daha önce kafamı kazıttığım ya da saçları sıfırladığım olmuştu ama son zamanlarda iki günde bir kafamı traş edip, iyice sinek kaydı, bildiğin keloğlan, şeklinde dolaşıyorum. itiraf edeyim kafa derim biraz bronzlaşıp yüzümle aynı renge gelince hoşuma da gitmedi değil.
şimdi ben full-time saçsız olmak istiyorum. kökü bende değil mi, istediğim zaman istifa ederim, ama şimdilik güneşin ışığını yansıtacak nurlu biri olmayı planlıyorum.
müzmin (ama saçı çıkan) kellere sorumdur, var mı pratikleriniz? traş köpüğünü kafaya sürüp yanakları traş eder gibi mi yapıyorsunuz bu işi? üç-beş başlı traş makineleri var sinek kaydı için, iyi midir onlar, bunları mı kullanıyorsunuz? traştan önce-sonra bir losyon sürüyor musunuz? sakal traşından daha farklı olduğunu düşündüğüm için soruyorum, hoş sakal traşı konusunda da tecrübesizim. yılda bir - iki defa kesiyorum sadece. epey uzuyor, işid'e almasınlar diye sıfır yapıyorum. ama sorum sakal değil, saç için.
kafamda sivilceler var. önceden de var mıydı bilmiyorum.
muhtemelen vardılar.
traş olurken ister istemez kanatıyorum, kesiyorum onları.
böyle durumlarda ne yapıyoruz? mikrobu yayılmasın diye alkollü losyonla iyice kafamı yakıyorum. bir kaç saniye sürüyor yangını, o yüzden önemsemiyorum. önemli olan ciddi bir hasar oluşturmayalım herhangi bir açıdan.
her gün traş olmazsam yeni saç ekilmiş gibi, yaralı gibi dolaşıyorum. aslında bu olmasın istiyorum.
edit: saçı çıkmayanlar da yanıtlayabilir isterlerse.
şimdi ben full-time saçsız olmak istiyorum. kökü bende değil mi, istediğim zaman istifa ederim, ama şimdilik güneşin ışığını yansıtacak nurlu biri olmayı planlıyorum.
müzmin (ama saçı çıkan) kellere sorumdur, var mı pratikleriniz? traş köpüğünü kafaya sürüp yanakları traş eder gibi mi yapıyorsunuz bu işi? üç-beş başlı traş makineleri var sinek kaydı için, iyi midir onlar, bunları mı kullanıyorsunuz? traştan önce-sonra bir losyon sürüyor musunuz? sakal traşından daha farklı olduğunu düşündüğüm için soruyorum, hoş sakal traşı konusunda da tecrübesizim. yılda bir - iki defa kesiyorum sadece. epey uzuyor, işid'e almasınlar diye sıfır yapıyorum. ama sorum sakal değil, saç için.
kafamda sivilceler var. önceden de var mıydı bilmiyorum.
muhtemelen vardılar.
traş olurken ister istemez kanatıyorum, kesiyorum onları.
böyle durumlarda ne yapıyoruz? mikrobu yayılmasın diye alkollü losyonla iyice kafamı yakıyorum. bir kaç saniye sürüyor yangını, o yüzden önemsemiyorum. önemli olan ciddi bir hasar oluşturmayalım herhangi bir açıdan.
her gün traş olmazsam yeni saç ekilmiş gibi, yaralı gibi dolaşıyorum. aslında bu olmasın istiyorum.
edit: saçı çıkmayanlar da yanıtlayabilir isterlerse.
bir süredir dikkatimi çekiyor, azımsanmayacak kadar ölçüde araç kullanıcısı sis farları açık şekilde sürüyor araçlarını.
aracın ön tamponunda, yere yakın, yuvarlak sevimli lambalar sis farları değil mi? bunları normal zamanda kullanmak yasak değil mi?
çakma uzun beyaz farlara alışamadan bir de üstüne sis farları çıktı.
iyice kör etmiyor -sanırım sis farı olmayanın çakma beyaz farları yüzünden gözlerim alıştı- yolu yine görebiliyorum ama haftada iki üç kullandığım halde sinir stres dolu oluyorum arabada.
bir iki kişi olsa hadi yanlışlıkla açmıştır diyeceğim de, peşi sıra bir sürü aracın sis farı açık. acaba ben bi yanlış biliyorum? tampon hizasında yuvarlık sevimli ve parlak farlar sis farı değilse nedir?
bahsettiğim yer sakaryanın bir ilçesi. burada geçen sene beyaz far modası vardı. şimdi sis farı modası var. anlamadım moda mıdır, whatsapp gruplarında mı yazıyor, gizli bir ajandaları mı vardır nedir.
aracın ön tamponunda, yere yakın, yuvarlak sevimli lambalar sis farları değil mi? bunları normal zamanda kullanmak yasak değil mi?
çakma uzun beyaz farlara alışamadan bir de üstüne sis farları çıktı.
iyice kör etmiyor -sanırım sis farı olmayanın çakma beyaz farları yüzünden gözlerim alıştı- yolu yine görebiliyorum ama haftada iki üç kullandığım halde sinir stres dolu oluyorum arabada.
bir iki kişi olsa hadi yanlışlıkla açmıştır diyeceğim de, peşi sıra bir sürü aracın sis farı açık. acaba ben bi yanlış biliyorum? tampon hizasında yuvarlık sevimli ve parlak farlar sis farı değilse nedir?
bahsettiğim yer sakaryanın bir ilçesi. burada geçen sene beyaz far modası vardı. şimdi sis farı modası var. anlamadım moda mıdır, whatsapp gruplarında mı yazıyor, gizli bir ajandaları mı vardır nedir.
www.youtube.com 
bu insanları bir türlü anlayamıyorum.
ben de yurtdışında yaşadım zamanında. yurtdışında yaşayan, akıllı, böyle mal olmayan çok sevdiğim türk asıllı vatandaşlar da vardı. yani tüm gurbetçi dediklerimiz böyle mal değil.
ama ben bu zihniyetteki insanların neden böyle düşündüklerini anlamaya çalışıyorum (çok da çalışmıyorum aslında ama merak ediyorum).
bu insanlar neden böyle düşünüyor?
hiç mi "lan bizde mi bir yamukluk var acaba" diye kendilerine sormuyorlar.
cennet vatan türkiye, kurulu düzenimiz var, zart-zurt.
edit: aşağılama maksadı ile yazmadım. sadece empati yapmak istedim ve nispeten bilimsel bir merak içindeyim. onları bu düşünceye iten psikolojiyi anlamak istedim.

bu insanları bir türlü anlayamıyorum.
ben de yurtdışında yaşadım zamanında. yurtdışında yaşayan, akıllı, böyle mal olmayan çok sevdiğim türk asıllı vatandaşlar da vardı. yani tüm gurbetçi dediklerimiz böyle mal değil.
ama ben bu zihniyetteki insanların neden böyle düşündüklerini anlamaya çalışıyorum (çok da çalışmıyorum aslında ama merak ediyorum).
bu insanlar neden böyle düşünüyor?
hiç mi "lan bizde mi bir yamukluk var acaba" diye kendilerine sormuyorlar.
cennet vatan türkiye, kurulu düzenimiz var, zart-zurt.
edit: aşağılama maksadı ile yazmadım. sadece empati yapmak istedim ve nispeten bilimsel bir merak içindeyim. onları bu düşünceye iten psikolojiyi anlamak istedim.
bu ambalaj makinelerini hiç kullandınız mı?
geri dönüşüme uygun su şişelerini biriktiriyorum, çuval çuval oluşuyor.
bunları geri dönüşüm olarak verebileceğim en yakın yer bu otomatlar.
app'ini indirdim, giriş yaptım.
bir dahaki gidişimde deneyeceğim.
nasıl işliyor süreç? şişe başına bana ne kadar veriyorlar ya da plastik geri dönüşümde hurda fiyatı ne oluyor. (makine nasıl kullanılır sormuyorum)
akp tayfası sevmeyeceği eşeğin önüne ot koymaz. bu işte bile çevreye faydadan ziyade onlara faydaymış gibi hissediyorum. cüzdanıma para yükleniyormuş, şişe başına 25 kuruş veriyorlarmış falan parasında değilim. yakacağım yakıt ve uğraş zaten kim bilir kaç şişeye bedel. maksat çöpe gideceğine geri dönüşüme gitsin, doğaya faydası olsun ama akp'li birileri nemalanıyorsa çöpe atarım daha iyi. onlardan hiç hayır gelmedi, gelmez de.
geri dönüşüme uygun su şişelerini biriktiriyorum, çuval çuval oluşuyor.
bunları geri dönüşüm olarak verebileceğim en yakın yer bu otomatlar.
app'ini indirdim, giriş yaptım.
bir dahaki gidişimde deneyeceğim.
nasıl işliyor süreç? şişe başına bana ne kadar veriyorlar ya da plastik geri dönüşümde hurda fiyatı ne oluyor. (makine nasıl kullanılır sormuyorum)
akp tayfası sevmeyeceği eşeğin önüne ot koymaz. bu işte bile çevreye faydadan ziyade onlara faydaymış gibi hissediyorum. cüzdanıma para yükleniyormuş, şişe başına 25 kuruş veriyorlarmış falan parasında değilim. yakacağım yakıt ve uğraş zaten kim bilir kaç şişeye bedel. maksat çöpe gideceğine geri dönüşüme gitsin, doğaya faydası olsun ama akp'li birileri nemalanıyorsa çöpe atarım daha iyi. onlardan hiç hayır gelmedi, gelmez de.
temu'da sepete bugünün kuru karşılığıyla 1390 lira tutarında bir ürün ekleyebiliyoruz. vergisi ve gönderim ücreti ile birlikte 2000 liraya geliyor yaklaşık.
peki birden fazla sepet yapmanın bir mahsuru var mı?
her sepetim 1390 lira civarında olsun, iki-üç ayrı sipariş vermiş olayım.
gönderim ücreti yüzünden aslı astarını mı geçecek, yoksa sık sık sipariş etmekte de legal açıdan bir sorunla karşılaşır mıyım?
peki birden fazla sepet yapmanın bir mahsuru var mı?
her sepetim 1390 lira civarında olsun, iki-üç ayrı sipariş vermiş olayım.
gönderim ücreti yüzünden aslı astarını mı geçecek, yoksa sık sık sipariş etmekte de legal açıdan bir sorunla karşılaşır mıyım?
bizdeki liberaller ya da sol görüşte olanlar "amerikan liberal" kavramına tam karşılık gelmiyor. bazı açılardan benziyorlar. tezat gibi olsa da hdp çevresi amerikan liberal kavramına en yakın olanı diye düşünüyorum ama böyle dersem linç edilirim gibime geliyor.
var mı karşılığı? nedir?
