hani bazı insanlar vardır haliyle tavrıyla herkesi mest eder, iletişim gurusudur adeta. tatlı dillidir, ona hayır demek içinizden gelmez. ama böyle çok naif çıtkırıldım da değil, kesinlikle saygı duyulan, bir duruşu olan insanlar... onlarla vakit geçirirken kendinizi iyi hissedersiniz falan. aura mı ne bu bilmiyorum ama, nasıl böyle biri olunur? var mı etrafınızda böyle birileri, karakterleri hakkında neler söylersiniz?
ne öğrencinin sevdiği ama lakayıt olduğu, ne de saygı gösterdiği ama sevmediği hocadan bahsediyorum.
ünv. hariç böyle hocalarınız oldu mu? nasıl insanlardı? bu hocalarla yaşadığınız, onların bu özellikleriyle ilgili kısa anılarınız var mı?
mesela fakiri mi kolluyordu, dersi mi eğlenceliydi, fedakar mıydı?...
teşekkürler.
ünv. hariç böyle hocalarınız oldu mu? nasıl insanlardı? bu hocalarla yaşadığınız, onların bu özellikleriyle ilgili kısa anılarınız var mı?
mesela fakiri mi kolluyordu, dersi mi eğlenceliydi, fedakar mıydı?...
teşekkürler.
Sevdiceğin olmaması gibi.
Merhaba herkese,
Haftada bir tiyatroya giderim, bir gün mutlaka arkadaşlarımla buluşurum, x kursuna giderim tarzı rutin yaptığınız veya yapmazsanız eksik hisettiğiniz neler var?
Haftada bir tiyatroya giderim, bir gün mutlaka arkadaşlarımla buluşurum, x kursuna giderim tarzı rutin yaptığınız veya yapmazsanız eksik hisettiğiniz neler var?
Asagidaki bir duyuruda bahsi gecmis, oradan esinlenerek soruyorum. Baskalarindan onay görme ihtiyaci bende had safhada. Kücüklügümden beri bu böyle. Eskiden okulda-üniversitede derslerimin falan iyi olmasinin sebebi bile bu diyebilirim. Örnegin veli toplantilarinda ögretmenlerin hakkimda iyi seyler söylemesi olmazsa olmaz bir seydi benim icin. Okul sonrasi da bu devam etti. Cevreme sürekli iyi bir imaj yayma dürtüsü, hayatimda her sey yolunda gidiyormus gibi bir izlenim birakma arzusu var. Belki bunun getirdigi disiplin sayesinde iyi sayilabilecek bir kariyerim de var ama tam mutlu degilim. Simdi 30'lu yaslardayim ve hala hayatta, iliskilerde, kariyerimde tam olarak ne istedigimi tanimlamak zor birsey benim icin. Kendi isteklerimden cok, benden beklenen bir takim seyler varmis da onlara göre hareket etmem gerekiyormus gibi geliyor. Ailem baskici degildi ama benim basarili ve sorunsuz olmamin onlari cok mutlu ettigini gözlemleyerek yetistim. Is yasaminda veya iliskilerde birisi bana ne istiyorsun diye sorunca genelde tikaniyorum ve baskalarinin benden bekledigini sandigim seyleri tarif ediyorum, ya da tam bir cevap veremiyorum. Hayatta su an icin bulundugum nokta fena degil, ama sanirim bu bahsettigim seyden dolayi motivasyonum düsük, biraz ittirerek yasiyorum hayati, asamadigim bir görünmez duvar var sanki etrafimda.
Bunu bir terapistle konusmaya basladim ama henüz bir asama kaydedemedim. Benzer durumda olanlar var mi? Kendi isteklerinizi nasil belirlediniz? Size kendini böyle tarif eden arkadasiniza ne tavsiye edersiniz?
Bunu bir terapistle konusmaya basladim ama henüz bir asama kaydedemedim. Benzer durumda olanlar var mi? Kendi isteklerinizi nasil belirlediniz? Size kendini böyle tarif eden arkadasiniza ne tavsiye edersiniz?
Bir yakınım var. Vaktizamanında çok sıkışık bir zamanımda tüm geri ödeme ısrarıma rağmen karşılıksız bir maddi destekte bulunmuştu. Desteği ben istememiştim; durumumu anlayınca kendisi güzel bir dille destek olmayı teklif etmişti. Bir gün ben de düşersem sen de maddi manevi yanımda olursun zaten demişti. O dönem için pek büyük sayılamayacak bir meblağ idi.
Şimdilerde ise birinden destek almadan kendi başıma altından kalkamayacağım bir yükün altındayım çeşitli talihsiz durumlardan ötürü. Böyle bir desteği maaşımın %75 ile muntazaman geri de ödeyebilirim her ay.
Uzun zamandır ek işler, ek gelirler vb.ne rağmen her yolu denememe rağmen birini beni düzene sokacak bir desteği olmadan kurtuluşum mümkün görünmüyor. Ve kimse bilmese de bu durum hayatımı alt üst etti. Psikolojim hiç iyi değil.
Bu kişiden bu sefer ben bir destek istesem mi? Böyle bir şeye hiç cesaretim yok. Başka bir çıkar yolum da kalmadı gibi görünüyor.
Çok kararsızım. Sizce ne yapmalıyım?
Şimdilerde ise birinden destek almadan kendi başıma altından kalkamayacağım bir yükün altındayım çeşitli talihsiz durumlardan ötürü. Böyle bir desteği maaşımın %75 ile muntazaman geri de ödeyebilirim her ay.
Uzun zamandır ek işler, ek gelirler vb.ne rağmen her yolu denememe rağmen birini beni düzene sokacak bir desteği olmadan kurtuluşum mümkün görünmüyor. Ve kimse bilmese de bu durum hayatımı alt üst etti. Psikolojim hiç iyi değil.
Bu kişiden bu sefer ben bir destek istesem mi? Böyle bir şeye hiç cesaretim yok. Başka bir çıkar yolum da kalmadı gibi görünüyor.
Çok kararsızım. Sizce ne yapmalıyım?
selam dostlar.
her yaptığınız şey başkaları tarafından izlenip, değerlendiriliyormuş hissi duyuyor musunuz?
daha çok çevrenin yaptığı aşağılama hissinin size yönetildiği gibi mesela.
diyelim bir türkü hoşunuza gitti ve dinliyorsunuz. bunu duyan birisi sizi avam olarak değerlendiriyor gibi. mesela şirket aracını kullanırken trafikte modelli araçların size traktör kullanıyor gözüyle baktığını hissetmek gibi. sevdiğiniz ve seri olarak satın aldığınız gömleği giyerken herkesin aynı şeyi hergün giyen zevksiz demesi gibi. sürekli bir davranışlar gereği yargılanıyormuş hissi.
her yaptığınız şey başkaları tarafından izlenip, değerlendiriliyormuş hissi duyuyor musunuz?
daha çok çevrenin yaptığı aşağılama hissinin size yönetildiği gibi mesela.
diyelim bir türkü hoşunuza gitti ve dinliyorsunuz. bunu duyan birisi sizi avam olarak değerlendiriyor gibi. mesela şirket aracını kullanırken trafikte modelli araçların size traktör kullanıyor gözüyle baktığını hissetmek gibi. sevdiğiniz ve seri olarak satın aldığınız gömleği giyerken herkesin aynı şeyi hergün giyen zevksiz demesi gibi. sürekli bir davranışlar gereği yargılanıyormuş hissi.
merhabalar, 2020 ekim ayında annemi kanserden kaybettim. o süreçte hastanede yaşadığımız süreçleri, annemin kaybetmemi hala kabullenemiyorum. zorlanıyorum, çok zorlanıyorum. elbette herkesin annesi çok özeldir ama annem benim en yakın arkadaşım, dostum, annemdi. babamla annem ayrı olduğu için ayrıca babam da olmuştu. çok planlarımız vardı, tam rahatladığımız zamanlarda keyfimize bakacağımız zamanlarda hastalık teşhisi kondu.
