum.
şehir olarak san antonioyu sevmesemde takım olarak san antinioluyum.
- mikahakkinen
(26.10.24 10:25:28)

Amerikan spor kültürü ve sistemi bu coğrafyaya kıyasla çok, hatta tamamen farklı. Mevzu tamamen kâr ve eğlence temelli, takımlardan sık sık "franchise" diye bahsedilir ki zaten öyleler. Her biri zengin adamların/kuruluşların para basma makinesidir, hiçbirinin kârlı değilse yarın var olacağının garantisi yoktur.
Türk kulüpleriyle yapılan her türlü bağlantı bence mantıksız o açıdan.
Bulls, Celtics, Lakers filan yine Amerikan tabiriyle "büyük pazar" takımı oldukları için genelde daha başarılıdır. Maaş limiti olsa bile yıldız oyuncuları bu tip yerlere gitmeye ikna etmek daha kolaydır. Boston'da yaşama ve oynama şansı varken bir yıldız bunu kabul etme eğiliminde olabilir mesela ama Charlotte için aynı şeyi düşünmeyebilir.
Velhasıl NBA ile Türk yahut Avrupa takımları arasında belki aynı sporu yapmaları dışında hiçbir benzerlik yok. Biri kültür, diğeri sadece kâr amaçlı eğlence. Avrupa'da kıyamet de kopsa Fenerbahçe, Panathinaikos, Kızılyıldız gibi takımlar var olmaya ve taraftar sahibi olmaya devam eder. ABD'de takım sahibi ne derse odur. Hadi çok büyük birkaç takımı yine ayrı tutuyorum ama NBA takımlarının çoğu temelde Burger King şubesi gibi bir şey yani işletme modeli olarak :)
Türk kulüpleriyle yapılan her türlü bağlantı bence mantıksız o açıdan.
Bulls, Celtics, Lakers filan yine Amerikan tabiriyle "büyük pazar" takımı oldukları için genelde daha başarılıdır. Maaş limiti olsa bile yıldız oyuncuları bu tip yerlere gitmeye ikna etmek daha kolaydır. Boston'da yaşama ve oynama şansı varken bir yıldız bunu kabul etme eğiliminde olabilir mesela ama Charlotte için aynı şeyi düşünmeyebilir.
Velhasıl NBA ile Türk yahut Avrupa takımları arasında belki aynı sporu yapmaları dışında hiçbir benzerlik yok. Biri kültür, diğeri sadece kâr amaçlı eğlence. Avrupa'da kıyamet de kopsa Fenerbahçe, Panathinaikos, Kızılyıldız gibi takımlar var olmaya ve taraftar sahibi olmaya devam eder. ABD'de takım sahibi ne derse odur. Hadi çok büyük birkaç takımı yine ayrı tutuyorum ama NBA takımlarının çoğu temelde Burger King şubesi gibi bir şey yani işletme modeli olarak :)
- mark greg sputnik
(26.10.24 12:07:10)

Chicago Bulls=Trabzonspor. Celtics ve Lakers daha NBA yokken bile vardı ama Bulls Trabzonspor'la 1 yıl arayla kurulup belirli bir dönem için öne çıkan benzer oyuncu dinamikleriyle birbirine yakın şampiyonluklar kazanıp sonra tekrar sıradan takım hüviyetine bürünmüş bir takım.
- Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(26.10.24 12:14:43)