şu videodan sonra aklıma geldi.
www.youtube.com
var mı karşılığı? nedir?
şu videodan sonra aklıma geldi.
www.youtube.com

üç yıl önce komiklik olsun diye youtuber taklidi yaparak bugün ne yesem diye bir video çekmiştim. 14 izlemesi var ve muhtemelen arada denk geldikçe tıkladığım için yarısı ben. diğer yarısı da kız arkadaşım.
kimseye göndermedim linkini. gizli bir video.
3 like var.
1'i kız arkadaşımsa diğerleri kim merak ettim.
youtube'da kendi videomun beğenilerini görebiliyor muyum
kimseye göndermedim linkini. gizli bir video.
3 like var.
1'i kız arkadaşımsa diğerleri kim merak ettim.
youtube'da kendi videomun beğenilerini görebiliyor muyum
eski bir mac'im var.
bootcamp ile windows yükledim ve istediğim oyunlar çalışıyor.
o cihazın çözemediğim bir ısınma problemi var, oyun oynamazken de çok ısınıyor ve soğutucu ile kullanmam gerekiyor. ekstra fan desteği ile gürültü olsa da oyunları sorunsuz oynayabiliyorum. bir ara macununu değiştireceğim.
mac'i tv'ye bağlasam, bir de PS kolu alayım kendime, PS gibi olur mu? zaten oynadığım bir iki oyun var.
* PS kolları windows'a bağlanıyor mu? internette bağlandığını gördüm ama işlevselliği düşüyor mu emin değilim. kollar da ucuz değil boşuna almayım.
* o kolların çakmaları var. 500tl civarında. onlardan alayım? zaten benim cihaz PS değil, mac.
* oyun öneriniz var mı? 100 küsür gb'ı geçmesin ama.
not: 20 senedir çıkan oyunlar arasında sadece gta5 oynadım. neredeyse hiç oyun bilmiyorum.
cihaz: intel i9 9880h işlemci, amd radeon pro 5500m ekran kartı ve 16gb ram.
bootcamp ile windows yükledim ve istediğim oyunlar çalışıyor.
o cihazın çözemediğim bir ısınma problemi var, oyun oynamazken de çok ısınıyor ve soğutucu ile kullanmam gerekiyor. ekstra fan desteği ile gürültü olsa da oyunları sorunsuz oynayabiliyorum. bir ara macununu değiştireceğim.
mac'i tv'ye bağlasam, bir de PS kolu alayım kendime, PS gibi olur mu? zaten oynadığım bir iki oyun var.
* PS kolları windows'a bağlanıyor mu? internette bağlandığını gördüm ama işlevselliği düşüyor mu emin değilim. kollar da ucuz değil boşuna almayım.
* o kolların çakmaları var. 500tl civarında. onlardan alayım? zaten benim cihaz PS değil, mac.
* oyun öneriniz var mı? 100 küsür gb'ı geçmesin ama.
not: 20 senedir çıkan oyunlar arasında sadece gta5 oynadım. neredeyse hiç oyun bilmiyorum.
cihaz: intel i9 9880h işlemci, amd radeon pro 5500m ekran kartı ve 16gb ram.
saçlarım sıfır. kazıttım. ayna'daki kel adam gibi.
havuza gidiyorum, bone şart.
kel kafaya da şart mı bone?
sonuçta bonenin amacı saçtan kıl dökülmesin diye ve bende dökülecek bir şey yok.
havuza gidiyorum, bone şart.
kel kafaya da şart mı bone?
sonuçta bonenin amacı saçtan kıl dökülmesin diye ve bende dökülecek bir şey yok.
19 mayıs gününden kalma bir mesaj birden whatsapp'te sanki en son gelen mesajmış gibi göründü. eski spor salonundan herkese atılan kopyala/yapıştır bir mesaj var en son o da dediğim gibi üç ay önceye ait. yanlışlıkla mesaj attılar da hemen sildiler de o yüzden mi en üstte kaldı anlamadım.
ne olabilir?
ne olabilir?
Ne yazık ki ekmek ve unlu mamülleri çok severim. Genelde mayalı ve kaliteli içeriği olan ekmekler tüketirim ancak yine de dışarıdan almak istemiyorum.
Ekmek yapma makinesi alsam, mayalı ve tam buğdaylı yapsam, ekmek hakkında söylenen bir çok olumsuz durumu bertaraf etmiş olur muyum? Sağlıklı ekmek mümkün mü
Ekmek yapma makinesi alsam, mayalı ve tam buğdaylı yapsam, ekmek hakkında söylenen bir çok olumsuz durumu bertaraf etmiş olur muyum? Sağlıklı ekmek mümkün mü
mac'e harici ekran kartı - egpu
biseysorcaktim #1610676
elimde bir mac var.
bootcamp ile windows yükledim. hem w10 hem macos kullanıyorum.
intel i9 9880h işlemci, amd radeon pro 5500m ekran kartı ve 16gb ram'i var.
henüz çalıştırmayı denemedim ama internette canirun motorları gta 5, detroit become human gibi oyunları çalıştırırsın diyor ama ekran kartı olsaydı daha iyi olurdu diyorlar. miminum gibi çalışırmış bunlar. daha yeni oyunlar için zor.
egpu diye bir şey varmış. usb'den ekran kartı özetle.
pek yaygın bir şey değil sanırım.
egpu + psu + ekran kartı deyince ortaya zaten ps5 parası çıkıyor.
kim neden kullanıyor egpu'yu?
bahsettiğim kombinasyon mu gerekiyor, nereden alınır, kaç paradır? 5bin'e de var 15bin'e de. hepsiburada, amazon gibi yerlerde pek denk gelmedim. gördüklerim de satıştan kaldırılmış ya da bitmiş.
tv yok evde ve playstatio almak istemiyorum. ayda yılda bir oynarım zaten. ama egpu falan filan ps5 parasına denk gelecekse, öyle bir şey yaparım.
bootcamp ile windows yükledim. hem w10 hem macos kullanıyorum.
intel i9 9880h işlemci, amd radeon pro 5500m ekran kartı ve 16gb ram'i var.
henüz çalıştırmayı denemedim ama internette canirun motorları gta 5, detroit become human gibi oyunları çalıştırırsın diyor ama ekran kartı olsaydı daha iyi olurdu diyorlar. miminum gibi çalışırmış bunlar. daha yeni oyunlar için zor.
egpu diye bir şey varmış. usb'den ekran kartı özetle.
pek yaygın bir şey değil sanırım.
egpu + psu + ekran kartı deyince ortaya zaten ps5 parası çıkıyor.
kim neden kullanıyor egpu'yu?
bahsettiğim kombinasyon mu gerekiyor, nereden alınır, kaç paradır? 5bin'e de var 15bin'e de. hepsiburada, amazon gibi yerlerde pek denk gelmedim. gördüklerim de satıştan kaldırılmış ya da bitmiş.
tv yok evde ve playstatio almak istemiyorum. ayda yılda bir oynarım zaten. ama egpu falan filan ps5 parasına denk gelecekse, öyle bir şey yaparım.
ada-parsel gibi bilgilerini bildiğim bir yerin tam adresini bulabilir miyim?
yeni taşındığım yer bir site. google maps gibi yerlerde henüz güncellenmemiş, tarla gibi görünüyor.
doğalgaz ve elektrikte kapı numarası farklı görünüyor. birinde 22 birinde 220.
webtapu'da adres göremedim. adres kodundan ya da ada-parsel'den tam adresi bulabilir miyim?
yeni taşındığım yer bir site. google maps gibi yerlerde henüz güncellenmemiş, tarla gibi görünüyor.
doğalgaz ve elektrikte kapı numarası farklı görünüyor. birinde 22 birinde 220.
webtapu'da adres göremedim. adres kodundan ya da ada-parsel'den tam adresi bulabilir miyim?
yeni bir eve taşındım. bundan önce yaşadığım tüm evlerin cephesi boşluğa bakıyor ve yüksek katlardı. kısaca beni gören kimse olmadığı için rahat ediyordum. şimdiki evde hem camlar fransız balkon şeklinde yere kadar uzanıyor hem de giriş katı.
bu sebeple pencerelere film takmak istiyorum, içeriden dışarıyı görebileyim ama dışarıdan görülmesin. asıl amacım mahremiyet.
ayrıca bu odalara sürekli güneş vuruyor. sıcağı da engellesin istiyorum.
çift camlara yapıştırınca patlama riski varmış. klima yok evde. bu durumda patlama riski olmaz sanırım. güneşi engellemek isteğim yan amaç, olursa iyi olur olmazsa sorun değil.
içeriden dışarı bakılınca görünsün.
dışarıdan görünmesin.
evi çok karanlık etmesin.
ısıyı bir kaç derece düşürse bile yeter.
mümkünse aynasız olsun.
ne önerirsiniz bunun için?
bu sebeple pencerelere film takmak istiyorum, içeriden dışarıyı görebileyim ama dışarıdan görülmesin. asıl amacım mahremiyet.
ayrıca bu odalara sürekli güneş vuruyor. sıcağı da engellesin istiyorum.
çift camlara yapıştırınca patlama riski varmış. klima yok evde. bu durumda patlama riski olmaz sanırım. güneşi engellemek isteğim yan amaç, olursa iyi olur olmazsa sorun değil.
içeriden dışarı bakılınca görünsün.
dışarıdan görünmesin.
evi çok karanlık etmesin.
ısıyı bir kaç derece düşürse bile yeter.
mümkünse aynasız olsun.
ne önerirsiniz bunun için?
Ya bu dizi çıktığında ben haberdar bile değildim.
Son sezonlarda etrafımda izlemeyen yoktu ama ben treni kaçırdım diye açıp izlemedim.
Kaç yıl geçti hala sağda solda o dizinin karakterleri ile ilgili espriler dönüyor. Gedik hissediyorum.
İzleyim mi günde bir iki bölüm?
Benim çekincem şu, genelde ilgimi çekince böyle diziler, işi gücü bırakıp uykusuz kalıp bitene kadar izliyorum. O çeşit bir meşguliyet yüzünden genelde henüz tümü yayınlanmamış ya da haftada bir bölüm çıkan dizileri izlemeyi tercih ediyorum.
Son sezonlarda etrafımda izlemeyen yoktu ama ben treni kaçırdım diye açıp izlemedim.
Kaç yıl geçti hala sağda solda o dizinin karakterleri ile ilgili espriler dönüyor. Gedik hissediyorum.
