Ekşi Duyuru

bağlılık değilde, işi biliyor otomasyonu biliyor şirketi biliyor, patron artık güvenmiş bu yüzden bizdende çoğu kişi lise mezunu müdür ama çıkartılmıyor.

iyi eğitim bazen iş hayatında sorun oluyor. alaylı olmak bazı açılardan daha iyi. bunu iyi bir üniversiteden mezun olmus birisi olarak söylüyorum
lise mezunu olması ile emekli olması arasındaki bağı çözemedim, lise mezunlarının daha zor emekli olmasını mı bekliyordun?
zaten türkiyede günümüzde üniversite eğitimi çok değersiz bir hal aldı

Boğaziçi mezunu birisi neden muhasebe elemanlığından kovuldu acaba? Yerine Harvard mezunu birini mi aldılar?

Sadece bunu sorgulayarak bu konu hakkında kafanda oluşabilecek soruların neredeyse hepsine cevap bulabilirsin.

Abi öncelikle önyargılılarini yok etmelisin objektif olmak için ve patron yalakasi xd diye aglamayi kesmelisin.

Okulla olmuyor o işler. Sahada alınan tecrübeyle oluyor. Senin yaptığın işi herhangi biri yapabilir. Aha bak liseli çıtır abimiz de yapiyor. Yıllardır orada, demek ki bir şeyleri doğru yapiyor. Sirkete zarar verse kovulur. Belki de aralarinda dostane bir mevzu, minnetlik bir olay yaşanmış. Bilemezsin ki. Unililer kendini cok yüksekte görüyor, alçakgönüllülük kaybolmuş. 4 sene yazi ezberledin, sinavlari geçtin diye işe alinan ben olmaliyim, bogazici yaaaa demekle olmaz ki. Akliniz bir karış havada.

bu örnekte tanıdığınız kişide bir defekt olma ihtimali çok yüksek. yoksa boğaziçi iyi eğitim vermiştir diye düşünüyorum. ya ego yapıp ben bu işi yapmam dedi yada çok yüksek ücretler istedi.

ama diğer üniversiteler için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. her noktaya ne idiğü belirsiz üniversite açınca, ve buna giden çocuklarda okuyunca bişi oldum sanıyor. sonra da ya maaş beğenmiyor ya da iş beğenmiyor. oysa lise mezunu hemen sektöre atılmış tecrübe kazanmış. şimdi ise tecrübesi ile para kazanıyor.

@kısa, yerine harward mezunu birini almadılar. Fazla tazminat vermemek için her yıl böyle eleman çıkarıyorlarmış.

emekli olmakla ilgili bağ, yani emekli olana kadar aynı şirkette çalışıyorlar demek istedim.

@gercekdunya, adam 10 yıllık muhasabe elemanı, neden defekt olsun? Defekt olsa zaten tazminat ödemek istemezler.

Çoğu mezundan daha iyi ingilizcem vardır, akılları fikirleri masadan kalkmadan iş yapmak, bu yüzden fortune 500'deki bir şirkette bilgi teknolojileri uzmanı olarak çalışıyorum bir lise mezunu olarak.

@kahvds
tazminat vermemek için yıl dolmadan birini çıkarmayı düzenli halde yapan bir şirket konuysa bu bambaşka, bunun çocuğun eğitimiyle, boğaziçiyle, lise mezunun emekli olacak kadar kalmasıyla hiç bir ilgisi yok ki. çocuk boğaziçili değil cengizhan anadolu liseli olsaydı da aynı şey olacaktı.

Becerikli, basiretli, iyi iş takip edebilen, sağlam iş yapan ya şunu da düşünemedim ya da atlamışım demeyen, firmanın işine yarayan, işi sahiplenen birisiyse firma onu bırakmak istemez.

Bu saydıklarım küçük görünebilir ama aslında önemli vasıflar. Üniversitede 200 yıl evvelinin teorisini anlatıyorlar. Akademisyenler endüstriden kopmuş 10. baskısı yapılan ders kitaplarının yarısını her ünitesinin en fazla 3'te 2'sine dek anlatıp geçiyorlar. Ben elektronik okudum en azından bizde böyleydi. Üniversite başka bir alem, piyasa başka bir alem.

Eski kafa yerler cunku onlar. Bize bagli, guvenilir, e "aileden" artik falan diye devam ettiriliyorlar. Babamdan biliyorum. O oyle calistiriyordu milleti.