Bir bilgi vereyim. Los Angeles Lakers normalde Minneapolis'te kurulmuştur. Sonra takım kar edemediği için takımın firmasının sahibi takımı LA'ya taşımış. Evet, göl olmayan Los Angeles'ta "Gölcüler" isimli bir takımın, Utah gibi alakasız bir eyalette "Caz" isimli bir takımın (onun da orijinal adı New Orleans Jazz idi) olması bu yüzden. Evet Amerika'da spor kulüpleri baya taşınır, şehir değiştirir.
- d max
(12.12.24 13:07:04)
[]

iphone’da notlarım gitti
uygulama değil de uygulamanın içindeki yıllardır yazdığım her şey gitti. iphone backup açık, sorun yok ama hiç not yok. yanlışlıkla silinmiş olabilir mi, eski notlarıma nasıl ulaşabilirim

ios 18'e güncelleyen arkadaşım da dün aynısını söyledi. yeni güncelleme mi yaptınız siz de?
- mustafakesekci
(23.10.24 08:18:47)

backup ın açık olabilir ama notlar açık mı :)
Ayarlar/hesaplar altında bulunan notlar kısmını kontrol et. Doğru hesaptaki notlar kısmını gördüğünden emin ol
Ayarlar/hesaplar altında bulunan notlar kısmını kontrol et. Doğru hesaptaki notlar kısmını gördüğünden emin ol
- respect
(23.10.24 08:48:59)

otomatik güncelleme yapıyor :( yıllardır tuttuğum notlar vardı, nasıl ulaşabilirim?
@respect, baktım sorun yok ama notlar yok :/
@respect, baktım sorun yok ama notlar yok :/
- deartheodosia
(23.10.24 09:59:13)

bunu gördüğüm iyi oldu, yedekleyeyim her ihtimale karşı.
çözüm olarak masaüstünden icloud hesabınıza girip bakmayı denediniz mi? ya da telefonda icloud yedeğiniz alınmışsa geri yüklemeyi denediniz mi?
aslında şöyle de oluyor ama ikinci bir telefona ihtiyaç var. başka bir iphone a icloud hesabınızı girince yedekte olan tüm veriler mevcut telefonunuzda olmasa bile hesabı açtığınız telefona geliyor. örneğin ben yeni iphone aldım ve her zaman kullandığım icloud hesabımı girince 2016 tarihli whatsapp yazışmalarım bile geldi.
çözüm olarak masaüstünden icloud hesabınıza girip bakmayı denediniz mi? ya da telefonda icloud yedeğiniz alınmışsa geri yüklemeyi denediniz mi?
aslında şöyle de oluyor ama ikinci bir telefona ihtiyaç var. başka bir iphone a icloud hesabınızı girince yedekte olan tüm veriler mevcut telefonunuzda olmasa bile hesabı açtığınız telefona geliyor. örneğin ben yeni iphone aldım ve her zaman kullandığım icloud hesabımı girince 2016 tarihli whatsapp yazışmalarım bile geldi.
- Unde bach canim
(23.10.24 11:22:13)

uygulamayı silip tekrar yükledim, geri geldi.
- deartheodosia
(23.10.24 13:26:48)
[]

doğum sertifikamı nereden bulabilirim?
iatanbul’da, 90larda, özel bi hastanede doğmuşum. ama doğum sertifikası falan yok ve hastane kapanmış. bizimkiler doğum günüm konusunda bile devamlı kavga eder (erken doğum olmuş). doğum sertifikama nereden ulaşabilirim? bazı işlemler için ihtiyacım var ama hangi gün ve saat doğduğumu da öğrenmek istiyorum artık. bunun mümkün bir yolu yok mu?

2020 doğumlu oğlum için hastane doğum sertifikası verdi mesela ama bizim doğduğumuz yıllar için böyle bir uygulama yoktu sanırım?
- deartheodosia
(12.10.24 08:24:38)

Bahsettiginiz durumlar içerisinde maalesef mümkün bir yolu yok
- limonlu eksi
(12.10.24 08:29:37)

Cimer'de bilgi edinme başlığı mı ne varmış. Ben de instagram dan görmüştüm birisi yükselen burcunu öğrenmek için Cimer'e yazmış Cimer de dönüş yapmış:)
Siz de bir inceleyin denemekten zarar gelmez.
www.google.com
Siz de bir inceleyin denemekten zarar gelmez.
www.google.com
- kullanicadi
(12.10.24 09:04:38 ~ 10:45:29)

