arkadaşlar, bu devirde evlilik gerçekten hala bu mu demek, yoksa ben dışardan aşırı modern göründüğü halde kölelikte takılı kalmış marjinal bir aileye mi denk geldim?
ikimiz de aynı mesleği icra ediyoruz, aşağı yukarı aynı maaşı alıyoruz, ben yine de mutfağa daha çok giren ve temizliği tek başına yapan tarafım. adam sadece kendi ütüsünü yapıyor, kahvaltıya yardım ediyor, aklına eserse de ayda yılda bir akşam yemeği hazırlıyor. bulaşıkları makineye koymuyor. bu durumdan rahatsız olduğum ve eşit sorumluluk paylaşımı istediğim için bir kez kaynanamdan şaka yollu, kocamdan da pek çok kez ciddi ciddi "o zaman neden evlendin" lafını duydum. hatta kocam "iki işi birlikte yürütemiyorsan çalışmak zorunda değilsin" bile dedi. kadın olarak tüm bu ev işlerini memnuniyetle yapmalıymışım. o da erkek olarak mutfağa girmek zorunda değilmiş. bunlar marjinal söylemler değil mi?
lütfen saldırgan olmadan içtenlikle cevaplayabilir misiniz, zaten canım çok sıkkın...
teşekkürler
ikimiz de aynı mesleği icra ediyoruz, aşağı yukarı aynı maaşı alıyoruz, ben yine de mutfağa daha çok giren ve temizliği tek başına yapan tarafım. adam sadece kendi ütüsünü yapıyor, kahvaltıya yardım ediyor, aklına eserse de ayda yılda bir akşam yemeği hazırlıyor. bulaşıkları makineye koymuyor. bu durumdan rahatsız olduğum ve eşit sorumluluk paylaşımı istediğim için bir kez kaynanamdan şaka yollu, kocamdan da pek çok kez ciddi ciddi "o zaman neden evlendin" lafını duydum. hatta kocam "iki işi birlikte yürütemiyorsan çalışmak zorunda değilsin" bile dedi. kadın olarak tüm bu ev işlerini memnuniyetle yapmalıymışım. o da erkek olarak mutfağa girmek zorunda değilmiş. bunlar marjinal söylemler değil mi?
lütfen saldırgan olmadan içtenlikle cevaplayabilir misiniz, zaten canım çok sıkkın...
teşekkürler
huawei 6 ay beleş tinder plus üyeliği veriyormuş bende aldım. daha uygulamayı açalı 15 dk old birisi seni beğendi diye bildirim geldi. aa ne güzel kim beğenmiş diye bakayım dedim görebilmek için gold üye olmam gerekiyormuş. ee bu uygulamayı adam akıllı kullanan herkesin gold üyeliği mi olması gerekiyor? ben şimdi birisini beğendim diyelim beğendiğim kişinin gold üyeliği yoksa beni göremeyecek ve kavuşamayacak mıyız?
Bir ömürlük değil elbette. Kısa süre de olsa çok rahatlarım, sevinirim dediğiniz bir şeyler var mı?
1- Burçlara inanıyor musunuz ?
(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)
2- Karşınızdaki kişinin x burcu olduğunu düşünüp; gerçekten x burcu çıktığı oldu mu ?
(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)
3- Hayatınızda burçları baz alarak düzenleme yapıyor musunuz ?
(Belirli burçlarla ilişki kurmama, iş yada özel hayatta belirli burçlarla yakın olmaya çalışmak gibi)
(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)
4- Aynı x burcu kişilerinin temel özelliklerinin aynı olduğunu düşünür musunuz ?
( x burcu duygusaldır, y burcu liderlik yapmasını sever gibi)
(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)
5- Burçlara yükselen burçlarının vs. etki ettiğini düşünüyor musunuz?
(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)
6- Eklemek istediklerinizi yazınız.
(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)
2- Karşınızdaki kişinin x burcu olduğunu düşünüp; gerçekten x burcu çıktığı oldu mu ?
(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)
3- Hayatınızda burçları baz alarak düzenleme yapıyor musunuz ?
(Belirli burçlarla ilişki kurmama, iş yada özel hayatta belirli burçlarla yakın olmaya çalışmak gibi)
(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)
4- Aynı x burcu kişilerinin temel özelliklerinin aynı olduğunu düşünür musunuz ?
( x burcu duygusaldır, y burcu liderlik yapmasını sever gibi)
(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)
5- Burçlara yükselen burçlarının vs. etki ettiğini düşünüyor musunuz?
(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)
6- Eklemek istediklerinizi yazınız.
büyük kurumlarda çalışanlar için özellikle sorum. ben iş yerinden kimseyi eklemedim, eklememek için de elimden geleni yapıyorum; çünkü sonra izin gününde yaptıklarınızı görecekler, iş kilitleyecekler, ters bi durum olduğunda ellerinde sizi üzmek için daha çok done olacak özel yaşamınızla ilgili bi alanı gördükleri için.
siz nasıl yapıyorsunuz, başa çıkıyorsunuz?
siz nasıl yapıyorsunuz, başa çıkıyorsunuz?
(4)
Büyük otellerin sansasyonlardan geçilmemesi hikayesi
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi #1440037
Merhaba arkadaşlar,
Aşağıdaki tanık olunan aldatma hikayeleri başlığını görünce aklıma geldi. 3 yıl önce kadın bir iş arkadaşımla iş mevzularını konuşurken otellerde çalışmak istemediğini söylemişti. Ben de nedenini sorduğumda bir arkadaşının büyük otel zincirlerinde çalıştığını ve otellerin çalışanlar arasında kim kime dum duma ilişkilerinden geçilmediğini anlattığını söyledi, aşçı uşağa, uşak bahçıvana gibi :D
Duyunca bayağı bi şaşırmıştım ama sonra düşününce hiç de şaşırılacak bir olay gibi gelmedi. Gayet de uygun bir ortam gibi. Siz ne düşünüyorsunuz? Var mı böyle dökülecek kirli çamaşırlar bildiğiniz? Bir de neden böyle hikayelerin dedikodusunu yapmak çok çekici geliyor? :D
Aşağıdaki tanık olunan aldatma hikayeleri başlığını görünce aklıma geldi. 3 yıl önce kadın bir iş arkadaşımla iş mevzularını konuşurken otellerde çalışmak istemediğini söylemişti. Ben de nedenini sorduğumda bir arkadaşının büyük otel zincirlerinde çalıştığını ve otellerin çalışanlar arasında kim kime dum duma ilişkilerinden geçilmediğini anlattığını söyledi, aşçı uşağa, uşak bahçıvana gibi :D
Duyunca bayağı bi şaşırmıştım ama sonra düşününce hiç de şaşırılacak bir olay gibi gelmedi. Gayet de uygun bir ortam gibi. Siz ne düşünüyorsunuz? Var mı böyle dökülecek kirli çamaşırlar bildiğiniz? Bir de neden böyle hikayelerin dedikodusunu yapmak çok çekici geliyor? :D
Selamlar herkese, ilişkilerimde çok sıkıcı olduğumu düşünüyorum yanımdaki insan benden sıkılıyor mu diye düşünmekten içimden geldiği gibi davranamıyorum. İçinden ne geliyor derseniz içimden bir şey de gelmiyor aslında. İçine kapanık sessiz bir tipim o yüzden eğlenceli vakit geçirmek, muhabbet etmek gibi bir yetenek hiç geliştirmedim. Tek yeteneğim dışarıyı çok iyi gözlemleyebilmek. Ama bundan gerçekten sıkıldım. Bırakın başkasını ben benden sıkıldım. Yaptığım gözlemler olsun, hayatın anlamı üzerine olsun sabahlara kadar konuşabilirim aslında. Ama bu bir noktadan sonra bayıyor. Ve o noktadan sonra başka muhabbet açamıyorum. Bu iletişimi nasıl öğrenebilirim? Neler tavsiye edersiniz bana aklınıza gelebilecek her tavsiyeye açığım. Bunun sebebi empati eksikliği olabilir mi? Böyleymişsin böyle kal herkes eğlenceli olmak zorunda değil demeyin lütfen, ben böyle olmak istemiyorum çünkü. Ama yolu da bilmiyorum.
bunun ciddi anlamda sıkıntısını çekmeye başladım, istiyorum ki farklı çevrelerden insanlar ile ilişki kurayım arkadaş olayım ama bu arkadaşlıklar çağımızın en büyük hastalıklarından biri olan "benim bir projem var" yüzünden baltalanıyor.
eminim bir çok meslekte soru sorma olayından dolayı bıkkınlık vardır. ne bileyim doktor arkadaşa "şuram ağrıyor ne olabilir", avukata "birini öldürsem kaç yıl yerim" gibi...
fakat benim sektörümde (yazılım,mobil yazılım) artık bu bıkkınlık vermeye başladı, askerde mesleğimi öğrenenler bile bir şekilde bana ulaşıp şöyle bir projem var yapalım mı diyorlar.
yeni tanıştığım birçok insanda da aynı şeyi yaşıyorum, sırf bu yüzden uzun bir aradan sonra arayan insanların telefonlarını açmak bile istemiyorum bazen, seziyorum çünkü kesin aklına yeni bir proje geldi diye.
kesinlikle küçümsemediğimden söylemiyorum ama ne bileyim taksicisinden gayrimenkul danışmanı herkesin bir projesi var, mesleği duyunca başlıyorlar projelerini anlatmaya.
artık insanları dinleyip onlara projelerinin bir boka yaramayacağını zaten benzerlerinin olduğunu, planlamasız, bütçesiz bu işlere pek de girilmemesi gerektiğini sandıkları gibi kısa sürede yapılamayacağını vs. söylemekten yoruldum.
evet derdimi şöyle kenara bırakıyorum istediğiniz gibi muamele edebilirsiniz :) fakat bu durumun beni yeni arkadaşlıklar kurmaktan çekindirdiğini farkettim.