Diploma işi öğretmiyor. Yalnız başına diplomanın imza yetkisi olan bir iş dışında geçerliliği yok neredeyse. Çünkü herkesin var. Standart olana karşı duyarsızlaşılır.
Bir dönem ik’ da çalıştım. Diplomalı olup hiçbir şey bilmeyen insanlar var. Hiçbir şeyden kastım hem iş olarak hem de ne istediğiyle ilgili olarak.
Hem de iyi diye tabir edilen okullardan mezunlar.

Dolayısıyla x okul mezunu olmak ancak içini doldurabildiğinde anlamlı. diplomanın içini dolduran daha önde.

durumu anlatabilmek adina egzajere edecegim. bir restoran aciyorsunuz, oraya 20 sene restoran isletmeciligi yapmis bir lise mezununu mu alirsiniz yoksa bogazici isletme mezunu orta duzey deneyime (1-3 sene) sahip birini mi? egitim gozunuzu bu kadar boyamasin. tecrube cok cok onemli. o liseli onca sene boyunca bin cesit insan gormustur, durum gormustur. o bogazicili bilinc disinda "ben buralara mi dusecektim" diyerek zorla calismistir, sonunda da kovulmustur. ama o lise mezunu ise siki sikiya baglidir, ne is olsa yapar, cok fazla calisir cunku kalifiye degildir, alternatifi yoktur. sizin verdiginiz ornekten bagimsiz olarak bunun yalakalikla alakasi yok. cunku o kendini sinavda ilk yuze girerek degil cok calisarak, isi cok iyi ogrenerek, sorun cozerek, iyi iliskiler gelistirerek kanitliyor. bogazicili olmanin muhasebe acisindan onemi ne ki? yani ingilizce mi gerekli? sinav basarisi ne alaka? matematik konusunda one cikabilir ama bu kadar matematik gerekli mi? yani arastirma gerektiren bir is degil, bir sey degil. o bogazicili ilk firsatta kacacakti zaten. dogru durust is de yaptiramazsin, onlarin egolari da baska oluyor (hakli olarak). sen o ilk yuze girmis, ingilizce bilen, idealleri olan, oyle bir cevresi olan insani alip da muhasebe sirketine koyarsan (ki mecburiyetten kendi girmistir), bir sure sonra zaten depresyona girer. bu insana gidip de sunu soyle yap, bunu boyle yap dersen hakaret olarak algilar.

"Çok fazla çalışır çünkü kalifiye değildir" çünkü haklarını bilmez, bilse de koruyamaz.

birde şunu eklemek istiyorum, yılsız teknik mezunu birini aldık, kız bom boşşşş bi ara sordum sınavlar nasıldı yıldızda diye hepsine erkek arkadaşım girdi onlinedı dedi..

iyi yerlerde artık güven vermiyor

isyerindeki en iyi elemanimiz lise mezunu bir teknik cizimciydi.
alayli. adam 17 yasinda bu islere baslamis, santiye de görmüs, malzemecilerle de muhatap olmus, ofis islerine de kosmus, yangin yönetmeliklerini de biliyor. üniversiteli adam 23 yasinda üniversiteden ciktiginda bir halt bilmiyor. varsa yoksa teori. alayli olan eleman 22 yasindayken 27 yasindaki master mezununa is ögretiyordu.
egitim ve pratik iki farkli sey.

patron yalakasi degiller, genelde isi kendilerinin gibi sahipleniyorlar. basta kendilerini ispat etmek icin, rüstünü ispat edince de yarattiklarina saygidan.

"arkadaşımın abisinden belki 10 yaş büyük"
bu da önemli detay. Mesela 80'lerin başında doğanlar dediğin gibi iş hayatında daha iyi yerlerdeler ve ucuz kredi, güçlü TL gibi şeyleri kullanıp varlık edinebilmişler. 90'larda doğanlar o şansa erişemedi.

Mesela covid'deki 0.99 bilmemne kredide bile, peşinatı ve ev alma fikri olanlar o fırsatı kullanabildi. İş hayatında 3-5 yıldır olan insanlar bunu yapamadı. Bazen doğru zamanda doğru yerde olmak ve hamle yapabilmek gerekiyor.

ek olarak, mesela bu eski kuşak "çok iş değiştirmek kötü görünür" derdi. Bu devirde tam tersi 1-2 yılda bir iş değiştirenler maaşını güncel tutabildi, eski bilgelikleri dinleyenler yaya kaldı.