Büyük haksızlık ve vefasızlık mağduru oldunuz diyelim ne yapardınız?
Evde mi, sokakta mı,
Çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı?
Kolunu kaldırmış olabilir,
Hey gülüm, beyaz, kalın bileğini nasıl da çırçıplak eder bu hareketi...
Aklımızı yitirmekten başka ne yapıyoruz?
Ne yapıyorsunuz?
Ben yalnızca su içerek bekliyorum.
Çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı?
Kolunu kaldırmış olabilir,
Hey gülüm, beyaz, kalın bileğini nasıl da çırçıplak eder bu hareketi...
Aklımızı yitirmekten başka ne yapıyoruz?
Ne yapıyorsunuz?
Ben yalnızca su içerek bekliyorum.
İş yerinde aynı odada bi arkadaş var. Durup durup odada birilerine bişeyler söylüyor, anlamlı anlamsız konuşuyor. Bana sesleniyor efendim dediğimde cevap vermiyor. Benim canım arkadaşım, benim minik arkadaş benim küçük arkadaşım diyor durup dururken. Sürekli birileriyle konuşmak laf atma çabasında. Durup dururken bişeyler yapıyor bişeyleri üstleniyor bak sizin için yaptım diyor. Odada olabildiğince uyumlu insanlar var ve hep idare ediyoruz. Zaten bu yüzden bu kadar rahat.
Bir de yapı gereği çok kavgacı, hiç bi şeyden memnun değil. Müşteri hizmetleri ile kavga eder, ailesiyle kavga eder, başkalarının yüzüne söyleyemediklerini gelir bizim ortamda söyler.
Dikkat çekmeyi, konuşmayı çok seviyor. Biz pas vermeyince beni hiç bir zaman sevmediniz diye başlıyor bu sefer. Aşırı yalnız durumda, kavgacı olduğu için kimse arkadaş kalamıyor.
İşin kötü tarafı şu, laftan sözden anlamıyor, alınmıyor, utanması vs yok.
Ben sessizce işimi yapıp gitmek istiyorum. Evet arada sohbet edilir filan ama durup dururken konuşmak saçmalık hatta delilik
Sizce ben ne yapmalıyım? Ondan nasıl kurtulabilrim?
Bir de yapı gereği çok kavgacı, hiç bi şeyden memnun değil. Müşteri hizmetleri ile kavga eder, ailesiyle kavga eder, başkalarının yüzüne söyleyemediklerini gelir bizim ortamda söyler.
Dikkat çekmeyi, konuşmayı çok seviyor. Biz pas vermeyince beni hiç bir zaman sevmediniz diye başlıyor bu sefer. Aşırı yalnız durumda, kavgacı olduğu için kimse arkadaş kalamıyor.
İşin kötü tarafı şu, laftan sözden anlamıyor, alınmıyor, utanması vs yok.
Ben sessizce işimi yapıp gitmek istiyorum. Evet arada sohbet edilir filan ama durup dururken konuşmak saçmalık hatta delilik
Sizce ben ne yapmalıyım? Ondan nasıl kurtulabilrim?
Eski flörtüm var. Instagramına bakmadan duramıyorum, takipçi sayılarına bakıp kapatıyorum her gün yapıyorum bunu istemsiz bir şekilde kendime engel olamıyorum.
Başka biriyle konuşsam, yine açıp ona bakarım. Bence yarım kalan bir hikaye olduğu için içimde ukte kaldı. Nasıl kurtulurum?
Başka biriyle konuşsam, yine açıp ona bakarım. Bence yarım kalan bir hikaye olduğu için içimde ukte kaldı. Nasıl kurtulurum?
Parası olduğu halde rahat rahat konforlu harcamak yerine hesap yapan görece daha az kaliteli yaşayan veya hiç yaşamayan mı yoksa para içinde yüzmese de bir şeylerden kısıp yine kaliteli yaşayan mı bu hayatı çözmüştür? Çevremde görüyorum parası var ama geceliği daha ucuz diye kötü hostellerde kalıyor. Pahalı diye lüks yerde yemiyor. Bir de kirada oturduğu halde yapmışken en iyisini yapalım mantığıyla imkanları zorlayıp kaliteli yaşayanlarda var. Hangisi mantıklı davranıyor cevapları görelim.
Ortamdan kastım bir eğitim veya dans kursu gibi düşünebilirsiniz. Haftada 1-2 saat aynı ortamda bulunduğunuz insanlarla arkadaşlığınızı bu eğitim veya kurs bağlamının dışında nasıl devam ettiriyorsunuz?
Birisinin düğünü sonrası, birisinin çocuğu olmuş. Whatsaptan tebrik eder bir mesaj atıyorsunuz. Geri dönülmüyor. Bunun nedeni sizce ne olabilir?
Kardeşiniz , akrabanıza ya da arkadaşlarınıza tavsiye veriyor musunuz şöyle yapmak yerine böyle davran diye.
ben eskiden çok tavsiye verirdim, şimdi ne hali varsa görsün diyorum. insan hakettiğini yaşar diyerek ileride, şu anki davranışlarından dolayı çekeceği sıkıntıları görmesini istiyorum. bu biraz ağır gelebilir ama kişi kendini geliştirmeli, benden büyük birine ben neden tavsiye vereyim kendini geliştirmemişse bunun cezasını çekmeli diye düşünüyorum.
ben eskiden çok tavsiye verirdim, şimdi ne hali varsa görsün diyorum. insan hakettiğini yaşar diyerek ileride, şu anki davranışlarından dolayı çekeceği sıkıntıları görmesini istiyorum. bu biraz ağır gelebilir ama kişi kendini geliştirmeli, benden büyük birine ben neden tavsiye vereyim kendini geliştirmemişse bunun cezasını çekmeli diye düşünüyorum.
Kız arkadaşım güzel bir işte, şuan rutine bindirmiş şekilde çalışıyor. Bugün takım lideri iş çıkışı sana daha önemli işler vermek istiyorum gibisinden konuşmuş. Kız arkadaşım istiyor fakat ben hiç istemiyorum. İstememe sebeplerimden birisi, kendisi şuan için rutine binmiş iş durumunda bile yetişemediği anlar oluyor. Şimdi başka ve hiç bilmediği alanda iş yapacağı için hiç yetiştiremeyecek. Bu durumun sonucunda (her ne kadar kendisi inkar etse de) ilişkimiz zarar görecek. Çünkü yeni işi öğrenene kadar çok stresli zamanlar yaşayacak, çoğu zaman eve iş getirecek, eve iş getirmese bile aklı fikri hep arka planda işte olacak. Kız arkadaşımın kişilik yapısını çok iyi bildiğimden benim en ufak bir hareketim onun gözüne batacak vs. Tabii ben tüm bunları kendisine anlattım. Hani dedim ki bir haftayı düşünelim 100 birim. Senin şuan rutine bindi dediğin olağan işlerin 90 birim. Hatta yeri geliyor modun düşük olduğu zamanlarda olağan işlerin 110 birime kadar çıkabiliyor dedim. Şimdi sen bu teklifi kabul edeceğin zaman senin iş anlamında 170-180 birime kadar çıkacak iş yoğunluğun. Yetişemeyeceksin, yetişemediği için kendinden ve bizden yemeye başlayacaksın bu sebeple de ben kabul etmeni istemiyorum hayatım dedim. Bunların üzerine takım yöneticinin umurunda olmayacaksın ona hava hoş, onun işi gücü üst yönetimden kendisine laf gelmemesi işlerin bir şekilde yürümesi derken hemen takım yöneticisini savunur gibi oldu ama işte o da bizi çok seviyor bizim hatalarımızı bile yeri geliyor üstleniyor vs dedi. Bende buna istinaden iş hayatında dostluk, arkadaşlık ilişkileri gelip geçicidir umurunda dahi olmazsın üst yönetimden laf geldiğinde dedim.
