[]

Bir pdfteki siyah arkaplanı beyaza çevirmek

Mümkün müdür? Yardımcı olabilecek biri var mı?




 
Özel değilse at bir bakalım.
Yarım saate kadar p.m yaparım.

  • diyecevaplandı  (16.04.24 21:45:45) 
[]

ABD Vize DS 160 Formu

Geçen yıl doldurmuştum önümüzdeki günlerde konsoloslukta randevum var. Fakat bilgilerin bir kısmı güncelliğini yitirdi. Form üzerinde değişiklik yapılamıyor. Ekstra form doldurup götürmeme gerek var mı?

En yakın randevu 12-13 ay sonrasına verildiği için konsolosluktakiler sorun etmeyecektir diye düşünüyorum. Yanılıyor muyum?


 
Tamamini doldurmadan bile giden arkadasim olmustu o yüzden vize konusunda endisen olmasin.


  • Yourcousinmarvinberry  (23.02.24 21:45:36) 
[]

Tek başına

10 gün tatil sıkar mı? (10 gün 3-4 şehir gibi düşünülebilir.)




 
beni sikmaz, insan kendini bilir :)
siz de genelde tek basina gezmeyi seviyorsaniz sorun olmayacaktir hele ki ordan oraya 3-4 sehir olacaksa.

  • bay b  (20.02.24 10:00:31) 
@bay b, Daha önce tek başıma tatiller yaptım fakat en fazla 1 haftaydı. Bu sefer gözümde büyüyor. Biletim falan var mecbur gideceğim de :’)


  • ruhen hastayim ben  (20.02.24 10:05:14 ~ 10:06:30) 
Ben sıkılmam. Zaten sıkıldığım anda da birileriyle sohbet ediyorum.


  • asteriks  (20.02.24 10:08:21) 
hasbelkader tatil bolgesinde yalniz kaldiysam aninda birileriyle sohbet oluyor. oo yalniz misiniz bagyan.... 10 gun tahammul seviyene gore degisebilir eger cevreye aciksan cok guzel, tur da guzel oluyor yalnizken. ama sifir muhatapla sikar gibi. bir etkinlik, sosyallesme arayisinda olurdum sahsen 1-2 gun de olsa


  • ala09  (20.02.24 10:12:52) 
Araya önceden planlı etkinlik sıkıştırırım ben. Konser vs. Sıkmaz ya ne güzel kafa dinlersin, benim de çok ihtiyacım var:)


  • gabe h coud  (20.02.24 10:20:54) 
Çok iyi de olabilir çok kötü de. Neresi olduğu da önemli? Bir de eğer tek yaşamıyorsan o zaman şahane kafa dinlemece olabilir. Ama tek yaşayan birisi için sıkılmaca olabilir. Değişik


  • Cezcez  (20.02.24 10:32:06) 
@Cezcez, tek yaşıyorum ondan bir heyecan duymuyorum maalesef, italya’ya bilet.


  • ruhen hastayim ben  (20.02.24 10:37:06) 
kişiliğe bağlı. ben tek başıma kahve içmeye bile gidemem, sıkılırım.


  • elorelia  (20.02.24 10:49:32) 
En güzel tatil yalnız başına yapılan tatil benim için, şahsen plan program yapmadan takılmayı sevdiğim için anlık spontane şekilde o an canım ne isterse onu yapıyorum. Yanında birisi olunca sürekli bir onu mu yapalım bunu mu şeklinde bir diyalog oluyor, sen tam güneşin altında mayışmış bir şekilde yatıyorsun ya da manzaraya karşı elinde bira çok huzurlu bir şekilde takılıyorsun, diğeri tutup çok sıkıldım hadi kalkalım diyor falan.

Geçen sene 2 ay ispanya tatili yaptım tek başıma, bir an bile sıkılmadım. Ha takılmak istersen illa ki senin gibi gezginler oluyor etrafta, bi kahve bira eşliğinde takılmak ya da gece eğlenceye çıkmak istersen mutlaka birilerini bulursun.
  • zikardo  (20.02.24 11:10:59) 
sıkması muhtemel. 10 gün tek başına gezmek farklı yerlerde olması değil de yalnız olma hissi daha çok sıkar.


  • mikahakkinen  (20.02.24 11:47:43) 
Kesinlikle hayir. Hatta 3-4 sehir gezisi için yetersiz bile denebilir.


  • Yourcousinmarvinberry  (23.02.24 16:51:51) 
8 gün ve 2 şehir geziden geldim. Sıkılmazsınız.


  • put it in your appropriate place  (23.02.24 19:23:39) 
[]

Duyurunun ustaları

Duşakabinin iç kısmındaki fayanslarda kabarma oldu. Aradaki alçı döküldü. Buna ne tür bir önlem almak lazım, uzun vadede ne gibi bir probleme yol açar? Ben kiracıyım, ev sahibim tamirat işlerinden hoşlanmıyor, böyle kullanmaya devam etsem ne olur?

(Banyoda pencere yok ama havalandırma var duş sonrası daima kapı açık havalandırırım.)

r.resimlink.com

 
En hesaplı ve basit çözüm olarak DerzMatik alın, fayansların arkasına çarpı şeklinde uygulayıp yapıştırın. Arakardaki boşluklara da sıkıp yanında gelen düzelticiyle sıfırlayın ve 24 saat kurumaya bırakın.

cdn.dsmcdn.com
  • zaman ilac degil insanlar unutkan  (18.02.24 16:30:28) 
Böyle kullanırsanız alt kata su gider. Derz dolgu malzemeleri satılıyor yapı marketlerde. Fiyatı ucuz. Ondan alıp araya sürün. Sonra da üstünü parmagınızla sıyırın. Bir gün su deydirmeyin bu kadar


  • limonlu eksi  (18.02.24 16:41:42) 
Zemindeki fayanslarda kabarma olmuşsa sadece derz eklemek olmaz.yerinden oynayan fayansların tek tek sökülüp yeniden dümdüz şekilde yerleştirmek lazım.

Bunu da gerekli aletlerle bir usta yapabilir.
Usta bulmak için en kısa yol olarak yapı malzemeleri satan bir dükkana sorabilirsiniz.
  • diyecevaplandı  (18.02.24 16:59:02) 
Belirtmeyi unutmuşum, zemindeki değil duvardaki fayanslar kabardı. Bir de çok sert çekmeye çalışsam kırılmadan gelmez diye düşünüyorum. Direkt boşluklara sıksam olur mu?


  • ruhen hastayim ben  (18.02.24 17:15:12 ~ 17:20:48) 
youtube'dan araştır önce istersen.

ben olsam, araya bir malzeme sıkıp, kalın bir kitap üzerine plastik çekiçle düzleştirdikten sonra derzleri yenilerdim.
  • gabe h coud  (18.02.24 17:55:15) 
[]

Sürekli Uyuyorum

İki haftadır inanılmaz uykum geliyor. Sabahları zor kalkıyorum gün içinde uyku bastırıyor, uyuyakalıyorum. Gün içinde uyumama rağmen akşam kolayca uykuya dalabiliyorum. Hafta sonu 13 saat uyudum akşam 20.00’de yine uykum geldi, salonda uyudum. Normalde bana yeten uyku yetmemeye başladı. Sebebi ne olabilir yaşayan var mı? İlaç vs. kullanmıyorum.




 
vitamin eksikliği sebep olabilir, B ve D vitaminleri kaynaklı olabilir.


  • hakmut  (14.01.24 16:47:35) 
bir yakınımda sizin gibiydi. sonra kanser oldugu ortaya çıkmıştı. ihmal etmeyin bence doktora gidip görünün check up'dan geçin


  • limonlu eksi  (14.01.24 17:03:39 ~ 17:03:58) 
İşte internetten arastirinca her seyin sonu kanser.

B vitamini seviyesi yerlerde olabilir. Doktora gidin ama randevu gununu beklemeden hemen bugun bir Benexol icebilirsiniz, sikinti olmaz. Zarari dokunmaz ama yarari illa ki olur. Maksimum siniri gecemezsiniz zaten.

Psikolojiniz cok mu kotu? O da uyku yapar.
  • ahm1  (14.01.24 17:58:37) 
vitamin eksikliği dışında oksijenden ve havasızlıktan olabilir.
evlerde kalorifer yanıyor, havasız ve nemsiz kalıyoruz.
sırf bu yüzden triflo kullanıyorum düzenli.
şu üç toplu, hastanelerde nefes egzersizi yaptırılan alet.

faydası var diye öylesine başlamıştım, ilk denememden sonra uykum açılınca ne kadar oksijensiz kaldığımı fark ettim.
bende de burun kuruluğu vb. sorunu var, aldığın havayı direkt etkiliyor.

en kötü ihtimalle açık havada derin nefesler alın, nefes egzersizi yapın, evinizi havalandırın.
  • blatta hiberna  (05.02.24 15:34:28) 
[]

Hediye önerisi

Resmi bir ilişkimiz var fakat kendisi benim için en değerli insanlardan biri. Ona büyük bir teşekkür borcum var. Kendisini mutlu edecek ama haddimi de aşmayacak bir hediye vermek istiyorum. Aklıma divan’dan büyük bir kutu çikolata almak geliyor ama daha güzel önerilere açığım. Bütçe 3 bine kadar çıkabilir. Cinsiyet erkek.




 
roarcraft.com.tr
Burada güzel çantalar cüzdanlar var. Kullandığı laptop ya da varsa akıllı saatine göre kayış da var. Deri işçiliği çok iyi, kaliteli ve şık bir hediye olur.

  • Bruce  (05.11.23 15:55:14) 
Nedense son zamanlarda divan yerine vakkoyu daha çok beğeniyorum.

Kullanan biriyse güzel bir dolmakalem de olabilir ama fiyat bilmiyorum.

Bir guzel sanatlar öğrencisine ofisi için sevdiği bir şey ile ilgili tablo yaptırılabilir. (kendi evim için bir öğrenciye asimovun vakıf serisi ile ilgili bir tablo yaptırmıştım. Sanırım evimde en çok sevdiğim şeylerden biri.
  • kisa  (05.11.23 17:37:26) 
Deri cuzdan olabilir


  • Zetnikov  (06.11.23 13:48:37) 
[]

Karcher Buharlı Temizlik Makinesi alınır mı?

Kullan var mı? Memnun musunuz?

www.kaercher.com


 
Kardeşim aldı. Memnundu.


  • baldan kaymak  (17.10.23 00:04:08) 
[]

Et Pişirmek

Şu klasik mühürleme, döküm tava işlerini biliyorum. Benim aradığım şey baharat ve sos. Eti bir üst noktaya taşıyacak daha önce denediğiniz memnun kaldığınız soslar var mı?




 
Worcestershire sos olabilir ya da basitçe barbekü sosu ve hardal karışımı da olabilir.


  • orient blue  (09.10.23 12:56:29) 
(bkz: sriracha)


  • gule gule  (09.10.23 12:59:03) 
Etin türüne göre değişir soslar bence. Antrikota ufak bi hardal yeterken bonfile için farklı soslar olabiliR. Ya da daha farklı etler için farklı baharatlar iyi olur. Mesela kuzu eti için ayranla pişirme bile var :)


  • Boris  (09.10.23 13:46:01) 
Marinasyonda taze kekik, karabiber, soğan suyu, sarımsak, zeytinyağı ve çok az da süt kullanıyorum. Varsa eğer blenderdan kivi geçirip suyunu marinasyona ekliyorum. Et bir hayli yumuşamış ve lezzetlenmiş oluyor. Tuzunu da mühürlemeden hemen önce veriyorum.


  • lüzumsuz adam  (09.10.23 13:49:14) 
yumuşatmak için soğan suyu ve yoğurt ile uzun süre (çok sertler için 3 gün kadar) marinasyon. baharat zevkinize kalmış. toz biber, kara biber, kekik, soğan tozu, sarımsak tozu, msg yapıyorum ben genelde.


  • inheritance  (09.10.23 13:57:14) 
öncelikle iyi bir etin -yani steak için konuşacak olursak mermerlenmesi güzel, kaliteli bir antrikot veya bonfile gibi- ağır bir marinasyona ihtiyacı olmaz. hatta soğan suyu, sirke vs. gibi çok asidik maddeler bu etleri parçalar, ortaya çıkan sonuç yumuşak bir yeme deneyimi gibi gelse de etin lezzetini azaltır. dolayısıyla zaten çok sert olmayan bir et için zeytinyağı, karabiber, sarımsak ve kekik-biberiye gibi tatlandırıcılar haricinde çok fazla eti kurcalamamanızı öneririm. bunun dışında, daha sert etler için (mesela mermerlenmesi çok iyi olmayan bir kontrafileden steak yapılacaksa) asit kullanılabilir (öyle günlerce eti marinasyonda bırakmayın parçalanır yine).

bunun için kilitli poşetlerden alıp, bir miktar zeytinyağı, şarap-sirke veya soğan suyu (soğanı rendeleyip elinizle sıkıp çıkan suyunu kullanabilirsiniz), yine asit ve lezzetlendirme için worcestershire sosu, karabiber, sarımsak, biberiye-kekik (bitki olarak, yani tazesini kullanmanızı öneririm) poşetin içine karıştırıp, eti de içine koyup bekletebilirsiniz.

tuzu marinasyonda da kullanabilir, veya tavaya girmeden hemen önce atabilirsiniz. bu konuda daha detaylı bilgi için kenji lopez alt'ın food lab kitabını tavsiye ederim.

yine steak için konuşacak olursak, döküme girmeden önce eti marinasyondan çıkarıp olduğu gibi atmak yerine eti peçete üzerinde kurulayıp atmanız gerekir. et olduktan sonra da yine kenarda bir süre (3-5 dk) beklemeli, hemen yenmemelidir (sert olur ve keser kesmez iç suyu dışarı çıkar, kalan et sertleşir). daha ideal bir et pişirme tekniği için bir gıda termometresi alabilirsiniz. etin iç sıcaklığı 140-145 fahrenheit'a geldiğinde medium pişmiş güzel bir etiniz olur, daha fazla pişirmenizi önermem ama malesef pek çok kişi çok daha yüksek iç ısılarda et yiyor. bu esnada tavada kalan et parçalarını da sosa inkorpore ederek çok güzel bir pan sos yapabilirsiniz. yine güzel pan sos'ların olduğu bir kaynak olarak food lab'i önereceğim.
  • gibicibicis  (09.10.23 14:25:46) 
+1
iyi/temiz/sağlıklı beslenmiş bir hayvanın eti kendi aromasını içeriyor
bu tip bir et aramayı da ekleyebilirim

özellikle son 5 yıldır düzgün besi yapılmış ete çok az rastladım
  • bir soru sorcam  (09.10.23 15:12:00) 
[]

Şöyle bir şey mümkün mü? (Yazıcıdan çıktı alma hk)

Çıktı alırken görselin tamamını a4’e basmak yerine görseli büyütüp birkaç a4 boyutunda çıkarmak mümkün mü? Yani a4’leri yapboz gibi birleştirince asıl görselimizi elde edeceğimiz şekilde görselin boyutunu büyütebilir miyiz?




 
benim eski yazıcımın kendi yazılımında bu vardı.(Epson) Poster baskısı gibi, resmi 4 A4'e bölme vs.

fakat bazı yazıcılar kenarsız full sayfa yazdırabiliyor, bazıları illa boşluk bırakıyor.
  • nhk ni youkosu  (05.02.24 15:49:53) 
[]

Kurye ve temassız teslimat

Market ve yemek için çeşitli uygulamalardan çok sık kurye çağırıyorum ve her zaman temassız teslimat seçeneğini seçsem de poşetleri bırakmak yerine kapının açılmasını bekliyorlar. Bunun nedeni bahşiş almak mı ya da yanlış adrese teslim etme endişesi midir anlayamadım. Başınıza geliyor mu? Sanki temassız teslimat seçeneği artık uygulamadan kalkmış gibi. Kuryeye kapıya bırak demek kaba mı oluyor?




 
Bence 2.sebepten yani bugün bir kurye bırakıp gitmiş dışında hiçbir siparişimde bırakmadılar. Ben bahşiş hiç vermedim hayatımda, yani yemek fiyatı zaten pahalı kuryeye ödeme yapasım gelmiyor. Bir kase çorbaya 160 tl ödüyorsam, kuryeye para veremem zaten. Bakışım tüketici olarak böyle olur normal bence de yaklaşımım. İstisnasız tüm kuryelere 10 puan verdi. İsterse 2 saatte getirsin. Hatta not düşüyorum yavaş gelsinler diye. İşi getirmek diye bakıyorum. O işe girerken de bilerek giriyor çünkü. Ayrıca bende motosikletliyim, evet şartlar zor ama kuryenin işini yapması bence bahşiş gerektirmiyor.


  • baldan kaymak  (01.10.23 18:03:05) 
Bazı kargo personelleri gibi, sizi evde bulamadık demenin önüne geçiyorlar ise anlaşmazlık çıkmaması adına en uygunu yol bu olmalı.


  • diyecevaplandı  (01.10.23 18:04:34 ~ 18:07:04) 
Notu okumuyorlar. Kaç kere denedim, 1 kere bıraktılar.


  • Kahvedesu  (01.10.23 18:06:48) 
Temassizdan bağımsız olarak söylüyorum, asla notu okumuyorlar.


  • allah yazdiysa bozsun  (01.10.23 19:01:14) 
bunun nedeni uygulamada zaten kuryelere otomatik olarak temassız teslimat yazıyor olması. bu sebeple gerçekten temassız isteyip istenmediğini anlayamıyorlar.
ev arkadaşım yemeksepetinde kurye de oradan biliyorum.

  • neira  (01.10.23 19:11:59) 
Notlarla alakalı da olabilir de, temassız yapmamaları iyi bence çünkü son 1 yılda en az 4-5 kez başkasının siparişini bana getirdiler. Bir kere benim siparişi başkasına götürmüşler, oradaki adam da hiçbir şey olmamış gibi alıp yemiş shdhd muhtemelen haberim olmayan başka karıştırma vakaları da olmuştur. Yani insanlık hâli karışabilir adresler, o yüzden temassız olayına pek güvenmiyorum


  • nundu  (01.10.23 19:32:35) 
kapının arkasından yere bırakabilirsin, kapıya asabilirsin demen yeterli aslında
grip oldum bulaşmasın filan diye ekleyebilrisin ne garip biri gibi düşünmesinler diye

  • bir soru sorcam  (01.10.23 20:47:37) 
Kapiya not yapistirin


  • oscar  (01.10.23 21:36:10) 
[]

En yakın arkadaşım evleniyor

Başta nikah yapar ben de gider altınımı takarım diyordum ama kız isteme, nişan, kına gecesi, bekarlığa veda, düğün (2 tane) olacakmış. Hepsinde özellikle bulunmamı istiyor üzerine gelinlik bakalım beraber fikir ver diyor. Açıkcası bu kadar şeyden sonra balayına da çıkmak isterdim ama ona bunu diyemedim tabii. Çok canım sıkıldı. Birkaç tanesini eksem kötü arkadaş olur muyum? Özellikle düğün arkadaşımın memleketinde olacakmış. Hiç başka şehre gitmek istemiyorum. Siz bu durumda ne yapardınz? Kafamda bekarlığa veda’ya gidip altınını önceden vermek var, böyle yapsam el gibi mi olurum?




