Ekşi Duyuru

www.facebook.com

böyle bir şey denmiş mi gerçekten?

yüzlerce insan fırında yanar gibi cayır cayır bir madende, tarihin en büyük en acı facialarından birini yaşıyoruz derdiniz glori olmuş. size çok şey söylerim de, bela döner dolaşır beni bulur diye korkuyorum.

kendi thy hesabımdan bir başkası adına bilet alarak mil kazanabiliyor muyum?

türkiye'de garantisi geçerli oluyor mu? apple store açılmadan önce yapılan yorumları buldum hep forumlarda ama açıldıktan sonrasıyla ilgili bilgi bulamadım.

bir de diyelim ki geçerli. ama telefon benim üstüme kayıtlı değilse ve garanti gerektiren bir işlem olursa o zaman ne oluyor?

ne zaman çıkar ki? resmi bir açıklama var mıdır?

hava muhalefetinden dolayı çok parlak bir plan gibi görünmüyor ama arkadaşla bir yerlere gitmek istiyoruz. araba var, ulaşım sorun değil. eldeki seçenekler;

1- çeşme - arkadaş illa ki burayı istiyor, türkiyeden ayrılmadan görmek istiyor ama ben çok küçükken gitmiştim ve hatırladığım kadarıyla görülecek çok bir şey yoktu. ama yanılıyor olma olasılığım yüksek.

2- efes - ben açıkçası istemiyorum, çünkü daha önce gittim ve hava çok iyi değil efes için. ama diğerlerinin yanında artısı daha fazlaysa, belki olabilir.

3- kuşadası
4- ayvalık
5- foça
6- kırmızıköy - buranın neresi olduğu hakkında bilgim yok ve internetten de bulamadım. ama bu arkadaşa da başka arkadaşı tavsiye etmiş.
7- nazarköy

hani bunu gösteren, okunduysa kaç kez okunduğunu gösteren falan bir program vardı ya, neydi o?

çocukluktan bir arkadaş kendisi. bir süre sonra tekrar birbirimizi bulduk, takıldık eğlendik falan, şimdi yine farklı yerlerdeyiz. bu insan bana sadece çeviri için falan yazardı facebookta. sözlük yerine beni kullanırdı, başka ne hal hatır sormak var, ne başka konuşma. ben de bir süre sonra cevap vermemeye ya da geç cevap vermeye başlamıştım.

yıllardır bu çocuğun gaip bir huyu var, kendisini hiç yapmadığı şeyleri yapıyor gibi gösterip dışarıya hava atmak. msn zamanında da benim yazdığım ileti miydi neydi, onları kopyala yapıştır yapıp ben ingilizce biliyorum, ben şöyle müzikler dinliyorum triplerindeydi. hatta bunu birkaç kez komik duruma düşürecek şeyler yazmıştım, onu bile fark etmeyip devam etmişti.

bunun bir de ikizi var. tıpatıp aynı. o kadar aynı ki, anneleri bile ayırt edemez, ikisinin ismini birden söylerdi birisini yaramazlık yaparken gördüğünde. ikiz kardeşi çok daha normal, yani gayet normal sevdiğim birisi. dolayısıyla insan ilişkileri de daha iyi. işte o kardeş ne zaman kendi güzel bir fotoğrafını paylaşsa facebookta, salak olanı onu da çalıp kendi profil fotoğrafı falan yapıyor. hatta bir ara tartışmalaına şahit olduk facebook üzerinden, o fotoğraftaki sen değilsin, hayır benim falan diye.

neyse, şimdi geçen gün bu çocuk internetten bir yemek fotoğrafı bulup paylaşmış sanki kendisi o anda o yemeği yiyormuş gibi, fotoğrafı kendisi çekmiş gibi. işsizlikten görsellerde arattım ve hangi siteden aldığını buldum. arkasından daha önce paylaştığı başka fotoğrafları da arattım ve hepsini buldum. bir de altındaki yorumlar hep şöyle bu fotoğrafların; insanlar yazmış ya ne güzel yerlerde geziyorsun, bu da bana da bu yakışmaz mı - çok lezzetli görünüyor, ağzımın tadını bilirim vs.

ben şimdi bunu trollesem mi? bulduğum fotoğrafların linklerini atsam diyorum. çok içimden geliyor ama bilemedim, muhtemelen siler zaten yapacağım yorumları.

not: ağır işsizim. can sıkıntısından ölüyorum.