Şimdi benim anladığım kadarıyla takım yöneticisi kendini kurtarmanın dersinde çünkü kız arkadaşıma vereceği işleri yapan takımdaki çalışan istifa edip başka şirkete geçti. Tabii kız arkadaşımın takım yöneticisi o çalışanın işini birisine yıkmanın derdinde fakat sorun benim kız arkadaşımda, çünkü iş öğreneceğini zannediyor. Oysa takım yöneticisinin öyle bir derdi yok. Ne yapmalı, nasıl konuşmalı ki kız arkadaşı bu işleri devralmaktan vazgeçirmeli.
Şimdi benim anladığım kadarıyla takım yöneticisi kendini kurtarmanın dersinde çünkü kız arkadaşıma vereceği işleri yapan takımdaki çalışan istifa edip başka şirkete geçti. Tabii kız arkadaşımın takım yöneticisi o çalışanın işini birisine yıkmanın derdinde fakat sorun benim kız arkadaşımda, çünkü iş öğreneceğini zannediyor. Oysa takım yöneticisinin öyle bir derdi yok. Ne yapmalı, nasıl konuşmalı ki kız arkadaşı bu işleri devralmaktan vazgeçirmeli.
Henüz buluşulmamış ama sürekli iletişim halinde olduğunuz kişi ile yaşadığınız uzak mesafe ilişkinizi, ilişkileriniz sorulunca bunların arasında sayar mısınız? Yoksa reele taşınmadığı için sadece basit bir flört aşaması olarak mı görürsünüz?
Şu önümüzdeki 1 yılın çabucak geçmesi gerekiyor benim için. Zaman hızlı geçer değil mi?
Saçma soru evet ama cevaplayıverin.
Saçma soru evet ama cevaplayıverin.
Dusuncelerinizi merak ediyorum her acidan konusabilirsiniz
Ne yapacaksınız, sonuçları nasıl izleyeceksiniz? Var mı ilginç organizasyonlar?
Sizde de var mı aynı durum? Başkası için kötü olacak ama kendimize ait kötü kokuların rahatsız etmemesi hatta çekici gelmesi durumu
Temmuzda tatile gideceğim 15 gün. Evde yalnız kalmasını istemediğim için evi büyük olan (benimki küçük) bir arkadasimin evine bıraktım kedimi geçen gün. Onunda kedisi var, ikisi oynar sıkılmaz diye, kedim sosyal sayılır kedilerle genel olarak iyi anlaşıyor. İki gün yanlarında kaldım ben de ilk başta benimki buna tısladi, bağırdı ama sonra oynamaya başladılar bir noktadan sonra alıştılar. Arkadaşın kedisi zaten aşırı uysal, oyuncu, kısır ama daha 1 yaşında. Benimki bunu arada ısırıyor gene tepki vermiyor.
Geçen sene kedimi yalnız biraktigimda çok sıkıldı, bı tanıdık gunlum uğruyordu ama 1 saat, geri kalan zamanda yalnız kaldı aklım da hep onda kaldı. Gerci kediler değişiklik sevmez, özellikle ev degistirmekten hiç hoslanmazlar biliyorum ama kedim ben işe gidip akşam geldiğimde bile ağlıyor ben kapıyı açarken.
Şimdi eve geldim ev bomboş geliyor, oyuncaklarını, mama kabıni görüyorum gözlerim doldu aglauaxsgim neredeyse, sanki bir şey olmuş gibi, deli gibi özledim yani anlatamam. 2.5 ay orada kalacak. Neden bu kadar erken götürdün derseniz, anlasamazlarsa son dakika ortaya çıkmasın diye götürdüm, sevmezse geri getiririm gene birini bulur evde kontrol ettiririm tatilde diye. Yol 2 saat sürüyor, hayvan aşırı kötü oluyor yolda, geriliyor. Şimdi çok özlüyorum açıkçası haftasonu geri alsam Haziran sonunda tekrar götürsem mi diye bile aklımdan geçti. Bencillik mi yapmış olurum? Kedim de orada çok mutlu değil bu arada bana da tisliyor, yer değiştirdiği için mutsuz ama oradaki kediyle anlaştı, oynuyorlar. Şu an beni alıkoyan hem anlaşmaları hem de yolda cok eziyet çekecek olması. Temmuzun 15 ine kadar ayri kalacağım kedimden. Dayanmali mıyım
Geçen sene kedimi yalnız biraktigimda çok sıkıldı, bı tanıdık gunlum uğruyordu ama 1 saat, geri kalan zamanda yalnız kaldı aklım da hep onda kaldı. Gerci kediler değişiklik sevmez, özellikle ev degistirmekten hiç hoslanmazlar biliyorum ama kedim ben işe gidip akşam geldiğimde bile ağlıyor ben kapıyı açarken.