 
Hepsi birden çok fazla gibi gerçekten ama kız isteme ve bir düğün minimum gerekli gibi

Sadece bekarlığa vedaya gidip bir daha hiçbir şeye katılmazsan evet çok el gibi olur.
Bu tabii en yakın arkadaş bağlamı içerisinde düşünülerek böyle
  • kisa  (16.09.23 12:14:49) 
sorunuza cevap olarak, el değil ama ortalama yakın sayılabilecek arkadaş gibi olursunuz.

@abuzer +1
  • noxie  (16.09.23 13:44:37 ~ 13:45:00) 
Benim de bayıldığım ortamlar ve etkinlikler değil bunlar ama tüm yakın arkadaşlarım ne istediyse yaptım. Çağırdılar gittim, çarşı pazar gezdim vs. Sonuçta kendileri özel bir heyecan atfetmişti olaya, ben de ayak uydurup onları mutlu etmek istedim. Bazı noktalarda yoruldum vs. ama tüm yakın ilişkiler çaba ve emek istiyor. Sevdiğimiz insanların makul taleplerine icabet etmek gerektiğini düşünüyorum.


  • inawen  (16.09.23 13:58:27) 
düğünlerin hepsi değil 1 tanesine katılmak + bekarlığa vedaya katılmak okey bence. düğünlerden biri elenebilir ama bekarlığa veda + öteki düğünde satılırsa büyük ayıp olur arkadaşlık da biter muhtemelen.


  • golgi aygıtı  (16.09.23 14:23:30) 
gitmeyebilirsiniz ama gitmezseniz en yakın arkadaş rütbeniz düşer. en yakın arkadaş söz konusu olunca hepsine istemeseniz de katılmalısınız bana göre


  • kondansator  (16.09.23 14:53:11) 
Ya benim ennn ykın arkadaşım ve nikah şahidim sadsce düğüne geldi, nişan ve kına memleketteydi, çağırdım ama bu aralar çok izin aldım işle ilgili sıkıntı olur dedi ben de ısrar etmedim. İnsanları sürüklemenin bi anlamı yok. Bence böyle bi şeyler uydurun. Bi de git gel uçak bileti falan baya pahalıya patlar.


  • turuncu tonlarda  (16.09.23 15:24:34) 
ayrıl +1

ama bunu söyleme sebebim arkadaşınızın sizden çok fazla şey beklemesi değil. genelde pek çok insan en yakın arkadaşından bu eforu talep ediyor ve karşılık alabiliyor. sizin karakteriniz bu tarz bir bakış açısına sıcak olmayabilir ve bu çok normal. ancak sizin bu bakış açısında olup, en yakın arkadaşım diye tanımladığınız kişinin sizin tam zıttınız olması maalesef bu arkadaşlığın pek sağlıklı olmadığını gösteriyor. bence eventlere gitmeyin, zaten karşı taraf sizi otomatikman "en yakın arkadaş" kategorisinden çıkaracaktır ve rahat bırakacaktır. kendinizi zorladığınız takdirde de zaten belli ki karşı tarafın beklentisini karşılayamayacaksınız ve yine arada gerginlik olacak. bari efor sarf etmemiş olursunuz :)

yok arkadaşlığımız bozulmasın diyorsanız da; şehir dışında olan diğer düğüne sağlam bir bahane uydurulup gidilmeyebilir. diğer etkinliklerin tümünde en yakın arkadaşın desteğine ihtiyaç duyuluyor.

edit 1: tekrar okudum da, asıl düğüne gitmesem, altını elden versem olur mu diye sormuşsunuz :) bence böyle bir planınız varsa direkt altın masrafına da girmeyin ve arkadaşlığı önden bitirin derim sjsjs
  • kent sakini  (16.09.23 15:31:43 ~ 15:39:33) 
Bu söylediklerin en yakın arkadaş için severek isteyerek yapılacak şeyler, hele ki kadınlar için ailede bu desteği verebilecek biri yoksa arkadaştan beklenti daha da artıyor.

Tabii burada seninle arkadaşın arasındaki bağı yargılayacak değiliz ama anormal bir beklenti olmadığını belirtmek lazım.

Her ilişkide yaşanabilecek fedakarlık karmaşası aslında, senin için bunlara katlanmaya değmeyecek biriyse yapmama hakkın var. Karşılığında onun beklediği fedakarlığı göstermediğin için ilişkiniz zarar görebilir, bunu göze alıyorsan yapma.
  • Bruce  (16.09.23 18:08:56) 
Allahın oğlu bu kadar işe çağırsa gitmem.


  • allah yazdiysa bozsun  (16.09.23 18:57:54) 
benim de okurken icim karardi. evlendikten sonra zaten cok yakin arkadas olmazsiniz buyuk ihtimalle. zaten bir yastan sonra "en iyi arkadas" konsepti bayat. nisan, bekarliga veda (iyk), ve kendi sehrimdeki dugune giderdim herhalde, o kadar. bir noktadan sonra hayir demek zorundasin. sunlara sunlara katilabilirim, benim enerjim bu kadarini kaldiriyor diye kisa ve net bir sekilde soyle. yani ne bileyim 5 sene icinde bosanma ihtimali %35 falan olan dandik bir mevzu icin bu kadar yaygara gereksiz.


  • hot potato  (17.09.23 15:57:25 ~ 16:00:08) 
yukarida birisi yazmis, bunlarin hepsi ayni anda olmuyor, zamana yayildigi icin yapilabilir - bir dereceye kadar. kiz isteme ve nisan muhtemelen ayni gun olur, kina gecesi ve bekarliga veda arasinda, bekarliga vedayi secerdim ve elimden geldigince ayarlardim, mekani ayarlamak vs. Dugunlerden de 1 tanesine katilmak yeterli olur sanirim. gelinlik alisverisine de gidilir.
su acidan dusunebilirsiniz bir de, yakinlik derecesi onemli, en yakin arkadasim diyorsunuz, eger benzer yakinlikta kiz kardesi yoksa, ya da baska arkadaslari, bunlari tek basina yapacak, mesela gelinlik alisverisine arkadaslarla gitmek isteyecektir, annesiyle degil muhtemelen, bunu yapacagi birisi yoksa elbette orada siz devreye giriyosunuz. ya da ne bileyim memleketindeki dugunde destek olabilecek bir yasiti filan yoksa, o nedenle onemli olabilir. ancak evlendikten sonra kadinlar da erkekler de satiyor bence.

  • songforsomeone  (18.09.23 14:43:23) 
Kız isteme aile arası yapılmaz mıydı, ne zaman arkadaşlar dahil olmaya başladı? Yani gereksiz fazla işe çağırmış. hot potato'nun "nişan, bekarlığa veda ve kendi şehrindeki düğün" formatı bence ideal. Diğer şehre iş bahanesi her zaman çalışır.


  • d max  (20.09.23 15:31:01) 
[]

Diş beyazlatanlara soru

Çok fazla çay tüketiyorum. Sigara ve kahve yok. Doktorum beyazlatma önermedi. Eskiye dönüş çabuk olur dedi. Sizin dişleriniz ne zaman eski haline döndü? Pişman oldunuz mu?




 
Opelessence denesen?


  • Kahvedesu  (12.09.23 16:59:19) 
signal white now bende baya etkili oldu


  • jamswety  (12.09.23 17:44:28) 
elektrikli dis fircasi da bir yere kadar beyazlatiyor bence.


  • banach  (13.09.23 08:05:54) 
[]

Sözleşmede tl cinsinden belirtilmiş kira dolar olarak alınabilir mi?

Annemin bir dairesinde mısırlı bir iş insanı oturuyor. Sözleşmede kira 55 bin ₺ olarak gözüküyor. Kiracı dolar bozup tl ödemek yerine bu tutara denk miktarda doları bankaya göndermeyi teklif etmiş. Benim bildiğim dolar üzerinden sözleşme yapmak yasak. Fakat sözleşmede tl cinsinden belirtilmiş kira. Ve 55 bin git gide daha az miktarda dolara denk gelecek ve aylık gönderilen dolar miktarı eşit olmayacak. Bu bir sorun yaratır mı? Bahsettiğim yasakla aynı kapıya mı çıkıyor?




 
Kira ödemeleri döviz yapılabilir mi?
Yargıtay 6.10.2022 tarihli ve E. 2022/6469 K. 2022/9954 sayılı kararı ile, kira bedeli döviz cinsinden ödenmesi kararlaştırılan bir kira sözleşmesi bakımından “kamu düzenine aykırılık” nitelemesinde bulundu.

  • jamswety  (23.08.23 14:43:18) 
Bahsettiğiniz kişi Türk vatandaşı değilse, döviz cinsinden kira sözleşmesi imzalayabilir ve alabilirsiniz.

Maalesef detaylarını bilmiyorum.


.
  • kartallar yuksek ucar  (23.08.23 15:25:35) 
@sivrisinek, adam her ay sabit dolar göndermeyecek. Tl tutarı sabit kalacak. Dolar 50₺ de olsa kira 55bin₺ olarak kalacak.


  • ruhen hastayim ben  (23.08.23 18:29:29) 
[]

Yılbaşı akşamını dışarıda geçirmek

mantıklı mı sizce? Ben normalde evde geçirmeyi kalabalığa girmemeyi severim ama aralık sonu prag’ta 3 gün geçirebilme imkanım var. Kalabalık leş bir ortam olur mu? Başka zaman gitmek daha mı iyi yoksa? Yılbaşı için şimdiden rez yaptırdığınız yerler var mı? Yoksa yine en güzeli evde olmak mı?




 
Prag'da yapmadım bunu ama söyleyeceğim şey bundan bağımsız zaten. Benim için yeniyıl akşamı evde kıkır kıkır gülüşüp tıkanana kadar bir şeyler yenecek bir gün. Dışarda keyif almıyorum, dışarda bir kere denemek için, iki kere arkadaş zoruyla 3 yeniyıl geçirdim. Normal bir günde dışarda sabahlamaktan hiçbir farkı olmadığı için yeniyıl olayını kaçırmış gibi hissettim.

Ben yeni yılda evciyim, lokasyon neresi olursa olsun. Prag'da bir çevreniz varsa ve onlar da gönüllüyse içerde kalın bence. Ama çevreniz yoksa dışarısı neden olmasın.
  • akhenaten  (14.07.23 15:08:00) 
Zaten gitmeye gonlun yok bosver. Soguk ve kalabalik.. alisveris manyaklari icin super bi firsat sadece


  • mimikikili  (14.07.23 15:12:57) 
Biz pandemide yeni yila Paris'te girecektik ama salgin dolayisiyla bu içimizde kaldi tabii. Prag nasildir bilmem ama Christmas tatilini kesinlikle disarida geçirmek istiyorum, tercihen Kuzey Avrupa ülkelerinden birine gidecegiz bu sene erken rezervasyonla.


  • Avoiding The Puddle  (14.07.23 16:20:07) 
TR'de asla dışarı çıkmadım yılbaşında, anca arkadaş evi falandır ama pandemiden önceki sene amsterdam'da girmiştim yılbaşına, çok eğlenceliydi. herkes dışarıdaydı, herkes eğleniyordu, öyle çok taşkınlık fln yapan da yoktu. fiyat geçirme illaki oluyor ama TR'deki kadar abartı da değildi.


  • sirkelimon  (17.07.23 14:13:37) 
[]

Yakın zamanda ehliyet çıkartan var mı?

Sadece kimlik, fotoğraf ve sürücü belgesi sertifikası ile gitsem çıkartırlar mı? Sağlık raporu ve kan grubu belgesini nereden bulacağım zamanında kurs almıştı zaten?




 
Ehliyet mi kayıp? O zaman sorun olmaz ama kurstan sonra hiç ehliyet almadıysan bilemiyorum


  • kisa  (10.07.23 21:34:47) 
Sıfırdan çıkartacağım.


  • ruhen hastayim ben  (10.07.23 21:41:31) 
Kurs veriyor hepsini geri.


  • dissendium  (10.07.23 21:45:00) 
Geçtiğimiz hafta ehliyet aldım. Eğer ehliyet için uzman onayı gereken bir hastalığınız yoksa aile hekimi rapor veriyor. Aile hekimin verdiği raporda kan grubu yazarsa ekstra kan grubu kartı da istemiyorlar. Aile hekimine hatırlatmanda fayda var.
Bir de aile hekimine gitmeden önce şunu doldurup öyle gitmelisin www.turkiye.gov.tr

  • nuevo  (11.07.23 09:34:37) 
Bilgi olarak kalsın. Sistemde zaten kan grubunu ve sağlık raporunu görüyorlar. Vakıf payını bankadan yatıramadım ptt’den hallettim. Diğer ücretler bankadan hallediliyor. Son olarak kurs sertifikası bile istemediler. Sadece kimlik ve fotoğraf.


  • ruhen hastayim ben  (11.07.23 13:30:39) 
[]

Bulaşık makinesini nasıl kullanıyorsunuz?

Ben aldığımdan beri her şeyi sudan geçirmeden/kabasını dahi almadan direkt makineye koyuyorum. Yıllardır bir problem yaşamadım ama galiba kalıntılar makineyi bozuyormuş. Benim gibi kullanıp da pişmanlığını yaşayan oldu mu? Şu saatten sonra makinenin giderine yapmam gereken bir şey var mı?




 
sudan geçirsen de arada filtresini çıkarıp bir şeyler takılmış mı bakmak gerek

bir haftada anca doldurduğum için tabakları suya tutmazsam bekleyen bulaşıklar makinanın içinde kokar :/
  • freebird5406_2  (09.07.23 00:15:34 ~ 00:48:35) 
5-6 yıkamada bir alttaki fişkiye ve filtreyi söküyorum. lavabo altında yıkıyorum. orası çok yağlı ve yemek artıklı oluyor. orayı temizleyince bulaşıklar daha temiz yıkanıyor. iki üç ayda bir de makine temizleyici ile boş çalıştırıyorum.

www.istegelsin.com
  • exlibris  (09.07.23 00:18:22) 
kalıntılar makineyi bozmaz. düzenli olarak temizlememek makineyi bozar.
bu iş için makine temizleyiciler var. arada bir onu kullanıp sıcak programda boş çalıştırmak gerekiyor.
arada bir alt filtre, fıskiye gibi parçaları söküp temiz mi diye baksanız iyi olur.

kontrollü eskitme politikası sayesinde bir makinenin ömrünü öyle çok da uzatamazsınız.
  • AWD  (09.07.23 00:24:55) 
sadece yemek artıklarını çöpe döküp sudan geçirmeden en yüksek derecede kaliteli tabletle yıkıyorum. bi sorun yaşamadım hiç.


  • jelly bear  (09.07.23 00:25:27) 
valla ben de öyle kullanıyorum. makinenin gücünün yetmeyeceğini düşündüğüm şeyleri suda bekletiyorum veya kazıyorum sadece. onun dışında makine zaten 70 derece inanılmaz iyi temizliyor kaliteli bir tablet ile.

5 yıldır hiçbir sorun da yaşamadım.
  • floydian  (09.07.23 00:52:07) 
Yemek sonrası kalan artıkları çöpe döküp sudan geçirip hatta yumurtalı bir şeyse bulaşık detarjanıyla yıkayıp makineye diziyorum.

Yumurta kokusu yoksa her yere siniyor ve su içerken bile buram buram kokuyor
  • kararsızataletfilozofu  (09.07.23 01:02:36) 
Artıkları sıyırıp direkt koyun sudan geçirince deterjan düzgün çalışamıyor diyen dahi var.

Ben yine bi suya tutuyorum eheheh. Çünkü makina tek sepet çalışamayan model hepsi dolana kadar yemekli koyunca çok fena kokuyor.
  • hedep  (09.07.23 01:53:12) 
Benim okuduklarımdan anladığım, yeni tip deterjanlardaki enzimlerin düzgün çalışması için tabakların kirli olması gerekiyor, sudan geçirilmiş ve yemek artığı hiç olmayan bulaşıkta enzim tutunacak bir şey bulamadığı için yeterince etkili temizlemiyor.

Tabakları peçeteyle çöpe sıyırıp koyuyorum ben, sudan geçirmiyorum. Tencere tavada kalan yemek yağını silikon spatulayla mümkün olduğunca alıp yine sudan geçirmeden makineye koyuyorum.
  • kobuzchu kiz  (09.07.23 12:06:50) 
tabaktaki tüm kalıntıları peçete ile temizleyip, sudan geçirmeden direkt makineye atıyorum. makine ortalama 2 günde 1 çalıştığı için koku sorunu olmuyor ya da oluyorsa beni rahatsız etmiyor. makinenin ihtiyacı olan tuz ve parlatıcıyı eksik etmem. makine içindeki filtreyi arada bir çıkartıp lavaboda yıkarım. unutmazsam yılda 2 kez gibi de temizleyici kullanmaya gayret ederim. bu zamana kadar hiç problem yaşamadım.


  • a7x  (09.07.23 15:17:48) 
[]

Tek başınıza denize girerken

Özellikle yurt dışında pasaport, para, cep telefonu gibi özel eşyalarınızı ne yapıyorsunuz? Çantada bırakıp uzaktan mı kontrol ediyorsunuz yoksa gözünüze kestirdiğiniz bir insana/çalışana mı emanet ediyorsunuz?




 
Girdiğiniz yere bağlı ama, nice de arkadaşın pasaport cüzdanı calmislardi dikkatli olmakta fayda var.


