Ekşi Duyuru

kişisel maliyetler göreceli olarak değişeceği için sadece genel anlamda yanıt verebilirim. arkadaşınız biraz abartılı yanıtlar vermiş. freelance olarak çalışacağınıza göre sanırım eviniz işyeriniz olacak. dolayısıyla ofis ve personel maliyetleri olmayacak demektir. şahıs şirketi kurulurken noter ve mali müşavirle başlangıç aşamasında 2-3.000 TL civarı bir maliyetiniz olur. sonrasında mali müşavire aylık sabit bir ödemeniz olur. 500-1.000 civarı. ek maliyetler, vergiler gibi hususlar doğrudan kazancınızla ilgili. resmi olarak kazançlarınız belgelendiğinde kazancınız üzerinden vergi ödersiniz.

Kuruluş sadece noterde vekalet vereceksiniz 1000 2000 arası

Sonrası muhasebeciye her ay 2000 civarı ödeme var

5 6 bin bağkur odeyeceksiniz, odemezseniz devlet Hastanesi'nde muayene olamazsınız

300 400 de damgası pulu vs var

ilk kuruluş maliyeti. şu an ne kadar bilmiyorum. 2 sene evvel kadar yaklaşık 1500 liraya açmıştım.
bağkuru vaktinde ödersen 5901 lira ödemezsen 6900 lira
yılbaşı defter tasdik ücreti 3000 ödedim
aylık muhasebe ücreti 1000
ofis kirası, bu kiraya ait ödenen stopaj. geçen sene için bu sene 10bin vergi verdim. doğru düzgün fatura kesmedim.
işhanı aidat, elektrik, su, internet, telefon.

bağkuru ödemez, evden çalışır ise muhasebe ve stopaj, damga vs. gibi muhasebe ücretleri dersek senelik 25-30bin bandında masraf çıkar. aylık 2500-3000 diyebiliriz.

Evden çalışılacaksa ev kirasına göre vergi alındığı için sanal ofisler tercih ediliyor diye biliyorum ben. Bu konuda da bilgi almanızda fayda var. Ben de açacağım inş o yüzden de teşekkürler. Bu bilgiler bana da lazım.

her ilçenin nufüsüne göre meclis üyeleri değişiyor.
hatta aldıkları oydan bağımsız bir de meclis için oy kullanıyorlar.
birçok ilçede mecliste akp öndeyken seçimi chp kazanmıştır ya da tam tersi olmuştur.

yazdıgın sayılara göre aşağı yukarı öyle olmuş zaten

belediyeye ayrı oy meclise ayrı oy atılıyor. az buçuk fark edebilir

yani il meclisinde akp'ye verip ilçe bld. bşk. olarak başka parti adayına vermişler gibi görünüyor.

Sandık kurulunca sırada olanlar sayılarak tutanak altına alınır ve o an sırada olan herkese oyu kullandırılır.

5’e kadar gelen herkes oy kullanabilir, saat 5’e geçse bile. Ama sıraya 5’ten sonra girenler kullanamıyor.

ruul kdv'li fatura kesiyor ve sana içinden kdv+komisyon düşerek fatura ediyor. yani sen devlete bir kdv ödemeyeceksin.

aslında yazıımcılar gibi emek üzerinden çalışanlar için bir vergi istisnası var yıllık bedel bunu aşmıyorsa ödemen gerekmeyebilir.

Sera savaş - gündüz aşık olmak

1 saatlik bölümler canlı yayın olduğu için videos değil live sekmesinde bulunuyor. Oradan ulaşabilirsiniz telefon ve pc'de uzun yayınlara

o grundigin yorumlarına amazondan bakmanı tavsiye ederim. çok dandik her şeyiyle.

Amazon’da zaten en çok satan model. güçlü ve sessiz olduğu da söylenmiş.

dandik, kötü malzeme kalitesi gibi yorumlar watt’ı yüksek olan diğer saydığım yerli markalar için yapılmış. mikser kullanacağımı sanmıyorum. doğrayıcı robot ve çorba karıştırıcı lazım. o yüzden set bakıyorum.

Bosch 3 bin lira ben 1500 lira civarı bakıyorum

fakir mr chef quattro aldım, memnunum.

coin alıp 2 sene bakmamak çok yanlış. coinlere uzun vadeli yatırım yapılmaz. boğa piyasası geliyor birkaç ayda çok kazandırıyor, sonra 2-3 sene çakılıyor. yeni boğa piyasası gelince eski coinlerin yüzüne kimse bakmıyor, yeni coinler artıyor. 2 sene alıp unutacaksan altın veya eregli al. coin işi sürekli takip gerektiriyor.

evet öyle bir sürekli bakma durumum yok.
başka bir yatırım aracı alsam ona da sürekli bakmam.

o yüzden şimdiye kadar alıp unutup en çok kar ettiğim altın oldu.
ama şu an iş durumum da stabil olmadığı için kısa vadede getirisi olan bir yatırım aracı da arıyorum.

bu coin'lerin bir kısmını ya da tamamını satarsam sonra pişman olur muyum diye düşünüyorum. etherium vs. gibi sağlam olanları bırakmak belki bir seçenek.

21 bin çok değil. Aylık faiz çok vermez. Günlük faiz de çok vermez. Ben olsam borsada sağlam bir şirketin hisselerini alırdım tümüyle.

Here we go'yu iyi bir incele. Çünkü 2013'te bile vardı, offline harita ile Avrupada bir sürü yeri gezmiştim. Yıllar sonra o özelliği kaldırdılarsa ayıp ederler.

Elevenlabs çok iyi.
İlk ay 1 dolar, instant voice clone ile 2-3 dk'lık düz konuşma yüklersen baya başarılı sonuç veriyor. Tabii bu işin etik kısmı ayrı tartışma konusu.