Şimdi eve geldim ev bomboş geliyor, oyuncaklarını, mama kabıni görüyorum gözlerim doldu aglauaxsgim neredeyse, sanki bir şey olmuş gibi, deli gibi özledim yani anlatamam. 2.5 ay orada kalacak. Neden bu kadar erken götürdün derseniz, anlasamazlarsa son dakika ortaya çıkmasın diye götürdüm, sevmezse geri getiririm gene birini bulur evde kontrol ettiririm tatilde diye. Yol 2 saat sürüyor, hayvan aşırı kötü oluyor yolda, geriliyor. Şimdi çok özlüyorum açıkçası haftasonu geri alsam Haziran sonunda tekrar götürsem mi diye bile aklımdan geçti. Bencillik mi yapmış olurum? Kedim de orada çok mutlu değil bu arada bana da tisliyor, yer değiştirdiği için mutsuz ama oradaki kediyle anlaştı, oynuyorlar. Şu an beni alıkoyan hem anlaşmaları hem de yolda cok eziyet çekecek olması. Temmuzun 15 ine kadar ayri kalacağım kedimden. Dayanmali mıyım
Selam, sıkılganlığım ve bunalmisligimin disinda rasyonel mantikli olacagini dusundugum bir sekilde bir seyler kaleme almak istedim. Az once tv gezerken vin dieselin jackie chanin falan filmlerine denk geldim. Eskiydi adamlar gencti daha ama bir mutlu hissettim. Ne guzel filmlerin var senelerdir dunyanin 4 bir yaninda, iyi veya kotu filmler tartismali ama sen varsın. Bir yandan da diger islere bakıyorum mail yaz toplantiya gir cart curt. Allahim seneler boyle gecer mi dusunemiyorum. Yani yok olsan bir anda dunyada kainatta ilde ulkede hicbir sey degismez. Bu plazadaki adam icinde atolyedeki kadin icinde fabrikadaki isci icinde gecerli aslında. Neyse çok da genellemeyelim. Ama bir yanda mesela jk rowling çat diye bir kitap koymuş filmi çekilmis makaleleri yazilmis soylesileri yapilmis kendi resmen bir dunya yaratmis. Bu ornekler uçuk biliyorum sadece adım adım gidiyoruz. Ya da doktor adamin birisi yarali gelmis bunu saatler suren ameliyata alıyor kurtariyor. Ne biliyim modacı tasarlıyor kesiyor biciyor kumaşı mankene bir giydiriyor ki kitap gibi. Sonra binlerce satış uretim elestiri tasarimi gelistirme falan. Müzik yapıyorsun 19xxlerde kasette tofaşlar dinliyor. Plaktasın. Spotifydasin. Cocugun bile dinliyor sarkiyi sarki yasiyor sarkici yasiyor eser var. Ne biliyim kimyagersin ilac kesfediyorsun. Ya da o ugurda bir sekilde calisiyorsun. Illa saydiklarim icinde de boş insanlar vardır. Yazarken düşündüm mesele ünlü olduklari icin mi yazdım yoksa bir seyler urettikleri icin mi tam oturtamadım. Her neyse. Bu kisiler gercekten de faydali adam akilli isler yaptiklarini dusunuyorum. Senin cizdigin kanepe tasarimiyla yuzlerce insan oturacak. Senin diktigin kiyafetle moda degisecek ya da degismese de birileri lan ne guzel etek diyecek belki de. Varligini anacak, andıracaksın. Bir yanda eli kıcında teftis et su kagidi oku su raporu yaz su kodu test et su cekicle vur şunu analiz et sunu gotur sunu getir sunu ye su zaman otur su zaman kalk uyu uyan. Sıkılıyorum sabri, bunalıyorum.
Siz ne diyorsunuz ne dusunuyorsunuz
Siz ne diyorsunuz ne dusunuyorsunuz
Dün bir şeylerin geçiş sürecini yumuşatmak üzere sahile indim. İki de bira aldım, oturdum sakin sakin kitabımı okudum.
Sonra, içtikçe içimde bir şeyler oldu. Bir şeyler. Sanki okudukça hırslandım, hırslandıkça içtim. Açıkçası yine b*kunu çıkaracak derecede kendimden geçtim.
Bazı yerler kesik kesik var hatrımda. Gittiğim, geldiğim, para harcadığım yerlerin yarısını hatırlamıyorum.
Esas konu bu da değil.
Bir ara, akşam üstü gün batımı izlemek niyetiyle kayalıklara oturdum. Sol cebimdeki çok sevdiğim kulaklık bir anda kayalıkların altına, dalgalara kavuştu ve gitti :(
Almam imkansızdı.
Bir anda inanılmaz şekilde öfkelendim. Sanki hayat bana bir tokat daha attı o anda. Hiç haketmediğim bir tokat. Beni ciddi şekilde sarsan bir tokat. Sonra benden bir tane daha olduğunu hissettim. Gördüm gibi bile oldum.
Sonra kendimi Söğütlüçeşme YHT gişesinde buldum. Ciddiyim oradan oraya nasıl gittim bilmiyorum. Normalde bir gün sonra hatırlardım bir şeyler ama bu kez olmadı.
Bilet yoktu ve birisi daha bilet bulamamıştı. Bana otogarı sordu. Gidiyoruz gel dedim.
Sonra otobüsteydim.
Eskişehir'e gidiyordum. Bir anda oldu her şey.
Beraber gittiğim kişiye de bin tane saçma sapan şey anlattım. Onları hatırlıyorum.
Freni patlamış kamyon gibiydim. Öfkeliydim.
Sabaha karşı Eskişehir'e indim. 45 dakika otel aradım çünkü otellerde yer yok. Etkinlik mi ne varmış.
Şimdi yine oteldeyim ve yine içiyorum.
Fakat neden böyle oldu?
Aklıma Nurseli İdiz'in Erzincan'dan taksiyle İstanbul'a gelmesi geliyor.
www.hurriyet.com.tr
Fikir, görüş, yorum ve her neyse. Dinlemek istiyorum.
Eskişehir ne alaka diyecekleri duyar gibiyim. Burada bir arkadaş var. O kadar ama öylesine bir arkadaş. O da müsait değilmiş görüşmedik.
Sonra, içtikçe içimde bir şeyler oldu. Bir şeyler. Sanki okudukça hırslandım, hırslandıkça içtim. Açıkçası yine b*kunu çıkaracak derecede kendimden geçtim.
Bazı yerler kesik kesik var hatrımda. Gittiğim, geldiğim, para harcadığım yerlerin yarısını hatırlamıyorum.
Esas konu bu da değil.
Bir ara, akşam üstü gün batımı izlemek niyetiyle kayalıklara oturdum. Sol cebimdeki çok sevdiğim kulaklık bir anda kayalıkların altına, dalgalara kavuştu ve gitti :(
Almam imkansızdı.
Bir anda inanılmaz şekilde öfkelendim. Sanki hayat bana bir tokat daha attı o anda. Hiç haketmediğim bir tokat. Beni ciddi şekilde sarsan bir tokat. Sonra benden bir tane daha olduğunu hissettim. Gördüm gibi bile oldum.
Sonra kendimi Söğütlüçeşme YHT gişesinde buldum. Ciddiyim oradan oraya nasıl gittim bilmiyorum. Normalde bir gün sonra hatırlardım bir şeyler ama bu kez olmadı.
Bilet yoktu ve birisi daha bilet bulamamıştı. Bana otogarı sordu. Gidiyoruz gel dedim.
Sonra otobüsteydim.
Eskişehir'e gidiyordum. Bir anda oldu her şey.
Beraber gittiğim kişiye de bin tane saçma sapan şey anlattım. Onları hatırlıyorum.
Freni patlamış kamyon gibiydim. Öfkeliydim.
Sabaha karşı Eskişehir'e indim. 45 dakika otel aradım çünkü otellerde yer yok. Etkinlik mi ne varmış.
Şimdi yine oteldeyim ve yine içiyorum.
Fakat neden böyle oldu?
Aklıma Nurseli İdiz'in Erzincan'dan taksiyle İstanbul'a gelmesi geliyor.
www.hurriyet.com.tr
Fikir, görüş, yorum ve her neyse. Dinlemek istiyorum.
Eskişehir ne alaka diyecekleri duyar gibiyim. Burada bir arkadaş var. O kadar ama öylesine bir arkadaş. O da müsait değilmiş görüşmedik.
bir ebeveynin çocuğunu koşulsuz sevmesi tam olarak ne demek sizce? nasıl büyürseniz, anne/babanız size nasıl davranırsa “koşulsuz sevildim” dersiniz? (şımartılmayla, bencil/saygısız bir çocuk yetiştirmekle karıştırmadan.)