  • spacevan  (30.06.23 16:37:47) 
pasaportu net otelde birakirim oyle bir durumda. duruma gore plaja sadece para ve anahtarla gidebilirim.

cok asosyal bir insan oldugum icin tanimadigim insanlarla konusmam o yuzden birine emanet etmek yaptigim bir sey degil.
  • hot potato  (30.06.23 16:59:39 ~ 17:00:04) 
hocam fotokopisini çektir, orjinal pasaportu odanda sakla


  • freebird5406_2  (30.06.23 17:39:11) 
Aslında tek başına değil iki kişi falan denie gidince de aynı problem oluyor. Sonuçta sırayla denize girmek de hoş birşey değil.
Subaru nun çok güzel bir çözümü var bazı modellerde, sadece ek bilgi olarak yazıyorum, genel kültür yani. Pin Code Access. Anahtarı uyku moduna alıp arabaya bırakıyorsun sonra bagaj kapağındaki açma kilitleme butonuna belirlediğin kombinasyonda basınca aracı kilitleyip açabiliyorsun. iki uzun bir kısa gibi mesela. güzel birşey.
www.youtube.com
  • Ruprect  (30.06.23 17:48:02 ~ 17:49:44) 
Deniz tatili yapacaksam genelde denize, plaja yakin mesafede otel seciyorum, yanima kitabimi, nakitimi alirim bir de otelin karti ya da anahtari oluyor iste o kadar. Telefon, pasaport vs hic maceraya gerek yok. Otelim sahilden uzaksa araba kiralamis oluyorum zaten genelde, arabaya atarim. Oyle butun gun plajda yatan bir tip olamadim. Max 3-4 saat, aslinda deniz tatilini de hic sevmem adet yerini bulsun sadece.


  • freedonia  (30.06.23 18:34:34 ~ 18:40:46) 
valla her seyi ortada birakiyp gidiyoruz. pasaport filan asla tasimam ama, fotografi var her zaman. sorun olacaksa da o riski aliyorum calinmasindansa.

ortada cantanin icinde birakiyoruz. birine emanet etmek daha riskli gibi.

ben de hep dusunurum bunu ama. telefon hirsizligi icin cok elverisli ortam. enteresandir ki gece kalabalik bir caddede yankesicilge ugrama ihtimalimiz yine de daha fazla.
  • supergirl  (30.06.23 21:00:14) 
pasaport tasimiyoruz ama telefonlari, ekitap okuyucuyu, kulakliklari cantada birakip giriyoruz, uzaktan seyrek bakiyoruz, calsalar rahat calarlar. turkiye, italya ve yunanistan'da basimiza bir sey gelmedi simdilik. umarim gelmez de :)


  • lemmiwinks  (04.07.23 13:25:08) 
Değerli eşyalarınızı odanızdaki kasaya kilitleyip, odanızın kartını da resepsiyona teslim edip denize girebilirsiniz.


  • iwasbornonamountainside  (04.07.23 14:17:37) 
[]

Bağdat caddesi mekan

Bağdat caddesi’nde arkadaşlarla oturup şık bir bahçede şarap içebileceğimiz atmosferde bir mekan var mıdır?




 
erenköy kirpi var, aşırı şık değil ama hizmeti, menüsü iyidir.


  • orpheus  (20.06.23 15:46:15) 
Neni brasserie


  • balpolen  (20.06.23 16:53:46) 
cotto gastro


  • zozjotejmnk  (20.06.23 20:28:03) 
[]

Omad Yapanlar

Yıllardır if yapan biri olarak hep aklımın bir köşesindeydi ve gün itibariyle 2. haftamı yarıladım. Acayip güzel bir şeymiş. (Makro takibi yapıyorum) Tek eksisi antrenman seviyemi düşürdüm. Ağırlıkta 60 kg’ye kadar çıkabiliyordum. Şimdi çerez niyetine 10 kg ile çalışıyorum. Kendime ve emeklerime yazık etmiyorumdur değil mi?




 
Açlığın verdiği zindelik, içgüdüsel olarak hayata tutunma durumu gerçekten motive edici.
Sporcu değilim fakat bence düzenli yapılan spor ağırlıktan bağımsız iş gorecektir.

  • pavlis  (18.05.23 21:20:59) 
Günlük en az 1 öğün yiyorsan ve karbonhidrat alıyorsan ağırlıkları bu kadar düşürmenin bir anlamı yok, karbonhidratın kaslarda glikojen olarak depolanması zaten en az 24 saat sürer bugün aldığın karbonhidratı yarın kullanacaksın, yani gün içinde antrenman çevresinde bir şeyler yemek mecburi değil, tek öğün yemekle de aynı antrenmanı yapabilirsin, öğün sayısını düşürmek ağırlık yoğunluğunu düşürmek için bir neden değil yani. Buna bağlı olarak belli bir gerilime adapte olmuş kasları bunun çok altında bir ağırlıkta çalıştırdığında bu en fazla kardiyo gibi olur kas uyarımı yapamazsın, o da kas gelişimi zaten sağlamaz ama zararı kas kaybı yaşatması olabilir orta vadede zira kullanılmayan (alıştığı yoğunlukla uyarılmayan) kas, atrofi olur.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (18.05.23 21:33:52) 
@Kaleci, şimdi baktım en fazla 60-65 g arasında karbonhidrat almışım günlük. Canım o kadar ağır kaldırmak istemiyor. Tam tersi hiç sevmediğim hiit antrenmanlarını daha sık yapmaya başladım.


  • ruhen hastayim ben  (18.05.23 21:44:26) 
Amacın ne tam olarak? Yani 60 gram karb. alacak kadar kalori düşürüp yağ yakmayı amaçlıyorsan bence hiit de gereksiz çünkü hiit yüksek yoğunluklu bir rutin olduğu için çok fazla karbonhidrata ihtiyaç duyar sistem, 60'gram karb'ı kaslar mı kullansın karaciğer mi kullansın yetmez yani, o zaman da kas proteinlerinden şeker yıkar, yağı okside edemez.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (18.05.23 21:58:22) 
[]

İstanbul 2. Bölge MV Adayı

İyi parti diye gösteriyor. Hangi adaya oy verirsek daha avantajlı olur?

www.instagram.com


 
www.taktikseloy.com

bu site sana yardımcı olur
  • lavinia  (13.05.23 13:49:24) 
Şuradan seçim bölgenizle ilgili tahmini senaryoyu okuyabilirsiniz: www.teamarastirma.com


  • huçi kuçi  (13.05.23 13:54:40) 
taktiksel oyu çok iyi anlıyorum ama referans alınan 2018'den bu yana çok değişim oldu. 31 martta biraz değişim görüldü zaten ama 2018 sonuçlarıyla 23 haziran ibb sonuçları arasında dağlar kadar fark var. aradan geçen 4 yılda şartlar yine çok değişti. chp iyip istanbul için pek farketmez gibi


  • avatar is back  (13.05.23 14:38:07) 
taktiksel oy'daki grafikleri incelemeni öneririm. iyip'e bir milletvekili daha kazandıralım derken belirli sayıda chp seçmeni taktiksel oy verirse eğer o zaman chp'nin bir milletvekili azalmış olur, hesapta bir değişiklik olmaz (chp 9. milletvekilini sınırdan alıyor gözüküyor çünkü). eğer net senaryolar yoksa taktiksel oy kullanılmasını tavsiye etmiyorum bu yüzden.

istanbul 2. bölge için en mantıklı hareket tip'e vermeyi düşünenlerin ysp'ye vermesi gibi duruyor şu anda örneğin. bunun dışında bir oy hareketinin bir şeye yarayacağını düşünmüyorum.
  • knight of cydonia  (13.05.23 18:45:42) 
[]

Eve Usta Çağırmanın Psikolojiyi Yıpratması

Ben senelerdir evde ne bozulursa araştırıp kendi imkanlarımla tamir ediyorum. Bu konuda kendimi acayip geliştirdim. Son çare ustaya başvuruyorum. Yalnız yaşadığım için de ustalarla diyaloğa girmek psikolojime ağır gelmeye başladı. Bir kere yalnız görünce konuşma tarzları değişiyor -son gelen usta bana asılmıştı- otomatik olarak bir şey bilmediğim düşünülüyor, gereksiz hizmetler de itelenmeye çalışılıyor ve aldığım hizmet çok içime sinmiyor. Başlarda ustalardan hiç çekinmiyordum ama zaman içinde deneyimlerim yüzünden usta çağırmaktan çekinir oldum.

Şimdi dünden beri tesisatla ilgili bir sorun yaşıyorum daha önce iki defa kendim yapabilmiştim. Bu sefer olmuyor, son bir yöntem daha deneyeceğim ve olmazsa usta çağıracağım. Kendimi kimsesiz hissediyorum. Anormal bir durum değil mi bu? Kendimi telkin etmeli ve güçlü kalmalıyım değil mi? Bunu çözümü olarak “biri eşlik etsin” demeyin lütfen. Usta varken yalandan telefonla birini arıyor gibi yapmak da çok gurur kırıcı geliyor.

Benim cesaretlenmeye ihtiyacım var.

 
Armut'muydu, o uygulamada ustalar puanlanıyor sanırım.
Olumlu yorumu çok olan birini seçmek işi kolaylaştırabilir.

  • vizivozo  (11.05.23 11:42:51) 
bir işin uzmanı değilseniz zaten hangi hizmetin size gerekli olup olmadığını bilemeyebilirsiniz. ama siz ne kadar cesaretli olursanız olun karşı tarafı değiştiremezsiniz. sizi yalnız gören ve niyeti olan size yazar zaten. sizin yanlış yaptığınız bir şey yok o yüzden sizin yerinize başka biri muhatap olursa daha iyi olur bence.


  • paintov  (11.05.23 11:45:12) 
"Muhatap olmayın, sorun neyse söyleyin yapsın" desem ya düzgün yapmaz, ya saçma sapan fiyat çeker. Başında durup daha önce yaptığınızı falan söyleyip işten anladığınızı gösterseniz ya küçük görür ya da daha kötüsü şirin olduğunu falan düşünür, gereksiz samimiyet kurmaya çalışır... Yani referansla bulabileceğiniz profesyonel, gelip işini yapıp giden, manasız diyaloğa girmeyen birini bulmaya çalışabilirsiniz. Onun dışında ustayla uğraşmak, kabir azabıyla eşdeğer bir deneyim ne yazık ki. Şimdiden kolay gelsin.


  • salihdt  (11.05.23 11:47:24) 
Ha, işten anlamayınca gelen kazıklanıyor muyum hissi, kadın erkek hepimizde oluyor.


  • vizivozo  (11.05.23 11:47:36) 
Maalesef ormanın şartlarına uygun davranmak zorundasınız, madem yanınızda biri olamıyor ve telefonda biriyle konuşuyormuş gibi yapmak da hoşunuza gitmiyor;

o zaman giyiminiz ve tavırlarınız ile maskülen rolü yapabilirsiniz, yani çıt kırıldım hanım hanımcık biri değil de biraz tuttuğunu koparan kadın rolü işe yarayabilir.

Gerçi sizin istediğiniz bu değil, siz kendinizi değiştirmeden ve rol yapmadan cesaretlenmek istiyorsunuz. Ama pek mantıklı değil, maalesef oyunu kurallarına göre oynamalıyız.

Mesela gece yarısı köpek çetesinin olduğu sokaktan geçmemeliyiz, çünkü büyük ihtimal ile sıkıntı çıkaracaklar. Bunun gibi bu da, maalesef ama böyle. Her gelen usta ırz düşmanı demek değil bu, ama en kötü ihtimale karşı gardımızı almak zorundayız.

Bu arada sıkıntı nedir? Büyük ihtimal ile yardımım olur fikir verme anlamında.
  • John Bloor  (11.05.23 11:48:01) 
@paintov, elbette uzmanı değilim ama şöyle bir olay yaşandı mesela. Duşakabin çevresinde göl oluşuyordu. Ben alt kısmını söküp incelediğimde fayanstaki delikten suyun geri teptiğini gözlemledim. Usta gelip baktı direkt dedi ki “Silikonlardan sızıyordur silikon çekelim 700 lira” Ben de silikonlardan su sızmadığını gösterdim. Sonra o da inceledi ve silikonlarda sorun olmadığını gördü. “Makine ile açmak gerek” dedi. O da bin küsür liraydı kabul etmedim. Boruyu söküp deliğin içine 40 liralık asidi dökünce sorun çözüldü. Bunları da kafama göre yapmadım internetteki ustaların videolarını izleyerek yaptım.

@john Bloor, güzel cevaplar aldım ama duygularımı en iyi siz anlamışsınız ayrıca teşekkür ederim. Gereksiz bir gururum var. Her şeyi tek başıma yapabilmeliyim diye düşünüyorum. Yardım istemekte zorlanıyorum. Yoksa çevremde gel desem gelecek insan da var. Belki böyle yapabilirim bu seferlik.
  • ruhen hastayim ben  (11.05.23 11:54:30 ~ 11:57:50) 
Ben de benzer şekilde hissediyorum. Hatta şimdi bu verdiğim cevabı en yakın arkadaşım görüp bana yazacak; ben eve usta çağırmaktan korkuyorum :) bildiğin korkuyorum.

Çünkü eve belinde silahla gelen elektrikçiyi de gördüm, “güzelim sen bu evde yaNlız mı yaşıyorsun?” diyen tesisatçıyı da gördüm. O yüzden dünyanın ennn sakar insanı olarak, neredeyse tüm ev işlerini öğrenmek zorunda kaldım. Şaşılacak derecede de güzel yapıyorum her şeyi. Benim tek eksiğim boyum kısa. Bir merdiven alırsam hiç kimseye ihtiyacım kalmayacak.

Senin ihtiyacın olan şeyler, tam teşekküllü bir takım çantası, şarjlı matkap ve iyi bir youtube kullanıcısı olmak. Bunlar olduktan sonra, her şeyi yaparsın. Biz de isterdik bazıları gibi her işi beyimize yıkmayı ama, olmuyor öyle.

Sana cesaret veremiyorum sister kusura bakma, çünkü eğer evde yalnızken bir ustayı alt edebilecek güce sahip değilsen, bu cesaret anlamsız. Üzgünüm ama ülkemizi tanıyoruz yani. Adam belinde silahla geldi diyorum. Ne yapacaksın cesaretli olup mesela?

2. Uyguladığım yöntem ise şu, mahallede bir tane esnaf ile “abi-kardeş” ilişkisi kurmak. Arada geçerken selam vermek, bayramlarda denk gelince “bayramınız mübarek olsun, hayırlı günler” demek. Böyle olunca, bir ustaya gerçekten ihtiyacım varsa bu adama gidiyorum diyorum ki “abi ya senin vardır tanıdığın, bana bir kombi tamircisi lazım. Bi arasana ya”

Buna gelen cevap direkt kombicinin aranması, “kardeş bizim bi komşu kızımız var kombisi ateşlemiyormuş bi bakıver akşama ha çok da para alma e mi” şeklinde oluyor. Gelen adam da ayağını denk alıyor bu sefer. Yalnız esnafı iyi seç. Gidip de tekelci ile yapma bunu. Ben terziyi seçtim mesela. Ayakkabı tamircisi amcalar da olur.
  • irene  (11.05.23 12:01:49) 
Kazıklanma korkusu için çok yerden fiyat al.
Taciz korkusu için ise fazla muhatap olma, gülümseme ya da ustayı evde tek bırakıp dışarı çık. Asılma sandığın durum onların genel tarzı olabilir. Bunlar halk insanı. Biraz fazla samimi olabiliyorlar.

  • roe  (11.05.23 12:06:39) 
her ne kadar medeni bir ülke gibi görünsek de cinsiyet, cinsellik konularında afganistan ile eşitiz. usta, garson, taksici, evli, üniversiteli, amca vs.. hiç farketmez. eğer yalnız bir kadın bu meslek grubundan bir cro-magnon'un elini düşerse bu muameleye maruz kalır. hem yoruldum diyorsun hem de güçlü olayım diyorsun. mücadele ettikçe daha da yorulacaksın. bir kere bu mücadeleye 1-0 geride başlıyorsun. çünkü adamların bilinçaltında sen 6 yaşında üzerinde hakimiyet kurulacak bir objesin. onun rahatlığı var adamlarda. zorlama bence. yanına birini al.


  • dokunmakalbime  (11.05.23 12:08:24 ~ 12:20:46) 
duyuruyu ben yazmışım gibi... kendimi en savunmasız ve çaresiz hissettiğim konulardan biri ve yapabileceğimiz çok bir şey yok maalesef. ters ve mesafeli durarak çözmeye çalışıyorum. eğer benim daha önce denediğim bir şeyi deniyorsa abim/babam denedi, olmadı öyle falan diyorum :/ ustayı ise apartman görevlisine sorarak bulmaya çalışıyorum. başka bir iş içinse çevremden daha önce çalışmış kişilerden referanslı bulmaya çalışıyorum.
fazla ücret konusunda ise, tek durmaya çalışmanın, belki de her şeyi fazla kendi başına halletmeye çalışmanın bedelini ödüyorum deyip geçiyorum :/

  • boyalı kuş  (11.05.23 13:58:29) 
tanıdık ustanın olması çok önemli bir şey.
bulunduğum şehirde muhakkak iyi bir elektrikçim ve tesisatçım, hatta iyi olduğunu bildiğim bir de boya ustası vardır.

bu biraz sizin enerjinizle ve psikolojinizle de ilgili.
bugüne kadar evde duvarı da kırdırdım, mutfak da yaptırdım, basit işler için de usta çağırdım, kalorifer peteği de değiştirttim, başıma da hem bir şey gelmedi, hem de sağ olsunlar evdeki diğer işler için bile "abla ben hallederim" dediler.
tercihen aile olan bir tanıdığınızı arayıp usta tavsiyesi isteyeceksiniz, en garanti yöntem budur.
armut çok kötü bir hizmet veriyor bence.
armut'a bakmaktansa, google'dan arayıp mahallenizde dükkânı olan, yorumları da iyi bir ustaya bakın daha iyi.
ya da mesela bildiğiniz bir elektrikçi vardır, arayın tesisatçı sorun.
o da bir yöntem.

işinde iyi ve kazıkçı olmayan, gayet düzgün ustalar da var.
bir meslek grubunun tamamen kötü ve pislik insanlardan oluşması gibi bir şey yok.
belki komik gelecek ama alınan hizmette sorun yaşamak aslında bilinçaltımızla ve eril enerjimizle ilgili.
kendinizi kimsesiz hissetmeniz o yüzden.
çünkü usta dediğiniz yalnız başınıza yüzleşmek ve muhatap olmak zorunda kaldığınız "yabancı erkek" aslında.
  • blatta hiberna  (11.05.23 14:26:21 ~ 14:29:38) 
berbat olay ve çözümü yok. tanıdık usta önemli.

sorun nedir tam belki yardımcı olabiliriz?
  • kisa  (11.05.23 14:39:13) 
Ben ustalara ''dayı'' diyorum. O zaman laubali olmuyorlar.


