Ekşi Duyuru

gözümle görmedim ama orada asker olarak görev yapanlardan yağma hırsızlık olduğunu duydum

Yağma , çalma oldu .
Mutfak tüpleri , ayakkabılar , iki olay var .
Çark caddesinde mağazalar yağmalanmadın diye asker nöbet tutmuştu.

Ölülerin kollarındam bilezikleri vs gitmiştii

Aslında 25-30 yaş üstü insanlar ihtimali tahmin edebilir. Kendi insanını tanıyacak kadar gözlem yetisine sahip kişiler bu sorunun cevabını biliyordur.

gölcüklüyüm. kendi gözümle görmedim ama pek çok tanıdığım (ki içlerinde enkazdan kurtulanlar var) bir ağızdan yağma olduğunu söylüyor, aksini iddia eden görmedim.

olmaz olur mu, kurartma ayağına gelipte bile yağmalayan oldu. kuzenim sağ çıktı eşi enkaz altında kalmıştı. Zengin sayılacak bir muhitte oturuyordu bir site. İlkin o kadar kişi insan kurtarmaya çalışıyor sanmıştık. Ama nerde bir çoğu ziynet arıyordu. Ben baya küçüktüm tabi. ama hatırlıyor insan, ki bunun yüzlerce farklı örneğini büyüklerimden de duyuyorum.

Benim asıl hatırladığım olay, BM den falan yardım kamyonları gelirdi mahallelere. Diş macunundan, kıyafete her şey getirilirdi. Bizim durum orta halliydi, mal mülk kalmadı enkaz altında. O yüzden peder asla el sürdürtmezdi o yardımlara. Evi yıkılan hiç olmayan alsın bırakın diye. Halbuki bizim eşyalar varda hepsi evde. Eve girilemiyor. Neyse ben olsam bugün bende aynı tavırda olurum, sadece o zaman anlayamıyordum. Ama çeverede o kadar aç göz insanlar var ki çocuğu olmadığı halde onlarca çocuk tulumu (evet çocuk tulumu, böyle astront kıyafeti gibi faşır fuşur ses yapan parlaklı renkli bişiydi çocuk aklımla ne içim gitmişti) gibi şeyleri onlarca alan vardı. Eşe dosta çocuğa vs. alıyorum diye kamyonlar yağmalanırdı. Dün gibi hatırlıyorum. Ve işin en acı tarafı o kişiliksizlerin gidip yine depremzedelere o yardımları satmaya çalışması daha çocuk halimle koymuştu. Bizimkilere bile açık açık diyorlardı, üç beş atarsanız bişiler ayarlarız bakın size diye. Adamı sabah kamyonda görüyordum beş on alıyordu, akşama para ile satmaya çalışıyordu. Güzel ülkemin, acı gerçekleri.

www.google.com.au


Toplu mezarlar bile kazildi.

7 yaşındaydım, o yüzden yağmadan falan pek anlamıyordum ama canım çok sıkılıyor diye evdeki tren setimi çadıra indirmek istemiştim de çalınır diye indirememiştim.

Sözlükte depremi yaşayıp, so rasında gördüklerini yazan bi yazar vardı. Yağmasını geçtim, ölülerini ellerini parmaklarını vs kesildiğini bile yazıyordu takılarını alabilmek için. Hatta tecavüzler bile ıldugunu yazmıştı (ölülere). Bilmediğimiz çok iğrençlikler olduğu kesin

bizimkiler hep şunu anlatır. korkunç yağma olayları duymuşuz. 99 depremine yakın zamanda ankara'da deprem oluyor. tüm aile hızla evden çıkıyor. en son ben çıkarken kapı kilitliyorum. babam da yürü lan aşağı kapıyla uğraşıyor diye azarlamış beni. öyle aile ortamında taşak oğlanı oluyorum sürekli ama böyle bir etki bırakmış o zaman.

Halamı kaybettim depremde ve eczanesi vardı. Düşün altın madeni gibi bir şey orası için. Halamın kalfası karaborsadan ilaçları sattı. Hatta birkaç akrabasıyla gelip silahlı vs.lermiş. Çünkü yağma var onlara da zarar verilebilinir. İyi para kazandılar. Bizimkiler enkaz altında eniştemi halamı ve altı yaşındaki kuzenimi ararken tabi ki eczaneyle uğraşmadılar. Cenazelerimizi aldıktan sonra tabi ailem yıkılmıştır gencecik bir aile ölmüş. Babamlar sonra dava açtılar kalfaya ama bir bok olmadı. Adamın arabası yokken bmw ye binmiş. Eczane de ki ilaçlar zaten kaç yüz bin lira normalde ve karaborsada satıldığını düşünün. Hastane önünde büyük bir eczaneydi.
Kendi tanıdığımız abi dediğim halamın yanında senelerdir çalışan insan bunu yaptı...

Dostum sen Türkiye'de yaşamıyor musun? Bence bu sorunun cevabı için kanıtlara gerek yok :)

hiçbir bilgim ya da kanıtım olmamasına rağmen bu sorunun cevabına son derece rahat bir şekilde "kesinlikle olmuştur," diyebiliyorum; çünkü insanımızı tanıyorum (tanımaz olaydım).

Cevremde bi yikim olmadi allaha sukur. Ama tanidigim cok insan oldu deprem bolgesine gidip yardim malzemelerini toplayip eve gelen. Hic unutmam. Sinif arkadasimin ailesi bir suru battaniye getirmisti bir gun.

Depremle ilgili bir belgesel var bence onu mutlaka izle. Yagma, hirsizlik, durumdan faydalanmak bunlarin hepsi olmus evet hatta gelen yardimlari odalara stoklayip halka dagitmayanlar bile olmus.

Yalova'ya tatile gittiğimizde orada yaşayan bir adam anlatmıştı. Bir kere askerler zaman darlığı yüzünden çadırları oranın bakkalına bırakmış oradaki halka dağıtsın diye. Bakkal da çadırları halka dağıtmayıp bakkalın deposuna atmış. Böyle şeyler de olmuş ama sonradan öğreniyoruz. Toplu yağma görmedim ama hırsızlık çok oldu.

x büyükşehir belediyesi'nin gönderdiği kamyonlardan birinin şoförü bizim mahallede yaşıyordu. döndüğünde 2 teneke peynir getirmişti, mahallede baya dedikodusu yapıldı çünkü döndüğünde herkes gördü tenekeleri :)

bu arada sakarya'da yaşayan arkadaşlarımda toyota'nın dağıttığı çok sağlam çadırlar var..

depremi yaşamış birisi o zamanları anlatmıştı. bi tanıdıklarının müstakil evleri yıkılmış. bi kaç gün sonra eşyalardan arta kalanları çıkarmaya, yardıma gitmişler. bi bakmışlar ki enkazda birileri var. ne ayak olduklarını anlamak için hayırdır, yardım lazım mı demişler. adamlar evimizden arta kalanları falan çıkarıyoruz demişler. yağmacılarmış. ayrıca o zaman en çok çalınan şey altın ve silahtı diyordu.