ne hayallerimizi gerçekleştirebildik, ne evliliğimi görebildi -ki hala evlenmedim, annem olmadığı için bu konularda çok çekiniyorum sevdiceğimin ailesinden, bu evlilik düğün işler nasıl olacak diye, kendimi yalnız hissediyorum, ayrıca şu an hayatımın aşkı diyebileceğim adamla tanışamadı, tanıyamadı.. o kadar tanışmasını isterdim ki. çok seveceğine eminim.
söyleyeceklerimiz, konuşacaklarımız, yaşayacaklarımız hep yarım kaldı bence. kabullenmiyorum. annemin olmamasını kabullenemiyorum, telefonu açıp konuşamamayı, sarılamamayı, koklayamamayı, bir şeyler anlatamamayı, akıl alamamayı, paylaşamamayı kabullenemiyorum. çok özlüyorum, elimden de bir şey gelmiyor.
hastane süreçlerini düşündüğümde ya şöyle olsaydı böyle olsaydı diye düşünüyorum bazen içinden çıkamıyorum.
iş yerinde geldiler yine bana, gelip buraya yazmak istedim. annesizlik çok zor.
ne hayallerimizi gerçekleştirebildik, ne evliliğimi görebildi -ki hala evlenmedim, annem olmadığı için bu konularda çok çekiniyorum sevdiceğimin ailesinden, bu evlilik düğün işler nasıl olacak diye, kendimi yalnız hissediyorum, ayrıca şu an hayatımın aşkı diyebileceğim adamla tanışamadı, tanıyamadı.. o kadar tanışmasını isterdim ki. çok seveceğine eminim.
söyleyeceklerimiz, konuşacaklarımız, yaşayacaklarımız hep yarım kaldı bence. kabullenmiyorum. annemin olmamasını kabullenemiyorum, telefonu açıp konuşamamayı, sarılamamayı, koklayamamayı, bir şeyler anlatamamayı, akıl alamamayı, paylaşamamayı kabullenemiyorum. çok özlüyorum, elimden de bir şey gelmiyor.
hastane süreçlerini düşündüğümde ya şöyle olsaydı böyle olsaydı diye düşünüyorum bazen içinden çıkamıyorum.
iş yerinde geldiler yine bana, gelip buraya yazmak istedim. annesizlik çok zor.
Selam arkadaşlar,
Yakın bir arkadaşım bir hafta önce üç senedir beraber yaşadığı kız arkadaşı tarafından terk edildi. Buraya kadar bir sorun yoktu. Kız sıkıldım falan filan demiş. Olur böyle şeyler. Bunların evi ortak olduğu için bir de üstüne üstlük kızın şirket arabasının taksitlerini ödedikleri için bizim arkadaş oturup nasıl halledeceğimizi konuşalım demiş. Şirket kıza araba kiralaması için para veriyormuş, dilerseniz araba alın üzerinize demiş. Bunlar da kredi çekmiş, şirketten gelen parayı da eklemiş bir senedir kredi ödüyorlarmış. Kız biraz çekmiş, bizim eleman 160 bin çekmiş. 80’i şimdiye dek ödenmiş. Şimdi araba kesin kızın olduğu için bizim arkadaş, ben evden çıkmayayım, madem sen ayrılıyorsun, gel eşyalarını al, kendi parasını ödediğin her şeyi al, araba sende zaten ama benim 80 binimi ver kalan krediyi de öde demiş. Bu arada haftasonu şehir dışına gitmesi gerektiği için kıza, sonraki hafta hesaplaşalım diye mesaj atmış. Kız “bu hafta geliyorum, eşyalarımı alırım, seksen bini vermem, kredi senin sorunun demiş” çocuk şok tabi. Gitmesi gerektiği için evi bırakıp gitmiş, dün gece eve bir gelmiş ampülünden, bardaklarına, çay kaşığından nevresimine her şey gitmiş. Üstüne seksen bin tl ödediğiyle kaldı ve bildiğin kız kalan 80 binlik krediyi de bizim elemana bırakmış. Kredi sanırım direkt bankadan galeriye ödendiği için kızın üstüne olan arabada kullanıldığı aşikar bu konuda bir dava açılabilir mi? Ödenmiş seksen kurtarılabilir mi? Eşyalar için hırsızlık haneye tecavüz falan gibi davalar açılabilir mi?
Yakın bir arkadaşım bir hafta önce üç senedir beraber yaşadığı kız arkadaşı tarafından terk edildi. Buraya kadar bir sorun yoktu. Kız sıkıldım falan filan demiş. Olur böyle şeyler. Bunların evi ortak olduğu için bir de üstüne üstlük kızın şirket arabasının taksitlerini ödedikleri için bizim arkadaş oturup nasıl halledeceğimizi konuşalım demiş. Şirket kıza araba kiralaması için para veriyormuş, dilerseniz araba alın üzerinize demiş. Bunlar da kredi çekmiş, şirketten gelen parayı da eklemiş bir senedir kredi ödüyorlarmış. Kız biraz çekmiş, bizim eleman 160 bin çekmiş. 80’i şimdiye dek ödenmiş. Şimdi araba kesin kızın olduğu için bizim arkadaş, ben evden çıkmayayım, madem sen ayrılıyorsun, gel eşyalarını al, kendi parasını ödediğin her şeyi al, araba sende zaten ama benim 80 binimi ver kalan krediyi de öde demiş. Bu arada haftasonu şehir dışına gitmesi gerektiği için kıza, sonraki hafta hesaplaşalım diye mesaj atmış. Kız “bu hafta geliyorum, eşyalarımı alırım, seksen bini vermem, kredi senin sorunun demiş” çocuk şok tabi. Gitmesi gerektiği için evi bırakıp gitmiş, dün gece eve bir gelmiş ampülünden, bardaklarına, çay kaşığından nevresimine her şey gitmiş. Üstüne seksen bin tl ödediğiyle kaldı ve bildiğin kız kalan 80 binlik krediyi de bizim elemana bırakmış. Kredi sanırım direkt bankadan galeriye ödendiği için kızın üstüne olan arabada kullanıldığı aşikar bu konuda bir dava açılabilir mi? Ödenmiş seksen kurtarılabilir mi? Eşyalar için hırsızlık haneye tecavüz falan gibi davalar açılabilir mi?
Daha önce böyle bir hiç yaşadınız mı veya çevrenizde yaşayan oldu mu?
Mesela 15 yıllık arkadaşınız, fena olmayan ir yakınlığınız var, ikiniz de birbirinizin pek çok ilişkisine şahit olmuşsunuz ve hatta dörtlü olarak çeşitli aktiveler de yapmışsınız, birbirinizin eski sevgilileriyle de hala arkadaşsınız.
Bunca şeyden sonra ilişkiye başlayınca çevreden garip tepkiler alınıyor mu? Ortak arkadaşlar durumu nasıl karşılıyor? Meraktan soruyorum.
Mesela 15 yıllık arkadaşınız, fena olmayan ir yakınlığınız var, ikiniz de birbirinizin pek çok ilişkisine şahit olmuşsunuz ve hatta dörtlü olarak çeşitli aktiveler de yapmışsınız, birbirinizin eski sevgilileriyle de hala arkadaşsınız.
Bunca şeyden sonra ilişkiye başlayınca çevreden garip tepkiler alınıyor mu? Ortak arkadaşlar durumu nasıl karşılıyor? Meraktan soruyorum.
Şu an Trabzonda yaşayan bi arkadaşım yaşadığım ilin bi ilçesinde ev tutmuştu. Eve başkaları taşıncakmış artık ve bazı eşyaları orada kalmış. Olan eşyalar: tabak, bardak, çarşaf, nevresim, çadır, uyku tulumu, mat.
Bana sormuştu eşyalarım kaldı alır mısın diye. Bu durumu kendine çok stres yapmıştı. Ben de düşünmeden alırım demiştim ama böyle önemsiz eşyalar olduğunu bilmiyordum. Sonra üstüne de düşmedim.