  • Kahvedesu  (11.05.23 14:39:22) 
sana güzel taktik vereyim. evine galoş al. daha en başta kapıyı açtığında bir dakika içeriye girerken galoş giyin de. galoş giymeden girmesine izin verme. çok net ol. burada zaten psikolojik üstünlüğü aldın.

galoşu giydikten sonra da evin içinde gezinmesine izin verme. diğer odaların kapısı kapalı olsun. buyrun gelin buradan diyip seni takip etmesini iste. banyo tesisatı olduğunu düşünelim, usta banyoda olduğunda yanına banyoya girme kapıdan gözle. aklında hep ustanın 5 yaşında elleri ayakları kirli bir çocuk olduğunu düşün. bekle, öyle yapma şöyle yap, elini yıka, onunla silme şununla sil, iyice yıka kendini gibi emir verirsin değil mi? aynen öyle davran. adam ayaklarını ıslattı ve banyodan çıkmak mı istiyor, kenarda paspasın olsun. bir dakika çıkmayın de, beklet. banyonun kapısının önüne paspası ser, buna bas de.

yani işin özü, emir ver. yapmıyor mu, sarkıntılık mı yapıyor, mansplaining mi yapıyor, seksist şeyler mi söylüyor? napıyorsun? çık dışarı, istemiyorum hizmetini, hadi bakalım diyip kapıya doğru yönel, takip etmesini iste yine ve uğurla. hadi başkasına yap bunları, bunları dinlemek için çağırmadım vs. anladın sen, böyle yapıştır. esneme payın sıfır olsun. bir kere bunu yap. usta mı yok, başka usta çağırırsın. bir dahakine kendine güvenin gelecek. emin ol.
  • gabe h coud  (11.05.23 15:31:41) 
Herkese teşekkür ederim. Bu sıralar aynı anda bir sürü problemle uğraşmam gerekti ve zayıf hissettim kendimi. İnanın cevapları okurken kendime geldim. Üstelik sorunu da kendim hallettim. Yanında bir sürü güvenilir usta numarası almam da bonus oldu. İyi ki varsınız.


  • ruhen hastayim ben  (11.05.23 15:47:48) 
Birinin referansıyla usta cagirabilirsin. Hatta ustayi o arayip gondersin.


  • kimilolo  (12.05.23 11:00:15) 
[]

Saçlarınızı doğal haliyle mi kullanıyorsunuz?

Özellikle hanımları merak ediyorum ama erkekler de cevaplayabilir. Saçlarınıza sprey sıkıp belirli şekiller veriyor musunuz? Bir de örneğin benim saçlarım dümdüz ama doğal dalga verip o şekilde kullanıyorum. Doğal hali ile dışarıya çıkmıyorum neredeyse. Sizde de durum böyle mi? Saçı düz olanlar dalga yapıyor, dalgalılar düzleştiriyor gibi.




 
Aşırı ince telli ve yaklaşık olarak 5 tel saçım olduğu için ısı ile şekil şukul vermiyorum. Yoksa kıvırcık dağınık saçlarımla ömer çelakıl gibi gezmeyi ben de tercih etmem. güzel güzel maşa yapar ne bileyim fön falan çekerdim. Yani tercih ettiğimden değil mecburiyetten kendi haline bırakıyorum. Saçı kalın telli ve gür olanlar bizim yerimize de versinler şekil. (K)


  • yazdonumu  (29.04.23 14:17:49) 
Ayı gibi dalgalı uzun ve kalın telli saçlarım olduğu için kafamın sağından solundan fırlamayacak şekilde toplayarak kullanabiliyorum, doğal bırakırsam Rubeus Hagrid gibi oluyorum.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (29.04.23 14:22:25) 
Aşırı ince telli ve pırasa gibi uzun saçlarım vardı. Sönüp kafama yapışıyor ama her gün bununla uğraşacak halim yok diye çok ince perma yaptırdım. Şimdi böyle hafif dalgalı ve hacimli, tarayıp çıkıyorum direkt.


  • plutongezegendegilmi  (29.04.23 14:25:55) 
ince telli ve düz saçlarım var, hiç saç şekillendiricisi , köpük, sprey vs kullanmadım. banyodan sonra saç kurutma makinesi bile kullanmıyorum. olabilecek en doğal haliyle kullanıyorum yani.


  • hypathia  (29.04.23 14:27:04) 
Kalın telli, gür ve kıvırcıga yakın dalgalı saçım var. Herhangi bir ürün kullanmazsam eskilerin lahana bebekleri gibi geziniyorum ortalıkta, haliyle o kabarmayi engelleyecek ürünler kullanıyorum ama düz kullandığım günler yılda bir elin parmaklarını geçmez sanırım.

Daha gençken hep duzlestirmek isterdim de yaş ilerledikçe bu halini daha çok sevmeye başladım. Bir de tabii zamansızlık eklendi işin içine.
  • fraise  (29.04.23 14:34:05 ~ 14:34:46) 
Saçlarım çok gür, siyahlı beyazlı grili karışım. Rengi ve düz olması George Clooney’e benziyor. Bir tık daha gür. Ama onun gibi old school yapmıyorum.

Şundan kullanıyorum.

Kerastase Genesis Homme Şekillendirici Wax 75 ml www.amazon.com.tr
  • gabe h coud  (29.04.23 14:34:55) 
Saçlarım ince telli, dalgalı. Saçımı şekillendirmek amacıyla kullandığım tek şey Toni&Guy’ın sea salt spreyiydi. Onu da sadece saçım uzun olduğu zaman ve yazın kullanıyordum.

Şimdi saçım küt. Tutuculuğu olan veya şekillendirmesi için herhangi bir şey kullanmıyorum çünkü hissiyatından hoşlanmıyorum. Saçın tüm dokusunu ve yumuşaklığını alıyor gibi hissediyorum.

Doğal hali ile dışarı çıkıyorum elbette ama 90% şekillendiririm. Düz kullanmak istediğim günlerde, kuruturken Dyson’ın fön fırçası başlığı ile kurutuyorum uçlarını içe kıvırarak. Haliyle fönlü gibi oluyor. Ek olarak bir şey yapmıyorum.
Dalgalı kullanmak istediğim günlerde ise normal Coanda başlığı ile kurutuyorum, parmağımla dalgaların yönlerini düzeltiyorum. Sadece yüzüme düşecek kısma biraz özeniyorum o kadar.
  • irene  (29.04.23 14:59:21) 
saçlarım kalın telli ve hafif dalgalı. herhangi bir saç şekillendirici ürün veya kurutma makinesi kullanmıyorum. duştan sonra kendi halinde kurumaya bırakıyorum.
arada bir farklılık olsun diye düzleştirdiğim ya da yoğun dalgalı yaptığım oluyor ama genelde doğal halini daha çok seviyorum.

  • juliette  (29.04.23 15:16:56) 
erkek olarak cevap vereyim. kısa saç severim, saçlar uzayınca bomb.k oluyor malesef. o yüzden de herhangi bir jöle, briyantin, limon suyu vs kullanmıyorum. zaten tepeden açılmaya başladı :(


  • faberkastelli  (29.04.23 17:19:58) 
Uzun kivircik kahverengi saclarim var, sekil olarak oldugu gibi, renk olarak biraz daha acik boyayarak kullaniyorum.


  • unidentified floating object  (29.04.23 17:36:33) 
bir ince telli düz saç sahibi olarak dalgalı saçları çok beğenirim ama uğraşmaya halim olmadığından saçlarım kuruduğunda düzleştiriciyle bi tur geçerim mecburen çünkü ne kadar bakım da yapsam elektriklenmesi gitmiyor saçımın. bu şekilde biraz daha iyi oluyor.


  • anna sun  (29.04.23 17:53:19 ~ 17:53:38) 
saçlarım dalgalı, uzun ve gür. ayrıca çok kuru ve sarı oldukları için aklıma geldikçe bakım yapıyorum, belki günde 2 kez. banyodan sonra k18 (olaplexten bir tık daha etkili bir ürün), yağlar, ouai kremi kullanıyorum. Yıkamadığım günlerde bazen uçlara yağ, krem ya da deniz tuzu spreyi sıkıyorum. Kontrol altına almak çok zor oluyor.


  • eileengray  (30.04.23 02:43:49) 
@juliette+1
Benim de gür ve dalgalarını çok sevdiğim saçlarım var. Özel günler ya da can sıkıntısı hariç duştan sonra hiçbir şey yapmam saçlarıma.

  • Amaranta ursula  (30.04.23 08:32:30) 
[]

Anadolu Yakası - Direksiyon Pratiği İçin Alan

Araba kullanmayı öğrenmek için boş bir alana ihtiyacım var. Anadolu yakasında nereye gideyim? Bir de pratik yapacağım tek bir araç var o da büyük jeep tarzı bir araç. Zorlanır mıyım? Sınava olumsuz etkisi olur mu?




 
ümraniye'de akyaka avm'nin arkasındaki alan uygun. hafta sonu boş genelde.


  • tantunisultansuleyman  (14.04.23 15:13:23) 
Ne kadar büyük bir suv? Dizel mi benzinli mi? (debriyaj etkisi farklı olur torktan dolayı)

Ehliyet sınavları küçük ve dizel araçlarla yapılıyor genelde, daha uygun bir araç olsa daha iyi olur.
  • John Bloor  (14.04.23 15:25:07) 
İçerenköy Carrefour ya da metro otoparkları gün içerisinde büyük oranda boş alanlara sahip. Ataşehir-Dudullu vs. tarafları ise yine belirli saatlerde sokak arasında kullanmak için uygun. Kurtköy ve Tuzla tarafı daha sakin olduğu için oradaki herhangi bir yer de olabilir.

Sınavlarda daha yıpranmış ve görece daha eski araç olduğu için daha zor olabiliyor. SUV ile aynı konforu arayınca bulamayabilirsin.
  • nawar  (14.04.23 15:36:26) 
sahil şeridi özellikle küçükyalıdan dragos kartala kadar hafta içi öğle saatleri boş olur. trafikte araç sürme pratiği için iyi bir parkurdur.
eğer park, geri gidip gelme falan çalışacaksan yine sahilde dolgu alandaki ispark genelde hafta içi boş olur.

  • astronom bey  (14.04.23 16:14:34) 
1-selami çeşme özgürlük parkı yanı tüm acemiler orada..
2-kozyatağı karfur ama akşam 21 den 22 ye kadar içerisi yenilendiği için bazı bölümleri kapalı.
3-maltepe-pendik sahil yolu ama çok önermem
  • deepex  (14.04.23 16:41:04) 
sahil şeridi ya da özgürlük parkının yan tarafı ya da uğur mumcu civarı genelde kullanılıyor. trafiksiz sabah saatleri ideal.


  • tiny penny  (14.04.23 16:44:23) 
Simdiye kadar araba kullanmayi biliyorsun saniyordum.

Neyse, otomobil kullanmak, ara caddelerde yapilabilecek bir eylem degil ya da anayollarda.

En temizi kirsala çikmak.
  • Yourcousinmarvinberry  (14.04.23 17:04:07) 
Sakin saatlerde dahi sahil yolunda apaçiler cirit atabiliyor. Ben Maltepe sahil İspark'ı öneririm. Yokuş kalkış vs. istiyorsan Kurtköy taraflarında bulursun sakin ve geniş yollar.


  • chicha_v2  (14.04.23 17:24:28) 
Ben en son 9 yıl önce direksiyona oturmuştum. Sonrasında hiç merakım olmadı. Yani hiçbir şey bilmiyor gibi düşünebilirsiniz. Kendi başıma hiç uğraşmayıp direkt kursta ilk dersi almam daha mı mantıklı olur?

Yoksa kurstan önce bir tecrübe kazanmak artı mı sağlar?
  • ruhen hastayim ben  (14.04.23 17:58:11) 
[]

Annem ve Dayım Arasındaki Dava

Anneme ve dayıma babalarından İstanbul’un en iyi semtlerinden birinde 5 katlı bir apartman kaldı. Tapunun yarısı annemin üzerine yarısı da dayımın. Fakat yıllardır davalıklar ve bina bomboş duruyor. Sebebi de dayımın annemden daha fazla hak iddia etmesi. Birincisi erkeklerin dinen daha çok hakkı olduğunu savunuyor, ikincisi ise babam varlıklı bir adam bu yüzden annemin zaten bu apartmana ihtiyacı olmadığını söylüyor. Kendisi yıllarca bu apartmana güvenip doğru düzgün bir iş tutturmadı. Anneminse gerçekten ihtiyacı yok ama dayımın eşinden dolayı kalp kırgınlığı var ve babasının hakkını bırakmak istemiyor, gerekirse alır bir vakfa bağışlarım diyor.

Şimdi bizim davada karşı taraf anlaşmaya gitmeyince apartman satılsın ve parası ikiye bölünsün denilmiş. Fakat ederinin çok çok altında bir miktar. Bu yüzden dava durdurulacak sanırım. Davadan çekilirsek eğer annem dayımların apartmana yerleşmesini istemiyor. Bu durumda tapusuna sahip olduğu dairelerin hakimiyetini nasıl elinde tutacağını bilmiyor. Böyle bir şey olursa ne yapmak gerekir, direkt çilingirle falan mı giriliyor sonuçta tapusu var?


 
Hukukçu değilim.

Burada tüm bina için iki paydaş var gibi geliyor. Yani hiç kimse hangi dairenin sahibi belli değil. İkisi de her santimindw eşit derece ortak.
Yerleşirse çıkarmak cidden zor bir süreç olacaktır.
Bur avukata danışmak en iyisi.
Yarın ofise geçersem sorabilirim ama saatten emin değilim.
Varsa güveneceginiz bir avukat onunla da konuşulabilir.

Bu arada izalei suhu deniyor. Bu şekilde sarılınca ilk seferde belirli bir değerin altında kalırsa ya da alıcı çıkmazsa ikinci kez acikmarttirma düzenlenir ve orada verilen para kabul edilir diye aklımda.

Bu arada, annen de alabilir. Sonuçta değerinin yarısını ödeyecek.
Bankadan kredi çeker ve sahibi olup satabilir. Hatta boş dururken cok rahat satılır gibi
  • kisa  (21.03.23 21:19:57) 
@yourcousinmarvinberry, neden orijinal hesabınızla yazmadınız hocam :)

Hayır on daire kalmıyor. Zaten ikiye bölünmüş halde fakat biz yararlanamıyoruz. Zenginlik = 1 apartman değil.
  • ruhen hastayim ben  (21.03.23 21:50:19) 
davayı karşı taraf açmış ise davadan çekilip çekilmemesinin bir önemi yok. ortaklık satış yoluyla veya aynen taksim yoluyla giderilebilir. her katta iki daire olduğunu varsayarsak 5 - 5 bölüşülebilir. satış olursa da bedelinden az olacak diye endişelenmeyin. açık artırmada mutlaka artırırlar fiyatı


  • paintov  (21.03.23 22:32:30) 
Bu arada, açık arttırmada aynı fiyat verilmesi halinde öncelik her zaman paydaşların oluyor


  • kisa  (21.03.23 22:51:39) 
Acik artirma ile ilgili soyle bir avantajiniz da var, anneniz yarisina ortak oldugu icin hic teminat yatirmadan ihaleye katilabilir. Ayrica yine ayni sebepten sade yari parasini odeyip alabilir. Madem maddi gucunuz var ihaleye girip komple alin dayiniz da kalsin oyle madem anlasmaya yanasmiyor.


  • nuisance  (22.03.23 09:06:31) 
Apartmanın tek bir tapusu mu var, dairelerin tapusu ayrı ayrı değil mi?


  • SiyamkedisiZorro  (22.03.23 11:05:52) 
@SiyamkedisiZorro, arsa ve dairelerin %50’si şeklinde. Ama hangi daire kimin gibi bir anlaşma yok. Zaten onun için dava açmıştık. Karşı taraf buna yanaşmadığından ısrarla tamamı benim dediğinden daireler paylaştırılamadı. Şimdi de satılığa çıkarılacak ama iki tarafın da hazırda o kadar nakiti yok.


  • ruhen hastayim ben  (22.03.23 12:00:54) 
Malın paylaşımı (izalei şuyu) sadece satış yoluyla olmaz, temeli ortaklığın giderilmesi olduğu için daireleri sizlere paylaştırabilir de.
Bkz. barandogan.av.tr

  • SiyamkedisiZorro  (22.03.23 13:29:01) 
dayının durumu iyi değilse
sırayla seçin daireleri ilk siz başlayın seçmeye
2 dairenin kirasını siz alın, 3 tanesini o alsın daha da konuşmasın
tapu devri olmasın

dini açından deden özellikle vasiyet etmemiş, bu durumda medeni kanuna göre miras dağıtılır çünkü kanunlar bu şekilde
  • bir soru sorcam  (22.03.23 14:23:05) 
[]

Filmleri şu şekilde yorumlamak hakkında ne düşünüyorsunuz?

Az önce debe’de görünce sormak istedim. Banshees of inisherin için “cadı aslında İngiltereyi simgeliyordu” denilmiş. Geçen gün de The whale için “şişman adam aslında Amerikaydı” minvalinde yorumlar vardı. Zaten hangi film hakkında bir şey okumak istesem mutlaka “x aslında y’ydi ;)” diyen biri çıkıyor.

Ben sanatın sıkıcı alt metinlerle dolu olduğuna inanmak istemiyorum açıkcası. Özgün, biraz da inceden varoluş sancısını yansıtan bu kara komediyi “savaş, İngiltere, siyaset” üçgenine indirgemek sığlık hatta haksızlık gibi geliyor. Bilmiyorum bu konuda yalnız mıyım? Sanat ile kamu spotu karıştırılıyormuş gibi geliyor bazen.

Yüz yıllık sanat toplum için midir yoksa sanat sanat için midir tartışmasını istemeden bir kere daha körükledim belki de :’) Fakat fikirlerinizi merak ediyorum.

 
Benzer bir seyi LOTR filmleri için de yapmislardi ama bence analoji iyidir. Kisiyi her zaman izledigi filmin verdigi ana mesaj etrafinda düsündürtmez.

Hem zaten bu durum da beyazperde de siklikla karsilasilan bir durum degil.
  • Yourcousinmarvinberry  (20.03.23 17:44:40) 
bu alt metin tartismasina soyle bir yorum getirmek istiyorum. filmdeki alt metinler yonetmenin veya senaristin bilincli kurguladigi seyler olarak dusunulmeyebilir.

onlar birer hikaye anlaticisi. dunyaya bakip oradan bir hikaye cikariyorlar. dolayisiyla yarattiklari sey onlari asan bir sanat eseri oluyor. boyle yorumlar yapilmasi dogaldir.

farkli katmanlari olabilir ve herkes farkli bir cikarim yapabilir. dunya da boyle degil mi? bir olay yasanir, herkes kendi mesrebince bir seyler cikarir. kim hakli, kim haksiz?
  • antikadimag  (20.03.23 18:53:25) 
İsmet Özel'in bir sözü var "medyanın gücü yoktur, gücün medyası vardır." şeklinde. Bu minvalde siyasi olarak okunması normal, bir yerde buna hizmet ediyor sektör.

