[]

Felsefe de bilim gibi birikimli mi ilerler?

Şimdi 18.yydan X filozofunun düşüncesini okumak, anlamaya çalışmak isteğimizde X'in ondan önce yaşayan Y adlı filozoftan etkilendiğini görüyoruz. Y ye bakmaya kalktığımızda onun da Z'den etkilendiği sonucu çıkıyor. Z de Q'dan, Q ise P den etkilenmiş kendinden önceki. P de durur mu o da R'den etkilemiş... Derken taa Antik Yunana kadar inmek zorunda kalıyoruz ama Platonla da bitmiyor, doğa filozofları var bir de. Onlarla bitse yine iyi,bu sefer de doğa filozofların ve antik yunan felsefesinin temeline yani mitolojiye kaymak zorunda kalıyoruz. Zeuslar meuslar derken boğulup gidiyoruz bu ormanda. Tam mitolojiden başlayalım diyeceğimiz zaman da bu sefer de mitolojiye neden olan antropolojik, evrimsel süreç ve kültürlere ayrıca coğrafyaya dalma ihtiyacı ortaya çıkıyor. Derken zaten 18.yy filozofuna da heves kalmıyor, lanet ediyor insan başladığı yere.

Sırf 18.yy a gelebilmek için Azra Erhat'ın Mitoloji Sözlüğünü temin ettim ama o da yetersiz geldi. Acaba bu kadar temele inmek çok mu gereksiz? Hedefindeki filozofu tüm düşünce tarihini hatmetsem bile tam olarak anlayacağımı sanmıyorum sadece kendi anlamımı çıkarmak için yola koyuldum çünkü o herkes için ama hiçkimse için yani kendisi için yazmış bir bakıma fakat yunanla içli dışlı olduğu için mitolojiden başlamak kaçınılmaz sanırım?


 
Titiz davranıyorsun, tebrik ediyorum ama bence o kadar derine dalmaya gerek yok.

Birikimli değil de sarmal tilerler bence. Lineer bi çizgide ilerlemez. Korkma yani, anlarsın.
  • femme vitale  (03.02.18 02:35:04) 
felsefe bilgi birikiminden ziyade bilgiye giden yol birikimidir bence.

yani pozitif bilimler gibi üzerine ekleyerek, deneme yanılma yöntemiyle sonuçları üst üste koyarak ilerlemez felsefe. daha çok farklı bakışlar, yöntemler ile gelişen yollardır felsefe. haliyle biriken şey yorum, bakış, paradigma ve yaklaşım zenginliği, birikimidir. bu da felsefe'nin olmazsa olmazıdır bence.
  • emfuzi  (03.02.18 02:35:51) 
Aslında asıl mesele günümüze hitap edip etmemesi çoğunun. Yani Hegel'in soyut felsefesini anlamaya çalışmanın dolaylı olarak ne katkısı olacaktır günümüz için? Henüz yolun en başında olduğum için bilmediğim için soruyorum direkt mutlaka vardır okumuş olan. Aslında felsefeye fayda açısından yaklaşmak yanlıştır, benim amacım faydadan ziyade bir hobi ve ilgi alanı daha çok. Ama pragmatik biri niye yanlıştır dediğime de itiraz edecektir bu konuda, yani bu da tartışılabilir aslında.

Eğer doğrudan gerekli değilse köklere inmek direkt tepeden başlayabilirim. Ancak yine de içimde ukte kalacaktır sanırım bir kere şüphe tohumu ekildi, temeline inmediğim için hazmedemedim diyecektir bilinç. O yüzden eninde sonunda ağacın köklerine dalmak kaçınılmaz gibi. Belki sıkıcı veya faydasız bir süreç olacak ama en azından vicdani rahatlık olacaktır.

Bu arada bahsettiğim filozof Nietzsche. Tragedyanın Doğuşu başta olmak üzere çok fazla antik Yunan ve mitolojini söz konusu ediyor. Ayrıca görüşünü önemli ölçüde etkileyen İstnç ve Tasarım olarak Dünya kitabı var, bu kitabın ortaya çıkması da Schopenhauer için belli bir süreçten sonra ortaya çıktı yani Kant, Hegel vb.

Bu yola girerek özgünlüğünü tamamen kaybedip taklitçi bir zihinden ibaret olmaktan da çekiniyorum, çok kitap okumak zararlıdır çünkü özgün düşünceyi öldürür, bir süre sonra başkalarının düşüncelerini düşünür olursun demiş Schopenhauer. Fakat bu örnek bile başkasının yani onun düşüncesi...
  • siyah giyen adam  (03.02.18 02:51:29) 
cidden 18. yüzyıl X filozofunun düşüncesini anlamak istiyorsan çok kısa diğer referanslara bakıp konuyu fazla dağıtmayacaksın.

ama yok, "ben entelektüel bilgi edinmek için okuyorum" diyorsan evet konu dağılacak. mitolojiye de, antropolojiye de, golden age holivuda da, post-bop jazz'a da gideceksin. gitmeyeceğin yer kalmayacak. sadece bunu programlayarak, nasıl sistemli hale getirebileceğini öğrenmen lazım.