çok mu yumuşak başlıyım bilemedim ki
eminim bir çok meslekte soru sorma olayından dolayı bıkkınlık vardır. ne bileyim doktor arkadaşa "şuram ağrıyor ne olabilir", avukata "birini öldürsem kaç yıl yerim" gibi...
fakat benim sektörümde (yazılım,mobil yazılım) artık bu bıkkınlık vermeye başladı, askerde mesleğimi öğrenenler bile bir şekilde bana ulaşıp şöyle bir projem var yapalım mı diyorlar.
yeni tanıştığım birçok insanda da aynı şeyi yaşıyorum, sırf bu yüzden uzun bir aradan sonra arayan insanların telefonlarını açmak bile istemiyorum bazen, seziyorum çünkü kesin aklına yeni bir proje geldi diye.
kesinlikle küçümsemediğimden söylemiyorum ama ne bileyim taksicisinden gayrimenkul danışmanı herkesin bir projesi var, mesleği duyunca başlıyorlar projelerini anlatmaya.
artık insanları dinleyip onlara projelerinin bir boka yaramayacağını zaten benzerlerinin olduğunu, planlamasız, bütçesiz bu işlere pek de girilmemesi gerektiğini sandıkları gibi kısa sürede yapılamayacağını vs. söylemekten yoruldum.
evet derdimi şöyle kenara bırakıyorum istediğiniz gibi muamele edebilirsiniz :) fakat bu durumun beni yeni arkadaşlıklar kurmaktan çekindirdiğini farkettim.
çok mu yumuşak başlıyım bilemedim ki
Mevcut mesleğimle ilgili kendimi geliştirmek için pek hevesim yok.Okuldan sonra çalışma hayatına geçince zaten az olan hevesim iyice yok oldu.Beklentilerim çok daha farklıydı.
Tasarım işiyle uğraşıyorum fakat,kitaplığım hep psikoloji kitaplarıyla dolu.Zaten tercih yaparken de hep aklımda olan bir bölümdü.Okul bittikten sonra da aynı ikilemi yaşadım.Bu düşünceler o kadar rahatsız etmeye başladı ki beni ,takıntı haline gelmeye başladı.Her gün aynı şeyleri düşünüyorum.Okusam 4 senem gidecek ve üstüne bir sürü eğitim alacağım.Belki de hayal ettiğim gibi olmayacak, pişman olacağım.
Mevcut işimi bıraksam ,bırakamıyorum.İyice boşluğa düşerim ve depresyona girebilirim.Karar verme yetimi yitirdim gibi hissediyorum.Tembellikten mi bu yaşadıklarım yoksa sevmiyor muyum sizce?
Tasarım yaparken bazen keyif alıyorum ama pek başarılı değilim sanırım.
Tasarım işiyle uğraşıyorum fakat,kitaplığım hep psikoloji kitaplarıyla dolu.Zaten tercih yaparken de hep aklımda olan bir bölümdü.Okul bittikten sonra da aynı ikilemi yaşadım.Bu düşünceler o kadar rahatsız etmeye başladı ki beni ,takıntı haline gelmeye başladı.Her gün aynı şeyleri düşünüyorum.Okusam 4 senem gidecek ve üstüne bir sürü eğitim alacağım.Belki de hayal ettiğim gibi olmayacak, pişman olacağım.
Mevcut işimi bıraksam ,bırakamıyorum.İyice boşluğa düşerim ve depresyona girebilirim.Karar verme yetimi yitirdim gibi hissediyorum.Tembellikten mi bu yaşadıklarım yoksa sevmiyor muyum sizce?
Tasarım yaparken bazen keyif alıyorum ama pek başarılı değilim sanırım.
Önceden hesap olmadan profillere girip takipçi sayısı, profil fotosuna falan bakabiliyorduk. Şuan mümkün değil mi?
Yakında birinci evlilik yıl dönümümüz var. Ben izin alayım sakin bir yerlere gideriz, bir şeyler yaparız diyorduk.
Eşimin kardeşi (eşim küçük kardeş) bizim yaşadığımız şehirde diş tedavisi yaptırıyor (ki kendisi İstanbul'da yaşıyor, bunun için Antalyaya gelmesi de garip bana göre, özel bir doktor bulma olayı da yok).
Neyse eşim söyledi "şu gün bizim evlilik yıl dönümü, bir şeyler planlayacağız, ona göre ayarlar mısınız günleri?" -ki ben direkt şu şu günlere göre alsınlar gidiş dönüşü diye söylemesini rica etmiştim eşimden ama ayıp olurmuş?-
neyse şimdi kardeşi, diğer kardeşi ile beraber bi hafta bizde kalacak şekilde ayarlamış günleri, dönüş günleri de evlilik yıl dönümümüzün sabahı (bir önceki hafta da bizdeydi, 2 hafta önce de iki kardeş tatil+ziyarete gelmişti bize).
Bana çok saçma geliyor bu, yani ben olsam önce hangi günler uygun derim, hiç bir şey söylemeseler birkaç gün önce ayrılırım.
Ben mi abartıyorum yoksa garip bir durum mu var burada arkadaşlar?
Eşimin kardeşi (eşim küçük kardeş) bizim yaşadığımız şehirde diş tedavisi yaptırıyor (ki kendisi İstanbul'da yaşıyor, bunun için Antalyaya gelmesi de garip bana göre, özel bir doktor bulma olayı da yok).
Neyse eşim söyledi "şu gün bizim evlilik yıl dönümü, bir şeyler planlayacağız, ona göre ayarlar mısınız günleri?" -ki ben direkt şu şu günlere göre alsınlar gidiş dönüşü diye söylemesini rica etmiştim eşimden ama ayıp olurmuş?-
neyse şimdi kardeşi, diğer kardeşi ile beraber bi hafta bizde kalacak şekilde ayarlamış günleri, dönüş günleri de evlilik yıl dönümümüzün sabahı (bir önceki hafta da bizdeydi, 2 hafta önce de iki kardeş tatil+ziyarete gelmişti bize).
Bana çok saçma geliyor bu, yani ben olsam önce hangi günler uygun derim, hiç bir şey söylemeseler birkaç gün önce ayrılırım.
Ben mi abartıyorum yoksa garip bir durum mu var burada arkadaşlar?
eksiduyu.ru
Şurada anlattığım gibi, arkadaşla ufak ufak sohbete başladık.
Ama sürekli ben tanımak istiyormuşum gibi geliyor bana.
Mesela ben soruyorum o cevaplıyor ama mesela o beni sormuyor.
Mesaj geç attığında yada bir işi olduğunda detaylı detaylı anlatıyor.
Ama kahretsin o bana hiç bişey sormuyor.
Sanki onu "tavlamamı" bekliyor gibi.
Bir de çok yoğun bir işte çalışıyor. Akşam eve geliyor çok yorgunum uykum var demeye başlıyor. Yani biz nasıl birbirimizi tanıyacağız. (kendisi şehir dışında)
Beni (tip olarak) beğenmemiş olsa konuşmayı kabul etmezdi. Biz bir de "ciddi anlamda" tanışacağız sözde. Yani evlilik odaklı.
***
Mesajda bana; ben alışkın değilim tüm gün mesajlaşmaya evde başka şeylere odaklanabiliyorum dedi.
Ayrıca; fırsat buldukça yazarım mesajını gördükçe,bir güne sığdırmayalım zamana yayalım dedi.
***
Yedek kulübesinde filan mıyız acaba?
Not: İşinin yoğun olduğu doğru ama bana göre isteyen insan her şeye zaman ayırabilir. Son ilişkimden bunu tecrübe ettim bizzat. Aynı şeyleri yaşamaktan korkuyorum hem de çok. (zaten burçları, tuttukları takım bile aynı)
Ne yapmalıyım ?
Şurada anlattığım gibi, arkadaşla ufak ufak sohbete başladık.
Ama sürekli ben tanımak istiyormuşum gibi geliyor bana.
Mesela ben soruyorum o cevaplıyor ama mesela o beni sormuyor.