Bu sığlığa inmiş olma konusunda da sonuna kadar haklısınız, değeri maalesef bu sığlıktan geliyor bugün popüler olan şeylerin, çünkü insanlar kendilerine hizmet etmeyen şeyleri sevmiyorlar hatta kötülüyorlar. Önyargıları okşanmadıkça insanlar o esere değer vermiyor bugün. Anlamak, düşünüp, kafa çalıştırmak yerine muhafazakar davranıyorlar(sağ ve sol cenahın ikisi de) bu nedenle sanatın ya da fikrin değeri(beğenilmesi) bu sığlıktan geliyor. yani bir yerde anlayabildiği şekilde anlatılabilirse vay be sanat diyor. örneğin kubrick'in eyes wide shut filminde ritüel, maskeler vs. millet vay şerefsizler vay namussuzlar diye bakıp adam sanatçı yaw modundalar. aynı adamlara 2001'i soruyorsun o ne yaw kriz mi diyor, film diyorsun izliyor çoğu daha yarıya gelmeden bırakıyor. izleyene de soruyorsun abi ne düşünüyorsun; düşünmüyorum diyor çünkü zor. yine de tam anlatamadım sanırım kendimi :D.

Sanat toplum için desek hangi toplum için 2001'e kriz diyen çoğunluğa mı yapılıyor sanat. bunu sadece bizim ülke için söylemiyorum her toplum böyle. sanat, sanat içindir desek de küçük bir güruha hizmet ediyor olacak. onun için sanat bence bu iki gruba da bir şeyler verebilmek demek. yani sanatın, sanatçının büyüklüğü de bunu yapabilmesiyle orantılı. yoksa en uçta mükemmel olsa da bilinmedikçe yoktan farkı nedir veya herkes bilse ama içi boşsa ne işe yarar. kısacası kemal sunal filmleri sanat, recep ivedik filmleri ???(bulamadım kelime).
  • gule gule  (20.03.23 18:53:43 ~ 19:00:13) 
www.youtube.com

Valla bence olay hem insanin her seyde bir mana aramasi olayiyla hem de kendini bisekilde gosterme istegiyle baglantili gibi. Bir yerden bir takim benzetmeler mesajlar gordukten sonra insanlar baska seylerden zorlama manalar cikarmaya calisiyorlar cunku mantiken dusununce o zorlama manalarla hem kendisine hem de ilgili seye oldukca fazla deger atfedebilecekler. Kendilerine deger atfedebilecekler cunku 'gizlice verilen'(?) mesaji anlayabilecek kapasitede bilincli izleyici olduklarini gosterecekler, izledikleri seye deger atfedecekler cunku yapimin cok gizli mesajlar veren cok daha baska bir sey oldugunu gosterecekler ki yine aslinda kendilerini ovecekler.

Ayni seyi ben de yaptim mesela, zaten efsanevi olan matrix serisinden gidip kendimce gormek istedigim cok baska manalar cikardim. Sonra watchowski kardesleri(politik dogruculugun dibine vuruyorum burada) dusununce 'bunlar hayatta bunu dusunmemistir, gerek yok abartmaya' deyip yanlisimi farkettim. Simdi ise ne zaman aklima gelse sadece guluyorum.

Kisacasi sanat bence toplum icin de degildir sanat icin de degildir. Sanat kendini gostermek icindir.
  • j r r tolkien hayrani  (20.03.23 21:05:07 ~ 21:05:44) 
antikadimag +1
bu alt metinleri sanatçının bilinçli olarak koymadıgı ve izleyicinin çıkardığı durum çok daha güzel ve doğru.

  • abelardo  (20.03.23 21:17:23) 
benim cok hosuma gidiyor bu tur alt metinler, referanslar, atiflar. cok ufuk acici buluyorum tabii ki eser sahibinin amaci dur sunlara bir iki bisey ogreteyim degildir mutlaka :) ama ben oyle genis sanat veya tarih bilgi birikimi olan biri degilim. standart bir insan kadar genel kulturum vardir en fazla ve boyle seyleri okudukca girip ilgimi cekenleri detaylica okuyorum, oradan oraya oradan bir baskasina derken konu cok guzel yerlere gidebiliyor ve bu cok hosuma gidiyor. bir dizi, film vs. izledigimde mutlaka girer hakkindaki yorumlari detaylica okurum mesela, bir seyler ogrenmenin sonu yok cunku.

ha bu arada ustte bahsedildigi gibi belki o dusunceyle yapilmis bir sahne degildir, yorumlayanin yakistirmasidir ama yeni bir bilgiye yonlendiriyorsa beni ne fark eder :) ben eglenceme bakar gecerim.

bu durumda sanat sanatci icin kendini gostermek icindir'e katilmakla beraber ayni zamanda toplum icindir'e karsi da bos degilim diyebilirim.

velhasili, bence herkes paylassin cikarimlarini, isteyen okusun istemeyen okumasin.
  • in vino veritas  (20.03.23 21:25:57) 
benim hoşuma gitmiyor açıkçası. belki bir alt metni vardır ama bu şekilde yorumlayanlar işin cılkını çıkarttı. Banshees of inisherin'de mesela polis olan eleman için de bir şeyler söylendi. ancak zaten berbat bir karakter. gereksiz bir yorum bence. bu yüzden her şeye bir anlam yüklüyorlar. ahlat ağacı ile alakalı bir twit atılmıştı. işte her sahnede sinekler varmış ve sinekler bilmem neyi simgeliyormuş. ondan sonra vaaay filme bak şeklinde tepkiler geliyordu. daha sonra bir set çalışanı twit attı. filmin çekildiği mevsimde çok fazla sinek oluyormuş çanakkalede. sürekli sinek kovucu kullanmak zorunda kalmışlar. yani özel bir anlamı yokmuş. alt metin aramaktan film izleyemiyorlar


  • paintov  (20.03.23 23:23:27) 
sanat sanat için midir yoksa toplum için midir tartışması sanatın işlevini sorgulayan bir tartışma. burada sanatın işlevinden ziyade alımlanmasını, algılanmasını tartışmaya açıyorsunuz bence. bir metnin iletisi her zaman yazarının istediği şekilde gelişmek zorunda değil. bu noktada @antikadimag'a katılıyorum. eco da bir metin kavranırken üç farklı kavramsal zemin olduğundan bahsediyor ve yazarın niyeti ile metnin niyetini birbirinden ayırıyor(1-yazarın niyeti, 2- metnin niyeti, 3- okurun niyeti)
metin okuru kurmalı ve okur mümkün olan yorumlar arasından tutarlı yoruma ulaşmalıdır. aşırı yoruma değil. yorumun aşırı olup olmadığını metne cevap verip vermediğine bakarak kestirebiliriz.

örneğin Tanzimat romanlarının neredeyse hepsinde bir babasızlık motifi var. babasız büyüyen ana karakterin(çoğunda karakter de sayılmaz aslında, tip demek daha doğru olabilir) ahlaksızlık, akılsızlık ve yanlış seçimler sonucunda felakete sürüklenmeleri genel dramatik yapıyı oluşturuyor. peki bu romanlardaki babayı devlet, oğulu da halk olarak okursak roman bize cevap veriyor mu? evet. milliyetçilik sebepli isyanlar ve toprak kayıpları başlamış, ekonomik ve askeri olarak giderek zayıf düşen bir devlet ile bu patrimonyal figürün sembolik ölümü sebebiyle fakirleşen, tedirgin halk. anlamlı, tutarlı bir bütün oluşturuyor. yazar bunu düşünmemiş olsa da bu şekilde okumak mümkün.

yine yazarın niyeti metnin niyeti meselesinde Namık Kemal'in intibah'ında şöyle bir şey oluyor: kötü kadın -N. Kemal’in ifadesi ile fahişe- Mehpeyker roman boyunca eylemleri ve söylemleri ile Namık Kemal’in çizdiği gibi bir karakter olmadığını söylemek için çırpınmasına rağmen yazar bizzat kendi yarattığı karaktere çok acımasız davranıyor, onun kendisini açıklamasına izin vermiyor, mehpeyker'in kendini açıklayıp bir canavar olmadığını ifade ettiği noktalarda ise Namık kemal okuru “sakın inanmayın bu fahişeye” mealine gelecek şekilde uyarıyor. kendi yazdığı karakter yazarının söylediğinden farklı davranıyor.

bir metne yaklaşmanın da birden fazla yolu var. bir metne tarihsel, sosyolojik, marksist, feminist, biçimci, yapısalcı, postyapısalcı, psikanalitik, arketipçi vs yaklaşılabilir. bu yöntemlerin hepsi metinde farklı yapısal, anlamsal ya da politik açılımlar arar.

yazıda referans verdiğim kitapları da ekleyeyim tam olsun :)

Umberto eco- yorum ve aşırı yorum
tanpınar- 19.asır türk edebiyatı tarihi
berna moran- edebiyat kuramları ve eleştiri
  • ziya özdevrimsel  (21.03.23 00:10:47) 
Örneğini verdiginiz şey sanırım bir okuma/metne yaklaşım biçimi. Bir adı varsa bilmiyorum da bunun şiirlere de romanlara da yapıldığına rastladım.

Orada şahsen benim asabimi bozan kısmı o okuma/yaklaşım biçiminin dayatilmasi. Ya da bu böyledir şeklinde sunulması. Birincisi sanane benim nasıl anlayacagimdan, iki sen bunun nasil anlaşılması gerektiğine dair bir otorite misin, üç sanatçı zaten daha açık olurdu bağıra bağıra net söylerdi eğer o denli "bu sadece böyle anlaşılır" gibi bir amacı olsaydı.

Ayrıca soyledigime tezat ya da bir ihtimal paradoksal olacak: bir sanat eseri, ya da bir metinin oluşum süreci "hmm şuraya biraz şundan hıh şuraya da biraz politik atmosfer sembolizmi hah biraz da orta sınıf eleştirisi ekledik mi oh, biraz surreel ve de sembolik unsurlar kattık mi hıh gorucekler işte anlamasinlar anlamaya çalışırken acı çeksin adiler" şeklinde olmadigi kesin :)

bir kesinlik iddiasıyla x y'yi simgeliyor veya sair burada bunu demek istemisciler sanki böyle bir şey varmış da onlar da bir puzzle çözüyormus nihayetinde de çözmüş gibi yaklaşıyorlar. Orada problemli olan bu bana kalırsa.
  • encokbenisevinnolur  (21.03.23 00:35:21) 
Gönderme var, selam çalmışlar geyiği gibi geliyor bu da bana. Filmde adamlar oturup karşıdaki savaşı izleyip sohbet ediyorlar zaten yas tutarak, saçma sapan alt metin uydurmaya gerek yok. Filmdeki papaz best karakterdi bence ona bir şey uydurmamış debeye giren kişi. Hepsi normal insanlardı filmde, duyguları ve atmosferi çok güzeldi. Film yorumu yaparken teknik konulardan bahsedenleri ve kişisel yorumlarını ben dili ile anlatanlari seviyorum sadece. Gerisi boş yapıyor bence


  • hasmetizm 2046  (21.03.23 09:23:51) 
  • hrskrs  (21.03.23 09:46:28) 
[]

Başka sinema öneri

Başka sinema’da bu ay için tavsiyesi olan var mıdır?

www.baskasinema.com


 
Tony gatlif in filmleri insana genellikle kendini iyi hissettirir, tom medina filmini izlemek istiyorum

Bir de burada olmayan ama yakında gelecek olan bill nighy nin oynadığı living filmini de not al denk gelirsen gidersin
  • freebird5406_2  (02.03.23 15:34:25 ~ 15:37:15) 
ooo, felix van groningen'in yeni filmi geliyormuş. Sekiz Dağ'a kefilim. Sayenizde benim de haberim oldu. Mutlaka izleyeceğim.


  • praisebe  (02.03.23 20:51:41) 
[]

Sporcular buna ne diyorsunuz?

Vpn ile girmeme değmeyen bir deneyim yaşadım yine sözlükte:

eksisozluk.com

Ne düşünüyorsunuz?

 
İşten sonra yapılan spor neden zararlı onu merak ettim sadece. 5 sene aradan sonra tekrar spor salonuna yazılma arefesindeyken ilgimi çekti.


  • kimlanbu  (28.02.23 15:11:11) 
Sporcu değilim de ne bir kaynak eklemiş ne bir şey, popüler görüşün (spor yapmanın iyi olduğu) aksi yönünde iddialar bunlar ve kaynak eklenmemiş; benim için değeri sıfır.


  • vedatchilipeppers  (28.02.23 15:17:05) 
bu kadar abartı düşünmüyorum ama insanların çoğu bilinçsiz spor yapıyor ve bu yarardan çok zarar veriyor. mesela koşu gibi çok masum bir antrenman bile uzun süreli yapıldığında sağlığa zararlı olabiliyor. keza mesela crossfit gibi çok iyi görünen bir spor türü bel ve omurların canına okuyabiliyor orta vadede.

insanların çoğu ham bir vucuttan, kısa vadede bir sportmen çıkarmak için hızlıca çok yükleniyor, bu riskli olabilir. ama entrydeki kadar marjinal bir "spor yapmayın" mesajına katılmıyorum
  • roket adam  (28.02.23 15:18:01) 
Doğru tarafları da var yanlış tarafları da, misal vücut kas inşa etmeyi sevmez, sistemi her zaman kas kaybetmeye ve yağ kazanımına yönlendirir çünkü kas kazanımı fazlada enerji tüketimi yağ kaybı kötü günler için gerekli olan yedek enerji deposunun boşaltılması demektir. Ayrıca yoğun antrenmanlar yine bazı hormonların yükselmesine bazı maddelerin artmasına neden olabilir. Misal testosteron+igf1+growth hormon aktif olmayan kanser hücrelerinin çoğalmasına neden olabilir ya da ne bileyim kaslara tahribat verdikçe kreatinin seviyesinin yükselmesine neden olabilir ya da karaciğer enzimlerinin profilini bozabilir. Bunlar teorik olarak olabilecek şeyler ama pratikte geçerliliği ne kadar yaygın onu da araştırmak lazım. Tabii ben burada entry sahibinin gözünden bakarak bunları söyledim, faydalarını saymama gerek yok. Kafası karışık olan Kar zarar skalasında eğri kendisine göre nereye gidiyorsa ona göre karar verebilir.

Bunların dışında antrenman yapmak kalp kasını büyütmez, kalp aksını büyüten şey "kalp yetmezliği" nedeniyle aşırı çalışan kalbin büyümesidir, bilakis antrenman yapan kişinin aerobik kapasitesi arttığı için daha az eforla daha çok iş yapar, bu da kalbin büyümesinin önüne geçer.

Sabah erken saatlerde değil de 5-6 gibi "çok erken saatlerde" antrenman yapılmaz zira kanda bol miktarda kortizol bulunur, kortizol aynı amanda yıkıcı bir hormon olduğu için yüksek faaliyette kas kaybına neden olabilir, onun da bağlantılı olduğu bağışıklık hastalıkları olabilir ama saat 9-10 sonrası problem yok.

İş sonrası neden sakat anlamadım en verimli saatler öğle sonrası akşam üstü arasıdır ama gece 22 gibi antrenman yapılmaz tabii zira adrenalin gibi hormonlar uyku hormonlarını bastırdığı için uyku bozukluğu yapabilir.

Bir de yazarın bahsetmediği yanlış antrenmanlar nedeniyle oluşan eklem omurga sakatlıkları var ama onun bahsettiği konu daha çok fizyolojik sakatlıklar sanırım o nedenle buraya da çok girmiyorum.

Bunların dışında antrenman yaptığım için çok bakamadım asdasd ama kısaca böyle.
  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (28.02.23 15:22:03) 
evrimsel açıdan bakıldığında yürüyüş hariç sporlar yararlı değildir hatta zararlı olabilir deniliyor evet.


  • entropik  (28.02.23 15:34:23) 
atıyor işte işkembeden.

stres hormonu salgılatacak, kas kaybına sebep olacak şekilde yapılan spor zararlı tabii. planlı ve ölçülü, spor, egzersiz insanın yapabileceği en iyi şey.
  • gabe h coud  (28.02.23 15:47:17) 
abi boş yapıyor işte troll, ciddiye alınacak bir tarafı yok. Haftada 3-4 gün 1-1.5 saatlik normal bir antrenman ve iyi bir beslenme düzeninin kime ne zararı olabilir ?


  • hayati cozemeyen adam  (28.02.23 16:23:54) 
adam trollük yapmıyor, insan vücudu için yeterli olan düşük orta yoğunluklu egzersizler hatta mombod dadbod denilen tipte hafif yağlı vücutlar, tabi koltukta ya da bilgisayar başında 120 kilo couchpotato olmaktan bahsetmiyorum

body fitness vs son 20 yıl anaakım olduğundan fazla kas kütlesi = sağlık şeklinde yerleşti kafamızda

sporcu olarak yaşıyorsanız ya da sadece görüntü olarak hoşuma gidiyor bile deseniz buna saygı duyarım
  • freebird5406_2  (28.02.23 16:52:37) 
@freebird5406_2

10 yıldır spor hayatımda ve çoğu kişinin aksine sağlık için değil görüntü için yapıyorum. Keşke herkes görüntüsüne dikkat etse :’) Bunun yanında sağlıksal açıdan da faydasını görüyorum ne yalan söyleyeyim. Daha önce yaşadığım sağlık sorunlarıma veda ettim mesela.

Bir de tam tersi “şişirilmiş” kas yığını bile yağ ile şişirilmiş damarlardan daha sağlıklı geliyor bana bilmiyorum :/ Sporun her türlüsü hareketsiz yaşamı alır gibi.
  • ruhen hastayim ben  (28.02.23 17:02:49) 
ağırlık kaldırma özelinde konuşayım: mükemmel formda yapmadığın sürece evet zararlı. nice koçyiğitler curl yapayım derken boyun fıtığı oldu. deadlift'in bele zararlı olduğu efsanesi de böyle çıktı. yanlış formda oturmak da, yürümek de, ağırlık kaldırmak da zararlı evet.

onun haricinde: adam bence troll.
  • alperz  (28.02.23 17:10:51) 
Haklı tarafları var. Mesela squat abartılırsa dizleri bitirir. Deadlift doğru yapılmazsa bele zarar verir. Öküz gibi yemek ve öküz gibi çalışmakta zarar verir. Fazla ağır çalışmakta zarar verir. Spor salonunda görüyorum adam bench Press'te, Militray press'te, squat'da, Deadlift'te ağır kaldırmak için kıçını yırtıyor. Zararlı bu tip olaylar.