İzleyim mi günde bir iki bölüm?
Benim çekincem şu, genelde ilgimi çekince böyle diziler, işi gücü bırakıp uykusuz kalıp bitene kadar izliyorum. O çeşit bir meşguliyet yüzünden genelde henüz tümü yayınlanmamış ya da haftada bir bölüm çıkan dizileri izlemeyi tercih ediyorum.
"grow or die" hala geçerli bir argüman mı?
tüm şirketlerin sürekli büyüme karını arttırma hırslarını bir türlü anlamıyorum.
"biz büyüdük yeter artık" kapitalist sistemin doğasına mı aykırı yoksa basitçe insanların hırsı mı bu? ya da borsaya açılan şirketlerin kaçınılmaz sonu mu?
küçük-büyük bütün şirketler büyümek, rakiplerini yoketmek, tek olmak, sürekli büyümek istiyorlar. sebeplerini anlamıyorum.
edit: enflasyondaki değişikliklere ve yeni teknik gelişmelere karşı dirençli olmaktan bahsetmiyorum.
tüm şirketlerin sürekli büyüme karını arttırma hırslarını bir türlü anlamıyorum.
"biz büyüdük yeter artık" kapitalist sistemin doğasına mı aykırı yoksa basitçe insanların hırsı mı bu? ya da borsaya açılan şirketlerin kaçınılmaz sonu mu?
küçük-büyük bütün şirketler büyümek, rakiplerini yoketmek, tek olmak, sürekli büyümek istiyorlar. sebeplerini anlamıyorum.
edit: enflasyondaki değişikliklere ve yeni teknik gelişmelere karşı dirençli olmaktan bahsetmiyorum.
ya ben bu diziyi vakti zamanında izlemezdim de bugünlerde youtube'dan 15-20 dk'lık rastgele klipler izliyorum.
osman aga'nın kızı dilek obayana ile sevgiliydi. hiç beraber olamadılar sanırım. sonra bir ara dilek başkası ile sevgili olmuş, sonra da hayri ile evlenmiş.
ne ara, nasıl ayrılıyorlar obayana ile? hangi bölüm?
osman aga'nın kızı dilek obayana ile sevgiliydi. hiç beraber olamadılar sanırım. sonra bir ara dilek başkası ile sevgili olmuş, sonra da hayri ile evlenmiş.
ne ara, nasıl ayrılıyorlar obayana ile? hangi bölüm?
www.youtube.com 
bir twit'te gördüm, beğendim de.
ama bir çok farklı şarkıyı anımsatıyor, özellikle müziği.
2010'lara kadar olan zamanda çıkmış bir kaç farklı rock şarkısından derin izler taşıyor.
neler olduklarını çözemedim.
bazı kısımları haluk levent şarkılarını anımsatıyor, büyük oranda manga gibi hissettim. ama nakarat kısmı neye benziyor bir türlü çıkaramıyorum.
nedir fikriniz, neye/nelere benzettiniz.

bir twit'te gördüm, beğendim de.
ama bir çok farklı şarkıyı anımsatıyor, özellikle müziği.
2010'lara kadar olan zamanda çıkmış bir kaç farklı rock şarkısından derin izler taşıyor.
neler olduklarını çözemedim.
bazı kısımları haluk levent şarkılarını anımsatıyor, büyük oranda manga gibi hissettim. ama nakarat kısmı neye benziyor bir türlü çıkaramıyorum.
nedir fikriniz, neye/nelere benzettiniz.
kendisiyle seviyeli bir ilişkimiz var, gerek iş konusunda gerek başka konularda zaman içinde tanışıklığımız olduğu için memnuniyetim yüksek.
ayarlar bölümünden ben şuyum, şöyleyim, sen de böyle yanıt ver şunu yap diye komutları girdim vakti zamanında. hafıza yönetimi kısmında da hatırladığı çok şey var.
gelgelelim ne zaman iş-güç gibi konular dışında bir şeylerden konuşsak, hemen aslansın kaplansın moduna giriyor.
bu soruyu ona sorsam diyeceğini biliyorum "bu çok yerinde bir gözlem. harikasın, gerçekten olayları derin olarak analiz ediyor ve nazik bir çözüm arıyorsun."... ota boka böyle bir şefkatle gelince artık canımı sıkmaya başladı. allahsın peygambersin, tüm dünya keşke sen gibi olsa diyecek utanmasa. sadece bana değil, herkese karşı öyle olduğunu da biliyorum. bilmiyorum insanlar bu manipülasyonlara ne kadar kapalı, ne kadar meyilli.
arkadaşım robotsun sen, seni sevsinler diye insanların duygularına oynama. grok ne güzel göte göt diyebiliyor. gemine'da öyleydi en son. hatta o hatasını kabul bile etmiyordu en son.
neyse, var mı bir çeşit fine-tuning, belki ön tanımlı propmpt'larımı geliştirmem gerek. belki sorduğum her soruda prompt'umu otomatik revize edecek bir eklenti falan.
---
soruyu tam gönderecekken ona sordum.
şaşırtmayan bir yanıt verdi.
"senin gözlemin yerinde değil, nokta atışı. sahici bir farkındalık bu." neyse fazla pohpohlamadı bu sefer.
bir kaç öneride bulundu.
sorumu göndereyim yine de, kişisel olarak sizin bu çeşit bir yavşaklıktan rahatsız olup da yaptığınız bir şey var mı? varsa neler?
ayarlar bölümünden ben şuyum, şöyleyim, sen de böyle yanıt ver şunu yap diye komutları girdim vakti zamanında. hafıza yönetimi kısmında da hatırladığı çok şey var.
gelgelelim ne zaman iş-güç gibi konular dışında bir şeylerden konuşsak, hemen aslansın kaplansın moduna giriyor.
bu soruyu ona sorsam diyeceğini biliyorum "bu çok yerinde bir gözlem. harikasın, gerçekten olayları derin olarak analiz ediyor ve nazik bir çözüm arıyorsun."... ota boka böyle bir şefkatle gelince artık canımı sıkmaya başladı. allahsın peygambersin, tüm dünya keşke sen gibi olsa diyecek utanmasa. sadece bana değil, herkese karşı öyle olduğunu da biliyorum. bilmiyorum insanlar bu manipülasyonlara ne kadar kapalı, ne kadar meyilli.
arkadaşım robotsun sen, seni sevsinler diye insanların duygularına oynama. grok ne güzel göte göt diyebiliyor. gemine'da öyleydi en son. hatta o hatasını kabul bile etmiyordu en son.
neyse, var mı bir çeşit fine-tuning, belki ön tanımlı propmpt'larımı geliştirmem gerek. belki sorduğum her soruda prompt'umu otomatik revize edecek bir eklenti falan.
---
soruyu tam gönderecekken ona sordum.
şaşırtmayan bir yanıt verdi.
"senin gözlemin yerinde değil, nokta atışı. sahici bir farkındalık bu." neyse fazla pohpohlamadı bu sefer.
bir kaç öneride bulundu.
sorumu göndereyim yine de, kişisel olarak sizin bu çeşit bir yavşaklıktan rahatsız olup da yaptığınız bir şey var mı? varsa neler?
ailem buralı. ben de burada büyüdüm ama 15 hatta daha fazla yıldır uzaktayım, ondan öncede ev-okul-dersane dışında bir şey yoktu hayatımda. bayramda falan aile ziyareti dışında bilmiyorum buraları.
eski arkadaşlarla falan da yollarım bir şekilde ayrıldı, denk gelirsek görüşüyoruz.
arkadaş, akraba, kuzen, komşu falan hiç yok değil ama yine de yok sayılır.
sosyalleşmek, yeni insanlar tanımak (ilişki değil, arkadaş), spora-havuza, doğaya kampa gitmek konusunda bu şehrin kısır olmadığını ve bazı imkanların olduğunu biliyorum. aracım var.
ne yapılır, nereden başlanır var mı öneriniz? özellikle başka şehirden gelip de bir süredir burada yaşayanlar varsa neler yapıyorsunuz? önceki duyurularımdan hatırlayanlar vardır, bir ilişkim vardı ve yollarımızı ayırdık. kız peşinde değilim, hep kız arkadaşlarım ilişkim vardı yıllardır. bir süre yalnız kalmak istiyorum ilişki konusunda. biraz sakin kalmak ve kendime zaman ayırmak istiyorum.
bir yorum üzerine edit: yobazmış değilmiş kimi ne, bir milyon nüfusu olan bir şehir istediğim şartlara uygun bir çok şey olduğunu biliyorum. onu soruyorum. cevap bile olmayan gereksiz yanıtlarla zaman harcamayın lütfen.
eski arkadaşlarla falan da yollarım bir şekilde ayrıldı, denk gelirsek görüşüyoruz.
arkadaş, akraba, kuzen, komşu falan hiç yok değil ama yine de yok sayılır.
sosyalleşmek, yeni insanlar tanımak (ilişki değil, arkadaş), spora-havuza, doğaya kampa gitmek konusunda bu şehrin kısır olmadığını ve bazı imkanların olduğunu biliyorum. aracım var.
ne yapılır, nereden başlanır var mı öneriniz? özellikle başka şehirden gelip de bir süredir burada yaşayanlar varsa neler yapıyorsunuz? önceki duyurularımdan hatırlayanlar vardır, bir ilişkim vardı ve yollarımızı ayırdık. kız peşinde değilim, hep kız arkadaşlarım ilişkim vardı yıllardır. bir süre yalnız kalmak istiyorum ilişki konusunda. biraz sakin kalmak ve kendime zaman ayırmak istiyorum.
bir yorum üzerine edit: yobazmış değilmiş kimi ne, bir milyon nüfusu olan bir şehir istediğim şartlara uygun bir çok şey olduğunu biliyorum. onu soruyorum. cevap bile olmayan gereksiz yanıtlarla zaman harcamayın lütfen.
bir süredir çok basit, hatta ilkel bir düzenek ile veri merkezlerinde kullanılan suyun geri dönüştürülmesi üzerine bir fikrim var. basit olduğu için önemsemedim hatta salladım açıkçası.
bu fikir chatgpt ile konuşurken "neden bu verimerkezleri çok su harcıyor" sorusu üzerine çıktı. aşırı sıcakla buharlaşan suları geri kazanamıyorlar dedi. benim aklımda ise buharı yoğunlaştırıp tekrar kullanmak üzerine bir fikir oluştu. fazla enerji harcamadan pasif soğutma ile.