1- çocukluğundan beri eline ilk kez boya kalemi alıp direkt bu yandakini ortaya çıkarmış birisi için nasıl bir yorum yapabiliriz? (ruh hali vs)

2- bu "eser" ile ilgili ne yorum yapılabilir?

en güvenilir nerde yapılır? sadece delip geçmeyecek, fikir de verecek bir yer arıyorum.

bir başkası para gönderebiliyor mu havale-eft vs gibi yollarla? oluyorsa hangi numarayı vermek gerekiyor? çok cahilim bi el atsanız

"Ginastera's main calling card in the world's concert halls is this four-movement suite drawn from his 1941 ballet Estancia, inspired by life on the ranches of Argentina."

Burda ne demiş? Patronumun üstüme gereksiz yıktığı ve 1 saate lazım dediği 1 sayfalık çevirinin ilk cümlesi. Benzer cümleler gelebilir yine.

Zemin katta oturan itilmis kilikli hanzo bugun apartmanin bahcesindeki agaci kesip copun kenarina koymus. gidip de neden kestin desek anlayacak bir adam degil, gecen yil karsi komsusu olan bir yasli kadini bahceye patates ekmesine karsi koydugu icin doverek hastanelik etmis. Simdi bu agac meselesini duyunca sinirlerim zipladi. ne yapilabilir bu adamin basini agritmak icin?

Izmir karsiyaka gibi bir yerde oluyor bu arada bunlar.

normalde marjinal geçinen, öyle düğün dernekle hiç işi olmayan bir arkadaşım evleniyor ve tamamen farklı bir kişilik oldu. zorlamayla değil, kendi isteğiyle çok alengirli bir nikah işine kalkıştı.

bir düğün salonu tutuldu, davetiye falan hazırlandı, oyun havasından(evet, hani marjinaldik?) dans müziğine kadar playlistler oluşturuldu.

konsept böyleyken, bu nişan için nasıl bir şey giyilmeli? ben bugüne kadar gittiği en son düğün 15 yıl önce olan, çok büyük çoğunlukla spor giyinen, topuklu ayakkabıyla rahat yürüyemeyen, kısa boylu biriyim.

ne giyilir ki?

edit: nişan mayıs sonuna doğru ve zannedersem kapalı alanda.

ateş yakma şekil çizme etkinliklerini bu gece mi yapıyorduk yarın gece mi?

"Satılık 7 aylık ıphone 5 16 gb yurtdışı temiz hiç bir sorunu yoktur. Yeni telefon aldığımdan satıyorum güzel fiyata vericem" diyen biri var. fotoğraf var, fiziksel olarak çizik vs hiçbir şey yok. bu fiyata satılır mı 2. el böyle bir telefon?

not: gidip görme şansım var sanırım, aynı şehirdeyiz.

edit: ya çok pardon. fiyat 900müş.

2 soru

1- login kısmına email adresim ve bana daha önce gönderilen emailde yazan referans numaramla giriş yapmaya çalışınca hata veriyor, referans numarasını kabul etmiyor. neden olabilir?

2- register'ı halledip parayı da yatırdıktan sonra sadece 1 email göndediler, onda da işte temel bilgiler, sınav merkezi, referans numarası, road to ielts ile ilgili bilgiler var ve "Please expect to receive further instructions from your test centre shortly." demişler. peki ne kadar shortly? bu bahsi geçen emaili bana 11 nisanda göndemişler. nerdeyse 1 ay kaldı sınavıma, ne zaman gelecek diğer email?