  • komando kani var bende  (28.02.23 21:04:18) 
Hareket etmeye kimse itiraz etmiyor. Abartili sporun insana zarar verebilecegini söylüyor ki baslikta "hayvan gibi yemek" tabiri mevcut.

Yoksa trekking, bisiklet, yemek sonrasi yürüyüs(kan sekerini düsürür), hepsi önemlidir.

Bir de spor yapmak, saglikli olmanin garantisi degildir eger genetik olarak bahtsizsan. Misal, maç sirasinda kalp krizi geçirip ölen futbolcular...
  • Avoiding The Puddle  (28.02.23 21:31:47) 
[]

Sizce-İş sorusu

İsmi lazım değil sevmediğiniz ve sevilmeyen bir oluşumdan alanınız ile ilgili iş teklifi gelse piyasadaki saatlik ücretinizin neredeyse 3 katını verseler umursamayıp çalışır mısınız?

Ekleme: İş değişikliği değil, ek ama düzenli bir iş saatlik ücret. Buradan gelecek para çok da önemli değil.


 
Buradan gelecek para çok da önemli değil dediğiniz için, ve ek iş olduğuniçin ben kabuk etmezdim.


  • gadlemler  (21.02.23 15:10:13) 
Ekleme olarak yazdığınız ilk cümleden dolayı "çalışırdım" diyecektim. Sonuçta herhangi bir iş değişikliği yapmıyorsunuz. Ancak yine ekleme olarak yazdığınız ikinci cümleden dolayı "çalışmazdım" diyorum. Belli ki gelecek paraya ihtiyacınız yok. Sizin de, insanların da sevmediği bir oluşumda yer almanız şu şartlarda haliyle doğru olmaz.


  • zaman ilac degil insanlar unutkan  (21.02.23 15:11:54) 
Hayatımı idame ettirmek için çok gerekli bir iş olmadığından kabul etmem ama aksi bir durum olsaydı kabul ederdim.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (21.02.23 15:12:00) 
Etmezdim. Etmedim de.


  • msb  (21.02.23 15:12:40) 
Oluşum değil de yapacağım işi seviyorsam ederdim


  • ikikerekac  (21.02.23 15:17:56) 
Tanıdıklar hep parasına bakıp bu işi kabul etmemi, enayi olduğumu söylediler. Buradan tersi düşünceler okuyunca rahatladım. Çünkü ben de olumsuz bakıyordum, teşekkürler


  • ruhen hastayim ben  (21.02.23 17:47:56) 
çalışırım. çalıştım, arkadaşım aracılığıyla "hazetmediğim" tayfanın işini yaptım. (ben tabi fatura karşılığı çalışıyordum, o yüzden neredeyse yüzyüze bile görüşmem gerekmedi)


  • tchuck  (21.02.23 18:00:39) 
ben kabul ederdim sanirim. zaten "para benim icin onemli degil" kafasinda olsam ilk iste de calismazdim.


  • hot potato  (21.02.23 18:17:19) 
sevilmeyen oluşum telefon operatörü, eski bakanın restoranı, et/süt markası gibi arada bişeyse yaparım. Bariz dezenformasyon yapan haber kanalı gibi bişeyse yapmam.


  • nhk ni youkosu  (21.02.23 18:17:54 ~ 18:18:57) 
Sevmeme dereceme bağlı olurdu. Bazen iyi ya da anlaşılabilecek insanlar kötü yerlerde olabiliyorlar. Örneğin bu işi alırsanız siz orada olacaksınız. Kendinizle anlaşabilirsiniz sanırım?

Ama bazı oluşumlar var görünce bile tüylerim diken diken oluyor, orada komple kendi ekibimi kurmama izin verseler dahi gitmem.
  • akhenaten  (21.02.23 19:51:56) 
[]

Ehliyet sınavına hazırlanmak

Yaş 30’a 3 kaldı ve ben kaça kaça buraya kadar kaçabildim ehliyet meselesinden. Bu ay sonunda maalesef kursa başlıyorum, elime bir kitapçık verdiler çalış diye. Okurken başıma ağrılar giriyor. İsteğim yok, keyfim yok. En son lisedeyken manuel araba kullanıyordum. O zamanlardan beri bir daha şoför koltuğuna oturmadım. Elalemden utanmasam hayatımın sonuna kadar ehliyet almayacağım ama şartlar zorluyor. Hiç çalışmadan yazılı sınavı geçmek mümkün mü? Ehliyet almak eskisinden daha da zor artık değil mi? Ne tavsiye edersiniz?




 
Yazılı sınavdan 1 hafta önce son sınavlarda çıkan sorulara bak aynı soruları soruyorlar, orda pratik yap geç.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (04.02.23 19:55:26) 
Hiç çalışmadan yazılı sınavı geçersin, Türkiye sınırları içindeki en kolay sınav olabilir


  • nundu  (04.02.23 19:57:58) 
Riske atma, sınavdan önce özel ders al


  • gabe h coud  (04.02.23 20:49:18) 
Cikan sorulara bakinca hem motivasyon oluyor hem ne gelecegini goruyosun. tabelalari tasimak co-driver icin bile iyi. kulturlenmek gibi dusunursun. pratik ise pratikle oluyor.zekani degil refleksi kullaniyorsun


  • ala09  (04.02.23 21:05:04) 
Teorik sınav dünyanın en kolay sınavı. Sadece şıklara bakarak bile yarısını doğru cevaplarsın.


  • elorelia  (04.02.23 21:37:31) 
takip icin yaziyorum ben de. 35'e kadar kactim ben de. hala buyuksehirde surmek istemiyorum ama hayat buna itiyor.


  • kobretti  (04.02.23 21:49:11) 
embesil değilsen yazılı sınavı geçersin. 100 alamazsın ama geçersin. asıl mesele amelî sınav.


  • alperz  (05.02.23 10:19:02) 
[]

Yan hesabınız var mı? Neden?

Dürüstçe yan hesabı olmayan yazar var mı? Çünkü ikinci bir hesap olayı yaygın bir şey, son zamanlarda iyice emin oldum. Buna neden gerek duyuyorsunuz? Ben ciddiyken, dalga geçerken ve boş yaparken de bu hesabımı kullanıyorum çünkü buradan çık başka hesaba gir olayı çocukça ve angarya geliyor. Ciddi ciddi “ana” hesabımızın gerçek karakterimizi yansıttığını ve tüm süperliğimizi ortaya koyduğuna mı inanıyorsunuz? Bu yüzden mi boş yapmak için ikinci hesaba ihtiyaç duyuluyor?




 
yan hesabim yok. sozlukte bazen geyik entryler girip sonra siliyorum. yan hesabim olsa birini geyik digerini de dusuncelerimi not tutmak icin kullanirdim.


  • antikadimag  (30.01.23 00:21:09) 
Benim yok. Trollemek için açardım aslında ama üşeniyorum.


  • plutongezegendegilmi  (30.01.23 00:22:33) 
sozlukte yok. burda da ayni nickle duyuru kullanicisi olan bir hesap var o kadar. eskiden is yerinden eksiye girilemiyordu ama duyuruya girilebiliyordu, o zamanlar sik kullanirdim duyuru hesabini.


  • fakyoras  (30.01.23 00:29:30) 
Eski hesabım var. O başka bir dönemi temsil ediyor. Onunla da girebilirim ama girmiyorum. Yan hesabım yok.


  • gabe h coud  (30.01.23 00:35:10 ~ 00:36:05) 
başka şubemiz yoktur.


  • freebird5406_2  (30.01.23 00:35:41) 
yok. kurgu değilim ki yan karakter lazım olsun. bütün mallıklarım ile sözlük hesabım belli zaten :)


  • roket adam  (30.01.23 00:54:12) 
Hayır, tek hesap sahibiyim. İkinci hesap ille de boş yapmak için kullanılacak diye bir kaide yok bence. Bazı durumlar oluyor, az çok tanıştığım kişilerden çekindiğim için buraya taşımıyorum mesela. Bunda eleştirecek bir şey de görmüyorum.


  • IncredibleMau  (30.01.23 01:06:18) 
sözlükte 4 hesabım vardı geçmişte. aktif kullanmıyordum, hepsini sattım. şuan hiç yok. burda tek bu hesabım var.
twitter'da sadece fake bir hesabım var o da başka bir hesabım yok yani sadece kendi kimliğimde değil. başka da bir sosyal mecrada üyeliğim vs yok.

  • pardus  (30.01.23 01:45:55) 
Sözlükte tek hesabım var, burada ikinci bir hesap açmıştım sözlükten giremeyince ama açtım kaldı gitti.


  • kisa  (30.01.23 02:12:18) 
Yok.
İhtiyaç duymadım ama anonimliğim kalmasaydı, buradaki birçok kullanıcı gibi çok kişi tarafından kimliği bilinen biri olsaydım ihtiyaç duyabilirdim. Olay sadece boş yapmak/gösteriş meselesi değil, özeli paylaşmak ya da tamamen objektif yorum almak endişesini anlayabiliyorum.

Bu arada mevcut kullanıcıların en az 40%'ının aktif ikinci hesabı olduğuna eminim, fazlası da vardır.
  • Bruce  (30.01.23 02:13:09) 
soruya cevap: yan hesabim yok. ayrica;

@Bruce, Jux'un senin ikinci hesabin olduguna yemin edebilirim ama kanitlayamam.
  • banach  (30.01.23 07:08:57) 
Var. Yıllardır kullanmiom. Çok özel bir soru sormam gerekirse kullanırım sanırım. Cunku gerçek hayattaki tanıdıklarım bu sitede olduğumu biliyorlar.

Bu nikim de 2-3 yıllık, eski hesabım kapali
  • abuzer  (30.01.23 07:42:28) 
sözlükte yok. duyuruda var.


  • inheritance  (30.01.23 08:49:40) 
ben de tek hesap kullaniyorum. en duzgun sorumu da bunla, en sacma, geyik sorumu da bunla soruyorum ve kimin ne dusundugu umurumda olmaz. gunluk hayat da boyle degil mi zaten? her an cok akli basinda bi tutum sergileyemeyiz. gercek disi bi sey olur bu.

ek hesabi soyle anlayabiliyorum; ne kadar umurumda olmasa da bazen cok ozel bi sey sormak isteyebiliyorum ve yedek hesap boyle anlar icin mantikli. ama ugrasmiyorum..

veya yedek hesabiyla trolluk yapani da anlayabilirim eglence ariyordur ve bu onu eglendiriyordur...

ama burada farkinda oldugum yedek hesaplar var. bunlardan birinde kullanici maddi acidan ortalama ustu bi hayat suruyor, birinde ise ortalama alti. bu trolluk de degil. reelde karsilasmak istemeyecegim insanlar bunlar. neden boyleler ben de bilmiyorum
  • Kittie  (30.01.23 09:48:10) 
var, bu hesabın (i) versiyonu.
zamanında angelus'la biraz takışınca ne olur ne olmaz diye almıştım.

başka bir tane daha var galiba ama ne nick'i, ne şifresini hatırlıyorum.
belki lazım olur diye bulunduruyordum sanırım.
ne için bulundurduğumu bile unuttum.

zaten yıllardır burada yazıp çiziyorum, özel bir şey sorma ihtiyacı hiç hissetmedim.
hissetsem de kendi hesabımla sorabilirim diye düşünüyorum.

sanki daha çok gönül işleri kategorisinde soru sormaya meyilli olanlar ikinci hesapları daha çok kullanıyor.
gönül ilişkisi buradan olanların anonim olmak için yedek hesap açmaları ayrı, bir de buradaki imajını bozmamak için de aşk hayatını deşifre etmek istemeyenler oluyor sanırım.
mesela çok ciddi (boşanma, ailevi vb. gibi konularda) bir sorunu olup da sadece tek bir şey sormak ve akıl almak için yedek hesap açanlar da oluyor.
zaten "burada kullanıcıyım ama bu duyuru için başka hesap açtım" falan yazıyorlar o duyuruya da genelde.
bunu kısmen anlıyorum ama ben üşenirdim muhtemelen.

bu arada gönül işleri nedeniyle buradan haşır neşir olduğum biri zamanında böyle yedek hesaplar kullanıp duruyordu çeşitli şeyler sormak için.
buradaki genel kullanıcılara aşina olunca, o yedek hesaplar çok kolay anlaşılıyor.
insan sürekli konuştuğu, yazıştığı insanın tarzını on ayrı hesapta da olsa fark eder, etmemesi için çok dikkatsiz olması lazım.
  • blatta hiberna  (30.01.23 10:19:22 ~ 10:20:52) 
Ben burada açtığı duyuruya diğer hesapla cevap veren kullanıcılar biliyorum ya, bazen hesapları karıştırıp aynı hesapla cevap veriyorlar ama fark edince silip yan hesapla cevap veriyorlar asdas.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (30.01.23 10:40:11) 
Sayfanın en altında chat var orada konuyu tartışıyorlar


  • mrrobot  (30.01.23 10:56:26) 
Teknik olarak var çünkü sözlükte de aynı nick ile hesabım var. O zaman duyuru açıktı hemen üyelik almıştım ama sözlük için beklemem gerekmişti. Alışkanlıktan duyuru hesabımı kullanıyorum. Sanırsam sözlük hesabım ile hiç girmedim.


  • peki madem  (30.01.23 12:32:08 ~ 12:32:34) 
Benim de yok ve hiç olmadı.


  • ms brownstone  (30.01.23 15:30:20) 
Yok, aklıma dahi gelmedi.

çocukça ve angarya +1
  • lüzumsuz adam  (30.01.23 15:36:02) 
Benim sifresini ve kaydoldugum mailini unuttugum iki hesabim var, simdi bunu kullaniyorum, eskiden de modlardan birine ozelden kufretmistim, ucurmuslardi ilk hesabimi.

Yedek hesap niye olsun ki, bana sacma geliyor.
  • tessera-tessera  (30.01.23 17:06:02) 
[]

Eski kiracılar kiranız ne kadar?

Özellikle 5 yıl ve altı olanları merak ediyorum. Yeni zam ile birlikte kiranız ne kadar oldu?




 
Beşiktaş. Kiram 4000'di.
Ev sahibi 7500'den aşağı kabul etmem diyerek başladı konuşmaya, 6000'de buluştuk.

  • chihirovekohaku  (18.11.22 11:24:52) 
Ankara Maltepe. 1750ydi. 2160 yaptım :D


  • glamdr1ng  (18.11.22 11:31:33) 
2250 idi 5500 oldu
Saf mıyım

  • ikikerekac  (18.11.22 11:35:03) 
kadıköyde 3+1 merkezi bi yerde 4500 iken 6300 de anlaştık. çevreye göre oldukça iyi.


  • hypathia  (18.11.22 12:00:53) 
6 yıldır aynı evdeyiz; 2500dü, 5000 oldu 1 ay önce. Bizim sitedeki evler 8000'den başlıyor.o yüzden sesimizi cikartmadik hiç.

He biz kendi kiracimizinkini o kadar arttirmamistik ama yapacak bir şey yok.
  • fraise  (18.11.22 12:04:30) 
2200 dü 4400 e anlaştık.


  • seaman  (18.11.22 12:14:45) 
3300 7000


  • korkut  (18.11.22 12:16:41) 
istanbulun en ucuz evi bende sanırım :) 11 yıldır oturuyorum 2000 tl, mecidiyeköy gülbağda, aralık ayında arayıp ev sahibim ne isterse onu yapıcaz mecbur, konuşunda editlerim. sıfır binaydı ben girdiğimde , artık eskidi tabi :D


  • benaslinda  (18.11.22 12:48:56) 
2021 Eylül’de kiraladık 3750’den, geçtiğimiz Eylül’de 5500 yaptık. Kadıköy/Ziverbey, 3+1, otoparklı.


  • vedatchilipeppers  (18.11.22 12:52:06) 
2.500 TL.
kadıköy-bostancı, evde ikinci senem.
ev sahibim daha fazlasını yapmak istememe rağmen bu sene 300 TL zam yaptı. ihtiyacı olmadığı halde tamahkarca davranmayan kaliteli insanlar da var memlekette hala.
  • the man with no name  (18.11.22 13:14:38) 
Salacak. Kavga dövüş ikinci seneye başladım birkaç ay önce. 2000 tl idi girdiğimde ve görece yüksekti. Bir anda ortalık yangın yerine dönünce
ev sahibi ve şeytan çocukları çıkarma operasyonuna başladılar ama zortlattım paşalarımı. 3250 tl den devam.

  • lüzumsuz adam  (18.11.22 13:51:07) 
4tü 8 oldu. Kurtuluş 3+1 200m2 5 senelik bina.


  • Bruce  (18.11.22 14:27:45) 
ankara yapracık, 200 m2, 1100 tl. zam nisanda


  • lesmiserables  (18.11.22 15:09:27) 
şişli kurtuluş, 2100 iken 4200 yaptık.


  • blue rebel motorcycle club  (18.11.22 16:15:52) 
Kadıköy Koşuyolu, eski bina 2750 den 5000 yaptık Şubat'ta çıkacağız diye. Çıkmasak 6-7 arasına anlaşacaktık.


  • yercekimini kendine ceken adam  (18.11.22 16:23:48) 
ne zaman olduğu da önemli bu zammın. sene başında 4 yaptık kiramı, çok fazla gelmişti o an. ama çıksam aynı eve 5'ten aşağı giremezdim. şu an muadiller 9'a çıktı, adam yine zararda...


  • lovemyself  (18.11.22 19:06:39) 
erenköy 2250'den 4000 yaptık geçen ağustosta.


  • orpheus  (18.11.22 19:07:39) 
antalya muratpaşa. 1 sene doldu. 1700dü. 2150 attım. bir şey demedi. önceden 3bin olsun demişti de yasaya karşı gelemem :D kavga edeceğiz gibi biz de


  • ShadowOfMoon  (18.11.22 20:06:03) 
Geçen Mayıs ayında 1600 den 2250 yaptık İzmir Karşıyaka'da.

Eski kiracı da sayılmam. Arkadaşım kontrat bitmeden çıkınca sözleşmenin bitmesine 8 ay kala ben geçtim. 8 ay arkadaşın kontratından oturmama müsaade etti, yenileme döneminde adıma aldım. İstediği zammı yapabilirdi bu sebeple, piyasaya göre çok uygun bir fiyatla devam ettirdi. İnançlı biri değilim ama varsa Allah razı olsun kendisinden, umarım her işi rast gider.
  • materyalist imam  (27.11.22 01:36:52) 
[]

L-Karnitin nasıl kullanılır?