Mesaj geç attığında yada bir işi olduğunda detaylı detaylı anlatıyor.
Ama kahretsin o bana hiç bişey sormuyor.
Sanki onu "tavlamamı" bekliyor gibi.
Bir de çok yoğun bir işte çalışıyor. Akşam eve geliyor çok yorgunum uykum var demeye başlıyor. Yani biz nasıl birbirimizi tanıyacağız. (kendisi şehir dışında)
Beni (tip olarak) beğenmemiş olsa konuşmayı kabul etmezdi. Biz bir de "ciddi anlamda" tanışacağız sözde. Yani evlilik odaklı.
***
Mesajda bana; ben alışkın değilim tüm gün mesajlaşmaya evde başka şeylere odaklanabiliyorum dedi.
Ayrıca; fırsat buldukça yazarım mesajını gördükçe,bir güne sığdırmayalım zamana yayalım dedi.
***
Yedek kulübesinde filan mıyız acaba?
Not: İşinin yoğun olduğu doğru ama bana göre isteyen insan her şeye zaman ayırabilir. Son ilişkimden bunu tecrübe ettim bizzat. Aynı şeyleri yaşamaktan korkuyorum hem de çok. (zaten burçları, tuttukları takım bile aynı)
Ne yapmalıyım ?
Kız arkadaşımla 1 sene olmadı henüz ilişkimiz. Her şeyi açık açık konuşuruz.
Dün arkadaşımın doğum günüydü. 1-2 kuzeni ve çok eski bir arkadaşını da davet etti. Bu çok eski arkadaşı bir gay ya da biseksüel. Çok samimiler. Gecenin ilerleyen saatlerinde sevgilimle paçır puçur sarılıyorlar birbirlerine. Fazla samimi oldular. Sevgilim çok ileri gitti. Çocuğun üzerine yatmalar falan. Kaldırabileceğim bir şey değil. Çok aşırı zoruna gitti. Çok sinirlendim ve sessizce kalkıp çıktım odadan. Kimsenin huzurunu kaçıracak bir şey söylemedim tabii ki. Sevgilim anladı bir şeye bozulduğumu ve geldi yanıma. Anlattım ona durumu.
Özür diledi, çok üzüldü, benden böyle bir tepki geleceğini beklemediğini söyledi, bir daha olmayacağını söyledi, onunla hep öyle samimi olduklarını söyledi. Ben de samimiyetlerine değil aşırı samimiyetlerine bozulduğumu söyledim. Neyse sabah sulh içerisinde uyandık ve çıktım evden.
Ama ben hala gerginliği üzerimden atamıyorum. Nerede duracağımı bilmiyorum. Kızın hata yaptığını kabul edip özür dilemesi çok önemli ama hala kendimi çok kötü hissediyorum. Haklı mıyım sizce, haksız mıyım, yanlış yapıyor muyum? Hayatımda ilk defa bu tip bir kıskançlık krizine girdim ve sanırım hala devam ediyor.
Dün arkadaşımın doğum günüydü. 1-2 kuzeni ve çok eski bir arkadaşını da davet etti. Bu çok eski arkadaşı bir gay ya da biseksüel. Çok samimiler. Gecenin ilerleyen saatlerinde sevgilimle paçır puçur sarılıyorlar birbirlerine. Fazla samimi oldular. Sevgilim çok ileri gitti. Çocuğun üzerine yatmalar falan. Kaldırabileceğim bir şey değil. Çok aşırı zoruna gitti. Çok sinirlendim ve sessizce kalkıp çıktım odadan. Kimsenin huzurunu kaçıracak bir şey söylemedim tabii ki. Sevgilim anladı bir şeye bozulduğumu ve geldi yanıma. Anlattım ona durumu.
Özür diledi, çok üzüldü, benden böyle bir tepki geleceğini beklemediğini söyledi, bir daha olmayacağını söyledi, onunla hep öyle samimi olduklarını söyledi. Ben de samimiyetlerine değil aşırı samimiyetlerine bozulduğumu söyledim. Neyse sabah sulh içerisinde uyandık ve çıktım evden.
Ama ben hala gerginliği üzerimden atamıyorum. Nerede duracağımı bilmiyorum. Kızın hata yaptığını kabul edip özür dilemesi çok önemli ama hala kendimi çok kötü hissediyorum. Haklı mıyım sizce, haksız mıyım, yanlış yapıyor muyum? Hayatımda ilk defa bu tip bir kıskançlık krizine girdim ve sanırım hala devam ediyor.
ağlıyorum. içim ağlıyor ama, dünden beri.
11 yıllık dostum vardı, kadın...
2 küsüşmede tolere ettim ama artık bitti.
sebepse bana göre, parayı, sevgiyi, edindiği rütbe ve evleniyor olmasının getirdiği ego şişmesiyle beni ezmeye çalışması, aşırı bencilleşmesi...konuşmak istediğimi söyledim, gece gece canını sıkamazmışım gece gece...deli gibi kavga ettik, "soğursan soğu benden", erkek ağzıyla kardeşim mardeşim konuşmaları.
benim için bitti, içim bitti. düğünü var 3 hafta sonra gitmeyeceğim sanırım...
birkaç kişiyle de koptu böyle arkadaş grubumuzdan. erkek arkadaşım da bana kızıyor "hep başkalarına öncelik veriyorsun, olan sana oluyor, siktir et" diye..
Bana fikri sorduğu, psikolojiyle ve kişiliğiyle barışamadığı konularda ona deneyimlerimi hep anlattım, onu ok açtığımı düşünüyorum...benden duyduğu ve benle açıldığı şeylerin havasını yapıyor, bu koyuyor insana işte.
çirkefleşmiş, altta kalacak diye ödü kopan, tam bir çeçeroz beyaz yaka olmuş durumda. bi de bencillikle suçladı..kabul etmiyorum. hayatta ne kaybettiysem bencil olmadığım için kaybettim, kahretsin...
çok üzgünüm. böyle tecrübeleriniz oldu mu? kendimi ezik hissettim. :(
üniversite çok ama çok sosyaldim, beni kıskandığını hissederdim içimden, sonra travmalarım oldu eser yok halimden.. o da 30undan sonra pıtırcık çiçeği gibi açıldı. bu yüzden içten içe beni ezmeye çalıştığını hissediyorum
11 yıllık dostum vardı, kadın...
2 küsüşmede tolere ettim ama artık bitti.
sebepse bana göre, parayı, sevgiyi, edindiği rütbe ve evleniyor olmasının getirdiği ego şişmesiyle beni ezmeye çalışması, aşırı bencilleşmesi...konuşmak istediğimi söyledim, gece gece canını sıkamazmışım gece gece...deli gibi kavga ettik, "soğursan soğu benden", erkek ağzıyla kardeşim mardeşim konuşmaları.
benim için bitti, içim bitti. düğünü var 3 hafta sonra gitmeyeceğim sanırım...
birkaç kişiyle de koptu böyle arkadaş grubumuzdan. erkek arkadaşım da bana kızıyor "hep başkalarına öncelik veriyorsun, olan sana oluyor, siktir et" diye..
Bana fikri sorduğu, psikolojiyle ve kişiliğiyle barışamadığı konularda ona deneyimlerimi hep anlattım, onu ok açtığımı düşünüyorum...benden duyduğu ve benle açıldığı şeylerin havasını yapıyor, bu koyuyor insana işte.
çirkefleşmiş, altta kalacak diye ödü kopan, tam bir çeçeroz beyaz yaka olmuş durumda. bi de bencillikle suçladı..kabul etmiyorum. hayatta ne kaybettiysem bencil olmadığım için kaybettim, kahretsin...
çok üzgünüm. böyle tecrübeleriniz oldu mu? kendimi ezik hissettim. :(
üniversite çok ama çok sosyaldim, beni kıskandığını hissederdim içimden, sonra travmalarım oldu eser yok halimden.. o da 30undan sonra pıtırcık çiçeği gibi açıldı. bu yüzden içten içe beni ezmeye çalıştığını hissediyorum
Yoksa insanın doğasında mı var sarışın kadın sevdası
Merhaba.
1. Eski sevgilinizin/eşinizin gönderilerini beğenir miydiniz?
2. Sevgiliniz/yeni eşiniz bunu yapsa ne hissederdiniz? ne tepki verirdiniz?
1. Eski sevgilinizin/eşinizin gönderilerini beğenir miydiniz?
2. Sevgiliniz/yeni eşiniz bunu yapsa ne hissederdiniz? ne tepki verirdiniz?
Kendimi pasif, utangaç biri olarak tanımlıyorum.Mizaç gereği biraz da sessiz olduğumdan dolayı daha da zorlaştı her şey.
Hayır diyemiyorum kolay kolay mesela.Ya da hoşnut olmadığım bir durumla karşı karşıya kalınca, rahatsız olduğumu söylemekte zorluk çekiyorum bazen.Tuttuğunu koparan biri değilim.
