[]

ayrılık ve terketmek/edilmek üzerine
bir süredir kafamı(zı) kurcalayan ayrılık kararını düğüne bir kaç gün varken verdim ayrıldık. iki taraf için de zor oldu. bu kararın üzerinden iki üç geçti can yakıcı olsa da doğru olduğunu düşünüyorum.
benzeri hikayeler yaşadı/duyduysanız onları duymak isterim bir kaç cümle ile anlatsanız yeter.
düğün öncesi ve tüm hazırlıklar yapılmışken biten ilişki hikayelerini detaylarına girmeden duymak istiyorum. yani biraz da fıkradaki gibi bana doktor değil, damdan düşen lazım. arayan soran oldu ve herkesin öyle bir hikayesi var. kimi sıkıyor kimi abartıyor gerçi, ama olsun. iyi bari bunlar da hayatın bir parçası, burukluk kalsa da iki üç gün sonra geçecek çok normal bu hisler diyebilmek iyi geliyor.
benzeri hikayeler yaşadı/duyduysanız onları duymak isterim bir kaç cümle ile anlatsanız yeter.
düğün öncesi ve tüm hazırlıklar yapılmışken biten ilişki hikayelerini detaylarına girmeden duymak istiyorum. yani biraz da fıkradaki gibi bana doktor değil, damdan düşen lazım. arayan soran oldu ve herkesin öyle bir hikayesi var. kimi sıkıyor kimi abartıyor gerçi, ama olsun. iyi bari bunlar da hayatın bir parçası, burukluk kalsa da iki üç gün sonra geçecek çok normal bu hisler diyebilmek iyi geliyor.

Aynı durumdayım ve düğüne iki aydan az kaldı.
- mythralioz
(01.08.25 12:48:06)

gelecek ay evleneceğim. benim de modum düşüktü biraz ama cidden çok fazla hikaye var. benim çevremde bile şu sıralar düğünden hemen önce ayrılan 3 kişi var.
ben sürece bağlıyorum. düğün kadar saçma, aptalca bir şey yok. o olsun bu olsun derken insanlar birbirini incitiyor. benim şansım, nişanlımın "keşke düğün yapmasaydık, demiştin sen çok haklıymışsın" demesi olmuştu.
zaten bir yandan da "hayatımın geri kalanını senle geçireceğim" commitment'ı var ki bence bu sözü verirken hiç korkmayan insanlar aslında evliliği ciddiye almıyordur. çok daha sizle uyumlu biri hayatınıza girebilir, onu geçtim flört falan eğlenceleri bunların hepsi bitecek; bir insanla sonsuza dek (ya da boşanana dek) beraber olacağınıza dair bir söz veriyorsunuz.
bu da karşınızdaki kişideki en ufak kusurları bile son anda fazla fazla kurcalayıp, bazen büyütmenize sebep oluyor. (ben de yapıyorum bunları ama farkına vardım en azından)
uygun bir zaman geçince bu sorunları çok daha az yaşatacak biri denk gelir umarım.
ben sürece bağlıyorum. düğün kadar saçma, aptalca bir şey yok. o olsun bu olsun derken insanlar birbirini incitiyor. benim şansım, nişanlımın "keşke düğün yapmasaydık, demiştin sen çok haklıymışsın" demesi olmuştu.
zaten bir yandan da "hayatımın geri kalanını senle geçireceğim" commitment'ı var ki bence bu sözü verirken hiç korkmayan insanlar aslında evliliği ciddiye almıyordur. çok daha sizle uyumlu biri hayatınıza girebilir, onu geçtim flört falan eğlenceleri bunların hepsi bitecek; bir insanla sonsuza dek (ya da boşanana dek) beraber olacağınıza dair bir söz veriyorsunuz.
bu da karşınızdaki kişideki en ufak kusurları bile son anda fazla fazla kurcalayıp, bazen büyütmenize sebep oluyor. (ben de yapıyorum bunları ama farkına vardım en azından)
uygun bir zaman geçince bu sorunları çok daha az yaşatacak biri denk gelir umarım.
- aguen
(01.08.25 12:48:13)

ben de "keşke düğün yapmasaydık hem masraf hem yorucu" diyenlerdendim. ikimiz de istemiyorduk üstelik. sade güzel bir nikah istiyorduk. benim ailem istedi ama diretmedi de "tek oğlumuz var, düğün yapmamak olur mu senin dediğin sade nikah dul'lara yapılır" dediler. biz önemsemedik ama onlar istiyorlar diye de kabul ettik.
sonra düğün sürecinde aptalca kavgalarımız oldu.
ama farkettim ki, onlar da iyi oldu. çünkü ne kadar gezsen, tozsan, yesen içsen beraber yaşasan bile; o aptalca ve gerçekten önemsiz (ya da önemli) ama kolayca çözülebilecek konularda bile havlu atıp rest çekince olaylar büyüdü.
şimdi düşünüyorum ki; düğün sürecine girmesek düğüne 5 gün kala işi bitirmezdim ama belki de elendikten 1-2 sene sonra bitirirdik. o gün yapılması gereken kavgalar faiziyle yaşanırdı.
sonra düğün sürecinde aptalca kavgalarımız oldu.
ama farkettim ki, onlar da iyi oldu. çünkü ne kadar gezsen, tozsan, yesen içsen beraber yaşasan bile; o aptalca ve gerçekten önemsiz (ya da önemli) ama kolayca çözülebilecek konularda bile havlu atıp rest çekince olaylar büyüdü.
şimdi düşünüyorum ki; düğün sürecine girmesek düğüne 5 gün kala işi bitirmezdim ama belki de elendikten 1-2 sene sonra bitirirdik. o gün yapılması gereken kavgalar faiziyle yaşanırdı.
- biseysorcaktim
(01.08.25 12:56:29)