Avrupa derken neresi olduğu çok önemli ama örnek olarak ben olsam 3 büyük şehirden birinde 100k TL yerine Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa, İtalya’da 5k Euro’yu tercih ederdim sadece paraya bakarsak. Oradaki 5k Euro ile buradaki 100k TL’ye göre çok daha kaliteli yaşanır (yeme içme, ulaşım, kültür sanat gibi birçok açıdan, özetle medeniyet açısından).

avrupa derken neresini kastediyorsunuz bilmiyorum kıta vs ülke saçma olmuş.

avrupanın başat ülkelerinden birini kastediyorsanız almanya, fransa vs.

düşünmeden 5k avrupa.

büyük avrupa ülkelerini kastediyorum. almanya, hollanda, ispanya gibi şehirlerin başkentleri vs istanbul.

sadece maaş üzerinden gideceksek, avrupa’da 5 bin euro kazanarak iki aylık maaşınla fena olmayan ortalama bir ikinci el araba alabilirsin. türkiye’de 100k kazanarak iki aylık maaşınla anca motorsiklet alırsın. bu kadar.

100bin TL maaş ile Türkiye. Ailem, uzun süreli menfaat ilişkilerim, üniversiteden gelen çevrem hepsi burada. Bırakıp gitmem.

Yeni mezun olduğumda gitmeyi becerebilseydim belki.

Kaç yaşındasınız bilmiyorum ama evlenip çoluk çocuga karışında çocugun okul parası için ayda 500-1000 usd arası bir rakam olarak kenara koyun.

Ben olsam avrupa düşünmeden kabul ederdim.

Hele iki çocuk varsa kesinlikle yurt dışı.

Sadece ama sadece başka hiçbir şeye bakmadan dersek 100 bin derim belki çünku avrupa'ya sadece para hedefiyle gelenler genelde üzülüyor.

Misal ben şu an 3.4k € alıyorum fransada, Türkiye'ye birakin 100 bini, tahminen 7-8 bin eurodan aşağıya adım atmam. Kimse de bana o parayi vermez zaten de yani benim için Türkiye'de yaşamak demek seviye düşürmek demek. Bunu yapmam için de aldığımız 2 katini falan isterim.

Ama genelde Avrupa'ya daha fazla para için gelmeye calisanlar hep üzülüyor çünkü Avrupa'nın kimseye daha fazla para vermeye (genelde) ihtiyacı yok.

Bu sebepten diyorum türkiye bir de illa başkent denmiş.

Ha tabi 5 bin ile pariste misal çok güzel bir hayat yasarsiniz eminim İstanbul'dan daha iyi sartlarda da olur ama 100 bin kazanan kişi gibi tepside dansöz oynatacak bir seviye vermez size. Bana göre Avrupa'ya gelmek isteyen biri insanca yasamak, ailesinin geleceği, türkiye'de bunalmak gibi sebeplerden gelmeli. Ben misal Türkiye'de iki haftada bunaliyorum bırakın geri dönmeyi.

O yüzden ben sirf parasal bakis acisi için Türkiye diyebilirdim, çok araliktayim.

değişir.

şayet kira elektrik vs vs sonrası avrupada elinize 500 1000 kalıyor ve sürünüyorsanız istanbul.

bu arada istanbul için 100 bin çok da aşırı bir maaş değil artık.

Esiniz caliscaksa europa, obur turlu tr. Hizmet sektoru ucuz abi ulkede

Abi TR'de İstanbul demesen direkt TR olurdu cevabım, ama bu haliyle maddi olarak arada pek bi fark yok. İstanbul'da 100k ile kuracağın hayat için Almanya'da 5k alıyor olman lazım zaten. Bi de İstanbul'un ciddi tadı kaçtı yani.

Ama yöneticilik infosu kritik. Avrupa'da bi yabancı olarak yönetici olma ihtimalin düşük, dolayısıyla maaşın artmayacak. TR'de yönetici olarak kendini gösterebilirsen seneye 2 katını alacaksın.

Şahsen diğer faktörleri katarsam, bana TR'de aldığımın 3-4 katını vermeleri lazım ki gideyim. Ama Avrupalı şirketlerde öyle bi para yok. Geleceği de parlak değil yani.

avrupada 4-5 bin avro net parayi kolay kolay vermezler.
o kalibredeki birisi de turkiye'de 100binin cok uzerinde maas alir.
o yuzden bence once rakamlari bir kontrol et..

obur taraftan tr'de yonetici olsam, yurtdisina 5bin avro net icin cikmam..

Avrupa. Yonetici olmayan pozisyon.

ben köylüyüm galiba türkiye derim bu oylamada

airpodslar mikrofonda iyi değil. çok kötü yorumlar var

macbooktan mı bağlanacaksın yoksa iphone 14 mü?

gürültü engelleme senin duyduğun dış gürültüyü biraz engeller ama karşı tarafın seni net duyması için Apple telefonlar ve macbooklar HERHANGİ bir mikrofonu zaten "voice isolation" modunda temizleyebiliyor.

Ben olsam düz kablolu Earpods alırım.(sadece telefon içinse)
www.amazon.com.tr

Sadece airpods değil çoğu/tüm bluetooth kulaklık mikrofon işinde kötü.

Samsung buds alırsan memnun kalırsın. En son model.

kablolu istemiyorum baseus var AirPod’a benzeyen ama iyi midir bilmiyorum

AirPods ikinci nesil olabilir belki fiyatı uygun ama gürültü engelleme özelliği yok

airpods'ların birebir çakmaları var, fakat onlarda anc ne derece iyi çalışır bilmiyorum. fiyatları 450 lira, iphone gerçek airpods olarak görüyor. magsafe kablosuz kutu ile geliyor falan. eğer 4-5 bin vermek istemiyorsanız, böyle bir şey denemeye değer; çünkü diğer türlü iphone için anc'li sadece airpods pro alacaksınız, diğerlerini geçin.

airpod'un hiç bir versiyonu sesinizi karşı tarafa düzgün göndermiyor. apple store'a uğrayıp test etmek istiyorum derseniz bağlanıp birini arar denersiniz nasıl iyi duyuyor mu diye.

bluetooth üzerinden gidebilen verinin sınırlı olmasıyla alakalı diye açıkladı apple'daki çalışan. diğer markaları bilemiyorum.

mac'ten bağlanıyorsanız, kendi mikrofonu & ses temizleme daha mantıklı

iPhone 4 ve 6S Plus'ta yıllarca EarPods kullandım. Kaç tane parçaladığımı hatırlamıyorum bile. Evet ses kalitesi bakımından fiyatına göre gayet vasattı ama mikrofon kalitesi gayet iyiydi. Mikrofon kalitesi nedeniyle yıllarca başka kulaklık araştırmaya gerek bile görmemiştim.

