[]

Dikkat çekmek

Dikkat çekmekten hoşlanmayan biri daha var mı aramızda? Ben pejmürde, salaş giyinirken daha mutlu oluyorum insanlar arasında, muhahah bu mu anlatıcak / yapıcak / bu malı alıcak diye baktıklarında ve o şeyleri yaptığımda daha bi iyi hissediyorum kendimi. İnsanların beni bu konuda aşağılaması rahatsız etmiyor, kaale alınmamak da. Gerektiğinde dikkat çekip 'o adam' olabiliyorum, çok seyrek gerekiyor, bunu da bildiğim için kafam rahat.

Ama insanlar çok önyargılı yaklaşıyorlar ya. Siyah tişört + kotla gidince stajyer çocuk, ceketle gidince patron muamelesi görmek gerçekten çok garip. Ben aynı ben, değişen hiç bişi yok, sadece görünüş değişiyor, biraz çeki düzen veriyorum, hop böyle. Benim gibi düşünen birileri var mı gerçekten de? Çevremde herkes yakışıklı ve güzel olma yarışına girmiş gibi. Halbuki tipimden, giyimimden önce ne yaptığımla, ne düşündüğümle ilgilenseler daha iyi olmaz mı? Bok gibi bir ilk intiba olsun sıkıntı değil ve sonradan artsın saygıları. Salaş, kötü görünümlü olduğumu bilerek bana gelsinler, sonra asıl yüzümü göstereyim. Sanki böylesi daha iyi gibi.

Amerika'da özellikle teknoloji startuplarına başvururken 'CV'lere koyacağınız takım elbiseli şık fotoğrafınız, yaptığınzı işten ziyade görünüşünüze önem verdiğinizi gösterebilir' diyorlar mesela. Onun yerine free takıl geç. Bizde niye tam tersi? Niye görünüş %95 etkiliyor?

 
bizde liyakat kültürü yoktur.
bizde estetik duygu yoktur.
bizde gösteriş vardır.
bizde içerik yoktur.
bizde isim vardır.
bizde kalite yoktur.
bizde zahir vardır.
bizde öz yoktur.

kıyafetten farklı ama bişey anlatmak istedim.

biz pederle beraber çalışıyoruz. iş yerimize gelen adamlar! önceleri beni normal eleman! sanıyordu. selamsız geçmeler, telefonda kölesine konuşurmuş gibi konuşmalar falan. bi şekilde oğlu olduğumu öğrendiklerinde öyle bi değişiyorlardı ki anlatamam. iğrenmiştim onlardan.
  • cemiyetin unlu simasi  (31.01.14 22:38:58 ~ 23:02:40) 
ye kürküm ye kardeşim. power suit diye bir şey var.

sırf giyimimle duruşumla o kadar iş hallettim ki, inanılmaz.
  • [silinmiş]  (31.01.14 22:43:55 ~ 22:44:49) 
Aklıma Semih Yalman - Sakal Kitap geldi. Bi arkadaşım bahsetmişti. Yazar 10 ay boyunca sakal bırakıp, insanların algılarını ölçmeleriyle ilgili. İncele merak edersen.


  • solenkol  (31.01.14 23:18:09) 
en salas ve eski kiyafetleri giyip sokakta dolasmaktan hoslaniyorum. disa icten daha fazla onem verenleri fazla cevremde tutmuyorum.


  • f_d  (31.01.14 23:40:20) 
imaj ve etiket caginda yasiyoruz. @cemiyetin unlu simasi da guzel ozetlemis.

sekilci bir bakis var. ha neden amerika'da oyle, burda degil; cunku birincisi amerikan insani genel itibari ile cok zevksiz ve gercekten bir sey moda olunca onun pesinden kosma egilimi gosteren bir anlayislari var, cunku ne giyeceklerini bilmiyorlar.
ikincisi de, rusya veya atiyorum ukrayna ya da gurcistan gibi ulkelere bak. giyinme ve zevk anlayisi cok acayip. birbirine uydurma gibi bir sey var ama mesela bizim avam dedigimiz tarzda giyiniyorlar. laleli modasi denen bir sey onun icin var mesela. ve gurcistan'da ise insanlar abiye kiyafetlerle falan gidiyorlarmisti 90larda. yani ulkenin fakirlik duzeyinden ve commercial hale gelmemis olmasindan da kaynaklaniyor olabilir. ama bizde de belli donemlerde ise giderken insanlar abiyeye yakin seyler giydiler. ben progress'e yani ilerlemeye inanan bir insan degilim, ama klasik ilerleme teorilerine bakinca, toplumun modernlesmesi ile 'duzgun' giyinme arasinda dogru oranti kuran evrimciler de mevcut. hem de cok. hatta bu insanlar amerika'daki esnekligi de bunun bir sonraki asamasi olarak alabilirler. cunku olaylara ilerlemeci bakarlar. bir asamadan bir asamaya gecer gibi. ve bireysel hak ve ozgurluklerin korunmasi cercevesinde (bu dediklerim sosyal degisim konusuyla ilgiliydi)