Evlenecekken bitirmiştim ben de.
Bizim problemimiz her şeyin çok hızlı gitmesiydi. Karşı taraf işleri hızlandırdı oldu bittiye getirdi gibi oldu. Ailesi de işin içine dahil olunca kendimi o kadar zorunda hissettim ki “Ya o kadar şey yapıldı evlenirim 1 yıl sonra boşanırım artık” kafasına gelmiştim. Nasıl bir mecbur hissettirdilerse.
Böyle bunaldığım bir akşam annem telefonda demişti ki “Millet çocuk yapıyor yine ayrılıyor, sen niye ayrılamayacakmışsın, evlenmeden ayrıl” Bunun üzerine cesaretimi toplayıp bitirmiştim. O sırada aynı evde yaşıyorduk, ben ailemin evine dönmüştüm o da kendine ait olan eşyaları alıp gitmişti. Kuş gibi hafifim o günden beri.
Ayrılık zamanı insan nedense suçluluk hissediyor ve hep iyi anıları anımsayıp yanılgıya düşüyor. Ben ayrılıklarda hep neden konunun ayrılığa geldiğini bizi buraya sürükleyen şeylerin ne olduğunu anımsamaya çalışır, yoluma bakarım. Tavsiyedir.
Bizim problemimiz her şeyin çok hızlı gitmesiydi. Karşı taraf işleri hızlandırdı oldu bittiye getirdi gibi oldu. Ailesi de işin içine dahil olunca kendimi o kadar zorunda hissettim ki “Ya o kadar şey yapıldı evlenirim 1 yıl sonra boşanırım artık” kafasına gelmiştim. Nasıl bir mecbur hissettirdilerse.
Böyle bunaldığım bir akşam annem telefonda demişti ki “Millet çocuk yapıyor yine ayrılıyor, sen niye ayrılamayacakmışsın, evlenmeden ayrıl” Bunun üzerine cesaretimi toplayıp bitirmiştim. O sırada aynı evde yaşıyorduk, ben ailemin evine dönmüştüm o da kendine ait olan eşyaları alıp gitmişti. Kuş gibi hafifim o günden beri.
Ayrılık zamanı insan nedense suçluluk hissediyor ve hep iyi anıları anımsayıp yanılgıya düşüyor. Ben ayrılıklarda hep neden konunun ayrılığa geldiğini bizi buraya sürükleyen şeylerin ne olduğunu anımsamaya çalışır, yoluma bakarım. Tavsiyedir.
- ruhen hastayim ben
(01.08.25 13:25:37)

ilk evliliğimde önce nikah, 1 hafta sonra düğün vardı iki farklı şehirde. zaten sıkıntılı bir birliktelikti, biraz senin anlattığın hikayelere benzer tarafları da var. neyse, nikahtan 3 gün sonra, düğünden hemen önce ayrılmak istemiştim öyle saçma sapan bunaltmıştı ki beni :D tabii idare ettik, düğün oldu vs filan, 11-12. ayda evliliği bitirdik. tüketerek bitirdiğimizden aslında ayrılığın üstesinden duygusal olarak gelmek çok daha kolaydı ama o 11 ay ve boşanma sürecinde yaşadığım sıkıntıyı bir ben bilirim. o sebeple umut yoksa evlenmeden ayrılmak en iyisi.
ayrılıktan 5 yıl sonra yeni bir evlilik yaptım. çok iyi bir birliktelğim var şeytan kulağına kurşun. hayatımın hem duygusal hem maddi en prime dönemini yaşıyorum ve bunda eşimin katkısı çok yüksek. gerçekten seni anlayan, köstek değil destek, yük değil yol arkadaşı olan biri hayatını bir çok anlamda ileri götürüyor.
ilave: ayrılık sürecinde psikolog desteği aldım. inanılmaz doğru bir karardı. mutlaka uzman desteği alın derim.
ayrılıktan 5 yıl sonra yeni bir evlilik yaptım. çok iyi bir birliktelğim var şeytan kulağına kurşun. hayatımın hem duygusal hem maddi en prime dönemini yaşıyorum ve bunda eşimin katkısı çok yüksek. gerçekten seni anlayan, köstek değil destek, yük değil yol arkadaşı olan biri hayatını bir çok anlamda ileri götürüyor.
ilave: ayrılık sürecinde psikolog desteği aldım. inanılmaz doğru bir karardı. mutlaka uzman desteği alın derim.
- awlmi
(01.08.25 13:40:38 ~ 13:43:35)
1