sonra bu fikri patent arama motorlarında, yine chatgpt ve grok derin arama özelliklerini kullanarak aradım. tam bahsettiğim şekilde bir fikir yok benzerleri ise başka alanlarda. yine bu chatbot'ların ifadelerine göre fikrim patent başvurusu yapacak kadar özgün ve buna değer.
ciddi ciddi soruyorum; basit ve temel fizik kuralları ile bir konuda fikir ürettim. prototipini yapmak için hazırlanıyorum ama bu zamana kadar bunun düşünülmemesi mümkün değil, belki gerek duyulmadı çünkü covid'e kadar su kıtlığını bu denli önemsemiyordu büyük şirketler.
bir şey çıkar çıkmaz düşüncesinden bağımsız, patent almaya çalışayım mı? bu iş nasıl oluyor, patent danışmanı/vekili nereden bulunuyor? işin bir de teknik kısmı ve mühendislik hesapları var. onlar için nereden destek alabilirim? bu fikre patent alayım mı'dan ziyade profesyonel olarak bu konularda ilgilenen kurumlar varsa, ücreti mukabil resmi danışmanlık almak istiyorum. bu fikir patent'lenme kriterlerine uygun ya da değil desinler.
bu fikir chatgpt ile konuşurken "neden bu verimerkezleri çok su harcıyor" sorusu üzerine çıktı. aşırı sıcakla buharlaşan suları geri kazanamıyorlar dedi. benim aklımda ise buharı yoğunlaştırıp tekrar kullanmak üzerine bir fikir oluştu. fazla enerji harcamadan pasif soğutma ile.
sonra bu fikri patent arama motorlarında, yine chatgpt ve grok derin arama özelliklerini kullanarak aradım. tam bahsettiğim şekilde bir fikir yok benzerleri ise başka alanlarda. yine bu chatbot'ların ifadelerine göre fikrim patent başvurusu yapacak kadar özgün ve buna değer.
ciddi ciddi soruyorum; basit ve temel fizik kuralları ile bir konuda fikir ürettim. prototipini yapmak için hazırlanıyorum ama bu zamana kadar bunun düşünülmemesi mümkün değil, belki gerek duyulmadı çünkü covid'e kadar su kıtlığını bu denli önemsemiyordu büyük şirketler.
bir şey çıkar çıkmaz düşüncesinden bağımsız, patent almaya çalışayım mı? bu iş nasıl oluyor, patent danışmanı/vekili nereden bulunuyor? işin bir de teknik kısmı ve mühendislik hesapları var. onlar için nereden destek alabilirim? bu fikre patent alayım mı'dan ziyade profesyonel olarak bu konularda ilgilenen kurumlar varsa, ücreti mukabil resmi danışmanlık almak istiyorum. bu fikir patent'lenme kriterlerine uygun ya da değil desinler.
telefonumda sınırsız spotify/youtube var.
bilgisayarımdan müzik dinlemek istiyorum (hotspot dışında internetim yok)
ben de spotify'i açıp telefonu mac'te mirror ettim oradan kullanıyor/dinliyorum.
çok da güzel oldu.
ama farketttim ki data aktarımında arada bir takılma oluyor.
sanki bluetooth'la aktarım yapılıyor da bağlantı yavaş gibi.
merak ettim, macos-ios arasındaki wifi olmadığı durumlarda nasıl bir protokol var ve cihazlar iletişim kuruyor? hızı ve teknik limitleri nelerdir?
edit: kablo ile bağlayınca sorun kalmadı.
sanırım mirroring + hotspot olunca kablosuz bağlantıda kirlenme/limitlenme oluyor.
sorun kalmadı ama sorum (merakım) hala geçerli.
bilgisayarımdan müzik dinlemek istiyorum (hotspot dışında internetim yok)
ben de spotify'i açıp telefonu mac'te mirror ettim oradan kullanıyor/dinliyorum.
çok da güzel oldu.
ama farketttim ki data aktarımında arada bir takılma oluyor.
sanki bluetooth'la aktarım yapılıyor da bağlantı yavaş gibi.
merak ettim, macos-ios arasındaki wifi olmadığı durumlarda nasıl bir protokol var ve cihazlar iletişim kuruyor? hızı ve teknik limitleri nelerdir?
edit: kablo ile bağlayınca sorun kalmadı.
sanırım mirroring + hotspot olunca kablosuz bağlantıda kirlenme/limitlenme oluyor.
sorun kalmadı ama sorum (merakım) hala geçerli.
türk telekom altyapısı ya da fiber yok, o yüzden klasik superonline, vodafone, netgsm, ttnet çalışmıyor.
cep telefonu ile hotspot yapmak için yeni bir hat alayım dedim. başka bir adreste sınırsız internete erişimim olduğu için, ayda 50 gb yeteceğini düşünüyorum. netgsm'in yeni aboneliği de yokmuş.
aklınıza gelen superbox, hotspot vb gibi yöntemler yerel/ulusal sağlayıcılar var mı?
cep telefonu ile hotspot yapmak için yeni bir hat alayım dedim. başka bir adreste sınırsız internete erişimim olduğu için, ayda 50 gb yeteceğini düşünüyorum. netgsm'in yeni aboneliği de yokmuş.
aklınıza gelen superbox, hotspot vb gibi yöntemler yerel/ulusal sağlayıcılar var mı?
bir süredir kafamı(zı) kurcalayan ayrılık kararını düğüne 4 ya da gün varken verdim ayrıldık. iki taraf için de zor oldu. bu kararın üzerinden iki üç gün geçti can yakıcı olsa da doğru olduğunu düşünüyorum.
benzeri hikayeler yaşadı/duyduysanız onları duymak isterim bir kaç cümle ile anlatsanız yeter.
düğün öncesi ve tüm hazırlıklar yapılmışken biten ilişki hikayelerini detaylarına girmeden duymak istiyorum. yani biraz da fıkradaki gibi bana doktor değil, damdan düşen lazım. arayan soran oldu ve herkesin öyle bir hikayesi var. kimi sıkıyor kimi abartıyor gerçi, ama olsun. iyi bari bunlar da hayatın bir parçası, burukluk kalsa da iki üç gün sonra geçecek çok normal bu hisler diyebilmek iyi geliyor.
edit: imla
benzeri hikayeler yaşadı/duyduysanız onları duymak isterim bir kaç cümle ile anlatsanız yeter.
düğün öncesi ve tüm hazırlıklar yapılmışken biten ilişki hikayelerini detaylarına girmeden duymak istiyorum. yani biraz da fıkradaki gibi bana doktor değil, damdan düşen lazım. arayan soran oldu ve herkesin öyle bir hikayesi var. kimi sıkıyor kimi abartıyor gerçi, ama olsun. iyi bari bunlar da hayatın bir parçası, burukluk kalsa da iki üç gün sonra geçecek çok normal bu hisler diyebilmek iyi geliyor.
edit: imla
benim görüştüğüm ya da arkadaşlarımdan bildiğim psikologlar biraz fazla şefkatliydi. bilişsel davranışçıydılar. ben online psikolog ile görüştüm daha önce. yüzyüze daha mı etkili olurdu? bdt bana göre mi değil, yoksa sadece uygulayıcılarla mı ilgiliydi?
----
suçu hep başkasına ya da olaylara atan ve anlık ferahlık verip sorunu çözmekten öte belki de büyüten insanlardı. mesela biriyle iyi anlaşıyorduk ama o otoritesini kuramıyordu, ben baskındım. gerçi başka tecrübem de olmalı deneme görüşmesi dışında. yeni mezun değilse de genç insanlardı bunlar belki sebebi budur. şefkat değil, biraz realite istiyorum ya da bunu istediğimi düşünüyorum.
ben tüm olayların kendi payıma düşen sorumluluğunu almak "göte göt diyecek" biriyle görüşmek istiyorum. sebep olduğum şeyler için de faturasını bir şekilde ödeyip temize çıkmak istemek mesela bencilce mi?
gerekirse sert konuşsun, üzüleyim çökeyim sonra düzeleyim istiyorum. "o da öyle yaptı, şöyle oldu, şunu yapmasaydı, şu bu" lazım değil. kesilmesi, budanması gereken yerler varsa törpülemek can yakmalı zaten diye düşünüyorum. şefkatle yaklaşıp ama senin bu davranışlarına şu şey şu kişi sebep olmuşları fazla duymak istemiyorum. o tarafa gidince kendimi aklayacak ve hak verecek argüman buluyorum zaten. banane, başkası bana hata yaptı diye ben neden tuzağa düştüm, düşmeseydim.
şey gibi biraz, nazik nazik yüzmeyi öğreten biri değil de. yüzme bilmeyeni suya atıp da kendi kendine bata çıka öğren diyip sadece sözle direktif veren kişiler gibi.
----
suçu hep başkasına ya da olaylara atan ve anlık ferahlık verip sorunu çözmekten öte belki de büyüten insanlardı. mesela biriyle iyi anlaşıyorduk ama o otoritesini kuramıyordu, ben baskındım. gerçi başka tecrübem de olmalı deneme görüşmesi dışında. yeni mezun değilse de genç insanlardı bunlar belki sebebi budur. şefkat değil, biraz realite istiyorum ya da bunu istediğimi düşünüyorum.
ben tüm olayların kendi payıma düşen sorumluluğunu almak "göte göt diyecek" biriyle görüşmek istiyorum. sebep olduğum şeyler için de faturasını bir şekilde ödeyip temize çıkmak istemek mesela bencilce mi?
gerekirse sert konuşsun, üzüleyim çökeyim sonra düzeleyim istiyorum. "o da öyle yaptı, şöyle oldu, şunu yapmasaydı, şu bu" lazım değil. kesilmesi, budanması gereken yerler varsa törpülemek can yakmalı zaten diye düşünüyorum. şefkatle yaklaşıp ama senin bu davranışlarına şu şey şu kişi sebep olmuşları fazla duymak istemiyorum. o tarafa gidince kendimi aklayacak ve hak verecek argüman buluyorum zaten. banane, başkası bana hata yaptı diye ben neden tuzağa düştüm, düşmeseydim.