benim kendi gorusum ise turkiye'nin modelleme tabanli bir anlayisa sahip bir ulke olusuyla alakali. cumhuriyet kuruldugunda da "Bati"'daki kiyafet normlari enjekte edilmis. su anda da daha arabik tarzda normlar enjekte ediliyor.
ha mesela dersin ki araplar amerika'da nasil giyiniyor? senim benim avam diyebilecegim tarzda giyiniyor. cogu acik, hatta baya acik giyiniyor. kim kardashian gibi giyiniyor. hatta gozlere renkli lens takip, soguk havada mini etek asiri topuklu falan giyip cikiyorlar. ve bunu haftanin bir degil, her gunu yapiyorlar. cok tuhaf ve abartililar. ama kimse vay ne igrencsin demiyor. onlar da kendi hedef kitleleri ile yasiyor.
simdi neyi nasil modelledigine ve nerde olduguna bagli olarak cok komik durumlar olusuyor. bulgar bir arkadasimin kiyafet 'uyumu' ile cok dalga gecerdi baska bir amerikan arkadasim. cok avam bulurdu. laleli style'in biraz daha mango-zara etrafinda gezeni gibiydi. yani uyumlu olmak, mavi pantolon giyince beyaz kazakla 'navy modu' yapmak degil mesele. cunku o da sakil duruyor. ama avrupa'dan bu tarafa dogru da insanlar bence daha temiz giyiniyor. bunlar icinde ingiltere'yi tenzih edebilirim. ingilizlerin (moda demiyorum bak) giyim anlayisini severim. zaten genel olarak seviyorum da. neyse onlar daha pis giyiniyorlar ama pislik de yakisiyor. simdi amerika'da sorun salas gozukmek degil, amerika'daki insanlar nasil giyineceklerini bilmeyen tipler. ben turkiye'de azcik temizligine falan ozen gosteren, hayati bosvermemis giyinme tarzini daha cok seviyorum. cunku amerika'da insanlarin umutsuz ve sabah 9 aksam 5 yasamlarindaki hapsolmusluklari beni cok geriyor. bizde hayat var. fikirler ve renkler ve kiyafetler surekli tartisma konusu ve hali. bu cok verimli geliyor. tartisma ve aktif sorgulama alanini sevviyorum. su anda senin de yaptigin gibi. yani turkiye amerikalilara, ise giderken abiye giyen gurculer gibi gozukuyor mu? sanmam. cunku turkler gayet casual giyiniyor amerika'da. yani hani neyle karsilastirdini bil istedim. dogu avrupa diyemesem de bulgarlar, ruslar, ukraynalilar, falan filan daha farkli.

amerika'da bir de con manlik diye bisey var. mesela the wolf of wall street'teki gibi adamlar gercek. hayal satan tipler her zaman ulkede belli sektorlerde var. adamlar ondan dolayi boyle bir onyargiya sahip olmus olabilir. bizde de sacini boyatan erkek politikaci ya da dislerini jiletbeyaz yaptiran insanlar var. bu onun gibi bir sey. aslinda kimse kimseyi yargilamamali. takim elbise giyen adami yargilamak falan da bana cok lame geliyor acikcasi. sana ne abi? adam istedigini giysin.

