[]

Filmleri şu şekilde yorumlamak hakkında ne düşünüyorsunuz?

Az önce debe’de görünce sormak istedim. Banshees of inisherin için “cadı aslında İngiltereyi simgeliyordu” denilmiş. Geçen gün de The whale için “şişman adam aslında Amerikaydı” minvalinde yorumlar vardı. Zaten hangi film hakkında bir şey okumak istesem mutlaka “x aslında y’ydi ;)” diyen biri çıkıyor.

Ben sanatın sıkıcı alt metinlerle dolu olduğuna inanmak istemiyorum açıkcası. Özgün, biraz da inceden varoluş sancısını yansıtan bu kara komediyi “savaş, İngiltere, siyaset” üçgenine indirgemek sığlık hatta haksızlık gibi geliyor. Bilmiyorum bu konuda yalnız mıyım? Sanat ile kamu spotu karıştırılıyormuş gibi geliyor bazen.

Yüz yıllık sanat toplum için midir yoksa sanat sanat için midir tartışmasını istemeden bir kere daha körükledim belki de :’) Fakat fikirlerinizi merak ediyorum.

 
Benzer bir seyi LOTR filmleri için de yapmislardi ama bence analoji iyidir. Kisiyi her zaman izledigi filmin verdigi ana mesaj etrafinda düsündürtmez.

Hem zaten bu durum da beyazperde de siklikla karsilasilan bir durum degil.
  • Yourcousinmarvinberry  (20.03.23 17:44:40) 
bu alt metin tartismasina soyle bir yorum getirmek istiyorum. filmdeki alt metinler yonetmenin veya senaristin bilincli kurguladigi seyler olarak dusunulmeyebilir.

onlar birer hikaye anlaticisi. dunyaya bakip oradan bir hikaye cikariyorlar. dolayisiyla yarattiklari sey onlari asan bir sanat eseri oluyor. boyle yorumlar yapilmasi dogaldir.

farkli katmanlari olabilir ve herkes farkli bir cikarim yapabilir. dunya da boyle degil mi? bir olay yasanir, herkes kendi mesrebince bir seyler cikarir. kim hakli, kim haksiz?
  • antikadimag  (20.03.23 18:53:25) 
İsmet Özel'in bir sözü var "medyanın gücü yoktur, gücün medyası vardır." şeklinde. Bu minvalde siyasi olarak okunması normal, bir yerde buna hizmet ediyor sektör.

Bu sığlığa inmiş olma konusunda da sonuna kadar haklısınız, değeri maalesef bu sığlıktan geliyor bugün popüler olan şeylerin, çünkü insanlar kendilerine hizmet etmeyen şeyleri sevmiyorlar hatta kötülüyorlar. Önyargıları okşanmadıkça insanlar o esere değer vermiyor bugün. Anlamak, düşünüp, kafa çalıştırmak yerine muhafazakar davranıyorlar(sağ ve sol cenahın ikisi de) bu nedenle sanatın ya da fikrin değeri(beğenilmesi) bu sığlıktan geliyor. yani bir yerde anlayabildiği şekilde anlatılabilirse vay be sanat diyor. örneğin kubrick'in eyes wide shut filminde ritüel, maskeler vs. millet vay şerefsizler vay namussuzlar diye bakıp adam sanatçı yaw modundalar. aynı adamlara 2001'i soruyorsun o ne yaw kriz mi diyor, film diyorsun izliyor çoğu daha yarıya gelmeden bırakıyor. izleyene de soruyorsun abi ne düşünüyorsun; düşünmüyorum diyor çünkü zor. yine de tam anlatamadım sanırım kendimi :D.

Sanat toplum için desek hangi toplum için 2001'e kriz diyen çoğunluğa mı yapılıyor sanat. bunu sadece bizim ülke için söylemiyorum her toplum böyle. sanat, sanat içindir desek de küçük bir güruha hizmet ediyor olacak. onun için sanat bence bu iki gruba da bir şeyler verebilmek demek. yani sanatın, sanatçının büyüklüğü de bunu yapabilmesiyle orantılı. yoksa en uçta mükemmel olsa da bilinmedikçe yoktan farkı nedir veya herkes bilse ama içi boşsa ne işe yarar. kısacası kemal sunal filmleri sanat, recep ivedik filmleri ???(bulamadım kelime).
  • gule gule  (20.03.23 18:53:43 ~ 19:00:13) 
www.youtube.com

Valla bence olay hem insanin her seyde bir mana aramasi olayiyla hem de kendini bisekilde gosterme istegiyle baglantili gibi. Bir yerden bir takim benzetmeler mesajlar gordukten sonra insanlar baska seylerden zorlama manalar cikarmaya calisiyorlar cunku mantiken dusununce o zorlama manalarla hem kendisine hem de ilgili seye oldukca fazla deger atfedebilecekler. Kendilerine deger atfedebilecekler cunku 'gizlice verilen'(?) mesaji anlayabilecek kapasitede bilincli izleyici olduklarini gosterecekler, izledikleri seye deger atfedecekler cunku yapimin cok gizli mesajlar veren cok daha baska bir sey oldugunu gosterecekler ki yine aslinda kendilerini ovecekler.