şey gibi biraz, nazik nazik yüzmeyi öğreten biri değil de. yüzme bilmeyeni suya atıp da kendi kendine bata çıka öğren diyip sadece sözle direktif veren kişiler gibi.
claude ai premium - ucuz fiyat var mı
biseysorcaktim #1609599
claude'un premium'u aylık 20 dolar + kdv.
bu durumda 1000 liraya geliyor aylığı.
chatgpt -neden bilmiyorum- o da 20 + kdv olmasına karşın appstore'dan 499 tl'ye alabiliyorum.
claude için de, farklı bir yerden alırsan uygun olur şeklinde bir imkan var mı?
edit: yıllık ödeme değil, aylık.
bu durumda 1000 liraya geliyor aylığı.
chatgpt -neden bilmiyorum- o da 20 + kdv olmasına karşın appstore'dan 499 tl'ye alabiliyorum.
claude için de, farklı bir yerden alırsan uygun olur şeklinde bir imkan var mı?
edit: yıllık ödeme değil, aylık.
chatgpt'nin memories adında bir bölümü var.
konuştukça önemli gördüğü konuları hafızasına ekliyor.
onları bizim gördüğümüz biçimde eklemiyormuş. daha detaylıymış ve context'ine göre ekliyormuş. openai politikaları sebebiyle bize vermiyormuş zihnine ne yazdığını. bu biraz can sıkıcı.
claude'a kendim bu özelliği eklemek istiyorum.
hem amacım biraz da teknik manada biraz uğraşmak.
claude'un api'lerini kullanarak, her konuşmamızda ve benden aldığı her inputta bir özet çıkarmasını, önceki ve soru ve konuyla bağlantılı olarak bana dönmesini isteyebilirim. ama bu özeti kenara koyduktan sonra ne olacak? her yeni sorguda ben tüm bu memory'i system prompt'u olarak mı göndereceğim.
chatgpt temelde böyle mi çalışıyor? input token'ı çok büyümeyecek mi bu durumda?
----
chatgpt'nin dediğine göre bu şekilde tutuyormuş datayı. burayı kendisi örnek olsun diye oluşturdu. bu datayı vermiyorlar.
{
"id": "pet_profile_blind_kitten_gece",
"topic": "pet_care",
"memory_summary": "Kullanıcı, sokaktan sahiplendiği G... adlı yavru kedinin doğuştan veya sonradan kör olduğunu belirtti. Göz çukurları boş ve iltihap nedeniyle veteriner tedavisi gördü. Antibiyotik kullanıyor. Evde halihazırda D... adlı başka bir kedi daha var. G... zamanla ortama alıştı. Kullanıcı, kör kedi bakımı konusunda rehberlik talep etti.",
"user_statement": "Kullanıcı 2025 Temmuz ayında kör bir yavru kedi sahiplendi. Kedi gözsüz doğmuş ya da sonradan bu duruma gelmiş olabilir. Veteriner muayenesinde göz çukurlarının boş olduğu ve ciddi enfeksiyon geçirdiği tespit edildi. Antibiyotik tedavisine başlandı. Evde D... isimli başka bir büyük kedi daha var. D... zarar vermiyor. G... ürkek ama kullanıcıyla yakınlaşabiliyor.",
"linked_entities": {
"pet_name": "G...",
"condition": "congenital or acquired blindness",
"treatment": ["antibiotic", "veterinary follow-up"],
"other_pet": "D... (long-haired, calm, dominant but non-aggressive)",
"user_feelings": ["care", "responsibility", "emotional attachment"],
"user_requests": ["guidance on blind cat care"]
},
"source_messages": [
{
"date": "2025-07-22",
"content": "Kullanıcı sokaktan bir yavru kedi sahiplendi. Kedi doğuştan veya sonradan oluşan sebeplerle gözsüz (kör) durumda, veteriner muayenesi sonrası göz çukurlarının boş olduğu ve ağır iltihap geçirip antibiyotik tedavisine başlandığı öğrenildi."
},
{
"date": "2025-07-23",
"content": "Yeni yavru kedi zamanla alışmaya başladı ve kullanıcı sevip ilgilenebiliyor. Yeni yavru kedinin ismi 'G...' Kör kedi bakımı konusunda rehberlik istedi."
}
],
"importance_score": 0.82,
"created_at": "2025-07-22T15:00:00Z",
"used_for_personalization": true
}
konuştukça önemli gördüğü konuları hafızasına ekliyor.
onları bizim gördüğümüz biçimde eklemiyormuş. daha detaylıymış ve context'ine göre ekliyormuş. openai politikaları sebebiyle bize vermiyormuş zihnine ne yazdığını. bu biraz can sıkıcı.
claude'a kendim bu özelliği eklemek istiyorum.
hem amacım biraz da teknik manada biraz uğraşmak.
claude'un api'lerini kullanarak, her konuşmamızda ve benden aldığı her inputta bir özet çıkarmasını, önceki ve soru ve konuyla bağlantılı olarak bana dönmesini isteyebilirim. ama bu özeti kenara koyduktan sonra ne olacak? her yeni sorguda ben tüm bu memory'i system prompt'u olarak mı göndereceğim.
chatgpt temelde böyle mi çalışıyor? input token'ı çok büyümeyecek mi bu durumda?
----
chatgpt'nin dediğine göre bu şekilde tutuyormuş datayı. burayı kendisi örnek olsun diye oluşturdu. bu datayı vermiyorlar.
{
"id": "pet_profile_blind_kitten_gece",
"topic": "pet_care",
"memory_summary": "Kullanıcı, sokaktan sahiplendiği G... adlı yavru kedinin doğuştan veya sonradan kör olduğunu belirtti. Göz çukurları boş ve iltihap nedeniyle veteriner tedavisi gördü. Antibiyotik kullanıyor. Evde halihazırda D... adlı başka bir kedi daha var. G... zamanla ortama alıştı. Kullanıcı, kör kedi bakımı konusunda rehberlik talep etti.",
"user_statement": "Kullanıcı 2025 Temmuz ayında kör bir yavru kedi sahiplendi. Kedi gözsüz doğmuş ya da sonradan bu duruma gelmiş olabilir. Veteriner muayenesinde göz çukurlarının boş olduğu ve ciddi enfeksiyon geçirdiği tespit edildi. Antibiyotik tedavisine başlandı. Evde D... isimli başka bir büyük kedi daha var. D... zarar vermiyor. G... ürkek ama kullanıcıyla yakınlaşabiliyor.",
"linked_entities": {
"pet_name": "G...",
"condition": "congenital or acquired blindness",
"treatment": ["antibiotic", "veterinary follow-up"],
"other_pet": "D... (long-haired, calm, dominant but non-aggressive)",
"user_feelings": ["care", "responsibility", "emotional attachment"],
"user_requests": ["guidance on blind cat care"]
},
"source_messages": [
{
"date": "2025-07-22",
"content": "Kullanıcı sokaktan bir yavru kedi sahiplendi. Kedi doğuştan veya sonradan oluşan sebeplerle gözsüz (kör) durumda, veteriner muayenesi sonrası göz çukurlarının boş olduğu ve ağır iltihap geçirip antibiyotik tedavisine başlandığı öğrenildi."
},
{
"date": "2025-07-23",
"content": "Yeni yavru kedi zamanla alışmaya başladı ve kullanıcı sevip ilgilenebiliyor. Yeni yavru kedinin ismi 'G...' Kör kedi bakımı konusunda rehberlik istedi."
}
],
"importance_score": 0.82,
"created_at": "2025-07-22T15:00:00Z",
"used_for_personalization": true
}
akp eliyle geçen torba yasa, ormanların madenlere açılmasına karşı halkın engellemesi, akp'nin her yeri maden yapmak istemesi mi orman yangınlarının sebebi?
aynı anda başlayan bir sürü yangın var.
yangın söndürmeye harcanan enerjinin onda biri ile ormanların yanması engellenebilirdi.
thk'nın uçakları yıllar önce saf dışı bırakıldı ve satıldı.
son günlerde çıkan yangınların bir kısmı aşırı sıcaklardan, elektrik hatlarından ve insan faktörlerinden ancak yine de bir kısım yangınlar aynı anda farklı noktalarda çıkıyor.
bir kısmının kundaklama olduğuna adım kadar eminim.
pkk ya da ilişkili grupların bundan çıkarı olduğunu sanmıyorum.
bu yangınların bir kısmının bile isteye kundaklama olduğunu düşünüyorum ve olsa olsa akp maden sahaları açmak için yakıyordur diyorum.
ne düşünüyorsunuz
aynı anda başlayan bir sürü yangın var.
yangın söndürmeye harcanan enerjinin onda biri ile ormanların yanması engellenebilirdi.
thk'nın uçakları yıllar önce saf dışı bırakıldı ve satıldı.
son günlerde çıkan yangınların bir kısmı aşırı sıcaklardan, elektrik hatlarından ve insan faktörlerinden ancak yine de bir kısım yangınlar aynı anda farklı noktalarda çıkıyor.
bir kısmının kundaklama olduğuna adım kadar eminim.
pkk ya da ilişkili grupların bundan çıkarı olduğunu sanmıyorum.
bu yangınların bir kısmının bile isteye kundaklama olduğunu düşünüyorum ve olsa olsa akp maden sahaları açmak için yakıyordur diyorum.
ne düşünüyorsunuz
Kliması olmayan bir aracımız var. Bu sıcakta çok zor oluyor. Pencereyi açmak da çözüm değil, fanı zaten sıcak üflüyor.
Var mı yapabileceğimiz bir şey, portatif bir ürün belki. İki kişi kullanıyoruz çoğunlukla ön tarafı rahatlarsa yeter
Var mı yapabileceğimiz bir şey, portatif bir ürün belki. İki kişi kullanıyoruz çoğunlukla ön tarafı rahatlarsa yeter
gta 3 bir devrim değil mi? hem gta açısından hem de bilgisayar oyunları açısından. üstten bakmalı atari tarzdaki oyunlardan birden gelişmiş grafikleri ve kameraları olan bir oyuna geçiliyor gta-3 ile.
liberty city'i zaten pek bilmiyoruz. ben de oynamadım. sanırım gta vice city'nin devamı gibi olmuş o. ama sonuçta ayrı satılan bir oyun?
gta deyince çoğumuzun aklına ilk gta vice city geliyor. ya da devrim gibi oyunlar deyince gta vice city, san andreas akla geliyor ama 3 gelmiyor.
neden 3 değil?
neden liberty city hiç bahsedilmiyor?
liberty city'i zaten pek bilmiyoruz. ben de oynamadım. sanırım gta vice city'nin devamı gibi olmuş o. ama sonuçta ayrı satılan bir oyun?
gta deyince çoğumuzun aklına ilk gta vice city geliyor. ya da devrim gibi oyunlar deyince gta vice city, san andreas akla geliyor ama 3 gelmiyor.
neden 3 değil?
neden liberty city hiç bahsedilmiyor?