Durmadan darlayıp duruyor. Bahsedilen yer git-gel 5 saat. Orda eşya topla 1 saat. 6 saatimi alacak ve başka arkadaşım hesap yaptı 350-400 tl benzin parası oluyor. Yorgunluk, boşa geçen gün vb..ve sonra arkadaşıöın benden o eşyaları ne zaman alacağı bile belli değil.
Arkadaşım da durmadan darlıyor da darlıyo ev sahibi arıyormuş onu eşyalarını al diye sen ne zaman gidebilirsin ona göre ev sahibine tam gün söyleceğim diye. Bi de üstüne diyor ki ev sahibinin telefonunu vereyim sen görüş gideceğin tarihi söyle diyor. Yaptığı işin mantıksız olduğunu söylemeye çalışsam da çadır madır diyor.
Siz olsanız gider miydiniz? Neden bu kadar ısrarcı anlamadım. Ne yapayım da bu yükten kurtulayım. Çok yakın arkadaşım. Amaç ne anlamadım. Ya da sorgulama arkadaş için git mi dersiniz
Bana sormuştu eşyalarım kaldı alır mısın diye. Bu durumu kendine çok stres yapmıştı. Ben de düşünmeden alırım demiştim ama böyle önemsiz eşyalar olduğunu bilmiyordum. Sonra üstüne de düşmedim.
Durmadan darlayıp duruyor. Bahsedilen yer git-gel 5 saat. Orda eşya topla 1 saat. 6 saatimi alacak ve başka arkadaşım hesap yaptı 350-400 tl benzin parası oluyor. Yorgunluk, boşa geçen gün vb..ve sonra arkadaşıöın benden o eşyaları ne zaman alacağı bile belli değil.
Arkadaşım da durmadan darlıyor da darlıyo ev sahibi arıyormuş onu eşyalarını al diye sen ne zaman gidebilirsin ona göre ev sahibine tam gün söyleceğim diye. Bi de üstüne diyor ki ev sahibinin telefonunu vereyim sen görüş gideceğin tarihi söyle diyor. Yaptığı işin mantıksız olduğunu söylemeye çalışsam da çadır madır diyor.
Siz olsanız gider miydiniz? Neden bu kadar ısrarcı anlamadım. Ne yapayım da bu yükten kurtulayım. Çok yakın arkadaşım. Amaç ne anlamadım. Ya da sorgulama arkadaş için git mi dersiniz
Yabanci bir arkadasim evleniyor. Yakin arkadaslari benimle iletisime gecip bu cift icin bir "challenge" listesi olusturduklarini söyledi ve bizlerden de listeye katki yapmamizi istediler. Evlendikten sonra beraberce yapilabilecek ve evliligi daha heyecanli hale getirecek ilginc ve biraz zorlayici aktiviteler (beraber yari-maraton kosmak, bilmedikleri bir dilde bir siir ezberlemek, skydiving yapmak vs gibi...). Ilginc bir sey düsünemedim, aklina siradisi bir fikir gelen var mi?
Sevgilinizle tanışma yıldönümünde özel plan yapıyor musunuz, o güne anlam yüklüyor musunuz?
o beni aramazsa ben aramam.
goruldu atti aramadi trip atayim.
kendimi agirdan satayim.
gecen aradim niye bakmadin?
adam yerine koymuyor musun?
essek basi miyiz burda?
gibi toksik, kezban, kamil hareketler global mi onu merak ettim.
goruldu atti aramadi trip atayim.
kendimi agirdan satayim.
gecen aradim niye bakmadin?
adam yerine koymuyor musun?
essek basi miyiz burda?
gibi toksik, kezban, kamil hareketler global mi onu merak ettim.
Kazanç falanla ilgili değil bu, benim maaşım da gün geçtikçe asgari ücretle nerdeyse birleşecek seviyeye geldi ama hayatımı siyah, lacivert ve haki renkten başka bir şey giymeyerek geçirmiyorum.
Herkesin üstü lekeli, ayakkabıları çamurlu, saçları yıkanmamış gibi, gözleri falan çapaklı...
Sadece bana mı böyle geliyor? İstanbul özelinde sordum, ama diğer yerlerden de bahsedebilirsiniz?
Herkesin üstü lekeli, ayakkabıları çamurlu, saçları yıkanmamış gibi, gözleri falan çapaklı...
Sadece bana mı böyle geliyor? İstanbul özelinde sordum, ama diğer yerlerden de bahsedebilirsiniz?
İş yerinden bir büyüğüm. İşe girmeme o vesile oldu. Yıllarca yardımcısıydım ama kötü ayrıldık. Enayilikten her şeyini ben yaptım, eli ayağı bendim ama sonra arkamdan bi işler çevirdi. Kopuş o kopuş. İş yerinde 5 senedir selam vermeden geçiyoruz.
Şimdi babası vefat etmiş. Adamı da tanıyordum ama bilemedim ne yapsam. Bu kadın baya yüksek bi mevkide olduğu için herkes gidecek iş yerindeki. Gitmeyen tek kişi ben olabilirim. Sizce ben de gitmeli miyim?
Gitmezsem arama ya da mesaj atma gibi şeyler yapılır mı? Baya sevmiyorum kadını.
Gitmezsem düşmanlık yapar mı işimle ilgili?
Bu işlerin manevi boyutu nedir?
Şimdi babası vefat etmiş. Adamı da tanıyordum ama bilemedim ne yapsam. Bu kadın baya yüksek bi mevkide olduğu için herkes gidecek iş yerindeki. Gitmeyen tek kişi ben olabilirim. Sizce ben de gitmeli miyim?
Gitmezsem arama ya da mesaj atma gibi şeyler yapılır mı? Baya sevmiyorum kadını.
Gitmezsem düşmanlık yapar mı işimle ilgili?
Bu işlerin manevi boyutu nedir?
Selamlar,
Şöyle bir durum oluyor; yaşanma ihtimali olan bir olayın senaryosunu kurguluyorum kafamda mesela x ile şuraya gidiyoruz şunu şunu konuyoruz gibi küçük bir senaryo yazıyorum. Genelde yaşanmasını istediğim şeyleri kurguluyorum. Örneğin flört ettiğim biriyle şöyle bir şey geçse aramızda diyorum ve bu senaryo gerçekleşiyor.
Benim kurguladığım akışta hem de. Tamam yaşanması imkansız şeyler değil ama yine de ilginç geliyor. Enerji, telepati, tesadüf mü nedir bunun adı? Bu tarz bir şey yaşayan var mı ya da psikolojide yeri nedir acaba?
Buyrun sohbete
Şöyle bir durum oluyor; yaşanma ihtimali olan bir olayın senaryosunu kurguluyorum kafamda mesela x ile şuraya gidiyoruz şunu şunu konuyoruz gibi küçük bir senaryo yazıyorum. Genelde yaşanmasını istediğim şeyleri kurguluyorum. Örneğin flört ettiğim biriyle şöyle bir şey geçse aramızda diyorum ve bu senaryo gerçekleşiyor.
Benim kurguladığım akışta hem de. Tamam yaşanması imkansız şeyler değil ama yine de ilginç geliyor. Enerji, telepati, tesadüf mü nedir bunun adı? Bu tarz bir şey yaşayan var mı ya da psikolojide yeri nedir acaba?
Buyrun sohbete
ben erkek 29 eşim kadın 24. yeni evlendik evinden ayrıldı geldi. ben gün içi çalışıyorum kendisi evde oturuyor. yüzü hep asık hep mutsuz. kendisinden hiçbir beklentim yok aksine ne isterse yapmasını kendisini geliştirmesini gezmesini vs. destekliyorum ama yok arkadaş yanıma geliyor surat 10 karış geri odasına gidiyor.
nolucak böyle?
nolucak böyle?
sabahları ne kadar enerjik ve psikolojik olarak pozitif isem akşam iş çıkışları inanılmaz derecede tükenmiş ve mental olarak mutsuz hissediyorum. enerji seviyem o kadar yerlerde oluyor ki hiç bir şey yapmak istemiyorum. tersine sabahları enerjik ve pozitif oluyorum ancak mesai olduğu için mecburen kişisel işlerim akşam iş çıkışına kalıyor ve ben içinde bulunduğum hislerden dolayı kişisel işlerime zaman ayıramıyorum verimli olamıyorum ve mutsuz hissediyorum.
bu sorunu yaşayan var mı nasıl aştınız ?
bu sorunu yaşayan var mı nasıl aştınız ?