çok merak ediyorum bunu. listemde görme engelli 1 kişi var, projele gereği birbirimizi eklememiz gerekti, aslında muhabbetimiz yok.

bu adam sık sık benim paylaştığım fotoğrafları beğeniyor. bu nasıl oluyor? yani hadi yazı olsa tamam, sesli falan bir şeye çevriliyordur belki ama %100 görme engelli birisi bilgisayarda bir şekilde fotoğrafları "görebiliyor" mu?

ingilizce öğretmenliği mezunu olarak almanyada çok da tercih edilmeyen bir okulda uluslararası işletme okumak için başvuuyorum.

başvuru için şart olmayıp, supplementary diye belittikleri belgeler arasında motivasyon mektubu var. ama ben bunu yazmalı mıyım, yazmalıysam bahsetmekten kaçınmam gereken şeyler nele bilemedim.

şimdi:

1- almanyada bachelor için bu mektubu yazmak sıradan mıdır, yani herkes yazar mı? herkes yazıyorsa yazmaı düşünüyorum sadece. bu durumda yazmazsam geriden gelirim.

2- benim bu mektupta söyleyebileceğim şeyler; bölümümden memnun değilim, mezun olup çalışmaya başlaınca bunu daha iyi gördüm. hayalimdeki gibi uluslararası şirketlere girmek için çeşitli sertifika programlarına katıldım ama gördüm ki bu formal eğitim olmadan olacak iş değil. türkiye'de de alanım dışı bir bölümde okumak için tekrar üniversite sınavına girmem gerekiyor ki bu da en az 1 yıllık aşırı çalışma demek. vs vs vs işte böyle şeyleri sayabilirim ancak. aklıma başka bir şey gelmiyor. ama bu durumda adamların aklına "bak bu o kadar okumuş, bizde de okuyabilir" düşüncesi mi gelir, yoksa "o kadar okumuş şimdi o alanda çalışmak istemiyor, demek ki bizden mezun olunca da aynısını düşünebilecek bi kişilik bu" diye mi düşünürler?

deutschstudent.de demeyin, sordum cevap alamıyorum.

ofiste yandaki gibi bir filtre kahve makinesi var. nasıl kullanılır?

edit: "yan" şimdi geldi :D

dün şöyle bir duyuru açmıştım, özellikle iphone diye belirttiğim halde yakın 1 cevap hariç hep başka markalar önerildi. www.eksiduyuru.com

ben iphone arıyorum. ama orda da belirttiğim gibi, çok para verebilecek durumda değilim. "çok" görecelidir, kime göre az kime göre çoktur belli değildir. ben de ne kadar verebilirim bilmiyorum ama, amacım rehber, kamera ve temel diğer uygulamaları sorunsuz çalışacak, kasmayacak bir iphone bulmak. maddi durumdan dolayı 5s peşinde değilim. eski modeller de olur.

ne alabilirim en uygun fiyata? ve o en uygun fiyatlı olan almaya değer bir şey olur mu?

evet cimriyim, aslında cimri de değilim de yakın zamanda yüklü miktarda paraya ihtiyacım olduğu için minimum seviyede para harcayıp, harcamalarıma çok dikkat etmeliyim.

lakin kullanmakta olduğum samsung galaxy wonder artık beni kanser etmenin yanında rezil de ediyor. bir insanla tanışıyorum, numarasını kaydetmek için rehberi açana kadar o insan çantasından kağıt kalem çıkarıyor, al buna yaz daha hızlı olur diyor, ya da iş başvurusu için aradığım insanlarla konuşmam bittikten sonra bir bakıyorum telefondan yine alo alo diye sesler geliyor - meğer kapattıktan sonra telefon kendi kendine tekrar arama yapıyormuş. öyle çok uygulama da yok. facebook, instagram, twitter bile yok. öyle söyleyeyim.

ben şimdi iphone peşindeyim aslında. ama daha önce hiç apple ürünü kullanmadım. bana lazım olan, bedava uygulamalar ve telefondan office belgelerini açabilmem. bunun dışında aslında en çok istediğim şey, bir uygulamaya girerken 5 dk beklemeyeyim, ihtiyacım olduğu anda açsın. başıma bir şey gelse, kaçırılsam falan acil arayamayacağım da kimseyi, iş işten geçmiş olacak şimdiki telefon yüzünden.

neyse, işte böyle. bir de dediğim gibi, maddi olarak çok para vermek istemiyorum. bu yüzden 5s falan değil, bu işleri görecek eski model 2. el bir şey de olur. ve evet, özellikle iphone istiyorum çünkü sadece iphone kullanıcılarından şikayet duymadım.

ne yapayım? ne tavsiye edersiniz?

dışarı çıkıyorum, tikler sonra. öptüm.