Anneannem (85) kendimi bildim bileli ağlıyor. Geçmişte sağlıkçı olarak çalıştı, bir evlilik yaptı ve dört çocuk sahibi oldu. Refah ve zenginlik içinde bir yaşam sürmüş ama karamsar bir kişiliği var ve mutlu olamıyor. Fiziksel sağlığı iyi olmasına rağmen kendini hasta olarak tanımlıyor ve uzun yıllardır antidepresan ve diğer ilgili ilaçları kullanıyor. Şehirdeki hemen hemen tüm psikiyatristlere gitmesine rağmen bir çözüm bulamadı.
Hiçbir fiziksel sorunu olmamasına rağmen son 4 yıldır sağlık sorunlarını bahane ederek evden hiç çıkmıyor. “Biraz daha iyi olayım, öyle” diyor, yıllardır güneş görmedi. Ayrıca son derece alıngan. Eşi hayattayken, nazik ve kibar bir insan olmasına rağmen kendisiyle konuşmadığı için ve çeşitli nedenlerle onu suçlardı. Ne zaman biri ona nasıl olduğunu sorsa, her zaman "nasıl olabilirim, çok kötüyüm" diye cevap verir. Dedem 3 ay önce vefat etti, hepimiz yasını tuttuk fakat anneannem iyice kötüleşti. Her gün bizi arayıp “babanız nerede, yatağında yok” diye soruyor. Biz de kendisini telkin edecek sözler söylüyoruz, fakat dedemin vefat ettiğini gerçekten unuttuğunu sanmıyorum, sadece kabullenme aşamasına geçemiyor.
Bunun haricinde eskiden beri görünürde hiçbir neden yokken bile ağlıyor. Dört kızı aynı şehirde ve neredeyse haftanın her günü onu ziyaret edip gün içinde hep arıyorlar, ama onlardan çok şikayetçi. Hiç yalnız kalmamasına rağmen sürekli yalnızlıktan şikayet ediyor ve ağlıyor. “Dışarı çıkalım” ve “Hadi gel bizde kal” tekliflerine kesinlikle hayır diyor.
Torunlarına iyi davranıyor ama bize sevgi gösterdiğinde bile ağlıyor. Eşi hayattayken ona karşı sebepsiz yere hep kırgındı, dedemin ölümünden sonra ise kızlarına karşı çok kırgın ve alıngan davranıyor. Her zaman mutsuz ve kendisinin çok kötü olduğunu söylüyor.
Bu bilgiler ışığında, anneanneme yardım etmek için ne yapabiliriz?
Hiçbir fiziksel sorunu olmamasına rağmen son 4 yıldır sağlık sorunlarını bahane ederek evden hiç çıkmıyor. “Biraz daha iyi olayım, öyle” diyor, yıllardır güneş görmedi. Ayrıca son derece alıngan. Eşi hayattayken, nazik ve kibar bir insan olmasına rağmen kendisiyle konuşmadığı için ve çeşitli nedenlerle onu suçlardı. Ne zaman biri ona nasıl olduğunu sorsa, her zaman "nasıl olabilirim, çok kötüyüm" diye cevap verir. Dedem 3 ay önce vefat etti, hepimiz yasını tuttuk fakat anneannem iyice kötüleşti. Her gün bizi arayıp “babanız nerede, yatağında yok” diye soruyor. Biz de kendisini telkin edecek sözler söylüyoruz, fakat dedemin vefat ettiğini gerçekten unuttuğunu sanmıyorum, sadece kabullenme aşamasına geçemiyor.
Bunun haricinde eskiden beri görünürde hiçbir neden yokken bile ağlıyor. Dört kızı aynı şehirde ve neredeyse haftanın her günü onu ziyaret edip gün içinde hep arıyorlar, ama onlardan çok şikayetçi. Hiç yalnız kalmamasına rağmen sürekli yalnızlıktan şikayet ediyor ve ağlıyor. “Dışarı çıkalım” ve “Hadi gel bizde kal” tekliflerine kesinlikle hayır diyor.
Torunlarına iyi davranıyor ama bize sevgi gösterdiğinde bile ağlıyor. Eşi hayattayken ona karşı sebepsiz yere hep kırgındı, dedemin ölümünden sonra ise kızlarına karşı çok kırgın ve alıngan davranıyor. Her zaman mutsuz ve kendisinin çok kötü olduğunu söylüyor.
Bu bilgiler ışığında, anneanneme yardım etmek için ne yapabiliriz?
Naptiniz? Hayat kurabildiniz mi? Yoksa gec kalmis gibi mi hissediyorsunuz?
Lutfen ailesiyle veya esi sevgilisiyle tasinanlar yanitlamazsa guzel olur, cunku dinamikler cok farkli. Yalniz bambaska bir ulkede nasil olur 30'dan sonra?
Destinasyon bati.
Lutfen ailesiyle veya esi sevgilisiyle tasinanlar yanitlamazsa guzel olur, cunku dinamikler cok farkli. Yalniz bambaska bir ulkede nasil olur 30'dan sonra?
Destinasyon bati.
bir iki haftalık yeni bir ilişkide kafede oturmak dışında nasıl etkinlikler yapabiliriz, birbirimizi de yavaş yavaş daha yakından tanimak istiyorsak?
Sb.
Haftanın 3-4 günü aynı ortamı paylaştığımız çok sevdiğim bir arkadaşım bir süreliğine yurtdışına taşındı. Ne kadar kalacağı belirsiz . 6 ay da olabilir. 1 sene de olabilir. Ben göğsüme öküz oturmuş gibi bir hissiytla sabahtan beri ağlıyorum. Onun adına sevinçliyim ama onu çok özleyeceğim. Görüntülü konuşursunu gibi bir durum olabileceğini sanmıyorum. Olsa da maksimum 10 günde 1. Yanhana olmak gibi olamaz tabi bu da :( Beni teselli etsenize, bana bir öneride bulunsanıza
bir cafede otururken bir çifte denk geldim ve görevliye değil de bu çifte burada sigara içiliyor mu diye sordum. sorumu direkt kız cevapladı. biz de yeni geldik içecektik, bilmiyoruz falan dedi. neyse ben görevliye sorup öğrendim içiliyormuş.
sonra bunlara sigara içileceğini söylerken,
burada direkt kızla mı muhatap olmalıyım yoksa erkekle mi?
ben erkekle oldum ama yanlış mı yapıyoruz yani öğrenmeye çalışıyorum. kıza ayıp falan oluyor mu? yok saymak gibi?
edit: bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek isterim. derdim cinsiyetçi yaklaşmak falan değil. ben kızla konuşunca adamın tribe girmesi ki garson kızla konuşunca bile tribe giren adamlar var. yoksa umrumda değil kızmış erkekmiş.
sonra bunlara sigara içileceğini söylerken,
burada direkt kızla mı muhatap olmalıyım yoksa erkekle mi?
ben erkekle oldum ama yanlış mı yapıyoruz yani öğrenmeye çalışıyorum. kıza ayıp falan oluyor mu? yok saymak gibi?
edit: bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek isterim. derdim cinsiyetçi yaklaşmak falan değil. ben kızla konuşunca adamın tribe girmesi ki garson kızla konuşunca bile tribe giren adamlar var. yoksa umrumda değil kızmış erkekmiş.