Lise, üniversite zamanlarından tanıdığım arkadaşlarımın (ki bunların sayısı bir elin parmağını geçmez) hemen hepsiyle iletişimim koptu gitti. Evlenenler oldu, başka ülkeye taşınanlar oldu derken çevremde kimse kalmadı.
Tüm bunlar olurken ben de fark ettim ki yalnızlığa artık alışmışım. Yeni insanlarla nasıl tanışılır onu bile unuttum desem yalan olmaz. Artık öyle bir durumdayım ki, bir aktiviteye dahil olacaksam direkt tek başıma yapıyorum.
Bu bana çok koymuyor ama bir yandan da yeni insanlar tanımak fena olmaz diye düşünüyorum.
27 yaşında birisi için yeni insanlarla tanışmak nasıl mümkün olabilir?
Tüm bunlar olurken ben de fark ettim ki yalnızlığa artık alışmışım. Yeni insanlarla nasıl tanışılır onu bile unuttum desem yalan olmaz. Artık öyle bir durumdayım ki, bir aktiviteye dahil olacaksam direkt tek başıma yapıyorum.
Bu bana çok koymuyor ama bir yandan da yeni insanlar tanımak fena olmaz diye düşünüyorum.
27 yaşında birisi için yeni insanlarla tanışmak nasıl mümkün olabilir?
Merhaba duyuru,
Birkaç ay önce hayatımda tanıdığım en mükemmel ve beyinlerimizin senkronize çalıştığı bir insan işyerimizde başladı. (Ben 26e, kendisi 31k)
Kahve içmeye vs. çağıramıyorum çünkü zaten ben, kendisi, genellikle bir kadın arkadaş daha kahveye çıkıyoruz haftada bir iki. Yine haftada bir akşamları dışarıda konser olur meyhane olur içmeye vs. gidiyoruz üç kişi.
Geçen hafta hepimiz biraz sarhoşken ilişkiler konusunda bir ranta başlamıştı, o sırada fark ettim ki aslında kendisini mutlu edebilecek insan benim, çok eminim. Benim için onun olduğu zaten kesin. Bi noktada cümlelerimizi tamamlıyorduk klfdjgd. Bu yüzden açılmam gerekiyor :)
Dürüst olmak gerekirse üniversiteden beri sadece uzun ilişkilerim olsa da hep Tinder'dandı ve gerçek hayatta nasıl açılınıyor bilmiyorum :(
Dışarıda birebir buluştuğumuz bir gün senden hoşlanıyorum mu diyoruz dümdüz hehe. En son ortaokulda falan orada kaldım. Yardım lütfen :(
Not olarak, ondan pek bir sinyal alamadım ama bu konuda hep odun olmuşumdur zaten. İşyerinden ayrılmayı düşündüğümü öğrenince "ya gitme ya lütfen :(" yapmıştı bayağı üzülmüştü ama sayılmaz bu bence.
İkimiz birlikte tenis kursuna yazılacağız, şimdiden yaz için bu 3 kişi tatil önerileri falan geliyor kendisinden. Arkadaşlığa da okayim ama arkadaş sandığı biri olarak ona yazıp hayallerini yıkmak istemeyeceğim için ret yiyeceksem de baştan yemeyi mantıklı buluyorum.
Birkaç ay önce hayatımda tanıdığım en mükemmel ve beyinlerimizin senkronize çalıştığı bir insan işyerimizde başladı. (Ben 26e, kendisi 31k)
Kahve içmeye vs. çağıramıyorum çünkü zaten ben, kendisi, genellikle bir kadın arkadaş daha kahveye çıkıyoruz haftada bir iki. Yine haftada bir akşamları dışarıda konser olur meyhane olur içmeye vs. gidiyoruz üç kişi.
Geçen hafta hepimiz biraz sarhoşken ilişkiler konusunda bir ranta başlamıştı, o sırada fark ettim ki aslında kendisini mutlu edebilecek insan benim, çok eminim. Benim için onun olduğu zaten kesin. Bi noktada cümlelerimizi tamamlıyorduk klfdjgd. Bu yüzden açılmam gerekiyor :)
Dürüst olmak gerekirse üniversiteden beri sadece uzun ilişkilerim olsa da hep Tinder'dandı ve gerçek hayatta nasıl açılınıyor bilmiyorum :(
Dışarıda birebir buluştuğumuz bir gün senden hoşlanıyorum mu diyoruz dümdüz hehe. En son ortaokulda falan orada kaldım. Yardım lütfen :(
Not olarak, ondan pek bir sinyal alamadım ama bu konuda hep odun olmuşumdur zaten. İşyerinden ayrılmayı düşündüğümü öğrenince "ya gitme ya lütfen :(" yapmıştı bayağı üzülmüştü ama sayılmaz bu bence.
İkimiz birlikte tenis kursuna yazılacağız, şimdiden yaz için bu 3 kişi tatil önerileri falan geliyor kendisinden. Arkadaşlığa da okayim ama arkadaş sandığı biri olarak ona yazıp hayallerini yıkmak istemeyeceğim için ret yiyeceksem de baştan yemeyi mantıklı buluyorum.
selam dostlar.
işe gitmeden önce ve işte geçen zamanım oldukça nitelikli geçtiği halde akşam kalan zamanı değerlendirememe gibi bir sorun yaşıyorum.
sürekli eve giderken alkol alma ve evde biraz müzik eşliğinde sızma fikrinden kendimi alamıyorum.
alkolizme götüren bu düşünceden çıkmam için her akşam bir uğraşıya ihtiyacım oluyor. bu olduğunda hiç aklıma gelmiyor.
siz nasıl vakit geçiriyor ve deşarj oluyorsunuz?
işe gitmeden önce ve işte geçen zamanım oldukça nitelikli geçtiği halde akşam kalan zamanı değerlendirememe gibi bir sorun yaşıyorum.
sürekli eve giderken alkol alma ve evde biraz müzik eşliğinde sızma fikrinden kendimi alamıyorum.
alkolizme götüren bu düşünceden çıkmam için her akşam bir uğraşıya ihtiyacım oluyor. bu olduğunda hiç aklıma gelmiyor.
siz nasıl vakit geçiriyor ve deşarj oluyorsunuz?
Sevgililik ilişkisi tabii ki.
Çok sık aralıklarla sözlü tartışmalar yaşadığınız, durumları sinir harbine çeviren biriyle ilişki yürütmeye dair bakış açınız ne şekildedir?
Yani "İlişki bu, tartışma da olacak tabii. Gülü seven dikenine katlanır" insanı mısınız, yoksa "Sık tartışma, kaos, sinir harbi varsa ben o işte yokum" insanı mı?
Çok sık aralıklarla sözlü tartışmalar yaşadığınız, durumları sinir harbine çeviren biriyle ilişki yürütmeye dair bakış açınız ne şekildedir?
Yani "İlişki bu, tartışma da olacak tabii. Gülü seven dikenine katlanır" insanı mısınız, yoksa "Sık tartışma, kaos, sinir harbi varsa ben o işte yokum" insanı mı?