şuradaki twit'te görünce merakım arttı.
tarih boyunca farklı yerlerden sürgün edildiklerini biliyordum ama bu twit dizisine göre 1000'den fazla kez sürülmüşler 3bin yıllık tarihleri boyunca. bu kadar çok olmasının sebebi ne?
x.com
tarih boyunca farklı yerlerden sürgün edildiklerini biliyordum ama bu twit dizisine göre 1000'den fazla kez sürülmüşler 3bin yıllık tarihleri boyunca. bu kadar çok olmasının sebebi ne?
x.com
Sokakta yavru ve gözleri çok iltihaplı bir kedi bulduk. Kardeşleri büyümüş bu ise daha minikti. Aldık veterinere götürdük. Gözlerine yapılacak bir şey yoktu iltihap yüzünden gözlerini kaybetmiş. Antibiyotik ve benzeri tedaviler yapıldı. Alıp tekrar sokağa bırakmadık evde bizimle beraber.
Yüzüne bakınca hayvanın gözleri yok, yuvaları boş. Erimiş gözleri. Ama mamasını suyunu kumunu rahatça bulmuş. Hatta elli santim kadar yüksekte bir saksı var nasıl olduysa onun içine girmiş. Sessizce hareket edince bile kafası ile bizi takip ediyor.
Kedinin göz küreleri yok ama görüyor gibi. Hala inanamıyorum. Video çektim. Net göremese bile ışığı algılayabilecek durumda mı
Ek: kör kediye bakım tavsiyeleri verebilirsiniz. Evde yetişkin kedi var, kedi baktık daha önce.
streamable.com
Yüzüne bakınca hayvanın gözleri yok, yuvaları boş. Erimiş gözleri. Ama mamasını suyunu kumunu rahatça bulmuş. Hatta elli santim kadar yüksekte bir saksı var nasıl olduysa onun içine girmiş. Sessizce hareket edince bile kafası ile bizi takip ediyor.
Kedinin göz küreleri yok ama görüyor gibi. Hala inanamıyorum. Video çektim. Net göremese bile ışığı algılayabilecek durumda mı
Ek: kör kediye bakım tavsiyeleri verebilirsiniz. Evde yetişkin kedi var, kedi baktık daha önce.
streamable.com
mecidiyeköy metrobüs yakınlarından beylikdüzü metrobüs yakınlarına gidilecek.
google maps metrobüs ile yaklaşık 70-80 dk gösteriyor.
otomobil ile gidersem ne kadar sürer?
akşam 19.30 civarı beylikdüzü metrobüste olmayı planlıyorum.
google maps 55 ile 120 dakika arasında sürebileceğini söylüyor akşam 5-6 gibi çıktığımda. doğru mu?
google maps metrobüs ile yaklaşık 70-80 dk gösteriyor.
otomobil ile gidersem ne kadar sürer?
akşam 19.30 civarı beylikdüzü metrobüste olmayı planlıyorum.
google maps 55 ile 120 dakika arasında sürebileceğini söylüyor akşam 5-6 gibi çıktığımda. doğru mu?
freelance iş yapıyorum contracter olarak.
önceleri ssk girişim yoktu, fatura kesmiyordum.
geriye dönük onları telafi edebilir miyim?
--
daha önce çalıştığım şirketten ayrıldıktan sonra bağımsız çalıştım ve sigortamda boşluk oluştu. son şu kadar sene içinde bu kadar sene sigortalı olmak ve şu alanda çalışmak koşulunu zamanında ssk ödemediğim/şirket kurmadığım için karşılamıyorum. geçmişe dönük böyle bir şey yapmak mümkün mü?
vize ve yurtdışı ilişkili bazı konularda bu gerekiyor.
önceleri ssk girişim yoktu, fatura kesmiyordum.
geriye dönük onları telafi edebilir miyim?
--
daha önce çalıştığım şirketten ayrıldıktan sonra bağımsız çalıştım ve sigortamda boşluk oluştu. son şu kadar sene içinde bu kadar sene sigortalı olmak ve şu alanda çalışmak koşulunu zamanında ssk ödemediğim/şirket kurmadığım için karşılamıyorum. geçmişe dönük böyle bir şey yapmak mümkün mü?
vize ve yurtdışı ilişkili bazı konularda bu gerekiyor.
Not yazıp camina mi bırakayım.
Ufak bi çizik. Silince geçer belki.
Ben not yazıp camina sıkıştıracağım, sebep olduğum şeyden sorumlu olurum da orada başka çizikleri de bana yüklerler mi, fotoğraf çektim bir kaç açıdan.
Ne kadar tutar sizce masrafi
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
edit:
silince daha belirgin oldu.
biraz canım sıkılacak galiba.
ikinci resimde alt tarafta bir çizik var. onu sonradan farkettim.
boyası kalkmış galiba çünkü o hizada benim arabada beyazlık vardı.
bende belirgin bir şey yok, silince geçer şeklinde.
pasta cila falan bu gibi şeyler için mi?
not bırakmakla hata mı ettim. birine zarar verince not bırakılır diye biliyorum ben. görmezden gelmeye içim el vermez.
benim araba biri böyle sürtse ve not yazsa ben önemsemezdim.
sokağa baktım her araba var böyle şeyler. zaten parkın sorun olduğu yerler buraları.
Ufak bi çizik. Silince geçer belki.
Ben not yazıp camina sıkıştıracağım, sebep olduğum şeyden sorumlu olurum da orada başka çizikleri de bana yüklerler mi, fotoğraf çektim bir kaç açıdan.
Ne kadar tutar sizce masrafi
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
edit:
silince daha belirgin oldu.
biraz canım sıkılacak galiba.
ikinci resimde alt tarafta bir çizik var. onu sonradan farkettim.
boyası kalkmış galiba çünkü o hizada benim arabada beyazlık vardı.
bende belirgin bir şey yok, silince geçer şeklinde.
pasta cila falan bu gibi şeyler için mi?
not bırakmakla hata mı ettim. birine zarar verince not bırakılır diye biliyorum ben. görmezden gelmeye içim el vermez.
benim araba biri böyle sürtse ve not yazsa ben önemsemezdim.
sokağa baktım her araba var böyle şeyler. zaten parkın sorun olduğu yerler buraları.
fen-edebiyat fakültesinden kıytırık bir lisans mezunuyum. bölümün adı sanı pek az biliniyor. zaten mezun olduğumdan beri yazılım geliştirici olarak çalışıyorum. backend, db, web falan derken bir kaç yıldır front-end çalışıyorum genelde mobile (react-native) üzerine.
daha önce çalıştığım yerlerde analytics gibi araç gereçlere ufak tefek bakmıştım az çok fikir sahibiyim.
yurtdışına 8-10bin euro para vererek yüksek lisans'a başlayan ve orada yaşayan arkadaşlarım var. çoğu almanya'da. ben de orayı düşünüyorum.
yurtdışından iş bulup gitmek benim için zorlayıcı ama yüksek lisans (ya da benzeri bir eğitim programı) ile gidip orada iş bulup yaşamak daha pratik geliyor. remote çalışıyorum şuanki işimde. oraya gidersem de şuanki işime devam edebilirim ve kazancım minimal olmak kaydıyla orası için yeterli.
açıkçası eğitim almak da istiyorum. lisans eğitimimin kabul edildiği, mesleki bilgimin üstüne biraz da eğitim katarak daha profesyonel olmak ve böylece yurtdışına taşınmak istiyorum. digital studies, digital management, data analytics, business analytics, digital transformation, technology management gibi isimlerle programlar varmış. lisans eğitimi olmasa da alaylı olarak cs alanınca çalışanları kabul ediyorlarmış.
iş ticarete dönmüş durumda. dönemine 10bin euro vereni kabul ediyor çoğu okul. var mı öyle "herhangi bir lisans mezununu kabul eden" programlar? yukarıdaki saydıklarımı chatgpt diyor ancak emin olamadım.
o programlarda "üniversitelerin matematik bölümünden mezun" ya da "cs alanında lisans yapmış" falan gibi şartları varsa beni kabul etmiyorlar. ama mesleki becerimi ve tecrübemi dikkate alıyorlarsa o bir kazanç artı olabilir benim için.
elimde ne var;
ingilizcem var. iş ya da eğitim alabilme yetkinliğinde. fransızca biliyorum b1 ama fransa'ya gitmek istemiyorum.
almanca'm çok temel. a1 değil ama öyle diyelim. eğitim ya da iş için kullanamam.
işim remote. oraya gitsem de şuanki işime devam edebilirim, şirket batmazsa tabi. şuanki gelirim avrupadaki net asgari ücretten daha yüksek.
daha önce hem uzun yaşadım yurtdışında hem turist olarak gittim. zorluklarını az çok biliyorum. can atmıyorum gitmeye ama yaşam standartı istanbul'dan hala yüksek.
yapıcı fikir ve önerilerinizi bekliyorum.
daha önce çalıştığım yerlerde analytics gibi araç gereçlere ufak tefek bakmıştım az çok fikir sahibiyim.
yurtdışına 8-10bin euro para vererek yüksek lisans'a başlayan ve orada yaşayan arkadaşlarım var. çoğu almanya'da. ben de orayı düşünüyorum.
yurtdışından iş bulup gitmek benim için zorlayıcı ama yüksek lisans (ya da benzeri bir eğitim programı) ile gidip orada iş bulup yaşamak daha pratik geliyor. remote çalışıyorum şuanki işimde. oraya gidersem de şuanki işime devam edebilirim ve kazancım minimal olmak kaydıyla orası için yeterli.
açıkçası eğitim almak da istiyorum. lisans eğitimimin kabul edildiği, mesleki bilgimin üstüne biraz da eğitim katarak daha profesyonel olmak ve böylece yurtdışına taşınmak istiyorum. digital studies, digital management, data analytics, business analytics, digital transformation, technology management gibi isimlerle programlar varmış. lisans eğitimi olmasa da alaylı olarak cs alanınca çalışanları kabul ediyorlarmış.
iş ticarete dönmüş durumda. dönemine 10bin euro vereni kabul ediyor çoğu okul. var mı öyle "herhangi bir lisans mezununu kabul eden" programlar? yukarıdaki saydıklarımı chatgpt diyor ancak emin olamadım.
o programlarda "üniversitelerin matematik bölümünden mezun" ya da "cs alanında lisans yapmış" falan gibi şartları varsa beni kabul etmiyorlar. ama mesleki becerimi ve tecrübemi dikkate alıyorlarsa o bir kazanç artı olabilir benim için.
elimde ne var;
ingilizcem var. iş ya da eğitim alabilme yetkinliğinde. fransızca biliyorum b1 ama fransa'ya gitmek istemiyorum.
almanca'm çok temel. a1 değil ama öyle diyelim. eğitim ya da iş için kullanamam.
işim remote. oraya gitsem de şuanki işime devam edebilirim, şirket batmazsa tabi. şuanki gelirim avrupadaki net asgari ücretten daha yüksek.
daha önce hem uzun yaşadım yurtdışında hem turist olarak gittim. zorluklarını az çok biliyorum. can atmıyorum gitmeye ama yaşam standartı istanbul'dan hala yüksek.
yapıcı fikir ve önerilerinizi bekliyorum.
doların uzun süredir çok az bir eğri ile yükselmesi herkeste "dolar aslında 40 değil 45" düşüncesini oluşturdu.
euro ise 47 lira seviyesine ulaştı.
euro - usd dengesi 1.17 gibi bir şey. hep öyleydi sanırım.