Eşim taktı kafayı buna buldu. Cimerden yaz işte şu hastanede şu gün doğdum ama hastane kapandı diye. Bilgi edinme kuruluna da yazdı sonra. Sağlık bakanlığı doğum belgelerini başka bir hastaneye taşımıştır onu söylerler. Bu şekilde eşim hastaneye gitti arşive girdi doğum kaydını buldu.
Ama böyle dakikasına kadar bir şey beklemeyin gece 3 yazmışlar eşimin doğum kaydı için mesela. 93lü eşim.
Cimerden sormakla başlayın bu işe.
Ama böyle dakikasına kadar bir şey beklemeyin gece 3 yazmışlar eşimin doğum kaydı için mesela. 93lü eşim.
Cimerden sormakla başlayın bu işe.
- Hallegadola
(12.10.24 11:18:02)

Sağlık kayıtları çok uzun süre saklanılon. Kurum kapanınca muhtemelen il sağlık müdürlüğüne devreder. Oraya sorun.
- abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(12.10.24 11:25:14)

hastane sana bu bilgiyi verse bile, hastanede çalışanlardan aldığım bilgiye dayanarak gün sonunda doğumları toplu işliyor ve kafalarına göre saatleri yazıyorlarmış.
dolayısı ile gerçekten çok istiyorsan bu konuda kendini ispatlamış bir astrologa gideceksin ve hayatındaki önemli olayların listesini vereceksin. bunun adı rektifikasyon. kişi önerebilirim.
benim annemin bana söylediği saat ile rektifikasyonda çıkan saat arasında 40 dakika var.
önerebileceğim kişinin bulduğu tarihi ders aldığım hocaya sorgulattım. o da kendine b0k sürmemek için 5 dakika ile kendi saatini söyledi. çok değişen yok şükür iki saat arasında.
ama günün belli değilse işin zor. saat aralığını da 1-2 saat istiyorlar. ne kadar az bilgi o kadar yüksek ücret.
dolayısı ile gerçekten çok istiyorsan bu konuda kendini ispatlamış bir astrologa gideceksin ve hayatındaki önemli olayların listesini vereceksin. bunun adı rektifikasyon. kişi önerebilirim.
benim annemin bana söylediği saat ile rektifikasyonda çıkan saat arasında 40 dakika var.
önerebileceğim kişinin bulduğu tarihi ders aldığım hocaya sorgulattım. o da kendine b0k sürmemek için 5 dakika ile kendi saatini söyledi. çok değişen yok şükür iki saat arasında.
ama günün belli değilse işin zor. saat aralığını da 1-2 saat istiyorlar. ne kadar az bilgi o kadar yüksek ücret.
- janderzel zartanyan
(12.10.24 12:30:05)

Cimer'e güvenmeyin demeye geldim.
Yine en doğrusunu aileniz, akrabalarınız bilir. Günü kesin belirlerseniz saati bulmak kolaylaşır astrolojik olarak. Rektifikasyon deniyor bu işleme.
Ayrıca saati bilmemek normal de günü bilmemek nedir yahu, 100 sene öncesinden bahsetmiyoruz ki yani. Ablam 1980 senesinde köyde doğmuş, annem o günün takvim yaprağını kopartıp saklamış, hala duruyor.
Yine en doğrusunu aileniz, akrabalarınız bilir. Günü kesin belirlerseniz saati bulmak kolaylaşır astrolojik olarak. Rektifikasyon deniyor bu işleme.
Ayrıca saati bilmemek normal de günü bilmemek nedir yahu, 100 sene öncesinden bahsetmiyoruz ki yani. Ablam 1980 senesinde köyde doğmuş, annem o günün takvim yaprağını kopartıp saklamış, hala duruyor.
- candide
(12.10.24 15:06:59)

erken doğum olmuş işte, garip bi çift zaten.
yükselen burç için değil belgeye ihtiyacım var.
yükselen burç için değil belgeye ihtiyacım var.
- deartheodosia
(12.10.24 17:58:14)
[]