Ama kablolu kulaklıktan sıkılıp kablosuz kulaklığa geçmek istediğimde çeşitli seviyelerden marka ve modeller kullandım. QCY'nin üç kuruşa satılan kulaklığını aldım, mikrofonu yoktu desem yalan söylemiş olmam. Xiaomi'nin üç kuruştan biraz pahalıya satılan kulaklığını aldım, çok az gürültülü ortamlarda iş görüyordu ama gürültü birazcık artınca işlevsiz hale geliyordu. Şimdi ise Jabra Elite 85T kullanıyorum (Markanın 2 sene öncesinin en üst modeli) ve orta seviye gürültülü durumlarda iş yapıyor ama gürültü çoğaldıkça bu da işlevsiz hale geliyor. Şu anda en iyi kablosuz kulaklığı da alsanız muhtemelen benim kulaklığımdan çok daha iyi olmayacaktır, biraz daha iyi olacaktır.

Bu nedenle yerinizde olsam mutlaka kablolu ve mikrofonu ağız seviyesinde olan bir kulaklık alırdım. Evet kablosuz kulaklıklar aşırı pratik, kullanımı kolay ve kablo koparma derdini hayatınızdan çıkarıyor ama mikrofon kaliteleri hala basit bir kablolu kulaklık seviyesinde değil.

airpods 2.nesil pişmanlıktır.

@gule gule Neden?

@malheiros 450 liralık çakma bir ürünün ömrü ne kadar uzun olur sence? para harcamayayım dediysem bütçem 3 bin. 7-8 bin vermek istemiyorum diyorum.

ilk neden mikrofon: çok kötü, herhangi bir görüşme yapacaksam airpodsun mikrofonundan kaçınıyorum. bilgisayarda isem bilgisayarın dahili mikrofonunu seçiyorum, telefonda isem kulaklığı çıkarıp normal konuşuyorum, yarardan fazla zarar.

ikinci neden pil ömrü: aldıktan 4-5 ay sonra pilde sıkıntılar başladı, özellikle bir tarafın diğerinden önce bitme olayı var ki hayattan soğutuyor. diğer kulaklıklar da belki böyledir bilmiyorum ama o parayı verdikten sonra daha iyi pil ömrü bekliyorsun. özellikle günde 2-3 saatten fazla kulaklık kullanacaksan büyük sıkıntı.

üçüncü neden anc: ben alırken kulaklığı anc o kadar yaygın değildi şu an böyle bir teknoloji varken anc olmayan kulaklık almazdım, özellikle yıllarca kullanmayı planlıyorsam.

ses kalitesi olarak kötü değil, hoş benimki bozuldu sesi yukarı hoparlörlerden veriyor ama bu bana özel sanırım.

Süpürgeliğin üstünden kornişe kadar ölçü alınır normalde.

Eski perdemi kestirmiştim peteğin üstünde kalacak şekilde. Şu an yime uzuna geçtim çünkü petek de çok kötü görünüyor. Kalorifer için güneşliği kısa tülü uzun yaptırmak olabilir belki adabı nedir bilmiyorum

Arkasında boşluk olacak şekilde bir tablo çerçevesi yaptırabilirsiniz.

çok yukarıda oraya tablo asılmaz

-kablo kanalı
-Yada ev içerisine uygun kendini dolayarak ( sarmaşık tarzı ) uzayan bir bitki . Yeterli uzunluğa geldikten sonra kablo ile arasındaki ip gereceksiniz, bitki yeteri kadar uzadığında kendini kabloya dolayıp , kabloyu kamufle edecek.

elektrikçiden saklama kutusu aldım

kilit değiştirmek kolay ve kendin değiştirsen daha iyi her türlü... sonuçta o çilingirin anahtarı kopyalamadığına emin olamazsın, adresini de biliyor olacak takarsa. gereksiz risk...

aynı sebeple online olarak alsan da kullanacağın adresten farklı bir yere hatta mümkünse başkası adına sipariş vermen daha iyi olur.

güvenilirlik derken, birçok kilit aslında o kadar da güvenli değil. lockpickinglawyer videolarına bi göz atman yeterli :D www.youtube.com
bir de çoğu hırsız ya levye gibi bişeylerle kapıyı esnetip açıyor ya bareli kırarak kendi barelini takıyor vs. yani brute-force saldırılara karşı dayanım aslında bi tık daha önemli denebilir. bir güvenlik önlemi en zayıf noktası neyse o kadar güvenlidir. picklenmeye karşı dayanıklı ama bi çekiç darbesi ile kırılan kilit de kötüdür, çok dayanıklı olup 2 saniyede wave rake ile açılan kilit de kötüdür.

temel amaç daha çok etrafındaki diğer seçeneklere göre hırzısı daha çok uğraştıracak bi kilit seçmek olabilir mesela. ortalama üstü olursa adam seninkiyle uğraşacağına gider yanındakine girer.

Alt kilidin sadece göbek kısmını değiştirmeniz yeterli ayrıca, internetten güvenli bir satıcıdan almanızı tavsiye ederim. Kendiniz çok kolay bir şekilde takabilirsiniz.

Değiştirmeniz gereken şey "barel", kilit değil. Anahtar kopyalanmasına karşı, sadece alt bareli (anahtarları) değiştirmek yeterli olacaktır.