1 - o zaman dolar baskılanıyorsa euro da baskılanıyor demektir bu.
2 - bu mümkün mü?
3 - bir müdahale varsa bile dolar baskılanıyor ifadesi aslında hatalı bir ifade bu durumda. tl düştü yükseldi yerine dolar düştü yükseldi ifadesi ile aynı düzlemde.
4 - eğer bir müdahale varsa dolara değil tl'ye mi bu durumda? yani dolar baskılanıyor değil, tl olduğundan yüksek mi fiyatlandırılıyor.
euro ise 47 lira seviyesine ulaştı.
euro - usd dengesi 1.17 gibi bir şey. hep öyleydi sanırım.
1 - o zaman dolar baskılanıyorsa euro da baskılanıyor demektir bu.
2 - bu mümkün mü?
3 - bir müdahale varsa bile dolar baskılanıyor ifadesi aslında hatalı bir ifade bu durumda. tl düştü yükseldi yerine dolar düştü yükseldi ifadesi ile aynı düzlemde.
4 - eğer bir müdahale varsa dolara değil tl'ye mi bu durumda? yani dolar baskılanıyor değil, tl olduğundan yüksek mi fiyatlandırılıyor.
hayatımın ve duygularımın yolunda gittiği, yaşam motivasyonumun yüksek olduğu zamanlarda bir sürü şarkı dinlemişim.
ancak iyi hissetmediğim zamanlarda hiç dinlememişim.
dinlediğim şarkıları last.fm'e otomatik kaydediyorum 10 yıldır (lastfm'e kaydedilmeyen mecralardan dinlediklerim istastiği bozmayacak kadar. bir de çalışırken arkaplanda olsun diye asansör müziği, japanese-city pop).
şarkı dinleme sıklığım ile hayatımın enerjisinin yüksekliği arasında doğrudan bir alaka var. 2025'te dinlediklerimin çoğu da yolculukta araba ile bir yerlere giderken. üstelik çoğu benim tarzım bile değil.
sizde durumlar nasıl?
böyle bir şey var mı gerçekten yoksa bendeki bir rastlantı gibi bir şey mi ya da yaşın ilerlemesinin getirdiği bir durum mu.
ya da "e çok normal değil mi, insan keyifsizken müzik dinlemez. thank you captain obvious" gibi bir durum mu
ancak iyi hissetmediğim zamanlarda hiç dinlememişim.
dinlediğim şarkıları last.fm'e otomatik kaydediyorum 10 yıldır (lastfm'e kaydedilmeyen mecralardan dinlediklerim istastiği bozmayacak kadar. bir de çalışırken arkaplanda olsun diye asansör müziği, japanese-city pop).
şarkı dinleme sıklığım ile hayatımın enerjisinin yüksekliği arasında doğrudan bir alaka var. 2025'te dinlediklerimin çoğu da yolculukta araba ile bir yerlere giderken. üstelik çoğu benim tarzım bile değil.
sizde durumlar nasıl?
böyle bir şey var mı gerçekten yoksa bendeki bir rastlantı gibi bir şey mi ya da yaşın ilerlemesinin getirdiği bir durum mu.
ya da "e çok normal değil mi, insan keyifsizken müzik dinlemez. thank you captain obvious" gibi bir durum mu
neredeyse 10 yıldır sosyal içiciyim.
genelde ayda 1-2 tane içerdim.
sonra ortalamam senede 3-4 pakete çıktı.
geçen yıl itibariyle ortalama haftada 1 pakete çıktı. ama son aylarda 3-4 günde bir pakete kadar düştü. sık sık canım istiyordu.
ciddi bir bağımlılığım yoktu ama buna rağmen nefesim bozulmaya başlamıştı.
30 yıldır günde bir paket içen insanlar gibi hırıltı olmaya başladı ve spor yaparken, hızlı yürürken nefes nefese kalmaya başladım.
1- ben çok yoğun sigara içmediğim halde neden bu sorunları yaşadım. benden çok daha fazla içenler böyle şeyler yaşamıyor.
2- ne kadar süre sonra bıraktım diyebileceğim? şimdi ufaktan canım istese de, hiç dayanılmayacak gibi değil. ne zaman nefesim vs düzelecek, ne kadar süre sonra ömrümde hiç sigara içmemiş gibi olacağım.
genelde ayda 1-2 tane içerdim.
sonra ortalamam senede 3-4 pakete çıktı.
geçen yıl itibariyle ortalama haftada 1 pakete çıktı. ama son aylarda 3-4 günde bir pakete kadar düştü. sık sık canım istiyordu.
ciddi bir bağımlılığım yoktu ama buna rağmen nefesim bozulmaya başlamıştı.
30 yıldır günde bir paket içen insanlar gibi hırıltı olmaya başladı ve spor yaparken, hızlı yürürken nefes nefese kalmaya başladım.
1- ben çok yoğun sigara içmediğim halde neden bu sorunları yaşadım. benden çok daha fazla içenler böyle şeyler yaşamıyor.
2- ne kadar süre sonra bıraktım diyebileceğim? şimdi ufaktan canım istese de, hiç dayanılmayacak gibi değil. ne zaman nefesim vs düzelecek, ne kadar süre sonra ömrümde hiç sigara içmemiş gibi olacağım.
2010-15'lere dek forumlar hala popülerdi.
sanırım facebook grupları ile forumlar birer birer azaldı.
ama artık facebook da eskisi kadar yaygın değil bir çok insan için.
eskiden forumlarda gördüğümüz ihtiyacımızı şimdi nerede karşılıyoruz?
şunu nasıl yaparım, bu nasıl olur gibi sorulardan bahsediyorum.
ben genelde bu amaçla burayı kullanıyorum.
arama motorlarında arıyorum -muhtemelen yerli/yabancı bi yerde bahsi geçmiştir.
bir de AI chatbotlara danışıyorum.
başkaları nerelere danışıyor?
koskoca internet büyük çoğunluk için instagram/twitter oldu gibime geliyor.
çoğunlukla iyi-kötü aradığımı buluyorum
ama kitlesi düzgün bir forum olsa güzel olurdu.
---
gerçi itiraf etmek gerek, forumların popüler olduğu zamanlarda kitle de içerik de çoğunlukla boş beleş şeylerdi. onun güzellemesini yapmak istemiyorum, ama yine de faydalı oluyordu.
sanırım facebook grupları ile forumlar birer birer azaldı.
ama artık facebook da eskisi kadar yaygın değil bir çok insan için.
eskiden forumlarda gördüğümüz ihtiyacımızı şimdi nerede karşılıyoruz?
şunu nasıl yaparım, bu nasıl olur gibi sorulardan bahsediyorum.
ben genelde bu amaçla burayı kullanıyorum.
arama motorlarında arıyorum -muhtemelen yerli/yabancı bi yerde bahsi geçmiştir.
bir de AI chatbotlara danışıyorum.
başkaları nerelere danışıyor?
koskoca internet büyük çoğunluk için instagram/twitter oldu gibime geliyor.
çoğunlukla iyi-kötü aradığımı buluyorum
ama kitlesi düzgün bir forum olsa güzel olurdu.
---
gerçi itiraf etmek gerek, forumların popüler olduğu zamanlarda kitle de içerik de çoğunlukla boş beleş şeylerdi. onun güzellemesini yapmak istemiyorum, ama yine de faydalı oluyordu.
linkteki örnekte görüldüğü gibi, top şeklinde büyük bir ampulum var. G95 tip.
kendi yaptığımız seramik abajura taktık kullanıyoruz.
bu abajuru kablosuz ya da ince kablolu yapmak istiyorum.
klasik abajur kablosu değil de, usb kablolarının içinden çıkanlardan ya da jumper kalınlığında ince olanlardan.
bu ince kabloları prize takarsam kablolar ısınır hatta yangın çıkar sanırım. bunu yapamam.
kablonun taşıyabileceği miktarda elektrik de ampülü yakmaz.
powerbank, pil ya da usb'den gelen enerji ile yakabileceğim, şekli şemalı linkteki ampüle benzeyen ampül var mı?
edit:
elimdeki ampul bu
www.koctas.com.tr
şu ürün için led demişler.
ama Voltaj 220-240V.
ince elektrik kablosunu doğrudan prize takamam, bunu usb ile ya da adaptör ile çalıştırabilir miyim
www.cimenelektrik.com
kendi yaptığımız seramik abajura taktık kullanıyoruz.
bu abajuru kablosuz ya da ince kablolu yapmak istiyorum.
klasik abajur kablosu değil de, usb kablolarının içinden çıkanlardan ya da jumper kalınlığında ince olanlardan.
bu ince kabloları prize takarsam kablolar ısınır hatta yangın çıkar sanırım. bunu yapamam.
kablonun taşıyabileceği miktarda elektrik de ampülü yakmaz.
powerbank, pil ya da usb'den gelen enerji ile yakabileceğim, şekli şemalı linkteki ampüle benzeyen ampül var mı?
edit:
elimdeki ampul bu
www.koctas.com.tr
şu ürün için led demişler.
ama Voltaj 220-240V.
ince elektrik kablosunu doğrudan prize takamam, bunu usb ile ya da adaptör ile çalıştırabilir miyim
www.cimenelektrik.com
iş için ortak kullandığımız android telefonun açılıştaki şifresini unuttuk.
simkartı yok. google ya da samsung hesabı bağlı sanıyorduk ama google/samsung web sitelerindeki hesaplarımızda telefonu göremedik.
telefon açıldığında faceid çalışmıyor onun yerine şifre istior. dört karakter ve 1 harf olmalı diyor.
aklımıza gelen şifreleri yazdık ama hatalı girince iki kat daha fazla bekletior. şuan 5dk'dayız.
telefonu sıfırlamamızda mahsur yok.
içinde önemli datalar yok -zaten 0 gibi.
ama şifre isterken sıfırlayabilir miyim?
telefonun açılması yeterli, data kurtarmayacağım.
samsung a4s telefonun modeli.
