[]

entry'nin bilimsel yönü

eksisozluk.com

şu entry'nin bilimsel bir dayanağı mevcut mudur?

varsa bilimde nasıl geçiyor tam olarak bu konu?

 
nöropsikolji konularını araştırın. tıbbi yönden açıklamalar da yaptığı için yardımcı olamıyorum, bilgim dışında. öget öktem hocanın belki konu hakkında çalışması olilibilir.

ancak analitik olarak bakarsak evet alkol superego ile baskılanan konuların kontrolsüzleşmesine neden olduğundan "rahatlatır" hissi yaratır. az konuşan çok konuşmaya başlar. göğüs dekoltesini günde 500 kere düzelten kadın içki masasında sütyen çıkarıp rahatlamaya, annesinden ayrılamayan adam anne ve babasına sövmeye başlayabilir...

özetle teknik kısmını bilmiyorum ancak evet doğru.
  • i dont know i dont care  (26.03.18 01:02:13) 
[]

kişisel dayanıklılığı artırmak

her insanın duygu değişimlerine, ortamdakileri değişkenlere tepkileri farklıdır ama bu tahammülsüzlüğü düzenlemenin en azından geliştirmenin bir yolu var mıdır?

mesela ani fiziksel değişimlere uyum sağlamak için sıcak ve soğuk suyla şok antremanları yapmak bir süre sonra bunlara karşı tepkilerimizi yönetebilmeyi kazandırır mı bize?

var mıdır bu konuda kişisel felsefesini geliştiren birileri?

 
deneyim, duyarsızlaşma, farkındalık anahtar kelimeler.

deneyim kazandıkça beklentilerin daha isabetli olur.

maruz kaldığın durumlara bir süre sonra duyarsızlaşırsın.

farkındalığını artırdıkça kendini kaptırdığını fark etme şansın olur, bu durumda duygularına veya 'id'ine hakim olma şansın olur.
  • idexo  (10.03.18 20:26:28) 
bahsettiğin dayanıklığı geliştirmenin en somut yolu bir şeyleri yaşamaktan geçiyor. ne kadar kötü ya da zorlayıcı olurlarsa olsunlar, yaşadıklarının aslında çok bir numarası olmadığını, ve çok büyük, özel olaylar dışında (fiziksel felaketler gibi), ne yaşarsan yaşa insan olarak seni dünkü halinden uzaklaştırmadığını, yaşamadan anlayamıyorsun. ancak bunun bir defa farkına vardın mı gelecekteki travmaları atlatmak daha kolaylaşıyor.

ayrıca insan olarak düşüncelerimizden teşkil değiliz, hatta düşüncelerimiz son tahlilde pek önemli de değil. duygu değişimlerini düzenlemenin yolu bu düzenlemeyi yapmak için özel bir düşünceyi sarfetmemekten geçiyor. bunu ne kadar fazla düşünürsen içinden çıkması da senin için zor olur. ne yapacağım diye düşünmek yerine, duygu değişimlerini sakin bir şekilde gözlemlemeye çalış. verdiğin tepkileri ölç, ama yargılamaya çalışma. içinden çıkılacak bir bataklık, çözülmesi gereken bir düğüm olarak görme. bırak üzerinden geçsinler. zor geliyorsa uyu biraz, uyandığında daha iyi olacaktır. bunu yapmayı bir alışkanlık haline getirdiğinde duygu durumundaki değişikliklerin seni eskisi kadar bağlamadığını hissetmeye başlayacaksın.

başka insanların da zamanında benzer şeyleri düşündüğünü bilmek seni rahatlatabilir. stoacı felsefeyi (epiktetos (enchiridion), seneca'nın mektupları, bunları seversen marcus aurelius) ve taoist felsefe (tao te ching) ilgini çekebilir, sana bir zemin sağlayabilir.