Kendiniz yapabilirsiniz, sağlam bir yılız tornavida yeterli.

model numarası ile İkea ya gidip yedek parça bölümünden steyeceksiniz, fatura fiş vb. gibi bir şey isteyipte sizde yoksa durumu anlatıp, piyasada bulamadığınızı söyleyip ısrarlı olmaya çalışın.

şu an altyapı yokmuş işte, gerekli belgeleri hazırlayıp mail atın. süreç devam ediyor da hizmet alamıyorsun ve alamadığın hizmet için faturayı da ödüyorsun anladığım kadarıyla. olmaz öyle. hiç süreçten falan bahsetmeden istenen belgelerle birlikte mail atın.

askıya almak için 50 lira tek seferlik bir şey ise askıya alın derim. turksatı da severim yıllarca kullandım. keşke taşındığım yerde olsaydı. türk telekom falan hikaye ve fiyatlar uçmuş vaziyette.

bu arada askıya alınan süre 1-2-3 ay neyse mevcut taahhüdünüze eklenecek mi onu da sorun.

Sözlük hesabın varsa fahri trafik müfettişi başlığında falan ftm olduğunu düşündüğün kişilere mesaj at yeri, tarihi/zamanı ve videoyu ilet onlar yazsın cezayı.

Diğer türlü bir bok olmuyor, emniyetin sitesinde falan da ihbar kısmı var ama işe yaramıyor.

Youtube arama geçmişmi açıp kapama işini google hesabınızdan yapıyorsunuz.

Google hesap ayarlarına girdikten sonra veriler ve gizlilik -> yaptıklarınız ve gittiğiniz yerler -> youtube geçmişi

Yukardaki adımları mobile göre söyledim, siz de mobilden bakın.

Yerel öneriler benim de sinirimi bozuyor. Bu yüzden youtube music'i bıraktım. Ayrıca youtube'un shorts'u gözümün içine sokmasındam da gına geldi. Bu dev markaların hepsinin sonu böyle başlıyor, hayırlısı bakalım.

konumu ABD yaptım düzelmedi.

mobilde ayarlarda böyle bişey yok.
gizlilik ve güvenlik diye bir şey var onda da YouTube geçmişi yok.

adamın yazdığını kimse okumamış şaka gibi alkdjasdjakdja.

youtube arama geçmişini kapatmak istemiyor adam.

kardeşim kapatamazsın. izleyeceksin bir algoritma oluşacak sonra düzelir.

Benim tecrübe ettiğime göre Youtube geçmişini kapatmak, diğer bütün cihazlarda işe yararken, Televizyondaki önerileri kapatmak için bir işe yaramıyor, neden böyle anlamadım. Televizyon her şekilde lokasyonunuza göre saçma sapan önerilerde bulunuyor.

bir sonraki ay okunup fatura edilir, bir sıkıntı olmayacaktır

Bir önceki abonenin talebinden sonra su kesilene kadar bir kullanım olmuş. O da sifon gibi şeyler için ki fark yok zaten 7 birim. Bir sonraki döneme yani sana fatura edilcek ama merak etme o birimde insani su hakkından olacağı için problem yok gayet normal böyle olması. Su idaresinin bildirin demesi işte kaçak kullanım var mı vs tespit etmek için.

bir şey yapma müdür uğraşmaya değmez.

açıkçası uğraştım. iski'deki personel de şaşırdı. sayaç fotoğrafını gösterdim. 200 lira öderdin ne olacak dedi. niye ödeyeyim ki başkasının borcunu dedim.

neyse ki e-devlet'te yazanla onların ekranında yazan farklıymış. son endeks 146, sorun yok dedi.

iptal başvurusu sırasında hangi gün kapatılmasını istediğinizi de seçebiliyorsunuz

Hangi uygulamaları yükleyeceksin? Bence o uygulamaları cep telefonuna bir yükle, kaç GB yer tuttuguna bak ona göre karar ver.
Şimdi kendi Android telefonumda baktım sadece Google haritalar 1.15 GB yer kaplamış.

Sistemin açık haliyle toplamda kullandığı ram miktarını görmek lazım.
Zamanla sistem güncellemesi vs.diğer yüklemelerle ( olabildiğince hiç bir şey yğklemeyin) 2gb ram yetmeyebilir, yavaşlamalar ve ekran geçişlerinde takılmalar olabilir.

Bir de pek sanmıyorum ama harici olarak ram takviyesinin mümkün olup olmadığını araştırın.

Android 12 ve 2gb ram zaten çok yanyana gelmemesi gerekir sanki. Hayret verici bir konfigürasyon çok canınızı sıkabilir 2gb ram çalışırken. Şimdi ikibin lira şubatta 6 bin lira fark olacak 4gb alın en az bence.

2 GB bellek değil, RAM.
Bellek 32 GB.

Henüz montaj yapılmadığı için boşta kaç RAM kullanıyor bilemiyorum.
Kullananlar varsa tecrübelerini paylaşabilir mi?

10da 1 değil 100de 1 .
+Her fon için belirlenen değer farklı oluyor ama kesilen fon yönetim ücreti olabilir
+Kar dan vergi kesilmiş olabilir

kesinti oranını bilmemekle birlikte 10'da 1 değil de 100'de 1 oluyor gibi.

emri verdiginiz tarih ile emrin gerceklesme tarihi farkli olabilir T+1 yada T+2.Siz emri verdiginiz tarihteki degeri gormussunuzdur ancak emir sonraki gun gerceklesmistir vb.

Bir de ustte yazilmis.Kazanctan vergi kesilmis olabilir.

evet %1.
ama ciddi bir para kesintisi.
bu vergi mi, bankanın kesintisi mi, aradaki fark ciddi.
fona yatırılmasa hiç daha iyiymiş.

Bu ne fonu acaba? Dolar fonu demissiniz ancak hangi baz varlik uzerinden degerleniyor fon.Hisse mi, sabit getirili fon mu ?

