[]

Türkçe'deki eklerin eklenme biçimi

Bir kaç şey takıldı aklıma, örnek vererek sorayım.

Elmana zehir kattım.
Elmaya ek olarak armut aldım.

Kafatasına zehir döktüm.
Kafatasıya ek olarak omurilikten de bahsedebiliriz.(*)

Kafatasları
Kafatasıları (*)
Ayakkapları (*)
Ayakkabıları

Şu yıldızlılar kulağımı tırmalasa da hangisi doğru bilemiyorum.

Ali Ağaoğlu'na mı teşekkür edilir, Ali Ağaoğlu'ya mı teşekkür edilir.
Ya da meşhur olan sevgili zeytinburunlular gafı gaf mıdır? Yoksa kafatasçı gibi bir şey midir? Zira sevgili zeytinburnulular daha garip gibi.

Toptan sorunca ucuz olur dediler.

 
Mobildeyim, ek olaral, kafatasçı ayakkapçı ya da kafatasıcı, ayakkabıcı da kafa kurcalıyor.


  • diyanet takvimi  (15.01.19 22:02:26) 
Zeytinburnulu o.
Bence sorun şu: birleşik kelimelerde anlamını kaybetme olayı var. kelimeler birleşirken bazen birincisi, bazen ikincisi, bazen ikisi de anlamını kaybeder.

kafatası: anlam kaybı yok.
ayakkabı: anlam kaybı yok.

anlam kaybından kastım ise ayakkabı deyince mesela ayağın konulduğu kap olarak akla geliyor, görüntü de uygun zaten.

zeytinburnu farklı. zeytin burun dersek zeytin şeklinde burun olması lazım. bunda anlam kaybı var bence.

diğeri "ağaoğlu'ya" ama hep yanlış kullanıyoruz bu tarz isimleri. kılıçdaroğlu mesela.
  • dont eat me  (15.01.19 22:17:56) 
ilk yildiz: Kafatasıya
neden olmaz? : cunku tası kelimesi iyelik eki almis, kurala gore iyelik ekinden sonra -n kaynastirma unsuzu kullaniliyor

ikinci/ucuncu yildizlar: ikinci kelime bilesik kelimeyi olustururken anlam degisikligine gittigi icin o iyelik ekini atmak gibi bir durum soz konusu degil.

dorduncu yildiz: zeytinburnulular olacak, ayni sekilde ikinci kelime gercek anlamindan saptigi icin unlu dusmesi olmayacak.

kaynak: yok
  • birkibirkibirkibirkiuc  (15.01.19 22:20:57) 
Peki ayakkabı ve kafatası yapı olarak aynıyken neden farklı oluyor?
Kafatasçı normalken ayakkapçı anormal.
Kafatasıcı anormalken ayakkabıcı normal, gibi. Ya da yine bu iki kelimenin çoğullarının farklı olması da hem yapım eki hem çekim eki konusunda ayrı muamele gördüğünü gösteriyor. Ya da benim normal dediklerimden biri yanlış.
  • diyanet takvimi  (15.01.19 22:21:48) 
anadili türkçe olmayan biri ya da ilköğretim öğrencisi değilseniz gerçekten vah vah ya.
hiç mi kitap okumuyorsunuz bu ne hal ya?

elmana zehir kattım: elma burada "senin elmana" anlamında kullanılıyor. iyelik eki dolayısıyla "elmana" diyoruz. elmama, elmana, elmasına...
elmaya zehir kattım:burada herhangi bir elmadan bahsediliyor.
ikisi başka şeyler yani.

Kafatasına zehir döktüm: bu cümlede hem iyelik (senin kafatasına zehir döktüm). hem de kaynaştırma harfi olarak "n" kullanılmış olabilir. iki farklı anlamı var.
Kafatasıya ek olarak omurilikten de bahsedebiliriz: bu yanlış kullanım. yukarıdaki gibi olmalı; kaynaştırma harfi "y" değil "n" olmalı.

Kafatasları
Kafatasıları (*)
Ayakkapları (*)
Ayakkabıları

ünlü düşmesi var. yıldızsız örnekler doğru.
Ali Ağaoğlu'na doğru. kaynaştırma harfi "n"

zeytinburnulular olacak doğrusu. özel isimde ünlü düşmesi olmaz.

ayakkapçı:ayakkap diye bir şey yoktur. soru hatalı.
kafatasçı:ünlü düşmesi var. sormamışsınız ama ünsüz benzeşmesi de var. "c" harfi "ç" olmuş.
  • jimjim  (15.01.19 22:25:18) 
Kitap okuyorum, ancak belli bir gramer kuralı olmadığı zaman da uyuz oluyorum rasyonel bir insan olarak.
Elmaya derken kaynaştırma harfinin niye y, kafatasına derken niye n olduğunu açıklayan ortak bir kural yok gibi.