4 senedir görüşmediğimiz eski sevgilimle karşılaştık dilim tutuldu resmen şok oldum, arkadaşça konuşabildik, biraz daha uzun konuşalım isterdim kahve teklifimde olumsuz oldu bahaneyle kaçar gibi gitti 10 dakikada.
İyi olduğuna sevindim ama sanki sıradan bir tanıdık gibi görüldüm. Güleryüzlüydü fakat tatlılığından eser yoktu.Sanırım tüm defteri benimle ilgili kapadı.
Bugünlerde zaten yalnızlıktan dem vuruyordum, bu da üstüne geldi 6yıllık emeğin boşa gitmiş olduğunu gördüm.
Görüşmek isteseydi 4 yıl olmuş görüşmeyeli biraz daha sıcak davranırdı değil mi ?
Jest yapıp ofisine çiçek göndermek geldi aklıma ama abesle iştigal etmiş olurum sanki.
Artık benimde defterini kapayıp unutmam lazım değil mi ?
Nasıl toparlıyoruz kendimizi ?
Bundan sonra birine güvenip nasıl emek vericez ? ya boşa giderse yaşlanıyoruz sevgili duyuru :/
İyi olduğuna sevindim ama sanki sıradan bir tanıdık gibi görüldüm. Güleryüzlüydü fakat tatlılığından eser yoktu.Sanırım tüm defteri benimle ilgili kapadı.
Bugünlerde zaten yalnızlıktan dem vuruyordum, bu da üstüne geldi 6yıllık emeğin boşa gitmiş olduğunu gördüm.
Görüşmek isteseydi 4 yıl olmuş görüşmeyeli biraz daha sıcak davranırdı değil mi ?
Jest yapıp ofisine çiçek göndermek geldi aklıma ama abesle iştigal etmiş olurum sanki.
Artık benimde defterini kapayıp unutmam lazım değil mi ?
Nasıl toparlıyoruz kendimizi ?
Bundan sonra birine güvenip nasıl emek vericez ? ya boşa giderse yaşlanıyoruz sevgili duyuru :/
lokasyon istanbul
günlük, haftalık, aylık planlarınız ne olur
şehir dışı yurtdışı ok ama bunlar dışında neler yapılır
günlük rutin ne olur
günlük, haftalık, aylık planlarınız ne olur
şehir dışı yurtdışı ok ama bunlar dışında neler yapılır
günlük rutin ne olur
Bunlar benim hayatımın çoğunda vardı. Bazen az, bazen çok. Bu ara çok olduğu bir dönemdeyim. İşimi yapamıyorum. Dizi, film falan bile izlemek istemiyorum. Bisikletle gezmeyi seviyorum ama havalar kötü, kötü olmasa bile zor geliyor. Bütün gün, Twitter, Eksi Duyuru, Eksi Sözlük, Reddit, emlak sitesi, Instagram takılıyorum. Yaptığım tek iyi şey eşimle pilatese gitmek, ona da kendi isteğimle gitmezdim. Depresyonda olabilirim ama major değil muhtemelen. Havaların iyi gitmemesi de bir etken olabilir ama tembelliğim bundan bağımsız, depresiflik biraz bağımlı olabilir.
Eşimi, işimi, hayatı, gezmeyi seviyorum, ama hiçbiri için hiçbir şey yapmıyorum.
İşimde fena değilim. Kendimi geliştirmeye biraz vakit harcasam, işimi biraz odaklı yapsam çok iyi şirketlere girebilirim. Ama şu anda günde 1 saat bile çalışmıyorum çoğunlukla. Sadece yumurta kapıya dayanınca az bir şey çalışıyorum, ona rağmen terfi aldım. Ha zaten olduğumdan bir alt title ile girmiştim şimdiki işime, biraz da onun etkisi. Motivasyonu yüksek insanlarla çalıştığımda daha iyi çalışabiliyorum, ama şu anki ekibim öyle değil.
Bir de bu ara ev bakıyoruz almak için, ama evler çok pahalı geliyor, süreç de kolay değil, istediğimiz gibi ev bulmak da zor. Kendimi fakir hissediyorum durumumuz fena olmasa da. Bu da depresifliğe katkıda bulunuyor.
İş motivasyonda değil daha çok disiplinde, onun da farkındayım, ama o da yok bende.
Sosyal olmak istiyorum ama olamıyorum. Ne arkadaş edinebiliyorum ne de olanlarla iletişimim yeterli.
Bu tarz sorunları olup da çözebilen oldu mu? Ne yaptınız da kurtuldunuz bu durumdan? Kitap, psikolog vs. önerilerine, farklı taktiklere açığım. Beni bir düzeltin.
(bu arada metni turkce karakter kullanmadan yazdim, sonra chatgpt'den bunlari duzeltmesini istedim, duzeltti :)
Eşimi, işimi, hayatı, gezmeyi seviyorum, ama hiçbiri için hiçbir şey yapmıyorum.
İşimde fena değilim. Kendimi geliştirmeye biraz vakit harcasam, işimi biraz odaklı yapsam çok iyi şirketlere girebilirim. Ama şu anda günde 1 saat bile çalışmıyorum çoğunlukla. Sadece yumurta kapıya dayanınca az bir şey çalışıyorum, ona rağmen terfi aldım. Ha zaten olduğumdan bir alt title ile girmiştim şimdiki işime, biraz da onun etkisi. Motivasyonu yüksek insanlarla çalıştığımda daha iyi çalışabiliyorum, ama şu anki ekibim öyle değil.
Bir de bu ara ev bakıyoruz almak için, ama evler çok pahalı geliyor, süreç de kolay değil, istediğimiz gibi ev bulmak da zor. Kendimi fakir hissediyorum durumumuz fena olmasa da. Bu da depresifliğe katkıda bulunuyor.
İş motivasyonda değil daha çok disiplinde, onun da farkındayım, ama o da yok bende.
Sosyal olmak istiyorum ama olamıyorum. Ne arkadaş edinebiliyorum ne de olanlarla iletişimim yeterli.
Bu tarz sorunları olup da çözebilen oldu mu? Ne yaptınız da kurtuldunuz bu durumdan? Kitap, psikolog vs. önerilerine, farklı taktiklere açığım. Beni bir düzeltin.
(bu arada metni turkce karakter kullanmadan yazdim, sonra chatgpt'den bunlari duzeltmesini istedim, duzeltti :)
bugün terminalin önündeki çimleri şu döner çubuk gibi şeyle biçen (kendini korumak için kask takmış) adamın yanından geçerken "1 saniye dayı" dedim ve adamın yanından koşar adım geçerken adam makinayı çalıştırdı. üstüme biraz partikül geldi. birkaç parça otu yüzümden, ceketimden topladım.
eve gelince düşününce sinirim zıpladı. orada olsaydınız kavga eder miydiniz?
minibüse 10 dk vardı. acele ettim. eve geldiğimde "keşke yakasına yapışsaydım." diye pişman oldum. kendini kaskla koruyor, ben tam geçerken aleti çalıştırdı.
eve gelince düşününce sinirim zıpladı. orada olsaydınız kavga eder miydiniz?
minibüse 10 dk vardı. acele ettim. eve geldiğimde "keşke yakasına yapışsaydım." diye pişman oldum. kendini kaskla koruyor, ben tam geçerken aleti çalıştırdı.