@turkuaz

TEB Portföy ING Bank Özel Bankacılık ve Platinum Serbest ( Döviz ) Fonu

fonun yönetim ücreti kesilmiştir.
vergi kesilmiştir
satış günündeki fiyat değişmiştir.

burada komisyon bilgileri yer alıyor.

www.kap.org.tr

altın transferi her bankada yok. akbankta yokmuş: www.hesapkurdu.com

Takasbank listesine göre Akbank var www.takasbank.com.tr

Onlar da bir var bir yok diyor kafam karıştı.

Kısacası yapamazsın.

polisan elegans yarı mat.
türkiye sınırları içindeki en iyi boyadır.

inşaat sektöründeki eşimin yanıtı:

bankadan kredi çekecekse daireyi almak için, banka ekspertiz raporunu kendi yaptırtıyor ( biraz tuzlu fiyatları var )
Diğer şekilde ekspertiz raporu istiyorsa bağımsız spk ya bağlı değerleme şirketleri var onlar yapabilir

bankaya alacağın dairenin tapu fotokopisini veriyorsun. o kadar. ekspertiz belli bir gün gelip inceliyor.

evi satın aldıktan sonra çıkartabilirsin. kanuni olarak haklarını araştır.

eğer evi göstermiyorsa ve bunu bi şekilde şu anki ev sahibi noter vb ispatlarsa kiracısını çıkartabilir.

oturacaksan ev almak her zaman için mantıklıdır.

kiracı göstermiyor dediğim önümüzdeki haftaya randevu veriyor ya da son anda iptal ediyor işim çıktı deyip vs.

evi satın aldıktan sonra çıkarma gerekçeleri var, keyfi olarak düşük kira veriyor diye çıkaramıyorum.

oturma ihtimalim olabilir ama kesin değil.

Biz de yakinlarimiza ev bakiyoruz. Eylül ayında kredilerde kampanya olacak deniyor, buna bağlı olarak da fiyatlar artacaktır illa ki. Para ve kredi ödemesi bütçenizi sarsmiyorsa acele edin derim. Tabi bu hep emlakcilarin bize söylediği şey, dogrulugu yanlisligini bilemem. Hangi emlakciya hangi evi sorsak, 1 ay sonra bu ev üstüne 500 bin koyar diyorlar.

kiracısız ev +1

içinde kiracı olan ev için hakkınız evi aldıktan sonra bir ay içinde ihtar çekmek şartıyla 6 ay sonra açacağınız tahliye davasıyla çıkarmak. o tahliye davasınının da gününün 1,5-2 sene sonraya veriyor mahkemeler deniyor. o yüzden 2 sene düşük kira almak sorun değilse ve 2 sene sonra kesin siz oturacaksanız öyle bir ev alın. siz oturmayacaksanız hiç bulaşmayın derim.

Öncelikle yatırım amaçlı sorduğunu varsaydım. Eğer oturum amaçlıysa devamını okumana gerek yok, oturum için en iyi konut alma zamanı şu andır. Yatırım içinse görüşlerimi yazıyorum;

1. Evet bu konu sıkıntı. Boş konut bulabiliyorsan almak mantıklı.

2. Konut almak her sene daha da zorlaşan bir konu. Fiyatlar şu an durağan ama 1 senede gözümün önünde öyle yükseldi ki. Kredi imkanları da daraltıldı. 2023 Mart ayında 0,99 oranla %80 krediyle 1.4M çekebilirken, Mayıs gibi eksper bedelinin %60'ı kadar ve 1,89 oranla kredi kullanıp ev alabildik. Şimdi hem faizler daha da yükseltildi, hem de verilen kredi oranı %20-50 bandına düştü. O pişmanlığı ben de çok yaşadım, sonra tüm gücümle alamadığım konutları aldım. Kısacası piyasanın durgunluğundan faydalanıp uygun fiyatlı bir konut bulursan, kiracı faktörünü de göz önünde bulundurarak evet doğru zaman. Ekim ayında pat diye 1,20 oranla 180 ay vadeli kredileri piyasaya sürerlerse bil ki fiyatlarda ciddi yükselişler olacak. 0,69 sürecinde çok ev baktım, fiyatların günlü/haftalık nasıl yükseldiğini bizzat gördüm.

Ben bundan sonra açıkçası yurtdışına yöneleceğim. Yani $100K civarında bir paran varsa ABD'de aracı şirketler ile konut alınıp dolar bazlı kira elde edebiliyorsun. Yatırım için aldığım konutun kredisini eritince ben öyle yapacağım. Yatırımcı isen bu konuyu da araştırmanı öneririm.

Bilinmez. Ben misal Fransa'daki firmalardan sadece orange duymuştum. Ama daha free var Bouygues var SFR var.

Benim çalıştığım firmanin yıllık geliri 20 milyar dolar, ben ise basvururken öğrendim firmayi.

Kısacası hayir. Bu işle alakası yoksa bilmezler. Aciklamaniz iyi olur sektör olarak.

basvuru yaptiginiz sirket teknoloji-haberlesme sektorundeyse muhtemelen bilinir ama mandıra sütcülük gibi bir sektorse bilmemeleri normal olabilir.

ayrica calistiginiz sirketlerin altında is tanimizinizi ve kisa sirket bilgisi de yazsaniz faydali olacaktir.

turkcell'de çalışmadım, turkcell'le çalıştım.

sektör reklamcılık, sanırım bilmezler.

Yani turk ve cell sözcüklerinin birleşimi olduğunu ve buna bağlı olarak cep telefonu hattıyla ilgili bir şirket olduğunu anlamaları çok zor olmaz ya. Ne kadar büyük bir şirket olduğunu bilemezler belki ama merak eden girip bakar zaten

"Turkcell (leading Turkish telco)" yazabilirsin, ben olsam hatta "leading Turkish telco with xM customers" diye yazardim, Avrupa'da cogu ulkenin nufusundan coktur buyuk ihtimalle.

tedavi değil de pansuman. ilk olarak zam alım gücünü düşürerek halkın harcama alışkanlıklarını değiştiriyor. harcamalar düşmeye başlıyor. bir de sürekli para basıyorsan ne yaparsan yap zamlar gelmek zorunda.