çekici bir kadın/erkekle tokalaştığınızda
bir amerikayı yeniden keşfetme sorusu olacak ama bir şeyler hissediyor musunuz? hissedilebilecek olması bana göre çok saçma ama insanların çoğu hissediyor-muş (etkilenme). sizde durumlar nasıl? insan biyolojisi gerçekten bu kadar basit mi ilerliyor? medenileşme konularını bir kenara bırakarak yanıtlarsanız? tokalaşma yani bu en basitinden. dini yasaklar çok mantıklı değil mi budurumda?

Hissetmiyorum
- abuzer
(03.10.24 16:38:26)

Hissetmiyorum.
- rock n roll
(03.10.24 16:40:06)

Sırf tokalaşmayla ilgili bişi değil bu bence, tipini beğendin diksiyonu beğendin giyimi beğendin, üstüne temas oldu kibarlık yaptı göz göze baktı falan filan; paket olarak etkilenilir.
Ten uyumu, dokununca elektrik alma da öyle bi tokalaşma ile anlaşılacak şeyler değil.
Hissedenler paket olarak beğenip, temas anına kadar yükselip, temas olduğunda bunun farkına varanlar olabilir. Yoksa her tokalaşma bi yükseliş olurdu, mümkün mü?
Ten uyumu, dokununca elektrik alma da öyle bi tokalaşma ile anlaşılacak şeyler değil.
Hissedenler paket olarak beğenip, temas anına kadar yükselip, temas olduğunda bunun farkına varanlar olabilir. Yoksa her tokalaşma bi yükseliş olurdu, mümkün mü?
- Bruce
(03.10.24 16:41:06)

günde 100 kişi ile konuşan/el sıkışan bir pazarlamacı artık bir şey hissetmez bence kolay kolay.
onun dışında, genel için türkçemizde dahi bir tabir var "kız/erkek eli tutmamış" diye.
insan ne kadar sakınırsa o kadar hissedilir derim.
onun dışında, genel için türkçemizde dahi bir tabir var "kız/erkek eli tutmamış" diye.
insan ne kadar sakınırsa o kadar hissedilir derim.
- WithWorth
(03.10.24 16:41:44 ~ 16:42:35)

Tokalaşma formal bir durum tıpkı selamlaşma gibi. Birisi sana selam verdiğinde nasıl etkilenmiyorsan tokalaşınca da etkilenmezsin.
- Yourcousinmarvinberry
(03.10.24 16:42:55)

Cinsel, duygusal bir şey hissetmiyorum ama ilk gördüğüm bir kişiyse izlenim zaten o bir kaç saniyede oluşuyor.
- gabe h coud
(03.10.24 16:43:52)

Ergenken ereksiyon oluyordum. Şuan bir şey yok
- ferenc
(03.10.24 17:12:34)

o anki duygusal boşlukla alakalı
hisssetme değil ama istemsiz gülüş oluyor öyle birini fark ettiğim zaman
hisssetme değil ama istemsiz gülüş oluyor öyle birini fark ettiğim zaman
- bir soru sorcam
(03.10.24 17:32:10)