cv'mi bugun hazirladim, bugun islere basvurmaya basliyorum. ve inan ki samimi bakan bir yuz fotografimi koydum. bu benim kendi tercihim. plazada is gorusmesine gitmistim 1 sene oncesinde, beni basvurdugum gecici pozisyondan daha sabit bir pozisyona almak istediler. her ne kadar uluslarasi bir firma olsa da bana cok yapay geldi. sikilirim ben o odalarda yuksek binada gibi geldi, baska nedenlerim de vardi (y.disina gidecektim, kisa sureli bi is istiyordum); sonuc olarak onlar beni sabit ise almak istediyse de ben kabul etmedim, reddettim. ayni sekilde bi reklam ajansinda da "cok rahat giyiniyor bunlar, hep kot-kazak" diye de baska biri o isi begenmeyebilir, buna da saygi duyarim. senelerce patron kizi oldum, hicbir zaman patron kizi muamelesi gormedim. gormeyi de istemezdim. kasinti bir insan degilim. ama bunun nasil bir ailede yetistiginle de alakasi var. mesela bir arkadasim ekonomik olarak dezavantajli, fakir, hatta esra erolla izdivac klasmaninda bi aileden geliyordu fakat bu kiz sosyal zekasi yuksek bir kizdir, senelerdir "kombin" kelimesini kullanan moda anlayisi ile kendini ilerletti. bunu ayri bisey olarak aliyorum, kombinci moda bakisi, moda tarihi bakisindan farkli. ister istemez belli bir kulturden ya da birikimden gelmiyor. aristokrasi ve yeni burjuvazi gibi dusun. beyaz yakalar yeni burjuvaziye yukseldi, kendi is yerleri olmadigi halde. toplumsal katmanlarda ve tabakalasma modellerinde degisimler cok oluyor bizim gibi sosyal gundemi hareketli ve sosyal degisimi bol ulkelerde. simdi ben onun adina cok mutluyum. neden? kiz amacina ulasti. akilli kiz, gozlemledi ortami simdi plazada mutlu. onu ben niye asagilayim basit moda anlayisindan? ki bu bulgar arkadasimla da ayni zevk mekanizmasindan besleniyor aslinda. ama benim umrumda degil. guzel bir sey cesitlilik. beni dusunce yapisindaki kultursuzlukler ve kapaliliklar baglar.
tabi aga aga insaat firmalari, plaza firmalari, 'kurumsalcilik' oyunlari beni de rahatsiz ediyor, ben onlara saygi duyuyorsam, ben de deri ceketim ve skinny 'kotumlan' gidebilmeliyim o isyerine ve onlar da saygi duyabilmeli. ama bunun degismesi ve oturmasi zor gibi tr'de cunku insanlar moda anlayislarini dissal olarak edinmis durumdalar. avrupa'daki gibi tarihsel bir arkaplan yok. apartma var.

dediklerinde su dikkat cekme kismina katilmiyorum: bir adam vaktinde 'kiyafetlerde semboller tasinmasindan ve kiyafetlerle bir ifade verilmesinden hoslanmiyorum demisti' ama bunu olumsuz elestirel anlamda demisti. buna da cok sinir olurum. sana ne lan? sana ne? ya da saklanayim, tarzim belli olmasin diye kendini bastirmayi dogru bulmuyorum. o zaman da 'onlara ne?!' oluyor. sirf milletin tepkisiyle oynasmak icin bu urunu/mali almak falan bana gereksiz, sinsice ve zorlama geliyor. bana gore insanin kendine biraz ozgurlestirici ve kendini kabul edici sekilde bakmasi gerek. bak amerika'da insanlar sana doner "aa pantulun cokzelmis" ya da "vay gozluk cok orjinal" falan der. olumsuz bir sekilde yorum yapilmaz. eger bir fark arayacaksan, oradan bak bence. cunku tr'de insanlar ne giyersen giy elestirmeyi severler.kotu bakislar ve yargilar havada ucusur. guzelsen, yakisikliysan, zekiysen, herhangi bir seysen daha da goze batar. ve bu durum sadece giyim kusam icin de gecerli degildir. dusunceler de ilk olarak anlatmaya calistigin seyi acmaya, buyutmeye ve anlamaya yonelik sorularla zenginlesmez, elestirilerle kisirlastirilir. bence amerika'nin en (belki de tek?) iyi yani bu.
  • fauxhumanitas  (01.02.14 00:08:15) 
roket sen akıllı bi adamsın, ne fotoğrafından bahsediyon hocam? ABD için hazırlıycaan özgeçmişe sakın foto moto koma, doğrudan çöp sepetine gider o özgeçmiş.


  • compadrito  (01.02.14 06:54:07) 
Güzel bi beyin fırtınası olmuş gerçekten de, hepinize teşekkür etmem gerek. Tek bir doğru yok tabii bu konuda, birkaç tane doğru olabilir, farklı görüşler olması sevindirici bi konu.


  • roket adam  (01.02.14 13:04:52) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.