[]

Kanser ve zerdeçal- Kanser ve likopen

Zerdeçalın kanseri önleyici etkisi olduguna dair bugüne kadar birçok şey duyduk, ettik vs. (özellikle içindeki curcumin maddesinden dolayı)

Alternatif tıp, bitkisel tedavi vs konularına çok da inanmıyorum.

Fakat tvde özellikle bazı doktorlar zerdeçalın önemini vurguluyor (patolog ve onkolog dahil).

Sorum şu: Zerdeçal ile kanser tedavi edilmez, bunda şüphe yok. Kanser hastası birisi zerdeçal tüketirse, bu kanserli hücrelerin daha fazla artmasını engeller mi? Veya o hücrelerin beslenmesini engeller mi?

Yani kanser olmadan önlemek için zerdeçal tüketmeli miyiz değil sorum. Bir insan halihazırda kanserse ve zerdeçal tüketirse, zerdeçalın nasıl bir faydası olur?

İkinci sorum da likopenle ilgili. Likopen tüketiminin de gene önleyici etkisi oldugu vurgulanıyor. Gene halihazırda kanser olan bir insan likopen kaynağı besinlerden domates ve salça tüketirse, nasıl bir faydası olur?

Bu iki konuya dair tıbbi anlamda kanıtlanmış, net bilgi var mı acaba?

 
Ben aradığımda güvenilir çalışma bulamamıştım. Ama kendi gözlerimle gördüm ki, curcumin ekstratı ve propolis kullanan teyzem kemoterapi sonrası kendine çok daha hızlı geldi ve bir sonraki dozu çok daha erken alacak duruma geldi.

Doğrudan etkisi var mı bilmiyorum, ama biz bu açıdan faydasını gördük. Yaşıtlarına göre ortalama üçte bir sürede toparladı kendini.
  • babilbaligi  (04.05.16 19:12:05) 
Zerdeçalın kanserli hücreyi kontrol altında tutma gibi bir özelliği olsaydı kanser hastalarına kemoterapi değil zerdeçal verilirdi diye düşünüyorum.


  • angelus  (04.05.16 19:47:14) 
bu tarz bitkisel tedavilerle ilgili zamanında çok çalışma yapıldı ama hiçbirinden anlamlı bir sonuç elde edilemedi. çalışma yapılmasının sebebi de bariz, sağlam bir maddi getirisi var bu bitkisel pazarın. emin olun tüm çalışmalar arasında etkinliği kanıtlanan bir çalışma varsa eğer, bitkiselin ticaretini yapan kurumlar o tek çalışmayı bayrak yapar dükkanlarının önüne asarlardı.(mübalağa bir yana, her reklamda davul zurnayla kesin duyururlardı, şu şu çalışmayla etkinliği ispatlanmıştır diye)
yani bitkisel tedavi muhabbetinin külliyen yalan olduğu konusunda müsterih olabilirsiniz.
zamanında üni'deyken 4.sınıfta bir arkadaş da bu meseleyi sormuştu onkoloji hocasına, bunu destekleyecek şeyler söylemişti, net hatırlıyorum. özetle "hiçbir bilimsel çalışma bitkiseli destekleyecek bulgu üretemedi" anlamına gelen bir açıklama yapmıştı. böyleyken böyle yani.
  • sokaktakiyabanci  (04.05.16 22:11:23) 
@sokaktakiyabanci

bilimsel çalışmaları değil aktarları kastettiğinizi anlıyorum ama tamamlayıcı bilgi vermem gerek burada.

piyasadaki insan kullanımı için üretilmiş ilaçların yüzde 30'u bitkisel kökenli, yakın bir yüzdesi de bu bitkisel maddelerin sentetik türevleri. bitkilerden elde edilen glikozit alkoloid ve yağlar bunlar. "tıbbi ve aromatik bitkiler" diye üniversite bölümleri var, eczacılık bölümü okuyan insanlar (teorik olarak) kendi laboratuvarlarında bitki ve diğer kaynaklardan kendi ilaçlarını üretebilen insanlar olarak yetiştirilirler.

(örnek bir üniversitenin ders listesindeki farmasötik botanik, fitoterapi gibi derslerin içeriklerini inceleyin:

llp.marmara.edu.tr

bitkiseli destekleyecek bulgu elde edilemedi'yle eminim bu bilim dalları kastedilmemiştir.
  • kaichi  (04.05.16 22:25:37 ~ 22:35:52) 
Öncelikle hepinize teşekkür ederim.

@angelus, benim yazdığım aynı şeyi dile getirmişsiniz, benim de zaten geleneksel tıp terkedilmeli gibi bir düşüncem yok.

Aslında üzerine daha çok araştırılması gereken bir konu, fitoterapi ne derece ne durumlarda nasıl uygundur vs - kaldı ki diğer görüş bildiren arkadaşlar da yanılmıyor aslında. Bir diğer nokta da eczacılıkta kullanılan maddelerin en azından bir kısmı bitkisel kaynaklı, yani aslında bitkisel şeyler de kimyasal içeriyor sonuçta.

Konu çok dağılmasın. Dediğim gibi benim öğrenmek istediğim (içerdiği madde sebebiyle) zerdeçalın kanser hastasında veya gidişatta nasıl bir etkisi olur? Ayrıca bir antioksidan olan likopenin de aynı şekilde nasıl bir etkisi olur? Buna yönelik bilimsel net bir bilgi var mı? Bunu öğrenmek istedim sadece.

Çünkü bu konuda da bilgi kirliliği var gibi ve suistimale oldukça açık bir alan.

@babilbaligi, teyzenize çok geçmiş olsun.
  • cymbelina  (05.05.16 21:48:42) 
emin ol bunu ilk düşünen kişi sen değilsin. zaten adamlar %1500 ihtimal zerdeçal ekstratını denemişlerdir hücre kültürlerinde. adamlar niye milyon dolarlık ürün geliştirsinler sıfırdan beleşi dururken. sonra da onu biraz daha allayıp pullayıp satarlardı

bak mesela varisler için kullanılan kestane var www.ilacabak.com
yani olunca bulunuyor.

amerika'yı bir daha keşfetmeye gerek yok
  • la noix  (05.05.16 22:06:00) 
hastalığın fazına göre diyet yaklaşımı tamamen değişecektir. tedavilerin etki mekanizmaları farklı çünkü. benzetmede hata olmaz dişlerimiz sağlıklı olsun çürümesin diye fırçalıyoruz ama asit bir kez diş minesini aşıp çürüttü mü - bakteriler apseye sebep oldu mu başka yöntemlere geçiyoruz, fiziksel tedaviler veya antibiyotik kullanımı gibi. bizde olan dişlerde ağrı oldu mu fırçalamaya başlamak gibi olur sanki.

çok hakim olmamakla birlikte, zerdeçal ve likopenin serbest radikalleri yıkan antioksidanlar içerdiklerini düşünelim, bu radikaller bir kez kanser hücresi oluşumuna sebep oldu mu, kontrolsüz bölünmeler başladı mı antioksidanlar önemlerini yitiriyor (olabilirler). bambaşka süreçler giriyor devreye çünkü.
  • kaichi  (05.05.16 23:09:21 ~ 23:10:30) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.