Sebeplerini az çok biliyorum.Mükemmeliyetçi anne-babayla büyüdüm.Sürekli eleştirildim ve özgüvenim yerle bir oldu.İş hayatında da zorluklarını yaşıyorum.Babamın kendi şirketinde çalışmama rağmen pek rahat değilim mesela.O kadar ezik hissediyorum ki bazen, başka bir yerde çalışsam herhalde beni adam yerine koymazlardı.
Biraz destek aldım bu süreçte ama daha büyük adımlar atmak istiyorum.Bu konularda tecrübeli arkadaşlar varsa ne söyleyebilirsiniz?
Yaş 20 lerin ortası
Hayır diyemiyorum kolay kolay mesela.Ya da hoşnut olmadığım bir durumla karşı karşıya kalınca, rahatsız olduğumu söylemekte zorluk çekiyorum bazen.Tuttuğunu koparan biri değilim.
Sebeplerini az çok biliyorum.Mükemmeliyetçi anne-babayla büyüdüm.Sürekli eleştirildim ve özgüvenim yerle bir oldu.İş hayatında da zorluklarını yaşıyorum.Babamın kendi şirketinde çalışmama rağmen pek rahat değilim mesela.O kadar ezik hissediyorum ki bazen, başka bir yerde çalışsam herhalde beni adam yerine koymazlardı.
Biraz destek aldım bu süreçte ama daha büyük adımlar atmak istiyorum.Bu konularda tecrübeli arkadaşlar varsa ne söyleyebilirsiniz?
Yaş 20 lerin ortası
" femboy" kelimesini arttığını gördüm. arama motorunda değil, sosyal medya üzerinde aratmis, bilgi edinmek isteseydi googlelardi. heteroseksüel mi değil acaba bilemiyorum. daha önce böyle bir eğilimi olduğunu düşünmemistim. bundan heteroseksüeller de haz alabilir mi?? kafam karışık. siz yaşasaniz nasıl hissedersiniz bir heteroseksüel olarak?
22 yaşındayım. Ama hala annemin abimi benden daha çok düşündüğünü düşünüyorum. Abim ne zaman evde olsa güzel yemekler yeriz çoğunlukla kıymalı falan. Ve annem bunları kendi isteğiyle yapar. O evde olmadığında ise sebze yemeği yiyoruz genellikle. Anneme ev işinde yardımcı olsam da bir müddet sonra bunların değeri yitip gidiyor onun gözünde. Naptın ki falan diyor. Ama annem hastalandığı zaman(4 sene önce falan) abim yanındaydı ben başka sehirdeydim. 1 hafta falan evin işlerini abim yapmış ve bunu unutmuyo hala. Normal zamanda bizim evdeyken pek de iş yapan biri değil. Ama nedense benim yaptıklarım pek göze görünmüyor. Beni millete kotulemekten de alikoymuyo kendini. Lise sondayken hep ders çalışıyordum, millete iğneye elini dokamaz diye anlatıyordu. Bilmiyorum neden böyle, kız oldugumdan mi yoksa annem beni sadece 2 ay emzirmis hasta olduğum için, bağlılık mı gelistiremedi acaba? Bu durumu yaşayan var mıdır
Merhaba. Komik bir soru ama merak ettim. Daha önce yaşadığınız zaman boyunca görmediğiniz birini rüyanızda gördünüz mü? Ben daha önce hiç görmediğim birini sevgilim olarak gördüm. Bunu tecrübe eden biri oldu mu?
Ya bi kızla tanıştım bir arkadaş vasıtasıyla. Fotoğraflarıma bakmış filan görüşelim tanışalım demiş. Ama ben ne konuşacağım bu kızla. Yani meraba naber nasılsın eee ? kız şehir dışında bir de şu an. Bunun bir püf noktası filan var mı ?
Daha 2. gün. Üstünde ne var filan mı sorcam.
Off hiç beceremiyorum bu işleri. Ama beni tanısa severdi :(
Daha 2. gün. Üstünde ne var filan mı sorcam.
Off hiç beceremiyorum bu işleri. Ama beni tanısa severdi :(
arkadaşlar hakaret etmeden yorumlarınızı bekliyorum.
ben sanırım hayatımdaki herkesi bir şekilde aldatıyorum. kimseyi ciddiye alamıyorum. 3-4 kişiyle aynı anda flört ediyorum içimi de ama o da zaten böyle yapıyordur diyerek rahatlatıyorum. hayatım boyunca sadece 2 kişiye sadık oldum onun haricinde hep ufak şeylerden şüphelenip aldattım. aldattım dediğim de başkalarıyla flörtleştim falan. ama karşımdakinin en ufak bişeyini yakalasam kıyameti koparırım. o kızı neden ekledin ? fotoğraflarını neden beğendin ? vs vs kafasını yerim. sonra aman ben de neler yapıyorum diyip sakinleşip ilişkime devam ediyorum. böyle olmaktan mutlu değilim ama düzelemiyorum da. çünkü insanlara güvenmiyorum ve içimde bitmeyen bir kin var. herkes herkesi aldatıyormuş gibi geliyor. bu bilgiler ışığında ben ruh hastası olabilir miyim ? beni bir yorumlar mısınız ? yoksa doğru kişiyi bulunca bunların hepsi geçecek mi ?
ben sanırım hayatımdaki herkesi bir şekilde aldatıyorum. kimseyi ciddiye alamıyorum. 3-4 kişiyle aynı anda flört ediyorum içimi de ama o da zaten böyle yapıyordur diyerek rahatlatıyorum. hayatım boyunca sadece 2 kişiye sadık oldum onun haricinde hep ufak şeylerden şüphelenip aldattım. aldattım dediğim de başkalarıyla flörtleştim falan. ama karşımdakinin en ufak bişeyini yakalasam kıyameti koparırım. o kızı neden ekledin ? fotoğraflarını neden beğendin ? vs vs kafasını yerim. sonra aman ben de neler yapıyorum diyip sakinleşip ilişkime devam ediyorum. böyle olmaktan mutlu değilim ama düzelemiyorum da. çünkü insanlara güvenmiyorum ve içimde bitmeyen bir kin var. herkes herkesi aldatıyormuş gibi geliyor. bu bilgiler ışığında ben ruh hastası olabilir miyim ? beni bir yorumlar mısınız ? yoksa doğru kişiyi bulunca bunların hepsi geçecek mi ?
Değiştirmek için de hiçbir şey yapmıyorum. Var mı böyle olanlar merak ettim? Nabıyonuz genel olarak?
diyelim çok iyi anlaştığınız biri var. sanalda tanıştınız. sohbet aldı başını yürüdü. böyle uzaktan bir arzu duyuyorsunuz ama endişeleriniz de var, ya yanyana gelince ten uyumu olmazsa diye. napmalı peki bu durumda? içip de mi sevişmeli yoksa ne gibi taktik olmalı?
taraflar birbiriyle karşılaştıkları için, birbirlerini tanıma şansları buldukları için çok mutlular.
taraflar birbiriyle karşılaştıkları için, birbirlerini tanıma şansları buldukları için çok mutlular.
1 yıllık ilişki. 23 yaşında erkeğim ve bu sene mühendislikten mezun oldum. 22 yaşında sevgilim var ve son sınıf PDR öğrencisi. Kişisel olarak hiçbir sorun yok. Sevgi, saygı, iyi zaman geçirme, gezme tozma, fikirsel ve fiziksel uyum, ev işleri dahil gayet iyi anlaşıyoruz, seviyoruz ve eğleniyoruz. Birbirimize çok yakıştığımızı düşünüyoruz. Anlayacağınız işler tıkırında.
Fakat 1 yılın bitmesiyle işin biraz ciddiye bindiğini düşünüyorum. Kızın ailesi yüzünden ayrılmak istiyorum. Ailesi Düzce'de köyde yaşıyor. Annesi terk edip gitmiş. Babası para kazanmak için saçma işlere girişmiş saf bir adam. Borç yüzünden yaklaşık 1 sene hapis yatıyor. Maaşına ipotek konmuş durumda. Uzun yıllar bunu ödeyecek. Hala saçma işler peşinde koşan, kızının harçlığını isteyecek kadar düşmüş, umursamaz bir herif. Dedesi ve babaannesi iyi insanlar ve onların sayesinde ablası, kendisi ve kardeşi okuyor. Bulundukları köy ve Düzce salakça bir yer. Komşuları silahla babasını tehdit etmiş v.b. korkutucu olaylar yaşanmış yakın zamanda. Akrabaları muhafazakar.
Ben doğma büyüme İstanbul'dayım. Annesinin terk ettiğini, Düzce'li ve göçmen oldukları detaylarını anneme söyledim. Bir süre sonra onlar bize gelmez gibi söylemlerle kızdan ayrılmamı söyledi. Hapis olayını duysa kafayı yer. Ama kız arkadaşım gayet modern, mesleğinden tut, kişilik özellikleriyle, fikirleriyle tam bir uyum içerisindeyiz. Ailesinin garip olduğunu kabul ediyor. Fakat bu bir gerçeklik.