çıkış formulu dediğin 3-5 yıllık sürelerde zaten mümkün değil. belki 15-20 yıllık orta vadeli planlarla olabilir. siyaseti adam edersin güven gelir, eğitimini adam edersin, kaliteli mühendis çıkar onların çalıştığı şirketler dünya ölçeğinde karlı projeler yapar ülkeye parar girer vs...

zaten bu tür parasal tedbirler günü kurtarır, ya da seçime kadar kurtarır.
Ülkenin yapısal sorunlarını çözmeden uzun vadeli bir düzelme olmaz.

Seçim öncesi o kadar sorumsuzca para dağıtıldı ki, o devasa açığı kapamak için bu zamlar yapılmak zorunda kalındı. Bir taraftan cari açığı kapatalım, bir taraftan bütçe açığı kapansın ama cari açığımız rekor üstüne rekor kırıyor. Kısa vadede yapılması gerekenler yapılmıyor. Kredi kartınaa taksiti yasaklamak, yurtdışı telefon kayıt ücretini yükseltmek falan boş işler.

Çıkış formülü mevcut politikalardan ve zihniyetten tamamen vazgeçmek, o da orta vadede olacak iş değil, beklememek lazım. Herkes kendisini ve ailesini kurtaracak birkaç yıl daha böyleyiz.

-Konut ihtiyacınız varsa mutlaka ve mutlaka imkanınız çerçevesinde gidermeye çalışın. Aile büyüklerinden kalan arsa, arazi vb. kullanın. "Tek yaşıyorum 100K gelirim var 25K kira ödeyeyim mi" tarzı başlıklar görüyorum, çok yazık.

-Gücü yeten (tercihen döviz bazlı) ek ve düzenli gelir elde etmeye çalışsın. Kira, eurobond, temettü vb.

-Sizi enflasyona karşı koruyabilecek güçlü kurumlara geçmeye çalışın (holding, banka vb.)

-İmkanı olan direk başka ülkeye taşınsın. Önümüzdeki dönem alım gücü, konut krizi büyüyecek. Benim önereceklerim bunlar.

bu durum ekonomiyle alakalı bir olay değil. çözüme doğru gitmiyor

Öyle bir şey olmaz. İşte popülist yaklaşımlar bunlar. Hele vasıfsız işçiye böyle yüksek maaşlar verirsen orta direği de ortadan kaldırıp ekonomiye bırak müdahale etmeyi, katledersin. Belediye seçimlerini kazanmak için "en düşük belediye çalışanı maaşı şu olacak" diye verdiler bir gazı, belimizi doğrultamadık sonra.

Bir de zeka parıltısı barındırmayan şekilde "onların maaş talebine laf edeceğinize siz de birlik olun, siz de maaşınızı artırın" diyenler var. "Max. Komünist Zekası" denilen konu bu zaten. Herkesin maaşını %200 artırınca herkes açlık sınırının üstüne çıkmaz. Hizmet sektörü gibi insan temelli işlerde %200'den fazla artar giderler, üretim tabanlılarda ise %200'e yakın olur (insansız ya da çok az insan içerenlerde daha düşük artış olur). Daha sonra da açlık sınırının aşağı yukarı aynı oranda arttığı ile kalırız. Sonra neden böyle oldu? Aç gözlü işverenler, ev sahipleri, Lannisterler falan diye zırvalarız.

Şu andaki amaç hiper enflasyonu çözmek değil stagflasyona girmemek. Ama ne kadar çabalanırsa çabalansın hep günü kurtardığımız için sadece kaçınılmaz olan yerel seçimlerden sonra ötelenmeye amaçlanıyor.

İngiltere'ye taşınmış sanırım, konser vermiyormuş uzun süredir. But I don't know why

benim için net hollanda. dillerini öğrenene kadar ingilizce ile rahatlıkla yaşarsınız. almanya gibi almanca zorunluluğu yok bildiğim kadarıyla. hem batı hem de kuzeyde olduğu için çok çok gelişmiş. ve en önemlisi almanya'daki kadar türk yok. bir sürü sebep sayılabilir fakat ilk aklıma gelenler bunlar.

bu ikisi arasinda hollanda daha cazip acikcasi.

ama is bulmadan önce ülke degil ama önce is sonra ülke secilmesi daha mantikli.

ben almanyada yasiyorum, kurulu düzenim olmasa hollandaya giderdim :))

Sektörel olarak karşılaştıramam ama iki ülkenin de avantajları ve dezavantajları var. İki ülkede de yaşamış birisi olarak Hollanda seçerdim ancak bu seçim Almanya’nın neresi olduğuna göre de değişir tabii ki. Hayat Hollanda’da genel olarak daha kolay. Dijital olarak her işinizi halledebiliyorsunuz mesela. Ama Almanya’da hala her iş kağıt kalemle yürüyor. Toplu taşıma Hollanda’da daha düzenli. Buna ek olarak Hollanda’da altyapı daha gelişmiş durumda. Dil konusunda İngilizce ile senelerce sorunsuz yaşarsınız. İnsanlar daha toleranslı. Türklere karşı daha az önyargı var. Şehirler Hollanda’da daha temiz ve daha güvenli. Diğer taraftan Almanya daha sosyal bir ülke. Aşırı sağ partinin federal olarak %22’lere doğu eyaletlerinde %30’lara dayandığı bir yer. Almanya’nın en büyük artısı Hollanda’ya göre daha ucuz olması. Hollanda’da vergiler daha fazla, ev krizi daha büyük. Almanya’da daha ucuza bir ev bulabilirsiniz. Yine Hollanda’da dizel ve büyük araba almayı unutun, vergileriyle başa çıkamazsınız. Ama Almanya’da daha kolay araba alırsınız.

