[]

Şirketi büyütmek?

Diyelim ki,
Güney Ege'de bir tatil beldesinde yaşıyorsunuz. Büyükçe bir portakal bahçesi içerisinde müstakil bir evdesiniz.
Evden çalışıyorsunuz. Sisteminiz güzel, kimseyle muhatap olmadan bilgisayar ve telefon üzerinden operasyonunuzu yürütüyorsunuz.
Bolca boş vaktiniz var, yarı emekli gibisiniz. Zaman yelkenle, sporla geçiyor.
Aylık ortalama X lira kazanıyorsunuz. X lira, Türkiye'nin istediğiniz ilinin istediğiniz ilçesinde konforlu bir şekilde yaşamaya ve ciddi boyutta birikim yapmaya imkan verecek bir tutar.
Tek kötü yanı, henüz 36 yaşında olmanıza rağmen daha durağan bir hayat yaşıyor olmak gibi düşünebiliriz.

Ama İstanbul'a dönüp işleri büyütme baskısı var. Daha çok müşteriden bu yönde bir talep geliyor. İstanbul'a dönünce,
Ekip kurmak,
Ofis kiralamak,
Sürekli olarak müşteri bağlamak için mesai harcamak gerekecek.

Kaç X lira (net) kazanacağınız garanti ise İstanbul'a dönmek mantıklı olur?

Girişimcilik, iş kurma, büyütme gibi deneyimleri olan arkadaşlar da cevap yazarsa sevinirim.

 
Net bir şekilde 4 x ..biri giderler için. Biri şehir stresinin bedeli için. Biri de ekstra birikim yapmak için. Hızlıca bu tempoda 2-3 sene çalışıp eski sisteme geri dönün


  • deer hunter  (10.03.23 15:54:12) 
Mevcut X lirayı bilmeden bu soruya doğru cevap verilemez hocam. belki 30 bin lira senin için büyük paradır, 10 bin harcayıp 20 koyarak mutlu oluyorsundur. Belki de bahsettğin X 100 bin liradır, bilmiyoruz ki.


  • roket adam  (10.03.23 15:55:16) 
x liradan vs ziyade, bu bir seçim, paranın dışında ekip kurmak, o ekibi yönetmek, ofis kiralamak operasyonel işlerle uğraşmak sizi mutlu eder mi bunu düşünmek lazım


  • mysql34  (10.03.23 16:11:53 ~ 16:12:08) 
İstanbulun göbeğinde yeni bir iş kurmuş olan bir iş insanımolarak size çok özendim. Herkes kaçmaya yer alıyor ve bura eski istanbul değil...buralarda deprem olacak; para bile kurtulmana yetmeuecek.

Bence çok da bir sosyallik kaçırmıyorsunuz ki son 20 yılı dolu dolu istanbulda yaşamış bir orta yaşım.

20lerinizde olsanız harcıyorsunuz kendinizi derdim...

Bence orda kalıp sık sık yurtdışına çıkabilirsinşz
  • gadlemler  (10.03.23 16:17:00) 
@roket adam
Türkiye'nin istenilen ili, istenilen ilçesi cümlesini bu nedenle yazdım aslında. 30 bin lirayla istenilen her yerde yaşanamayacağı açık gibi. Bir meblağ telafuz etmek istemiyorum açıkçası.

@mysql34
Kesinlikle haklısınız. Bahsedilen süreçler, beni mutsuz edecek şeyler gibi görünmüyor. Az çok deneyimim de var sayılır kendi işimi kurmadan önce.

Ben daha çok kendime zaman ayırmak, doğada kalmak vs daha büyük para kazanmak ayrımındayım. Olayın çok içinde olduğum için dışarıdan bir gözden fikir almak istedim.
  • sailor  (10.03.23 16:21:18) 
Bahsettiginiz huzurlu hayat sizi mutlu ediyor mu? Bazi insanlar biraz daha kaosun icinde olmak ister. Bence getiriden cok bununla ilgili bu karar. Bir de sonucta buyuturseniz isleri o kaos mutsuz ederse donme sansiniz var. soruyu sordugunuza gore niyetiniz de var. ben bi deneyin derim o yuzden :)


  • ghilleinthemist  (10.03.23 16:32:40) 
İşin niteliğini bilmeden konuşmak zor.

Kişisel tecrübemi paylaşayım.
Belli sektörlerde müşteriler hizmet aldıkları insanlarla birebir kontakta olmak isterler iş uzaktan bile çözülebilse bu böyledir. Türkiye'de kimse işin niteliğine bakmıyor, çalıştığı insana bakıyor.

eğer bu müşteriden gelen bir talepse, zaman içinde siz ne kadar iyi iş üretirseniz üretin, müşteri birebir muhatap olabileceği bir alternatif bulduğunda sizle çalışmayı bırakabilir sırf bu sebepten.

ben öyle müşteriler biliyorum ki, sırf dirsek temasında olabilmek için gelip bizim ofiste çalışmak istiyorlar.

anladığım kadarıyla şu anki kazancınız, sizi mutlu etmeye yetiyor ve fazlasında gözünüz yok.

Dediğiniz gibi işi büyütmek maliyet demek. Bazen sırf maliyeti getirisinden fazla olduğu için reddettiğimiz müşteriler oldu kariyerim boyunca.

Ben bu durumda 3 aksiyon planı yapar bu dediğim planları değerlendirirdim. ama bunu sektörü bilmeden söylüyorum. Bazı sektörlerde dediklerim mümkün olmayacaktır.