Biraz uzattım kabul ediyorum. Sonuç olarak sorun şu: Ailesi beni kaygılandırıyor. İleride böyle bir aile ile iletişimde olmak istemiyorum. Ama içimde derin bir acı var. Kız sevgi görmemiş ve sevilmeyi çok hak eden iyi bir insan. Çok üzgünüm. Çok seviyoruz ve sevgimiz karşılıklı. Onu birden bırakmak istemiyorum. Ama ne kadar erken biterse o kadar iyi. Bu yaptığım kötülük gibi geliyor. Kötü bir insanmışım hissi uyandırıyor bende. Yorumlarınızı merak ediyorum. Her türlü sert eleştiriye açığım. Hiç sorun değil.
Fakat 1 yılın bitmesiyle işin biraz ciddiye bindiğini düşünüyorum. Kızın ailesi yüzünden ayrılmak istiyorum. Ailesi Düzce'de köyde yaşıyor. Annesi terk edip gitmiş. Babası para kazanmak için saçma işlere girişmiş saf bir adam. Borç yüzünden yaklaşık 1 sene hapis yatıyor. Maaşına ipotek konmuş durumda. Uzun yıllar bunu ödeyecek. Hala saçma işler peşinde koşan, kızının harçlığını isteyecek kadar düşmüş, umursamaz bir herif. Dedesi ve babaannesi iyi insanlar ve onların sayesinde ablası, kendisi ve kardeşi okuyor. Bulundukları köy ve Düzce salakça bir yer. Komşuları silahla babasını tehdit etmiş v.b. korkutucu olaylar yaşanmış yakın zamanda. Akrabaları muhafazakar.
Ben doğma büyüme İstanbul'dayım. Annesinin terk ettiğini, Düzce'li ve göçmen oldukları detaylarını anneme söyledim. Bir süre sonra onlar bize gelmez gibi söylemlerle kızdan ayrılmamı söyledi. Hapis olayını duysa kafayı yer. Ama kız arkadaşım gayet modern, mesleğinden tut, kişilik özellikleriyle, fikirleriyle tam bir uyum içerisindeyiz. Ailesinin garip olduğunu kabul ediyor. Fakat bu bir gerçeklik.
Biraz uzattım kabul ediyorum. Sonuç olarak sorun şu: Ailesi beni kaygılandırıyor. İleride böyle bir aile ile iletişimde olmak istemiyorum. Ama içimde derin bir acı var. Kız sevgi görmemiş ve sevilmeyi çok hak eden iyi bir insan. Çok üzgünüm. Çok seviyoruz ve sevgimiz karşılıklı. Onu birden bırakmak istemiyorum. Ama ne kadar erken biterse o kadar iyi. Bu yaptığım kötülük gibi geliyor. Kötü bir insanmışım hissi uyandırıyor bende. Yorumlarınızı merak ediyorum. Her türlü sert eleştiriye açığım. Hiç sorun değil.
Evlilik ile sevgililik arasındaki farklar neler? Uzun süredir birlikte olanlar için evlendikten sonra "dünün aynısı" durumu oluyor mu?
Öğrenmek istediğim şu, diyelim biriyle flört döneminde karışık bir durumdasınız, karşılıklı alınganlık, gurur vs. var. Bu yüzden karşı tarafın hikayelerine instagramdan bakmayıp (görmesin diye tabii ki) başka sitelerden bakma durumunuz oluyor mu (hani tripli olsanız da karşı tarafın neler yaptığını merak ettiğinizi varsayalım, sonuçta hâlâ hoşlanıyorsunuz)?
Sorum daha çok erkeklere, biz kadın milletinin bu stalk olaylarına hâkim olduğuna eminim zaten sfghsfgdg. Yani 2 soru:
1) Instagram hikayelerini anonim şekilde görebileceğiniz websitesi/uygulamaların varlığından haberdar mısınız?
2) Bu site/uygulamaları kullanıyor musunuz yukarda bahsettiğim durumlarda?
Sevgiler.
Sorum daha çok erkeklere, biz kadın milletinin bu stalk olaylarına hâkim olduğuna eminim zaten sfghsfgdg. Yani 2 soru:
1) Instagram hikayelerini anonim şekilde görebileceğiniz websitesi/uygulamaların varlığından haberdar mısınız?
2) Bu site/uygulamaları kullanıyor musunuz yukarda bahsettiğim durumlarda?
Sevgiler.
uzmanları sahaya alalım.
1 yıl kadar evli kalmış
yurtdışına gideceği icin evlenen (partnerinin işi gereği gitmesi gerekirken beyin de gitmesi gerekecek tabii, expat sözleşmesi gibi) ancak şartlar bozulduğu için gidemeyen ve tüm bu süreçlerde de evlilik tamamen sorunlu hale geldiği için boşanan çocuksuz er kişisi var elimizde.
diğer tarafta kendi hayatını yaşamış, işinde gücünde, âşık olmanın eşiğinde hanım kişisi var.
böyle ilişkilerin yürüme şansı nedir? evlilik fikri için çok erken daha tabii ama kadın kısmı onunla ilk tanıştığından beri, onun doğru eşi olduğunu hissediyor hep içinde.
yaşlar 40E 31K
1 yıl kadar evli kalmış
yurtdışına gideceği icin evlenen (partnerinin işi gereği gitmesi gerekirken beyin de gitmesi gerekecek tabii, expat sözleşmesi gibi) ancak şartlar bozulduğu için gidemeyen ve tüm bu süreçlerde de evlilik tamamen sorunlu hale geldiği için boşanan çocuksuz er kişisi var elimizde.
diğer tarafta kendi hayatını yaşamış, işinde gücünde, âşık olmanın eşiğinde hanım kişisi var.
böyle ilişkilerin yürüme şansı nedir? evlilik fikri için çok erken daha tabii ama kadın kısmı onunla ilk tanıştığından beri, onun doğru eşi olduğunu hissediyor hep içinde.
yaşlar 40E 31K
yalnızlık, işsizlik (iş kurmaya karar verdim, müşteri nasıl bulucam diye düşünüyorum şimdi de), covid-19, ekonominin iyice kötüye gidişi derken iyice psikolojim bozuldu, kendimi hiç iyi hissetmiyorum.
sizde durumlar nasıl?
sizde durumlar nasıl?
Doğumgünüme en sevdiğim filmi izleyerek ve ardından birkaç yıldız kayması görerek girdim. Bence güzel oldu, ben tatmin oldum :)
Tebriklerinizi kabul ediyor ve şimdiden teşekkür ediyorum ^^
Edit: Hediye almak isteyen olursa bunu buraya bırakıyorum www.saatvesaat.com.tr
Tebriklerinizi kabul ediyor ve şimdiden teşekkür ediyorum ^^
Edit: Hediye almak isteyen olursa bunu buraya bırakıyorum www.saatvesaat.com.tr
Eski dosttan düşman olmaz.
Eski dosttan düşman olmaz selamımızı verir verilen selamı havada bırakmayız
demek ne demek?
uzmanları piste alalım.
Eski dosttan düşman olmaz selamımızı verir verilen selamı havada bırakmayız
demek ne demek?
uzmanları piste alalım.
Şimdi benim hesabım gizli. 300 takipçim var. Bir foto paylaştığımda max. 80-100 kişi beğeniyor. Genelde yorum gelmiyor. Hikayelerimi max 170-200 kişi izliyor. Mesela bir anket yaptığımda, max 5-10 kişi katılıyor.
Bu bilgiler ışığında;
1- Çok gereksiz kişiler var bunları şutlamalı mıyım?
2- Bu oranlar çok saçma değil mi? 300 adamdan yarısı kesin paylaşımımı görüyor ama ancak onun yarısı beğeniyor. Yada hikayeyi izlemeyenler instagram mı kullanmıyor, benim hikayelerimi mi gizlemiş?
3- Siz böyle bir durumda nasıl bir aksiyon alırdınız?
4- Bu konu hakkında her türlü yoruma açığım
Bu bilgiler ışığında;
1- Çok gereksiz kişiler var bunları şutlamalı mıyım?
2- Bu oranlar çok saçma değil mi? 300 adamdan yarısı kesin paylaşımımı görüyor ama ancak onun yarısı beğeniyor. Yada hikayeyi izlemeyenler instagram mı kullanmıyor, benim hikayelerimi mi gizlemiş?
3- Siz böyle bir durumda nasıl bir aksiyon alırdınız?