Örnekle çoğaltılır tabii ama ben Hollanda’da yaşamayı tercih ederim.

hollanda muhtemelen daha kolay entegre olunabilen bir yerdir. bu almanya'da bir problem çünkü birkaç şehir dışında hiçbir yer kozmopolit değil ve sokakta nadiren ingilizce duyarsın.

sektör pazarlama / reklam olduğu için sizin güçlü marka ve şirketlerin merkezlerinin olduğu yerlere gitmeniz lazım. bir yazılımcıdan farklı sektör dinamikleri.

Dil bariyeri yüzünden zaten yerel pazarlama konusunda iş bulmanız zor. Yani almanlara, hollandalılara yönelik pazarlama işini hollanda pazarını bilen biri varken bir göçmene vermezler kolay kolay.

Siz ya global markaların türkiye pazarına bakan bölümlerinde iş bulabilirsiniz. Ya da mena, europe gibi regional kısımlara bakan yani ingilizce ve global insightlarla yürütebileceğiniz işler kovalamanız lazım.

Bunun için şirketlerin global ya da regional merkezilerinin olduğu yerlerde iş aramanız lazım.

Sektör özelinde iş bulabileceğiniz yerlerin başında londra geliyor. Çünkü birçok markanın reklam ve pazarlama ajanslarının merkezi londra'da ve avrupa/global kampanyalar Londra ofislerinden yönetiliyor.

İkinci seçenek ABD. Zaten pazarlamanın merkezi orası. Türkçe bilen marketing/digital marketing çalışanları arayanlar çok oluyor.

Bunun dışında Türkçe bilenler için doğu avrupa ülkeleri de bir opsiyon. Çünkü bazı global şirketler Türkiye'yi doğu avrupa'ya bağlıyor. Romanya, Polonya, Çekya gibi ülkelerde büyük firmaların doğu avrupa merkezleri var. Bir de bu ülkelerde dijital startup sayısı çok fazla. Oyun sektörü de oldukça aktif. Bunlarda da ciddi iş fırsatları oluyor. ama daha konservatif ülkeler olduğundan çalışma vizesi almak zahmetli.

Son seçenek almanya. Ama almanya'da türkçe bilen insan zaten var o yüzden türkiye'deyken almanya'da marketing alanında iş bulma şansınız çok olmayabilir. Almanya'daki türk alman pazarını da tanıyor bir de. Siz bilmiyorsunuz, o yüzden iş bulma şansı daha zor Almanya'da.

Son seçenek ankara anlaşmasıyla freelancer olarak kendi şirketinizi kurmak. Hem türkiye'deki müşterilerinize, hem oradaki şirketlere bu hizmetleri vermek.

dubai'yi de unutmayalım. Türkiye genelde ortadoğu pazarında anılıyor artık ve büyük firmaların ortadoğu pazarlama kampanyaları dubai'den yürütülüyor. Bir de dubai expat bölgesi, o yüzden iyi çevre yaptığınızda yöneticileriniz 1-2 sene sonra başka ülkeye gidebiliyor ve sizi de o ülkeye alabiliyor.

well, nothing.

gibi sanki buradaki kullanımı.

I tried my best'i değil de öncesini çevirmek istedim.

"ne yapayım işte..." diye bir başlangıç yaparsın ya. oradaki geçiştirme ifadesi.

not much...
nothing special...
gibi bir ifade gerekiyor sanki?

son belirttiğin anlamdaysa not much ve nothing special yeterlidir. ilk okuyuşta aklıma gelense şudur:
www.youtube.com

bir çok kişinin threadsi bırakma sebebi oldu bu.
1 hafta eğlenildi, şimdi kürkçü dükkanına dönüş.

Bazı bankalar vadesizde bir meblağ tutuyor. Ceptetebde düşük meblağlarda bu miktar 3 bin iken yüksek meblağlarda 20k tlye kadar çıkabiliyor. Genellikle günlük faizlerde yapıyorlar. Ya da faizi para çekimine izin veren vadeli hesap türlerinde

yani ustune cok dusunmene gerek yok saglik ocagina git bana kan karti lazim de, kan grubunu biliyor musun diyecek, evet asd rh+ diyeceksin hemen hazirlayip verecek

portfolio.adobe.com

Burası ücretsiz, ben para falan vermiyorum. Gayet te işimi görüyor.

geçmişte öyle olabilir ama şu anda değil. siteyi yayınla deyince creative cloud'a yükseltmeni istiyor yayına almak için. en ucuz paketi 9.99 dolar aylık.

türkiye'de herhangi bir nüfus müdürlüğünden randevu alıp başvurabilirsiniz. başvuru sırasında verdiğiniz adrese postalanır. geldiği zaman adreste yoksanız adrese en yakın ptt'den alırsınız.

o tarihe kadar sadece belirtilen kişinin üzerine kayıtlı hatlar ile kullanılabilecek telefon

pasaport kiminse sim kart da onun olacak yani. başkasının hattı o telefonda çalışmayacak.

Müteahhit kat mülkiyeti almadan bırakmış. Çünkü kat mülkiyeti almak için masraf etmek gerekiyor.

binayı satın alsam kat mülkiyetini ben alabilir miyim?

Burada önemli olan iskan almış mı, yapı kullanma izin belgesi var mı? Eğer satıcı bilmiyorsa belediyeye gidip öğrenin. Eğer iskan varsa, evet mülkiyete dönüştürebilirsiniz, fakat öncelikle eskiden kalan borç harç olmaması gerekiyor, onun yanında imar çapı vb. gibi belgeler alınması gerekiyor. Kat maliklerinden herhangi biri tapuda bunun başvurusunu yapabiliyor da işte önemli olan o masraflara diğer kat malikleri ortak olacaklar mı? Hadi çap falan yine alınır, borç varsa sadece sizin ödemeniz anlamsız olur.