Dış güzellik önemli midir sizce. Güzellikle yargıya varmamak mı gerekir?
taşındığım şehirde çevrem çok sınırlı. fakat sınırlı olan bu çevremdeki arkadaşların arkadaşları ve onların arkadaşları yoluyla çevremi genişletebileceğimi düşünüyorum.
teorisi bu şekilde fakat pratikte nasıl yaparım bilmiyorum. çevremdeki arkadaşlarıma benimle uyumlu olduğunu düşündüğün başka bir arkadaşınla tanıştırmasını hangi şekilde veya yollarda izah edebilirim? ve zor olan ise bu ilişkiyi tanıştıran arkadaşımla aynı veya daha derin seviyeye getirmek. sosyal zeka sanırım burada devreye giriyor swh.
teorisi bu şekilde fakat pratikte nasıl yaparım bilmiyorum. çevremdeki arkadaşlarıma benimle uyumlu olduğunu düşündüğün başka bir arkadaşınla tanıştırmasını hangi şekilde veya yollarda izah edebilirim? ve zor olan ise bu ilişkiyi tanıştıran arkadaşımla aynı veya daha derin seviyeye getirmek. sosyal zeka sanırım burada devreye giriyor swh.
Sb.
Kadın kişisi, erkeğin sevgilisi olduğunu biliyor ancak erkekle 'dostane' br şekilde buluşmak istiyor. Talep kadından geliyor.
Erkek, kendisine yakın bir yerde buluşmayı teklif ediyor.
Kadın 20km uzaktan geliyor. Taksiye biniyor falan filan.
Kadın ve erkek kahve söylüyor, tatlı yiyor, iki saat oturuyor. Ödeme kısmına geçiliyor. Erkek kendi yiyip içtiğini ödüyor sadece.
Sizce burada yanlış bir şey var mı?
Erkek, kendisine yakın bir yerde buluşmayı teklif ediyor.
Kadın 20km uzaktan geliyor. Taksiye biniyor falan filan.
Kadın ve erkek kahve söylüyor, tatlı yiyor, iki saat oturuyor. Ödeme kısmına geçiliyor. Erkek kendi yiyip içtiğini ödüyor sadece.
Sizce burada yanlış bir şey var mı?
çok değerli duyuru sakinleri. aklımı inanılmaz kurcalayan benim için karışık bir gönül durumu oldu. işin içinden çıkamadım. otuzlu yaşların başında iki kişi. ben erkek kişisi olarak kafaya taktım biraz.
yaklaşık bir ay olmuştu tanışıklığımız. yoğun olarak çalışıyoruz ikimizde. arada arada mesajlaşmalar güzel gidiyordu. biraz kaptırmıştım kendimi ben boşluktan mı desem. yüzüm baya gülümsüyordu. ilk buluşma da güzeldi. sonra ikinci buluşmada bir etkinliğe gittik. etkinlik çıkışı geç oldu dedi, taksiyle geçeyim ben dedi. ben de eve geçince haber ver mutlaka dedim ve geceyi kapattık.
şimdi eve geçince haber ver kısmı önemli. çünkü o gece haber vermedi. etkinlikte de ufak bir mesafe sezdim aramızda. biraz ondan bekledim eve geçtim diye mesaj göndermesini. mesaj gelmedi. sanırım isteksiz hoşuna gitmedi diyerekten yazmadım bu kişiye, bir nevi ghostladık birbirimizi. bu olaydan bir kaç gün sonra, whatsapp üzerinden engellediğini gördüm, neyse dedim olabilir ama bir yandan da can sıkıcı geldi.
bir hafta geçti. fazla büyütmemiştim ama bu gece alkolün etkisiyle aklıma geldi, madem engelledi sms atayım dedim niye engelledin diye.
bana bir paragraf mesaj yazmış, burası türkiye bir kadın gece vakti taksiye binince, eve vardın mı diye aranılır, sorulur ama sen bunu merak edip yazmadın, engelledim diye egon kırıldı ve o yüzden yazdın vesaire. akıl da vermiş bir dahaki buluşmalarında aklında bulunsun şöyle yap böyle yap. hatta aşırı da sinirli bir şekilde yazmış. ben de şöyle dedim, taksiden inince haber vermeni beklemiştim aslında. uzatmayalım iyi geceler diyerek kapattım konuyu.
bugün çok gereksizdi bence yazmam diye düşünüyorum ama dediğim gibi aklıma geldi. yani düşünüyorum, egomun kırılganlığından değil, tekrardan iletişim kurmak için, merak ettiğimden yazmıştım. biraz da özledim onunla olduğum günleri sanırım. ama attığı mesajdaki gerilim, olaylara kendi penceresinden bakması, beni anlamaya bile çalışmaması üzücü geldi.
şimdi böyle evde tavana bakarken canım sıkıldı bu mevzuya. benim yazmamam büyük kabalık mı olmuş, oysa ona söylemiştim eve varınca haberdar et diye. aslında bazı kişiler de eve geçince yazıyor ben geçtim diye. canımı sıkmalı mıyım? bence çok özel bir insan değil benim için. olsa illa ki alttan alır, bir şekilde benimle uzlaşırdı ve sohbetimize devam ederdik. ne düşüneceğimi bilemedim. biraz can sıkıntım gitsin diye hem yazmak, hem de bu olayı yorumlarınızla şekillendirmek istedim. sevgilerimle
yaklaşık bir ay olmuştu tanışıklığımız. yoğun olarak çalışıyoruz ikimizde. arada arada mesajlaşmalar güzel gidiyordu. biraz kaptırmıştım kendimi ben boşluktan mı desem. yüzüm baya gülümsüyordu. ilk buluşma da güzeldi. sonra ikinci buluşmada bir etkinliğe gittik. etkinlik çıkışı geç oldu dedi, taksiyle geçeyim ben dedi. ben de eve geçince haber ver mutlaka dedim ve geceyi kapattık.