Ayni seyi ben de yaptim mesela, zaten efsanevi olan matrix serisinden gidip kendimce gormek istedigim cok baska manalar cikardim. Sonra watchowski kardesleri(politik dogruculugun dibine vuruyorum burada) dusununce 'bunlar hayatta bunu dusunmemistir, gerek yok abartmaya' deyip yanlisimi farkettim. Simdi ise ne zaman aklima gelse sadece guluyorum.

Kisacasi sanat bence toplum icin de degildir sanat icin de degildir. Sanat kendini gostermek icindir.
  • j r r tolkien hayrani  (20.03.23 21:05:07 ~ 21:05:44) 
antikadimag +1
bu alt metinleri sanatçının bilinçli olarak koymadıgı ve izleyicinin çıkardığı durum çok daha güzel ve doğru.

  • abelardo  (20.03.23 21:17:23) 
benim cok hosuma gidiyor bu tur alt metinler, referanslar, atiflar. cok ufuk acici buluyorum tabii ki eser sahibinin amaci dur sunlara bir iki bisey ogreteyim degildir mutlaka :) ama ben oyle genis sanat veya tarih bilgi birikimi olan biri degilim. standart bir insan kadar genel kulturum vardir en fazla ve boyle seyleri okudukca girip ilgimi cekenleri detaylica okuyorum, oradan oraya oradan bir baskasina derken konu cok guzel yerlere gidebiliyor ve bu cok hosuma gidiyor. bir dizi, film vs. izledigimde mutlaka girer hakkindaki yorumlari detaylica okurum mesela, bir seyler ogrenmenin sonu yok cunku.

ha bu arada ustte bahsedildigi gibi belki o dusunceyle yapilmis bir sahne degildir, yorumlayanin yakistirmasidir ama yeni bir bilgiye yonlendiriyorsa beni ne fark eder :) ben eglenceme bakar gecerim.

bu durumda sanat sanatci icin kendini gostermek icindir'e katilmakla beraber ayni zamanda toplum icindir'e karsi da bos degilim diyebilirim.

velhasili, bence herkes paylassin cikarimlarini, isteyen okusun istemeyen okumasin.
  • in vino veritas  (20.03.23 21:25:57) 
benim hoşuma gitmiyor açıkçası. belki bir alt metni vardır ama bu şekilde yorumlayanlar işin cılkını çıkarttı. Banshees of inisherin'de mesela polis olan eleman için de bir şeyler söylendi. ancak zaten berbat bir karakter. gereksiz bir yorum bence. bu yüzden her şeye bir anlam yüklüyorlar. ahlat ağacı ile alakalı bir twit atılmıştı. işte her sahnede sinekler varmış ve sinekler bilmem neyi simgeliyormuş. ondan sonra vaaay filme bak şeklinde tepkiler geliyordu. daha sonra bir set çalışanı twit attı. filmin çekildiği mevsimde çok fazla sinek oluyormuş çanakkalede. sürekli sinek kovucu kullanmak zorunda kalmışlar. yani özel bir anlamı yokmuş. alt metin aramaktan film izleyemiyorlar


  • paintov  (20.03.23 23:23:27) 
sanat sanat için midir yoksa toplum için midir tartışması sanatın işlevini sorgulayan bir tartışma. burada sanatın işlevinden ziyade alımlanmasını, algılanmasını tartışmaya açıyorsunuz bence. bir metnin iletisi her zaman yazarının istediği şekilde gelişmek zorunda değil. bu noktada @antikadimag'a katılıyorum. eco da bir metin kavranırken üç farklı kavramsal zemin olduğundan bahsediyor ve yazarın niyeti ile metnin niyetini birbirinden ayırıyor(1-yazarın niyeti, 2- metnin niyeti, 3- okurun niyeti)
metin okuru kurmalı ve okur mümkün olan yorumlar arasından tutarlı yoruma ulaşmalıdır. aşırı yoruma değil. yorumun aşırı olup olmadığını metne cevap verip vermediğine bakarak kestirebiliriz.