Binadaki eksikliklerin tamamlanması(su deposu, yangın söndürme sistemi,varsa bahçe düzenlenmesi, paratoner, varsa sığınak, acil çıkış kapıları vs) yapı denetiminin tamamlanmış olması, projeye aykırı işlem olmaması gibi birsürü iş var iskan alabilmek için. İskanı müteahhidin alması gerekir. Tek başınıza halledemezsiniz.

Tüm maliklerin kabul etmesi gerekiyor.
Annemin evi 23 yıllık ve hâlâ kat irtifakı var. Çünkü masraf etmek istemiyor bazıları. Anlaşamıyorlar.
Alırken bunu hiç de düşünmemişiz.

Bazı konutlarda kat irtifak tapuları verildikten sonra gerekli prosedürler tamamlanmadığından ve/veya harçlar yatırılmadığından iskan alınamayabiliyor. Müteahhit kaynaklı oluyor bunlar genelde ancak bu durum dairenin alınıp-satılmasına engel değil. Ayrıca bu dairelere bankalarca kredi de kullandırılır.

Öte taraftan bazı inşaat projeleri imar planına aykırı şekilde tamamlanıyor. Örneğin 5 yerine 6-7 kat inşaat yapılıyor vs. İşte bu durum tehlikeli ve sakıncalı. Bu tip konutlardan uzak durmak gerek çünkü deprem güvenliği anlamında da riskli.

Detayını sorgulamakla beraber iskansız daire almak ileride olası sorunları da düşünürsen tavsiye edilecek bir durum değil. Örneğin Kartal/İstanbul'da gösterişli bir konut projesi uzun süredir iskansız, belediyeye sorduğumda açık açık o projede müteahhit ile mal sahiplerinin davalık olduğunu, proje planına aykırı inşaat yapıldığını da iskan verilmesinin mümkün olmadığını söylediler.

Tam ekran yapmayınca çökmüyor oyun ama bu kez de tam ekransız oynamış oluyorum

www.technopat.net

denemediysen şunu dene

hdd/ssd kendisine iletilen veriyi yazar, eğer hızlı ise hızlı yazar ve çabuk boşa çıkar, fakat işlemci "bu boşa çıktı ben daha kapasitemi aşıp daha hızlı veri göndereyim" demez ki. 2009 bayağı eski model, sizin laptop'ta ssd takmak için ön arka kapağı klaveyeyi falan sökmek durumunda kaldıysanız, belki işlemcinin heatsink ile olan bağlantısını da bozmuşsunuzdur veya farkında olmadan fan kablolarını çıkarmışsınızdır.

ben yapmadım işlemi, servis yaptı. fan kablolarını çıkardılarsa bunu bilemiyorum. ama makine en fazla 10 dk çalışabiliyor. tarayıcıda bir sayfa açtığım anda işlemci ısısı anormal artıyor ve kapanıyor.

eski makine yeni ssd'yi kaldırmıyor gibi bir sorun olabilir mi? yani donanımsal bir uyuşmazlık gibi?

olmaz. servis bir halt yemiş, siz geri götürün kontrol etsinler.

Sistem win 10 ise, win7 gibi Farklı bir işletim deneyin bir süre.

hayır sistem win7. zaten win10 desteklemiyor makine.
10 dk bile dayanamadan kapanması normal değil.

+1 @malheiros, işlemci hızının aniden artmasının SSD ile hiçbir ilgisi yok. Cihazı sessiz bir ortamda açın, ısındığı zaman net bir fan sesi duyuyor musunuz, hava çıkışlarından sıcak hava çıkıyor mu, önce ona bakın.

Söküp takma sırasında, CPU üzerindeki termal macun yerinden oynamış olabilir. Eğer böyleyse, gözle farketmeniz de zor olur.

CPU'nun termal macununu yeniletin.

1 euro 0,87 dolara eşitmiş exchange ofis bunu söylüyor
153 euroyu dolara çevirdim 135 dolar verdiler.

@yetkili birine benzeyen abi hangi ulkede cevirdiniz paranizi?

Hocam Avrupa'da kural su: google-0.10, ha bu degisebilir bazen google-0.08, bazen google-0.15, ama buyuk sehir islek cadde google-0.10'dur kabaca.

Google'a yazdim: 1 euro to dollar diye 1 euro = 1.08 dollar cikti ama ideal ortam, labarotuvar gibi dusun bunu, boyle bir fiyat gercek hayatta yok. Bunu biz fanilerin dunyasina cevirecegiz yani 0.10 cikartiyorum:
1 euro= 0.98 dolar oldu.
Yani senin bu fiyati buyuk sehirde islek caddedeki dovizcide bulabilmen lazim. Ama sen 1 euro=0.87 dollar almissin, dusuk bence. Mesai saatlerinde mi aldiniz dovizciden, kucuk sehirde, kasabada falan misiniz, ekstra komisyon vs ibare var mi verdigi kagitta?

İngiltere’de euro çevirmeye kalkmıştım berbat bi kur söylemişlerdi, çevirmemiştim. Dolar hesabı açmaya kalktık, çok zordu. Çoğu banka sadece ticari müşterilerine izin veriyordu dolar hesabı açmaya. Abd’de de doları euro’ya çevirmeye kalkınca aşırı saçmalamışlar geçen esg anlatıyordu öğrencilik anısı olarak.
Komisyonun verdiği güncel kur 1.10 şimdi baktım da inforeuro rate’ten. Döviz ofisleri uygulamıyor bunu oranları. Para kaybınızın sebebi bu.

havalimanında change office'den aldım. komisyon vs. yok görünüyor faturada. almadıklarını da söylemişlerdi.

@yetkili birine benzeyen abi havalimanlari her zaman kaziktir, taksi, tren parasi vs icin lazim olur, havalimanindan cikabilecek kadar para bozdurun sadece onun disinda havalimanlarinda doviz isiniz olmasin

para bozdurmadım zaten tax free için oraya yönlendirdiler.
telefon almıştım tax free'yi alacaktım ülkeden çıkmadan.
ülkeden euro çıkmasın diye tax free paranı euro olarak vermiyorlar ben de dolar olsun bari dedim.

değil.