Ayakkap olmadığı kadar kafatas da yok mesela, sorum benzeşme değil, birinde düşme olurken öbüründe niye olmaması. Normal olanları yazmışım zaten. Bir ortak kural bulmaya çalışıyorum.

Ali Ağaoğlu'na teşekkür ediyorsam niye Eda'na teşekkür etmiyorum mesela? Kuralı nedir?
Çok kitap okuyan arkadaşım, tecrübe değil, kural lazım.
  • diyanet takvimi  (15.01.19 22:31:24) 
İyelik eki diyebilirsin haklı olarak, ama bir isim Birleşik kelimelerden oluşmuşsa, yeni bir isim olarak kabul edilir, çekim ekleri yapıtaşlarına göre değişmez. kafatası elma örneğinde ı iyeliğini söylerseniz, ayakkabıyanın kullanılabileceği alan varken kafatasıyanın neden kullanılamadığını açıklayamıyoruz, açıklayamıyorum en azından
Öğrenilmiş bilgi var sadece.

  • diyanet takvimi  (15.01.19 22:34:45) 
kitap okumayı ya da bir şeyler okumayı o dilin yaygın kullanım kurallarına aşina olunması adına yazdım.
yani her dilde sınırları net olarak çizilemeyecek kurallar vardır. üstelik bu kurallar 50-100 sene kadar kısa sürelerde modifiye olabilir.

örneğin ünsüz düşmesinde özel isimlerin etkilenmeyeceği bir kuralken; kafatasçı ve ayakkabıcı örneklerinde olduğu gibi dildeki kullanımına bakmak gerek.
  • jimjim  (15.01.19 22:36:50) 
Ben de onu merak ettim işte, mesela mutlu mutsuzun artık tek başlarına kök olduğunu savunan insanlar türemiş kökü mut iken.
Ben yabancı birine bu durumu anlatırken öyle işte diyip geçiştirmek yerine anlatabilmek isterim mesela. İllaki anlatılamayacak durumlar olur, bu kafatası örneği onlardan mı değil mi onu bulmak istiyorum.
Mesela ağaoğluna ise doğrusu, benim Tunceli'ne veya Kırklareli'ne gittim demem lazım. Ama Tunceli'ye gittim, Kırklareli'ye gittim bana daha normal geliyor. Atladığım bi kural yoksa zaten öğrenilmiş bilgiye göre konuşuyoruz.
  • diyanet takvimi  (15.01.19 22:46:04) 
şehir ve isimlerde kullandigimiz "-y" eki kaynastirma eki degil yonemle eki. ismin "-e" hali.

---alinti---
Yönelme eki
Yüklemin yöneldiği yeri, nesneyi ya da kavramı gösterir.
Yönelme hâlinde, ismin belirttiği kavrama yöneliş, dönme, yaklaşma, ulaşma söz konusudur.
---alinti---

ozel isim olduklari icin sanirim...

simdi de diyebiliriz ki xxx kurumu'na derken niye "n" oluyor o zaman??? gece gece beynim yandi uyuyacaktim ben... dusuneyim... aslinda bu zeytinburnu'ya ile ayni degil. demistik o burun artik bildigimiz burun degil butun bir kelime olarak bacakasin. ama kurum bildigimiz kurum kelime anlamini kaybetmiyor... ama bi dakika burdali n kaynastirma oluyor... of aman ben turkce ogretmeni miyim? degilim. benden bu kadar. belki yazdiklarim size kucucuk bir isik olur. yanlis dusunduysem bile belki bir sey hatirlatir size.


o ayakkabi kafatasi kelimelerini cozemedim.

telefondan yaziyorum, turkce klavyem yok. uzun uzun basmam gerekiyor turkce karakterlerin cikmasi icin. :(
  • batlegolas  (15.01.19 23:57:36) 
"Ayakkabıcı" normalken, "kafatasıcı" nasıl normal değil? Aslında normal sözcüğünü de tırnak içine almak gerekiyordu, evet, "normal" değil. Fakat kural arıyorsanız yalnız biri doğru olmalı, meselemiz "norm" olmamalı. Çarçabuk ulaştığımız bu çıkarım da dilin ve dilde kural dediğimiz şeyin büyük oranda bir norm olmasıyla sağlam bir darbe alıyor: "Kafatasçı" gramer olarak yanlış çünkü "kafatas" diye bir şey yok. Fakat sırf yıllardır böyle söylenegeldiği için kulağa yanlış gelmiyor ve sözcük "norm" oluyor.

