[]

Entelektüel görünmeye çalışan insanlar ve sonradan bilim sevdalıları...?

Merhaba,


Türkiyede çevrenizde aslında hiçbir şeyi (kendi bölümü/işi ile alakalı bile olsa) tam olarak bilmemesine rağmen dışarıya özellikle entelektüel bir karakter çizmeye çalışan ve tek derdi bu olan insanlar var mı ? Varsa ağzına kürekle vurmuyorsanız ne yapıyorsunuz?

Bir de genelde bu insanların üniversite döneminde okulu bir sevgili bulma mecrası, kocaman bir pes cafe ya da batak oynamak için yapılmış bir alan olarak görüp, boş boş geçirip sonrasında ne hikmetse birden bilim sevdalısı olması, "araştırma görevlisi olucam", "akademisyen olucam ben" kafalarında dolaşmalarını, bir halt bilmemesine rağmen sonradan master doktora meraklısı olmalarını ve çiftlik gibi kurumlarda kabul alıp sonra bir de "ben biliyorum" havalarında dolaşmasına karşı nasıl bir tutup sergiliyorsunuz? Dil bilmeyip daha yeterlilikleri sağlayamayıp, daha ortalaması boyunu geçmeyen ama " yea yurtdışına çıkıcam ben!" diye dolaşanlara girmiyorum bile..

Ne ara nasıl şişiyor bu insanların egoları..?

Hayır, dil var mı? yok. Araştırma yaptın mı ?yok. Derslere gittin mi? yok. Olsun, peki kendini bi alanda geliştiricek bir şeylerle uğraştın mı?yok. Emek harcadın mı? yok. Ama mesela ortada bitmiş bir master var...Boy boy mezuniyet fotoları var...Nasıl oluyor ne oluyor..


Biliyorum beni anlayan çıkacaktır buralarda..

 
Kürekle vurmuyoruz, kale almıyoruz. Yav he he diyoruz. Hangi birine vuralım ki?


  • Fusha  (28.06.17 18:37:29) 
Ama onemli olan bir seyler bilmek degil ki bir yerlerde bir tanidigi olmak. Turkiye'de CV'ndeki en onemli nokta bu!


  • Traveller  (28.06.17 18:51:36) 
Buna benzer bir arkadaşım vardı. Aslında sonradan sevdalı değil de, okul bir sene uzamış ve notlar bayağı düşüktü ama okul dışında bilimle ilgilenmeyi severdi. Dili, mili vardı; kafa da zehir gibiydi. O da akademisyen olmaya karar verdi, o arada hocası 'Bu tembellikle olmaz senden' diye destek vermedi. 10 yıl sonrasına atlıyorum, bu kişi Japon Hükümeti'nden 1.5 senelik burs kazandı, orada ödül aldı, makaleleri bol bol referans aldı, oradaki projesini burada devam ettirdi. Ancak 'yandaş' olmadığı için kadro verilmedi, okuldan atıldı. Özel sektörde bir buçuk senedir, kira ödemek gibi şeyleri yapması gerek. Bu arada orada yükseliyor.

Başka bir eski öğrencim de 'Ben çalışmayı sevmiyorum, o yüzden akademisyen olmak istiyorum' demişti ki, yüzüne tavayla geçiresim gelmişti. Hala düşündükçe sinirlenirim. O da şimdi Amerika'da doktorasını yapıyor ama çok iyi bir üniversite değil, hocalar çok rahat bırakıyorlar. O da 'İyi üniversite olmadığı için memnunum, hocalar sosyalleşmemizi destekliyor' diyordu en son.

Lisans notları ile bilimselliği pek kıyaslamamak gerekiyor. Gönül koyduğunda kimden nasıl bir başarı çıkacağı hiç belli olmuyor. Ha, minik bir üniversitede doktora yapıp sonra ortada 'Oldum ben' diye caka satmak komik, o ayrı.
  • aychovsky  (28.06.17 18:58:17) 
Pek bir şey bilmediğini düşündüğüm birkaç kişi var ama heves deyip geçiyorum. Çalışma imkanlarının kısıtlı olduğu alanlarda akademiye yönelmek tek seçenek haline gelebiliyor. Kazanabilen zaten kazanır, kazanamayan da kendi eksikliğini bir şekilde görür. Fazla gömmeye gerek yok.


  • dissendium  (28.06.17 18:58:19 ~ 18:58:49) 
@tolkien

kendimi övme gibi bir derdim yok. Övüneceğim bir şeyim yok zaten benim. Öyle anlaşılıyorsa derdimi güzel anlatamamışım sanırım benim hatam.

Sonradan bilim sevdalısı tabii ki olunabilir. Tabii ki bir insanın neler yapabileceği belli olmaz. Benim anlattığım aslında burda bilimle uzaktan yakından ilişkisi olmayan insanların hali hazırda da böyle bir ilgisi yokken sadece ve sadece kendine başka edinebileceği kolay statü/meslek bulamadığından bu yola girip, entelektüel bir karakter çizmeye çalışması ve yine kolay bir şekilde bu ülkede bazı yerelere gelebilmesi..

Yurtdışı meselesinde ise daha başvuracağı okula motivasyon mektubunu ingilizce yetersizliğinden kendi yazamayıp çevirmene götüren ama başkasının okuduğu yerlere burun kıvıran insanlar gördü bu gözler..Bu insanlardan bahsediyorum..İnsanlar tabii ki hayal kurabilir, hedefleyebilir..
  • qazaqwsx  (28.06.17 20:16:30 ~ 20:19:01) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.