Rossmann, gratis, watsons gibi yerlerde daha once hic kullanmadiginiz ve dolayisiyla kokusunu bilmediginiz krem, sampuan turu seyleri acip kokluyor musunuz? Kavanozdaki kremler falan degil tabii. sise mi iste neyse onlardan bahsediyorum. ve tabii koruyucu bant falan da yok.

A) tabii ki kokluyorum, yoksa neye gore alayim?

B) hayir canim, daha sonra baskasinin alacagi urun acilir mi hic!

zamanında mesaj attığım ama cevap alamadığım, hatta bir daha hiçbir duyurusu da olmayan birkaç yazar var.

1- www.eksiduyuru.com

2- www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com

daha sonra kendilerinden ses seda alan var mı? özellikle ilkinin durumunu merak ediyorum. ilk mesajıma cevap atmayınca yoklamak amaçlı ara ara yine hal hatır sordum, o konuyla ilgili konuşmak istemiyorsa diye alakasız başka şeyler sordum ama 7 aydır cevap vermedi.

takip ediyorsunuz?

güz döneminde mallık yapıp sınav tarhlerine bakmadan uçak bileti almıştım, sınavlardan birine giremedim. şimdi de cumartesi olan final ielts'le çakışıyor. bütünleme, mazeret vs bir şeyler oluyor mu bu aöf'de? ben baktım göremedim.

üniversite başvurusu için liseyle ilgili genel bilgiler istiyorlar. 7 sene önce liseden mezun olmuş olmanın verdiği acemilik var bende de.

50,00-59,99 Geçer
0-49,99 Geçmez

bu durumda "geçme notu" diye istenen kısma 50, "kalma notu" yazan yere de 49,99 yazmalıyım değil mi?

nerde yaptırılır?

Sadece sabah ve aksam ise gidip gelirken azicik gun isigi goruyorum. yine de sivilce izleri icin tretin ve benzerlerini icinde bulundugumuz bu yaz oncesi donemde kullanmamali miyim?

yine aşağıdaki bir sorudan esinlendim.

kullanmadığımız bankalardaki hesapları kapatmamamızın bizim için bir dezavantajı var mı? benim de muhtemelen öğrencilikten kalan en az 3 farklı bankadan hesabım var artık kullanmadığım. kapattırmayı düşündüm ama sonra lazım olursa açtırmak için uğraşmayayım diye kapattırmamıştım.

aşağıda bir soruda gördüm, duş jeli kalıntı yaptığı için banyo sabunu kullanıyormuş çoğu kişi.

şimdi sorular geliyor:

1- hangi banyo sabunu?

2- "duş jeli ama iyisi" diyenler, hangisi mesela?

3- aynı kalıntıyı ben de sıvı sabunda fark ettim ama el yıkamak için kalıp sabun kullanmak zor geliyor. lavabonun yanında da dursa, ayrı yerde sabunlukta da dursa o sabunu oraya koyarken su falan doluyor içine. buna çözümünüz var mı?

4- duş jeli seyahatlerde falan baya pratik oluyor. banyo sabununu nasıl pratik hale getirebiliriz? toz haline getirip bir kaba koymak geldi aklıma. onu da lifin üstüne döküp köpürtülür gibi normal. olur mu sizce?

diğer soruyu soran arkadaşa teşekkürler. sabunda hayatı sorguluyormuşum meğer :D

1- www.laroche-posay.com.tr

2- www.roc.com

www.laroche-posay.com.tr

nasıl renkli ki? fondöten gibi mi? bu rengin cilt rengine uyup uymadığını nerden bileceğiz?

tahlil sonucumu alıp doktora gösterecektim. yok mudur şimdi benim doktor orda?

biliyorum buna özel sufle kalıbının olması gerekiyor ama bizde yok.

sütlaç için olan küçük güveçlerde yapsak olmaz mı? :(

heartbleed.com

yani şimdi BÜTÜÜÜÜÜÜÜÜN şifrelerimizi mi değiştirmemiz gerekiyor?