Araştırmadan, görünce merak ettiğim için aldım bugün kargo geldi: www.supplementler.com

Duyurunun bilirkişileri ben bunu nasıl kullanacağım şimdi? Tam olarak ne işe yarıyor enerji veriyormuş sanırım?!


 
ağırlık antrenmanından 20 dakika önce kullanıyordum bunu. normalde kaldırabileceğimden biraz daha fazla kaldırmama yarıyordu. onun dışında kullanımı neyi sağlar bilmiyorum. bana spor öncesi için önerilmişti.


  • pide  (16.11.22 18:25:29) 
Pide creatine'den bahsediyor olmayasin? L-karnitine ağırlık kaldirma ile alakalı değil.

L-karnitine sözde yağ yakmak için kullanilan bir olay ama daha kanit bulunamadı pek ise yaradığı ile alaklai.
examine.com

Genelde spordan önce alınıyor vs. Ama dediğim gibi; kanit yok.
  • logisticsmanager  (16.11.22 18:38:20) 
kalp atışını daha da hızlandırıyor sanırım, bu da dolaylı yoldan yağ yakımına yardımcı oluyor. yarısını antremandan önce, yarısını da antremandan sonra kullanıyordum ben


  • fatihdr  (16.11.22 20:54:27 ~ 20:54:44) 
Antrenman öncesi alındığında, daha fazla yağ yaktırdığı ve böylelikle zayıflamaya yardımcı olduğu iddia edilen bir ürün.

Bugüne kadar onlarca kullanana şahit oldum, faydasını gördüm diyen sadece iki kişi gördüm. O da plesebo etkisi olsa gerek.
  • Mirket  (16.11.22 21:15:31) 
@logisticmanager l-karnitin eminim. yağ yakma konusuna direkt etkisi olmadı ama kesinlikle plasebo diyemem çünkü örneğin butterflyda aylarca bir üst ağırlığa bir türlü gücüm yetmezken l-karnitin kullanınca rahat bi şekilde kaldırabildim.


  • pide  (16.11.22 21:27:29) 
[]

Fındık parçalı krem çikolata

Nerede yediğimi hatırlamıyorum ama bu ürünü arıyorum. Nutella gibi ama içinde fındık parçaları vardı bir sürü. Marketlerde yok, gören bilen var mıdır?




 
kahvaltıcılarda oluyor;)


  • late viper  (10.11.22 18:26:38) 
Bu değil di mi? www.trendyol.com


  • Kahvedesu  (10.11.22 18:44:45) 
@kahvedesu, değil kahverengi nutella renginde :(


  • ruhen hastayim ben  (10.11.22 18:48:40) 
www.google.com

budur. çok lezzetli.
  • cptxxx  (10.11.22 19:03:25) 
  • kendi helvasını kavuran zombi  (10.11.22 20:11:38) 
[]

Paraşüt pantolon modası

Bunu gerçekten beğenen var mı?




 
Bu kumaş ve pantolonlar kadın erkek için 2000 lerin başında moda olmuştu demek tekrar ortaya çıkıyor, günlük eşofman gibi bişey


  • freebird5406_2  (05.11.22 23:05:20) 
Neredeyse bütün kadın giyim markaları bunları çıkarmış bu sezon. Dışarıda da görmeye başladım. Çok kötü günler bizi bekliyor.


  • ruhen hastayim ben  (05.11.22 23:06:49) 
Kargo pantolon değil mi bu? ikibinler modası cidden, adını değiştirip mi moda etmişler?
Tamam moda akımları 20 senede bir dirilir de, bunu diriltecek kadar kısır bi hale gelmemiştir ya...

  • Bruce  (05.11.22 23:10:00) 
Boyum kısa olduğu için asla olmaz bana o yüzden denemedim bile. Tayttan devam ben.


  • Hallegadola  (05.11.22 23:16:12) 
piyasada pantolon modeli yok. ayni seyleri uc dort senedir satiyolar simdi de yenilik bu guya. kapitoneler var ona ne dersin


  • ala09  (05.11.22 23:35:30) 
Henüz giydiğinde güzel duran birini görmedim. O yüzden hiç beğenmiyorum ben de. Ama zamanla daha iyi kombinler yapılır ve göze daha iyi gözükür diye düşünüyorum.


  • mysticriver  (06.11.22 00:09:47) 
[]

Haftaya İğneada

glamping için dört beş günlüğüne gidilir mi?




 
Biraz kişisel tercihle ilgili Bence ben orada 4 ya da 5 gün duramam çok gelir. Bir ya da iki gecelik bir şey çok daha cazip gibi geliyor bana


  • kisa  (02.11.22 21:45:44) 
5 gün yapacak hiç bir şey yok. 1 belki 2 gece kalınır dönülür.


  • roket adam  (02.11.22 22:19:15) 
Aslında ben de bir şey yapmak istemiyorum. Pinekleyeyim, sabah yürüyüş yapayım, temiz hava alayım istiyorum.


  • ruhen hastayim ben  (02.11.22 22:29:57) 
inziva havası ister gibi bünyeniz, gayet de olur.


  • evimin paspasi  (02.11.22 23:43:31) 
[]

Mubi Film Tavsiyesi

Dün akşam das mädchen und die spinne‘yi izledim fena değildi. Gösterimde olan kaçırma dediğiniz bir şey varsa talibim.




 
The Skin I Live In


  • vedatchilipeppers  (31.10.22 18:00:02) 
İzleyip beğenmiştim teşekkür ederim :’)


  • ruhen hastayim ben  (31.10.22 18:06:29) 
De Helaasheid Der Dingen


  • lüzumsuz adam  (31.10.22 18:58:03) 
COMPARTMENT NO. 6
Hytti nro 6

  • klakie  (31.10.22 19:41:42) 
[]

Topaklanan protein tozu

çöp müdür?




 
Noo nemlenmistir. salla siseyi açilir


  • ala09  (30.10.22 16:57:07) 
@ala09, buzdolabında saklıyorum görünüşte bir topaklanma yok ama su ile temas anında topaklanıyor ne kadar çalkalarsam çalkalayayım. Marka ve aroma değişimi yapmadım, daha önceden de kullandığım bir ürün.


  • ruhen hastayim ben  (30.10.22 17:10:57) 
Tamamen sallıyorum. Elekten geçirsen işe yarar belki. Sonra da su bardağına su koyup tuz döker gibi az az döküp karıştır.


  • gabe h coud  (31.10.22 07:53:26) 
kolay kolay cop olmaz, su smoothie yapilan blenderlardan falan varsa onda karistir bari nispeten daha az topaklanir sanki?


  • bay b  (31.10.22 08:07:43) 
benim de pre workout topaklandı mikserden geçirip devam ettim. tekrar topaklanmaya çalışıyor ama kutuyu şöyle bir sallayınca kendiliğinden açılıyor artık.


  • onemoremile  (31.10.22 08:20:06) 
[]

Gelen hediyeyi ne yapayım?

Bana bilindik bir markadan hiç tarzım olmayan 700₺ değerinde bir hediye geldi. Değişim kartı da mevcut ancak ürünlere baktığımda hepsi taşlı maşlı zevkim olmayan takılar. Hatta burada hangisi güzel diye sorulan sorularda hep gömdüğüm, zevksiz bulduğum şeylerdendi. Hediyeyi veren kişi ile resmi bir ilişkimiz var. Kendisine kabul edemeyeceğimi alırken de aldıktan sonra da söyledim fakat hediyenin bende kalmasını istiyor. Başka birisine hediye etmeyi düşündüm ama arkadaşlarım bunun saçma bir fikir olduğunu söyledi. Hediyeyi hiç kullanmasam ziyan mı olmuş olur?




 
bence o tarz seven birine verin.


  • candide  (25.10.22 22:24:26) 
Başkasına hediye vermek dışında bazı sitelerde örneğin 500e satmayı deneyebilirsiniz.


  • jepa  (25.10.22 23:14:58) 
burda bile satabilirsiniz


  • condom kurşunu  (25.10.22 23:53:17) 
değişim kartı mevcutsa, geri verebilir misiniz acaba? ya da bir hediye karta dönüştürme imkanınız var mıdır? önce bunlardan emin olun.

illaki koca mağazada hoşunuza gidecek bir şeyler bulursunuz. hiç olmazsa sonradan başkasına hediye edebileceğiniz ürünlerle değiştirirsiniz. bir defasında öyle yapmıştım, beğenmediğim ürünler vardı, ama aralarından hediye edebileceğim şeyler bulmuştum, birkaç doğum gününü aradan çıkarmıştım o vesileyle. 700 liraya yazık, durmasın kenarda. bir de zaman içinde kararırsa, iyice yazık..
  • lovemyself  (26.10.22 03:11:05) 
[]

Öğün tozları hakkında ne düşünüyorsunuz?

instagram.com

Düşününce yemek hazırlamak ve yemek büyük angarya. Şu tozların bir zararı var mıdır?


 
Içindekiler ;
Bezelye Proteini(%85), Maltodekstrin, Ayçiçek Yağ Tozu, Keten Tohumu Unu, İnülin, Potasyum Klorür, Kalsiyumun Ortofosforik Asit Tuzları, Kıvam Verici (Guar Gam), Aroma Verici, Kolin Klorür, Kıvam Verici (Ksantan Gum), Magnezyum Oksit,L-Askorbik Asit, Tatlandırıcılar (Asesülfam K, Sukraloz, Steviol Glikozitler), Demir Sülfat, DL-Alfa Tokoferol,Çinko Sülfat, Niasinamid, Manganez Sülfat, Kalsiyum D-Pantotenat, Retinil Asetat, Kolekalsiferol, Bakır Sülfat,Piridoksin Hidroklorit, Riboflavin, Tiamin Mononitrat, Krom(III) Aminoasit Şelatı, Folik Asit, Potasyum Iyodat, Sodyum Selenit, Sodyum Molibdat, Fillokuinon, D-Biotin, Siyanokobalamin.

Yani sağlıksız diyecek kadar arastirmadim ama sağlıklı olduğunu İddaa edenler olduğunu sanmam. Hani fabrikada hazırlanmış yemek falan değil bildiğiniz toz, içinde de fadimenin düğünü ortamı var.

Bu da yillarca adam öldürüyor denilen protein tozu;
Whey Protein Concentrate (Milk) (96%), Emulsifier (Soy Lecithin), Flavouring, Colour (E160a), Sweetener (Sucralose)

Yani bana göre kişi bir adet muz ile bir adet protein shake yapsa tahminen daha mantıklı olur.
Sağlıksız değildir de asla dogal besinin yerini tutacağını düşünemem.

Zarari olup olmadığı konusunda tek tek içindekiler için akademik çalışma var mi bakmak lazım.
  • logisticsmanager  (23.10.22 16:53:43) 
yemek yemek bi zevktir. ayrıca bunlar doygunluk hissi sağlayacak mı?


  • jelly bear  (23.10.22 17:07:17 ~ 17:13:46) 
Uzman değilim tabi ama çiğneyerek sindirimi başlatmanin mutlaka bir faydası vardır. Vücudu hazırlamak gibi ya da dişlerin sağlığını koruması vb.

En azından uzun süreli kullanım için doğru olmamalı.
Hiç bir bilimsel dayanağım yok bu arada.
  • kisa  (23.10.22 17:07:53) 
Zor durumda kalırsam yerim.


  • Gebeş kaplumbağası  (23.10.22 17:09:27) 
Soylent diye bi marka var, sanıyorum bi 10 yıl önce onlar çıkardı bu muhabbeti ilk. Ben bi denemiştim, tadı fena değil.

Ama bu tech çevrelerinde "sadece" soylent'le beslenmeye çalışıp da hastanelik olan çok insanın haberini duydum. Benim bi arkadaş bi hafta falan bu şekilde beslendi sonra toparlamak için uğraştı baya. Normal yemeğin içinde, bu tozların içine koyamadıkları zibilyon tane şey oluyor, onların hepsinden mahrumsun. Aldığın ekstra kimyasallar da cabası.

Yanisi, bence öğün atlamak için yenilmez. Ama ekstra kalori falan alman gerekiyorsa arada sırada tüketilir.
  • plutongezegendegilmi  (23.10.22 19:18:10) 
bence de sacma. yemegi zevk verdigi icin yiyorum. yani hobi olarak, stres atmak icin falan. boyle bir sey 6 aylik deniz alti gorevi yapacak askerler icin falan belki dusunulebilir yer kaplamasin diye vs.


  • hot potato  (23.10.22 19:26:51) 
@hot potato; onlar bile yemiyor :)
Askerlerin mre'leri var. Denizalti için de buyrun;
youtu.be

Zaten bu iş mantıklı düzgün bir şey olsa askeriye bu kadar ugrasmaz, tozu basar geçerdi.
  • logisticsmanager  (23.10.22 20:05:07) 
Ekmekle zeytin yerim de kendime olan saygimi bu derece dusurmem. Yorumum bu. Zarari ve yarari konusunda bilgim sifir.


  • buf-e kür  (23.10.22 22:04:57) 
[]

Ev sahibi

Ev sahibi başka bir şehirde kiracıyken başka bir şehirdeki kiracısını ihtiyaç nedeniyle tahliye edebilir mi? (Aynı apartmanda iki dairesi var.)




 
Yukarıdaki cevap+1
Boşalan daire oturması lazım

  • kisa  (20.10.22 20:17:37) 
+gregor. hatta o ilçede olması lazım.


  • ankarakecisi  (20.10.22 20:50:12) 
Bulunduğu şehirde kiraya yetişemediğini kendi evine geçmek istediğini söyleyemez mi? Bana bu mümkün gibi geldi de.


  • ruhen hastayim ben  (20.10.22 21:06:55) 
o şehre taşınacaksa eder.


  • jamswety  (20.10.22 22:21:57) 
Temel mantık şu, tahliye davası açtığı evde kendisi oturmalı kiraya vermemeli (kendisi ya da çocuğu vb)
Bu şekilde resmi olarak ihtar çeker dava açar ve tahliye ederse, ardından da kiraya verirse ciddi bir tazminat öder.

Yani sadece ihtar çekerek de olmaz, ihtar çekecek sonra dava açacak vs.
Böyle bir şeyle gelirse kendisine ikinyil kiraya veremeyeceğini hatırlatın, hala niyetli ise de tahliye davası açsın
  • kisa  (21.10.22 02:47:34) 
Peki tahliye davası ne kadar sürede sonuçlanır?


  • ruhen hastayim ben  (21.10.22 09:29:14) 
Kesin bir şey diyemem ama geçen avukat arkadaşla konuşurken bu tip davaların çok biriktiğini ve büyük bir sıra olduğunu söyledi.
Bugün görüşme ihtimalim var kendisiyle görüşürsen tekrar sorarım.
Bu söyleyeceğim şeyden çok emin değilim Ama doğruysa buradaki en büyük sorun dava sonunda tazminat alma ihtimali olabilir. Dediğim gibi görüşürsen bugün bir sorarım
  • kisa  (21.10.22 09:37:21) 
[]

Kış mevsiminde siyah kalem etek nasıl kombinlenir?

Hanımlar soru başlıkta.




 
crop kazak veya çok ince trikoyu içine sokarak giyebilirsin


  • ala09  (15.10.22 19:42:53) 
[]

Telefonum sabah uyandığımda kapalıydı

Şarjda olmasına rağmen. Üstelik açtığımda şarjım da %100’dü. Güncelleme falan da yapmamış. Sebebi ne olabilir?




 
Sonuçta hepsi bilgisayar ve içerisinde muhtemelen 100'e yakın küçük programcık aynı anda çalışıyor hiç akla gelmeyecek bir çatışma buna sebep olmuş olabilir normal şartlarda olmaması lazım Ama düzenli olarak bu başa gelmiyorsa çok da endişelenecek bir şey benim aklıma gelmiyor


  • kisa  (07.10.22 15:09:56) 
@kisa +1,

windowsta mavi ekran hatası almak gibi düşünülebilir,
  • atom karincanin torunu  (07.10.22 15:15:45) 
bir kere bana blackberryde oldu. dedim pil öldü yeni pil almak lazım ama sonra normal çalışmaya devam etti. neden oldu ben de çözemedim.


  • inheritance  (07.10.22 18:23:06) 
Siz şarja takarken yüzde kaç şarjı vardı?

Yüzde 10'dan falan düşükse önce kapanıp sonra şarjı dolmuştur.
  • nickini vermek istemeyen uye  (07.10.22 23:18:57) 
[]

Çorba 6 gün dayanır mı?

Yazarken bana da çok geldi ama sormak istiyorum. Cuma günü mantar çorbası yapıp kavanozlara koyup buzdolabına kaldırdım. Pazartesi, salı, çarşamba tek tek çıkartıp ısıtılıp yenir mi?




 
Dayanmaz


  • beemaker  (02.10.22 13:12:47) 
nasıl dayanmaz yaw?


  • arveles gibiyim  (02.10.22 13:48:05) 
@arveles gibiyim, riske atmamak için bugün iki porsiyon mantar çorbası içeceğim mecbur :’)


  • ruhen hastayim ben  (02.10.22 14:15:03) 
besin değeri düşer
her gün kavanozu açmadığın için dayanabilir

  • bir soru sorcam  (02.10.22 15:21:34) 
bence dayanır ama kremadan dolayı emin olamadım


  • Ranchoddas  (02.10.22 17:23:37) 
[]

Türk filmlerine Rusça altyazı

Nereden ulaşabiliriz?




 
Bir ihtimal opensubtitles’da vardır. Her dilde altyazı oluyor ama her film için olmayabilir.


  • himmet dayi  (22.08.22 20:36:14) 
[]

Tiyatro ve alkol

Bilet + bir kadeh alkol diye bir seçenek gördüm az önce. Nedir bu? Giden, deneyimleyen var mıdır?




 
Ben zamaninda (bkz: meyhanede) oyununa gitmistim, bilete raki ve meze de dahildi. Bir yandan rakini yudumlayip bir yandan oyunu izliyordun.


  • sertac akin  (19.04.22 18:50:18) 
Kabareler eskiden hep böyleydi. Bu da bir nevi kabaredir.


  • la traviata  (19.04.22 20:13:13) 
Bir kadeh alkol yazdılarsa ayılık içki yazmış olmaları gerekirdi.
neyse, artık bi çok sahnenin kendine ait cafesi/barı oluyor. Bazı festival oyunlarında da mümkün olabiliyor salonda içmek.
Ya oyun arasında veya başında//sonunda fuayede içiliyordur
Ya da işletmenin barından alıp salonda devam etmenize olanak tanınıyordur. Zorlu psmdeki gibi.
  • jimjim  (20.04.22 00:19:24) 
[]

Akşam kahvaltı yapmak

Öğle (12.30) yemek yiyip; akşam (16.00) peynirli, zeytinli kahvaltı yapmak sağlıksız bir durumdur denilebilir mi?




 
denilemez


  • do you remember me  (17.03.22 18:37:12) 
kahvaltı akşam yemeğinden çok daha sağlıklı bir öğün bence (carb yoksa)


  • gabe h coud  (17.03.22 18:50:39) 
yoo denemez, desinler degisemem


  • der meister  (17.03.22 18:57:13) 
Valla bence de sağlıksız denemez ancak 16.00 da akşam değildir.