4- Bu konu hakkında her türlü yoruma açığım
Beni çok seven biri var. 40 gün önce tanıştık. Herşey çok hızlı ilerledi, ikinci buluşmadan sonra beraberdik. Fakat anladım ki bizim birlikteliğimiz çeşitli sebeplerden yürümeyecek, içimden bir ses onu görünce sürekli "hayır" diyor. (Çok baskıcı, bazen paranoya derecesinde kıskanç, alıngan. Siyasi görüş olarak benim nefret ettiğim meşhur siyasetçiye hayran, ki benim hayran olduğum tek siyasetçi Atatürk, bunun tersi olan ve ülkenin bana göre boynuna çöken adama hayran. İçki seviyor, bence içince karakteri değişiyor. Içince 5 bira içiyor mesela, ben içki içmediğimden bu miktar normal mi bilmiyorum. Ne zaman içse kavga ediyoruz. Parasız ve iki kez boşanmış olmasını, bir kızı olmasını, benim hiç evlenmemiş olmamı saymıyorum, ayıp diye. )
Bana sürekli karıcığım diyor. Neden diyor anlamıyorum. Benden de ona "kocacığım" dememi istiyor. Hiç böyle birşey görmemiştim filmlerde filan gördüğüm için anlamlandıramıyorum. Hemen evlenmek istiyo nedense? Fakat işin komiği:
Ben neden ayrılmak istediğimi söyleyemiyorum, çekiniyorum.. Bana bunu sorsalar "söyle gitsin manyak mısın" derim ama ben yapamıyorum. Galiba bana bu kadar değer veren birini kaybetmek istemiyorum, sonra beni seven çıkmaz diye düşünüyorum galiba. Ama biliyorum ki yürümeyecek.
İmdat. Neler oluyor bana, işler iyice ciddiye binmeden nasıl çıkarım bu çukurdan.. Neden korkuyorum ki.
Bana sürekli karıcığım diyor. Neden diyor anlamıyorum. Benden de ona "kocacığım" dememi istiyor. Hiç böyle birşey görmemiştim filmlerde filan gördüğüm için anlamlandıramıyorum. Hemen evlenmek istiyo nedense? Fakat işin komiği:
Ben neden ayrılmak istediğimi söyleyemiyorum, çekiniyorum.. Bana bunu sorsalar "söyle gitsin manyak mısın" derim ama ben yapamıyorum. Galiba bana bu kadar değer veren birini kaybetmek istemiyorum, sonra beni seven çıkmaz diye düşünüyorum galiba. Ama biliyorum ki yürümeyecek.
İmdat. Neler oluyor bana, işler iyice ciddiye binmeden nasıl çıkarım bu çukurdan.. Neden korkuyorum ki.
Sınırlarınızın ötesinde, kontrolünüz dışında, kudretinizin çok uzağında ama hayatınızı, duygularınızı, planlarınızı kökünden etkileyen, kronik sorun haline gelmiş, ne atlatabildiğiniz ne çözebildiğiniz, ağır poşetler gibi taşıdığınız, ne uyutan ne huzur veren duygusal yükler yüzünden.
Sağlıklı şekilde nasıl kurtulabilirim, ifade edebilirim?
Çok uzun zamandır kendim de dahil olmak üzere pek çok şeye, insana, duruma karşı içimde birikmiş muazzam bir öfke var ve ifade edemiyorum. Duygalarimi ifade etmeme olanak veren bir çevrede büyümedim, mesleğim dolayısıyla da insanlarla mesafeli olmak zorundayım. Açıkçası kizdigimi, sinirlendigimi, memnun olmadigimi nasıl ifade edebilirim hiç bilmiyorum. İçimden sürekli her şeye, herkese kufrermeye başladım, bir süredir de böyle. Boğuluyorum yani, hani rüyanda çığlık atmak istersin, sesin çıkmaz, öyleyim. İnsanlar yalnızca bende yarattıkları hasarı görüp beni mutsuz, asabi, uyumsuz olarak etiketliyor ama kimse altında fokur fokur kaynayan ve beni içten içe yiyip bitiren öfkeyi göremiyor.
Kimseyle bir alıp veremedigim yok, bana haksızlık yapmış, beni bastırmış insanları bile affediyorum ama öfkem geçmiyor.
Ne yapabilirim? Tedavi ol haricindeki tavsiyeler benim için değerli. Teşekkürler.
Çok uzun zamandır kendim de dahil olmak üzere pek çok şeye, insana, duruma karşı içimde birikmiş muazzam bir öfke var ve ifade edemiyorum. Duygalarimi ifade etmeme olanak veren bir çevrede büyümedim, mesleğim dolayısıyla da insanlarla mesafeli olmak zorundayım. Açıkçası kizdigimi, sinirlendigimi, memnun olmadigimi nasıl ifade edebilirim hiç bilmiyorum. İçimden sürekli her şeye, herkese kufrermeye başladım, bir süredir de böyle. Boğuluyorum yani, hani rüyanda çığlık atmak istersin, sesin çıkmaz, öyleyim. İnsanlar yalnızca bende yarattıkları hasarı görüp beni mutsuz, asabi, uyumsuz olarak etiketliyor ama kimse altında fokur fokur kaynayan ve beni içten içe yiyip bitiren öfkeyi göremiyor.
Kimseyle bir alıp veremedigim yok, bana haksızlık yapmış, beni bastırmış insanları bile affediyorum ama öfkem geçmiyor.
Ne yapabilirim? Tedavi ol haricindeki tavsiyeler benim için değerli. Teşekkürler.
Bilmiyorum sadece benim çevremdekiler mi böyle ama bu durum tuhafıma gidiyor.
Çocukluğum zaten aile apartmanında geçti. Herkes herkesin her şeyini bilirdi. Kim nereye gidecek ne oldu vs.
Sonra mesela bir tanıdığım var. Evlendi, annesine çok ısrar etti onlar da evlerini satıp, onun oturduğu semte taşındılar. Kocasının hafta da bir gün izni var. Onu da eşinin ailesinin evinde geçiriyor. Tatile mi gidilecek birlikte gidiyorlar.
Yine bir tanıdığım var. Evlenince aile apartmanında oturmaya başladı. Sürekli kaynanasıyla iç içe. Eşinden çok kaynanasını görüyor sanırım. Bir diğeri ailesinden farklı şehirde yaşıyor. Ama annesi beş altı ay yanında duruyor senede.
Bir diğerinin eşi iş için seyahate gittiği zaman eşini ailesinin yanına bırakıyor sonra da gelip alıyor falan. Bunlar sizce de fazla iç içe durumlar değil mi? Sadece bana mı düşüncesi bile boğucu geliyor merak ediyorum.
Çocukluğum zaten aile apartmanında geçti. Herkes herkesin her şeyini bilirdi. Kim nereye gidecek ne oldu vs.
Sonra mesela bir tanıdığım var. Evlendi, annesine çok ısrar etti onlar da evlerini satıp, onun oturduğu semte taşındılar. Kocasının hafta da bir gün izni var. Onu da eşinin ailesinin evinde geçiriyor. Tatile mi gidilecek birlikte gidiyorlar.
Yine bir tanıdığım var. Evlenince aile apartmanında oturmaya başladı. Sürekli kaynanasıyla iç içe. Eşinden çok kaynanasını görüyor sanırım. Bir diğeri ailesinden farklı şehirde yaşıyor. Ama annesi beş altı ay yanında duruyor senede.
Bir diğerinin eşi iş için seyahate gittiği zaman eşini ailesinin yanına bırakıyor sonra da gelip alıyor falan. Bunlar sizce de fazla iç içe durumlar değil mi? Sadece bana mı düşüncesi bile boğucu geliyor merak ediyorum.
neler olabilir sizce bunlar? elbette her şey karaktere göre değişir ama yine de sormak istedim, fikirlerinizi merak ettim.
22 yaşındayım. iyi bir devlet üniversitesi mezunuyum ama bana sorarsanız boş bir insanım, çünkü herhangi bir alanda gelişmeye başlamaya karar verince o alanda çok iyi insanlar görmek beni nedense aşırı derecede sinir ediyor.
Hele de o insanlar o alana 22 yaşından önce başladılarsa tamam diyorum, ben bu alanda başarılı olamayacağım. misal biriyle sırtüstü yüzme anlamında yarışacak olsam ve o bu alanda benden daha tecrübeli olsa tamam yenildim diyorum. birçok alanda kendimi geliştirmeye bu yüzden başlayamadım. misal gitar çalacağım ama benden çok iyi gitar çalan biriyle karşılaşsam, hele de yaşı bana yakınsa ve diğer birçok alanda da benden iyiyse kıskançlık krizine giriyorum. tanıştığım biri benden yakışıklıysa mesela tamam diyorum dünyanın en çirkini benim. çocukluğumda bir turnuvada benden yaşça büyük bir kıza elenip derece alamadım diye satrancı bıraktım düşünün.
Sizce ne yapmalıyım?
Hele de o insanlar o alana 22 yaşından önce başladılarsa tamam diyorum, ben bu alanda başarılı olamayacağım. misal biriyle sırtüstü yüzme anlamında yarışacak olsam ve o bu alanda benden daha tecrübeli olsa tamam yenildim diyorum. birçok alanda kendimi geliştirmeye bu yüzden başlayamadım. misal gitar çalacağım ama benden çok iyi gitar çalan biriyle karşılaşsam, hele de yaşı bana yakınsa ve diğer birçok alanda da benden iyiyse kıskançlık krizine giriyorum. tanıştığım biri benden yakışıklıysa mesela tamam diyorum dünyanın en çirkini benim. çocukluğumda bir turnuvada benden yaşça büyük bir kıza elenip derece alamadım diye satrancı bıraktım düşünün.