Yasaklar tabii ki mantıklı değil.
Birinden hoşlandığınızda dünyanın en alakasız şeyi bile çekici gelebiliyor bırakın tokalaşmayı. Düz vatandaşla etkilenme falan olmuyor. Bu mantıkla metrobüsteki herkesin birbirine aşık olup evlenmesi falan lazım. Herhangi bir yere tutunmanıza gerek kalmayacak kadar çok sıkışmış ve bir sürü insanla temas galindeyken etkileniyor musunuz yoksa bu ne rezillik mi diyorsunuz?
Tokalaşmak da aynen böyle. Özellikle sevimsiz sevimsiz insanlarla iş yaparken elimin tersiyle yapıştırma hissinden başka bir şey hissetmiyorum.
Öyle yasaklarda mantık ararsak en son kadınların pazarda muz ya da salatalık alması yasaklanmıştı bir yere. Salatalığın turşusu da güzel olur bu arada. Turşu olarak kullanıp mantık kısmını başka yerlere harcayalım derim. Görebildiğim kadarıyla mantık stoğumuz baya az. Dikkatli kullanmak lazım.
Birinden hoşlandığınızda dünyanın en alakasız şeyi bile çekici gelebiliyor bırakın tokalaşmayı. Düz vatandaşla etkilenme falan olmuyor. Bu mantıkla metrobüsteki herkesin birbirine aşık olup evlenmesi falan lazım. Herhangi bir yere tutunmanıza gerek kalmayacak kadar çok sıkışmış ve bir sürü insanla temas galindeyken etkileniyor musunuz yoksa bu ne rezillik mi diyorsunuz?
Tokalaşmak da aynen böyle. Özellikle sevimsiz sevimsiz insanlarla iş yaparken elimin tersiyle yapıştırma hissinden başka bir şey hissetmiyorum.
Öyle yasaklarda mantık ararsak en son kadınların pazarda muz ya da salatalık alması yasaklanmıştı bir yere. Salatalığın turşusu da güzel olur bu arada. Turşu olarak kullanıp mantık kısmını başka yerlere harcayalım derim. Görebildiğim kadarıyla mantık stoğumuz baya az. Dikkatli kullanmak lazım.
- mrvln
(03.10.24 22:44:50)

birkac saatligine asik olma sonra azalarak bitme.
nasil kimse bir sey hissetmiyor olamazzzz please
nasil kimse bir sey hissetmiyor olamazzzz please
- sonsuz
(03.10.24 22:48:50)

Hissetmiyorum +1
Bir şey söylemek için bana döndüğü anda göz göze gelince kalbime ritim atlatıp ne diyeceğimi unutturan kadınlar oldu ama tokalaştığım anda şafiler gibi kendimden geçtiğim kimse olmadı.
Bir şey söylemek için bana döndüğü anda göz göze gelince kalbime ritim atlatıp ne diyeceğimi unutturan kadınlar oldu ama tokalaştığım anda şafiler gibi kendimden geçtiğim kimse olmadı.
- nawar
(04.10.24 00:32:04)

sonsuz+1 genelde goz goze geldigim kisilere tutuluyorum cok. 2 saat ask, sonra bitiyo. el temasi ilk gorustekinden daha etkili degil bence
- ala09
(04.10.24 12:50:24)

İnsanlarla tokalaşmaktan hiç hoşlanmıyorum. Pandemi öncesinde de hoşlanmıyordum. Hemen ıslak mendil çıkarıp elimi siliyorum.
Ellerini doğru düzgün yıkamayan bir toplum bu.
Tokalaşmam gerektiğinde tokalaşıyorum. Kimseden etkilenmiyorum.
Ellerini doğru düzgün yıkamayan bir toplum bu.
Tokalaşmam gerektiğinde tokalaşıyorum. Kimseden etkilenmiyorum.
- kalemdefter
(04.10.24 13:18:21)

çocuk saat sim keywordleri ile aratırsanız bir çok var, yalnız ucuzlarının bataryaları çok çabuk bitiyor anca 1 günü çıkartıyor buna dikkat ederek alın.
ama 4 yaş kullanabilir mi emin değilim ilk okul 3-4 için kullanıyordu arkadaşım.
ama 4 yaş kullanabilir mi emin değilim ilk okul 3-4 için kullanıyordu arkadaşım.
- eja
(02.10.24 13:17:50)

kamerali akilli saat yazdim meraktan, smartberry diye bir sey cikti. cocuk saatiymis.
- supergirl
(02.10.24 23:03:49)
[]

bedouin’ler kimlerdir, nerelerde bulunurlar?
çölde yaşayan her araba bedouin mi deniliyor? bütün arap ülkelerinde var kendilerinden. “bedevi” yani. klan değiller mi? internette okudukça bunalmaya başladım. soylu olanlar da varmış ama standart, çölde yaşayan, geleneksel araplara bedevi mi diyoruz?