her şeyi "sıfırlayıp", almanya için üniversite başvurusu yapıyorum, liseye giriş tarihi istiyor mezuniyetin yanında. ben bunu bilmiyorum, diplomada da yazmıyor. ne yapmalıyım? ay ve yıl tutacak şekilde kafadan bir gün sallasam olur mu ki?

ya da liseye 2003'te girmiş kimse varsa, siz biliyorsanız bi söyleseniz ya, o yıl okullar eylülün kaçında açıldıydı? :D

diğer önerilerinize de açığım ancak öncelik su bazlı olması.

1- www.dermokozmetik.com

2- www.yvesrocher.com.tr

3- www.eczanemizde.com

4- www.aveneindia.com

5- www.roc.com

zor mudur?

alan değiştirme, istediği işi yapabilme falan derken yaşı geçiyor insanın haliyle. yüksek motivasyona güvenip hareket ederken yaş faktörünü unutuyorum hep.

çok mu zordur mesela bir halkla ilişkilerci olarak ya da ne bileyim böyle kurumsal şirketlere bir şekilde girmek 30 yaş civarında?

o yaşa gelene kadar iş tecrübesi olacak elbet, ama tamamen alakasız alanlarda.

kısa kesmeye çalışacağım.

istemeye istemeye öğretmenlik okudum, şu an ingilizce öğretmeniyim ama farklı bir dalda çalışmak istiyorum. esas amacım yurtdışında çalışabilmekti. bunu daha kolaylaştırmak için aöf'den 2 yıllık bir bölüm okuyayım demiştim, insan kaynakları yönetimi seçtim. ama şimdi napıyorum ben ya düşüncesine girdim. sanki halkla ilişkiler ya da medya ve iletişim gibi bölümlerin önü daha açık gibi geldi. gerçi aöf'den 2 yıllık bölüm bitirmiş birinin önü ne kadar açık olabilir, orası da var. ama ne bileyim, yurtdışı için mesela, tek başına 3 dil de bilsem, öğretmenlik diplomasıyla bir işe yaramıyor. insan kaynakları da sanki biraz daha ülkenin kendi durumuyla ilgili gibi ama halkla ilişkiler ya da medya ve iletişim gibi bölümler, bilinen dillerle de birleşince çok daha avantajlı olacakmış gibi geldi. araştırdım, bölüm değiştirme de yokmuş.

ne yapayım ki ben? aslında almanyaya da yeniden üniversite okumak için başvuruyorum bu dönem. olursa zaten gideceğim ama bu da içimde kaldı şimdi. galiba sap yiyip saman sıçmak böyle bir iş.

Ya ben kose bucak spoilerlardan kacarken facebook'u acar bir densizin elestirel iletisiyle karsilastim "joffrey'in olumu bidbidibidi" diye. ilk iki kelimeden sonra hemen kapattim okumadim ama is isten gecti. oldu mu simdi o lanet bebe cidden? Yeni sezona hic baslamamistim daha. lanet olsun ya sicti icine.

teknik, medikal, yabancı dil gibi başlıklar varken, "ekonomi" diye de bir başlık olsa, daha hoş olmaz mı? her gün ekonomiyle ilgili 546768643 soru sorduğumuzu görüyorum. en azından önceki soru/cevaplara ulaşmamız daha kolay olurdu bence.

bankaların ne kadar pahalıya sattığını kendileri ile itiraf ediyorlar. döviz bürolarından almamızı tavsiye ediyorlar ama hangi döviz bürosu peki? komisyon vs işleri var mıdır burda da?

r.e-sirket.com

linkteki gibi bir laptop tepsisini online alışveriş dışında nerden bulabilirim? bilgisayarcılarda, bimeks'te falan olur mu?