Merhaba. Bu sıralar biraz bunaldım. Bir çoğunuzla aynı durumda oldugu düşünüyorum. Bir yıldır işsizim. Birikmiş paramla idare ettim ama hazıra dağ dayanmıyor malum. Ailemle yaşamıyorum yalnız yaşıyorum ve bu benim tercihim değil. Annem vefat etti. Babam da evde kimseyi istemiyor. Para idaresini duzenleyemedim. Kredi, kart vs vs derken battım resmen. Son 10 bin borcum kaldı ama tikandim artık. Eşe dosta da söyleyemem çünkü özellikle bu krizde çok para. Babamın maddi durumu aslında çok iyi ama 10 bin vermezsen kızın ölecek deseler ölsün der :) klasik yaşlı pintiligi. Yarın iş görüşmem var umarım olumlu olur çünkü ciddi anlamda çok bunaldım resmen intiharın eşiğindeyim. Sizde durumlar nasıl?
insan ilişkilerinde beni rahatsız eden bir durum var. ben birini dinliyorsam dinlerim gerçekten ama görüyorum ki kimse doğru düzgün dinlemiyor bile.
mesela daha önce konuştuğumuz bir konu hakkında sanki daha önce konuşmamışız gibi sorular geliyor sonradan ve ben o insandan ışık hızıyla soğuyorum. arkadaşımsa zaten birkaç kezden sonra arkadaşlık benim tarafımdan kalmıyor ama bunu yakın aile üyeleri de yapıyor özellikle aşırı dikkat ediyorum buna.
bana bir soru sorulmuş mesela ve ben daha önce uzun uzun cevaplamışım. aradan kısa bir zaman geçiyor hopp aynı kişi benim ona anlattığım konudaki en temel basit şeyi sanki hiç konuşmamışız ki gibi yine soruyor.
veya bir konu konuşuluyor biri bişey soruyor sen onu anlatırken çat konuyu değiştiriyor ya da hımmm deyip kestirip atıyor.
yani iki örnekte de ben ay bişey anlatayım derdinde değilim sen gelip bana soruyorsun ve zaman ayırıp anlatıyorum. ama dinlemiyorsun önemsemiyorsun.
bu sadece bana mı oluyor?
hayırsa siz nasıl tepki gösteriyorsunuz?
mesela daha önce konuştuğumuz bir konu hakkında sanki daha önce konuşmamışız gibi sorular geliyor sonradan ve ben o insandan ışık hızıyla soğuyorum. arkadaşımsa zaten birkaç kezden sonra arkadaşlık benim tarafımdan kalmıyor ama bunu yakın aile üyeleri de yapıyor özellikle aşırı dikkat ediyorum buna.
bana bir soru sorulmuş mesela ve ben daha önce uzun uzun cevaplamışım. aradan kısa bir zaman geçiyor hopp aynı kişi benim ona anlattığım konudaki en temel basit şeyi sanki hiç konuşmamışız ki gibi yine soruyor.
veya bir konu konuşuluyor biri bişey soruyor sen onu anlatırken çat konuyu değiştiriyor ya da hımmm deyip kestirip atıyor.
yani iki örnekte de ben ay bişey anlatayım derdinde değilim sen gelip bana soruyorsun ve zaman ayırıp anlatıyorum. ama dinlemiyorsun önemsemiyorsun.
bu sadece bana mı oluyor?
hayırsa siz nasıl tepki gösteriyorsunuz?
Kaç yıldır insanları heyecanlandıran bir kitap, bir albüm ya da bir film çıkmıyor. Futbol desen çöküşte. Eskiden iki Anadolu takımının maçı bile belli bir kesim için ilgi öznesiyken şu anda Premier Lig ve Şampiyonlar Ligi’nin son 16’sı dışında kimsenin doğru dürüst futbol izlediği yok. Dün hayatımın en sıkıcı Real Madrid-Barcelona maçını izledim mesela. NBA maçlarına bakıyorum. Eskiden asla mümkün olmayan boşluklar oluyor tribünlerde.
Medya desen vasatın da altında. Twitter’a giriyorsun, politika, popülizm, dedikodu ve zevzeklik.
Oscar’lar eskiden bir heyecan yaratırdı mesela. Şimdi eskisi kadar umrunda değil kimsenin. Müzik deseniz 90’lardaki üretim bolluğu yerini “Keko Rap” denen furyaya bıraktı.
Eskisi gibi güzel filmler üretilmiyor, romanlar yazılmıyor. Sadece bizde değil, tüm dünyada aynı durum geçerli.
Neden böyle?
Medya desen vasatın da altında. Twitter’a giriyorsun, politika, popülizm, dedikodu ve zevzeklik.
Oscar’lar eskiden bir heyecan yaratırdı mesela. Şimdi eskisi kadar umrunda değil kimsenin. Müzik deseniz 90’lardaki üretim bolluğu yerini “Keko Rap” denen furyaya bıraktı.
Eskisi gibi güzel filmler üretilmiyor, romanlar yazılmıyor. Sadece bizde değil, tüm dünyada aynı durum geçerli.
Neden böyle?
Merhaba sevgili ekşi sözlük sakinleri.
25'imden sonra yeni bir şehre taşındım. Evlilik, sonra pandemi sonra bebek derken bir bakmışız, birbirimize gidip geldiğimiz, dışarıda buluştuğumuz bir çift, bir arkadaşımız kalmamış. Pandemi öncesi dışarda görüştüğümüz ya da evlerde görüştüğümüz iki evli çift vardı fakat şu anda bakıyorum, hanımla da geçen konuştuk, bizim hiç arkadaşımız kalmamış dedik ya. Bebek olduktan sonra bütün odak noktamız bebek oldu tabii, kimseye bir vefasızlığımız da olmadı, arayanlarla konuştuk, ettik, bir problem yok, yani aramayan sormayan çiftler de değiliz fakat şu an bakıyoruz, haydi gelin dışarda şunu yapalım, şuraya kahvaltıya gidelim diyeceğimiz bir arkadaşımız kalmamış.
Bu durum normal mi, siz nasılsınız, diğer evli ya da evli ve bebekli çiftlerde durum nasıl?
25'imden sonra yeni bir şehre taşındım. Evlilik, sonra pandemi sonra bebek derken bir bakmışız, birbirimize gidip geldiğimiz, dışarıda buluştuğumuz bir çift, bir arkadaşımız kalmamış. Pandemi öncesi dışarda görüştüğümüz ya da evlerde görüştüğümüz iki evli çift vardı fakat şu anda bakıyorum, hanımla da geçen konuştuk, bizim hiç arkadaşımız kalmamış dedik ya. Bebek olduktan sonra bütün odak noktamız bebek oldu tabii, kimseye bir vefasızlığımız da olmadı, arayanlarla konuştuk, ettik, bir problem yok, yani aramayan sormayan çiftler de değiliz fakat şu an bakıyoruz, haydi gelin dışarda şunu yapalım, şuraya kahvaltıya gidelim diyeceğimiz bir arkadaşımız kalmamış.
Bu durum normal mi, siz nasılsınız, diğer evli ya da evli ve bebekli çiftlerde durum nasıl?
Elimden geldiğince kısa anlatmaya çalışacağım. Sorunun doğrudan benimle bir ilgisi yok ama fikrinizi almak istiyorum.
Ayşe ve Ali'nin uzun süren bir ilişkisi var diyelim, yaklaşık 10 yıllık. Ayşe, Ali'nin çevresinde olan (iş yeri, aile dostu vs.) bazı kadınlardan rahatsız oluyor ve Ali'den araya mesafe koymasını istiyor. Bunu isteme sebebi de o kadınların Ali'den hoşlandığını hissetmesi. Ali ise bunu reddediyor ve o kadınlarla sık sık görüşmeye devam ediyor. Bu tabii ki büyük kavgalara sebep oluyor ama bir şekilde bastırılıyor ve Ayşe yola devam ediyor.
Son yıllarda özellikle bir kadın daha yakın olmaya başlıyor Ali'ye. Kendisi evli ve İngiltere'de yaşıyor, kocasıyla sorunları olduğundan bahsediyor Ali'ye sürekli. Aynı zamanda Ali'nin ailesinin aile dostu, onun kız kardeşleriyle ve annesiyle çok yakın. Ali de onun kendisine anlattıklarına Ayşe anlatıyor, aralarında gizli saklı yok hiç. Ayşe elbette rahatsız oluyor ama bazı sebeplerden çok büyük tepki gösteremiyor.