Sizce ne yapmalıyım?
Evlilikte para işlerini nasıl yönetiyorsunuz? Hala alışamadım. İkimizinde ayrı hesabı var. O parayı yatırım amaçlı nasıl değerlendireceğine herkes kendisi karar veriyor. Eve pahalı bir eşya alınacağı zaman “Kim ödeyecek” kısmında biraz gerginlik oluyor. Şakayla karışık bana ödetiyor falan. İşe girmeden önce onun kartından harcama yapıyordum ama kendimi özgür hissetmiyordum. İstediğim şeyleri almaya çekiniyordum. Hatta hiç unutmuyorum arkadaşlarıyla gezerken pahalı bir takıcı dükkanına gitmiştik. Arkadaşının eşi çok merak ediyormuş ve bir şeyler satın almak için içeri girdiler. Onlar içeri girince ben de beğenirsem satın alabilir miyim diye sormuştum. Hayır demişti. Baya bozulmuştum çok içimde kalmıştı. Onun parasını harcadığım için gereksiz gördüğü şeylere harcama yapmama izin vermiyordu. İhtiyacım olan şeylere müdahale etmiyordu.
İşe başlayınca bu konuda çok rahatladım. Neye ne kadar harcama yaptığıma karışmıyor. Para biriktirirken yatırım için öneride bulunuyor. Ama gerisine karışmıyor. Ben hala maddi konuda kendimi güvende hissedemiyorum. Araba aldığımızda çok birikmiş param yoktu. %20lik kısmına destek olabilmiştim. O arabayı bizim değil onun arabası olarak düşünmekten kendimi alamıyorum. İşe yeni girdiğim zamanlarda artık senin paranı harcıyoruz muhabbetleri yapıyordu. Dışarıda yaptığımız harcamalarda hadi sen öde bakalım diyip bana ödetiyordu. Bu tavırlarına çok sinir oluyordum. Biraz da sen para harcamaya alış diyordu. Bir süre sonra bu şekilde davranmayı bıraktı.
Sanki bişey olsa ortada bizim paramız değil senin paran benim param konusu olacak ve anlaşamayacakmışız gibi geliyor. Evliyiz biz, böyle düşünmem çok yanlış diyorum. Kendime kızıyorum. Ama içten içe bir güvensizlik...
İşe başlayınca bu konuda çok rahatladım. Neye ne kadar harcama yaptığıma karışmıyor. Para biriktirirken yatırım için öneride bulunuyor. Ama gerisine karışmıyor. Ben hala maddi konuda kendimi güvende hissedemiyorum. Araba aldığımızda çok birikmiş param yoktu. %20lik kısmına destek olabilmiştim. O arabayı bizim değil onun arabası olarak düşünmekten kendimi alamıyorum. İşe yeni girdiğim zamanlarda artık senin paranı harcıyoruz muhabbetleri yapıyordu. Dışarıda yaptığımız harcamalarda hadi sen öde bakalım diyip bana ödetiyordu. Bu tavırlarına çok sinir oluyordum. Biraz da sen para harcamaya alış diyordu. Bir süre sonra bu şekilde davranmayı bıraktı.
Sanki bişey olsa ortada bizim paramız değil senin paran benim param konusu olacak ve anlaşamayacakmışız gibi geliyor. Evliyiz biz, böyle düşünmem çok yanlış diyorum. Kendime kızıyorum. Ama içten içe bir güvensizlik...
çok saçma değil mi? isteme, söz, nişan vs. atlatılmış ve son raddeye gelinip evlenilmiş işte hâlâ neyin tamamı? nerede tamamlanıyoruz?
Er kişiyim baştan belirteyim,
Aşırı garibime giden tavırlar görmeye başladım yakın zamanda artık ben mi yeni fark ediyorum bilmiyorum.
- Evlenme arifesinde arkadaşım var, herifin tek derdi ukraynaya gitsemde bar bar gezip önüme gelenle kırıştırsam. Bu laflarını duyana kadar melek gibi çocuk derdim. Kızla 6 yıllık ilişkisi var. Abi diyorum niye evleniyorsun o zaman, ya diyor bu kadar yaşanmışlık var alışmışlık var bu saatten sonra bidaha nasıl bulucam böylesini.
- Ev sahibimin evliliğine 1 gün var. 1 gün ya. Herif geldi, alkolü alınca döküldü. Abi şu kızı ayarladım şöyle yapıcam böyle edicem. Ulan yarın düğünün var be kitapsız diyemedim tabi.
- Evlenmiş tonla arkadaşım var, hepsinin cebinde 2. bir tuşlu telefon. Eşten gizli yapılan tonla kaçamak, eşlerinin yüzlerine nasıl bakıyorlar merak ediyorum. Çocuğu olan var. Birini çektim sordum, yüzüne yüzüne ulan dedim sen utanmıyor musun eşin hamile olacak bide. Verdiği cevap evlen sen de anlarsın. Ulan ben bekarım senin kadar zamparalık peşinde koşmuyorum.
- En bombasını yakın zamanda duydum. Evlenme arifesinde çok zengin bir arkadaşım var, çocuk aldatmayı marifet zannediyor. Ne kadar efendi bi çocuktu halbuki lisede, ya kızların falan yüzüne bakmaya çekinen bir adamdı. İşin acı tarafı kız bunun farkında defalarca kez yakalanmasına rağmen parası için gözardı ediyor. Çocuğa neden böyle yapıyorsun abi sana yakışıyor mu diyorum neden evleniyorsun o zaman diyorum. Cevap benim böyle aldatmamı başka kadın çekmez oluyor, he bide seviyormuş ?
- Yakın zamanda hanım hanımcık diye bildiğim bir arkadaşım evlendi, çocuk hali vakti yerinde iyi kazanıyor vs. aman allahım neler duyayım bu mutasıp çiftin erkek tarafı taş üstünde taş bırakmıyormuş, kız da yine yukardaki örnekte olduğu gibi hediyelere, değerli eşyalara boğulup göz ardı ediyormuş (direk sahibi olduğu iş yeri ortağından dinledim)
Bunlar ciddi ilişkisi olan taraflar, birde bekar arkadaşlar var.
Önceden futbol, siyaset, ekonomi geyiği dönerdi masalarda. Şimdi kimi arasam kimin halini hatrını sorsam iş dönüp dolaşıp buraya geliyor. Abi şuna şöyle yaptım kanka buna böyle yaptım moruk 3 günde 3 kızla rekora çıktım vs.
Derdim kimseyi yargılamak değil (evliler hariç), ama bu adamlar böyle değildi, en azından yakın zamana kadar böyle değillerdi. Yaşça büyük gösterdiğim için kendimden önceki jenerasyonla da çok vakit geçiririm, hiçkimseden böyle şeyler duymuyorum. Evliliğinden mutsuz olduğunu dile getirenler bile var ama hiçbirinin cebinde 2. tuşlu telefon yok. Mesele bu 90 sonrası doğanlarda.
Acaba böyle şeyler hep vardı dile getirilmesi mi normalleşti ?
Aşırı garibime giden tavırlar görmeye başladım yakın zamanda artık ben mi yeni fark ediyorum bilmiyorum.
- Evlenme arifesinde arkadaşım var, herifin tek derdi ukraynaya gitsemde bar bar gezip önüme gelenle kırıştırsam. Bu laflarını duyana kadar melek gibi çocuk derdim. Kızla 6 yıllık ilişkisi var. Abi diyorum niye evleniyorsun o zaman, ya diyor bu kadar yaşanmışlık var alışmışlık var bu saatten sonra bidaha nasıl bulucam böylesini.
- Ev sahibimin evliliğine 1 gün var. 1 gün ya. Herif geldi, alkolü alınca döküldü. Abi şu kızı ayarladım şöyle yapıcam böyle edicem. Ulan yarın düğünün var be kitapsız diyemedim tabi.
- Evlenmiş tonla arkadaşım var, hepsinin cebinde 2. bir tuşlu telefon. Eşten gizli yapılan tonla kaçamak, eşlerinin yüzlerine nasıl bakıyorlar merak ediyorum. Çocuğu olan var. Birini çektim sordum, yüzüne yüzüne ulan dedim sen utanmıyor musun eşin hamile olacak bide. Verdiği cevap evlen sen de anlarsın. Ulan ben bekarım senin kadar zamparalık peşinde koşmuyorum.