anlam olarak öyle. çölde yaşayan göçebe araplar için kullanılıyor. bizdeki yörüklük gibi, bir boya, soya bağlı değil, genel bir kavram.
- dr doofenshmirtz
(01.10.24 17:16:24)

Sorunuzu görünce biraz bakındım, reddit'teki arapların yazıklarına falan göz gezdirdim; anladığım kadarıyla bedevilik yaşayış biçimine verilen isimmiş. Yine de belli kabilelerinin özel olarak bu şekilde yaşama bağlı kaldıkları da söylenmiş hep. Bu da haliyle zaman içinde sabitleşen bir bedevi grubu oluşturuyor, ancak bu sistemi bir şey değil. Bölük pörçük çeşitli kabileler.
Belli bir etnisiteden de söz edilemiyor. Arap kültürünün yayıldığı yerler zaten hep bir çöl ortamı barındırıyor ve çöl de bu insanların yaşam alanı. Haliyle bedeviler araplaşmış bu kuzey afrika ülkelerinde de var.
Bir de şurda ateist bir bedevi buldum :D belki ilginizi çeker, baya bir şey anlatmış.
www.reddit.com
Belli bir etnisiteden de söz edilemiyor. Arap kültürünün yayıldığı yerler zaten hep bir çöl ortamı barındırıyor ve çöl de bu insanların yaşam alanı. Haliyle bedeviler araplaşmış bu kuzey afrika ülkelerinde de var.
Bir de şurda ateist bir bedevi buldum :D belki ilginizi çeker, baya bir şey anlatmış.
www.reddit.com
- akhenaten
(01.10.24 18:23:48)
[]

alerji testleri ne kadar doğru sonuç veriyor?
doktorum alerji testi yaptırmak istedi ama bana scammiş gibi geliyor. yıllar önce yaptırdığımda kedi kepeğine alerjim çıkmıştı mesela. ücretinden dolayı yaptırmadan önce emin olmak istiyorum; gıda alerji testleriyle ilgili tamamen fake olduklarına dair birçok iddia var mesela. düşünceleriniz ne?

kedi kepeğine alerjin var mı peki gerçekten?
- kisa
(27.09.24 10:45:25)

kedi kepeği mi bilmiyorum ama kedilerle haşır neşir olduğum ve alerji testi yaptırdığım o dönemde nefes alamıyordum, fermuar gıcırtısı dedikleri hırıltı vardı. yani muhtemelen kedinin bi şeylerine alerjim var, evet.
- deartheodosia
(27.09.24 11:06:16)

ben mi anlamıyorum acaba? alerji testi yapıldı, kediyle ilgili bir şeye alerjin çıktı, kediyle haşır neşir olunca alerjik bir reaksiyon gösterdin ama bu testin scam olduğunu mu düşünüyorsun?
bir şeyi kaçırdığımı düşünüyorum ama ne?
bir şeyi kaçırdığımı düşünüyorum ama ne?
- kisa
(27.09.24 11:19:02)