Şu kuralla devam edelim: Türkçede yan yana gelen iki vokal yardımcı ses alacaksa bu -y sesi olur. Ancak, iyelik eki, -ki aitlik eki gibi eklerle; hâl eklerinin arasına -y sesi değil, -n sesi gelir. Bu yüzden yalın hâldeki "elma" sözcüğüne yönelme hâl eki getirirsek "elma-y-a" olur. Fakat birleşik bir sözcüğe dönüşmüş olan ve aslen bir isim tamlaması olan "Ağaoğlu" [Ağa Oğ(u)l-u] örneğinde, sondaki -u üçüncü teklik şahıs iyelik ekidir. Demek ki bundan sonra alacağı herhangi bir belirtme eki ile arasına -y yardımcı sesi alamaz. (...mı?)

Fakat soyadı veya mekan adı gibi kullanılan bu tür tamlamalara alışmış ve alıştığımız gibi de yabancılaşmışızdır, kimisinin son harfleri bile gitmiştir mesela, İstanbul'da "...köyü" diye biten nice yer artık "..köy"dür. Kadı Köyü veyahut Karay Köyü ya da Mecidiye Köyü'nün de anlamca birbirinden farklı ama yapı olarak aynı bağları o harfle kopup gitmiştir. Mecidiyeköy'ün "Mecidiye Köyü"ne göre "İsmi Mecidiye olan köy" anlamını vermekte yapısal olarak daha az başarılı olduğu gerçek. Buna benzer bir şekilde Eminönü'nün ya da Ağaoğlu'nun tamlamalığı da kolayca "unutulabilir." (İnönü bunun için çok daha açık bir örnek. Hayatımda "İnönü'ne..." diyen hiç kimse görmedim. Sözcük, bu açıdan bakınca tamlamalığını ve anlamını yitirmiş gibidir, bir büyük tarihsel şahsiyeti sonra da İstanbul'da futbolun yıllarca beşiği olmuş bir mekanı işaret ederek kullanıldıkça tamlamalığından sıyrılması "normal"leşmiştir. Fakat bir de "Kaleiçi" gibi, ifade ettiği "bir kalenin içinde bulunan yer" anlamı hiç silinmeyecek ve tamlamayı sürekli hatırlatan örneği düşünelim. "Kaleiçi'ye" diyen de duymamışızdır.)

Bu son örnekler belki kural vurgunuz bağlamında anlamlanabilecek, umduğumuzdan daha canlı, istisnalar barındıran bir dil eğilimini de ortaya seriyor: Yapısıyla anlamı arasındaki bağı yitiren ses veya sözcük kendi yolunu bulur. Burada kuralı yapan, insanlar arasında konuşulan dilin ta kendisidir.

Bir de Batlegolas'ın ilk cümlesini anlamadım. İçinde -y ünsüzü olan bir yönelme eki varyantı yok. Ek; -e ya da -a şeklini alabiliyor. Aradaki -y sesi, yardımcı sestir. (Kaynaştırma harfi adıyla hâlâ öğretilip öğretilmediğini bilmediğim ses, aynı şey yani...) "... kurumuna" örneğinde de tepede andığım y-n hiyerarşisinden dolayı -n kaynaştırma sesi gelmesi doğal. -U eki, burada da üçüncü teklik şahıs iyelik eki.
  • hikmet iv  (16.01.19 07:53:11) 
Hikmet, açıklamalarınçin teşekkür ederim, ilgiyle okudum. Ben de bunların üzerine düşünmeyi seviyorum. Biz mi "yanlış" bir şeyi normalleştirdik, yoksa doğrusu mu bu. Tabi ki dilin kendisi bir bilim gibi disipliner değil. (incelenmesi bilimini kastetmiyorum) İnsanların iletişim aracu, istenen mana genele verilebildiği sürece sıkıntı yok. Ama bazen katı kurallar ile karşılaşırken, istisnalar ile esnek olan kısımlar kafamı kurcalamıştır hep.
Mesela diğer bir örnek, ki ekinin hiç bir zaman i sesini değiştirmemesi gibi katı bi kural varken, bugünkü, dünkü gibi kelimeler "normal" kabul ediliyor. Üzümünkü ise kurala aykırı oluyor.

Eminönü, İnönü, kaleiçi ise çok iyi örnekler oldu benim için.
Vakit ayırıp cevapladığın için tekrar teşekkür ederim.
  • diyanet takvimi  (16.01.19 11:39:13) 
[]

Döküman fotoğrafını yazdırmaca.

Elimde bir dökümanın sayfa sayfa fotoğrafları var.
Ama sayfaların konulduğu masa vb gibi şeyler de var. Ben bu fotoğrafları
yazıcıdan çıkartacağım.

Foroğraftaki belgenin 4 köşesini versem, bana bu 4 köşeyi genişleterek
basılabilecek hale getirebilecek bir uygulama var mıdır? (pc/windows için)

Daha net anlatmak gerekirse, telefonda olan şu uygulamaları örnek göstereyim.
play.google.com

play.google.com

 
android emulatörü andyroid ile bu uygulamaları pcde kullanablirsiniz isterseniz.


  • kutukcu  (14.04.15 22:29:32) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.