Bir gün Ali, Ayşe'ye, Ayşe iş için şehir dışındayken, bu kadının Türkiye'ye geldiğini ve o gece saatlerce eğlendiklerini, sonra da birlikte uyuduklarını ama asla öpüşmediklerini veya sevişmediklerini söylüyor. Ayşe, Ali'nin kendisine asla yalan söylemeyeceğini biliyor çünkü birbirlerine karşı her zaman çok açık sözlü olmuşlar ve onun dediklerine inanıyor; ama bu durumu da artık kabullenemiyor ve ayrılıyorlar.
Ayrılıktan sonra Ali bir yıl boyunca perişan bir halde Ayşe'yi geri kazanmaya çalışıyor, zaman zaman çok içip Ayşe'nin evine gelerek ağlıyor, bir daha onun kalbini kıracak hiçbir şey yapmayacağını söylüyor. Bir yılın sonunda yeniden deneme karar veriyor Ayşe ve tekrar ilişkiye başlıyorlar.
Daha üçüncü gün Ayşe, Ali'nin telefonuna geçen sefer ayrılmalarına sebep olan kadından gelen ''Kokunu özledim.'' tarzından bir mesaj geldiğini görüyor. Ali'nin gizlemeye çalıştığı bir şey değil bu arada bu, zaten telefonunu bazen Ayşe de kullanıyor.
Ali, kadının Ayşe'yle tekrar başladığınından haberinin olmadığını ve bu yüzden mesaj atmaya devam ettiğini söylüyor. Ayşe de şimdi haber ver o zaman diyor, Ali bir ara söylerim diyor. Tam bu sırada ikinci bir mesaj geliyor ''Haftaya yanına geliyorum.'' diye. Ayşe ya ona hemen söylersin ya da ben şimdi giderim diyor, Ali de git o zaman diyor. Ayşe gidiyor ve tekrar ayrılıyorlar.
Ek bilgiler:
Bu ayrılıktan sonra Ali ciddi anlamda dağılıyor, ailesi de bu dönemde onun yüzünden çok yıpranıyor.
Bir yıl önceki ayrılıklarında da şimdi de Instagram'da birlikte olduklarını fotoğrafları silmiyor Ali. O kadınla da takipleşiyorlar, kadının bilmemesi imkansız yani.
1- Ali fotoğrafları bile silmeyecek kadar ayrılmalarını kabullenemiyorsa, bir yıl boyunca barışmak için Ayşe'nin peşinde koşuyorsa onu neden hemen gözden çıkarıyor? Neredeyse on yıldır hayatında olan bir kadına ilişki içinde bile olmadığı, uzaktaki evli bir kadını tercih ediyor?
2- O kadını tercih ediyorsa Ayşe'yle ayrıldıktan sonra neden dağıtıyor kendisini? Ali'nin amacı ne, Ali ne yapmak istemekte?
Bu arada 25 yaşındaki bir çocuktan bahsetmiyoruz, 48 yaşında kendisi.
Ayşe ve Ali'nin uzun süren bir ilişkisi var diyelim, yaklaşık 10 yıllık. Ayşe, Ali'nin çevresinde olan (iş yeri, aile dostu vs.) bazı kadınlardan rahatsız oluyor ve Ali'den araya mesafe koymasını istiyor. Bunu isteme sebebi de o kadınların Ali'den hoşlandığını hissetmesi. Ali ise bunu reddediyor ve o kadınlarla sık sık görüşmeye devam ediyor. Bu tabii ki büyük kavgalara sebep oluyor ama bir şekilde bastırılıyor ve Ayşe yola devam ediyor.
Son yıllarda özellikle bir kadın daha yakın olmaya başlıyor Ali'ye. Kendisi evli ve İngiltere'de yaşıyor, kocasıyla sorunları olduğundan bahsediyor Ali'ye sürekli. Aynı zamanda Ali'nin ailesinin aile dostu, onun kız kardeşleriyle ve annesiyle çok yakın. Ali de onun kendisine anlattıklarına Ayşe anlatıyor, aralarında gizli saklı yok hiç. Ayşe elbette rahatsız oluyor ama bazı sebeplerden çok büyük tepki gösteremiyor.
Bir gün Ali, Ayşe'ye, Ayşe iş için şehir dışındayken, bu kadının Türkiye'ye geldiğini ve o gece saatlerce eğlendiklerini, sonra da birlikte uyuduklarını ama asla öpüşmediklerini veya sevişmediklerini söylüyor. Ayşe, Ali'nin kendisine asla yalan söylemeyeceğini biliyor çünkü birbirlerine karşı her zaman çok açık sözlü olmuşlar ve onun dediklerine inanıyor; ama bu durumu da artık kabullenemiyor ve ayrılıyorlar.
Ayrılıktan sonra Ali bir yıl boyunca perişan bir halde Ayşe'yi geri kazanmaya çalışıyor, zaman zaman çok içip Ayşe'nin evine gelerek ağlıyor, bir daha onun kalbini kıracak hiçbir şey yapmayacağını söylüyor. Bir yılın sonunda yeniden deneme karar veriyor Ayşe ve tekrar ilişkiye başlıyorlar.
Daha üçüncü gün Ayşe, Ali'nin telefonuna geçen sefer ayrılmalarına sebep olan kadından gelen ''Kokunu özledim.'' tarzından bir mesaj geldiğini görüyor. Ali'nin gizlemeye çalıştığı bir şey değil bu arada bu, zaten telefonunu bazen Ayşe de kullanıyor.
Ali, kadının Ayşe'yle tekrar başladığınından haberinin olmadığını ve bu yüzden mesaj atmaya devam ettiğini söylüyor. Ayşe de şimdi haber ver o zaman diyor, Ali bir ara söylerim diyor. Tam bu sırada ikinci bir mesaj geliyor ''Haftaya yanına geliyorum.'' diye. Ayşe ya ona hemen söylersin ya da ben şimdi giderim diyor, Ali de git o zaman diyor. Ayşe gidiyor ve tekrar ayrılıyorlar.
Ek bilgiler:
Bu ayrılıktan sonra Ali ciddi anlamda dağılıyor, ailesi de bu dönemde onun yüzünden çok yıpranıyor.
Bir yıl önceki ayrılıklarında da şimdi de Instagram'da birlikte olduklarını fotoğrafları silmiyor Ali. O kadınla da takipleşiyorlar, kadının bilmemesi imkansız yani.
1- Ali fotoğrafları bile silmeyecek kadar ayrılmalarını kabullenemiyorsa, bir yıl boyunca barışmak için Ayşe'nin peşinde koşuyorsa onu neden hemen gözden çıkarıyor? Neredeyse on yıldır hayatında olan bir kadına ilişki içinde bile olmadığı, uzaktaki evli bir kadını tercih ediyor?
2- O kadını tercih ediyorsa Ayşe'yle ayrıldıktan sonra neden dağıtıyor kendisini? Ali'nin amacı ne, Ali ne yapmak istemekte?
Bu arada 25 yaşındaki bir çocuktan bahsetmiyoruz, 48 yaşında kendisi.
Kaç tane aktif olarak kullandığınız ayakkabınız var? Kenara atıp aylardır kullanmadıklarınız hariç.
Yatılı misafir konusunda gün üst limitiniz nedir? Fazla kalırsa git der misiniz?
Soru başlıktadır.
6 kelime hakkınız var. belki bir +1 bağlaç. yaratıcılığınızı görelim hemingwayler.
başlıyorum:
"the cuts healed; her heart didn't."
türkçe/ingilizce fark etmez. bir ödevim için çok fazla hikayeye ihtiyacım var. teşekkürler.
başlıyorum:
"the cuts healed; her heart didn't."
türkçe/ingilizce fark etmez. bir ödevim için çok fazla hikayeye ihtiyacım var. teşekkürler.
Tamamen akıldan çıkaramamak, sürekli onu düşünüp hep özlemek şeklinde değil kastettiğim şey.
Unutuyorsun, aklına bile gelmiyor uzun süre. Ama aylar sonra olmadık zamanda birden yeniden deli gibi aklına düşüyor, beraber geçirdiğiniz güzel anları düşünüyorsun saatlerce, günlerce. Sonra yine unutuyorsun, bir süre sonra yeniden aklına düşüyor falan.