Bu konuda doktorlar da bir ağız birliği yapmıyor ki aslı astarı nedir öğrenelim. Benim oğlum 2 yaşına girer girmez hastanelik olmuştu. En basit grip hemen ciğere inerdi evin demirbaşı omron nebülizatör olmuştu. Üç kere üst üste bronşit olunca alerjiye gittik deri prick testi yaptı hiçbişi yok dedi. Ama çocuk kırılıyor yani öksürük ten. Başka doktora gittik deri prick testi neymiş o bebeklerde güvenilir değil dedi Radyoallergosorbent testi istedi rast diye geçer. Orda kedi, köpek, iki çeşit küf sporu ve çayır üçgülü ne alerjisi çıktı. Zaditen damla başladık öksürük burun akıntısı kesildi ama hala çok sık hasta oluyor hatta ciğere yine iniyordu zatürre oldu. Bu arada bebeklikte hiçbir besine alerjisi yoktu ya da en azından belirti vermiyordu. Solunum alerjilerinin ortaya çıkması için en az iki sene alerjene temas olması lazımmış zaten.
Ben artık yeter dedim sürekli cortair ventolin ile mi yaşıcaz. Başka doktora gittim sağolsun o da beni diğer doktora niye güvendim diye fırçaladı. Bu çocuk astım falan değil çok steril bakıldığı için alerjik bronşit. 2 yaşına kadar da evde bakılmış okula başlar başlamaz cortlamış bu kadar basit. O sibilan ronküs dedikleri akciğer sesi de alerjiden falan değil griplerde vücut virüsler akciğer inmesin diye nısbi bir daralma olur onun sesi. Vücut öksürük yapıyor, akıntı yapıyor ciğere inmesin diye. Siz ventolin ile genişletirseniz tabi ki mikroplar ciğeri rahaaaat rahat istila eder. Astımda nefes akışta sıkıntı yoktur veriş sıkıntılıdır. Bir daha wood downes astım kriterlerini bilmeyen bir doktora gitmeyin çocuğu zorla alerjik astım yapmışsınız. Bunlara göre ülkedeki çocukların yüzde 90 ı astım, hiç grip olan yok. Bağışıklığı gelişene kadar iki sene çok hasta olacak her ateşlendiğinde götürmeyiverin evde iki üç gün bakın üçüncü gün gidin hastaneye. Hastalıkların yüzde 90 ı viraldir dedi.
Hakkaten de ben ilkinde 3 4 ay içme suyuyla çocuk yıkadım parka giderdik salıncakları kırklardım dezenfektan ile. İkinci oğlum bok içinde büyüdü maşallah taş gibi. Bebeklikten itibaren ilkokullu abinin mikrobuyla kırıldığı için her sene bir öncekinden daha iyi geçiriyor.
Üç doktorun alerji konusundaki fikirleri böyle sizin takdirinize bırakıyorum. Bana sorarsanız kandaki test doğruydu oğlum kedili bir eve girer girmez salya sümük akardı. Rutubetli bir ortama girince anında öksürürdü. Baharda gözleri hep kırmızıydı ama zamanla geçti. Bir de alerji düşük bağışıklıkta belirgin hale gelir. Demir değeri ve d vitaminini yükseltip onu iyice ezeceksin vücutta ki ortaya çıkmasın. Ama bütün ilaçları kesip zamana bıraktırma doktor da haklıydı. Sonuç olarak gerçek astım asla iyileşmez. Aaa astımı atlattım diyorsan hiçbir zaman astım olmamışsındır.
Sizin şikayet neydi de test yapmak istedi doktor?
Ben artık yeter dedim sürekli cortair ventolin ile mi yaşıcaz. Başka doktora gittim sağolsun o da beni diğer doktora niye güvendim diye fırçaladı. Bu çocuk astım falan değil çok steril bakıldığı için alerjik bronşit. 2 yaşına kadar da evde bakılmış okula başlar başlamaz cortlamış bu kadar basit. O sibilan ronküs dedikleri akciğer sesi de alerjiden falan değil griplerde vücut virüsler akciğer inmesin diye nısbi bir daralma olur onun sesi. Vücut öksürük yapıyor, akıntı yapıyor ciğere inmesin diye. Siz ventolin ile genişletirseniz tabi ki mikroplar ciğeri rahaaaat rahat istila eder. Astımda nefes akışta sıkıntı yoktur veriş sıkıntılıdır. Bir daha wood downes astım kriterlerini bilmeyen bir doktora gitmeyin çocuğu zorla alerjik astım yapmışsınız. Bunlara göre ülkedeki çocukların yüzde 90 ı astım, hiç grip olan yok. Bağışıklığı gelişene kadar iki sene çok hasta olacak her ateşlendiğinde götürmeyiverin evde iki üç gün bakın üçüncü gün gidin hastaneye. Hastalıkların yüzde 90 ı viraldir dedi.
Hakkaten de ben ilkinde 3 4 ay içme suyuyla çocuk yıkadım parka giderdik salıncakları kırklardım dezenfektan ile. İkinci oğlum bok içinde büyüdü maşallah taş gibi. Bebeklikten itibaren ilkokullu abinin mikrobuyla kırıldığı için her sene bir öncekinden daha iyi geçiriyor.
Üç doktorun alerji konusundaki fikirleri böyle sizin takdirinize bırakıyorum. Bana sorarsanız kandaki test doğruydu oğlum kedili bir eve girer girmez salya sümük akardı. Rutubetli bir ortama girince anında öksürürdü. Baharda gözleri hep kırmızıydı ama zamanla geçti. Bir de alerji düşük bağışıklıkta belirgin hale gelir. Demir değeri ve d vitaminini yükseltip onu iyice ezeceksin vücutta ki ortaya çıkmasın. Ama bütün ilaçları kesip zamana bıraktırma doktor da haklıydı. Sonuç olarak gerçek astım asla iyileşmez. Aaa astımı atlattım diyorsan hiçbir zaman astım olmamışsındır.
Sizin şikayet neydi de test yapmak istedi doktor?
- kullanicadi
(27.09.24 11:21:36 ~ 11:34:47)