- En bombasını yakın zamanda duydum. Evlenme arifesinde çok zengin bir arkadaşım var, çocuk aldatmayı marifet zannediyor. Ne kadar efendi bi çocuktu halbuki lisede, ya kızların falan yüzüne bakmaya çekinen bir adamdı. İşin acı tarafı kız bunun farkında defalarca kez yakalanmasına rağmen parası için gözardı ediyor. Çocuğa neden böyle yapıyorsun abi sana yakışıyor mu diyorum neden evleniyorsun o zaman diyorum. Cevap benim böyle aldatmamı başka kadın çekmez oluyor, he bide seviyormuş ?
- Yakın zamanda hanım hanımcık diye bildiğim bir arkadaşım evlendi, çocuk hali vakti yerinde iyi kazanıyor vs. aman allahım neler duyayım bu mutasıp çiftin erkek tarafı taş üstünde taş bırakmıyormuş, kız da yine yukardaki örnekte olduğu gibi hediyelere, değerli eşyalara boğulup göz ardı ediyormuş (direk sahibi olduğu iş yeri ortağından dinledim)
Bunlar ciddi ilişkisi olan taraflar, birde bekar arkadaşlar var.
Önceden futbol, siyaset, ekonomi geyiği dönerdi masalarda. Şimdi kimi arasam kimin halini hatrını sorsam iş dönüp dolaşıp buraya geliyor. Abi şuna şöyle yaptım kanka buna böyle yaptım moruk 3 günde 3 kızla rekora çıktım vs.
Derdim kimseyi yargılamak değil (evliler hariç), ama bu adamlar böyle değildi, en azından yakın zamana kadar böyle değillerdi. Yaşça büyük gösterdiğim için kendimden önceki jenerasyonla da çok vakit geçiririm, hiçkimseden böyle şeyler duymuyorum. Evliliğinden mutsuz olduğunu dile getirenler bile var ama hiçbirinin cebinde 2. tuşlu telefon yok. Mesele bu 90 sonrası doğanlarda.
Acaba böyle şeyler hep vardı dile getirilmesi mi normalleşti ?
Merhaba arkadaşlar,
Bazen güzel rüyalar görüyorum ama uyandığımda keşke görmeseydim diyorum. Çünkü öyle bir şeyin olma ihtimali bazen çok uzak geliyor. Bir de yaşattıkları gerçeklik algısı yüzünden uyanıp öyle bir şeyin olmadığını görmek sahip olduğunuz çok önemli bir şeyi kaybetmiş gibi hissettiriyor. Kaç gün etkisinden kurtulamıyorum.
Çoook uzun zamandır bu durum böyle, senelerdir yani, o kadar uzun. Artık moralimi bozmaya başladı. Sanki evren bana mesaj yolluyor asla bunları yaşayamayacaksın, o yüzden rüyalarda yaşa diye. Bilmiyorum belki de geçenlerde açtığım bir duyuruda arkadaşlardan birinin söylediği gibi drama queene bağladım. Ama rüyalardan kurtulma imkanım olsaydı kesinlikle kurtulurdum.
Siz ne düşünüyorsunuz? Gerçek olma ihtimali düşük olan bir şeye rüyanızda sahip olsaydınız nasıl hissedersiniz veya canınızı acıtan rüyalar görüyor musunuz? Görüyorsanız memnun musunuz değil misiniz? Gerek idealistik bir şey, gerek duygusal bir şey veya bir eşya, her şey olabilir. Teşekkür ederim.
Bazen güzel rüyalar görüyorum ama uyandığımda keşke görmeseydim diyorum. Çünkü öyle bir şeyin olma ihtimali bazen çok uzak geliyor. Bir de yaşattıkları gerçeklik algısı yüzünden uyanıp öyle bir şeyin olmadığını görmek sahip olduğunuz çok önemli bir şeyi kaybetmiş gibi hissettiriyor. Kaç gün etkisinden kurtulamıyorum.
Çoook uzun zamandır bu durum böyle, senelerdir yani, o kadar uzun. Artık moralimi bozmaya başladı. Sanki evren bana mesaj yolluyor asla bunları yaşayamayacaksın, o yüzden rüyalarda yaşa diye. Bilmiyorum belki de geçenlerde açtığım bir duyuruda arkadaşlardan birinin söylediği gibi drama queene bağladım. Ama rüyalardan kurtulma imkanım olsaydı kesinlikle kurtulurdum.
Siz ne düşünüyorsunuz? Gerçek olma ihtimali düşük olan bir şeye rüyanızda sahip olsaydınız nasıl hissedersiniz veya canınızı acıtan rüyalar görüyor musunuz? Görüyorsanız memnun musunuz değil misiniz? Gerek idealistik bir şey, gerek duygusal bir şey veya bir eşya, her şey olabilir. Teşekkür ederim.
Sürekli "içimde sıkıntı var, yarın bir şey olacak" gibi şeyler söyleyen, ''seninle şu kişinin kavga edeceği bana rüyamda söylendi" diyen ve insan olduğumuz için eninde sonunda kavga edince de kırk gün "ben demiştim" diye anlatıp duran, sürekli rüyalarının çıktığından bahseden anne... Rüyalarının çıktığı falan yok ama o küçücük şeyleri kendisine yorup çıktığına inanıyor ve sürekli bunlardan bahsediyor. Müge Anlı'ya çıkan Gülizar olayı sonrası artık çok rahatsız olmaya başladım. Az önce de geldi yine aynı şeyleri diyerek. Neymiş, eski sevgilimle ayrılacağımı rüyasında ona söylemişler. Zaten ayrılacağımız muhtemeldi. O arada bir işe girip çıkmıştım. Diyor ki; ''o işte çok mutsuz olacağını gördüm, biliyordum''. Mutsuz değildim diyorum, sadece başka bir işle meşgul olduğum için çıktım. Ben her şeyi biliyorum diye dolanıyor evin içinde. Ne yapmak lazım bilmiyorum. Evde bu konudan sürekli tartışma çıkıyor.
(26)
sevgilinize / eşinize her derdinizi anlatabiliyor musunuz
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene #1437804
kafanıza takılan veya problem olarak gördügünüz ne varsa bazen yardim almak için bazen de yalnızca iç dökmek için ona anlatır mısınız? yoksa sevgiliniz / eşiniz olmasına rağmen kendi içinizde tuttuğunuz veya başka insanlara anlattiginiz sıkıntılarınız var mi?
anlatmiyorsaniz ya da anlatamiyorsaniz bunun sebepleri nelerdir?
not: gündelik iş sorunları bu konunun dışındadır.
anlatmiyorsaniz ya da anlatamiyorsaniz bunun sebepleri nelerdir?
not: gündelik iş sorunları bu konunun dışındadır.
(12)
Miras kalan arazi - duygusal anne -tavsiye ( hukuki yardim sorusu degil)
hindistan cevizi #1437789
Arkadaslar olay su dedemden bi arazi miras kaldi. Dayimlar, teyzemler, annem derken toplam 7 kisi mirasçı. Ortaklar arasi uyusmazlik var ortakligin giderilmesi davasi açilacak. Annem istiyo ki arsamin kensime ait kisminin tapusu olsun gidip duvar cekiyim orda bos dursun. Bi sey ekip bicmiycez, ev filan yapmiycaz cunku diger mirascilarla kavgaliyiz. Herkes birbiriyle kavgali. Anneme dusen payin ederi 30 bin lira. Annemin istedigi sekilde dava acsak duvar ordurtsek 15 20 bin cebimizden gidicek. Arsayi satmasini istiyoruz alici bir mirasci var. Cunku dedigim gibi ev yapma tarla gibi kullanma durumumuz yok akrabalar les gibi insanlar selam vermiyoruz gorsek birbirimize. Ama annem dedemden kalan son sey diye satmak istemiyor. Tamamen duygusal nedenle cebimizden 20 bin ciksin mi? Boyle bi paramiz da yok nakit. Belki birikimden bozdurulacak baska sey icin ayirdigimiz ya da kredi cekilecek. Bence sacma ama annemin kalbini de kirmak istemiyorum gunlerdir konuşuyoruz cok üzülüyor satilma fikrine. Ne yapmali ya :/ bu arada hukuki bilgi istemiyorum arkadaslar. Tesekkurler
Benimle birlikte bir kişiyi daha rezil ettim yine çok fazla insana. Şu an çok kötü hissediyorum kendimi. Allah aşkına bir şey söyleyin :( Böyle çok kötü bir şey olunca, içimize çok büyük bir şey oturunca ne yapıyorduk? Nasıl sakinleşiyorduk?
bu ara sizi daraltan, adeta ruhunuzu mengeneyle sıkıştıran neler var?
açılışı yapayım: bana bağımlı bir canlı olmasının üzerime yüklediği baskıdan daraldım.
açılışı yapayım: bana bağımlı bir canlı olmasının üzerime yüklediği baskıdan daraldım.
buluşmaya geç kaldım. yetişemedim de zaten. "seni düşünmekten yoruldum" yazmış. bu mesajla neyi ifade etmek istedi?
not motorla gittim ama motor yavasti. 125 cc ile olmuyormus.
not motorla gittim ama motor yavasti. 125 cc ile olmuyormus.