Bende bu şekilde olan, hayatımda ciddi iz bırakmış bir ex var. Bu durumdan hiç memnun değilim. En son olarak da biriyle takıldığımın ertesi günü aklıma düşmüştü kendisi ilginç şekilde.
Benzer şekilde böyle özlem atakları gelen oluyor mu? Bu duygunun bir sonu yok mu?
Unutuyorsun, aklına bile gelmiyor uzun süre. Ama aylar sonra olmadık zamanda birden yeniden deli gibi aklına düşüyor, beraber geçirdiğiniz güzel anları düşünüyorsun saatlerce, günlerce. Sonra yine unutuyorsun, bir süre sonra yeniden aklına düşüyor falan.
Bende bu şekilde olan, hayatımda ciddi iz bırakmış bir ex var. Bu durumdan hiç memnun değilim. En son olarak da biriyle takıldığımın ertesi günü aklıma düşmüştü kendisi ilginç şekilde.
Benzer şekilde böyle özlem atakları gelen oluyor mu? Bu duygunun bir sonu yok mu?
Gayet görünür bir yerinde sümük olduğunu fark ettiğiniz oldu mu hiç?
Ben bugün bunu yaşadım ve sonrasında ciddi şekilde utandım.
İnsanca bir durum olmasına rağmen hala bu utancı atamıyorum üzerimden :)
Ne şekilde düşünsem ki bu utancın üstesinden gelsem...
Ben bugün bunu yaşadım ve sonrasında ciddi şekilde utandım.
İnsanca bir durum olmasına rağmen hala bu utancı atamıyorum üzerimden :)
Ne şekilde düşünsem ki bu utancın üstesinden gelsem...
Cinsiyet ve cinsiyet rollerinden bagimsiz olarak soruyorum, asagi yukari benzer gelire sahip olmayan evli ciftler kira odemelerini nasil gerceklestiriyor? Daha fazla gelire sahip olan birey oransal olarak daha fazla mi oduyor? Yoksa gelirler arasinda ucurum olsa dahi yari yariya mi odeniyor. Evli degilim, bu islerde nasil bir yol izleniyor merak ediyorum.
Kiranin tamamini ustlenen bireylerin yazmasina gerek yok, tesekkurler.
Kiranin tamamini ustlenen bireylerin yazmasina gerek yok, tesekkurler.
çoğu sitede cinsellik üzerine sohbet arayışı oluyor.
normal gündelik konularda sohbet etme imkanı sağlayan site uygulama vs. var mı?
normal gündelik konularda sohbet etme imkanı sağlayan site uygulama vs. var mı?
İş yetinde bir arkadaş grubuyuz genelde geyik muhabbeti döner. Oradan bir karşı cins arkadaş benim önceden de arkadaşım o yüzden biz biraz daha yakınız.
Son zamanlarda biraz irite olmaya başladım kendisinden. Biz ikimiz her şeyinimizle dalga geçeriz ama üçüncü kişiler olunca ben biraz alınganlık yapıyorum.
Örneğin: benim konuşma tarzım bira r ler vurguludur. Telefon açıyorum bana beni taklit ederek cevap veriyor. Yanında insanlar var onları güldürüyor.
Mesela öğlen yemek yiyoruz başka bir kızla kaş göz yapıyor ben üçüncü kişi olarak orada bulunurken. Yani tamam yakın arkadaşlarım güya ama kendimi kötü hissediyorum. Sonra o kişiye sorduğumda amma alıngansın falan diyor.
Yine aynı kişiyle ben bir şey anlatırken dilim dönmediğinde gülüp çakışıyor falan. Bu komik mi sizce? Bozulduğum zaman hassas insan oluyorum. Belki bunları ikimizken yapsa ben de güleceğim ama üçüncü kişilerle beraber olunca kendimi kötü hissediyorum. Sizce hislerimde haklı mıyım?
Gerekmedikçe görüşmüyorum zaten artık da acaba ben mi çok alınganım sizce?
Son zamanlarda biraz irite olmaya başladım kendisinden. Biz ikimiz her şeyinimizle dalga geçeriz ama üçüncü kişiler olunca ben biraz alınganlık yapıyorum.
Örneğin: benim konuşma tarzım bira r ler vurguludur. Telefon açıyorum bana beni taklit ederek cevap veriyor. Yanında insanlar var onları güldürüyor.
Mesela öğlen yemek yiyoruz başka bir kızla kaş göz yapıyor ben üçüncü kişi olarak orada bulunurken. Yani tamam yakın arkadaşlarım güya ama kendimi kötü hissediyorum. Sonra o kişiye sorduğumda amma alıngansın falan diyor.
Yine aynı kişiyle ben bir şey anlatırken dilim dönmediğinde gülüp çakışıyor falan. Bu komik mi sizce? Bozulduğum zaman hassas insan oluyorum. Belki bunları ikimizken yapsa ben de güleceğim ama üçüncü kişilerle beraber olunca kendimi kötü hissediyorum. Sizce hislerimde haklı mıyım?
Gerekmedikçe görüşmüyorum zaten artık da acaba ben mi çok alınganım sizce?
buraya bir duyuru acacagim aklima gelmezdi...
2017'de bir yerde calisiyordum. oradaki bir kiz bildiginiz yanikti bana.. ama hic karsilik vermedim bir onceki iliskimden bezdigim icin.
nedense bugunlerde icimde bir his var soyle ulan diye. ben de senden hoslaniyordum de gitsin diye. nasilsa 3 gunluk dunya..
ama bir yandan da diyorum ki 5 sene olmus. cok sacma olmaz mi?
bir ara fake instagram acip stalk denedim ama aninda engelledi.
oy cokluguna gore karar verecegim. lutfen ankete katilin veya cevap yazin.
strawpoll.com
edit: tikler gecikebilir
2017'de bir yerde calisiyordum. oradaki bir kiz bildiginiz yanikti bana.. ama hic karsilik vermedim bir onceki iliskimden bezdigim icin.
nedense bugunlerde icimde bir his var soyle ulan diye. ben de senden hoslaniyordum de gitsin diye. nasilsa 3 gunluk dunya..
ama bir yandan da diyorum ki 5 sene olmus. cok sacma olmaz mi?
bir ara fake instagram acip stalk denedim ama aninda engelledi.
oy cokluguna gore karar verecegim. lutfen ankete katilin veya cevap yazin.
strawpoll.com
edit: tikler gecikebilir
merhaba,
gündelik dilinizde "canım, bitanem, tatlım, hayatım" gibi hitap kelimelerini kullanıyor musunuz, kullanıyorsanız ne sıklıkta ve hangi yakınlıktaki kişilere kullanıyorsunuz?
ya da size hitap edildiğinde neler hissediyorsunuz, bazı insanlar bu kelimeleri kullanırken daha bonkör oluyor sanırım bazıları daha ketum.
mesela yeni tanıştığınız ama samimiyetinizin ilerleyeceğini hissettiğiniz biri size böyle hitap etmeye başlarsa ne hissederseniz?
konuyla ilgili eklemek istediğiniz başka şeyler de olursa dinlemeyi isterim.
teşekkür ederim şimdiden :)
gündelik dilinizde "canım, bitanem, tatlım, hayatım" gibi hitap kelimelerini kullanıyor musunuz, kullanıyorsanız ne sıklıkta ve hangi yakınlıktaki kişilere kullanıyorsunuz?
ya da size hitap edildiğinde neler hissediyorsunuz, bazı insanlar bu kelimeleri kullanırken daha bonkör oluyor sanırım bazıları daha ketum.
mesela yeni tanıştığınız ama samimiyetinizin ilerleyeceğini hissettiğiniz biri size böyle hitap etmeye başlarsa ne hissederseniz?
konuyla ilgili eklemek istediğiniz başka şeyler de olursa dinlemeyi isterim.
teşekkür ederim şimdiden :)
Merhaba,
Bir arkadaş “beni eve bırakmayı” önerdi ve hatta önce dışarıda yemek yiyelim, dedi. Tamam, dedim. Küçüm oğluyla birlikte aracına bindik ve yolda giderken nereye gideceğimizi sordu. Ben de “Buraları bilmiyorum. Dışarıda yemedim. Hep evde yiyorum.” dedim. O zaman seni eve bırakayım, dedi. Ben de “tamam” dedim de espri yapıyor sandım. Neyse ilerken bir yere gidiyoruz sandım ve eve bıraktı cidden.