Alerji testleri doğru sonuç vermiyor katkı maddelerinin etkisi ile çapraz reaksiyon verip yalancı pozitiflik çıkabiliyor. Gıda alerjisini anlamanın en iyi yolu 2 ay gıdayı kesip tekrar tanıtmak eliminasyon diyeti deniliyor. Gerçek alerjin olsa çok ciddi reaksiyon verirsin ve anlardın, öyle ufak tefek belirtiler genelde teşhis koyamadıkları genel alerji semptomları diye geçiştiriliyor. Kediye alerjin olup olmadığını her gün burnun tıkalı, öksürük aksırık içinde geçirip geçirmemenden anlarsın ufak belirtiler değil.
- titanic kemancısı
(27.09.24 11:27:40 ~ 11:27:50)

@kisa hayır, kedim vardı. astımım olunca SONRA test yaptırdım ve doktorun kedi konusunda da bilgisi vardı. ve kedi alerjisi çıktı.
- deartheodosia
(27.09.24 13:00:26 ~ 13:07:37)

@kullanicadi, bronşit/zatürre sıkıntım. öyle çok steril ortamlarda da değilim.
- deartheodosia
(27.09.24 13:05:22)

benimde 30 testin 28 ine alerjim çıktı eve kedi aldıktan 1 sene sonra alerjim azdı hiç birşey yapmadan geçti. alerji bir çok etmene bağlı birşey, atıyorum cevize alerjim var diye ölmüyorum ama gaz yapıyor karın ağrısı yapıyor çok yersem veya sürekli tüketirsem.
ömrümde 3-4 defa yaptırdım alerjji testi çoğunda hep aynı çıktı, deri veya kan testi farketmeksizin.
alerji testinede fake diyemesin ya deri testinde baya baya reaksiyon gösteriyorsun, derin kızarıp kabarıyor.
ömrümde 3-4 defa yaptırdım alerjji testi çoğunda hep aynı çıktı, deri veya kan testi farketmeksizin.
alerji testinede fake diyemesin ya deri testinde baya baya reaksiyon gösteriyorsun, derin kızarıp kabarıyor.
- eja
(27.09.24 13:10:04)