lcdn3.lmng.net

bu ayakkabınınki gibi topuk yüksekliği hakkında ne düşünüyorsunuz? babaanne ayakkabısı gibi mi geliyor? ya da giyince ayakta nasıl duruyor? rahat olurmuş gibi görünüyor ama bir yandan da tam babaanne işi gibi durur mu ki diye düşünüyorum. bazen de inanılmaz çirkin geliyor gözüme. ama rahatına düşkün biri olup - sürekli converse ya da koca koca botlar giyen birisiyim - bir yandan da artık topuklu ayakkabıya geçiş yapmak istediğimden, hem topuklu hem de rahat arayışındayım. bir de gün içinde en az yarım saat yürümek zorundayım.

renk de bu renk olmayacak. bu caps sadece temsili.

kasımın 20'sinde şu an çalıştığım yere başladım. ısrarla sigorta, sözleşme vs yaptılar ben sigortasız çalışmaya da tav olduğum halde. çünkü yurtdışında birkaç iş imkanı vardı ve sözleşmeyle elimi kolumu bağlamak istemiyordumç neyse ki sözleşmenin maddi olarak hiçbir yaptırımı yok, sadece bitiş tarihinden önce çıkarsam, 1 yıl boyunca hiçbir eğitim kurumunda çalışamayacağım.

şimdi durum şu. almanya'da üniversiteye başvuruyorum, hem de tamamen alakasız bir bölümde yeniden lisans okumak için. master falan değil. başvurunun ilk aşaması olan denklik işini hallettim. 1 hafta içinde de esas başvuru süreci başlayacak ve belgelerimi vs göndereceğim. bir de haziranda bu başvuru için ielts'e gireceğim. başvuru sonucu ağustos gibi belli olacak.

ielts'e girmek istediğimi patronuma söylemiştim zaten, denkliği kalktıktan sonra merak saldığımı, amaçsızca girmek istediğimi söylemiştim. ama üniversite başvurusuyla ilgili tek kelime etmedim.

gerçekten iyi insanlar, arkalarından iş çevirmek istemem, ama galiba iş çevirmenin babasını yapıyorum şu anda. düşündüm, başvuru yapacağımı söylersem, kabul edildiğim takdirde ben ayrılacağım için benim yerime ailen birini bulmaları gerekecek derslerin tam ortası olduğu için sıkıntıya düşmemek için. ama diyelim ki bunu söyledim, ve kabul edilmedim. o zaman da boştan yere araya bi soğukluk girecek.

ne yapayım? bir de şu an tatilde sayılırız, bi gün birimiz bi gün birimiz gidiyoruz kursa, "dükkan boş kalmasın" diye. yani aynı ortamda olsak, sohbet sırasında yine söylenir de, şimdi 1 ay daha birbirimizi görmeyeceğiz, telefonda söylemek de garip olacak gibi.

diyelim ki bir yerde full time sigortalı çalışıyoruz, ama inanılmaz da boş zaman var. çalışma saatleri part time gibi. peki bu durumda gidip bir de part time işe girsem, adamlar da sigortasız çalıştırma riskini almayız derlerse, bir kişiye iki işyeri üzerinden sigorta yapılabilir mi? ilk işverenin bunu öğrenme ihtimali var mı?

Simdi gece 12den sonra karsiyakaya baykus alsancaktan nasil oluyor? Burda birisi konak'a gidip ordan karsiyaka baykusuna binmen lazim dedi ama zaten konaktan karsiyakaya giden alsancaktan gecmiyor mu?

gençlik selam. heyecanlandım, giriş bile değişik oldu.

şimdi, bir tepe üstünden çekildiği belli olan, ya da karede tepe de görünebilir, bir dolunay fotoğrafı arıyorum.

mümkünse şehir ışıkları da görünebilir aşağıda.

google'da bu kadar ayrıntısıyla bulmak zor, bulamadım da zaten. ama olur da birinizde böyle bir şey vardır, zamanında çekmişsinizdir falan diye buraya sorayım dedim.

hayırlı bir iş için lazım ve tasvirler sonucunda ortaya böyle bir kare çıkıyor bulmamız gereken.

başlık garip, durum şöyle.

diyelim ki bir yeminli tercüman var ve başvurusu için kendi diplomasını kendisi onaylıyor, dolayısıyla kendi belgesinin üstünde kendi kaşesi imzası falan oluyor.

olur mu böyle bir şey? mantıken olmaması için hiçbir sebep yok aslında.