örneğin Tanzimat romanlarının neredeyse hepsinde bir babasızlık motifi var. babasız büyüyen ana karakterin(çoğunda karakter de sayılmaz aslında, tip demek daha doğru olabilir) ahlaksızlık, akılsızlık ve yanlış seçimler sonucunda felakete sürüklenmeleri genel dramatik yapıyı oluşturuyor. peki bu romanlardaki babayı devlet, oğulu da halk olarak okursak roman bize cevap veriyor mu? evet. milliyetçilik sebepli isyanlar ve toprak kayıpları başlamış, ekonomik ve askeri olarak giderek zayıf düşen bir devlet ile bu patrimonyal figürün sembolik ölümü sebebiyle fakirleşen, tedirgin halk. anlamlı, tutarlı bir bütün oluşturuyor. yazar bunu düşünmemiş olsa da bu şekilde okumak mümkün.

yine yazarın niyeti metnin niyeti meselesinde Namık Kemal'in intibah'ında şöyle bir şey oluyor: kötü kadın -N. Kemal’in ifadesi ile fahişe- Mehpeyker roman boyunca eylemleri ve söylemleri ile Namık Kemal’in çizdiği gibi bir karakter olmadığını söylemek için çırpınmasına rağmen yazar bizzat kendi yarattığı karaktere çok acımasız davranıyor, onun kendisini açıklamasına izin vermiyor, mehpeyker'in kendini açıklayıp bir canavar olmadığını ifade ettiği noktalarda ise Namık kemal okuru “sakın inanmayın bu fahişeye” mealine gelecek şekilde uyarıyor. kendi yazdığı karakter yazarının söylediğinden farklı davranıyor.

bir metne yaklaşmanın da birden fazla yolu var. bir metne tarihsel, sosyolojik, marksist, feminist, biçimci, yapısalcı, postyapısalcı, psikanalitik, arketipçi vs yaklaşılabilir. bu yöntemlerin hepsi metinde farklı yapısal, anlamsal ya da politik açılımlar arar.

yazıda referans verdiğim kitapları da ekleyeyim tam olsun :)

Umberto eco- yorum ve aşırı yorum
tanpınar- 19.asır türk edebiyatı tarihi
berna moran- edebiyat kuramları ve eleştiri
  • ziya özdevrimsel  (21.03.23 00:10:47) 
Örneğini verdiginiz şey sanırım bir okuma/metne yaklaşım biçimi. Bir adı varsa bilmiyorum da bunun şiirlere de romanlara da yapıldığına rastladım.

Orada şahsen benim asabimi bozan kısmı o okuma/yaklaşım biçiminin dayatilmasi. Ya da bu böyledir şeklinde sunulması. Birincisi sanane benim nasıl anlayacagimdan, iki sen bunun nasil anlaşılması gerektiğine dair bir otorite misin, üç sanatçı zaten daha açık olurdu bağıra bağıra net söylerdi eğer o denli "bu sadece böyle anlaşılır" gibi bir amacı olsaydı.

Ayrıca soyledigime tezat ya da bir ihtimal paradoksal olacak: bir sanat eseri, ya da bir metinin oluşum süreci "hmm şuraya biraz şundan hıh şuraya da biraz politik atmosfer sembolizmi hah biraz da orta sınıf eleştirisi ekledik mi oh, biraz surreel ve de sembolik unsurlar kattık mi hıh gorucekler işte anlamasinlar anlamaya çalışırken acı çeksin adiler" şeklinde olmadigi kesin :)

bir kesinlik iddiasıyla x y'yi simgeliyor veya sair burada bunu demek istemisciler sanki böyle bir şey varmış da onlar da bir puzzle çözüyormus nihayetinde de çözmüş gibi yaklaşıyorlar. Orada problemli olan bu bana kalırsa.
  • encokbenisevinnolur  (21.03.23 00:35:21) 
Gönderme var, selam çalmışlar geyiği gibi geliyor bu da bana. Filmde adamlar oturup karşıdaki savaşı izleyip sohbet ediyorlar zaten yas tutarak, saçma sapan alt metin uydurmaya gerek yok. Filmdeki papaz best karakterdi bence ona bir şey uydurmamış debeye giren kişi. Hepsi normal insanlardı filmde, duyguları ve atmosferi çok güzeldi. Film yorumu yaparken teknik konulardan bahsedenleri ve kişisel yorumlarını ben dili ile anlatanlari seviyorum sadece. Gerisi boş yapıyor bence


  • hasmetizm 2046  (21.03.23 09:23:51) 
  • hrskrs  (21.03.23 09:46:28) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.