ya da belli başlı merak alanların olacak (felsefe, tarih vb.) ve bunlara yönelik derin okuma yapacaksın. diğerlerini de destekleyici nitelikte öğreneceksin.

velhasılkelam, X'i merak ediyorsan Y sana hitap etmez. ama hepsini merak ediyorsan, hepsi de sana hitap eder.
  • lesmiserables  (03.02.18 04:08:12) 
Felsefenin çok fazla alanı var, hepsine hakim olmak mümkün değil. İlgini çeken bir alan üzerine yoğunlaşıp o alanla ilgili bir sürü çeşitli kitap okursan zamanla önemli şeyleri, bundan sonra ne okuman gerektiğini falan bileceksin zaten. İlk kitaplar için de internetten öneriler bulabilirsin.

Ha bir de orijinal düşünce üretmeyi falan bekleme, böyle bir şans sıfıra yakın. Felsefeyle akademik olarak uğraşan insanlar dahi beceremiyor bunu.
  • i was made for you  (03.02.18 04:16:17 ~ 04:17:44) 
şimdi felsefe diye bişey var şimdi son zamanlarda gelen ordan işine yarayanı alıyo kullanıyo ben böyle anlıyorum belki farklı bişeydirşey yok artık sistematik bişey yok abur cubur dolduruyorsunherkes ihtiyacını ordan alıyo ama hiş de karışmıyo istediğini buluyorsunbu felsefe fazla kafa yorarsan sıyırırsın kullanacaksın nimetlerinden kullanıp yararlanıp işini göreceksin kafayı taktın mı o zaman işin kötü
hikmetine fazla şeyapmamak lazım

  • regardless of what they say  (03.02.18 05:35:06) 
Felsefe bilim gibi olumlu manada birikimli değil, enkaz manasında birikimli ilerliyor. Bir çığ gibi düşünebilirsin bunu önüne geleni sürüklüyor. Her akım bir öncekine tepki olarak doğuyor. Bir nevi fikri moda.


  • 1adam  (03.02.18 05:41:54) 
İş imkanı olsa ya da Sabancılardan olsam elbette felsefe okurdum ama yok öyle bir dünya, zaten dünyanın her yerinde de felsefenin ekonomik getirisi yok ve felsefe için ön şart ekonomik ferahlık malum. Fakat Çap yapabilirim bilmem İÜ nasıldır felsefe alanında, bana okuma anlama sürecinde rehberlik etse bile yeter.

Şöyle bir liste buldum felsefe.gazi.edu.tr

Belki mitolojiden sonra bu listeyi dikkate alarak ilelrıebilriim sonuçta sadece özgün filozof eserlerini okumak yeterli gelmiyor, onları anlamak için düşünce sistemlerini de anlamak şart. Fakat mitoloji için de bu tarz bir liste bulup başlamak gerekir öncelikle.

Bunlar genel ilgi alanım olduğu için derin okuma araştırmada Hegel gibi soyut kısımlar hariç pek sıkılacağımı düşünmüyorum, Hegel de ön yargı sadece.
  • siyah giyen adam  (03.02.18 11:07:30) 
Ahmet arslan ilkcag felsefe tarihi 5 kitaplik cilt. Boyle bir derlemeye ihtiyacin var sanki.


  • ykyt  (03.02.18 11:59:16) 
Bu konuyla ilgili olarak felsefe ve pozitif bilimleri ayırmadan yorum yapabiliriz. Temele inmek bir bilim insanı için gereksiz değil. Çalıştığınız konuyla igili olarak sizden öncesini ve çağdaşlarınızı taramak durumundasınız. Bunun nedeni, tüm bilimlerin (pozitif ve sosyal olması farketmez) bir geleneğin ürünü olmasından kaynaklanır. Yani şu an pozitif bilimlere konu olan terimlere, kavramlara veya kuramsal açıklamalara baktığınızda en basitinden literatürde zikredildiğini görürsünüz. Yani fizik/biyoloji teorileri dahil çoğunun gelenekte karşılığı vardır. Bu açıdan baktığımızda fen bilimleri ve sosyal bilimler açısından bir farklılık ortaya çıkmaz. Bu fark yok demek değildir.

Birikimli ilerleme konusuna gelince; benim görüşüme göre bilgi akümüle olan bir şey değil. Yani hangi alan olduğundan bağımsız olarak bilginin yok edici etkisi de olabilir. Buna epistemik kırılma denir. Yani öyle bir bilgi gelir ki daha önceki bilgilerin üstüne eklenmez, onları yok eder. Buna klasik fizik ve kuantum fiziğini örnek verebiliriz.
  • elitist  (03.02.18 12:46:14) 
lisede felsefe dersinde felsefe kümülatif, yani birikimlidir diye öğretirler. güvenmek güvenmemek konusunu bilemiycim


  • mehmed resad  (03.02.18 15:16:31) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.