1-Öncelikle müşteri portföyümde yavaş yavaş bulunduğum bölgeden müşterilere çeviririm. Ne olursa olsun insanlar fiziksel yakınlık ve birebir temas istiyor. Dediğim gibi bu sektörle alakalı. Atıyorum dijital pazarlama, tasarım, mimarlık, inşaat mühendisliği gibi hizmetler için oralarda mutlaka müşteri bulursunuz. Ama yazılım alanında bu o kadar kolay olmaz mesela.

2-Bir getiri / götürü hesabı yaparım. Eğer potansiyel fazlaysa istanbul'a giderim. Yoksa sırf bir müşterim istedi diye böyle bir yatırıma girmem.

3-Hibrit bir yapı kurarım. İstanbul'a gelir güvenebileceğim bir ekip oluşutururum. Sistem oturana kadar bir süre istanbul'da kalır müşteriyi de bu ekiple muhatap ederim ağırlıklı. Sadece çok çok önemli konularda ben devreye girerim. Müşteri o ekiple sorunsuz ilerlediği an ege'ye dönerim. Ayda sadece birkaç gün istanbul'a gider müşterilerle yüzyüze görüşür yoklar ilgi alaka gösteririm.

Şunu da unutmayın derim, şu an 36 yaşındasınız. Enerjiniz var. Ama bundan 5 sonra aynı enerjiniz olacak mı? muhtmelen 5 yıl önce de daha aktiftiniz. Şunu demeye çalışıyorum, tek başınıza bir noktaya kadar kendi işinizi yürütebilirsiniz. Yaşınız ilerledikçe işle daha az ilgilenmek isteyeceksiniz. Ve kendinizi ne kadar güncellerseniz güncelleyin, karşınızdakiler için bir noktadan sonra "eski" kalacaksınız. Düşünün 45 yaşınıza geldiğinizde birçok müşterinizi 25-30 yaşlarında genç, daha dinamik ve yarın yokmuşcasına çalışan insanlara kaptırmış olacaksınız. İster istemez erken emeklilik yapacaksınız. O yüzden ben olsam işleri devredebileceğim genç bir ekip tutardım elimin altında her zaman. Bu istanbul planı bunun için bir fırsat olabilir.

Ha derseniz ki benim keyfim yerinde, 45-50ye kadar kazanacağım para da bana ölene kadar yeter o ayrı.
  • anten  (10.03.23 16:38:09 ~ 16:39:44) 
Bir hayali yasiyorsunuz, turkiye'yi gectim avrupa'da da buyuk sehirlerdeki girisimcilerin kayda deger bir bolumunun hayali, yahut zaten yaptigi bir sey....


  • hewit  (10.03.23 17:00:43) 
İşleri delege etmeden maximum kendi sınırlarınız kadar büyüyebilirsiniz.

Sektörünüzü belirtmemişsiniz, aynı yaşta bir girişimci olarak yuvarlak genel yorumlar yazacağım ama ortaklık düşünebilirsiniz.

Istanbul'da network ve sermaye koyacak bir ortakla birlikte hareket edip 1-2 yıl gidişata bakabilirsiniz. Gerekirse yeni bir şirket kurarsınız, riski bölmüş, mevcut düzeninizi bozmamış mental yükü de bölüşmüş olursunuz. yürürse ne ala, yürümezse de başta belirlediğiniz koşullarda olaysız dağılırsınız.

bireysel çalışıyorsanız büyümenin önündeki en büyük engel o adımı atmak aslında; ekip-ofis-delegasyon ve başlangıçta bu amaç için kaynak (zaman x para x mental efor) ayırmak.

"Bolca boş vaktiniz var, yarı emekli gibisiniz." dediğiniz için şunu düşündüm: Haftada 60 saat yerine 20 saat çalışarak x elde ediyorsunuz diyelim. Şu an bulunduğunuz lokasyonda eforunuzu 2 katına çıkarır yeni müşteri alırsanız yine aynı yede 2x elde edeceksiniz.

İstanbul hamlesi sonrasında zaman-efor-para ayırdığınız için boş vaktiniz o oranda azalacak. Dolayısıyla kıyası X kâr VS Istanbul yerine mevcut lokasyondaki maksimum potansiyel gelir VS Istanbul şeklinde yapmak gerekir.

Belki buraya gelmeden tüm gücünüzü işe ayırsanız zaten orada 3x kazancaksınız.

Dilerseniz mesaj atın üzerinde konuşalım.
  • wct3 org  (10.03.23 19:04:42) 
Bahsettiğiniz hayat zaten çoğu insanın hayali, eğer mevcut işin sürekliliği varsa ben düzenimi bozmazdım. Ben garantici bir insanım eldekinden olmak istemem.


  • mirty  (10.03.23 20:09:27) 
Düzeni korurken, istanbulda herşeyine ortak olarak alabileceğin biriyle ortaklık kurup, pay vererek, bütçe ayırıp işleri yavaştan oraya taşımak.


  • syabk  (10.03.23 21:06:28) 
Isleri buyutmek konusunda tavsiye vermem ama sadece umarim boyle guzel bir ortama, sartlara mutlulukla devam edersiniz demek icin geldim, cani gonulden.
Bir de aman lutfen yatirim yapmayi, ve bir de belki alternatif gelir elde edebileceginiz sevsiginiz baska bir konuda kendinizi gelistirmeyi unutmayin. Sevgiler.

  • kassiopeia  (10.03.23 22:23:57) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.