Yani tuhaf değil mi? Benim yeni yaşamaya başladığım bir şehirde yemek yiyilecdk yer önermemi istiyor ve ben de bilmediğimi dile getiriyorum. Genelde eve sipariş verdiğim için evde yiyorum diyorum ve eve bırakıyor. Aynı iş yerinde çalışıyoruz. Yaşadığımız yeri bilmediğimi biliyor ama arkadaşın davranışını anlamadım. Beni bıraktıktan sonra oğluyla birlikte yemek yemeye gittiler. Cidden soruyorum bende bir anormallik mi var?
Bir arkadaş “beni eve bırakmayı” önerdi ve hatta önce dışarıda yemek yiyelim, dedi. Tamam, dedim. Küçüm oğluyla birlikte aracına bindik ve yolda giderken nereye gideceğimizi sordu. Ben de “Buraları bilmiyorum. Dışarıda yemedim. Hep evde yiyorum.” dedim. O zaman seni eve bırakayım, dedi. Ben de “tamam” dedim de espri yapıyor sandım. Neyse ilerken bir yere gidiyoruz sandım ve eve bıraktı cidden.
Yani tuhaf değil mi? Benim yeni yaşamaya başladığım bir şehirde yemek yiyilecdk yer önermemi istiyor ve ben de bilmediğimi dile getiriyorum. Genelde eve sipariş verdiğim için evde yiyorum diyorum ve eve bırakıyor. Aynı iş yerinde çalışıyoruz. Yaşadığımız yeri bilmediğimi biliyor ama arkadaşın davranışını anlamadım. Beni bıraktıktan sonra oğluyla birlikte yemek yemeye gittiler. Cidden soruyorum bende bir anormallik mi var?
kendi adinizi yabanci isim koymaniz gerekse hangisini isterdiniz? her dil olabilir
katherina, bertha, sasha(bu erkek ismi de oluyor ruslarda ama) bunlar benimkiler
katherina, bertha, sasha(bu erkek ismi de oluyor ruslarda ama) bunlar benimkiler
Çok azı hariç evli ya da sevgili ya da flörtlü çiftlerin yanında tek başıma olmayı sevmiyorum. Ama kıskançlık olarak değil. Ciciş miciş olmalarına da gerek yok ama onların flörtlerine tanık olmak onlardan soğumama yol açıyor. Bilinçaltı show gibi geliyor. Birbirleriyle ilgili anıları komik gelmiyor. Bazen de muhabbet dönsün diye kullanıldığımı düşünüyorum. İletişim kolaylaştırıcısı gibi.
Çift olsa ve bikaç tane daha partnersiz olsa olur ama çiftlilerin ya da çiftin ortasında azınlık olmayı canım istemiyor. Benim hayatımda biri olunca da genelde sokmam zaten arkadaş ortamıma. Sahtekarlıklarım ve bilinçaltım ortaya çıkmasın diye de yapıyor olabilirim.
Sizce çiftlerle görüşmeme kararı almak ve davet edildiğim zaman çiftlerle görüşmeme kararı aldım demek ayıp mı? Nasıl savuşturabilirim ya da ne bahane sunabilirim? Ha sevdiğim ve rahat ettiğim çiftler var ama %5 gibi. Onlarla görüşürüm yine. Çok saçma bir karar mı sizce?
Çift olsa ve bikaç tane daha partnersiz olsa olur ama çiftlilerin ya da çiftin ortasında azınlık olmayı canım istemiyor. Benim hayatımda biri olunca da genelde sokmam zaten arkadaş ortamıma. Sahtekarlıklarım ve bilinçaltım ortaya çıkmasın diye de yapıyor olabilirim.
Sizce çiftlerle görüşmeme kararı almak ve davet edildiğim zaman çiftlerle görüşmeme kararı aldım demek ayıp mı? Nasıl savuşturabilirim ya da ne bahane sunabilirim? Ha sevdiğim ve rahat ettiğim çiftler var ama %5 gibi. Onlarla görüşürüm yine. Çok saçma bir karar mı sizce?
Merhabalar duyuru sakinleri. Bir konuda sıkıntı çekiyorum. Arkadaşlar 30 yaşında nasıl sosyalleşiliyor? Eskiden gitmeyi çok sevdiğim yerler falan artık darlıyor beni ve biriyle tanışıp arkadaş olmak çok zor geliyor ve bu yetimi de kaybettim sanırım. Belki de ilgilendiğim bir şeyler olmadığı içindir ama hiç bişeyle ilgilenmeyen insanlar bile bir şekilde birbirini bulabiliyor diye düşünüyorum. Çevremde bir elin parmağı kadar zaman geçirdiğim arkadaşım var maksimum ve biraz bunaldım :') arkadaşlar ARKADAŞLAR nasıl yapalım??
Eğlenceli ya da imalı bir video olur, meme olur, quote olur..
Aslında hoşlandığımı ayan beyan ortaya seremiyorum şimdilik ama bi hoşuna da gitsin istiyorum :)
Var mı "kuş konacak pencerene" harici bir şeyler?
Aslında hoşlandığımı ayan beyan ortaya seremiyorum şimdilik ama bi hoşuna da gitsin istiyorum :)
Var mı "kuş konacak pencerene" harici bir şeyler?
Size de oluyor mu? Öneri çare falan beklemiyorum. Tavsiye de.
Mesela sabah kalkıyorsunuz, bugün Cumartesi, şunu şunu yapsam diye kuruyorsunuz. Kahvaltı yapıyorsunuz vs. Saat 10 buçukta telefona şöyle bir bakayım diye elinize alıyorsunuz ve bingooo saat 15.00.
Bu benim çok başıma geliyor. Size de sıkça oluyor mu?
Mesela sabah kalkıyorsunuz, bugün Cumartesi, şunu şunu yapsam diye kuruyorsunuz. Kahvaltı yapıyorsunuz vs. Saat 10 buçukta telefona şöyle bir bakayım diye elinize alıyorsunuz ve bingooo saat 15.00.
Bu benim çok başıma geliyor. Size de sıkça oluyor mu?
Tüm gün ne yapacaksınız
Olabilecek en iyisi, en lüksü olsun gibi bir takıntınız var mı? Lüks derken Bebek’te yalıda yaşamak gibi bir şeyden bahsetmiyorum tabii ama mesela telefon son çıkan iphone, araba atıyorum yeni ve iyi bir paket renault yerine eski bir mercedes olmalı vs gibi şeyleri sormaya çalışıyorum aslında.
Bir de bu tarz şeylerde en iyisini alabilecekken almayan kişiler hakkında ne düşünürsünüz? Zaten ihtiyacı olmayan birini sormuyorum ama atıyorum araba alması geekip de çok rahat porsche alabilecekken toyota kullanan biri olsun. Bu insanın yerinde siz olsanız insanların hakkınızda ne düşüneceğini umursar mısınız?
Bu duyuru muhtemelen silinecek daha sonra ama çevremde bu konuda bir anlaşmazlık yaşandı da burdaki insanların fikrini merak ettim ben de.
Bir de bu tarz şeylerde en iyisini alabilecekken almayan kişiler hakkında ne düşünürsünüz? Zaten ihtiyacı olmayan birini sormuyorum ama atıyorum araba alması geekip de çok rahat porsche alabilecekken toyota kullanan biri olsun. Bu insanın yerinde siz olsanız insanların hakkınızda ne düşüneceğini umursar mısınız?
Bu duyuru muhtemelen silinecek daha sonra ama çevremde bu konuda bir anlaşmazlık yaşandı da burdaki insanların fikrini merak ettim ben de.