şimdi eve geçince haber ver kısmı önemli. çünkü o gece haber vermedi. etkinlikte de ufak bir mesafe sezdim aramızda. biraz ondan bekledim eve geçtim diye mesaj göndermesini. mesaj gelmedi. sanırım isteksiz hoşuna gitmedi diyerekten yazmadım bu kişiye, bir nevi ghostladık birbirimizi. bu olaydan bir kaç gün sonra, whatsapp üzerinden engellediğini gördüm, neyse dedim olabilir ama bir yandan da can sıkıcı geldi.
bir hafta geçti. fazla büyütmemiştim ama bu gece alkolün etkisiyle aklıma geldi, madem engelledi sms atayım dedim niye engelledin diye.
bana bir paragraf mesaj yazmış, burası türkiye bir kadın gece vakti taksiye binince, eve vardın mı diye aranılır, sorulur ama sen bunu merak edip yazmadın, engelledim diye egon kırıldı ve o yüzden yazdın vesaire. akıl da vermiş bir dahaki buluşmalarında aklında bulunsun şöyle yap böyle yap. hatta aşırı da sinirli bir şekilde yazmış. ben de şöyle dedim, taksiden inince haber vermeni beklemiştim aslında. uzatmayalım iyi geceler diyerek kapattım konuyu.
bugün çok gereksizdi bence yazmam diye düşünüyorum ama dediğim gibi aklıma geldi. yani düşünüyorum, egomun kırılganlığından değil, tekrardan iletişim kurmak için, merak ettiğimden yazmıştım. biraz da özledim onunla olduğum günleri sanırım. ama attığı mesajdaki gerilim, olaylara kendi penceresinden bakması, beni anlamaya bile çalışmaması üzücü geldi.
şimdi böyle evde tavana bakarken canım sıkıldı bu mevzuya. benim yazmamam büyük kabalık mı olmuş, oysa ona söylemiştim eve varınca haberdar et diye. aslında bazı kişiler de eve geçince yazıyor ben geçtim diye. canımı sıkmalı mıyım? bence çok özel bir insan değil benim için. olsa illa ki alttan alır, bir şekilde benimle uzlaşırdı ve sohbetimize devam ederdik. ne düşüneceğimi bilemedim. biraz can sıkıntım gitsin diye hem yazmak, hem de bu olayı yorumlarınızla şekillendirmek istedim. sevgilerimle
merhaba,
birisinden çok hoşlandım, belki aşık oldum bilmiyorum; farklı bi ülkedeyken tanıştık, sevgili olmadık, aramızda hiçbir şey yaşanmadı, arkadaştık ama ikimiz de birbirimizden hoşlanmıştık. o kendi ülkesine, ben kendi ülkeme döndüm; 3.5 ay oldu ama hala her gün aklıma geliyor. hiçbir yerden takip etmiyorum -sadece çok nadiren arada baktığım oluyor-, hatta engelledim bile ama her gün aklıma geliyor. daha önce böyle bir şey yaşamadım, çok kalbimi kırdı, burada yaşanan olayları anlatacak değilim ama umut verdi sonra arkadaşız dedi kısaca... ne tavsiye edersiniz? ülkeye döndükten sonra spora başladım düzenli gittim, iyi geldi, şimdi tekrar başlayacağım, okullar online ve sosyalleşemiyorum, o yüzden de belki unutmam zorlaştı. tavsiyelere açığım, ne yapmam lazım? o belki de hayatına devam etti, ediyor, belki sevgilisi bile vardır şu an, hayatına bakıyordur ama ben ilk zamanlara göre ÇOK AMA ÇOK iyi olsam da her gün bir şekilde aklıma onun gelmesinden rahatsız oluyorum. hayatıma bakmak, o hiç olmamış gibi olsun istiyorum. ondan sonra başkalarıyla kahve içtiğim, tanışmaya çalıştığım oldu ama hiçbir şekilde aynı duyguları yakalayamadım. bu arada hiçbir iletişimimiz yok son 2 aydır kendisiyle. hatta birbirimizi her yerden engellemiş vaziyetteyiz. ben kadınım, o erkek bu arada, cinsiyetler önemli mi bilmiyorum ama belirteyim..
birisinden çok hoşlandım, belki aşık oldum bilmiyorum; farklı bi ülkedeyken tanıştık, sevgili olmadık, aramızda hiçbir şey yaşanmadı, arkadaştık ama ikimiz de birbirimizden hoşlanmıştık. o kendi ülkesine, ben kendi ülkeme döndüm; 3.5 ay oldu ama hala her gün aklıma geliyor. hiçbir yerden takip etmiyorum -sadece çok nadiren arada baktığım oluyor-, hatta engelledim bile ama her gün aklıma geliyor. daha önce böyle bir şey yaşamadım, çok kalbimi kırdı, burada yaşanan olayları anlatacak değilim ama umut verdi sonra arkadaşız dedi kısaca... ne tavsiye edersiniz? ülkeye döndükten sonra spora başladım düzenli gittim, iyi geldi, şimdi tekrar başlayacağım, okullar online ve sosyalleşemiyorum, o yüzden de belki unutmam zorlaştı. tavsiyelere açığım, ne yapmam lazım? o belki de hayatına devam etti, ediyor, belki sevgilisi bile vardır şu an, hayatına bakıyordur ama ben ilk zamanlara göre ÇOK AMA ÇOK iyi olsam da her gün bir şekilde aklıma onun gelmesinden rahatsız oluyorum. hayatıma bakmak, o hiç olmamış gibi olsun istiyorum. ondan sonra başkalarıyla kahve içtiğim, tanışmaya çalıştığım oldu ama hiçbir şekilde aynı duyguları yakalayamadım. bu arada hiçbir iletişimimiz yok son 2 aydır kendisiyle. hatta birbirimizi her yerden engellemiş vaziyetteyiz. ben kadınım, o erkek bu arada, cinsiyetler önemli mi bilmiyorum ama belirteyim..
adele gibi. www.google.com
izlerken ağzını kapatasım geliyordu şu bayanın. ağzı açık gezmesem de kendi dişlekliğim gözüme batmaya başladı hüü
izlerken ağzını kapatasım geliyordu şu bayanın. ağzı açık gezmesem de kendi dişlekliğim gözüme batmaya başladı hüü
Hayatınızda olan kişi zaman içerisinde çeşitli sebeplerden dolayı kendine bak(a)mıyor. Rahatsız olduğunuz durumları söylüyorsunuz fakat bir aksiyon al(a)mıyor. Artık fiziksel olarak beğenmemeye başlıyorsunuz. Bu durumda partnerinize karşı tutumunuz ne olur? İlişkiyi sürdürür müsünüz?
tabi ki çevresi onun çirkin olduğunu hissettiriyor ama şöyle olsa mesela çirkin bir insan hiç insanın olmadığı bir yerde yetişse her gün aynaya baktığında ben çirkinim diyebilir mi?
kendini kıyaslayamayacağı için belki doğru olmayabilir.
ya da hiç kimse hissettirmiyor diyelim ya bir kıza teklif ettiğinde kızın gönlü varsa kabul ediyor vs işte. hiç ret edilmiyor diyelim. aklıma başka bir şey gelmedi :)
anladınız diye düşünüyorum.
buyrun
kendini kıyaslayamayacağı için belki doğru olmayabilir.
ya da hiç kimse hissettirmiyor diyelim ya bir kıza teklif ettiğinde kızın gönlü varsa kabul ediyor vs işte. hiç ret edilmiyor diyelim. aklıma başka bir şey gelmedi :)
anladınız diye düşünüyorum.
buyrun
Gameplay: youtu.be
Ben misafir çocuğu olarak 1999da falan oynuyordum. O zaman kimsenin evinde konsol falan yoktu, kuzenlerimde vardı. Başından saatlerce kalkmazdım.