simkartı yok. google ya da samsung hesabı bağlı sanıyorduk ama google/samsung web sitelerindeki hesaplarımızda telefonu göremedik.
telefon açıldığında faceid çalışmıyor onun yerine şifre istior. dört karakter ve 1 harf olmalı diyor.
aklımıza gelen şifreleri yazdık ama hatalı girince iki kat daha fazla bekletior. şuan 5dk'dayız.
telefonu sıfırlamamızda mahsur yok.
içinde önemli datalar yok -zaten 0 gibi.
ama şifre isterken sıfırlayabilir miyim?
telefonun açılması yeterli, data kurtarmayacağım.
samsung a4s telefonun modeli.
kullandığım renault clio dizel manuel araçta vites geçişi ile ilgili bir sorunum var, anlamak istiyorum.
başka vitesten 1'e dönerken debrijayı sonuna kadar hatta tüm gücümle basmam gerekiyor. ufak bir boşluk kalırsa geçerken zorlanıyor. bu bahsettiğim gırç gırç yapmak değil. zor geçmesi.
diğer viteslerde bu sorun olmuyor.
debriyaja elbette basıyorum ancak 1'deki kadar sonuna kadar basmak zorunda olmuyorum diğer geçişlerde. diğer vitesler yumuşak yumuşak geçiyor, 1'de ise fiziksel güç uyguluyorum.
ne olabilir bu durum?
başka vitesten 1'e dönerken debrijayı sonuna kadar hatta tüm gücümle basmam gerekiyor. ufak bir boşluk kalırsa geçerken zorlanıyor. bu bahsettiğim gırç gırç yapmak değil. zor geçmesi.
diğer viteslerde bu sorun olmuyor.
debriyaja elbette basıyorum ancak 1'deki kadar sonuna kadar basmak zorunda olmuyorum diğer geçişlerde. diğer vitesler yumuşak yumuşak geçiyor, 1'de ise fiziksel güç uyguluyorum.
ne olabilir bu durum?
Yakın zamanda Van'a gittim gezmeye, ilk kez o kadar doğuya gittim. Misafir olduğum ve tanıştığım insanlar kürt.
Pkk yandaşı olan aşiret ve bireyler de var tam karşıtı da.
Sohbet içinde askerle çatışan Pkklılar için gerilla dediler.
Pkk için de örgüt kelimesini kullanıyorlar.
Bu ifadeleri kullananlar pkk yı haklı buluyor be onlara yakın hissediyor demek çok yüzeysel bir düşünce mi. Merak ettim.
Pkk yandaşı olan aşiret ve bireyler de var tam karşıtı da.
Sohbet içinde askerle çatışan Pkklılar için gerilla dediler.
Pkk için de örgüt kelimesini kullanıyorlar.
Bu ifadeleri kullananlar pkk yı haklı buluyor be onlara yakın hissediyor demek çok yüzeysel bir düşünce mi. Merak ettim.
bazı iş kollarında maddi yükümlülüğü azaltmak için maaşı asgariden gösterip o kadarını bankaya yatırıyorlar, gerisini elden veriyorlar ya. o iş nasıl oluyor? zarfa mı koyuyorlar? zarfa sığmaz ki.
bunu merak ettim çünkü sözgelimi kişinin maaşı 60küsür olsun, 20'sini bankadan 40'ını elden alacak olsun. deste deste para mı almış oluyor.
tutar olarak fazla olmasa da, cebine çantasına iki-üç deste para koymak bana garip geliyor.
bunu merak ettim çünkü sözgelimi kişinin maaşı 60küsür olsun, 20'sini bankadan 40'ını elden alacak olsun. deste deste para mı almış oluyor.
tutar olarak fazla olmasa da, cebine çantasına iki-üç deste para koymak bana garip geliyor.
ve ayakkabılarının altı hep temiz, sadece altı değil üstü yanı vesair de temiz.
kanepe koltuğa hatta yatağa ayakkabı ile uzanıyorlar bazen.
gerçekte nasıl?
eve ayakkabı ile giriyorlar mı?
ne zaman çıkarıyorlar?
bizdeki kadar tabu olmayabilir bunu anlıyorum ama gerçekten filmlerdekiler kadar temiz mi?
ben çeşitli avrupa ülkelerinde bulundum. aynı türkiye'de olduğu gibi evlere girerken hep ayakkabı çıkarılıyordu. asya'da ayakkabıların bizde olduğu gibi kapıda çıkarıldığını sanıyorum. abd'de nasıl bu durum?
sorum filmler hakkında değil, gerçekte nasıl durumlar?
ayakkabı ne kadar temiz de olsa, evde dolaşılmaz ya.
hadi pis değil, çok hijyenik olsun. yine de rahatsız eder ayakkabı ayağı. terliyor, sıcak, sıkıyor vs.
kanepe koltuğa hatta yatağa ayakkabı ile uzanıyorlar bazen.
gerçekte nasıl?
eve ayakkabı ile giriyorlar mı?
ne zaman çıkarıyorlar?
bizdeki kadar tabu olmayabilir bunu anlıyorum ama gerçekten filmlerdekiler kadar temiz mi?
ben çeşitli avrupa ülkelerinde bulundum. aynı türkiye'de olduğu gibi evlere girerken hep ayakkabı çıkarılıyordu. asya'da ayakkabıların bizde olduğu gibi kapıda çıkarıldığını sanıyorum. abd'de nasıl bu durum?
sorum filmler hakkında değil, gerçekte nasıl durumlar?
ayakkabı ne kadar temiz de olsa, evde dolaşılmaz ya.
hadi pis değil, çok hijyenik olsun. yine de rahatsız eder ayakkabı ayağı. terliyor, sıcak, sıkıyor vs.
son zamanlarda dışarıda yediğim kebap, dürüm vs gibi lavaş ile servis edilen ürünlerde lavaş çok kalın geliyor. ince ve dilimlenmiş lavaş ile servis edenler elbette var ama genel olarak pide gibi oluyor benim denk geldiklerim. dürümü pideye sarmışlar ya da kebapla beraber pide vermişler gibi.
algıda seçicilik mi bendeki yoksa diğer malzemeleri azaltıp hamuru mu kalınlaştırdılar
algıda seçicilik mi bendeki yoksa diğer malzemeleri azaltıp hamuru mu kalınlaştırdılar
çıktığı günden beri hep merak ediyorum, çok niyetlendim ama hiç kullanmadım.
mantıklı da gelmiyor, ihtiyacım olduğunda araba kiralıyorum.
zaten 3-4 saat lazım olacaksa araba kiralarım.
tek yöne gideceksem taksiye biniyorum.
zaten şehir içinde araba kullanmak sorun oluyor, dakikasına para yazınca araba sürmenin keyfi de olmaz gibi geliyor.
bu hizmetler ne için kullanılıyor? hangi durumlarda işe yarıyor.
mantıklı da gelmiyor, ihtiyacım olduğunda araba kiralıyorum.
zaten 3-4 saat lazım olacaksa araba kiralarım.
tek yöne gideceksem taksiye biniyorum.
zaten şehir içinde araba kullanmak sorun oluyor, dakikasına para yazınca araba sürmenin keyfi de olmaz gibi geliyor.
bu hizmetler ne için kullanılıyor? hangi durumlarda işe yarıyor.
migros marka nohut 1kg 55 lira
hasata marka nohut 1kg 120 lira (indirimde 90 lira)
reis, duru başka markalar da benzer fiyatta.
baktım etiketlerine: migros da hasata marka ürün de aynı özelliklere sahip. 1inci kalite yazıyor üzerinde ve koçbaşı nohut. hasatanın üretim yeri kırşehir'miş. geleneksel tohum. migros'unkin de öyle bir şey yazmıyor ya da ben görmedim.
ama 1inci kailte olduğu ve koçbaşı türünde olduğu yazıyor iki pakette de.
migros'unkinde nohut taneleri biraz daha küçük gibi geldi.
ama göz yanılması da olabilir çok belirgin bir küçüklük değildi bu.
edit: (1mm fark bile kaliteyi etkilermiş. 8mm, 9mm gibi farklar varmış. ama bu karşılaştırmada ikisi de aynı ölçüde mi bilmiyorum etiketlerde göremedim. migros'unkine 8, hasataya 9mm diyelim tahmini olarak)
--
kaliteleri farklı mı yine de, ne fark ediyor?
hasata marka nohut 1kg 120 lira (indirimde 90 lira)
reis, duru başka markalar da benzer fiyatta.
baktım etiketlerine: migros da hasata marka ürün de aynı özelliklere sahip. 1inci kalite yazıyor üzerinde ve koçbaşı nohut. hasatanın üretim yeri kırşehir'miş. geleneksel tohum. migros'unkin de öyle bir şey yazmıyor ya da ben görmedim.
ama 1inci kailte olduğu ve koçbaşı türünde olduğu yazıyor iki pakette de.
migros'unkinde nohut taneleri biraz daha küçük gibi geldi.
ama göz yanılması da olabilir çok belirgin bir küçüklük değildi bu.
edit: (1mm fark bile kaliteyi etkilermiş. 8mm, 9mm gibi farklar varmış. ama bu karşılaştırmada ikisi de aynı ölçüde mi bilmiyorum etiketlerde göremedim. migros'unkine 8, hasataya 9mm diyelim tahmini olarak)
--
kaliteleri farklı mı yine de, ne fark ediyor?
pasaportun süresi bitti ve eylül ayından sonra başka bir pasaporta hak kazanıp onun için başvuru yapacağız. ancak yazın yunan adasına gitme durumumu var. maliyeti düşük olsun diye 1 yıl geçerli pasaport alıp başvuru yapmak istedik ancak şartlar arasında şu kafa karıştırdı:
"* ..Yunan Adaları’na girişte, seyahat tarihinden itibaren 1 yıl geçerli pasaport .."
biz umumi pasaportu aldığımızda muhtemelen bir yıldan iki hafta kadar azalmış olacak bu süre. şimdi bir kaç gün ya da en fazla iki haftalık bu fark için, en az 2 yıllık pasaport mu almalıyım?
genelde 6 ay geçerli pasaport isterlerdi, 1 yıl nereden çıktı.
"* ..Yunan Adaları’na girişte, seyahat tarihinden itibaren 1 yıl geçerli pasaport .."
biz umumi pasaportu aldığımızda muhtemelen bir yıldan iki hafta kadar azalmış olacak bu süre. şimdi bir kaç gün ya da en fazla iki haftalık bu fark için, en az 2 yıllık pasaport mu almalıyım?
genelde 6 ay geçerli pasaport isterlerdi, 1 yıl nereden çıktı.