  • j r r tolkien hayrani  (17.03.22 19:09:25) 
Denilemez. Bana daha sağlıklı görünüyor. Ama bizim kültürde kahvaltıda karbonhidrat yoğunluğu var, ekmekler börekler vs. Öyle olursa akşam akşam gereksiz enerji olur


  • zimbirik  (17.03.22 19:13:49) 
Sağlıksızdır. Neden sağlıksızdır? Ben kahvaltı mı yaptın brunch mı yaptın buna bakmam yemek yediğin saate bakmam kaç öğün aldığına saat kaçta yediğine bakmam her insanın günlük alması gereken belli bir kalori miktarı bunları da ayıran protein yağ karb. değeri vardır, sen bu iki öğünde bunları alıyor musun almıyor musun, ben buna bakarım. Bence alamıyorsun. Yani spor yapsa da yapmasan da en az kilon kadar protein alman lazım ya da ne bileyim kas kaybetmemek için proteinin yanında *2-3 karb. alman lazım. Alabiliyor musun? Alamıyorsan eğer bir günden üç günden bir haftadan bir şey olmaz ama atıyorum bikaç ay sonra kas kayıpların başlar bağışıklığın düşer kan değerlerin bozulur vs. Senin arabada yağ kalmamış arıza sensörün yanıyor sen hala arabayı kullanmaya çalışıyormuşsun gibi düşün. Aynı şey. Nasıl ki bu durumda motor yatak sarıp sana 20 bin lira masraf çıkarırsa bu durumda da yetersiz kalori aldığında aynı şey olur.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (17.03.22 19:31:40 ~ 19:39:00) 
[]

Bu hangi karikatürdü?

Karikatür dergisinde yayımlanmış bir yazı da olabilir.

Erotik bir hikaye denemesiydi. “Bakkal x orta yaşlarda, esmer…” gibi kişileri tanımlayarak başlıyordu. Hatta hikayede bir köpek de vardı. Köpeği de “kahverengi tüylü” falan diye betimlerken yarıda kesiyordu. Neydi o?


 
  • oldtimer  (27.02.22 23:02:40) 
[]

Hayat Kalitesini Artıran Şeyler - Mutluluk

Geçenlerde sözlükte görmüştüm, bununla ilgili çok beğeni alan bir entry vardı. Düzenli spor, sağlıklı beslenme, yeterli uyku, hobiler şart koşulmuştu. Bunların yanına kendi ayaklarının üzerinde durabilmek, ekonomik bağımsızlık, özgürlük ve boş zamanı da ekleyelim. Ki bunları uzun yıllardır sağlayan biri olarak hala mutsuz ve yorgun hissetmekteyim kendimi. Mutlu olmak, hayattan keyif almak böyle formüle edilemiyor sanki?




 
Acun ilicali degilsen onlari saglamis olamazsin haliyle mutsuzluk normal.


  • divit  (24.01.22 15:58:03) 
akış diye bir kitap var, onu okumanı öneririm. mutluluğun herkes için farklı bir anlamı olduğunu belirtiyor. senin saydıkların, mutlu bir yaşam için ön koşullar. yani sağlıklı değilsen, beslenmen kötüyse, uykun kötüyse, barınma sıkıntın varsa, belirsizlikler yaşıyorsan, dünyanın kralı bile olsan mutsuz olursun demek istiyor. ama bunların hepsi varsa mutlu olursun demek yanlış bir önerme olur. bunlar lazım, bunlar olduktan sonra seni mutlu edecek o asıl ana mevzuya da ulaşman lazım. özetle akış adlı kitabı okumanı öneririm :)


  • roket adam  (24.01.22 16:15:50) 
sevdiğin ve aynı oranda sevildigin bir sevgili/eş + yeterince (?) para + saglik


  • abuzer  (24.01.22 16:23:22) 
tutkuyla yapacağın bir şey. iş olması gerekmiyor, tutkuyla yaptığın şey işinse, mükemmel ötesi ama genelde böyle bir imkan olmuyor.

ikincisi de karşılıklı sevgi, aşk, değer gördüğün bir partner.

üçüncüsü de dostluklar, derdini paylaşacağın, mutluluğunda yanında olmasını isteyeceğin samimi dostlar.

roket adam doğru demiş. para mutluluk getirmiyor ama parasızlık mutlaka mutsuzluk getiriyor söylemi gibi. saydıkların mutlu olmak için değil, mutsuz olmamak için gerekli şartlar.

yazılanları okuduktan sonra edit: bir de küçük şeylerle kısa süreli mutlu olabiliniyor.
birinin ziyarete gelmesi denmiş. tam olarak beni anlatıyor. mutlu şen şakrak, über zeki bir arkadaşım var. onun gül yüzünü görmek beni inanılmaz mutlu ediyor. sabah güneşi beni lokum gibi biri yapıyor. bugün karların üstünde ilk ayak izlerini gorç gorç bırakmak çocuk gibi mutlu etti. belgrad ormanı'nda, yeşilköy sahilde, caddebostan'da koşmak mutlu ediyor. tarkan dinlemek mutlu ediyor.

zombieland'da columbus'un listesinde yazar; "enjoy the little things." tallahassee twinkie ile nasıl da mutlu oluyor.
  • gabe h coud  (24.01.22 16:29:24 ~ 18:57:36) 
Muhtemelen bunların hiçbiri şuan ihtiyacınız olan şey değil.
Ben gerçekten ne istiyorum, onu sorgulayın.

  • dreamnesiac  (24.01.22 17:04:55) 
sözlükte beğeni almanın pek anlamı yok.
hayat bir "to do list" değil.
tabii ki hayattan keyif almak böyle formüle edilemiyor, edilebilse düzenli beslenen herkes dünyanın en mutlu insanı olurdu gibi bir sonuç çıkıyor.
saydıklarınız hayatın dışında kalan, steril şeyler.

mutluluk insanın "içinde" gerçekten.
ama cem yılmaz'ın dediği gibi kdv'siyle beraber içimizde anlamında değil.
bu tip duygular ve hâller insanın kendisiyle ilgilidir, yaptıklarıyla değil.
travmalarınızla, içsel sorunlarınızla, duygularınızla yüzleşeceksiniz, sınırlarınızı belirleyeceksiniz, içinize döneceksiniz.
bunların sonunda da hayatınızı dengeye oturtacaksınız.
ne istediğinizi, kim olduğunuzu başka türlü bulamazsınız.

zaten bunlar olmadan insanın işine, gücüne, hobisine vb. sağlıklı şekilde yönelmesi bile çok zor.
çok paranız olur, kariyeriniz iyidir ama sevme-sevilme sorununuz vardır, yalnızsınızdır.
evlisinizdir ama mutsuzsunuzdur.
paranız vardır ama kendinize harcayamıyorsunuzdur.
potansiyeliniz vardır ama bir şeyler sizi hep aşağı çeker.
bunun gibi bir sürü şey olabilir, sadece örneklendirdim.
bunları aşmadan yükselmek zor.
  • blatta hiberna  (24.01.22 17:16:26 ~ 17:19:39) 
Valla her şey bir yana, saydığın şeylerin çoğunu sağlasan bile özgürlük kıstasını sağlamak oldukça zor. Hatta belki günümüz koşullarında bir nevi imkansız bile sayılabilir. Dolayısıyla kendi mutluluğunu özgürlük kıstasına bağlayan biri bence mutlu olamaz zaten, çünkü gerçek manasıyla özgür değil. Hem özgürlüğü kıstas olarak alıp hem de mutluysa da özgürlüğü yanlış/eksik biliyordur bence.

Bunun dışında mutluluk da oldukça subjektif bir şey aslında. Ben mesela malak gibi yatıp hiçbir şey yapmadığımda aşırı mutlu olabiliyorken başkası için hiçbir şey yapmadan zaman öldürmek belki korkunç bişey olabilir. O yüzden "şöyle ya da böyle şeyler yaparsan mutlu olursun" demek oldukça yanlış bir tümevarım olur. O yorumların çoğu hep kişinin kendisi baz alınarak yapılmış yorumlar.

Kısaca evet, mutlu olmak öyle formüle edilemez bence.
  • j r r tolkien hayrani  (24.01.22 19:21:32 ~ 19:22:54) 
mutluluk dışarıya bağımlı bir şey değildir, mutluluk bir huzur halidir. huzur için dinginlik lazım. bedensel dinginlik olmuyorsa (şi güç vs.) olabildiğince zihinsel dinginlik gerekiyor.

yukarıda saydıkların sanki tamam bunlar var mutlu olmalıyım diye bakılmış bir hayat, kolu ayağı olmayan insanların hayatları sürekli bir depresyon ve mutsuzlukla geçmeli o halde?

keyif almakda başka bişi, keyif almak ne yapıyorsan o sırada sadece ona odaklanmak lazım.

bizler dışarıdan bakınca bunları yapıp mutlu olabiliriz diye düşünüyoruz ama aslında mutlu oldukarı için yapıyorlar, yapınca mutlu oldukları için değil. tabii ki spor yapmanın stress'den uzaklaşmanın insan zihin dengesindeki yeri tartışılamaz ancak bunlar yeterli değil, mutluluk zihinsel algı ile alakalı.

herkesin tanımı farklı tabii ki; ben mutluluğu bir anomali olarak tanımlıyorum, normal halin zaten mutlu olmak değil. mutluluk dediğin şey bir iki hormonun salgılanması ve beynin buna verdiği tepkiden ibaret. bu nedenle önemli olan huzurdur diyorum.
  • selam  (24.01.22 20:12:23 ~ 20:20:03) 
Gelirine uygun bir şehirde yaşamak hepsini kapsıyor. Temel belirletici gelir ve gider dengesi.


  • garylineker  (24.01.22 20:24:55) 
Bu dünya, doyumsuzluk, sıkıntı, keder ve düş kırıklığı diyarı. Masal dinleme çağında bir insan yavrusu büyütmüyorsanız, lügatinizi "mutluluk" gibi kof sözcüklerden tez vakitte arındırmalısınız bence.


  • huçi kuçi  (24.01.22 22:26:10) 
Son yillarda mutlulugun bir karakter ozelligi oldugunu gosteren cok calisma var. Yani bazi insanlar mutlu insanlar degiller. Milyarder de olsalar, unlu de olsalar, hayatlarinin askiyla da evlenseler, kilo da verseler vs mutlu olmayacaklar ya da mutlu olabilme kapasiteleri cok sinirli. Keza tam tersi insanlar da var, mutlu insanlar, zaman zaman calkantili olsalar da mutlu kalabiliyorlar uzun vadede. Cem Yilmaz'in son gosterisinde 'iste, yapmiyoruz be abi' diyen insanlar var ya hani, biraz onun gibi bu kronik mutsuzlar.

Yakin zamanda okudugum bir kitapta (ama bu konuda cok sey okudum o yuzden spesifik olarak alintilayamayacagim) mutlulugun en temel faktorlerinden birinin 'zamani istedigimiz gibi kullanabilmede kontrol' oldugundan bahsetmislerdi. Bence bu cok dogru. Calismak istiyorsaniz calisarak, evde kalmak istiyorsaniz evde kalarak, istiyorsaniz spor yaparak, seyahat ederek, uyuyarak, doktora yaparak, kayinvalidenize gitmek istemiyorsaniz gitmeyerek, alisveris yaparak vs gecirebilirsiniz zamaninizi ve o sirada yapmak istediginiz buysa bu sizi daha iyi hissettiriyor. Burdan su cikarimi yapabiliyoruz, saglik, para, egitim, cevre, fiziki saglik gibi faktorler de aslinda bize zamanimizi nasil kullanabilecegimiz konusunda ozgurluk veriyorlar. O yuzden mutlulugumuza katkilari var.
  • sopiro  (25.01.22 08:04:11) 
mutluluk peşinde koşmanın bir aldatmaca olduğunu düşünüyor ve mutluluğu "anlık hazlar" olarak tanımlıyorum. hiç bir mutluluk kalıcı olamaz çünkü beyinde kimyasal tepkimeler sonucu ortaya çıkar.

bence aramamız gereken şey mutluluk değil, eudaimonia (ödomoni).
bu sözcüğü mutluluk olarak çeviriyorlar, çok yanlış olduğunu düşünüyorum. mutluluk ve euadamonia farklı şeyler.
  • dahinnotha  (25.01.22 10:18:13) 
[]

Kıyafetlerinizi kaç kere giyiyorsunuz?

O gün giydiğiniz kıyafetlerinizi yıkamadan dolaba asıyor musunuz? Bu yaygın bir şey mi? Birkaç saat giymiş olsam ve ter ile ilgili bir durum olmasa dahi o kıyafeti dolaba koyma düşüncesi beni rahatsız ediyor. Bu yüzden her giydiğimi eve gelir gelmez kirliye atıyorum. Sadece kotları iki kere giyiyorum. Geri kalan hiçbir şeyi ikinci kez giymiyorum. Anormal bir durum mu?




 
Ben de boyleyim. Temizlerin oldugu yere giyilmis bluz koymam.


  • geçerkenugradım  (20.01.22 18:25:20) 
Kesinlikle anormal değil.
Ben sadece kot pantolonu 2 3 sefer giyiyorum, giydikten sonra banyoda ayrı bir askıya asıyorum. 10 pantolonum olsaydı bunu da yapmazdım, yıkardım tabii ki.

  • art pepper  (20.01.22 18:34:12) 
Üst giysileri gün içinde dışarda 6-8 saatten fazla giyme durumum oluyorsa bir daha tekrar gitmiyorum. Ama dışarı birkaç saat gider, gelirim o zaman temizlik durumuna göre hemen kirlilere atmıyorum, ayrı askıya asarım.

Pantolonları daha fazla giyiyorum ve zaten sık yıkanmaması gerekiyor.
  • sevilen progressive türkücü  (20.01.22 18:46:00 ~ 18:46:43) 
Valla ben giyebiliyorum birkaç kez, kıyafetin durumuna, ne süreyle giydiğime, nerelere gittiğime falan da bağlı giyme tekrarım. Ama dolaba geri koymuyorum, dolap dışında askılıklarım var, oralara asarak devam ediyorum. Bu hassasiyetim de sonradan çıktı, daha gençlikte dolaba da koyuyordum gayet.

Hiçbir zararını görmedim bu davranışımın şimdiye kadar. kıyafetlerin o kadar sık yıkanması ömürlerini kısaltıyor. Çer çöp çamur içinde yaşamıyorsak, çok kirli yerlere girip çıkmıyorsak bu davranışın çok da gerekli olmadığını düşünüyorum.

Ama ben böyle düşünüyorum diye sizin yaptığınıza da anormal diyemem, niye anormal olsun ki, o da sizin tercihiniz sonuçta. Obsesif bir şekilde bunu kafaya takıp bu dertle muzdariplikten yaşamınız sıkıntıya girmiyorsa, yani böyle olmak hayatınızı zorlaştırmıyorsa sizin davranışınız da size normaldir.
  • nimberjack  (20.01.22 18:49:20 ~ 18:50:17) 
Ben birden fazla kere giyebiliyorum temizlik durumuna göre. Sık yıkandıkça hem kıyafetlerin ömrü kısalıyor hem de su ve elektrik israfı oluyor. Ancak dolaba koymuyorum, dilsiz uşağa asıyorum.


  • fotrsapka  (20.01.22 19:16:58) 
Kotları birden fazla giyerim ama dolaba asmam, ayrı bir yerde durur. Kot, mont, kaban dışında ben de her şeyi bir kez giyip kirliye atarım.


  • asteriks  (20.01.22 19:44:01) 
gömlekler bir gün, kotlar 3-4 gün, takımlar 3-4 gün, evden çalışırken tişort giyiyorum, 20 tane siyah ve lacivert, 20 tane de beyaz var. her gün birini giyer, çamaşır makinesi dolduracak kadar olunca yıkarım.


  • gabe h coud  (20.01.22 19:52:45) 
Atlet, tişört, body gibi direkt tene giyilen şeyleri 1 kez giyerim, sonra kirliye atarım. Gömlek 1 kez. Yünlü hırka, kazak gibi 2. kat olarak giyilen şeyleri 2-3 kez giyerim. Jean ve pantolonlar, uzun süreli giyilmediyse 5-6 kez giyerim. bir kez giydiğimi tekrar dolaba sokmam, dilsiz uşağa asarım.


  • anthemis nobilis  (20.01.22 22:55:41) 
dikey elbise askısı bunun için var


  • bir soru sorcam  (20.01.22 23:39:44) 
Ben 2 dk markete gitmek için giydiğim bir şeyi bile dolaba koyamam. Yazın zaten her şeyi bir kez giydikten sonra direkt banyodaki kirli sepetine atıyorum ama kışın bazı şeyleri 2. kez giyiyorum. Hatta kot pantolonda 3-4 bile oluyordur günde 1-2 saat giydiysem. Onları da odamda ayrı bir köşeye koyuyorum 2. kez giymek için. Dolaptaki temiz kıyafetlerin odasına asla koymam.


  • ms brownstone  (21.01.22 01:46:54) 
[]

Hanımlar - Dudak Dolgusu

Yapılan her dolgunun dudakta bir miktar kalması mümkün müdür? Bunu deneyimleyen oldu mu? Örneğin ilk seferde 6 ayda bir gereken dolgu zamanla yılda bir kere ihtiyaç haline dönüşebilir mi?




 
sanmıyorum
konunun uzmanı değilim. ancak kendi vücudunuzdan; yağ dokunuzdan elde edilen dolgular daha kalıcı oluyor, o kesin.

  • rewlack  (10.01.22 11:31:25) 
Evet, doktorlar da böyle diyor zaten.
Bende kendi yağ dokumdan dolgu da var hyaluronik asit dolgusu da; kendi yağımdan olan dolgu çok kısa sürede eridi ama diğer dolgu için aynı şey söz konusu değil.

  • marla is in my head  (10.01.22 11:47:41) 
@marla, araştırıp çok başarılı bir doktora dudak dolgumu yaptırmıştım. Kendisi de çok küçük bir kısmının biriktiğini söylemişti. Emin olmak istedim çünkü birçok yerde tamamen eridiği yazıyor.


  • ruhen hastayim ben  (10.01.22 17:02:03) 
1234  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.