Ama çevremde kimse bu konsolu ve oyunu bilmiyor. Herkes 2 boyutlu kasetli atari oyunu olan Mario'yu biliyor.
Siz oynadınız mı Nintendo 64?
Bugün Mario çizgi filmine gittim. Nintendonun yeri bende bir başkaydı. Ama Nintendo oynamayan maytap geçme peşinde, çocuk filmi zannediyor ama animasyon işte.
Yarın iş yerinde muhtemelen maytap malzemesi ben olacağım. İnstagram'a story de attım çünkü.
Bonus: Marionun çizgi filmine vizyonda salona gidip izleyen 30 yaşında bir erkek için ne düşünürdünüz? Atış serbest, istediğiniz gibi gömebilirsiniz.
Ben misafir çocuğu olarak 1999da falan oynuyordum. O zaman kimsenin evinde konsol falan yoktu, kuzenlerimde vardı. Başından saatlerce kalkmazdım.
Ama çevremde kimse bu konsolu ve oyunu bilmiyor. Herkes 2 boyutlu kasetli atari oyunu olan Mario'yu biliyor.
Siz oynadınız mı Nintendo 64?
Bugün Mario çizgi filmine gittim. Nintendonun yeri bende bir başkaydı. Ama Nintendo oynamayan maytap geçme peşinde, çocuk filmi zannediyor ama animasyon işte.
Yarın iş yerinde muhtemelen maytap malzemesi ben olacağım. İnstagram'a story de attım çünkü.
Bonus: Marionun çizgi filmine vizyonda salona gidip izleyen 30 yaşında bir erkek için ne düşünürdünüz? Atış serbest, istediğiniz gibi gömebilirsiniz.
Hoşlandığım kızla daha ilk zamanlardayız. Farklı şehirlerdeyiz. O İstanbul'da. Doğum günü için çiçeksepetinden saksıda canlı çiçek yollamak istiyorum ama adresini bilmiyorum. Doğum günü yaklaştı ama adresini de çiçek yollayacağım sana diyerek soramam.
Adresini sormalı mıyım? Yoksa bölgedeki bir ptt şubesi ya da ptt kargomat adresini mi vermeliyim sipariş verirken? Çiçeksepeti ev adresi dışında kargo şubelerine de teslimat yapıyor mu?
Bir de canlı çiçek çikolata mı iyi bir hediye olur ya da doğal taş bir kolye mi sizce?
Adresini sormalı mıyım? Yoksa bölgedeki bir ptt şubesi ya da ptt kargomat adresini mi vermeliyim sipariş verirken? Çiçeksepeti ev adresi dışında kargo şubelerine de teslimat yapıyor mu?
Bir de canlı çiçek çikolata mı iyi bir hediye olur ya da doğal taş bir kolye mi sizce?
Bu sefer ben sorayım halinizi hatırınızı.
Benim keyfim on üzerinden 7. Ramazan ayında oruç tutmanın vermiş olduğu hareketsizlik var üzerimde.
Haftaya cumartesi Üsküp'e gideceğim arkadaşım ve ailesiyle. Havalanından otele transfer ve Matka Kanyonuna ulaşım ile tur ayarladım İngilizce. Bunun verdiği tatmin duygusu var.
Bugüne kadar hep tek başıma gittim yurtdışına. İlk defa yanımda birileri olacak.
Matka Kanyon turu İngilizce olacak. Çeviri yapabilirim umut ediyorum. Gezi de güzel geçerse, benim açımdan bir meydan okuma hedefi gerçekleşmiş olacak.
Ramazan öncesi spora gidiyordum düzenli. İyi de kilo vermiştim ama bu süreçte verdiklerimi geri almıştır.
Genel olarak böyle. Keyifler iyi. Şimdilik dert yok tasa yok.
Benim keyfim on üzerinden 7. Ramazan ayında oruç tutmanın vermiş olduğu hareketsizlik var üzerimde.
Haftaya cumartesi Üsküp'e gideceğim arkadaşım ve ailesiyle. Havalanından otele transfer ve Matka Kanyonuna ulaşım ile tur ayarladım İngilizce. Bunun verdiği tatmin duygusu var.
Bugüne kadar hep tek başıma gittim yurtdışına. İlk defa yanımda birileri olacak.
Matka Kanyon turu İngilizce olacak. Çeviri yapabilirim umut ediyorum. Gezi de güzel geçerse, benim açımdan bir meydan okuma hedefi gerçekleşmiş olacak.
Ramazan öncesi spora gidiyordum düzenli. İyi de kilo vermiştim ama bu süreçte verdiklerimi geri almıştır.
Genel olarak böyle. Keyifler iyi. Şimdilik dert yok tasa yok.
artık düşünmekten kafam durunca serdar ortaç açtım.
bir rahatlama geldi, yalan yok. fake de olsa mutlu gibi oldum.
müzik zevkim oldukça farklıdır ama sanki iyi geliyor bir tavsiye üzerine deneyeyim dedim.
ama bağımlılık yapmasından korktum eşe dosta anlatamam yıllardır duruşum farklı.
siz de yapıyorsunuz değil mi böyle şeyler?
bir rahatlama geldi, yalan yok. fake de olsa mutlu gibi oldum.
müzik zevkim oldukça farklıdır ama sanki iyi geliyor bir tavsiye üzerine deneyeyim dedim.
ama bağımlılık yapmasından korktum eşe dosta anlatamam yıllardır duruşum farklı.
siz de yapıyorsunuz değil mi böyle şeyler?
Selam
Yüz ve fizik olarak ayrı ayrı puanlarsak 10 üzerinden kaç verirsiniz kendinize? Cinsiyet ve yaş belirtilmesi önemle rica olunur. Ara ara sorulurdu bu tarz sorular kimse sormayınca ben sorayım dedim. Duyuruya biraz hareket gelsin :)
Yüz ve fizik olarak ayrı ayrı puanlarsak 10 üzerinden kaç verirsiniz kendinize? Cinsiyet ve yaş belirtilmesi önemle rica olunur. Ara ara sorulurdu bu tarz sorular kimse sormayınca ben sorayım dedim. Duyuruya biraz hareket gelsin :)
instanizi bir donem birilerine kizip kapadiniz.
yillar sonra tekrar actiniz ve bu sefer sadece is arkadaslarinizi, ordan burdan beni eklesene diyen kisileri (geziler, etkinlikler) eklediniz.
son zamanlarda kisitli listenizi arttirmaya karar verdiniz.
ilk akliniza universite arkadaslariniz geldi.
aradan 10 yila yakin gecmis.
ekler miydiniz? veya ekleyen icin ne alaka simdi bu mu dersiniz?
yillar sonra tekrar actiniz ve bu sefer sadece is arkadaslarinizi, ordan burdan beni eklesene diyen kisileri (geziler, etkinlikler) eklediniz.
son zamanlarda kisitli listenizi arttirmaya karar verdiniz.
ilk akliniza universite arkadaslariniz geldi.
aradan 10 yila yakin gecmis.
ekler miydiniz? veya ekleyen icin ne alaka simdi bu mu dersiniz?