ani fiziksel değişimler ise ilk dediğinden biraz farklı bir konu, ama bahsettiğine benzer bir şeyi kendi hayatımda uyguladım ve devam ettirmeye çalışıyorum. soğuk (yağmurlu, karlı) havalarda normalinden bir hayli daha ince giyin ve ortalıkta gezinmeye başla. başlarda donacaksın ama zamanla, bunu tekrar ettikçe vücudunun adapte olmaya başladığını göreceksin

gerek vücudumuz, gerek zihnimiz ekstrem noktalardan ders çıkarıp kendini bir şekilde adapte edebiliyor. ekstremlerden kaçmamayı, onlara göğüs germeyi sağlayabildiğin sürece gelişirsin.
  • inscrutable  (10.03.18 21:59:26 ~ 22:00:47) 
manevi olarak düşünürsek insana öyle ya da böyle bir şeyler öğreten yegane şey, arkadaşların da dediği gibi deneyim.
her insan hayatında çok büyük zorluklar yaşamıyor ya da üstesinden gelmesi gereken engellerle karşılaşmıyor, ama yine de empati yapabilmeyi insan hikayeleriyle öğrenmek ya da buna aşina hale gelebilmek mümkün.
bir de tabii "herkesin yaşadığı kendine zor gelir".
herkesin her şeyi kendine göre yaşadığını ve deneyimlediğini bilmek önemli.
bazısı kendini değiştirmeye açık olur, bazısı kinlenir.
bunda hem karakterin hem de ayakta kalmaya çalıştığınız ortamın yapısının önemi var.

ama şu da var ki, insan birçok şeyi öğrenip deneyim kazansa da öğrenmenin sonu yok.
hayat devam ettiği sürece her şekilde sürprizle karşılaşıyorsun.
unumu eledim, eleğimi astım, ben her şeyi gördüm demek doğru değil o yüzden.
  • blatta hiberna  (10.03.18 22:12:05) 
[]

foto efekt

scontent-cdg2-1.xx.fbcdn.net

nasıl oluyor bu iş?


 
  • kobuzchu kiz  (08.04.16 02:58:24) 
[]

debe ye girmiş belgesel listeleri

debe'de rastlayıp kaydettiğim güzel belgesel listeleri vardı. lakin format atınca onlar da kayboldu.

sizin de böyle debe de sağda solda görüp kaydettiğiniz belgesel listesi entryleri varsa benimle paylaşır mısınız?


 
  • la noix  (17.01.16 18:49:11) 
@la noix teşekkürler.

devam ettiren olursa hayır demem.
  • terspeygamber  (17.01.16 18:52:16) 
  • saphire blusu  (17.01.16 23:56:06) 
The Bridge (2006)
Waste Land (2010)
The Human Experience (2008)
That Sugar Film (2014)
  • RedGoldGreen  (18.01.16 00:12:49) 
[]

bir entry/patronum

bir şirkette çalışma akışını anlatıp bu çalışma hayatının ona hiçbir şey kazandırmadığını nüktedan bir şekilde alttan alta mesaj olarak veren. patronu hakan bey(sanırım)in tatillerine gezmelerine para kaynağı olduğunu anlatan büyük ihtimal kurmaca bir öykü olan bir entry vardı.

allahaşkına bulun onu bana.


 
patronun adı emre beydi de yazarı hatırlamıyorum..

aasdfghh sözlüğe emre bey yazıp aratınca bir sürü başlık çıktı. yazarın adı da sinire gerek yok'muş
(bkz: sinire gerek yok'un patronu emre bey)
  • nrmnm  (03.01.16 22:07:11 ~ 22:08:54) 
  • bu nick tam yirmi alti karakter  (03.01.16 22:08:23) 
evet tam da bu


  • terspeygamber  (04.01.16 10:44:50) 
[]

steve jobs

img-2.onedio.com

bu adam kod yazmayıp napıyor?


 
Liderlik yapiyor, pazarliyor, fikir uretiyor, yeni fikirleri su yuzune cikariyor. Bunlardan para kazaniyor.


  • insanlik icin buyuk bir adim  (01.03.15 21:31:05) 
amma sallamışlar. nereye yazmamış? adam daha insanlar bilgisayar nedir bilmezken program yazmaya başlamıştı. apple için belki yazmamıştır.


  • hzben  (01.03.15 21:48:25) 
yamıyo çalıyo


  • partizan  (01.03.15 21:53:08) 
apple için hiç yazmamış.
www.businessinsider.com

  • arkadakiadam  (01.03.15 21:55:22) 
apple'ın ardındaki daha doğrusu başarısının ardındaki adam çok farklı. apple'ı apple yapan kişi steve jobs değil. ancak stece jobs halka nasıl hitab edeceğini iyi biliyor. marketing yani. dolayısıyla kim göz önündeyse insanlar onu god mode'a yüceltiyor.


  • KidLazer  (01.03.15 23:37:27) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.